Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 HAZİRAN 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
17
BeMromkposta:dentesome<nimhuriyet<»m.tr Tel; 0,212.512 06 05 Faks: 0.212.512 44 97
• Tüp bebekler
piknik yapmış...
"Büyüvünce de manaal
partisi vaoariar!"
VefaFahrettin Attay, Kurtu-
luş Savaşı'nda, Af-
yon'un Çay ilçesini düş-
man işgalinden kurta-
ran komutandı... Adı
Çay'da bir caddeye ve-
rilmişti... ANAP'lı bele-
diye döneminde cadde-
, den adı kaldırılmış
yerine ANAP'lı bir
milletvekilinin adı
konmuştu... Der-
ken devletin yaptır-
dığı bir ilköğretim oku-
luna ANAP döneminin
Afyort valilerinden biri-
nin adı verildi... Vatan-
daşlar da vali Tekir-
dağ'a gidince geçenler-
de imza kampanyası
başlattı... Okula Fahret-
tin Attay adının verilme-
sini istiyorlar...
Japonya'da
Arkeolog ve turist rert-
beri Caner Gürelliler'in
bisikletiyle Japonya'yı
kuzeyden güne-
ye geçtiğini, iki
ay süren gezisi
boyunca karşı-
laştığı Japonlara bin
mavi boncuk ve bin
Türk bayrağı armağan
ettiğini.özellikleokulla-
n ziyaret ederek öğren-
cilere Türkiye'yi anlattı-
ğını ve bu tanıtım gezi-
sinin Japonya'da büyük
ilgi gördüğünü biliyor
muydunuz?
ormanları yağmalasak da mı satsak yoksa
satmadan mı yağmalasak... Ormanyüksek
mühendisi Turhan Günay, "Ormancılığımı-
zın Tarihçesine Kısa Bir Bakış"ta acı gerçe-
ği açıklıyor. 1839 Tanzimat Fermanı öncesinde Os-
manh'nın ormanlar ve orman ürünleri konusunda bel-
li bir politikası ve yasal düzenlemesi yok...
Orman denince akla tersanede gemi yapmak için,
kereste ve sobada yakmak için odun geliyor...
Osmanlı'daTicaretNezareti'nebağlı ilk Orman Mü-
dürlüğü, 1840'ta kuruluyor... Fransa'dan iki uzman
getiriliyor ve hem ormanların korunması hem de keş-
fedilmesi çalışmalanna başlanıyor...
Ormanlara verilen gerçek değer cumhuriyetle ken-
dini gösteriyor... Hattadaha Kurtuluş Savaşı yıllann-
da Orman ve Maadin Umum Müdüriüğü kuruluyor...
Günümüzde ise ormanlar gibi bitki alanları da yağ-
malanıyor.. Doğal Hayatı Koruma Vakfı'nın eşgüdü-
münde hazırlanan ve Garanti Bankası'nın katkılarıy-
Doğa hakları
la basılan "Türkiye'nin önemli Bitki Alanlan" çalışma-
sı "kırmızı alarm" veriyor...
Türkiye yaklaşık 10 bin doğal çiçekli bitki ve eğrel-
ti türü ile ılıman iklim kuşağının en zengin florasına
sahip bir ülke... Bunlann yaklaşık üçte biri endemik
tür... Yani Anadolu'ya ait... Fakat özellikle son 40 yıl-
da hızlaazalıyorlar...
Çalışmada, Türkiye yedi coğrafı bölgeye göre grup-
landınlmış ve toplam 110 bin kilometre kareyi bulan
122 önemli bitki alanı üzerinde araştırma yapılmış...
Araştırmadan çıkan sonuç pek iç açıcı değil... Çok
acil kaydı ile korunması istenen alanlardan birkaçı:
Kuzey Saros kıyılan, Ergene havzası, Ağaçlı ku-
mullan, Kilyos kumulları, batı Istanbul meralan, Sa-
hilköy Şile kıyılan, ömerli havzası, Yeniçağa gölü, yu-
karı Gerede vadisi, Çoruh vadisi, Bodrum Gölköy,
Dalaman ovası, Muğla Sandras dağı, Afyon Acıgöl,
Antalya falezleri, Lara Perakende kumullan, Beyşe-
hirgölü, Seyhan deltası, Ceyhan deltası, Mogan gö-
lü, Akşehir ve Eber gölleri, Ereğli ovası, Munzur dağ-
lan, Iğdır ovası...
Tehditlere gelince: Çöp dökme... Endüstriyel kirlen-
me... Baraj inşaatlan... Madencilik... Yoğun ziraat...
Turizm yapılaşması... Ağaç kesimi... Sulak alanlann
kurutulması... Karayollan...
Orman yüksek mühendisi Turhan Günay, bugün
batıdan gelen "siyasi" ve "insan haklan" konusunda-
ki isteklerin yann "çevre" ve "doğa haklarT'nda yo-
ğunlaşacağına dikkati çekiyor; bu gidişle uygar top-
lumlar arasındaki yerimizi almakta epey güçlük çe-
keceğimizi anlatıyor... Çevreyi yağmalasak da mı sat-
sak yoksa satmadan mı yağmalasak... Bir mirasye-
di mantığı ile ormanlarından çiçeklerine kadar ken-
dimizi tüketiyoruz!
SESStZSEDASIZ(l)
\ Yüksek Yerilim Hatb
[ erdincutku a yahoo.com
Ozelleştirme sonunda nakit yerine hep
peşCASH (peşkeş) geçiyor elimize!
Şile'de denize girebilme özgürlüğü
Geçen cumartesi, Gazanfer Gök-
soy, eşiyle biriikte Şile'de Sahılköy ya-
kınlannda denize girmeye gidiyor...
Sonrasını Gazanfer Göksoy anlatıyor:
"Sakin sayılabilecek yani 'küçük
ayak parmağını çek ağzımın içinden'
cinsinden değil, bir kumsal bulduk
ve otomobilimizi park edip yaklaşık
bir kilometre sahra gibi bir kumda
yürüyüp deniz kenarına ulaştık...
Kıyıya havlulanmızı serip oturacağı-
mız sırada 25-30 metre sol tarafımız-
da oturanlann yanından kısa şortlu ve
askılı bluzlu genç bir bayan gelip bize
'Affedersiniz, ablam kapalıdır o yüz-
den siz daha ileri gidip oturur musu-
nuz' dedi.
Tabii biz şaşırdık, çünkü ben üç ku-
şak Istanbulluyum ve köken olarak da
dedelerim Makedonya'dan, eşim Is-
tanbullu; Feneryolu'nda oturuyoruz...
Bu istek bizim için çok komik bir olay-
dı ve ilk kez böyle bir davranışla karşı-
laşıyorduk...
Biz de 'Sizin ablanızın kapalı olma-
sı bizi ilgilendirmiyor, burası özgür
bir ülke, biz burada oturacağız, öy-
leyse siz gelmeseydiniz' dedik ve
~yerimizden aynlmadık...
Onlar, yanlanna gelen bir erkekle bir-
likte toparlanıp 500 metre ileriye gitti-
ler...
Mustafa Kemal'in kurduğu laik Tür-
kiye Cumhuriyeti'nde bakalım daha
nelerle karşılaşacağız irkilerek; merak
ediyorum?"
Aman dikkat... Kumsaldaki tesettür-
lü kadın, Başbakan'ın eşi de olabilirdi!
ÇED KÖŞESI
OKTAY EKİNCt
Giresun'dan umutluyuz...
Yaklaşık 4 yıl önceydi...
Yürek burkan gözlemlerime:
"Oy Giresun'un Mahzun Ev-
leri" diye başlık atmış ve üs-
tüne şunu yazmıştım: "Kara-
deniz'in tarihi kentinde kryı-
dan yamaçlara dek gerilim
yaşamyor™" (1 Nisan 1999)
Antik çağdaki adı "Kera-
sos" olan bu güzelim uygar-
lık kuşağı, petrole bağımlı
ulaşım politikasmın Anado-
lu'ya son büyük darbesi "kj-
yı yohı" dolgulanyla yok ol-
mayabaşlamıştı...
1984'te onaylanan Imar
Planı'ndaki kültür ve doğa
sevgisinden yoksun apart-
manlaşma kararlan yetmi-
yormuş gibi. 14 yılda tam
"2500" plan degişikliği yapı-
larak rant hırsından gözü
dönmüş bir betonlaşma Gire-
sun'a egemen olmuştu...
Kentin yaslandığı yeşil ya-
maçlara art arda sıralanan
dev bloklar ve siteler doğal
peyzajı paramparça ederek
yukanlara tırmanırken tarihi
Kale'nin eteklerine yayılan
"Zeytinlik" semtınin gele-
neksel evleri de bakımsızlık-
tan ve ilgısızlikten yaşama
veda etmek üzereydiler:
Işte böylesi bir Giresun
karşısında biraz şaşkın, a-
ma biraz da "lazguı" ba-
kışlarla Gazi
Caddesi'nde
dolaşırken.
vitrininde
" eski kent
fotoğraf-
bn" bu-
lunan bir
tuhafiye
mağaza-
sına dal- ~
mış, sahi-
bi Taci
Akka-
:
ya'nın an-
lamlı itiraflaruu gezi notlan-
na eklemiştim.
"- Giresun'u bitirdik; hiç
değilse unutmamak için bu
resünkri asıyoruz..."
Aynı duyguların kent hal-
kında da "yaygm" olduğunu
ise Atatürkçü Düşünce Der-
neği Başkanı Muhsin Top
şöyle anlatmıştı:
"-Evlerdenişyerlerine, hat-
ta tamirhanelere kadar eski
Giresun fotoğraflan asdryor...
Akşamlan da eski günlere ka-
dehler kakhnlıyor...*'
Uygartığa dönûş...
Geçen "Dünya Çevre Gü-
nü"nde, 4 yıl önceki bu "ge-
rinmler" yerine, yepyeni bir
umut döneminin başladığını
öğrendik... Yıllann hastalığı
imar rantı yerine "kent kinı-
liğini anımsayan" kararlar
alındığını da duyunca, 6 Ha-
ziran'da Giresun'la yenıden
buluşuverdik...
ilk güzel haber, Belediye
Meclisi'nin Mayıs (2003)
toplantısında aldığı "Tarihi
Kentler BirüğTne üyetik baş-
vurusu" karanydı... Başkan
Hasan Y. Karaibrahim le bu
üyelik için gerekli "hazırhk-
lan" görüşürken, çalışmalan
Vlimarlar Odası ile ışbırlığı
içinde sürdürdüklerini öğren-
mek umudumuzu daha da
arttırdı.
Valı Mustafa Kara ise Gi-
resun'un bundan böyle kültü-
rel ve doğal dokusunu göze-
ten bir kent olmasını "tüm
gücüyle destekleyeceğini"
söylerken önceki yanhşlann
nedenini bakın nasıl özetle-
di: "YüTanür, vatandaşa ku-
ralsızhğın ve ilkesizüğin sözü-
nü vererek oy toplamak, bü-
tün bu düzensiz yapuaşmala-
n j'aratü™"
Yine valilik, geçmişe ait
değerlere daha bilinçli sahip
çıkılması için, "Giresun'un
Tarihi Yapüan" konulu bir
fotoğraf ya-
nşmasıyla
kollan sıva-
mış...
Mimarlar
Odası Şube
Başkanı
Gürbay
Yüksel ve
Yönetim
Kurulu, bir
yandan Zey-
tinlik Ma-
hallesi SÎT
~ Alanı'ndakı
eski kent do-
kusunu tah-
rip eden Ko-
ruma Pla-
nı'nı etkisiz
kılmayaçah-
şırlarken
öbür yandan Karadeniz Tek-
nikÜniversitesi'nin bu semt-
teki tarihi çe\Teyi belgeleme
projelerine yardımcı oluyor-
lar.
Bütün bu çabalann içinde
etkin olarak yer alan ÇEKÜL
Giresun Temsilcisi Uğur Ka-
raibrahimoğiu da şunları
söylüyor:
"-Ben de vaktiyle Ba^ındır-
hk Müdürtüğü'ndeyken her
gördüğümüz boş alanave hat-
tatarihi ev bahçelerine bile ye-
ni yapı dikilmcsine karşı çık-
mamıştını... Şimdi ise kalan
tüm güzeDikleri korumaktan
asla taviz vermeyece-
ğiz_."Evet... Giresun'da yan-
hşlar geride kahyor; kentin
daralmış yüreği ise tarihle ye-
niden buluşmak için sabırsız-
lanıyor...
Oekinci(n cumhuriyet.com.tr.
KİM KİME DUM DL>IA BEHIÇ AK behicaka turk.net
ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI
HARBl SEMİH POROY semihporoyÇı yahoo.com
vUEKÇEM &İR İLKi YoK MUPÜE-,
P/2o
EPİK TtYATROSU MVSTAFA BİLGÎN
HAY ALLAH !..
YİUEZAtoAU
DOLDU.
DAVA KAPAU
AÖŞTIRL
VERĞI?.
VERSİ'.
BUyURDUNUZ
•>
ANLAMADIM
EFENDİM t
DUYAMADIM
EFENDİM ı.
TARİHTE BUGUN MIMTAZARIKA* 25 Haziran incw.nuuntaz-arikan.com
K4PTAN-I DERYA KILIC ALİ PASA'NIN ÖLÜMÜ..
rj^ıbalcdip Ula^Ali 158T&E SUGÛN, ÜMUJ OSMANU t<AP7AN-> OEISyASI KIUÇ ALİ PAfA ÖLMÜŞ-
tir ^h\ \ Ttî. GÖS7-ŞKJ2İĞİ ÇEÇİTLİ yAfSAISLIKLA/ZCtfN SON/BA C&2AYİK. 8EY-
P*>,rS LeesBY/ OLMUŞ, KAPTAN-I DE/SYA MÜEZZIUZADE AU PAÇA 'NIM
" ------ TJLOISt IHESAHTt SAI/AÇf SOUUHDA YENİLEN OS-
DONANMASIN/N ÖNEMLİ fi/-e K/SM/AJf KU£TARAı -
PADİŞAHK.SELıM'ıKJ DİKKATİMİ ÇeKMİŞTİ. CAfiA SoN
RA,<APrAK/-l DEByALtĞt OAJA (.
Nl DA ULUÇALI 'DEN KlLIÇALl ",
' KtLIÇ ALİ PAŞA 2AMANINDA,AKC>EUİ2-'ihl
1. LİĞİ HEP OSMAMLI POA/ANMAS/'MA BAĞLI KAÜU/ŞTl.
' KIUÇ ALl PAŞA 'A/f/V ÖLÜMuNÜj 7H/SİHÇÎ S'£V\NİkLİ
MUSP4/CA eFENPt ŞÖyLE ANCATIYOfS: YAŞ( P0KÇ4A/ OL~
E**^: PU6U UAWE CARiyELEfilE
K\Gf/ PE0M2 7Z)VS/yESVM OifJLEMEy/P 31fS _ ... .
'. RUMÜ &eP€HM>ErJ AH/eETE UÇTU. *
PANO
DENtZ KAVUKÇUOGLU
Yıl Sonuna Kadar!..
Geçen haftaTÜYAP'ta, "MüzikFuarı - MÛYAP-
FEST'\n açılışına katılan Kültür ve Turizm Bakanı
Sayın Erkan Mumcu'nun açılış sonrasında, fuan
düzenleyen Müzik Yapımcılan Derneği'nin yetkili-
leriyle yaptığı kısa toplantının bir bölümünü izle-
dim. Konu "korsan kasetçilik""t\. Sayın Bakan'ın,
sanatçı Orhan Gencebay'ın korsan kaset piya-
sasına ilişkin anlattıklarını dikkatle dinlediğini gö-
rünce, söz alıp kendisine "korsan yayıncılık" ko-
nusundaki gözlemlerimi özetledim. Gördüm ki, o
da kendisinden önce Kültür Bakanlığı yapan mes-
lektaşlan gibi konuyu biliyor, fakat "mevzuattaki
karmaşıklık" nedeniyle "birşey" yapamıyor.
Çünkü yasa çıkanlırken korsan yayıncılık, "şikâ-
yete bağlı birsuç" olarak belirienmiş. Bu durum-
da kitap ya da müzik yayıncısı olsun, emek hırsız-
lığının mağduru olan özel ya da tüzelkişiler yalnız-
ca kendi ürünleri için yargıya başvurabiliyorlar. Do-
layısıyla da Kültür Bakanlığı tarafından müzik ürün-
leri gibi kitaplara da getirilen "bandrol/hologram"
zorunluluğu, uygulamada pek bir anlam taşımıyor.
Türkiye'nin dört bir yanında, binlerce tezgâhta bu
hırsızlık mallan açık açık satılabiliyor.
Yalnızca Orhan Gencebay'ın bugüne kadar ya-
sadışı yollardan piyasaya sürülen kaset/CD sayı-
sı, kendi tahminine göre 100 ile 150 milyon adet
arasında. Ahmet Attan, Orhan Pamuk, Ayşe
Kulin, Htfzı Topuz vb. çok satan yazariann kor-
sanlar tarafından basılan kitaplarının sayısının
bandrollü/hologramlı kitaplarının iki katından faz-
la olduğu biliniyor. Korsan yayıncılık, "mafyalaş-
mış" büyük bir endüstri. Aynı zamanda trilyonlar-
ca "vergi kaçağı" anlamına gelen bu "mafya te-
keri"ne ne Maliye Bakanlığı, ne Kültür Bakanlığı ne
de Içişleri Bakanlığı "çomak" sokabiliyor.
• • •
Şikâyet durumunda polis, savcılık hiçbir şey
yapmıyor mu? Yapıyor. Polis, korsan kitap depo-
lannı basıyor, yüzlerce korsan kitabın arasından
yalnızca şikâyet konusu olan kitaplan alıp götürü-
yor. Iş yargıya gidiyor, davalar açılıyor. Ama bugü-
ne kadar mahkemeye verilip de ceza almış tek bir
korsan yayıncı yok ortada! Davalar ya bir türiü so-
nuçlanmıyor ya da sonuçlanan davalarda, karar-
lar "korsandan yana" çıkıyor.
Dört gün önce Sayın Erkan Mumcu'nun bir açık-
lamasını okudum gazetelerde. Korsanlar için ön-
görülen, 2 ile 4 yıl arasında değişen hapis cezala-
nnın "yargıçlann vicdanını zortadığını" söylüyor.
Bunda bir haklılık payı var. Çünkü yasa, emek hır-
sızlığından trilyonlar vuran mafya babalan ile so-
kak köşelerinde "ekmekparası" için tezgâh açan
satıcılar arasında fark gözetmiyor. Yakalananlar
da zaten genellikle bu garibanlar oluyor.
O halde ne yapmalı? Yürürlükteki yasa gözden
geçirilip korsanlık, "şikâyete bağlı bir suç" olmak-
tan çıkanlmalı. Polis, gördüğü her bandrolsüz/ho-
logramsız kitaba, kasete, CD'ye anında el koya-
bilmeli. Bu hırsızlık mallan derhal ve aleni olarak
imha edilmeli. Yargının vereceği cezalarda "üreft-
ci" ile "satıcı" arasında adil bir denge kurulmalı.
Sayın Erkan Mumcu, "Bu işi yıl sonuna kadar
çözeriz!" diyor, Inanmak istiyoruz. Bu yolda atıla-
cak adımlar ilgili meslek kuruluşlan tarafından iç-
tenlikle desteklenmeli, fakat konu, yürürlükteki ya-
sa hazırlanırken tanık olduğumuz türden tartışma-
larla, kamuoyu açısından "anlaşılmaz" birduruma
da getirilmemeli, sulandınlmamalı, diye düşünü-
yoruz.
• • •
Sayın Bakan, konuşmasında, korsan yayıncılı-
ğı bir "kültür hizmeti" olarak görenlerden de söz
ediyor. Kimi belediye başkanlarının korsan yayın-
cılığı "özel" olarakdestekledikleri biliniyor. Bu des-
teği niçin verdikleri de bir "muamma" değil. Bun-
lar, emek hırsızlığına "kültür hizmeti" demeyip de
ne desinler? Doğruyu söyleyip de kendilerini ele
mi versinler, karakolluk mu olsunlar?
e-posta: dkavukcuoglu o superonline.com
Faks:0212-234 68 73
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDANSAĞA:
1/ Bir tür tav-
la oyunu. 2/
Yapay reçine 2
verniği ve
tutkah üreti-
minde kulla-
nılan beyaz
ve billursu
toz... Bektaşi
ve Alevi şair-
lerinin tarikat
konulannıdi-
le getirdikleri
şiir türü. 3/ Bir par-
çanın ağır çaluıaca-
ğını anlatan müzik 2
terimi... Gözleri
3
görmeyen. 4/ Yaşar
Kemal'in bir roma- 5
nı. 5/ Yaratıcısının 6
adı bilinmeyen ya-
pıt... Bir nota. 6/ 8
Helyum elementı- 9
nin simgesi... Niğde ve Nevşehir yörelerinde ye-
tişen, kaliteli bir şarap veren beyaz üzüm cinsi. 7/
Ufuklar... Gaetano Ik)nizetti'nin bir operası. 8/
Türk müziğinde bir usul... Sık gözlü ağ. 9/Suudi
Arabistan'ınplakaişareti... 1950'liyıllardaülke-
mizde büyük seyirci toplayan Hint fihni.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Ebru sanatında, kırmızı boya elde etmekte kul-
lanılan iyi cins bir toprak. 2/Vücutta biriken ve id-
rarla dışan atılan azotlubileşik... Soluk. 3/Kapı ve
pencerelerin üst eşıği... "Fakat, lakin" anlamında
bir bağlaç. 4/ înce sacsssss. 5/ En az beş kişinin ik-
tisadi bir amaçla kurduğu ortaklık türü... Lantan
elementinin simgesi. 6/ "Evet" anlamında kullanı-
lan bir sözcük... Buyruk. II Insanın dışındaki tûm
varhk âlemi... " — Hayvvorth": ABD'li aktris. 8/
Aruz ölçülerinden bıri... Burularak esneklik sının
yükseltilmiş özel beton çeliği. 9/Nazi partisinin hü-
cum kıtasını simgeleyen harfler... tşsiz, aylak.