25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 HAZİRAN 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab S cumhuriyet.com.tr 11 Bove siyasi statü istedi • VILLENEUVE-LES- MAGUELONE(AA)- Fransa'da pazar günü tutuklanarâk cezaevine gönderilen küreselleşme karşıtı Jose Bove, siyasi mahkûm statüsü tanınmasını talep etti. Bove'nin avukatı François Roux, "Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'tan Bove'nin siyasi mahkûm statüsünden yararlanmasını isteyeceğiz, çünkü kendisi sendikal faaliyetlerinden dolayı tutuklanmışnr" dedi. Bove'ye bu statü tanınırsa yakınlan haftada birden fazla ziyarette bulunabilecek olan Bove, kütüphaneye gidebilecek ve gazete okuyabilecek. TürkB Kaidecilerin duruımı belirsiz • BLANTYRE(AA)- Malavi'de El Kaide üyesi oldukları zannıyla yakalanan 2'si Türk 5 kişi için avukatlar, gözaltında görüşme talep ettiler. Avukatlardan Noel Chalamanda, müvekkillennin hangi koşullarda ve nerede tutulduklannı bılmediklerini söyledi. Şüphelilerin resmi bir suçlamayla mahkemeye çıkanlmasuu istediklerini belirten Chalamanda, hükümetin bunu yapmaması halinde sanıklan hemen kefaletle serbest bırakması gerektiğini kaydetti. Malavi'de önceki gün El Kaide üyesi olduğu öne sürülen 2 Türk, 1 Suudi, 1 Kenyalı ve 1 Sudanlı tutuklanmışn. brajl önüne geleni tutukhıyor • Dış Haberter Servisi - Israıl askerleri, önceki gece Batı Şeria'run El Halil kentinde Hamas militanlanna karşı düzenJedikleri operasyonda, 13O'u Hamas üyesi olduğu iddia edilen 150'ye yakın Filistinliyi tutukladı. El Halil'e gece geç saatlerde giren Israil askerleri, suikast düzenlenen Hamas liderlerinden Abdullah Kavasme'nin anne ve babasıyla, hamile olan yengesi dahil tüm aile fertlerini tutukladı. Israil özel birlikJeri, 52 kişinin ölümünden sorumlu tuttuğu Kavasme'yi cumartesi gecesi öldürmüştü. Pakistan'a ABlTden terör yardımı • CAMP DAVID (AA) - ABD Başkanı George Bush, devrilen Irak lideri Saddam Hüseyin ve terörist Usame bin Ladin'in yakalanmasının zaman meselesi olduğunu söyledi. Camp David'de, Pakistan Devlet Başkam Pervez Müşerref ilebasın toplantısı düzenleyen Bush, ABD ve müttefiklerinin, terörist liderleri aramayı bitirmesinin aylarveya yıllar alabileceğini belirterek, "Peşlerindeyiz. Ne kadar zaman alacağı önemli değil" dedi. Ote yandan, Bush, teröre karşı savaşta önemli bir müttefik olarak gördüğü Pakistan'a, 3 milyar dolar yardım paketi hazırlanması için Kongre ile birlikte çalışacağını söyledi. Irak konvoyuna Suriye topraklan içinde operasyon düzenlendiği belirtiliyor Şam'a silahlıgözdağıDış Haberler Servisi - ABD birlik- lerinin, içinde eski Irak lideri Saddam Hüseyin'in de bulunduğuna inanılan bir korrvoya düzenlediği saldınnın Irak- Suriye smınmn Suriye tarafmda ger- çekleştniş olabileceği açıklandı. Helikopterler ve bir AC-130 taar- ruz uçağı tarafından desteklenen özel Amerikan kuvvetlerinin geçen çar- şamba düzenlediği saldında, Suriye sınır muhafızianyla çatışma çıktığı ve en az 5 Suriye askerinin yaralandığı be- lirtildi. Yaralı askerlerin tedavi altın- da olduğu bildirildi. ABD askeri sözcüsü Gary Keck, ABD ve Suriye yönetimlerinin, saldı- nnın tam olarak nerede gerçekleştiği- ni belirlemek üzere birlikte çahştıkJa- rmı belirtti. Savunma Bakanlığı yet- • Özel Amerikan kuvvetlerinin, Saddam Hüseyin'in bulunduğu sanılan konvoya düzenledikleri saldın sırasında Suriye sınır muhafızianyla çatışma çıktığı ve en az 5 Suriye askerinin yaralandığı kaydediliyor. kilileri, saldında çok sayıda kişinin öldüğünü açıkladılar. Yetküiler konvoy- daki 20 kişinin gözaltına aluıdığını ve sorgulandığını, çoğunun serbest bıra- kıldığmı kaydettiler. Suriye, Irak savaşından bu yana Sad- dam Hüseyin ve diğer Iraklı yönetici- lere bannma sağladığı gerekçesiyle ABD tarafından yoğun bir baskı altın- da tutuluyor. Washington'daki göz- lemciler, ABD ordusunun bu saldıny- la, Şam yönetimine gözdağı vermeyi hedeflediğini behrtiyorlar. Irak konvo- yuna Suriye topraklan içinde operas- yon düzenlenmesinin önemli bir ge- lişme olduğu kaydediliyor. Suriye sessiz kaldı... Gözlemciler böylelikle ABD'nin gerekli gördüğü anda Suriye içinde de askeri eyleme geçebileceğini Şam yö- netimine hissettirdiğini vurguluyor- lar. Suriye'nin konuyla ilgili açıklama yapmamış oluşu da bir başka dikkat çekici nokta olarak görülüyor. Saddam Hüseyin'in içinde bulun- duğu sanılan bir Irak konvoyuna ge- çen hafta düzenlenen ABD saldınsı- nın ardından öldürülenler arasında Hü- seyin'in bulunup bulunmadığı araştı- nlıyordu. Amerikalı yetkililerin son açıkla- malanndan, eski Irak lideri ve oğul- lannın konvoyda bulunduğuna iliş- kin herhangi bir belirti olmadığı an- laşılıyor. Ancak, saldınnm Suriye topraklannda gerçekleşmiş olabile- ceğinin ortaya çıkrnası olaya farklı bir boyut kattı. Suriyeli suur muhafızlannm çatış- malara nasıl katıldığı tespit edilemez- ken ABD'li bir askeri yetkilinin "Na- sıl varalandıklannı bümiyoruz, çapraz ateş arasmda kabntş olabiörier. Teda- vüeri sürüyor" dediği kaydedildi. HASTALIKLAR ARTTI Irak'ta radyasyon etlrîsi • Radyoaktif maddelerle yalon temas kurduğu bilinen kişilerde vücutta kızanklık, burun kanaması, kusma görülüyor. RAĞDAT (AA) - Bağdat'ın güneyindeki Tuveyta nükleer tesisi civannda oturanlar arasında, radyasyon kaynaklı olduğuna inamlan hastalıklann arttığı belirtildi. BBC'nin internet sitesinde çıkan habere göre, Tuveyta dan yağmalanan uranyum yüklü variller, su taşımacıhğmda ve çamaşır yıkamada kullanıldı. Tuveyta yakınlanndaki hastanenin doktorlan, radyasyon kaynaklı rahatsızlığı olanlann başvurusunun arttığını, kanlı ıshal nedeniyle hastaneye çoğu çocuk günde ortalama 20 kişinin geldiğini söyledi. Nûkleer tesis yanında köyler Nükleer tesis etrafında halen yaşayan köylüler bulunuyor. Yöre sakinlerinde başgösteren rahatsızlıklann içme suyundaki parazitten kaynaklandığının açıklanmasına karşın, yapılan testlerde enfeksiyona rastlanmadı. Doktorlar da bu rahatsızlıklann kaynağınm radyoaktivite olduğuna inanıyor. Radyoaktif maddelerle yakın temas kurduğu bilinen birkaç kişide, radyasyon belirtisi olan vücutta kızanklık, burun kanaması, kusma göriildü. Tuveyta'daki zenginleştirihniş uranyum yüklü variller, nısandaki yağmada nükleer tesisten alınmış, yalondaki bir ırmakta yıkanarak kullanılmaya başlamıştı. Varillerdeki içerik de yerlere saçılmıştı. öldürüldü LONDRA (AA) -Irak'ta düzenlenen iki ayn saldında 6 Ingiliz askerinin öldüğü, 8 askerin yaralandığı bildirildi. Ingiltere Başbakanı Tony Blair'in sözcüsü, gazetecilere yaptığı açıklamada, Basra kentinin 200 kilometre kuzeyindeki Amara köyü yakınlannda askerlere iki ayn saldın düzenlendiğini belirtti. Sözcü, saldınlardan birinde 6 Ingiliz askerinin öldüğünü, diğerinde 8 askerin yaralandığını kaydetti. 4 Irakh öMfiruldfi Öte yandan, Irak'ta Amerikan güçlerine karşı düzenlenen 2 ayn saldmda, 4 Iraklının öldüğü bildirildi. Amerikalı Çavuş Keith O'Donnel, Bağdat'm batısındaki Ramadi'de düzenlenen saldınlarda 2'si Amerikan askeri 3 kişinin yaralandığını kaydetti. O'Donnel, ilk saldında Amerikan askerlerinin bir aracın durmaması üzerine ateş açtıklannı ve olayda 1 Iraklının öldüğünü söyledi. O'Donnel, ikinci saldmda da 3 Iraklınm öldüğünü, 2 Amerikan askerinin yaralandığını belirtti. em para hem protesto Seçim kampanvasına para toplamak için New York'a gelen ABD Başkanı George Bush binlerce Amerikalı tarafından protesto edikii. Göstericikr, kadın haklan ve zenginlerden yapılan vergi kesintikrtyle ilgili taJeplerini dile getirdfler. New York'ta rekor miktarda para toplayan Bush, kentten cebinde 4 miryon dolarla aynkn. ABD Başkam için Sheraton Towers'ta verilen yemeğe daha çok, fınans kuruhışlannın üst düzey yönetkileri rağbet ettiler. Bear Sterns'ten James Cayne, Merrill Lynch'ten Stân O'NeaL, Lehman Brothers'tan Richard FuktKKR'denHenry Kravis ve eşi ile Goldman Sachs'tan Henry Paulson yemeğe kanlanlar arasudaydL (Fotoğrai": REUTERS) Genetik olarak değiştirilmiş gıdalan satmak isteyen ABD, AB'yi suçladı Bush'un Afrika bahanesiDış Haberler Servisi - ABD Başkanı George Bush, genetik yapılan değişti- rilmiş gıdalan kabul etmeyen Avrupa ülkelerini eleştirerek bu tür gıdalan ya- saklamanuı Afrika'da kıtlığı arrardığı- nı öne sürdü. ABD'de yapılan biyoteknoloji kon- feransında önceki gün konuşan Bush, "asüaz ve bitimsei otonayan korkular- la" bazı AvTupa hükümetlerinin bütün yeni biyoteknolojik ürünlerin ithalah- nı engellediğini belirtti. Bush, Afri- ka yı kastederek "Krtnk tehtikesinin tehdit ettiği bir krtanm hatm için Avru- pa hükümetierinden biyoteknolojiye karşı muhalefetkrini sona ennrmeferi- ni istiyorum. Küresel açhğa karşı sava- şıkazannıakkmbhoUknotojininetkin- Hgpnin yayılmagni sağtamahyız'' dedi. ABD ve AB yetkilileri, Avrupa'nın biyoteknolojik ve diğer ürünlere koy- duğu yasaklamalann kalkması konu- sunda anlaşma sağlayamıyorlar. Avrupa Birliği ise Bush'un eleşti- rilerinin doğru olmadığmı bildirdi. Avrupa Komisyonu sözcüsü Gerassi- mosİTıomas. AB'nin gelişmekte olan ve yoksul ülkelere ABD'ye oranla 7 kat daha fazla kalkınma yardımında bulunduğunu hatırlattı. Rus lider Vladimir Putinlrak aynlıklarını görüşmek için İngiltere'de Çar'dan sonra ilk ziyaretçi Dış Haberler Servisi- Rus- ya Devlet Başkanı YTadimir Putin, tngiltere'ye giderek 1847'den beri bu ülkeyi ziya- ret eden ilk Rus lider oldu. 3 günlük ziyaret sırasında Irak savaşı nedeniyle yaşanan ay- nlıklann giderilmesine çah- şılacağı ve petrol ile doğalgaz konusunda işbirliğinin geliş- tirileceği bildiriliyor. Galler Prensi Chartes ta- rafından karşılanan Rus lider ile eşi Lyudmilla Putin, dün Krahçe'yi ziyaret ettiler. Buc- kingham Sarayı önünde, Sov- yet döneminin bitişini kutla- mak adına düzenlenen töre- nin ardından Ingiliz Kraliye- ti, Putin çifti onuruna bir ak- şam yemeği düzenledi. In- giltere'yi en son Çar Nikoia 1847'de ziyaret etmişti. Ingi- liz yetkililer, gezinin Londra ile Moskova arasındaki iliş- kilerde bir "iyileştirme'' sağ- layacağını belirtirken Rus diplomatlar da ülkelerin, Irak konusundaki görüşlerin "be- lirti bir noktaya" geldiğini söylediler. Her iki ülkenin de Irak savaşı nedeniyle yaşa- nan gerginliklerin onanlma- suıa çalışacağı kaydedildi. Rusya, Fransa ve Almanya, Putin tngiltere Kraüçesi Elizaberh taranndan törenle karşılandL savaşta müttefik olan ABD ve tngiltere'ye karşı çıkmıştı. Ziyaret sırasında, Rusya'ya en fazla yahnm yapan ülke olan Ingiltere'nin enerji ala- nında yeni işbirüklerine gide- ceği belirtildi. Yann bir ara- ya gelecek olan Ingiltere Baş- bakanı Tony Blair de Putin, Rusya-Ingiltere enerji kon- feransını başlatacaklar. Bla- ir, ziyaret öncesinde yaptığı açıklamada, "îngflizşirkerJe- rinin, Rus\B>iayapbklan an- laşmalar, Rus\a'nın en bü- >iikyaünnıcısı ounamıza yar- duna olacak" demişti. Bu yıl içinde Ingiltere'nin önde gelen petrol şirketlerin- den BP ve Shell, Rusya'da çok önemli anlaşmalar im- zaladılar. BP, Rus şirketi TNK'nin yüzde 50'lik hisse- sini satın alarak 6.75 milyar dolarlık bir anlaşma yaptı. Shell de Rusya'nın doğusun- daki Sahalin'de bulunan do- ğalgaz ve petrol sanayiine 10 milyar dolarlık yatınm yap- tı. iki şirket böylece, dünya- nın en büyük doğalgaz rezer- vine ve yedinci büyük petrol rezervine ortak oldu. tnsan haklan örgütlerinin, Çeçenistan'daki Rus operas- yonlannı destekleyen Rus h- derini protesto etmeleri bek- leniyor. Uluslararası Af Ör- gütü ve diğer kurumlar, Rus güçlerin Çeçenistan'da yar- gısız infaz ve işkence uygu- ladıklannı öne sürüyorlar. AÇIKÇA ŞÜKRÜ StNA GÜREL Dış Politika - İç Politika Dünya "tek kutuplu" olabilir mi? Hayır. Bir "ku- tup " varsa, başka bir "kutup "a göre vardır. Bu yüz- den, ABD'nin başındayeralıp, herkesten üstün ol- duğunu kanıtlamaya çalıştığı "ilerlemiş dünya" ile karşısındaki -neredeyse bütünün dörtte üçünü oluşturan- bir "dünyanın geride kalanı"ndan söz etmek mümkün. Soğuk Savaş kavramlanyla yapılan nrteleme ve değeriendirmeler, bugün biçimlenme halin- de olan "Yeni Dünya Düzeni"ne aynryla aktanl- dığı zaman, yetersiz, hatta anlamsız oluyor. "Kutup" örneğinde olduğu gibi... Ya da "süper güç" nitelemesinin yetersiz kalışı gibi... örneğin, elin- de hâlâ en az 30.000 nükleer başlık bulunan ve bun- lardan bir kısmını "stratejik" amaçla, yani uzun erimli, kıtalararası füzelerle kullanabilecek olan Rusya'nın, en azjndan "nükleeryeteneklen bakı- mından "süpergüç" olmaktan çıktığını kim öne sü- rebilir? Peki, eğer Rusya "süpergüç" ise ABD ne oluyor? En iyisi, değişen dünyayı eski dünyanın kav- ramlanyla algılamaya çalışmak yerine, açıkla- yıcı olmaktır. Bunun için, "bugün dünyanın her köşesini etkileme yeteneğine sahip tek devlet, ABD'dir" demek, yeterli olabilir. İç politika - dış politika arasındaki etkileşimde, belki de en önde tutulabilecek aynm kıstası "karar verme sürecinin demokratikliği" konusudur. Çün- kü demokratik bir düzende, genellikle iç politika ka- rartan, çıkarlannın etkilendiğini dahasürecin başın- da fark eden halk kitlelerinin ve baskı gruplannın etki alanına girer; oysa, dış politika kararlan, çoğu kez "genel amaç ve doğrultular"\n ardına gizlen- diği için, bu kararlardan etkilendiklerini kitlelerçok geç fark eder ve bu fark edişin hızı ve etkisi, hal- kın dış politikaya duyarlılığı oranındadır. Isterseniz, bu konuda Türkiye ve ABD'yi karşı- laştıralım. ABD Yönetimi, dünya hegemonyası pe- şinde koşarken, elbette kısa dönem için, bu poli- tikayı halkına onaylatmayı nasıl başanyor? Bugün Teksas'ta veya New York'ta biryaygın sınav uygu- lasanız, bahse girerim ki Amerikalılann büyük ço- ğunluğunun, yalnız Irak veya Türkiye'nin değil, Or- tadoğu'nun bile dünyanın neresinde olduğunu bil- medikleri ortaya çıkar. Onlar, eğer 11 Eylül'deki gibi bir somut tehdit algılamışlar ve bu algıla- ma yalanlarla bezenmişse, herhangi bir silah- şör kovboyun peşinden sürüklenirler. Ta ki ye- ni somut gelişmele r , onlara asıl çıkar doğrultulan- nı anlatıncaya kadar... Oysa, yüzyıllardır dünyanın en karışık, en sorun- lu "mahallesi'nöe oturan biz Türkler için durum fark- lıdır. Dışarda olan brtenin ve kendi devletinin buna tepkilerinin, gündelik yaşamıru, işini ve aşı- nı nasıl etkilediğini bilen bir halk olarak, dışa- nya karşı "Amerikalı" olamayız. Bugün, "AB'yegırdik, giriyoruz, bunun için biz- den ne istenirse verelim" diye Türk halkını kandır- maya çalışanlar da çok geçmeden Türk halkının ulu- sal duyariılığına çarpacaktır. Bizim insanımız, Kıb- ns'ın, Ege'deki haklanmızın, Türkiye'nin ulus- lararası saygınlık ve inanılııiığının "elden çı- kanlması" ile, kamu malının, yer attı ve yer üs- tü zenginliklerimizin haraç-mezat pazarlanma- sının farksız sonuçlar vereceğini, herkesten iyi bilir. Bugün işçiye 's/r"/rzam"önerip, devletın var- lığını Araplara satmaya kalkışanlann, yann için de çocuklanmızın bir ulus devlette değil, bir ümmet içinde yaşamasını tasarladıklannı kavrar. Bugûn, dı- şandan Türkiye'yi ulus-devlet olmaktan çıkar- mak için kamusal alanı zayıflatmak, devleti güçsüzleştirmek isteyenler, içeride de bu amaç- larda bir araya gelen göbekleri dışanya bağlı çıkar çevreleri ve "uygun" bir iktidarla bûtün- leşmişlerdir. Bu yüzden, içerde emekçinin, çiftçinin ve ürete- nin hakkını kollamak olan "solculukla, halkının ve gelecek kuşaklannın hak ve çıkarlannı dışarda kol- lamak ve savunmak olan "ulusalcılık", artıkbirbi- rini tamamlıyor. Artk "ulusal sol"a, her zaman- kinden daha çok gereksinimimiz var... :TÜRKLER!N GURURU AB'ye kokorece karışma uyarısı • Kokoreci lezzetli bulan New York Times muhabiri Filkins'e göre Avrup< Birliği, yeni düzenlemeyle kokoreç yasağını kaldırabilir. Dış Haberler Servısi- A\Tupa Birliği (AB)ül- kelerinde uygulanan ya- sak nedeniyle Tüıki- ye'nin üyelik süreciıde sorun yaratan kokcre- cin, Türkler için " d u - sal gurur" haline ge di - ği yorumu yapı.dı. AB'nin yeni bir düzm- lemeyle kokoreç yasa- ğmı kaldırmayı değer- lendirdiği de kaydedidi. Amerikan New York Times gazetesinde rupalyanfcyor: Kokorecimize Karışma" baş- lıklı haberde, "Ofîste zor ge- çen bir sabahın ardmdaaçokaz şey kuzu bağırsakla- nyladohıbirsandviç <a- dar tatmin edkidir" ia- deleriyle başladı. Koio- recin, Türkiye'le, ABD'deki hambur*er kadar yaygın olduğuıa dikkat çekilen Dex;er Filkins imzalı yazıla, "Yetkfiilerin ülkevi AB üyeöğine yoğun bir t>i- çûnde haziıiadığı ve bz- la modernleşen Tfirid- ye'de kokoreç, ekononik entegrasyonun beirsiz- nğikarştsmdaulusügu- rurun sembolü taline gekfi" denildi. AB'nin hayvan lağır- saklan, beyni vb'nn sa- tışına sınırlamalar ^e ya- saklar getirdiği anınsa- tılan yazıda, Türiierin kokoreci şarkılart sa- vunduklan belirtüd Ko- korecin, Türkiyeieki tüm kesimler taraftdan tüketildiğianliılır- ken Filkins, "Stnuç şaşırücı lere- cede lezatfi" diye yazd. Filkın* "kararsı bir yakınlaşnay- Ja'başlaynil- gisinin, gûlük olarak kokoreç yeueye dönüştüğünü, sonısın- da ise "mutluluk -vrici bir lezzeti takdir tme hissine" yol açtığır ifa- de etti. Filkins, AFJıin, kuzulann değil, saece yetişkin hay\anlan or- ganlanmn kullanma- sını sağlayacak bi ya- saklama üzerinde dier- lendirme yaptığıc da bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle