Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 HAZİRAN 2003 CUVU
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul B 26 Sinop B 22 Adana B 31
Edırne B 27 Samsun B 22
Kocaeli B 26 Trabzon B 21
Çanakkale B 26 Gıresun B 22
Izmir B 30 Ankara B 26
Manisa
Aydın
B J33 Eskişehir B 26
B 26B 32 Konya
Denizli B 30 Sıvas B 21
Zonguldak B 20 Antalya A 33 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkân
Van
B
B
B
B
B
B
B
26
27
30
24
24
23
19
B 16
Yu
rdun guneyDatı ve
kuzeydoğu kesımlen
parçalı bulutlu. dığer
ye
r
>er az bulutlu ve
açık geçecek. Deniz-
lerimizde rüzgâr Fır-
tına beklenmıyor. Ruz-
gâr: Batı Karadenız'de
gündoğusu ve poyraz,
açıklannda kıble lo-
dos. Doğu Karadenız
gundoâusu ve poyraz
zamanla kesıslene-
den 2-4 olacak.
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
Y
Y
PB
Y
B
B
B
Y
23
20
22
23
25
25
26
29
Münıh B 25
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Zürih
Y
B
B
Y
PB
PB
Y
B
Y
27
34
29
29
39
29
27
26
27
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tıflis
Kahıre
Y
B
Y
B
Y
B
Y
B
18
12
24
15
20
20
10
36
Şam B 35
Moskova
Taşkent
Tahran
^ Pa'çalı bulutlu Sısl 2* Bulut u , Çok buUlu ı Yağmuriu Karlı Gok guoıltülü
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
lamalarda devrim yapmaya mı kararlı? Yoksa başka
bir amacı mı var?
Bırinci olasılığı boş verelim. "örtünmeyen kadın" ile
<)öz göze gelmekten kaçınan, hemen yanı başında şar-
kı söylemeye başlayan güzel endamlı Gülben'e bakma-
mak ıçin başını tabağnndan kaldırmayan bir ınsandan
kadın konusunda çağdaş ölçülere uygun davranışlar
bekJemek zor. Amaç:
Yakın geçmişi anımsayalım. Henüz RTE'nin siyaset
yollarında neler yapabileceğinin kestirilemediği günle-
re dönelim. \\ ve belediye başkanlığı dönemine... Yerel
ve genel seçimlerde tıarekete geçirdiği güç, çarşaflı, tür-
banlı kadın gruplarıydı. Mahalle mahalle, ev ev dolaşan
kadınlar...
özellikle Istanbul'un varoşlarında dillerinde din hiz-
metindeki RP'ye oy vermenin erdemi, ellerinde yardım
paketleri... Yöntem başan kazandı.
RTE, eski deneyimlerinden yararlanmaya hazırianıyor.
AKP lideri çevresinde gö'rünmesine ızin verdiği şık gi-
yimli, düzgün makyajlı kadınların amaçlanna hizmet et-
meyeceğinı bilmez mi?
• • •
Nedense "çıldırmak" sözcüğünü sık kullanıyor. Kad-
rolaşma hareketlerinde eleştiriler doruğa çıktığı günler-
de çıldıracak duaıma geldiğini söyledi.
Son kez, "bazı il başkanlannın kamuda görev aldığı-
nı duydukça çılgına dönüyorum" dedi. 2. emir.
Gelelim RTE'nin kırmızı çizgi dedıği, siyasal yapıyla
ilgili önemli 3. emre.
• • •
örgütün "özellikle din ve asker tartışmalanndan uzak
durmasını" istedi.
Bu ıki konu, RTE ve lider altı kadronun zaman ve ze-
min kollayarak kendi istikametlerinde çözmeye azmet-
tikleri iki konu.
Duyarlı iki soaınun ayağa (pardon örgüt düzeyıne) dü-
şerek çözülemeyeceğinden, hatta böylesi gelişmelerin
giderek içinden çıkılmaz biçım afacağından adı gibi
emin.
Aylardıryazdığımız birgerçeğe nihayet kimi çevreler-
le yazarlar geldiler. Lider ve altındaki kadro, hemen her
konuda olduğu gibi asker sorununda AB siperine sığı-
nıyor. Asker konusunu da AB ölçütlenne uyma gereği-
ni öne sürerek istedikleri yönde çözme yolundalar.
DPT'nin hazırtadığı yüzden fazia maddelik AB yol
haritası ile haziran ortalarında açıklanacak Ulusal Prog-
ram'da, "MGK'nin AB ülkelerine uygun işleyişe kavuş-
turvlmast, (Verheugen'in durmadan söylediği) askerin
politikacılar üzerindeki etkisinin giderilmesi" gibi öğe-
lerin yer alması bekleniyor.
Terörle canıyla başıyla savaşarak binlerce şehit ve-
ren askerin, Terör Yasası'ndan çıkanlmak istenen 8.
maddeyle ilgili kaygıları. teröre ancak ayrı biryasa ge-
rektiğini öne süren görüşler dikkate alınmıyor.
Özel TV'lerde anadılde (Kürtçe) yayınları serbest bı-
rakmanın sakıncalarını sıralayan eleştiriler kulak ardı
ediliyor.
Neden? (1) Dışardan kaynaklanan baskı. (2) Ikinci
cumhuriyetçilerie onlara katılan kimı çevrelerle yazar-
lann AKP'nin askerin etkisine girdiğinı öne süren kam-
panyası...
Iktidara zaten egemen olan askeri devre dışı bırak-
ma hevesini kamçılıyor.
Gül MGK'yi önemsemiyor. "Istesek paketi tartışma-
ya açmadan 365 milletvekilimizle Meclis 'ten geçirebilir-
dik" diyor.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, "paketi
MGKile ilgılendiımenin AB ilişkilerinezanar vereceği" sö-
zü boş bir laf değil.
Sıra Iç Hizmet Yasası'na, rejimin korunması ve kol-
lanmasında askere yükümlülükler getiren kimi hüküm-
lerin değiştirilmesine geliyor.
7. paket yolda!
Bush'a mektup hazırlığıANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan'ın ABD ile ilişkilerin diizel-
mesi için Dışişleri Bakanlığı Müs-
teşan Uğur Ziyal aracıhğıyla ABD
Başkanı George Bush'a mektup
gondermeye hazırlandığı öğreruldi.
Ziyal'in Erdoğan'la dün yaptığı
görüşmede ABD yönetimine han-
gi yöntemle mesaj iletileceği de-
ğerlendirildi. Edinilen bilgiye gö-
re, büyük olasılıkla Başbakan me-
sajını ABD Başkanı George Bush'a
mektupla iletecek ve yazılı mesaj-
da. ilişkilerdeki sorunlann aşılma-
sına dönük beklentiler vurgulana-
cak. Türkiye ve ABD'nin Ortado-
ğu'daki çıkarlanna işaret etmesi
beklenen Erdoğan'ın "geleceğe
dönük ortak çıkarların esas alın-
masını" istemesi bekleniyor. Tür-
kiye, ABD yönetimine ikteceği
mesajda, ABD'de düş kırıklığına
neden olan tezkere olayının Türk
demokrasısinin işleyişi olarak de-
ğerlendirilmesini isteyecek. Başba-
kan. Ortadoğu'da banşın sağlan-
ması için Türkiye'nın elinden gele-
ni yapmaya hazır olduğunu ve kar-
şılıklj yanlış anlaşılmalann gide-
rilmesi istemini Bush'a iletecek.
Türkiye'deki görev süresi sona
eren ABD Büyükelçisı Robert Pe-
arson 'ın salı günü konutunda ver-
diği veda davetıne AKP, DYP ve
ANAP'tan bazı yöneticiler ile ga-
zeteci Cüneyt Ülsever'in de katıl-
dığı öğrenıldi. Alınan bilgiye gö-
re akşam yemeğine Adalet Baka-
Çevre Günü'nde talana karşı el ele
Tuvalete gitmek
provokasyon sayıldı
• Baştarafı 1. Sayfada
Kilis Elbeyli Kayma-
kamlığı tarafindan düzen-
lenen ve tüm kamu görev-
lilerinin katılımı zorunlu
olan konferansa Kilis
Eğitim Fakültesi Öğretim
Üyesi Yrd. Doç. Dr.
Mehmet Kabacık ko-
nuşmacı olarak katıldı.
Katılımcılardan Akpı-
nar'ın, aralannda tarihçi
Prof Dr tlber Ortay-
lı'nın da bulunduğu kişi-
lerin görüşlerinden yarar-
lanarak "1915 olayları
etrafındaki tartışmalar-
da, Ermenilerin Avrupa
ve Amerika'daki güçlü
lobileri sayesinde Erme-
ni soykırımını kabul et-
tikleri takdirde Türki-
ye'nin bu duruma karşı
bütünlüklü pourikaları
var nudır" sorusu üzeri-
ne, konuşmacı Kabacık,
"Sen kimsin? Kimin
adına konuşuvorsun"
diyerek tepki gösterdi. 11-
çe kaymakamlığına vekâ-
let eden Polateli Kayma-
kamı Ramazan Yıldı-
nm'ın talimatıyla tartış-
ma tutanak altına alındı.
Savcı Muhittin Yıldı-
nnı olayın ardından tutu-
lan tutanaklardan hareket-
le, ,\kpınar, Sevil Kuzu-
cu. Savaş Kekeç, Barış
Kubilay, İbrahim Halil
Koyuncu.Ahmet Laftan
ve Erdal Karabatak
hakkında, Toplantı ve
Gösteri Yürüyüşleri Yasa-
sı'nın, "toplantıda hu-
zur ve sükunu bozmak"
maddesine muhalefetten
dava açtı. Olay günü tutu-
lan tutanaklann hiçbirisi-
nin birbirini tutmadığı
öne sürüldü. Akpınar. ver-
diği ifadesinde. konfe-
ranstaki sözlerinin çarpı-
tılarak tutanağa almdığı-
nı, sözlerinin sürekli ke-
silmesi nedeniyle yanlış
anlaşıldığuıı vurguladı.
Bir gün cezaevinde kalan
Akpmar, 1.5 milyar lira
kefaletle diğer saniklar gi-
bi tutuksuz yargılanmak
üzere serbest bırakıldı.
Hab*r Merkezi - "5 Haziran
Dünya ÇevTe Günü" tüm yurtta
düzenlenen etkinliklerle kutlandı.
Dünya Çevre Günü'nde StT alan-
lanmn yapılaşmaya açılması ve
orman alanlannın satımının gün-
deme getirilmesi sert bir şekilde
eleştinldi. AKP'nin çıkardığı ya-
salarla Anadolu'nun tarihinde en
önemli çevre katlıamlanndan bi-
rine hazırlandığını belirten çevre
ve doğa korumacı kuruluşlar, bu
talana karşı seslerini yükseltecek-
lerini vurguladılar.
Cumhurbaşkanı Ahmet Nec-
det Sezer, yayımladığı mesajda
çevre sorunlannm çözümlenme-
sinin. kısa ve uzun erimli politika-
lann saptanmasuu, uygulanması-
nı, sürekli kılınmasını ve tüm ül-
kelerin işbirliği içinde hareket et-
melerini gerektirdiğini bildirdi.
TBMM Başkanvekili lsmail Alp-
tekin de mesajında sanayileşme
çabalannın çevre sorunlannı da
beraberinde getirdiğini belirtti.
Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan ise son yüzyılda hayatı ko-
laylaştıran teknolojik imkânlann
yanında sanayileşme, hızlı ve
plansız şehirleşmeden kaynakla-
nan çevre sorunlannın doğada ta-
miri çok zor tahribatlara neden ol-
duğunu bildirdi.
TMMOB Şehir Plancılan Oda-
sı'ndan yapılan açıklamada. hazi-
ne arazilerinin talanına olanak ta-
myan yasanın "doğal değerlerin
alınıp satılan bir piyasa malı
olarak gören bir tutum" içerdi-
ği kaydedildi. Dünya Çevre Günü
Istanbul'da da çeşitli etkinliklerle
kutlandı. Adalet Sarayı'nda dün
bir basın açıklaması yapan Baro
Başkanı Kazım Kolcuoğlu, Is-
tanbul Barosu'nun da 125. kuru-
Iuş yılı etkinlikleri kapsamında
"125. Yü Ormanı" oluşturma
kampanyası başlattığını ifade et-
ti.Kolcuoğlu, AKP'yi "çevreye
duyarsız bir polirika yürüt-
mek"le suçladı. Geleneksel
"Çevre Yürüyüşü" Galatasa-
ray'dan başlayarak Taksim Cum-
huriyet Anıtı'nda sona erdi. Emi-
nönü'ndeki ilköğretim ve lise öğ-
rencileri de "Temiz Eminönü"
sloganı altında yurüyüş yaptı ve
çöp topladı. TÜBİTAK Marmara
ABD'nin
Ankara
Büvükelçisi
Robert
Pearson,
Dünya Çevre
Günü
nedeniyle,
dûnya
çapında
düzenlenen
çevre eğitim
proje
varışmasında
birincilik
ödüUerinden
birini alan
Mehmet
Emin
Resulzade
Anadolu
Lisesi'ni
ziyaret etti.
Pearson,
çevre günü
nedeniyle
okulun
bahçesine bir
fidan dikti.
Araştırma Merkezi Yer ve Deniz
Bilimleri Araşnrma Enstitüsü gö-
revlisi Dr. Leyla Tolun, "Kıyı su-
larında doğal olaylann ve kara-
sal girdilerin etkileri" konulu
araştırmanın sonuçlan hakkında
basın toplantısı düzenledi. 19
odamn oluşturduğu TMMOB tz-
mir îl Koordinasyon Kurulu, hü-
kümetin imar affı ve birinci dere-
ce SİT alanlannda yüzde 3 ora-
nında yapılaşmaya izin veren ya-
sa tasansına tepki göstererek kay-
nak yaratma gerekçesinin gerçe-
ği yansıtmadığını bildirdi.
nı Cemil Çiçek. AKP Genel Baş-
kanYardımcılan Şaban Dişli, Nu-
retrin Canikli, Reha Denemeç.
DYP'den Oğuz Tezmen, Salim
Emsarioğlu ve ANAP'tan Meh-
met Keçeciler katıldı. Davette,
Adalet Bakanı'mn ikili ilişkiler-
deki son gerilimi "yol kazasına"
benzeterek "'Önemli olan enka-
zın başında bekleyerek vakit
kaybetmemek. Yola devam et-
meliyiz" görüşünü dile getirdiği
belirtildı.
Çubukçuoğlu
Çevreci müdür
görevden alındı
ÇEMİL GÎĞERİM
SAMSUN - Çevre ve Orman ba-
kanlıklannın birleştirilmesiyle
Samsun Çevre II Müdürii Mehmet
Çubukçuoğlu. valilik karanyla 5
Haziran Dünya Çevre Günü'nde
görevinden alındı. Mobil sanrral,
Karadeniz Bakır Işletmesi ve Tür-
kiye Gübre Sanayü'nin çevreye ver-
diği zararlara karşı mücadelesiyle
tanınan Çubukçuoğlu'nun yerine
Orman Köy Ilişkileri Genel Müdür-
lüğü'ne bağh ORKÖY Başmühen-
disliği orman mühendisi olarak gö-
rev yapan Kadir Kılıç getirildı.
Çe\Te ve Orman bakanlıklannın
birİeştirilmesinin ardından yapıla-
cak yenı atamalara Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezerin sıcak bak-
maması üzerine hükümet görevlen-
dirme yetkısinı valilere verdi. Bu-
nun üzerine Samsun Valisi Musta-
fa Demir de Çevre H Müdürii Meh-
met Çubukçuoğlu'nu görevden ala-
rak yerine ORKÖY'de orman mü-
hendisi olarak çalışan Kadir Kılıç'ı
görevlendirdi. Samsun'da başta
mobil santral, Karadeniz Bakır İş-
letmesi, Türkiye Gübre Sanayii ol-
mak üzere çok sayıda sanayı kuru-
luşunun doğaya ve çevreye verdiği
zararlara karşı sert çıkışlanyla dik-
lcat çeken Çubukçuoğlu, 57. hükü-
met döneminde 4'lü kararnameyle
göreve getirildığini belirtti. Bakan-
lığın 1 yıl sonra resmi atama yapa-
cağını ifade eden Çubukçuoğlu,
"Atama yapılana kadar görevde
kalabilirdim. Görev yaptığım sü-
re içerisinde iyi bir çalışma yap-
tığıma inanıyorum.Yine de kara-
ra saygılıvım" dedi.
Cevap ve düzeltme: SHP'den DYP'ye geçmedim
Gazetenizin, 31 Ağustos 2002
günlü 28087 sayısırun 8'inci savfa-
sında. "ASO Başkanı Çağlayan
CHP'de" başlıklı haberinızde'be-
nimle ilgili olarak: "SHP-DYP
Hükümeri döneminde SHP'den
DVP'ye geçen eski milletvekille-
ri ÖnayAlpagoAnkara'dan.Azi-
met Köylüoğlu da Sivas'tan CH-
P'den aday adayı oldu" ifadeleri-
ne yer venhniştir. Haberinizin bu
kısmı gerçek dışı bilgilere dayan-
maktadu". Bu haberiniz tamamen
gerçek dışı olup şahsımla hiçbir il-
gisi yoktur.
Ben. 5.7.1977-12.9.1980 tarihle-
ri arasında CHP'den ve 21.10.1991-
24.12.1995 tanhlen arasında SH-
P'den Sivas'tan milletvekili seçil-
dim.
SHP, 18.2.1995 tarihinde tüzel
kişiliğini sona erdirerek CHP'ye
katıldı. SHP ve CHP kurultay ka-
rarlanna göre bütün SHP milletve-
killerinin, SH? millervekilliği sona
erdi, CHP millervekilliği başladı.
SHP'den, hiçbir kimse hiçbir mil-
letvekili aynlmadı. Hepimiz Kurul-
tay karanyla CHP'ye geçtik.
'SHP-DYP Koalisyon Hükümeri
21.10.1991-27.3.1995 tarihleri ara-
sında görev yaptı. Ben 27.7.1994-
27.3.1995 tarihlen arasında, SHP-
DYP Hükümeti"nde, SHP kanaduı-
dan Devlet Bakanı olarak görev
yaptım. SHP'nin, CHP'ye katılma-
sıyla 27.3.1995 tarihinde, eski SH-
P'li yeni CHP'lı ben ve 10 bakan
bakanlıklardan çekildik.
Yukandaki kısa açıklamalar ve
ekte sunulan belgelerde açıkça an-
laşılacağı gibi BEN SHP'DEN AY-
RILMADIM. BEN SHP-DYP HÜ-
KÜMETI DÖNEMİNDE SHP'-
DEN AYRILIP DYP'YE GEÇME-
DİM. Ben 24.12.1995 tarihinde ya-
pılan seçimlerde aday da olmadım.
24.12.1995 tarihinde seçim ya-
pılmak şartıyla 30.10.1995 tarihin-
de Erken Seçim karan alındı. Ben
de Istanbul 2. Bölge'den CHP Mil-
len-ekili aday adayı oldum. 23 ada-
yın olduğu bölgede aday yapıhna-
yınca bunu onur meselesi yaparalc.
o günün psikolojik şartlanndan
26.11.1995 tarihinde CHP'den isti-
faettim.
3 Kasım 2002 seçimlerinde Si-
vas'tan CHP'den milletvekili aday
adayı olduğum doğrudur.
Gerçek dışı haberiniz küçük dü-
şürücü ve kişilik haklanna bir sal-
dın niteliğindedir.
Yanhş bilgilere dayalı haberlerin,
gazeteniz aracılığı ile kamuoyuna
sunulması gerek basın meslek ilke-
leri ile gerekse anayasada belirtilen
temel hak ve hürriyetlere aykındır
vesuçtur. 2.10.2002
Azimet KÖ\XÜOĞLÜ (Dev-
let Eski Bakanı, CHP ve SHP Eski
Milletvekili)
îrticai faaliyetler artarak sürüyor
A.NKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Asken Tarih Stratejik Etüdler
Başkanlığı'nca Osmanlı ve Cum-
huriyet dönemi ırticai ayaklanma-
lann değerlendirildiği raporda. di-
nin siyasete halen alet edildiğı.
cumhuriyet rejimirün yıkılarak ye-
rine şeriat devleti kurulmasının he-
deflendiği uyansı yapıldı. Rapor-
da. "halkın devlete karşı gizlice
ayaklandırılmaya çalışıldığı"
vurgulanarak irtıcai faalıyetlerin
artarak sürdüğüne işaret edildi.
Tempo dergisinde de yayımla-
nan raporda, Menemen olayı ekse-
ninde. Osmanlı dönemindeki Pat-
rona Halil isyanı, Kabakçı Musta-
fa isyanı. 31 Mart ayaklanması;
Cumhuriyet döneminde Şeyh Eşref
avaklanması. 1. Düzce avaİdanma-
sı. Şeyh Sait ayaklanması değer-
lendırildi. 23 Aralık 1930'daKubi-
lay'ın şeriatçılarca katledildiği Me-
nemen olayının "birkaç esrarkeş,
serseri ve yobazın düzenlediği"
olay olmayıp amacmın "Genç
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni
yıkarak yerine şeriat devleti kur-
mak" olduğu anımsatıldı. Mene-
men'in durup dururken meydana
BİLİMİN IŞIĞINDA
AYDINLANMA
SÖYLEŞİLERİ 8
"Savaş ve Küftüref Mirasımız"
Oktay EKİNCİ
7 HAZktAN 2003 CUKURTE8İ
SJUTC 16:00
Antalya Kürar Merkezi
Aspendos Satonu
ANTHU»
BÛYdKŞBİR
BBBtttSl
MDBâZ
MVBt8tTESf
lUTt^M FAKÛtTESJ
Cumhuriyet
Yabancı sermayeye özgürlük
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Yabancı sermayenin Tür-
kiye'de yatınm yapmasuu özen-
diren DoğrudanYabancı Yatınm-
lar Yasası Meclis'ten çıktı.
Yasaya göre, doğrudan yaban-
cı yatınmlann gerçekleşririlme-
sinde izin ve onay sistemi kaldı-
nlarak bilgilendirme sistemi te-
mel alınıyor. Yasada, yabancı ya-
tırımcılar tarafindan Türkiye'de
doğrudan yabancı yatınm yapıl-
ması serbest kılınarak yabancı
yatmmcıyla yerli yatınmcının
eşit uygulamaya bağlı olacağı
hükmediliyor. Yasa gereği, doğ-
rudan yabancı yatınmlar, kamu
yaran gerektirmedikçe ve karşı-
lıklan ödenmedikçe kamulaştı-
rılamayacak ve devletleştirile-
meyecek. Yabancı yatınmcılann
Türkiye'deki faaliyet ve işlemle-
rinden doğan net kâr. temettü, sa-
hş, tasfıye ve tazminat bedelleri,
lisan yönetim ve benzeri anlaş-
malar karşılığında ödenecek
meblağ ile dış kredi anapara ve
faiz ödemeleri, bankalar veya
özel finans kurumlan aracıhğıy-
la yurtdışına serbestçe çıkanlabi-
lecek. Yabancı yatınmcılar, Tür-
kiye'de kurduklan veya ortak ol-
duklan şirketler aracıhğıyla Türk
vatandaşlannın edinimine açık
bölgelerde serbestçe taşınmaz
mülkiyet edinebilecek.
gelmediğine, gerici ve rejim aleyh-
tan bir olay olduğuna işaret edilen
raporda. cumhuriyet rejiminin asla
din aleyhine olmadığı belirtildı.
Doğu ve GüneydoğuAnadolu böl-
gelerinde meydana gelen terör
olaylanyla Menemen'deki irtica
olayını a\Ttı şablon içinde düşünül-
mesi gerektiğine ve Kubilay'uı şe-
hit edilmesini hafife almanın bü-
vük yanılgı olacağına dikkat çeki-
len raporda, "İrricanın amacı
Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkarak
dini esaslara dayalı bir devlet
kurmaktır" görüşüne yer verildi.
Raponın sonuç bölümünde. Türki-
ye'nin bugün içinde bulunduğu du-
rum şöyle değerlendirildi: "Günü-
müzde de dinin siyasete alet edil-
diği. cumuhuriyet rejiminin yı-
kılarak yerine şeriat devletinin
kurulmasınm hedeflendiği, va-
tandaşlarımızın arasına kin ve
husumet tohumlannın ekilmeye;
halkı devlete karşı ayaklandır-
maya çahşıldığı, irticai faaüyetle-
rin artarak devam ermekte oldu-
ğu değerlendirilmektedir."
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Şimdiki bakanlığa da şu ad uygun düşüyor:
A-tarım Tu-tanm Bakanlığı!
Bakan atamalarında işin uzmanlık yanına gereken
özen gösteriImiyor. Geçmişte aynı kişinin kısa aralık-
larla gübreden sorumlu Devlet Bakanı, Tarım Bakanı,
Turizm Bakanı olduğunu görmüştük.
Iktisat kökenli Sayın Sami Güçlü de Tarım Bakan-
lığı'na atandığında, kendisinden randevu isteyenlere,
toplantılara davet edenlere şunu söylemişti:
"Birkaç ay bakanlığı tanıyayım, işi iyice öğreneyim,
ondan sonra bu programlan uygulanz."
Sayın Güçlü, gerekli eğitimi aldıktan sonra sahaya
çıktı. Çıkış o çıkış, tutabilene aşk olsun. Buğdaya fi-
yat isteyene çıkış, borç ertelemesi isteyene çıkış, des-
tek isteyene çıkış. Güçlü bu kadar çıkıştan sonra çı-
kışı, sert bir çıkış yapmakta buldu. Hem de ayaküstü
demeçle değil, basın toplantısıyla:
"Daha yüksek fiyat açıklasak, tabii üretici memnun
olur. Insanoğlu böyledir. Gözünü az da doyurmaz, çok
da doyurmaz. Kara toprak doyurur..."
Karnını topraktan doyurmaya çalışan insanlardan
sorumlu bir bakanın iki ay özel eğitimden geçtikten
sonra böyle bir açıklama yapması karşısında insanın
şöyle diyesi geliyor:
Böyle bir demeç ancak özel bir eğıtimle veriliri
İşi kara mızaha dökersek sonu gelmez. Bakan Güç-
lü'ye, her ne şekilde olursa olsun tarımı gündeme ge-
tirdiği için teşekkür edip, bu alanda olup bitenlere kı-
saca göz atalım.
Sa-tanm!
Geçmiş hükümetten tarımda "politikasızlık" devra-
lan AKP, icraatı aynı özenle sürdürüyor. Doğrudan ge-
lir desteğine bir de mazot desteği eklendi, üreten de-
ğil, tarla sahibi olan desteklendi. Doğrudan gelirdes-
teğinde olduğu gibi mazotta da tarla sahibinin üretim
yapıp yapmamasına, tarlasını başkasına kiraya verip
vermemesine bakılmıyor; elde tapu varsa, destek de
veriliyor. OysaTürkiye'nın hemen her bölgesinde tar-
la kıralama yöntemi yaygın biçimde devam ediyor.
Destek planlı bir şekilde tarlaya değil de üretilen ürü-
ne verilse, biz de aklın yolunu yakalamış olacağız...
örneğin, mazot desteği standart olarak dekar ba-
şına 8 litre. Pamuk üreten 25 litre harcıyor, buğday üre-
ten 15 litre, kirpi ürünlerde de birkaç litreyi geçmiyor.
Ama destek standart!
Bakanın, "fiyatıbegenmeyensalonu terketsin"de-
diği buğdayla ilgili olarak da özel eğitimden geçmiş
politikalaruygulanıyor. örneğin tam yerli hasadın baş-
layacağı sırada ithalat yapılıyor ki, fiyat düşsün! Ürün
ucuza alınsın, sonra spekülatif hareketlerle fiyat bir-
den fırlasın!
Büyük kentlerde oturanlar, "Bana nebuğdaydan, is-
terABD'den getirsinler, isterAy'dan" diyebilirlerama,
kent varoşlannı bıraktık, merkezlerdeki "halkekmek"
büfelerinin önündeki kuyrukların artmasının altında bu
politikasızlık yatıyor!
Meclis komisyonlarında görüşülmekte olan SİT
alanlannın satışıyla ilgili yasanın içinde şu madde de
var:
"Köylerde tanm alanlan yabancılara da satılabilir."
Bu madde yasalaştıktan sonra bakanın unvanlan
arasına belki şu da eklenir:
Sa-tarım!
Bakan Güçlü henüz dersin bu bölümüne geldi mi
bilmiyoruz; sanayide gelişmiş ülkelerin hiçbiri "tekno-
lojimiz tamam, boşver tanmı" demiyor. ABD'de her 5
yılda bir tarım yasası yenileniyor, gelişmeleregöre üre-
tim, fiyarlandırma gözden geçıriliyor. Son 5 yıllık dili-
min tarım desteği 260 milyar dolar. Avrupa Birliği'nin
yıllık desteği ıse 40-45 milyar Euro arasında değişiyor.
Sadece Kemalizm değil, Atatürk'ün söylediklerı de
Türkiye'nın önünde büyük engel! O zaman köylüyle
ilgili yaygın sözünü de değiştirmenin zamanıdır:
Bakan, köylünün efendisidır!
[email protected]
Almanlar da
takıyyeyi gördü
BERLİN (AA) - Al-
manya'nın Hessen Eyale-
ti Içişleri Bakanı Volker
BoufTıer(CDU).Alman-
ya'da yaşayan radikal din-
cilerin "çifte strateji"
uyguladığını söylerken
Alman Federal Suç Da-
iresi(BKA).FederalBaş-
savcılık'ın talimatıyla
dün Duisburg kentinde
radikal dinci derneklerde
arama yaptı.
Duisburg polisi, arama-
lann. ülkede yasaklanan
"tslamcı derneklere"
yönelik olduğunu belirtti.
Hessen Eyaleti İçışleri
Bakanı Bouffîer, Die Welt
gazetesine yaptığı açıkla-
mada. radikal dincilerin
kamuoyunda. yasalara sa-
dık, hoşgörülü ve diyalo-
ğa hazır göründüklerini,
ancak gerçekte "totaliter
bir İslam toplumu ya-
ratma çabası içinde ol-
duklarııu" belirtti Ra-
dikal dincilerin bu amaç-
la yoğun şekilde Alman
vatandaşlığına geçerek
tüm haklara sahip ohnaya
çalıştıklannı kaydeden
Bouffier. bu kişilerin par-
ti kurarak federal meclıse
girme çabası ıçinde ol-
duklannı da ifade etti.
"Bu gelişmc, toplum dü-
zenimiz için gizli bir teh-
dittir" diyen Bouffier,
Müslüman olan bazı Al-
manlann da radikal ol-
duklannı, bu kişilere de
dikkat edilmesi gerektiği-
ni söyledi. Gazeteninha-
berine göre, Bavyera Eya-
leti Anayasayı Koruma
Dairesi "nin bir raporunda,
bir camıde yapılan şu ko-
nuşmaya yer venldi:
"Amerika büyük, İngil-
tere de küçük şeytan. İs-
rail de kan emen bir
vampir. Bir zamanlar
Avrupalılar bizim köle-
mizdi, bugün Müslü-
manlar köle. Bu durum
değişmeli. tnançsızları
cehennemin dibine gön-
dermeliviz. Birlik olma-
lı ve zamanı gelinceye
kadar sakin durmahyız.
Şu anda hiçbir şey göre-
nıiyorsunuz. ama hazır-
uklar yapılıyor. Tam za-
manı için hazır ounanız
gerekiyor. Demokrasiyi
davamız için kullannıa-
mız lazım.AvTupa'yı ca-
mi ve okuilanmizla kap-
lamahyız." Federal Suç
Dairesi'nin de (BKA)
"İslamcı terörün sınır
ötesi faaliyetleri olduğu-
na" dikkati çekerek, bu-
nun Almanya'da da mev-
cut olduğunu bıldirdiği
ifade edildi.
1998-1999 eğitim yılında Şişlı Endüstri
Meslek Lisesi'nden aldığım diplomamı kaybettim.
Hükümsüzdür
GÖKERAKGÜNGÖR