25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 HAZİRAN 2003 ÇARŞAMBA HABERLER BDDK, 3 üyeliğin boş olması nedeniyle 13 Haziran'dan bu yana çalışma yapamıyor Bürokrasi yinetıkandı Tantan: Yağma sürüyor • ADANA(AA)- Partisinın Adana 11 Başkanlığı'nı ziyaret edenYurtPartısı(YP) Genel Başkanı Sadettüı Tantan, "'Hazıne arazılen, orman ve vakıf yağmalamalan sürüyor" dedi. Insan haklan, adalet ve güvenlik gibi 3 temel sıstemde kargaşa yaşandığını belırten Tantan, Terörle Mücadele Yasası'nın da ortadan kaldınldığına dikkat çekerek "Bunlann yenne etkilı yasal düzenlemeler yapılmamıştır" dedi. lllere özel okul komisyonu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mıllı Eğıtım Bakanı Hüseyin Çelik, 'yoksul öğrencilenn özel okullarda okutulması' projesıne ilişkin olarak ıllerde komısyonlar oluşturulduğunu söyledı. Çelik "Bız kimseyı çocuğunu özel okula göndersin diye zorlamıyoruz. Arz-talep meselesi var. Serbest piyasa var" diye konuştu. Tıcari sır kalksın' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çalışmalannı tamamlayarak rapor yazımına geçen TBMM Yolsuzluklan Araştırma Komisyonu, "Yolsuzlukla Mücadele Birimi" oluşturulmasını önerecek. Dokunulmazlıklann sınırlandınlnıası gereğıni \iırgulayacak olan komısyon, tican sır kavramının da mutlaka kaldınlması, en azından TBMM soruşturma ve araştırma komısyonlan açısından böyle bir sır kavramının olmaması gerektiği görüşünü ortava kovacak. • BDDK Başkanı Akçakoca'nın Başbakan Yardımcısı Şener'e "Istemediğim isimler gelirse ben görevi bırakınm" dediği ileri sürüldü. ANK\RA(Cumhuri>etBüro- su) - Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu"nda (BDDK) atama sıkıntısı yaşanıyor. Boş bu- lunan 2 üyelik ve bir başkan yar- dımcılığına atama yapılmaması nedeniyle 13 Haziran'dan bu ya- na kurul fiili olarak çalışmalan- na ara verdi. BDDK Başkanı Engin Akça- koca'nın atamalardan kaygı duy- duğu ve Başbakan Yardımcısı Ab- düllatifŞener'e "Iziaşamadıgım isimler geürse ben giderim" dedi- ği ileri sürüldü. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ise atamalan inisiyatıfine aldığı ve isimleri de belirlediği öğrenildi. BDDK'de geçen ay içinde ya- pılan kura sonucunda kurul üye- len, Akm Tan ve AtiDa Taşde- mir" in kurul üyeliklerinin 13 Ha- ziran'dan itibaren sona ermesine karar verildi. BDDK 2. Başkanı Haiil tbrahim Çanakcı nın da Ha- zıne Müsteşarhğı'na atanması ne- deniyle bu görev bir süredir boş bulunuyor. BDDK Başkanı Akça- koca'nın da "kurulda yaşanan boşluktan" duyduğu rahatsızlığı ilgili Bakan ve Başbakan Yardım- cısı Abdüllatif Şener'e aktardığı belirtildi. Kurul çalışmalannda Açıklama _| Gazetemizin 20 Haziran tanhli sayısuıda yayımlanan, "Molla Gözünü Alevıye dikti' başlıklı haberle ilgili bir açıklama yapan Selahattin Özgündüz, Ehl-i Beyt Vakfi ile yaklaşık 4 yıldır ilişkileri olmadığını belirterek "Bunun da özel nedenleri vardır" dedi. Ormanların satışı Hazine arazileri bugün Plan ve Bütçe'de ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP iktidan, CHP ile uzlaşma sağlayama- yınca Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in veto ettiği orman arazilerinin satışını öngören anayasa değışikligını yeniden gündeme getinyor. Anayasa değışıklığıne ilişkin yasa, yann Anaya- sa Korrusyonu'nda, Hazine arazılennin satışım öngören yasa tasansı da bugün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda ele alınacak. AKP iktidan, orman arazi- lerinin satışını öngören anayasa değışik- liğine yeniden start verdı. Bir süredir CHP ile uzlaşma arayan AKP. ortak bir noktaya vanlamaması üzenne Sezer'in veto ettiği yasayı yann Anayasa Komis- yonu'na getinyor. Anayasa Komisyo- nu'ndaki görüşmelerin ardından yasa- nın bir süre TBMM'de bekJetilerek Meclis'ın tatile girmesınden hemen ön- ce çıkanlabileceği belirtildi. Halkoyu olasılığım dıkkate alan AKP, halkoyu- nun sonbahar aylannda yapılmasım isti- yor. Hazine arazılennin satışı ile SÎT arazilerinin yapılaşmaya açılmasını ön- gören yasa tasansı da bugün Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülecek. Ta- san, gecekondu affının yanı sıra yaban- cılara mülk satışını da düzenliyor. AKP'de anlaşmazlık Kaçakçılara 'af sorun yarattı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Adalet Komisyonu, yann Ka- çakçıhkla Mücadele Yasa Tasansı'm görüşmeye hazırlanırken alt komisyon- da hayali ihracatçılann da içinde yer al- dığı kaçakçılann affedılmesi önerisi partide sıkıntı yarattı. Adalet Komisyo- nu Başkanı Köksal Toptan'ın bu duzen- lemeye karşı çıktığı öğrenılirken kaçak- çılık suçlanna uygulanacak para cezala- n konusunda anlaşmazlık yaşamyor. Adalet Komisyonu, yann Kaçakçılıkla Mücadele Yasa Tasansı ile alt komisyo- nun raporunu görüşecek. Toptan'ın, alt komisyonun getırdiğı düzenlemelere, "Zaten bu yasa kapsanıına girenler şart- h sabverilmeden yararlandı. bu ikinci af, hatta genel af anlamına gelir. Bunun içi- ne her şey girer. Bu parthe çok büyük sı- kuıtı verir" dıyerek karşı çıktığı öğrenil- di. Kaçakçılık suçlanna uygulanacak para cezalan konusunda da komisyon- lar arasında göriiş aynlığı yaşamyor. Içişleri Komisyonu, para cezalannın arttınlmasını isterken Adalet Alt Ko- misyonu, "ekonomik suça ekonomik ce- za" ilkesi çerçevesinde hükümetin öner- diği cezalan yüksek bularak indirdi. ISTANBUL TABİP ODASI 'Âkdağ özür dilemeli' Sağhk Bakanı Recep Akdağ'ın, "Hekimler, hastalann cebinden eUerini çeksin" yönündeki açıklamasına tepkiler sürüyor. Erzunun Tabip Odası'na üye olan Bakan Akdağ'ın. bağh bulunduğu meslek odasına. "Tıbbi Etik Nizamnamesi" doğrultusunda şikâyet edileceği bildirildi. Bakanın, IMF güdümünde yeni bir oyunun ilk perdesini sahnelemeye başladığuu bildiren İznıir Tabip Odası \önerimi "Ancak bir politik(acı) böyle konuşabilir" açıklamasında bulundu. tstanbul Tabip Odası ise düzenlenen basın toplantısıyla Akdağ'ı eleştirdi. Oda Başkanı Prof. Gençaj Gürsov, Akdağ'ın tüm hekimleri şaibe altında bırakan konuşmasına karşın, devlet memurlaruıın özel polikliniklere sev kiyle, sağhkta pervasız bir talanın önünii açüğım, yolsuzluklara zemin hazıriadığıru ifade etti Bakan 'dan bir açıklama ve özür beklediklerini belirten Gürsov. u Aksi takdirde ilişkilerimiz gergmlesecektir" dive konuştu. (FotoğrafEBRU ERDOĞAN) bütünlüğün sağlanması için ata- nacak isımlere yönelik öneriler- de bulunmak istediğini belirten Akçakoca'ya, Şener'in olumsuz yamt verdiğı ıddıa edildi. Akça- koca'nın da "İstemediğim isim- ler gelirse ben giderim" tehdidin- de bulunduğu savlandı. BDDK'ye yapılacak atamalar içın Başbakan Erdoğan'ın da dev- reye girdiği öğrenildi. Başbakanlık müsteşarı Fikret Uçcan dış göreve atanacak ANKARA (Cumhurhet Büro- su) - Görevden alınması planla- nan Başbakanlık Müsteşan Fîk- ret Üçcan'ın bir dış göreve bü- yükelçi ya da daimi temsilci ola- rak atanacağı öğrenildi. Başba- kanlık Müsteşarhğı'na kimin getirileceği ise netleşmedi. NTV'nin haberine göre, Ab- dullah Gül'ün başbakanlığı dö- neminde getirilen Fikret Üç- can'ın UNESCO'ya atanabile- ceği ifade ediliyor. Fikret Üç- can, başbakanlık müsteşarlığı görevini üstlenmeden önce de Istemihan Talay" ın bakanlığı dö- neminde Kültür Bakanlığı Müs- teşan olarak görev yapmıştı. Başbakan Erdoğan'ın, yeni müsteşann kim olacağı konu- sunda ise henüz karara varama- dığı öğrenildi. Erdoğan'm Baş- bakanlık ta başdanışmanlığını yapan Beykent Ünıversıtesi öğ- retim görevlilerinden Ömer Din- çer'e bu görevi önerdiği ancak Düıçer'in şu anki konumunda kalmak istediğini Erdoğan'a ilet- tiği öğrenildi. Başbakanlık'ta boş bulunan iki müsteşar yardımcılığı kadro- suna da atama yapıldı. Bu isim- ler daha önce DPT'de uzman olarak çalışan Emin Zararsız ile Enerji Piyasası Kurulu'nda da- ire baskanlığı görevini yapan RuhiOzbilgiç. GENEL MERKEZ HAKLI BULUNDU Şirin 'in başvurusu havada kaldı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - AKP îstan- bul Milletvekili Emin Şi- rin'in parti yönetiminin demokratik olmadığı yö- nündeki başvurusunu de- ğerlendiren AKP Parti îçi Demokrasi Hakem Kuru- lu, genel merkezi hakh bul- du. Geçen hafta toplanan AKP Parti Îçi Demokrasi Hakem Kurulu, Şirin'in parti yönetiminin demok- ratik olmadığını belirterek AKP Genel Başkan Yar- dımcısı Dengjr Fırat'ı şi- kâyet etmesıni görüstü. Kurul, "Partininkuru- tuşundan bugüne kadar görülen aksamalann za- man geçtikçe düzeldiği' 1 ni gerekçe göstererek parti içi sıkıntılann çözümü için ancak AKP lideri Recep Tşyyip Erdoğan'ın görev vermesi durumunda bir çalışma yapılabileceğine karar verdi. Kurul, Şirin'in olaylan basına yansıtmasıyla ilgi- li olarak disipline sevk edi- lıp edilmemesine yetkili parti organlannca karar verilebileceğini belirtti. Şirin ise kurulun karar- lanna tepki göstererek Er- doğan'a yakın olan bazı milletvekillerinin gazete- lerde koşe yazarhğı yap- tığına dikkat çekti. BURSA'DAKİ KAÇAK YAPILAŞMA Yalçınbayır: Hesap sandıkta sorulmalı BURSA (Cumhuriyet) - AKP Bursa millerveki- li Ertuğrul Yalçmba\ır, kaçak yapılaşmayla mü- cadele eden Osmangazi Belediyesi'nin sorumlu- luğundaki müca\ir alan- lann daraltılmasıyla ilgi- li olarak hükümeti sert dilleeleştirdi.DSP'libe- lediyeyi sa\Tinan Yalçın- bayır, "Bunun hesabt san- dıkta sorulmah" dedi. Bursa'da gerçekleştiri- len bir park açılışına ka- tüan Ertuğrul Yalçınbayır, hükümetin yanlış karar aldığını ve "kentsuçu" iş- lediğini belirtti. AB yolundaki Türki- ye'de yakın zamanda kent suçlan \e kentli haklan- nın da gündeme gelece- ğine dikkat çeken ErtuğTul Yalçınbayır, "Kent suçlulan bir gün cezalandınlacak" diye konuştu. DSP'li Osmangazi Be- lediye Başkanı Hflmi Şen- soy'un kaçak yapı ve çar- pık kentleşmeye yönelik tutumunu desteklediğini bir kez daha açıklayan Ertuğrul Yalçınbayır, "Be- nim bir başka siyasi par- trve üye olmam kentin k- hineahnan karaıian des- teklemeveceğimanlaınma gebnez" dedi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr CHP, Avrupa Birliği'ne Uyum Yasa- ları'nı desteklediğini ve destekleye- ceğini söylüyordu. 6. Uyum Pake- ti'nin yasalaşması sırasında bu tavır- lannı gösterdiler. Hükümet, 6. Uyum Paketi'nin ar- dından yeni uyum paketleri hazıria- dığını da ifade etti. Bu paketleri ha- zırlarken muhalefet partisine, sivil toplum örgütlerine ve ilgili kuruluşla- ra da hazıriadıklan taslakları verecek- lerini, hükümet sözcüsü Cemil Çiçek dilegetirdi. Bu uyum paketinin içeri- ğine ilişkin gazetelere bazı bilgiler yansıdı. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün yeni uyum paketleri konusun- da gazetecilerle bir araya geldiğini de biliyoruz. Baykal, bu ortam içinde geçen- lerde Avrupa Birliği temsilcileriyle gö- rüşmesi sırasında, "MGK Genel Sek- reteri'nin sivil olması konusunda ne düşünüyorsunuz" sorusuyla karşı- laştığındaşucevabıvermişti: "Henüz hazırianan tasannın ne olduğunu bil- miyoruz. önümüze geldiğinde baka- nz. MGK Genel Sekreteri'nin sivil ol- ması konusunda bir sorun çıkacağı- nı sanmıyorum." Baykal Ne Demek îstiyor? Bu sözlerin sahibi Baykal'ın dün- kü gazetelere yansıyan açıklamasını anlamakkolaydeğil. Şöyle diyor De- niz Baykal: "Schröder /e Chirac'/n 'tamam' dedikleri bir noktada biz, 'Dahadurunyedinci.sekizinci paket var' diyoruz. AB üyeliği doğrultusun- da atılacak adımlara destek veriyo- ruz. Ama bizden kim, neye dayana- rak, ne istiyor? Bunu bilmemiz la- zım. Hem Tayyip Erdoğan'/n, hem de AB'nin; bana da Türk kamuoyu- na da neden yeni birpakete ihtiyaç duyulduğunu anlatması, iknaetme- si lazım." Deniz Baykal, bir muhalefet lideri olarak hangi değişikliklerin neden ya- pılmak istendiğini sorma hakkına sa- hiptir. Bu konuda sonuna kadar hak- lıdır. Ancak, "Değişikliğe ne gerek var" anlamına gelen sözlerini ise açık- lamak zordur. Türkiye 6. Uyum Pa- keti'yle demokratikleşme adımlannı tamamladı mı? Başka değişikliklere ihtiyaç yok mu? Örneğin CHP bu du- rumla yetinmekten yana mı? Diyelim ki bazı AB ülkelerinin yö- neticileri bu değişikliklerden tatmin ol- dular. Biz tatmin oluyor muyuz? De- niz Baykal 12 Eylül darbesinin ürünü 1982 Anayasası'nın köklü bir değişik- liğe ihtiyaç duyduğunu yıllarca dile ge- tirmedi mi? Hatta bu anayasanın bü- tünüyle değiştirilmesi gerektiğini sa- vunmadı mı? "Durunyapmayın" demek CHP'ye mi düşüyor. Bence kendisine sosyal demokrat diyen bir parti Türkiye'nin bu yasal yapısını öncelikle değiştir- mek ister. Çünkü Türkiye çağdışı ya- salarla yönetiliyor. Yapılan bütün de- ğişikliklere rağmen, bu ülkenin bas- kıcı yapısı değişmiş değil. Mahke- meler hâlâ düşünceyi hedef alan on- larca davaya bakıyorlar. Sistem asıl olarak değişmiş değil. örneğin 7. pakette olduğu söyle- nen MGK'nin yapısındaki değışiklik, düşünce ve ifade özgürlüğü, işken- ceyle mücadele, demek kurma öz- gürtüğü, toplantı özgürlüğü, yargı re- formu CHP'yi ilgilendirmiyor mu? Bu değişikliklerin yapılması gerekmiyor mu? Benim bildiğim bu konularda CHP programında kapsamlı çözüm önerileri bulunuyor. Ne oldu da CHP bu değişikliklerin gündeme getiril- mesinden rahatsız oldu? Gerçekten anlaması çok güç. CHP, hükümetin tasanlannı beğen- meyebılir. Bir muhalefet partisi olarak bu değişikliklerin içeriğini eleştirebi- lir. Ama "Nedir bu kardeşim, ha bire yeni değışiklik önerisiyle karşımıza geliyorsunuz" derse, o zaman CHP'nin değışiklik istemediği gibi bir tablo ortaya çıkar. Böyle bir tablo CHP'ye şimdiye kadar destek veren seçmeni şaşkına çevirir, olumsuz yön- de etkiler. Türkiye'nin yeni bir Ceza Kanu- nu'na ihtiyacı yok mu? RTÜK Yasa- sı böyle mi kalmalı? Toplantı ve Gös- teri Yürüyüşleri Kanunu değişmeme- li mi? Basın Kanunu, Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu değişmemeli mi? Türkiye bir paradokslar ülkesi. Is- lamcı gelenekten gelen bir parti AB'ye Uyum Yasalan'nı çıkarmaya çalışı- yor. Bu değişikliklerin önemli bir kıs- mı daha önce "Ulusal Program" adı altında Türkiye hükümetlerinin yü- kümlülüklerini kapsıyor. Bundan son- ra yapılacak olanlar için de yeni Ulu- sal Program hazırlanıyor. Bütün bun- lar zaten AB'ye giriş için zorunlu olan ve daha önceden taahhüt edilmiş değişiklikler. Bunlan CHP'lilerde bi- liyoriar. Herkes biliyor. O nedenle ya- pılması zorunlu olan değişiklikler. Diyelim ki bu konularda Türkiye hiç söz vermedi. O zaman bile bu deği- şiklikleri savunmamız gerekmiyor mu? Bu değişikliklere Türkiye'nin ih- tiyacı yok mu? CHP, hazırladığı prog- ramlara ve seçim beyannamelerine bir göz atsa, bütün bunları değiştir- mek için yıllardır halka söz verdiğini görebilir. CHP lideri Deniz Baykal, ne de- mek istiyor ve ne yapmak istiyor, an- layabilmiş değilim. Belki benim ka- bahatim. Kim bilir? GLOBALPOLİTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU Pazartesi Iran'da bir rejim değişikliğinin artık gündemde olduğunu vurgulamış, eğer bu değişik- lik nedeniyle Iran ABD'nin etkisi altına girerse, Tür- kiye'nin bölgedeki konumunun zayıflayabileceği- ni yazmıştım. Bugün bu konuyu irdelemeye çalı- şacağım. Bir ipte iki cambaz Dünyanın petrol yataklarının yüzde 70'ine ve çok zengin gaz yataklarına sahip Hazar/Basra Kör- fezi havzalannın haritasına bakınca, bölgedeki en eski ortak sınıra sahip Türkiye ve Iran, hem ener- ji jeopolitiği hem de Avrasya jeopolitiği açısın- dan, bir ipte birbirıni dengeleyen ıkı cambaza ben- zetilebilir. Türkiye, Güney Kafkaslar'la, Kuzey Mezopo- tamya arasında, Avrupa, Balkanlar, Ege, Doğu Ak- deniz, Ortadoğu ve Kafkas-Hazar kompleksine kadar uzanan geniş bir bölgede etki yaratma ka- pasitesine sahipken Iran, enerji dünyasının mer- kezi Basra Körfezi'yle ondan sonra en zengin gaz ve petrol yataklarına sahip Hazar Denizi arasında, Ortadoğu'yla, Çin ve Hindistan gibi iki dev ekono- miyi ve müstakbel hegemonyacıyı birteştiren ko- ridorun "boğazında" yer alıyor. Iran hem petrol/gaz kaynaklanna hem de bölgedeki petrolü/gazı Bas- ra Körfezi'ne ulaştıracak olanaklara sahip. Türki- ye benzer yataklardan yoksun, ama, coğrafi ko- numuyla Orta Asya ve Hazar petrollerini Avrupa'ya taşıyabilecek, maliyeti yüksek ama jeopolitik açı- dan önemli bir diğer seçeneği oluşturuyor. Türki- ye açısından bu seçenegin (Bakû-Ceyhan) geçer- liliği büyük ölçüde Iran'da ABD'nin etki alanı dışın- da kalmakta ısrarlı bir rejimin varlığına bağlıdır. 1979 Iran Devrimi'ni mollalargasp ertikten son- ra Türkiye, kuzeyde, ABD dış politikasına bağlı bir biçimde, Irak'la birlikte Iran'ı dengeleyen bir işlev üstlendi. Güneydeyse Basra Körfezi'nde Arap emirlikleri ve Suudi Arabistan bir diğer dengeleyi- ci grubu oluşturuyordu. Bölgede enerji akışı ve statüko böyle korunuyordu. Kaygan zemin üzerinde ABD'nin "rejim değişikliği" politikası, denge- len hızla bozmaya, ülkelerin bölge jeopolitiği için- deki göreli ağırlıklarını etkilemeye başladı. örne- ğin 1989'dan sonra eski SSCB cumnuriyetlerin- de, pek başarılı olmasa da bir etki kurmaya çalı- şan Türkiye'nin, önce ABD veAvrupa'nın "Büyük OyurTa doğrudan katılmalanyla, sonra da Afga- nistan savaşının ardından oluşan yeni ABD üsle- rinin etkisiyle bölgede ağırlığının azalmaya, manev- ra alanının daralmaya başladığı söylenebilir. Hal- buki o sırada, Afganistan'la sının ve ABD'nin bu sınır bölgesinde etkisinin yetersizliği, Iran'a yeni je- opolitik manevra alanları açıyordu. Irak'ın işgali bölgedeki dengeleri yeniden değiş- tirdi. ABD açısından, Suudi Arabistan ın ve Kör- fez ülkelerinin stratejik önemi azaldı. ABD Kuzey Irak'a yerleşerek "Kürt sorunu" aracılığıyla ilk kez Türkiye ve Iran'a doğrudan müdahale etme ola- nağı elde etti. Ancak bu gelişmeler Iran'ı dengele- yen birdiğer ülke Irak'ı devreden çıkardığından, hem Iran'a, Şii nüfusu üzerinden Irak'a müdahale ka- pısı açtı hem de gelecekte ABD'nin Irak'tan çekil- mek zorunda kalması halinde tüm bölgede hızla yükselme olanağı hazırladı. öyleyse buradan ha- reketle, iran'da bir rejim değişikliğinin, molla reji- minin yıkılmasının, dengeyi Türkiye lehine boza- cağını söyleyebılir miyiz? Eğer molla rejimi, yerini şu veya bu biçimde ABD yanlısı bir rejime bırakırsa, diğer bir deyişle Iran, ABD'nin defterine yazılırsa, ABD Irak'tan Çın'e uzun ve kesintisiz bir koridor elde ederek bölge- deki tüm enerji kaynaklarını, en ekonomik boru hattı yollarını denetimi altına alır; Orta Asya petrol- lerinin Iran üzerinden taşınmasının da önünde bir engel kalmaz. Bu, Türkiye'nin enerji jeopolitiği açı- sından önemini büyük ölçüde azaltırken bölge je- opolitiği içinde hemen tüm manevra alanlarını, pa- zarlık araçlannı ortadan kaldırır, dengeleyici ülke olmaktan çıkarıp "imparatorluğa daha yakın bağlanmaktan" başka geleceği olmayan bir ül- keye dönüştürür. Halbuki Iran'da molla rejimi, Iran bağımsızlığını kaybetmeden bir demokratik rejime dönüşebilirse, belki bölgede Türkiye ile rekabet ha- linde bir güç olarak kalır ama Türkiye'nin ayağının altındaki zemin daha fazla kayganlaşmaz. Üstelik Türkiye durumu değerlendirebilir, bu yeni iran'a potansiyel bir müttefik olarak yaklaşabilirse ken- di manevra alanını da genişletebilir. Eski B.çekmece ilçe başkanı adayı CHP'liAltınank'a bıçakh saldın • Hidayet Altınank'ın Büyükçekmece İlçe Yönetim Kurulu üyesi Adil Orbay'ın kardeşi Muharrem Orbay tarafından bıçaklandığı iddiası örgütü kanştırdı. BARIŞ DOSTER CHP'de Büyükçek- mece ilçe örgütünde si- yaset yapan ve 2 yıl ön- ce ilçe başkanlığına aday olan Hidayet Alü- nank, önceki akşam bı- çaklandı. Altınank'ın, CHP Büyükçekmece îlçe Yönetim Kurulu Üyesi Adil Orbay'm kardeşi Muharrem Or- bay tarafından bıçak- landığı iddiası örgütü kanştırdı. CHP'de özel- likle îstanbul'da olaylı geçen mahalle delege seçimleriyle ilgili tar- rışmalar sürerken Altı- nank'ın, kızıyla birlikte gittiği bir düğünden çıktıktan sonra, bir par- tilı tarafından bıçaklan- ması. örgütte tepkilere neden oldu. Muhalifler. Altınank'm, 2001 yı- lında ilçe başkanlığına aday olduğuna dikkat çekerek Muharrem Or- bay tarafından bıçak- lanmasının sıradan bir olay olmadığını, partide yaşananlarla ve naylon üyeliklerle yakmdan il- gili olduğunu öne sür- düler. Büyükçekmece İlçe Başkanı ITvi Gökbulak ise Esenyurt beldesi için yapılan seçimlerde Adil Orbay'ın, Altına- nk'ın yaknılannca dö- vüldüğünü belirtti ve "Bu olaj' üzerine de Or- bay'ın kardeşi, Altma- nk'ı bıçakladı. Bu olav son derece çağdışı ve üzücü. Partimiz bu tür olaylaria amhnamau. Delege seçimlerine iliş- kin tarüşmalar, bu bo- yuta varmamah" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle