25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 HAZİRAN 2003 ÇARŞAMBA 8 HABERLERtN DEVAMI TURKIYE Istanbul PB 31 Sinop B 26 Edirne PB 34 Samsun B 27 Kocaelı PB 34 Trabzon B 25 Çanakkale PB 31 Giresun Izmır B 37 Ankara B 26 A 31 Manısa B 38 Eskişehır A 32 A 31Aydın _B 39 Konya Denızlı B 37 Sıvas A 28 Zonguldak B 29 Antalya A 36 Kars Adana Mersın Dıyarbakır Şanhurfa Mardin Siirt Hakkân Van A A A A A A A B 36 32 36 37 34 35 27 24 B 23 Yurdun kuzeybatı kesimleri parçalı bulutlu.diğeryerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sı- caklığı tüm yurtta artacak. Rüzgârku- zey yönlerden hafıf ara sıra orta kuvvet- te esecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn B B B B B B Y B 23 20 20 25 20 24 25 26 Münıh Y 31 Zünh Berlın Budapeşte Madrıd Vıyana Belgrad Sofya Roma Atına B B B B Y Y A A 23 31 34 29 32 29 32 35 Y 33 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tifhs Kahıre Y B B B B B B A 21 22 30 38 24 20 16 37 A 38 Parçalı bulutlu Sısı ^ Çok bulutlu ı Yağmuriu t Gok guruttulu G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK I Baştarafi 1. Sayfada Kaptırdık gidıyoruz; AB üyelıği, ABD'nin izinden ve dizi dibinden aynlmama güdüsü nelere mal ola- cak, araştıran da yok, araştırmaya niyeti olan da... Bizimkiler Fransa Cumhurbaşkanı Chirac'ın "Türkiye'nin AB üyeliği konusunda hiçbir kuşkulan kalmadığını" söylemesini göğüslerini gere gere yi- neliyorlar. Yazanmız Ürdün'den AB'nin Türkiye'nin üyeliğiy- le Ortadoğu'ya komşu olacağını söyleyen dış poli- tika sorumlusu Solana'yı manşetlere taşıyor. Dünya Ekonomi Forumu vesilesiyle Abdullah Gül'ün Dışişlerı Bakanı Colin Povvell'la bir araya geleceği haberini büyük bir iştiha ile duyuran med- ya, ayaküstü hoş beşle kısıtlı kalan ikili görüşmede Kıbrıs'tan Irak sorununa, hatta Iran politikasına ka- dar uluslararası sorunların ele alındığını şişiren ha- berleıie yetiniyor. Gül'ün Povvell'la neler konuştuğu ya da Gül'ün dört gözle beklediği Amerika ziyaretinde hangi or- tak sorunları ele alacağını soran yok, soracak olan da... Oysa; Gül, sadece ve sadece görüşmenin "öv- gü faslını" yansıtmak çabasında. Gönderdiği son mektubun içeriğinden ABD Dı- şişleri Bakanı Powell'ın "çoookmemnun kaldığmı" söylüyor. Amerika'yı çoook memnun eden o mektupta acaba neler yazdı Gül? Ülke adına Amerika'ya hangi ödünleri verdi? Gül açıklamıyor, elbette açıklamayacak da... Ulusal ki- mi sorunlardaABD lehine verdiğimizödünleruygu- lamalarla ortaya çıktı mı, bu iktidarla yitirdiklerimi- zin ölçüsü, verilen ödünler anlaşılacak ama iş işten geçmiş olacak! • • • AB yönetimi Türkiye'yi yönetenlerin yumuşak karnını, fikri sabite dönüşen isteğini keşfetti: AB Baktılar ki üyelik için A-Ke-Pe iktidarının verme- yeceği ödün yok. Yıllardır gerçekleştirmekten sakındıklan ödünle- ri, üyelik vaadini ısıtarak Türkiye'den koparacakla- nnı anladılar. Kıbrıs ve Ege sorunlarını kendilerine uygun biçim- de çözecekler. Güneydoğu'ya (Kürt muhibbi ABD ile birlikte veya ABD'ye koşut bir politika izleyerek) ayn bir statü verdirebilmenın yollarını araştıracak- lar. Ermeni tasarılannı Demokles'in kılıcı gibi başı- mızın üzerinde tutacaklar, Ermenistan'ın Türkiye üzerinden gereksındiği olanakları sağlayacaklar vs. AB ve ABD modeli "21. yüzyıl Sevr'ini" Türki- ye'ye kabul ettirmenin önündeki tek engel TSK'yi de eli kolu bağlı, sesi soluğu çıkmaz bir konuma ge- tirecekler. Irili ufaklı yetkililerin verdikleri demeçlere bakılır- sa ABD ve AB için öncelikli hedef TSK... ABD'de ilk kez bir üst düzey yetkilinin, Savunma Bakanı Wolfowitz'in orduyu eleştiren demeci, AB adına konuşan genişlemeden sorumlu komısyon üyesi Günter Verheugen'in aynı yolda sürekli açıklama- lan... birbirini tamamlıyor, birbirine koşut. Ordu konusunda Batı ile AKP kafası denk! Avrupa'da ve Atlantik ötesinde "kendi idealleri önünde engel gördükleri TSK'nin etkisini ve yetki- sini alt düzeylere düşürme"y\ içeren planlar hare- kete geçırıldı. Son altı yedi aydır tarttılar, aralarında tartıştılar ve... Türkiye'ye düne kadar kabul ettirmeyeceklerı koşulları A-Ke-Pe ıktidarıyla gerçekleştireceklen sonucuna vardılar. 6. paketi gördükten, askerin etkisini ve yetkisini silmek amacındaki 7. paketle ilgili bılgileri aldıktan sonra "AB üyeliğimiz konusunda hiçbir kuşkulan kalmadığını" sürekli yinelemeleri, Selanik'te beyaz çizgili siyah aynı kumaş giysilerle törenlere katılan RTE-Gül ikilisınin ayaklarını yerden kesecek, hoş- nut kılacak bir iki cümle söyleyerek sırtlarını okşa- maları elbette doğal. Son günlerdeki övgüler, AB üyeliğimize neredey- se kesin gözle bakan demeçler... Bu gelişmeler de bir bit yeniği aranmasını gerek- tirmiyor mu? Kürt konferansı toplanıyor I Baştarafi 1. Sayfada Kürt Sorununun Çözii- mü". DEHAP'tan alınan bilgıye göre. konferansın 35 kişilik "Çağırıcılar Grubu"nda yer alan ba- zı isimler de şöylc KESK Genel Başkanı Sami Evren, Hak-Iş Ge- nel Başkanı Sami Uslu. yazar Mehmet Altan. öğretim üyesi-yazar Tok- tamışAteş.DEHAP Ge- nel Başkanı Tuncer Ba- kırhan TTB 2 Başkanı Metin Bakkalcı. SP'li Mehmet Bekaroğlu. ya- zar Murat Belge, gaze- teci Fehmi Koru, DE- HAP PM üyesı Naci KutJay, tHD Genel Baş- kanı Hüsnü Öndül. Pir Sultan Abdal Kültür Der- neği Genel Başkanı Ka- zım Genç, Şerafettin El- çi, Mihri Belli, EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel, yazar Aydın Çu- bukçu. Konferans için 200 kışi Ankara'ya davet edıldı. Davetliler arasında Yaşar Kemal. Doğu Pe- rinçek, Tarhan Erdem, Şükrü Elekdağ, İshak Alaton, Hasan Cemal, Orhan Pamuk. Sami Selçuk. Abdurrahman Dilipak, Cüneyt Ülse- ver, Ercan Karakaş, Baskın Oran, İlnur Çe- vik de bulunuyor. Davet- lilerin konferansa katılıp katılmayacaklannın ise henüz netleşmedıği öğ- renildi Düzeltme • tstanbul Haber Servisi - 24.06.2003 tarihli gazetemizde "Köy Enstıtüleri ışık saçmaya devam ediyor" başlıklı haberde. "Köy Enstitülenni Araştırma ve Eğitimi Geliştirme Derneği kurma çağnsmda bulundu" ifadesine yer verilmiştir. Dernek kurucu üyesi Ramazan Çavdar, yapılan çağnnın, 20 Hazıran'da kurulan derneğe üyelik çağnsı olduğunu belirtmiştir. Düzeltır, özür dileriz. AKP'den inadına kadrolaşmaANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - AKP hükümeti. kadrolaş- mada sınır tanuruyor. TBMM Plan ve Bütçe Komısyonu'nda. Diya- net tşleri Başkanlığı'na verilmesi öngörülen kadro sayısı AKP mil- letvekillerinin önergesiyle 1600'den 15 bine çıkanldı. Komis- yonun CHP'li üyeleri. bu değişik- lık üzerine, "Toplumda gergin- lik yaratılmak isteniyor" diye- rek salonu terk etti. AKP'lı Mah- mut Göksu. ımamlann askerlikle- rinin bir bölümünü "asker i- mam" olarak yapmalannı önerir- ken AKP mılletvekilı Alaattin Büyükkaya, cemevlerinin ibadet yeri olmadığını ilen sürdü TBMM Plan ve Bütçe Komis- yonu'nda. dün Diyanet tşleri Baş- kanlığı'na 1600 ek kadro tahsisı- ni öngören yasa tasansı görüşüldü. Devlet Bakanı Mehmet Aydın, 1997 yılında Diyanet Işleri Baş- kanlığı'na 16 bin kadro tahsisedil- mesini öngören yasa tasarısının TBMM Genel Kurulu'na indiği- ni. ancak seçimler yüzünden ka- dük kaldığmı söyledi. Tasan hazu"lanırken başkanlığın 16 bın 667 kadro ihdas edilmesini önerdiğini ancak DPT'nin bu kad- royu 1600'e indirdiğini. Bakanlar Kurulu'nun da buna uyduğunu be- lirten Aydın. bu sayının gereksinı- mini karşılamaktan uzak olduğu- nu ileri sürdü. 'Cemevi ibadet yeri değiT AKP'li Musa Uzunkaya ıse "Bir yerde caminiz varsa oraya inıam göndermeye mecbursu- nuz. Yoksa birileri gelir sizin boşltığunuzu doldurur" diye ko- Kadrosunda 88 bin 501 kişi bulunuyor Diyanet 9 bakanlığa bedel ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - TBMM Plan ve Bütçe Komısyonu'nda kabul edilen öner- geyle Diyanet Işleri Başkanlığı 'nın kadro sayısının 100 bini aşması öngöriilüyor. Başkanlığın mevcut 88 bin kadrosu bile, 9 bakanlıktaki toplam perso- nel sayısına denk düşüyor. Diyanet tşleri Başkanlığı'nın 88 bin 501 kadro- su bulunuyor. Diyanet tşleri Başkanlığı'na 15 bin yeni kadro tahsis edilmesini öngören yasa tasansı- nın TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilmesi du- rumunda, başkanlığın kadro sayısı 103 bine ulaşa- cak. Diyanet Işleri Başkanlığı, kadro artışıyla Mil- li Eğitim, Sağlık ve Maliye bakanlıklan ile Emni- yet Genel Müdürlüğü'nün ardından en fazla kad- roya sahip 5. kuram olacak. Başkanlık mevcut du- rumda bile; tçişleri, Dışişleri, Baymdırlık, Ulaştır- ma, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Sanayi ve Tica- ret, Eneıji ve Tabii Kaynaklar. Kültür ve Turizm, Çe\Te ve Orman bakanlıklanndaki toplam 89 bin olan personel sayısıyla yaklaşık aynı sayıda perso- nel çalıştınyor. Bu bakanlıklann kadrolan şöyle: tçişleri Bakanlığı 23 bin 301, Baymdırlık ve ts- kân Bakanlığı 17 bin 46, Kültür ve turizm Bakan- lığı 15 bin 315, Çevre ve Orman Bakanhğı 15 bin 314, Dışişleri Bakanlığı 5 bin 41, Sanayi ve Tica- ret Bakanlığı 4 bin 536, Ulaştırma Bakanlığı 3 bin 961. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 3 bin 618, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 868. nuştu. CHP'li Ali Kemal Kum- kumoğlu ise Türkiye'de bulunan Alevi yurttaşlara Diyanet tşleri Başkanlığf nın hizmet götürme- diğini belirterek "Alevi vatan- daşların vergileriyle onlara hiz- met götürmeyen imamlara ma- aş ödeniyor. Bu helal mi. haram mı" diye sordu. AKP'lı Alaattin Büyükkaya ise, Aleviliğin ayn bir din olma- dığını belirterek "Cemevleri as- la ibadet yeri değildir. semah edilen,Alevi kültürün icra edil- diği yerlerdir" dedı. Bakan Ay- dın hukuken camiler ve mescitle- rın ibadet yen olarak kabul edil- dığini, başka bir ibadet yeri tanı- madıkJannı söyledi. AKP'li Mahmut Göksu, imam- lann askerliklerinin bir bölümü- nü "asker imam" olarak yapma- lannı önerdi. Göksu, yurtdışına gönderilen din adamlannın öğ- retmenlik de yapmalan gerektiği- ni ileri sürdü. Bunun üzerine söz alan Aydın, asker imam uygula- masına daha önceki yıllarda olumsuz yanıt alındığını, imam- lann yurtdışında öğretmenlik yapmalannın ise mümkün olabi- leceğini söyledi. Aydın, "Bu ko- nuda irtica sorunu ortadan kal- dınlınca karar verilebilir'" diye konuştu. CHP'den tepki Görüşmelerin ardından AKP milletvekilleri bir önerge vererek 1600 olarak önerilen kadro sayısı- nın 15 bme çıkanlmasını istediler. CHP'li AliTopuz. siyasi yaşamın- îşçüere kapı gösterildi COŞKUN YAMAN BALIKESİR - SEKA Bahkesir tş- letme Müdürlüğü'nü 1.1 milyon dolara sa- tın alan Albayraklar Turizm Seyahat AŞ, dün fabrikayı teslim alır almaz, 287 çah- şanm işine son verdi. Özelleştirme Idaresi Başkanlığı ile Al- bayrak AŞ arasında imzalanan varlık sa- tış sözleşmesi esası- na göre, fabrikayla birlikte 1980 dönüm arazi, 185 lojman, 47 iş makinesi. sosyal tesisler, Ovabayın- dır'da bulunan su pompalama tesisleri söz konusu şirkete devredildi. Albayraklar'dan işçilere verilen fesihnamede. 'Bahkesir SE- KA'da, 2002 Temmuz ayından iri- baren üretim yapılmadığı göz önünde bulundurularak, maki- ne,teçhizat, alet edevat, ekipman ve tesislerin ürerime hazır hale getirilmesi için bakım, onarım ve modernizasyon çahşmalan yapı- lacaktır. Bu nedenle 24 Haziran 2003 tarihinden iribaren iş akdi- niz feshedilmişrir" denildi. AKSU'NUN SATIŞINA PROTESTO - SEKA Giresun Aksu îşletme Müdüriüp iş- çileri, 30 Haziran'da satışa çıkanlacak işyerlerinin özelleştirilmesini protesto ama- cıyla saçlannı kazıttı. Önümüzdeki günlerde açlık grcvine başlayacaklannı belirten sendika yetkilileri, "Hükümet vazgeçene kadar mücadelemiz sürecek" dedi. (AA) tşçiler devir teslimin ardından Albayraklar'dan çok Selüloz-tş Sendikası yönetimine tepki gös- terdi. Devir öncesi Balıkesir'e ge- len sendikanın genel başkanı Er- gin Alşan'ı işçilen satmakla suç- layan çalışanlar, yeterli mücadele- nin yapılmadığını savundu. Bu arada işçilerin ihbar tazminatı Va- kıfbank, kıdem tazminatı da Yapı Kredi Bankası aracılığıyla öden- meye başlandı. Çalışanlann iş kay- bı tazminatı da çalışma sürelerine göre tş Kurumu tarafindan ödene- cek. SEKA îşletme Müdürü Meh- met Öcal başta olmak üzere yak- laşık 100 memur ıse başka kamu kuruluşlanna atanmak üzere ha- vuza aktanlacak. Memurlara üç il seçeneği sunulacak. Selüloz-Iş Sendikası da fabrika güişindeki baştemsilciliği boşalttı. Tüm üyeleri işten çıkanlan sendi- ka, 8 ay içinde yeniden üye kayde- dip örgütlenmesi halinde varhğım sürdürebilecek. da hükümetten gelen kadro talebı- nin yaklaşık 10 kat arttınldığına hiç tanık olmadığını belirterek "Bir tertiple karşı karşıya oldu- ğumuzu düşünüyorum" dedı. CHP'li Birgen Keleş. uygula- manın ülkede gerginlik yaratacağı- nı \iirgulayarak "Bu önerge dini istismar etmektir" dedi. CHPli üyeler, önergenin kabul edilmesi üzerine salonu terk etti. AKP'li millervekillerinin ver- diken önergeyle 15 bin kadronun tamamı din hizmetlerine aynldı. Hükümet tasansında 850 olan i- mam hatip kadrosu 11 bine, 450 olan müezzin-kayyım kadrosu 2 bin 500.150 olan Kuran kursu öğ- reticisi kadrosu 500'e yükseltılir- ken 1000 yeni vaiz kadrosu tah- sis edildi. Yerel seçimler Altınok: Ankara 'ya adayım ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Ankara Anakent Beledi- ye Başkanı Melih Gökçek AKP'ye geçme planlan yapar- ken, dün sürpriz bir basın toplan- tısı düzenleyen Keçiören Beledi- ye Başkanı Turgut Altınok. AKP'den Anakent Beledıye Baş- kanlığı için aday olduğunu açık- ladı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise "Olsa olsa şu an- da aday adayı olabilir" dedi. Altınok, dün sabah düzenledi- ğı basın toplantısında, çeşıtli si- yasi görüşlerden yurttaşlann Anakent Belediye Başkanlığı adaylığı ıçın kendısınden ıstekte bulunduklannı kaydetti. Altmok. AKP'den yerel seçimlerde Anka- ra Anakent Belediye Başkanlığı için aday olduğunu açıkladı. Baş- bakan Erdoğan ise gazetecılerin "Turgut Altınok AKP'nin An- kara anakent belediye başkan adayı diyebilir miyiz" sorusu üzerine, "Ha\ır, olsa olsa şu an- da aday adayı olabilir. Kimseye adaydır diyemeviz. Bütün bun- lar Ûçemizin, ilimizin değerlen- dirmesinden geçecekrir. Bu de- ğerlendirmelerden sonra aday kesinleşecektir" diye konuştu. Tarikat yaşıyor çocuklar ölüyor RECEP BLLUT KAYSERİ - Kayseri'de tüp gaz kaçağından kaynaİdanan patlama sonucu çöken Taşçıoğlu Kuran Kursu ve Hafız Yetıştırme Yur- du'nda dikkat çekici siyaset-tarikat bağlantılan ortaya çıktı. 1940'lıyıl- larda CHP milletvekili olan Ömer Taşçıoğlu'nun bağışladığı binalar tslamcı vakıflann eline geçerken yurtta Diyanet tşleri Başkanhğı'nm kadrolu ögretmenleri çeşitli kentle- re sürüldü. Yurdun faaliyetine de- vam edebilmesi için çevre kentler- den toplanan 22 yoksul öğrenciden 10'u patlamada yaşamını yıtirdi Ömer Taşçıoğlu, 1947'de oğlu Mustafa'nm yaşamını yıtirmesi- nin ardından tüm gayrimenkulünü yoksul öğrencilerin eğitiminde kul- lanılması amacıyla Hafız Yetiştir- me Derneği'ne bağışladı Ancak Taşçıoğlu'nun yaşamını yitirmesi- nin ardından dernek yöneticileri gayrimenkulleri yoksul öğrencile- rin yaranna kullanmak yerine ya yok pahasma sattı ya da dövizle ki- raya verdi Kentin en işlek yerinde bulunan bir bina ise yılda 160 bın markathlasFinans'akiralandı Ay- nı zamanda AKP il delegelen olan Taşçıoğlu Hafiz Yetiştirme Derne- ği Başkanı Ali Rıza Özderici. yö- netim kurulu üyesi Ahmet Has- yüncü. derneğin mallannı teminat gösterek "Kuranıkerim ve İslami lu'mlere Hizmet Vakff'nı kurdu İslamcı vakfa peşkeş Derneğin bazı mallannm akta- nldığı vakfin başkanlığına yine Özderici getirildi. Vakıfyönetıcıle- rinin açrığı Safa Vakfi Kayseri Şu- besi'ne de kentin pahalı semtlerin- den Taşçıoğlu ailesine ait bir bina- nın iki katı 10 yıl süreyle kıraya ve- rildi. Vakıflar Genel Müdürlü- ğü'nce faaliyeti durdurulan Safa \akfı yerine aynı adla dershane açıldı. Taşçıoğlu ailesinin mallan bu şekilde tslamcı vakıflara peşkeş çekilirken öğrenciler yoksulluk içinde eğitim gördü. Taşçıoğlu Kuran Kursu ve Hafız Yetiştirme Yurdu'nda kalan öğren- ciler 2001 yılında "dayak yedikle- ri ve işkence gördükleri" iddi- asıyla isyan etti Öğrenciler gece yansı yurt yöneticilerince kapı önüne konurken Diyanet tşleri kad- rosunda görevli öğretmenler de çe- şıtli kentlere sürüldü 2002 yılında yurtta öğrenime ara verildi. Ancak dernek yöneticileri Taşçı- oğlu ailesinin mallannı "hafiz ye- tiştirme" şartıyla kullanabildikle- ri için yurdu 2003 yılında jeniden öğrenime açtılar. 2001 yılında ya- şanan olaylar nedeniyle öğrenci bulmakta zorlanan dernek yöneti- cileri çevre ilçe ve köylerden yok- sul çocuklan topladılar. Bu 22 öğ- renciden 10'u çöken binanın enka- zında yaşamını yitirdi Bina standart değil Öte yandan Taşçıoğlu Yatılı Ku- ran Kursu ve Hafiz Okulu'nun çök- mesine neden olan patlamanın LPG kaçağından meydana geldiğı ve enkazdan çıkan LPG tüplerin- den bazılannın standartlara uygun olmadığı belirlendı. İnceleme ko- mısyonu üyesı inşaat mühendisi Mehmet Yaradanakul. yurt bina- sının mutfak kısmının bodnımda bulunmasının havalandırmayı en- gellediğini ve binanın çökmesine neden olduğunu ıfade etti Komis- yon bina ile ilgılı raporunu cumhu- riyet savcılığına sunacak. 3 kişi tutuklandı Bu arada Kuran kursundaki patlamayla ilgili olarak adliyeye sevk edilen eğitmenler Faruk Gördeli ve Arif Demirezen ile aşçı Zeynel Abidin Kaya, bekçi Rahmi Kurudirek ve yurda tüp götüren Ömer Deredeğirmenli Cumhuriyet Savcısı Abbas Cey- lan'aifade verdi. Savcı Ceylan, Gördeli ve Demi- rezen'i serbest bırakırken Kaya. Kurudirek ve Deredeğirmenli'yi "Dikkatsizlik ve tedbirsizlik ne- deniyle birden fazla kişinin ölü- müne sebebiyet vermek" iddi- asıyla tutuklanmalan istemiyle nö- betçi mahkemeye sevk etti. Nöbet- çi mahkeme, 3 kişiyi tutukladı. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN "...Gâzi'nin, 'Diyalektiği'..." I Baştarafi Arka Sayfada Kıssadan Hisse: 'Çağ- daş Uygahık Düzeyi', dün başka bir düzeydir, bugün başka; yann bir başka dü- zey olacaktır; tabiatı icabı, değişen, değişken bir şey- dir, diyalektiktir. Kojullar değljtl mi, çözümler değlşlr... A ynı müthiş elâstikiyet, r \ 16 Teşrinevvel 1921'- de, TBMM'deTürk/Fransız Itilâfnamesı tartışılırken, Mi- sâk-ı Milli Hatn dolayısıy- la tartışmaya katılan Mus- tafa Kemal Paşa'nın açık- lamasında görülmuyor mu? Tespit/2. "...Misâk-ı Mij- ITnin 1. Maddesi, bir 'Hatt-ı Mütâreke tasavvur ediyor. Hatt-ı Mütâreke'yi, hudud-u millî tasavvur ediyor. Onun üst tarafın- daki yer inkısam kabul et- mez. Hatt-ı Mütâreke ne- dir? Var mıdır böyle bir hat, yoktur." Bıraz daha sonra, dediği de şu: "Mi- sâk-ı MiirTmizde muay- yen ve müsbet bir hat yoktur. Kuvvet ve kudre- timizle tesprt edeceğimiz hat, hatt-ı hudut olacak- tır.." Kıssadan hisse: 1936'da, Hatay tartışılırken Ankara Itilâfnamesi gün- deme gelmiş, söz alan za- manın Dışişleri Bakanı Yu- suf Kemal demıştir ki: "o zaman zarureüer vardır, o zaruretlerdir ki bize bu fe- na hududu kabul ettirdi. Şimdi Fransa'da bulunan Franklin Boullion'a soru- yorum; o zamanki müza- kerelerde Türk Murahas- sı baştan sona kadar 'An- takya Iskenderun Türktür, behemahal alınacaktır' sözünü tekrartamış değil midir?.."(7Aralık1977) Uygulama ne olmalıydı? Bu iki tesbitin aydmlığın- da. siyasi partilerin 'sı- nıfsallığı' gerçeğine bakar- sak, göreceğımiz nedir? Gazi Mustafa Kemal Pa- şa'nın mantığında, aynı dı- yalektikgeçerlı: a/ Eğer, klâsık şemaya göre gelişmiş bir burjuva toplumuysanız, siyasi par- tıler, 'sermaye gücü' (lı- beral, demokrat) ve 'üre- tim gücü' olarak {sosyal demokrat, sosyalist, ko- münıst) iki ana kutupta toplanacak; onlara ek ola- rak, geçmiş dönem nos- taljiklerı için 'muhafaza- kâr' (Katolik, Püriten, Soy- lu); gelecek toplum ütop- yacılan için de, 'Marjinal' partiler(Çevreci, Femınıst, Eşcinsel, vs.) bulunacaktır Ve bu -Gâz/'nin tâbiriyle- 'çok tabiidir' (Avrupa mo- deli) b/ Eğer, klâsik şema ge- lişmesi, Emperyalizm ta- rafindan bozulmuş, Burju- vazi ecnebi denetiminde- ki komprador sermayeye dönüşmüş; sanayi, dola- yısıyla işçi sınrfı oluşama- mış; kırsal kesim de gü- dük ve verimsiz kalmış- sa; temel çelışkı yine Em- peryalizm'le Ülusallık ara- sında olacağından, 'Maz- lum halkın 'bir arada olma- sı ve ulusal bir tam bağım- sızlık ve özgürlük partisi olarak örgirUenmesi dog- rudur. (Gazi Cumhuriye- ti'nde Kemalist Model: Halk Fırkası) c/ Eğer, Emperyalizm ülkeye nüfuz eder, yeniden ecnebi sermaye, ülke ekonomi ve yönetiminde etkili olursa; siyaset sa- dece tek partinin (Bürok- rasi+Burjuvazi) tekelinde tutulamaz, çünkü bu tak- dirde, münhasıran burju- vazi ve ecnebi nüfuzu al- tındaki partiler (burjuva partileri) söz sahibi olur; sakıncalıdır, demokrasi- nin dengesini bozar; ge- lişen işçi sınrfı da (Üretim Gücü) söz sahibi olmalı ve partisini örgütlemeli- dir (Inönü Cumhuriye- ti'nden itibaren bu 'model' uygulanmak zorunda idi; oysa Gâzi'nin bu şartlarda 'faM'saydığı, 'sınıfsalsıya- setyapmak' fırsatı, işçilere hiçbir vakit -sürekli ve tam olarak- tanınmadı.) Artık tanındı mı? Emin misiniz? Niye konfederas- yonlar, 'işbirlikçi' ıktıdarlara karşı, açıkça 'siyasi tavır' koyamıyorlar? Silahlı Kuvvetler ve Siyaset... Prof. Dr. Tuncer GÜVENÇ • Baştarafi 2. Sayfada Batı'da. TSK'nin Türki- ye'de siyasal etkınliği hak- sız ve kasıtlı olarak abartıl- maktadır. Batı, küçük ve bölgesel etkisi olmayacak ve ancak bölge dışında uzak ülkelerdeki barış güçlerinde görev alabile- cek 'uyumlu' bir TSK is- temektedir. tçerde ise TSK'ye kar- şı eleştiriler dış olaylarla eşzamanlı olarak belirli kesimlerde yapılmakta- dır. Bu dışa bağımlı siya- setçilerden, büyük ser- mayeye bağü ve onlarca desteklenen yazarlardan gelmektedir. Bunlann bir kesimi kö- rükörüne AB muhibbi, kü- reselcı. Frogg ve Ver- heugen'in adamlan ve yi- ne ABD muhipleridir. Bun- lardan bazılannın çıkar ilişkileri ortaya atılmış ol- makla birlikte. biz bunlann daha çok 1918-1920 Der- saadet'in Ali Kemal fosıl- leri olduğuna inanıyoruz. Zaten bu işlev C1A ve AB temsilcılığıne verilmiş ol- sa. bu kadar içten yapıla- mazdı. Başka bir kesim de Cumhuriyet ilkelerini anla- yamamış. hazmedememiş okumaz yazarlardan oluş- maktadır. Cumhuriyet ilke- lennin en başında tam ba- ğımsızlık olduğunu ve la- ıkliğin de bağımsızlığın ve çağdaşlaşmamn doğal ve kaçınılmaz sonucu olduğu- nu anlayamamışlardır. Dinciler ve din bezir- gânları ise doğalan gereği dışa bağımlı bir kesimdir ve taraftar toplamak için takıyye yoluyla çalışır ve özünde daıma laikliğe. do- layısı ile bağımsızlıga, çağdaşlaşmaya. her yön- den Cumhuriyet ilkelerine karşıdırlar ve emperyalist güçlere hizmet etmekte ya- nştadırlar En son olarak da aynlık- çılar, etnık ırkçılık gıiden- ler vardır. Bunlar her za- man emperyalıst güclerin adamı olarak zaman zaman onlar tarafindan beshnen, kışkırtılan. kullanılan ve gerektiğınde bir kena.-a bı- rakılanlardır Dikkat edilirse içer<ie or- du karşıtlan ile dışardiki T- SK-MGK karşıtlan ansın- da adı konulmamıs bir müttefiklik ve zamaıolaş bırlıktelık vardır ve ?una şaşmamak gerekır. Gerçekte Cumhuriyet ilkelerine ve AnaJolu devrimine karşı yıkın zamana kadar giılice yürütülen karşıde^rinı artık ne içte ve ne dedış- ta saklanamamaktıdsr. Dışarda açıkça ''Ketnsm- lizmi terk edin" deıalir- ken, içerde bu, ya doaylı yollardan ya datakıjy i l e yapılmaktadır. Uzunyıl-- lardan ben devlet a a n ı yetıştırememış olmanıtz ve çapsız oy bezirgân si«- yasetçilennTüıkıye'y ge-- tırdikleri noktada impiras- torlukçu güçler, onur nhsel yamaklan yerL bırlikçiler, amaçlanna! r a ma fırsatı bulduklaırm sanmaktadırlar Bunlacr yanılmaktadırlar TQkB— ye'de Cumhun>etilke er ne bağlılık haîhn çoğunluğunun tağlılığdı:»' ve her türlü gafletı, dalle— ti ve daha ilenshı hüsmn^ uğratacak güçtedir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle