Katalog

6 H « İ R A N 2003 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER "TitKü ve deyişlerle anıldı Âşık Mahzuni unutulmadı SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk ÖZ/CÜRBURAK ÖZTÛRK G^eçen yıl kaybettığımiz büy^üİ halk ozanı Âşık Mahzuni Şerif ın anısına öncelc gün gerçekleştınlen korrserde bınlerce gönül dostuna Cemıl Topuzlu Açıkhava Tıyatrosu yet- medi. Cumhunyet gazetesı ve Radyo Banş'ın sponsorlu- ğunda düzenlenen gecede bır konuşma yapan Gaze- temiz Imtiyaz Sahıbı ve başyazan îlhan Selçuk, oza- nın insan merkezlı bir dün- ya görüşüne sahıp olduğu- nu belırterek "Onun için tekasalet ka>nağı insan ol- maktı''dedi. Selçuk büyük alkış alan konuşmasında, Mahzunı Şenf'ın herkesi kucaklayan, hoşgörülü ve akılcı inanç anlayışına kar- şın bugün Türkiye'de yaşa- nan irtica tehlıkesine dık- kat çekerek "Müslüman- hk kelimei şahadet getir- mek değU, insan olmakür. İnsana insan gibi bakmak- nr. Müıteci olmamaktır'' dedı. Konuşmasının ardın- dan Selçuk'a birplaket tak- dım edildı. Istanbul Büyükşehır Be- lediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna. Şışlı Beledıye Başkanı Mustafa Sangül ve eski Istanbul Büyükşe- hır Beledıye Başkanı Nu- rettin Sözen'ın de aralann- da bulunduğu çok sayıda ız- leyıcınin katıldığı gecede Sabahat Akkiraz' ın ses- lendirdığı deyiş ve türküle- re, bınlerce kışı zılgıt ve halaylarla eşlik etti. Gece- de Erdal Erzincan ve Mu- zaffer Özdemir, bağlama resitali sunarken Gnıp Kı- zılırmak sözlen ozana aıt "KirvenT ve "Çeşmi Si- yahım" adlı parçalan ses- lendirdi. Bır anma törenin- den çok kutlama havasın- da geçen gecede Erkan Oğur, Ismail Demircioğlu, Musa Eroğlu. ozanın ço- cuklan AB \ e Emrah Mah- zuni de sahneye çıktılar. 16 kişiyi bıçakla tehdit ederek soymakla suçlanan 2 sanık 221'er yıl hapse mahkûm oldu Gaspçıya rekor ceza On binlerin mal varlığı Nesin Vakfı'na bırakıldı • Istanbul Haber Servisi - Aziz Nesin'üı öncülüğünde, aydm, bilim adamı, sanatçı ve çok sayıda sivil toplum örgütünün ortak- lığıyla kurulan Onbinler Turizm ve Yayıncı- lık AŞ mal varlığını Nesin VakfVna bıraktı. Güdümsüz, demokratik, günlük bir gazete çıkarmak amacıyla kurulan şirket, parasal sıkıntılar nedeniyle bu amacına ulaşamamış ancak 1996'da 'Köktendinciliğe karşı ulus- lararası aydınlar konferansı'nı düzenlemiş- ti. Şirketin tasfıyesine gidilirken, Küçük- çekmece'de şirkete aıt 11 dönümlük arazi de Nesin Vakfı'na bırakıldı. Say, Niğdelileri büyütedî • ANKARA (AA) - Doğuş Otomotiv'in "Türkiye Yollannda Bir Virtüöz" projesi kapsamuıda, sanatçı Fazıl Say hayranlanyla buluşmaya devam ediyor. Anadolu şehirle- rinde konserler veren Fazıl Say, Niğde'de ilk defa müzikseverlerle bir araya geldi Say, Niğde Üniversitesi Derbent Kültür Merkezi'nde verdiği konserde yorumladığı parçalar ile Niğdelileri büyüledı. Say, "Bu, bir ilk benim için ve hayatımda şu ana kadar yaptığım en değerli işlerden birisidir" diye konuşru. Uşaklıgil unutulmadı • Istanbul Haber Servisi - Ünlü romancı Halit Ziya Uşaklıgil, Özel Kültür Lisesi ta- rafından düzenlenen bir etkinlikle mezan başında anıldı. Uşaklıgil'in Bakırköy Me- zarhğı'nda kabri başında yapılan anma tö- reninde konuşan Özel Kültür Lisesi Müdü- rü Erdoğan Yılmaz, Uşaklıgil'ın '"Türk ro- manının babası" nıtelemesini hak etmiş bir edebiyatçı olduğunu ifade etti. Konuşma- lann ardından Kültür Lisesi öğrencileri Uşaklıgü'in mezanna çiçekler bırakt. Yayıncıların yargrianması • Istanbul Haber Servisi - Düşünceye Öz- gürlük 2000 kitapçığına yayıncı olarak im- za atan, aralarmda, müzisyen. yazar, de- mokratik kitle örgütü temsilcilerinin de bu- lunduğu 16 kişinin "Kanunun cürüm saydı- ğı neşriyatı nakletmek" suçundan yargılan- malanna Istanbul 5 No"lu DGM'de devam edildi. Duruşmada söz alan sanıklar. kitap- çığı yayıncı olarak imzalarken suç kastı ile hareket etmediklerini belirttiler tZMtR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu) - Özellikle üç büyük kent- te son yıllarda yaygınlaşan gasp olaylannda yakalanan sanıklara bugüne değin görülmemiş en bü- yük ceza Izmir'den çıktı. Izmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi 16 ayn olaya kanşan gasp sanığı 2 kişi- ye 221 yıl 6'şar ay ağır hapis ce- zası verdi. Izmir'de 2001-2002 yıllannda değişik yörelerde 16 kişiyi bı- çakla tehdit ederek cep telefonu • îzmir'de 16 ayn olaya kanşan 2 kişiye verilen 221 yıl 6'şar aylık ceza "Suçlar toplamı ceza miktan 36 yıldan fazla olamaz" hükmünce 36 yıla indirildi. ve paralannı almakla suçlanan sanıklar, emniyette kendilerine baskı yapıldığını ve şikâyetçile- ri ilk kez gördüklenni ıleri süre- rek yöneltilen suçlamalan kabul etmediler. Izmir 5. Ağır Ceza Mahkeme- si 'ndekı duruşmada, savcının ha- zırladığı iddianamede, sanıkla- nn gasp suçu için teşekkül oluş- turduklan belirtilerek cezalandı- nlması istendi. Mahkeme heyeti, olayda teşekkül hali olmadığı ka- naatiyle, her suç için ayn ceza ve- rilmesini kararlaştırdı. Kararda, sanıklardan Hanifı Ay- dın (20) ve tsmail Örs 221 yıl 6' şar ay; bazı olaylarda bulunma- dığı saptanan Mücahit Avcı'ya (19) 147 yıl 7 ay ceza verildi. Mahkeme, Kasmı SevgiaTa 29 yıl 4 ay, Me- sut Kaynaka da 13 yıl 10 ay agır hapis cezası verilmesini kararlaş- tırdı. Sanıklann cezalan, Türk Ceza Kanunu'nun 77. maddesin- deki, "Suçlar toplamı ceza mikta- n36yıHanfaziaolamaz'" hükmün- ce, 36 yıla ındırıldı ve yaşam bo- yu kamu hizmetlerinden yasaklan- malarına da karar verildi. Minikleryıl sonu etkinliğinde Haber Merkezi - Türkiye Gaze- teciler Cemiyeti llköğretim Oku- lu'nun yıl sonu etkinlikleri bu yıl Halkalı Kültür Merkezi Salonu'nda yapıldı. Etkinlikte ana sınıfı ve bı- rinci sınıflar başta olmak üzere öğ- renciler şiir, tiyatro, step, dans, folk- lor ve koro dallannda becerilerini sergiledi. Sefaköy Lisesi müzik öğretme- ni Akın Yurdagülen ve Tankut Arın, öğrencilerin gönüllerince dans et- tiği küçük bir konser verdi. Yıl sonu etkinliklerinin açılış ko- nuşmasını yapan okul müdürü Şem- settin Ergün "Çocuk için ayırdığunız zaman, düşünce ve sergilediğimiz ru- tum yaşam kaBtemizi betiıier. Etkin- Mklere haznianırken amacımrz çocuk- lanmıan gizli yönlerini açığa çıkar- mak" şeklinde konuşru. Geçen yıl ilk mezurüannı veren okul TGC" nin desteğiyle inşa edildi. 1998-1999 öğretim yılının ikın- ci yansında iki sınıf olarak eğitime başlayan okul bu yıl 820 mevcuda ulaştı. Bir kütüphane. iki laboratuvar ve on sekiz dersliğiyle eğitüni sürdü- ren okul yeni öğretim yılında öğ- rencilere bilgisayar sürprizi de ha- zırlıyor. Önceki yıl okula önemli katkılar- da bulunan veli Hediye Okay. bu yıl da okula bilgisayar laboratuvan ka- zandırdı. Basın Müzesi'nde TGC 57'nd yüını kutluyor Haber Merkea- Gazetecilik mesleğinin geleneklerini, ahlak ilkelerini korumak ve düşünce özgürlüğünü savunmak amacıyla 10 Haziran 1946'da kurulan Türkiye Gazetecüer Cemiyeti (TGC) önümüzdeki salı günü 57. yıhnı kutluyor. Kuruluş yıldönümü, Divanyolu'ndaki Basın Müzesi'nde 10 Haziran Salı günü saat 16.00'da bir etkinlikle kutlanacak. Bir konferansın da yer aldığı etkinlik kokteylle son bulacak. 1 Sedat Simavi, Sadun Galip Savcı, Cihat Baban, Hayn Alpar ve Sait Kesler tarafindan kurulan TGC, Sedat Simavi'nin başkanlığında gelişmesini tamamlamış vel949'daBediiFaik kunımun ilk genel sekreteri seçilmişti. Aîle içi tecavüz de işkencedir Uluslararası Ceza Mahkemesi Daimi Statüsü'nde tekrar eden tecavüzün cinsel kölelik, yaygm aile içi tecavüzün ise insanlık suçu olarak benimsendiği belirtildi Esenyurfta karma sergi • Istanbul Haber Servisi - Esenyurt Bele- diyesi Kültür Merkezi'ndeki Sanat Atölye- leri'nde çalışan 800 öğrencinin eserlenn- den oluşan "karma sergi"nin açılışı yapıl- dı. Sergi, mart aymdan bu yana faaliyette olan merkezde çalışan öğrencilerin ilk eserlerinden oluşuyor. Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Capan. atölyelerinde çalışan öğrencilerin ulusal yanşmalarda da ödül aldığına dikkat çekerek "Ektiğimiz tohum- lar yeşerdi, diktiğimız fidanlar artık ürünveriyor" dedi. ÖZGÜRERBAŞ Türkiye'de, Türk Ceza Yasası tasansından, "evfiBkiçitecav'üz'' su- çunun kaldınlması \ e teca\üzün kolluk görevlilerince yapılması- nın ağırlaştıncı neden olmaktan çıkanlışı tartışılmaya devam eder- ken Uluslararası Ceza Mahkeme- si (ICC) Daımi Statüsü'nde, "Te- cavüzün işkence, tekrar eden teca- vüzün cinsel kölelik ve yaygm aüe içi tecavüzün insanlık suçu olarak benimsendiği'' belirtildi. Bilgi Üni- versitesi insan Haklan Hukuku Uygulama ve Araştırma Merke- zi'nin İnsan Haklan Aktivizmi top- lantılan kapsamında Türkiye'ye gelen City Urüversity ofNevv York Hukuk Fakültesi öğretim üyesi ve Uluslararası Kadının İnsan Hakla- n Hukuk Kliniği Direktörü Rhon- daCopelon, "KadınaYönelikŞid- det ve Uluslararası Ceza Mahke- mesi'' konulu bir sunum yaptı. C o- pelon ICC Daimi Statüsü'nde te- cavüzün, cinsel köleliğin ve zorla hamile bırakmanın "insanhğa kar- şı iştenmiş suçlar" kapsamında de- ğerlendirildiğini söyledı. Tecavüz savas suçudur Bosna Savaşı'ndan sonra kuru- lan geçici mahkemede, kadınlara karşı yapılan cinsel tecavüzün ve cinsel şıddetin savaş suçu olarak ka- bul edildiğini belirten Copelon, "Şid- det kadının doğasuu tahrip etmek- tedir" dedi. Copelon, kadının erke- ğin mülkiyetinde olduğu \e dolayı- sıyla erkeğin namusunun kadının cinselliğinden geçtiğini kabul eden toplumlarda, erkeklerin birbirini aşağılamak için kadınlara tecavüz et- tiğini ifade etti. Ruanda'da Hutu ve Tutsi kabile- leri arasında çıkan çatışmalarda, ka- dınlann iç organlannın dışan çıka- nldığmı, kannlannın yanldıktan sonra tecavüze uğradıklannı anım- satan Copelon, benzeri pek çok ola- yın tüm dünyada yaşandığını ve özellikle kadınlara tecavüz ve zorun- lu hamile bırakmanın bir savaş tak- tiği olarak kullanıldığına değindi. GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Daha Yiiksek Sesle Türkiye-AB ilişkileri ile ilgili tartışmalar sürerken, ılginç gelişmeler, ilginç diyaloglar da yaşanıyor. Bazıları güler misin ağlar mısın türünden. Avrupa Komisyonu'nun Türkiye Temsilcisi Büyü- kelçi Hans Jörg Kreshmer, Başbakan Tayyip Er- doğan'ı ziyaret ediyor. Ve soruyor: "Ulusal Program'ı Devlet Planlama Teşkilatı mı hazırlıyor?" Başbakan yanıtlıyor "Ulusal Program, daha önceki dönemlerde ol- duğu gibi bu kez de diğer kurumiaria işbirliği için- de Avrupa Birliği Genel Sekreterliği'nce hazırianı- yor." Bu arkadaş, AB'nin Türkiye temsilcisi. Aylardır bu görevde. Artık içimizden birı oldu. Ama hâlâ, Ulusal Program'ın kim tarafindan hazırlandığını bil- miyor. Bu hafiflik ve yüzeysellik, AB'nin Türkiye'ye ba- kışının genelinde var. Türkiye hakkında konuşan AB sözcüleri, kendi içlerinde tutaıiı da olsalar, çifte standartlarını çoğunlukla çok basit yaklaşımlarla ortaya döküyorlar. Ulusal Program ile ilgisi bu dü- zeyde olan bir büyükelçi temsilcinin, ardından etti- ği laflan anlamak da kolaylaşıyor: "Türkiye'de siya- sal konularda askerlehn konumu ön planda... Ya- pısal reformlan yapmak yetmez, uygulamayı da görelim..." Tanıdık, bildik, "salla gitsin" laflan... AB'nin tutaıiı ama sahte ve yüzeysel tavnna kar- şılık, Türkiye'deki siyasal otoritenin tavn tutarsız ve inandmcılıktan uzak. Şimdi de Kreshmer'in sözlerine Başbakan Erdo- ğan'ın verdiği yanıtı görelim: "Türkiye'yi Avrupalı yapan, Avrupa'nın temsil ettiği değeıieri benimsemesidir... Türkaskeri, Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye'nin modernleşme ve demokratikleşme sürecinin öncûsüdür." Eğer Sayın Başbakan bu sözleri inanarak söyle- diyse, bu görüşünü daha yüksek sesle ve tüm AB'ye hitap ederek her platformda dile getirmesi gerekir. Hatta sadece Başbakan'ın değil, Dışişleri Bakanı'nın da, ekonomiden sorumlu Devlet Baka- nı'nın da, diğer tüm bakan ve yetkililerin de bir ko- ro gibi aynı vurguyu yapması gerekir. Oysa medyaya yansıyan haberlerde duyuyoruz ki, bazı iktidar sözcüleri çeşitli uluslararası plat- formlarda, adeta askeri yabancılara şikâyet eder havada konuşmaktadırlar. "Ne yapalım, biz AB yo- lunda adımlar atmak istiyoruz ama asker engel oluyor" anlamına gelecek biçimde konuşmaktadır- lar. Bu tutarsızlığı, bu çelişkiyi değerlendiren sami- miyetsiz AB sözcüleri de, ellerine yeni kozlar geçir- miş olmanın fırsatçılığıyla yüklenmektedirier "Ordunun siyasetteki ağırlığı çok fazla. Bu gi- dişle AB'ye giremezsiniz." "Kemalizm, Türkiye'nin AB yolu üzerinde bir engeldir." Klişeleşmiş, sloganlaşmış yargılar, peşpeşe pi- yasaya sürülüyor. "Neden", "nasıl", "AB'deki uy- gulama nedir" sorulannın yanıtı yok. Iş artık öyle bir noktaya geldi ki, bilen de bilmeyen de, ilgili olan da olmayan da Türkiye konusunda bir şeyler söylüyor. Nasıl olsa, bir kum torbası orada asılı du- ruyor. Sağlı sollu vur... Ne dedi Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı? "Türk askeri, Türkiye'nin modernleşme ve demokratik- leşme sürecinin öncûsüdür." O halde, bu sözün gereğini yerine getirmek, hü- kümetinde bu söz etrafında tutarlılığı sağlamak ve Avrupa'daki bazı çevrelere dönüp "Abuk sabuk ra- pohaha işi sulandırmayın" demek de Sayın Baş- bakan'a düşüyor. Daha yüksek sesle... hikmet.bila ( ntv.com.tr Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu: Eskinin şartları bugüne taşınamaz ANKAR\ (Cumhuri- yetBürosu)-Diyanet İş- îeri Başkanı Ali Barda- koğlu, Diyanet'in temel görevlerinden birinin din konusunda toplumu ay- dınlatmak olduğunu be- lirterek "Aarlar öncesi- ninsartvçimkânlanicin- de oluşan ve o döneme göre makulgöriinen bü- gjlerinvewrumlann gü- nümüze olduğu gibi ta- şuımasının yetersiz ka- lacağı açıkûr" dedi. Bardakoğlu, dün gö- revine başlaması nede- niyle yazılı bir açıklama yaptı. Bardakoğlu, Di- yanet İşleri Başkanlı- ğı'nın laiklik ilkesi doğ- rultusunda. bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve mil- letçe dayanışmayı, bü- tünleşmeyi amaç edine- rek özel yasada gösteri- len görevleri yerine ge- tirmekle yükümlü oldu- ğunu bildırdi. Bardakoğ- lu, şunlan kaydetti: "Asniaröncesininşart ve imkânlan içinde olu- şan ve o döneme göre makulgöriinenbinlerin veyonımlann günümü- ze olduğu gibi taşınma- sının yetersiz kalacağı açıktir. Öte \andan, top- lumu din konusundabü- güendirmegörcvi keyfi yorumlardan kaçınıl- ması sorumluluğunu içermektedirf Yorum 'dan ABD 'ye tepki Grup Yorum üyeleri. ,\BD'nin Irak işgaline bir an önce son vermesi gerektiğini belirterek "Amerika dünyamn gözünün içine bakarak yalan sö\iedi. Bir halkın dünyasuu kendine özgü şoviarla karartü'' dedL Tepebaşı'nda eski TÜYAP'uı önünde >apılan basın açıklamasuıda konuşan GrupYonım'un solisti Ozcan Şenver. "Amerika sflahlannia bahanesrvie,insan beyninin üretebfleceği en vahşi sflahlarla Irakhalkını kattetti" dedi. (Fotoğraf. VEDAT ARIK)