01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 HAZİRAN 2003 CUVU 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul B 26 Sinop B 22 Adana B 31 Edırne B 27 Samsun B 22 Kocaeli B 26 Trabzon B 21 Çanakkale B 26 Gıresun B 22 Izmir B 30 Ankara B 26 Manisa Aydın B J33 Eskişehir B 26 B 26B 32 Konya Denizli B 30 Sıvas B 21 Zonguldak B 20 Antalya A 33 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkân Van B B B B B B B 26 27 30 24 24 23 19 B 16 Yu rdun guneyDatı ve kuzeydoğu kesımlen parçalı bulutlu. dığer ye r >er az bulutlu ve açık geçecek. Deniz- lerimizde rüzgâr Fır- tına beklenmıyor. Ruz- gâr: Batı Karadenız'de gündoğusu ve poyraz, açıklannda kıble lo- dos. Doğu Karadenız gundoâusu ve poyraz zamanla kesıslene- den 2-4 olacak. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Y Y PB Y B B B Y 23 20 22 23 25 25 26 29 Münıh B 25 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y B B Y PB PB Y B Y 27 34 29 29 39 29 27 26 27 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflis Kahıre Y B Y B Y B Y B 18 12 24 15 20 20 10 36 Şam B 35 Moskova Taşkent Tahran ^ Pa'çalı bulutlu Sısl 2* Bulut u , Çok buUlu ı Yağmuriu Karlı Gok guoıltülü G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada lamalarda devrim yapmaya mı kararlı? Yoksa başka bir amacı mı var? Bırinci olasılığı boş verelim. "örtünmeyen kadın" ile <)öz göze gelmekten kaçınan, hemen yanı başında şar- kı söylemeye başlayan güzel endamlı Gülben'e bakma- mak ıçin başını tabağnndan kaldırmayan bir ınsandan kadın konusunda çağdaş ölçülere uygun davranışlar bekJemek zor. Amaç: Yakın geçmişi anımsayalım. Henüz RTE'nin siyaset yollarında neler yapabileceğinin kestirilemediği günle- re dönelim. \\ ve belediye başkanlığı dönemine... Yerel ve genel seçimlerde tıarekete geçirdiği güç, çarşaflı, tür- banlı kadın gruplarıydı. Mahalle mahalle, ev ev dolaşan kadınlar... özellikle Istanbul'un varoşlarında dillerinde din hiz- metindeki RP'ye oy vermenin erdemi, ellerinde yardım paketleri... Yöntem başan kazandı. RTE, eski deneyimlerinden yararlanmaya hazırianıyor. AKP lideri çevresinde gö'rünmesine ızin verdiği şık gi- yimli, düzgün makyajlı kadınların amaçlanna hizmet et- meyeceğinı bilmez mi? • • • Nedense "çıldırmak" sözcüğünü sık kullanıyor. Kad- rolaşma hareketlerinde eleştiriler doruğa çıktığı günler- de çıldıracak duaıma geldiğini söyledi. Son kez, "bazı il başkanlannın kamuda görev aldığı- nı duydukça çılgına dönüyorum" dedi. 2. emir. Gelelim RTE'nin kırmızı çizgi dedıği, siyasal yapıyla ilgili önemli 3. emre. • • • örgütün "özellikle din ve asker tartışmalanndan uzak durmasını" istedi. Bu ıki konu, RTE ve lider altı kadronun zaman ve ze- min kollayarak kendi istikametlerinde çözmeye azmet- tikleri iki konu. Duyarlı iki soaınun ayağa (pardon örgüt düzeyıne) dü- şerek çözülemeyeceğinden, hatta böylesi gelişmelerin giderek içinden çıkılmaz biçım afacağından adı gibi emin. Aylardıryazdığımız birgerçeğe nihayet kimi çevreler- le yazarlar geldiler. Lider ve altındaki kadro, hemen her konuda olduğu gibi asker sorununda AB siperine sığı- nıyor. Asker konusunu da AB ölçütlenne uyma gereği- ni öne sürerek istedikleri yönde çözme yolundalar. DPT'nin hazırtadığı yüzden fazia maddelik AB yol haritası ile haziran ortalarında açıklanacak Ulusal Prog- ram'da, "MGK'nin AB ülkelerine uygun işleyişe kavuş- turvlmast, (Verheugen'in durmadan söylediği) askerin politikacılar üzerindeki etkisinin giderilmesi" gibi öğe- lerin yer alması bekleniyor. Terörle canıyla başıyla savaşarak binlerce şehit ve- ren askerin, Terör Yasası'ndan çıkanlmak istenen 8. maddeyle ilgili kaygıları. teröre ancak ayrı biryasa ge- rektiğini öne süren görüşler dikkate alınmıyor. Özel TV'lerde anadılde (Kürtçe) yayınları serbest bı- rakmanın sakıncalarını sıralayan eleştiriler kulak ardı ediliyor. Neden? (1) Dışardan kaynaklanan baskı. (2) Ikinci cumhuriyetçilerie onlara katılan kimı çevrelerle yazar- lann AKP'nin askerin etkisine girdiğinı öne süren kam- panyası... Iktidara zaten egemen olan askeri devre dışı bırak- ma hevesini kamçılıyor. Gül MGK'yi önemsemiyor. "Istesek paketi tartışma- ya açmadan 365 milletvekilimizle Meclis 'ten geçirebilir- dik" diyor. Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, "paketi MGKile ilgılendiımenin AB ilişkilerinezanar vereceği" sö- zü boş bir laf değil. Sıra Iç Hizmet Yasası'na, rejimin korunması ve kol- lanmasında askere yükümlülükler getiren kimi hüküm- lerin değiştirilmesine geliyor. 7. paket yolda! Bush'a mektup hazırlığıANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Başbakan Recep Tayyip Er- doğan'ın ABD ile ilişkilerin diizel- mesi için Dışişleri Bakanlığı Müs- teşan Uğur Ziyal aracıhğıyla ABD Başkanı George Bush'a mektup gondermeye hazırlandığı öğreruldi. Ziyal'in Erdoğan'la dün yaptığı görüşmede ABD yönetimine han- gi yöntemle mesaj iletileceği de- ğerlendirildi. Edinilen bilgiye gö- re, büyük olasılıkla Başbakan me- sajını ABD Başkanı George Bush'a mektupla iletecek ve yazılı mesaj- da. ilişkilerdeki sorunlann aşılma- sına dönük beklentiler vurgulana- cak. Türkiye ve ABD'nin Ortado- ğu'daki çıkarlanna işaret etmesi beklenen Erdoğan'ın "geleceğe dönük ortak çıkarların esas alın- masını" istemesi bekleniyor. Tür- kiye, ABD yönetimine ikteceği mesajda, ABD'de düş kırıklığına neden olan tezkere olayının Türk demokrasısinin işleyişi olarak de- ğerlendirilmesini isteyecek. Başba- kan. Ortadoğu'da banşın sağlan- ması için Türkiye'nın elinden gele- ni yapmaya hazır olduğunu ve kar- şılıklj yanlış anlaşılmalann gide- rilmesi istemini Bush'a iletecek. Türkiye'deki görev süresi sona eren ABD Büyükelçisı Robert Pe- arson 'ın salı günü konutunda ver- diği veda davetıne AKP, DYP ve ANAP'tan bazı yöneticiler ile ga- zeteci Cüneyt Ülsever'in de katıl- dığı öğrenıldi. Alınan bilgiye gö- re akşam yemeğine Adalet Baka- Çevre Günü'nde talana karşı el ele Tuvalete gitmek provokasyon sayıldı • Baştarafı 1. Sayfada Kilis Elbeyli Kayma- kamlığı tarafindan düzen- lenen ve tüm kamu görev- lilerinin katılımı zorunlu olan konferansa Kilis Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Kabacık ko- nuşmacı olarak katıldı. Katılımcılardan Akpı- nar'ın, aralannda tarihçi Prof Dr tlber Ortay- lı'nın da bulunduğu kişi- lerin görüşlerinden yarar- lanarak "1915 olayları etrafındaki tartışmalar- da, Ermenilerin Avrupa ve Amerika'daki güçlü lobileri sayesinde Erme- ni soykırımını kabul et- tikleri takdirde Türki- ye'nin bu duruma karşı bütünlüklü pourikaları var nudır" sorusu üzeri- ne, konuşmacı Kabacık, "Sen kimsin? Kimin adına konuşuvorsun" diyerek tepki gösterdi. 11- çe kaymakamlığına vekâ- let eden Polateli Kayma- kamı Ramazan Yıldı- nm'ın talimatıyla tartış- ma tutanak altına alındı. Savcı Muhittin Yıldı- nnı olayın ardından tutu- lan tutanaklardan hareket- le, ,\kpınar, Sevil Kuzu- cu. Savaş Kekeç, Barış Kubilay, İbrahim Halil Koyuncu.Ahmet Laftan ve Erdal Karabatak hakkında, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasa- sı'nın, "toplantıda hu- zur ve sükunu bozmak" maddesine muhalefetten dava açtı. Olay günü tutu- lan tutanaklann hiçbirisi- nin birbirini tutmadığı öne sürüldü. Akpınar. ver- diği ifadesinde. konfe- ranstaki sözlerinin çarpı- tılarak tutanağa almdığı- nı, sözlerinin sürekli ke- silmesi nedeniyle yanlış anlaşıldığuıı vurguladı. Bir gün cezaevinde kalan Akpmar, 1.5 milyar lira kefaletle diğer saniklar gi- bi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Hab*r Merkezi - "5 Haziran Dünya ÇevTe Günü" tüm yurtta düzenlenen etkinliklerle kutlandı. Dünya Çevre Günü'nde StT alan- lanmn yapılaşmaya açılması ve orman alanlannın satımının gün- deme getirilmesi sert bir şekilde eleştinldi. AKP'nin çıkardığı ya- salarla Anadolu'nun tarihinde en önemli çevre katlıamlanndan bi- rine hazırlandığını belirten çevre ve doğa korumacı kuruluşlar, bu talana karşı seslerini yükseltecek- lerini vurguladılar. Cumhurbaşkanı Ahmet Nec- det Sezer, yayımladığı mesajda çevre sorunlannm çözümlenme- sinin. kısa ve uzun erimli politika- lann saptanmasuu, uygulanması- nı, sürekli kılınmasını ve tüm ül- kelerin işbirliği içinde hareket et- melerini gerektirdiğini bildirdi. TBMM Başkanvekili lsmail Alp- tekin de mesajında sanayileşme çabalannın çevre sorunlannı da beraberinde getirdiğini belirtti. Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan ise son yüzyılda hayatı ko- laylaştıran teknolojik imkânlann yanında sanayileşme, hızlı ve plansız şehirleşmeden kaynakla- nan çevre sorunlannın doğada ta- miri çok zor tahribatlara neden ol- duğunu bildirdi. TMMOB Şehir Plancılan Oda- sı'ndan yapılan açıklamada. hazi- ne arazilerinin talanına olanak ta- myan yasanın "doğal değerlerin alınıp satılan bir piyasa malı olarak gören bir tutum" içerdi- ği kaydedildi. Dünya Çevre Günü Istanbul'da da çeşitli etkinliklerle kutlandı. Adalet Sarayı'nda dün bir basın açıklaması yapan Baro Başkanı Kazım Kolcuoğlu, Is- tanbul Barosu'nun da 125. kuru- Iuş yılı etkinlikleri kapsamında "125. Yü Ormanı" oluşturma kampanyası başlattığını ifade et- ti.Kolcuoğlu, AKP'yi "çevreye duyarsız bir polirika yürüt- mek"le suçladı. Geleneksel "Çevre Yürüyüşü" Galatasa- ray'dan başlayarak Taksim Cum- huriyet Anıtı'nda sona erdi. Emi- nönü'ndeki ilköğretim ve lise öğ- rencileri de "Temiz Eminönü" sloganı altında yurüyüş yaptı ve çöp topladı. TÜBİTAK Marmara ABD'nin Ankara Büvükelçisi Robert Pearson, Dünya Çevre Günü nedeniyle, dûnya çapında düzenlenen çevre eğitim proje varışmasında birincilik ödüUerinden birini alan Mehmet Emin Resulzade Anadolu Lisesi'ni ziyaret etti. Pearson, çevre günü nedeniyle okulun bahçesine bir fidan dikti. Araştırma Merkezi Yer ve Deniz Bilimleri Araşnrma Enstitüsü gö- revlisi Dr. Leyla Tolun, "Kıyı su- larında doğal olaylann ve kara- sal girdilerin etkileri" konulu araştırmanın sonuçlan hakkında basın toplantısı düzenledi. 19 odamn oluşturduğu TMMOB tz- mir îl Koordinasyon Kurulu, hü- kümetin imar affı ve birinci dere- ce SİT alanlannda yüzde 3 ora- nında yapılaşmaya izin veren ya- sa tasansına tepki göstererek kay- nak yaratma gerekçesinin gerçe- ği yansıtmadığını bildirdi. nı Cemil Çiçek. AKP Genel Baş- kanYardımcılan Şaban Dişli, Nu- retrin Canikli, Reha Denemeç. DYP'den Oğuz Tezmen, Salim Emsarioğlu ve ANAP'tan Meh- met Keçeciler katıldı. Davette, Adalet Bakanı'mn ikili ilişkiler- deki son gerilimi "yol kazasına" benzeterek "'Önemli olan enka- zın başında bekleyerek vakit kaybetmemek. Yola devam et- meliyiz" görüşünü dile getirdiği belirtildı. Çubukçuoğlu Çevreci müdür görevden alındı ÇEMİL GÎĞERİM SAMSUN - Çevre ve Orman ba- kanlıklannın birleştirilmesiyle Samsun Çevre II Müdürii Mehmet Çubukçuoğlu. valilik karanyla 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde görevinden alındı. Mobil sanrral, Karadeniz Bakır Işletmesi ve Tür- kiye Gübre Sanayü'nin çevreye ver- diği zararlara karşı mücadelesiyle tanınan Çubukçuoğlu'nun yerine Orman Köy Ilişkileri Genel Müdür- lüğü'ne bağh ORKÖY Başmühen- disliği orman mühendisi olarak gö- rev yapan Kadir Kılıç getirildı. Çe\Te ve Orman bakanlıklannın birİeştirilmesinin ardından yapıla- cak yenı atamalara Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezerin sıcak bak- maması üzerine hükümet görevlen- dirme yetkısinı valilere verdi. Bu- nun üzerine Samsun Valisi Musta- fa Demir de Çevre H Müdürii Meh- met Çubukçuoğlu'nu görevden ala- rak yerine ORKÖY'de orman mü- hendisi olarak çalışan Kadir Kılıç'ı görevlendirdi. Samsun'da başta mobil santral, Karadeniz Bakır İş- letmesi, Türkiye Gübre Sanayii ol- mak üzere çok sayıda sanayı kuru- luşunun doğaya ve çevreye verdiği zararlara karşı sert çıkışlanyla dik- lcat çeken Çubukçuoğlu, 57. hükü- met döneminde 4'lü kararnameyle göreve getirildığini belirtti. Bakan- lığın 1 yıl sonra resmi atama yapa- cağını ifade eden Çubukçuoğlu, "Atama yapılana kadar görevde kalabilirdim. Görev yaptığım sü- re içerisinde iyi bir çalışma yap- tığıma inanıyorum.Yine de kara- ra saygılıvım" dedi. Cevap ve düzeltme: SHP'den DYP'ye geçmedim Gazetenizin, 31 Ağustos 2002 günlü 28087 sayısırun 8'inci savfa- sında. "ASO Başkanı Çağlayan CHP'de" başlıklı haberinızde'be- nimle ilgili olarak: "SHP-DYP Hükümeri döneminde SHP'den DVP'ye geçen eski milletvekille- ri ÖnayAlpagoAnkara'dan.Azi- met Köylüoğlu da Sivas'tan CH- P'den aday adayı oldu" ifadeleri- ne yer venhniştir. Haberinizin bu kısmı gerçek dışı bilgilere dayan- maktadu". Bu haberiniz tamamen gerçek dışı olup şahsımla hiçbir il- gisi yoktur. Ben. 5.7.1977-12.9.1980 tarihle- ri arasında CHP'den ve 21.10.1991- 24.12.1995 tanhlen arasında SH- P'den Sivas'tan milletvekili seçil- dim. SHP, 18.2.1995 tarihinde tüzel kişiliğini sona erdirerek CHP'ye katıldı. SHP ve CHP kurultay ka- rarlanna göre bütün SHP milletve- killerinin, SH? millervekilliği sona erdi, CHP millervekilliği başladı. SHP'den, hiçbir kimse hiçbir mil- letvekili aynlmadı. Hepimiz Kurul- tay karanyla CHP'ye geçtik. 'SHP-DYP Koalisyon Hükümeri 21.10.1991-27.3.1995 tarihleri ara- sında görev yaptı. Ben 27.7.1994- 27.3.1995 tarihlen arasında, SHP- DYP Hükümeti"nde, SHP kanaduı- dan Devlet Bakanı olarak görev yaptım. SHP'nin, CHP'ye katılma- sıyla 27.3.1995 tarihinde, eski SH- P'li yeni CHP'lı ben ve 10 bakan bakanlıklardan çekildik. Yukandaki kısa açıklamalar ve ekte sunulan belgelerde açıkça an- laşılacağı gibi BEN SHP'DEN AY- RILMADIM. BEN SHP-DYP HÜ- KÜMETI DÖNEMİNDE SHP'- DEN AYRILIP DYP'YE GEÇME- DİM. Ben 24.12.1995 tarihinde ya- pılan seçimlerde aday da olmadım. 24.12.1995 tarihinde seçim ya- pılmak şartıyla 30.10.1995 tarihin- de Erken Seçim karan alındı. Ben de Istanbul 2. Bölge'den CHP Mil- len-ekili aday adayı oldum. 23 ada- yın olduğu bölgede aday yapıhna- yınca bunu onur meselesi yaparalc. o günün psikolojik şartlanndan 26.11.1995 tarihinde CHP'den isti- faettim. 3 Kasım 2002 seçimlerinde Si- vas'tan CHP'den milletvekili aday adayı olduğum doğrudur. Gerçek dışı haberiniz küçük dü- şürücü ve kişilik haklanna bir sal- dın niteliğindedir. Yanhş bilgilere dayalı haberlerin, gazeteniz aracılığı ile kamuoyuna sunulması gerek basın meslek ilke- leri ile gerekse anayasada belirtilen temel hak ve hürriyetlere aykındır vesuçtur. 2.10.2002 Azimet KÖ\XÜOĞLÜ (Dev- let Eski Bakanı, CHP ve SHP Eski Milletvekili) îrticai faaliyetler artarak sürüyor A.NKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Asken Tarih Stratejik Etüdler Başkanlığı'nca Osmanlı ve Cum- huriyet dönemi ırticai ayaklanma- lann değerlendirildiği raporda. di- nin siyasete halen alet edildiğı. cumhuriyet rejimirün yıkılarak ye- rine şeriat devleti kurulmasının he- deflendiği uyansı yapıldı. Rapor- da. "halkın devlete karşı gizlice ayaklandırılmaya çalışıldığı" vurgulanarak irtıcai faalıyetlerin artarak sürdüğüne işaret edildi. Tempo dergisinde de yayımla- nan raporda, Menemen olayı ekse- ninde. Osmanlı dönemindeki Pat- rona Halil isyanı, Kabakçı Musta- fa isyanı. 31 Mart ayaklanması; Cumhuriyet döneminde Şeyh Eşref avaklanması. 1. Düzce avaİdanma- sı. Şeyh Sait ayaklanması değer- lendırildi. 23 Aralık 1930'daKubi- lay'ın şeriatçılarca katledildiği Me- nemen olayının "birkaç esrarkeş, serseri ve yobazın düzenlediği" olay olmayıp amacmın "Genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yıkarak yerine şeriat devleti kur- mak" olduğu anımsatıldı. Mene- men'in durup dururken meydana BİLİMİN IŞIĞINDA AYDINLANMA SÖYLEŞİLERİ 8 "Savaş ve Küftüref Mirasımız" Oktay EKİNCİ 7 HAZktAN 2003 CUKURTE8İ SJUTC 16:00 Antalya Kürar Merkezi Aspendos Satonu ANTHU» BÛYdKŞBİR BBBtttSl MDBâZ MVBt8tTESf lUTt^M FAKÛtTESJ Cumhuriyet Yabancı sermayeye özgürlük ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Yabancı sermayenin Tür- kiye'de yatınm yapmasuu özen- diren DoğrudanYabancı Yatınm- lar Yasası Meclis'ten çıktı. Yasaya göre, doğrudan yaban- cı yatınmlann gerçekleşririlme- sinde izin ve onay sistemi kaldı- nlarak bilgilendirme sistemi te- mel alınıyor. Yasada, yabancı ya- tırımcılar tarafindan Türkiye'de doğrudan yabancı yatınm yapıl- ması serbest kılınarak yabancı yatmmcıyla yerli yatınmcının eşit uygulamaya bağlı olacağı hükmediliyor. Yasa gereği, doğ- rudan yabancı yatınmlar, kamu yaran gerektirmedikçe ve karşı- lıklan ödenmedikçe kamulaştı- rılamayacak ve devletleştirile- meyecek. Yabancı yatınmcılann Türkiye'deki faaliyet ve işlemle- rinden doğan net kâr. temettü, sa- hş, tasfıye ve tazminat bedelleri, lisan yönetim ve benzeri anlaş- malar karşılığında ödenecek meblağ ile dış kredi anapara ve faiz ödemeleri, bankalar veya özel finans kurumlan aracıhğıy- la yurtdışına serbestçe çıkanlabi- lecek. Yabancı yatınmcılar, Tür- kiye'de kurduklan veya ortak ol- duklan şirketler aracıhğıyla Türk vatandaşlannın edinimine açık bölgelerde serbestçe taşınmaz mülkiyet edinebilecek. gelmediğine, gerici ve rejim aleyh- tan bir olay olduğuna işaret edilen raporda. cumhuriyet rejiminin asla din aleyhine olmadığı belirtildı. Doğu ve GüneydoğuAnadolu böl- gelerinde meydana gelen terör olaylanyla Menemen'deki irtica olayını a\Ttı şablon içinde düşünül- mesi gerektiğine ve Kubilay'uı şe- hit edilmesini hafife almanın bü- vük yanılgı olacağına dikkat çeki- len raporda, "İrricanın amacı Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkarak dini esaslara dayalı bir devlet kurmaktır" görüşüne yer verildi. Raponın sonuç bölümünde. Türki- ye'nin bugün içinde bulunduğu du- rum şöyle değerlendirildi: "Günü- müzde de dinin siyasete alet edil- diği. cumuhuriyet rejiminin yı- kılarak yerine şeriat devletinin kurulmasınm hedeflendiği, va- tandaşlarımızın arasına kin ve husumet tohumlannın ekilmeye; halkı devlete karşı ayaklandır- maya çahşıldığı, irticai faaüyetle- rin artarak devam ermekte oldu- ğu değerlendirilmektedir." GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Şimdiki bakanlığa da şu ad uygun düşüyor: A-tarım Tu-tanm Bakanlığı! Bakan atamalarında işin uzmanlık yanına gereken özen gösteriImiyor. Geçmişte aynı kişinin kısa aralık- larla gübreden sorumlu Devlet Bakanı, Tarım Bakanı, Turizm Bakanı olduğunu görmüştük. Iktisat kökenli Sayın Sami Güçlü de Tarım Bakan- lığı'na atandığında, kendisinden randevu isteyenlere, toplantılara davet edenlere şunu söylemişti: "Birkaç ay bakanlığı tanıyayım, işi iyice öğreneyim, ondan sonra bu programlan uygulanz." Sayın Güçlü, gerekli eğitimi aldıktan sonra sahaya çıktı. Çıkış o çıkış, tutabilene aşk olsun. Buğdaya fi- yat isteyene çıkış, borç ertelemesi isteyene çıkış, des- tek isteyene çıkış. Güçlü bu kadar çıkıştan sonra çı- kışı, sert bir çıkış yapmakta buldu. Hem de ayaküstü demeçle değil, basın toplantısıyla: "Daha yüksek fiyat açıklasak, tabii üretici memnun olur. Insanoğlu böyledir. Gözünü az da doyurmaz, çok da doyurmaz. Kara toprak doyurur..." Karnını topraktan doyurmaya çalışan insanlardan sorumlu bir bakanın iki ay özel eğitimden geçtikten sonra böyle bir açıklama yapması karşısında insanın şöyle diyesi geliyor: Böyle bir demeç ancak özel bir eğıtimle veriliri İşi kara mızaha dökersek sonu gelmez. Bakan Güç- lü'ye, her ne şekilde olursa olsun tarımı gündeme ge- tirdiği için teşekkür edip, bu alanda olup bitenlere kı- saca göz atalım. Sa-tanm! Geçmiş hükümetten tarımda "politikasızlık" devra- lan AKP, icraatı aynı özenle sürdürüyor. Doğrudan ge- lir desteğine bir de mazot desteği eklendi, üreten de- ğil, tarla sahibi olan desteklendi. Doğrudan gelirdes- teğinde olduğu gibi mazotta da tarla sahibinin üretim yapıp yapmamasına, tarlasını başkasına kiraya verip vermemesine bakılmıyor; elde tapu varsa, destek de veriliyor. OysaTürkiye'nın hemen her bölgesinde tar- la kıralama yöntemi yaygın biçimde devam ediyor. Destek planlı bir şekilde tarlaya değil de üretilen ürü- ne verilse, biz de aklın yolunu yakalamış olacağız... örneğin, mazot desteği standart olarak dekar ba- şına 8 litre. Pamuk üreten 25 litre harcıyor, buğday üre- ten 15 litre, kirpi ürünlerde de birkaç litreyi geçmiyor. Ama destek standart! Bakanın, "fiyatıbegenmeyensalonu terketsin"de- diği buğdayla ilgili olarak da özel eğitimden geçmiş politikalaruygulanıyor. örneğin tam yerli hasadın baş- layacağı sırada ithalat yapılıyor ki, fiyat düşsün! Ürün ucuza alınsın, sonra spekülatif hareketlerle fiyat bir- den fırlasın! Büyük kentlerde oturanlar, "Bana nebuğdaydan, is- terABD'den getirsinler, isterAy'dan" diyebilirlerama, kent varoşlannı bıraktık, merkezlerdeki "halkekmek" büfelerinin önündeki kuyrukların artmasının altında bu politikasızlık yatıyor! Meclis komisyonlarında görüşülmekte olan SİT alanlannın satışıyla ilgili yasanın içinde şu madde de var: "Köylerde tanm alanlan yabancılara da satılabilir." Bu madde yasalaştıktan sonra bakanın unvanlan arasına belki şu da eklenir: Sa-tarım! Bakan Güçlü henüz dersin bu bölümüne geldi mi bilmiyoruz; sanayide gelişmiş ülkelerin hiçbiri "tekno- lojimiz tamam, boşver tanmı" demiyor. ABD'de her 5 yılda bir tarım yasası yenileniyor, gelişmeleregöre üre- tim, fiyarlandırma gözden geçıriliyor. Son 5 yıllık dili- min tarım desteği 260 milyar dolar. Avrupa Birliği'nin yıllık desteği ıse 40-45 milyar Euro arasında değişiyor. Sadece Kemalizm değil, Atatürk'ün söylediklerı de Türkiye'nın önünde büyük engel! O zaman köylüyle ilgili yaygın sözünü de değiştirmenin zamanıdır: Bakan, köylünün efendisidır! [email protected] Almanlar da takıyyeyi gördü BERLİN (AA) - Al- manya'nın Hessen Eyale- ti Içişleri Bakanı Volker BoufTıer(CDU).Alman- ya'da yaşayan radikal din- cilerin "çifte strateji" uyguladığını söylerken Alman Federal Suç Da- iresi(BKA).FederalBaş- savcılık'ın talimatıyla dün Duisburg kentinde radikal dinci derneklerde arama yaptı. Duisburg polisi, arama- lann. ülkede yasaklanan "tslamcı derneklere" yönelik olduğunu belirtti. Hessen Eyaleti İçışleri Bakanı Bouffîer, Die Welt gazetesine yaptığı açıkla- mada. radikal dincilerin kamuoyunda. yasalara sa- dık, hoşgörülü ve diyalo- ğa hazır göründüklerini, ancak gerçekte "totaliter bir İslam toplumu ya- ratma çabası içinde ol- duklarııu" belirtti Ra- dikal dincilerin bu amaç- la yoğun şekilde Alman vatandaşlığına geçerek tüm haklara sahip ohnaya çalıştıklannı kaydeden Bouffier. bu kişilerin par- ti kurarak federal meclıse girme çabası ıçinde ol- duklannı da ifade etti. "Bu gelişmc, toplum dü- zenimiz için gizli bir teh- dittir" diyen Bouffier, Müslüman olan bazı Al- manlann da radikal ol- duklannı, bu kişilere de dikkat edilmesi gerektiği- ni söyledi. Gazeteninha- berine göre, Bavyera Eya- leti Anayasayı Koruma Dairesi "nin bir raporunda, bir camıde yapılan şu ko- nuşmaya yer venldi: "Amerika büyük, İngil- tere de küçük şeytan. İs- rail de kan emen bir vampir. Bir zamanlar Avrupalılar bizim köle- mizdi, bugün Müslü- manlar köle. Bu durum değişmeli. tnançsızları cehennemin dibine gön- dermeliviz. Birlik olma- lı ve zamanı gelinceye kadar sakin durmahyız. Şu anda hiçbir şey göre- nıiyorsunuz. ama hazır- uklar yapılıyor. Tam za- manı için hazır ounanız gerekiyor. Demokrasiyi davamız için kullannıa- mız lazım.AvTupa'yı ca- mi ve okuilanmizla kap- lamahyız." Federal Suç Dairesi'nin de (BKA) "İslamcı terörün sınır ötesi faaliyetleri olduğu- na" dikkati çekerek, bu- nun Almanya'da da mev- cut olduğunu bıldirdiği ifade edildi. 1998-1999 eğitim yılında Şişlı Endüstri Meslek Lisesi'nden aldığım diplomamı kaybettim. Hükümsüzdür GÖKERAKGÜNGÖR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle