01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYTT VAKFI adma İLHAN SELÇUK Genel Yavın Yönetmeni: İbrahim \'ıldız • Yazıışleri Müdürü: SaKm Alpaslan#Sorumlu Müdiir: Mehmet Sucu # Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara fstıhbarat' Cengiz Yıldmm • Ekonomı Öz- lem Yüzak # Kultür Egemen Berköz # Spor AbdülkadirVücelman#Makaleler Sami Ka- raören # Ouzeltme. Abdullah Vazıcı # Bıl- gı-Belge EdibeBuğra • Yurt Haberlerı Meh- met Faraç 9 A\rupa Temsılcısı Güra> Öz YayınKurulu. tlhanSelçuk(Baş- AnkaraTemsilcısı. Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No" kan),EmreKongar(Daıuşman), 125,Kat:4,BakanlıUar-AjıkaraTel:*4195020(7hat), Faks: Orhan Erinç. Hikmet Çerin- 4195027 • Izmir Temsücısı. SerdarKıak, H Zıya Biv. kaya, Şükran Soner, İbrahim 1352 S. 2 3 Tel- 4411220, Faks: 4418745 • Adana Yüdız, Orhan Bursalı. Musta- Temsilcısr Çetin Yiğenoğiu, înönü Cd 119 S.No.lKatl, fa Balbay, Hakan Kara. Tel. 363 12 11, Faks: 363 12 15 Müessese Müdürü: Erol Erkut • Bilgı Işlem: Ahmet Korulsan • Sa- tış: Fazilet Kuza REKHM: P.M. Lld. Şti. • Gen. Nludiır Gülbtn Erdtıran # Koordınaro Reha Işıtman 9 Genel \ludur\ rd Sevda Çoban 0 Fınansman Mudun Çetin Erduran Tel 0212 514 (T 53 513 84 60-61. Faks 021251384 63 \ ayımb)aD: > era Gün Haher ^ıansı Basune YaMncılık A Ş Tuıfcccağı Cad. V) 41 Cağaloğlu T4'j4 IstanhJİ PK. 246 • Sutarı 144*5 Is: Tei*ın2';ı5i;ı5u5ı2ütaı FaXs ı'J 2!2ı5P i<c t5 B»skı: \fer\« Gazele Dop Basıır Ça>uıcılık San \eTic 4S Baıtatos Bulvan V> 125 Be>ıka)-k Gtnel Dsgram: BBD M « U 6H\ZtRAN2003 Imsak-3 25 Güneş: 5 26 Öğle 13.10 ikındırO"1 Akşam:20.41 Yatsr 22.31 pf de yem dinozon türübulundu Talim Terbiye'nin ders kitabmdan fotoğraf çıkarması Milli Eğitim Bakanı'nı kızdırdı f • NEW YORK (AA) - Şili'de yeni bir dinozor | türiine ait fosiJ bulundu. David Rubilar ve 1 Alexander Vargas adlı paleontologlar, bulduklan fosilJe ilgili olarak yaptıklan açıklamada, yeni bir türe ait dinozorun uzun ve sadece bitkiyle j beslenen cinsten olduğunu belirtti. Yaklaşık 70 milyon yıl önce yaşayan dinozorun Tebeşir (Cretaceous) devrinin sonlanna doğru ortaya çıktığı saptandı. Boyu yaklaşık 7.5 metre, yüksekliği i se 2 metre olan dinozorun kol ve bacaklannın diğer dinozor türlerine oranla daha ince ve uzun olduğu da kaydedildi. Dinozorun, özellikle güney Amerika'da yaygın olarak bulunan "araucaria" ağacının yapraklanyla beslendiği ifade edildi. Köpeklere özel umumi tuvalet • SARS-POTERIES (AA) - Fransız peyzaj miman Pierre Blanckaert köpeklere özel umumi tuvalet tasarladı. Blanckaert'ın, i ülkenin kuzeyindeki Sars-Poteries'de tanıftığı ' umumi tuvalet prototipi, köpeklerin dışkılannı toplayan ve antılmasına olanak sağlayan 1 metrekarelik, otomatik temizleme pJarfbrmundan oluşuyor. Bu platformda, 7 döner levhadan oluşan ızgaralar bulunuyor. Köpek tuvaletini yaptıktan sonra sahibi musluğu açarak levhalaruı devinimini başlatıyor. Açık konuma geçen levhalar dışkılan keskilerin bulunduğu bölüme geçiriyor. Köpek sahibi musluğu kapatınca da levhalar kapalı konuma geçiyor. Gece nöbeti kanser yapabilir • BOSTON (AA)-Amerikalı bilim adamlan, kadınlarda gece nöbeti ve kalın bağırsak kanseri riski arasuıda yakın ilişki olduğunu tespit etti. Journal of the National Cancer Institute dergisinde yayımlanan makaleye göre, Harvard Tıp Okulu ve Brigham and Women Hastanesi'nde görevli bilim adamlan, vücudun geceleri salgıladığı melantonin hormonunun, kanser riskinin artmasında önemli rol oynadığını belirtti. Melantonin hormonunun sadece karanlıkta üretildiğini kaydeden bilim adamlan, bu hormonun kandaki düzeyinin, gece nöbetleri sırasında açık olan ışık j nedeniyle azaldığını ifade etti. Araştırma başkanı Eva Schernhammer, melantoninin antikanserojen etkisinin bulunduğunu söyledi. Hava kiPliliği astrnıı ağırlaştırıyor • CHICAGO (AA) - Grip ve soğuk algınlığı gibi virüs enfeksiyonundan önce hava kirliliği etkisinde kalan astımlı çocuklarda, ağır astım krizi riskinin artabildiği saptandı. Nitrojendioksit içeren hava kirlenmesi ile solunum yollan rahatsızlıklan arasında ilişki bulunduğu belirlendi. Nitrojendioksitin havaya, otomobil egzozlanndan ve mutfakta kullanılan gazlı ocaklardan yayılabildiği biliniyor. Virüs enfeksiyonlannın astım hastalığının şiddetlenmesinde önemli rol oynadığı, kirli hava etkisirıin de bu durumu körüklediği kaydedildi. 8-11 yaşlan arasında 114 astımlı çocuk üzerinde yapılan araştırmada, virüs enfeksiyonundan bir hafta önce nitrojendioksit etkisi altında kalan astımlı çocuklarda, virüs enfeksiyonundan bir hafta sonra astım hastalığının şiddetini arttırdığı belirlendi. Geç aylarda yapılan kürtaja yasak • VVASHINGTON (AA) - ABD Kongresi'nin ait kanadı Temsilciler Meclisi, hamileliğin son aylannda kürtaj yapılmasını yasaklayan tasanyı kabul etti. Temsilciler Meclisi'ndeki oylamada muhafazakârlann desteklediği tasanl39oya karşı, 282 oyla açık farkla kabul edildi. Bu yönteme karşı olan çevrelerce, "kısmi doğum" olarak adlandınlan hamileliğin son aylanndaki kürtajda, doğuma zorlanan cenin, canlı halde başının kanndan çıkanlmasından hemen sonra öldüriilüyor. Kongre'de kabul edilen tasannın • yasalaşmasıyla, kısmi doğum yöntemiyle kürtaj yapan doktorlar, 2 yıl hapis cezasına çarptınlacak. 3 hafta pedal çevirdi • TOKYO (AA) - Japonya'da bir genç laza ait - bisikleti çalan 66 yaşındaki adam, polise yakalanmadan önce 3 hafta, 150 kilometre pedal çevirdi. Yasuji Sugimura, eski elbiseler ve kâğıt torbalarla yüklü gümüş renkli bisikletle karayolunda güçlükle ilerlerken polis tarafindan yakalandı. Pohs, yaşlı adamın Japonya'nın 4. büyük kenti Nagoya'ya gitmek istedigini, ancak neden ulaşım aracı olarak bisikleti seçtiğini bilmediğini kaydetti. Bakan'dan sanşınazanMAHMUTGURER ANKARA - Milli Eğitim Bakanı Hüse- yin Çelik. Talim Terbiye Kurulu'nun "San- şın Türfcolmaz" içerikli karanna tepki gös- terirken Talim Terbiye Kurulu Başkanı Zi- ya Selçuk'u telefonla arayarak azarladığı öğrenildi Sanşın Türk olmayacağını savla- yarak ilköğretım 4. sınıf sosyal bilgilerki- tabından "sanşmkadnT fotoğrafinı çıkaran TTK üyesi ve Gazi Ünıversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Bacanlı'nın ise "Türkçülük" konusunda makale- leri bulunduğu or- taya çıktı Bacan- lı'nın "Sanşm Türk olmaz" gerekçesiyle ders kitabına onay vermemesine Milli Eği- tim Bakanı Çelik de tepki gösterdi. Talim Terbiye Kurulu karannı bilmediğini ve ha- beri görmediğini belirten Çelik, daha son- ra değerlendirme yapabileceğini söyledi. Karan anlatan gazetecilerin ısran üzerine Ba- kan. "Benim bütün kardeşlerinı sanşm ve mavi gözlü. Demek ki ben imalat hatasryım. Yani böyle şekU konularla uğraşryoruz" gö- rüşünüdilegetirdı. BakanÇelik'inkomis- yon toplantısından sonra TTK Baş- \ kanı Selçuk'u arayarak "Sanşın Türk ohnaz" karanyla ilgili tep- ki gösterdi- ği öğre- nildi. Çelik'in, Selçuk'a TTK'nin şekille uğraşmaması gerektiğini söylediği ve "BUD- dan böyle TTK'nin bu tür karaıiar aJdığını duymak istemiyorunT dedığı bıldınldı. Öte yandan sanşın Türk olmayacağını savlayarak kitaptan fotoğrafi çıkarttıran ku- rul üyesi Hasan Bacanlı'nın, "Türkçülük" konusuna ilişkin çalışmalar yaphğı ortaya çıktı. Erkan Mumcu döneminde Gazi Üni- versitesi Eğitim Fakültesi"nden bakanlığa ge- tirifen ve Hüseyin Çelik tarafindan kurul üyeliğine atanan Bacanh'nın, 2001 yılında yazdığı T ü r k Kimliği Kuramı Deneme- siw nde Türklüğün ve Türk toplumunun han- gi evrelerden geçtiği ve nasıl belirlendiği an- latılıvor. ATATÜRK DE SARISINDI ANKARA (CumhurivrtBüro- su) - Milli Eğitim Bakanlığı Ta- lim Terbiye Kurulu"nun (TTK) ilköğretım sosyal bilgiler kita- bından bir fotoğrafi "Sanşm Türk otaıaz" gerekçesiyle çıkarması- na sivil toplum kuruluşlan (STKJ tepki gösterdi. Çağdaş Yaşamı Destekleme Deraeğı (ÇYDD) Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Sayian, TTK'nin kararlannın de- mokrasi dışı olduğunu belirtti. Atatürkçü Düşünce Derneği Ge- nel Başkanı Halil İbrahim Şahin, ulu önder Atatürk'ün de sanşın olduğunu anımsattı. Türk Eği- tim-Sen Genel Başkanı Şua\ip Ozcan da Türklük tartışmasına gırilmemesi gerektiğini söyledi. ADD Genel Başkanı Şahın, Tükiye'nin kurucusu Atatürk ün de sanşın olduğunu belirterek "Bu gerekçeji gösteren kurul üye- siHasan Bacanlı'nınderhalbirre- habiKtas>on merkezineahnması- nı dilijoruın'' diyekonuştu. Eleştiri oku meleklere Kültür Scrvisi- 'Chartie'nin Melekleri', 1970'lerde Türkiye ve birçok ülkede ilgiyle izlenen TV dizilerindendi. Dizinin kahramanlan ise kimliği gizli tutulan patronlan Charlie ve onun verdiği tehlikeli ve zor görevieri başanyla yerine getiren üç cesur ve güçlü genç kadın... Çekici ve güzel kadın kahramanlann diziye olan ilgiyi arttırmadaki rolü, feminist hareketin sa\"unuculanndan büyük tepki alıyor. 2000'de sinemaya uyarlanan ve beklenenin üzerinde ilgi gören fıhnin oyunculan Drew BerrvTnoore(Dylan), Cameron Diaz (Natalie) ve Lucy Liu (AJex) çekimlerle olduğu kadar eleştiri oklanyla da meşgul. Feministler onlan ve fıhni 'kadın gücfinün' erkek bakış açısıyla kitlelere sunulduğunu söylüyor. Bu yıl gösterime girecek olan serinin 2. filminde ise ünlü oyuncu Dcmi Moore meleklerin peşinde olduğu 'Halo'yu canlandınyor. "Charlie'nin Melekleri n"de daha fazla aksiyon sahnesinin yer alacağı da söylenenler arasında. HoDyMood'un çılgın çifb' Angeüna JoKe ve BİIh Bob Thomton. boşanmalannm ardmdan birbirierini unuttuklanm flginç yöntemfcrle dışa vuruyor. Jolie'nm eski eşinin isrninin yer aldığı dövmeyi siJdirmcsinin ardzndan. Tbornton da düğünde eşinin kanı\la doldurduğu cam kolyevitörenleyako. "AşJanın sembolü'" olarak bu kohe>i taşıyan Thornton'a karşıhk, JoBe de eşinin ismini kohına dövme olarak kaznmşb. (AA) Çalman tarih Türkiye yolunda ÖZGENACAR ANKARA - İngiliz polisi Scotland Yard'ın Sanat ve Antika Bölümü, Konya Yusuf Ağa Yazma Eser Kütüphanesi'nden çalman, 800 yıllık el yazması kitabı Londra'da Türk Büyükelçiliği'ne teslim etti. Londra Christie's Müzayede Evi, Muhiddin ibn el- Arabi'nin yazdığı bir risaleyi 10 bin sterlinlik (yaklaşık 23 milyar lira) bir tahmini değerle 1 Mayıs 2001'de satışa çıkarmıştı. 24 Ekim 1205 tarihli, "Endülüs Magribi" biçemli, 24.5x16.5 cm. boyutundaki Arapça kitap, felsefe konulannı içeriyor. Türk uzmanlannın bu çalıntı yapıtı saptaması üzerine yapılan başvuruyu dikkate alan ingiliz dedektifler, mahkemeye girmeksizin, bedel ödemeksizin kitabı elinde bulunduran İngiliz'den aldılar. İngiliz dedektif Michefle Roycroft, el yazması kitabı Londra Türk Büyükelçiliği ikinci kâtibi Celal Doğan'a bir tutanakla teslim etti. 111 kadın üzerinde araştırma vapıldı Ertesi gün hapları 120 saat sonra alındığında bile etkili LOS ANGELES (AA) - "Ertesi gün haplannın", cinsel birleşmeden 120 saat sonra alınması durumunda bile etkili olduğu açıklandı. Doğum Bilimi ve Jinekoloji Dergisi'nde (Journal of Obstetrics and Gynecology) yayımlanan bir araştırmanın sonuçlanna göre, korunmasız bir birleşmeden sonra alınan haplar, bugüne kadar bilınen süreden 2 gün sonra alındığında bile etki gösterebiliyor. New York'taki Nüfus Konseyi tarafindan desteklenen araştırmada, 111 kadına cinsel birleşmeden 72 ila 120 saat sonra ertesi gün hapı verildi. Uzmanlar, bu grupta meydana gelen hamilelik oranının yüzde 1.9 olduğunu belirttiler. Bu oranın cinsel birleşmeden sonraki ilk 72 saafte ilaç alan 675 kadın arasında da yüzde 2 ile hemen hemen aynı olduğu bildinldi. Ortaya çıkan bu sonucun, özellikle hafta sonlannda korunmasız seks yapanlar ile bu ılaçlann reçetesiz satılmadığı yerlerde doktorlanna hemen ulaşamayan kadınlann "yüreğine su serptiğj" belırtildi. Uzmanlar, bu sonucun tecavüze uğrayan kadınlar içın de "iyi haber" olduğu görüşünde. Giyilebilir bilgisayar Biüm adamlannm geçen haftalarda müjdesini vcrdigi gi- yflebilir bilgisayar çauşmalannda >eni gelişmeler var. Pi- noeer fırnıası ceketlere ve pantotonlara monte edilcbUen ilk bükükbiUr bilgisayar prototipini geliştirdiklerini açık- ladı. Esnek maddeden üretilen bilgisavar ekraıuyla ilgili çalışmalar tamamlandığında özellikle itfane, tıp, tanm gibi önemli işkollannda ter dökenler i>i bir yarduncıya kavuşnıuş olacak. (AP) SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN .Sendika, 'Kuvvetini' 'Nereden' Alır?..5 Tespit/1. 1946 Sonbaharı, Tekel Işçilerı Sendika- sı'nın açılış töreninde; kardeş bir sendikanın, ilginç olduğu kadar şaşırtıcı, temsilcısı söz almıştı: Yük. Müh. Burhan Oğuz! "...arkadaşlar, kuvvet birlikten doğar; bu kalaba- lık cemiyet içersinde, tek bir işçinin mukadderât, tesâdüflerin cilvesine terk edilmiş demektir; zirâ onun zayrf hançeresinden çıkan ses, büyük gürûl- tûnün içinde, kimsenin kulağına erişemeden sönüp gider. Fakat artık o sesin duyurulması lâzımdır ve duyurulacaktır; işte bunu temin edecek olan, sen- dikadır..." "...orada bir işçi arkadaşın derdi, diğer bütün sen- dikalist arkadaşlann aâzından haykınlır ve bu ses çok uzaklara ulasabilir. Insanlan birbirine yakınlaş- tıran menfaat birliğidir; bu iubarla, aynı menfaatle- ri müdafaa etmek üzere birieşmiş bulunan işçi ar- kadaşlar arasında, kardeşlik hislerinin inkişâfı, sen- dikanın en tabii neticelerinden biridir..." "...insanların yegâne kaygısı ve bütün mücâdele- lerin sebebi, istikbâlinin emniyet attına alınmasıdır. İşte sendika işçi sın/fının bu endişesini izâle ede- cek en kuvvetli basamaktır. Sendika kuvvetini, onu teşkil eden azalann, müşterek hukukundan alır; ve onun, münferit işçi ve cemiyet arasında bir teşek- kül olması keyfryeti; münferit işçi haklannın, cemi- yet tarafindan görülmesine, duyufmasına ve niha- yet tanınmasına âmildir..." (Gün, 30 Kasım 1946) ...Recep Peker hükümetl işbasında Idl..." Tespit/2. Burhan Oğuz, yüksek mühendis; Türki- ye Demir Çelik işçileri Sendikası'nın Başkanı seçiliyor; Türkiye Sosyalist Partisi (TSP) Merkez lcra Komitesı üyesi sıfatıyla, ülkenin siyasi hayatında 'üre- tim gücü'nü devreye sokuyor. Acaba niye o da, 'ser- best teşebbüs' yandaşı olup, o zamanlar, kesesini dol- durmak yollanna düşmemişti? Bunu, yarım yüzyıl sonra yayımladığı, o son derece çarpıcı ve ıbret vericı 'Hatıralar'ında anlatmıştır: "...EsatÂdH Müstecapiı Be/le tanışbm (4 EyKil 1946) Kanlanmız dertıal birbirine kaynadı. Coşkum hoşu- na gitmişti. Beni 'Merkez lcrâ Komitesi'ne seçtiler (26 Eylül 1346). Burada toplanıp kararlar alıyorduk. Parti merkezi Sıraselviler'de, Alman Hastanesi'nin karşısındaki sokakta; oradan girince yüz metre ka- dar ilerde, sağda, küçük bir apartman katıydı. Bu- rada işçilere konferanslar ve dersler verilryordu..." "...bir akşam sinema çıkışında partiye uğradım. Film Chopin'in hayatı idi ve bu büyük sanatçının va- tanseverfiği beni çok etkilemişti. Bu hislerle geldi- ğim partide gördüklerim, gözlerimi yaşartmıştı; elektrik parası veritememiş olduğundan ceryan ke- silmiş; işçiler, bir iki mum ışığında dikkatle ders din- liyor, notlar alıyorlardı (28 Kasım 1946). Gerçekten Ruslar'dan para almakia itham edilen partimiz, bü- yük bir mâlî sıkıntı içindeydi..." "...sonra, Cemiyetler Kanunu'na dayanarak sen- dikalar kuımaya başladık. O zamanlar rte iş Kanu- nu, ne Sendikalar Kanunu vardı ve koyu faşist Re- cep Peker Hükümetı iş başında idi; Sadi Irmak da Çalışma Bakanı. Ben Türkiye Demir Çelik Sanayii İşçileri Sendikası'na başkan seçildim (17 Kasım 1946). Ama en önemli sendikamız, o zamanlar en yaygın sanayi olması itibanyla, Mensucat (Dokuma) işçileri Sendikası idi..." İlk 'sarı sendlkalarr klm kurmujtu? "...iş Kanunu olmadığından, işçinin kaderi patro- nun iki dudağı arasındaydı ve Sâdi Bey de, ilk 'Sa- rı Sendikalan' kurmuştu, 'İşçi Dernekleri' adı altan- da. Işverenler işçiyi, sendikadan istifa edip, bu der- neğe kaydolmaya zorluyor; bunu yapmayanlan, ka- pı dısan etmekle tebdit ediyorlardı. Birkaç kez Esat Adil bana, '...aman Burhan Mensucat Sendikası çö- küyor, git orada konuşma yap!' demişti..." "...Pazar günü konuşma yapacağım haber veri- lirdi ve orası dolardı; brttabi kalabalık arasına kanş- mış, çok sayıda polis de vardı. Başkan'ın yerine oturur, bir iki saat irticâlen konuşurdum, suç sayı- labilecek herhangi bir şey söylememeye, dikkat ederek. Ama toplantı sonunda, işçi, 'tecdid-i imân' etmişti, yani davaya inancı pekişmiş olarak dağıl- mış ve sendika şimdilik kurtulmuştu. Oerneğe geç- meyi reddediyortar ve patron da her isçiye kolayca yol veremiyordu..." {'Yaşadıklanm/Dinlediklerim', Ta- rihi ve Toplumsal Anılar. S. 141/142. Simurg Yayınevi, 2000) Sosyalist Sol'da, İşçi Sınıfı'nın tarıhine bakan iki ün- lü kalemden birisi, Kemal Sülker (Öbürü Lütfi Erişçi); Ankara'ya yolu düştükçe, 1970'li yıllarda bana uğrar- dı; bir gün 'es/c/'gün/en'anıyorduk; demişti ki: "...hatır- lar mısın, o birkaç ay içinde 'sosyalist' sendikalann sayısı, neredeyse yüzü bulmuştu; Inönü ve Peker, nasıl bir dehşete düşmüş olmalı ki, 16/17 Aralık re- zâletini yaptılar..." Burhan Oğuz, 'olayı', şöyle kaydetmiş: "...16 Ara- lık 1946'da bütün sol partiler ve sendikalar hükü- metçe kapatıldı, başkanlar ve birçok kişi tutuklan- dı. Bunlar sorgusuz çok uzun süre içerde kaldılar ve neden sonra suçsuz bulunarak, salıverildiler..." Ve kayda değer, şu önemli not: "...Inönü'nün düşün- ce sistemi doğruttusunda hareket eden bu ekibin başında, eski bir kurmay subay olan, faşist Başba- kan Recep Peker bulunuyordu. Kabinesinde anlat- tığım 'Kuvvetli Atatürkçü' (!) Sadi Irmak dışında, 'Sosyalist' geçinen ama, Sol partilerin ve sendika- lann kapatılması karanna iştirak eden, Cemil Sart Barlas da, vardı -Gazeteci Mehmet Barias'ın baba- sı-..." (A.G.E. s. 144) Hatııiarsınız Gâzi, hem Inönü'yü hem Peker'ı, görev- lennden 'affetmişti'... Boşuna mıymış? e-mailrtilahan •' isnet.net.tr http://www.bilqryayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212 / 2®) 15 88
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle