02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 MART 2003 PAZARTESİ HABERLER Savaş Karşıtı Platform, 'Amerika'nın dünyada her istediğini yapma kuvvetine sahip olmadığı görüldü' dedi Kamuoyundabanş sevinciANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TSK'nın yabancı ülkelere gönde- rilmesı ve yabancı ülke askerlerinin Türkiye'de konuşlandınlmasına iliş- kin tezkerenin TBMM'de reddedil- mesı, gönüllü kuruluşlar, siyasi par- tiler ve sendikalarca sevinçle karşı- landı. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, TBMM'de demokrasinın ka- zandığı banşçı zaferin Türk ulusu- nun dünyadaki saygınlığını arttıra- cağmı belırterek "Hükümet bu so- nuca gölge düşürecek davranışlar- dan kaçınmalıdır" dedi. DlSK, KESK, TMMOB ve TTB'nin yer • Tezkerenin TBMM'de kabul edilmemesi gönüllü kuruluşlar, siyasi partiler ve sendikalarca sevinçle karşılandı. DlSK, KESK, TMMOB ve TTB'nin yer aldığı Savaş Karşıtı Platform, tezkerenin bir daha Meclis'e getirilmemesini istedi. aldığı Savaş Karşıtı Platform. "Her- kes bugün başka bir Türkiye'de uyan- dı" açıklamasını yaparken Türki- ye'deki tüm yabancı askerlerin ülke- yi terk etmelerini istedi. DSP lideri Ecevit, dün yaptığı açık- lamada, dünya düzeninin taşlannın ABD'nin son zamanlarda izlediği tutumla yerinden oynadığını ve ABD'nin AB ve NATO ile ilişkile- rinin sarsıldığını belirtti. "Ancak dün Türk hükümeti ve ABD'nin TBMM'de uğradıklan ağır darbe, yalnız Türkiye'de değil, bütün dün- yada büyük bir tehHkeyi önteyebihr ve banşın yolunu açabilir" dıyen Ecevit, ABD'nin de Türk ulusunun verdiği demokrasi sınavıru saygıy- la karşılaması gerektiğini kaydetti. ÖDP Genel Başkanı HayriKoza- noğtu, Türkiye'nin uluslararası ba- nş mücadelesine önemli bir katkı yaptığını belirtirken tezkeresi redde- dilen hükümetin derhal istifa etme- sini istedi. Kozanoğlu, "İskendenın ve Mersin nmanlannda demir atan Amerikan gemileri geldikleri gibi ge- ri gitmefidir" dedi. DlSK, KESK, TMMOB ve TTB'nin yer aldığı Savaş Karşıtı Platform'un yaptığı açıkJamada, ön- ceki gün gerçekleştınlen eylemin sonucu olarak Meclis'te tezkerenin reddedıldiği belirtildi. Bu tezkerenin bir kez daha TBMM gündemine ge- tinlemeyeceği. bu yöndeki çabala- nn meşruiyetinın olmayacağı vurgu- lanan açıklamada şöyle denildi: "Aynca, tezkere gündeme getiriür- se bilinnıelidir ki, bu kez miryonlar ayağa kalkacakür. Üikemizde mev- cut bulunan tüm yabancı askerler derhal ülkeyi terk etmelidir. AKP hükümeti bu ülkeye savaş kâbusu d»- şında hiçbir şey üretmemiştir. ABD yönetiminin dünyada her istediğini yapma hakkına ve kuvvetine sahip ounadığı görülmüştür." 18 ÜNÎVERSÎTEDE PROTESTO Oğrencilerden boykotkararıtstanbul Haber Servi si - Üniversite gençlıği ile işsiz gençlenn sorun- lanna çözüm bulmak amacıyla 18 ildeki üni- versite gençlik dernek- leri bir araya gelerek "Gençlik Bir- BkKoordinas- yonu"nu kur- du. Koordinas- yon üyesı üni- versite öğren- cileri, savaşı protesto etmek amacıyla yann 18 ildeki ünı- versıtelerde ders boykotu yapacak. Koordinas- yon adına açık- lama yapan üniversite öğrencisi Ye- ter GönüL "YÖK başta olmak üzere akademik ve demokratik sonınlara çözüm bulabflmeyi ve bu sorunlan üniversite genç- nğini temsikn çeşitli plat- • Gençlik Birlik Koordinasyonu kuran öğrenciler, savaşı protesto etmek amacıyla yann 18 ildeki üniversitelerde ders boykotu yapacak. formlarda dile getirebil- meyi amaçladıklanm" söyledi. Gençlik derneklenne üye gençler arasında da- yanışma ve bılgi alışve- rişini sağlamayı amaçla- dıklanm ifade eden Gönül, koordinasyon çatısı altındaki tüm demekle- rin"Irak'asal- dırı durdurul- sun" sloganıy- la ders boyko- tu yapacaklan- nıbildirdi. Gö- nül, "Türki- ye'yi Ameri- ka'nın savaş karargâhı ha- hnegetirenka- rarlann altma imza atan- larm bu karaıian ahrken gençliğe sormadıklarmr belırterek "Bunun karşı- suıda 'Bızım de söyle- yecek sözümüz var' di- yoruz" dedi. • 25 ressam, Galeri X'te toplanarak fırçalannı banş için kullandı. "Tiyatro Pera" ve "Hadi Çaman Yeditepe Tiyatrosu"nda bugün tüm dünya tiyatrolanyla birlikte savaşa karşı "Lysistrata" oyunu seslendirilecek. (Fotoğraf: ALPER KIZILTAN) Fırçalar 'savaşa karşı' boyadı MÜSIAD MECLÎS'I ÖVDÜ Türkiye'ye yakışan şiir gibi bir karar ANKARA (ANKA) - Türkiye'ye yabancı as- ker kabul etme ve yurt dışına asker gönderme konusunda hükümete yetki veren tezkerenin TBMM'de kabul edilme- mesi MÜSİAD cephe- sinde sevinç ve övgüyle karşılandı. Müstakil Sanayici ve Işadamlan Demeği (MÜ- SİAD) Genel Başkanı AB Bayramoğhı, yaptığı ya- zılı açıklamada, tüm bas- kılara rağmen TBMM'nın tezkereye onay vermemesını mem- nuniyetle karşıladıklan- m ifade etti. Bayramoğ- lu. "Bu türden kararla- n medeniyet perspekti- fıni elde etmiş, köklü bir irfan ve hikmet geleneği- ne sahip olan ülkeler ala- biHr. Şür gibi bir karar- dı ve de Türkiye'ye ya- taşü" dedi. ABD operas- yonunun, Irak'ın silah- sızlandınlmasından çok, önce Irak'taki ve Orta- doğu'daki zengin perrol ve gaz rezervlerinin kont- rolü mücadelesine, son- ra da küresel güçler mü- cadelesine dönüştüğünü vurgulayan Bayramoğ- lu, savaşın meşruiyetinin olmadığını söyledi. Bayramoğlu, savaş ko- nusunda ABD'nin açık- tan IMF'nin de dolaylı yoldan baskı yaptığını belirterek' Türkiye'de, - açık ve kapah bütün bas- kılara rağmen- demok- ratik mekanizma işlemiş ve ülkenin en büyük ka- rar mercü olan TBMM tezkereye onay vermemiş- tir. Bu işi asıl olumhı yo- rumlaması gerekenler, bu güne kadar dünyada de- mokrasinin bayraktarh- ğını yapüğını iddia eden ülkelerdir" dedi. tstanbul Haber Servisi - Bir grup ressam •'savaşa karşı ba- nş içfa" resimler yapmak için bir araya geldi AralanndaCe- mfl Atiik.Emel Ekin, Sehna Gir- gin'in de bulunduğu 25 ressam, Galeri X'te toplanarak fırçala- nnı banş için kullandılar. "Tî- yatroPera" ve " HadiÇamanYe- dkepeTryatrosu"nda bugün tüm dünya tiyatrolanyla birlikte sa- vaşa karşı "Lysistnıta* oyunu seslendirilecek. Istanbul Üni- versitesi'nden 1300 öğretim üyesi de savaşa karşı imza top- ladı. Tünel'deki Galeri X'in kuru- cusu GübünErbü, "Burada25 sanatçı'savaşahayırbanşa evet' demek için bir araya gekMk, sa- vaşaz bir dünya istiyonız" de- di. Galeri X'te dün savaş karşıtı resim yapan ve sergileyen res- samlardan Cemil Atik, "Kart- şık teknikk yapoğını "Resim- den Çıkabilirsin' isinüi yapıunv da ABD'ninjandarmahk rolü- nü yansıtmaya çahşbm, bireysel olarak savaşta yer almayacağı- mızı vurguladınr dedi. Resim öğretmeni olan Oya Kalaycıoğhı ise "Biz Anadohı toprağmdavaşadığımız için her zaman bütün dünyaya karşı ba- n konularda sorumlu olacagız'' diyekonuştu. Kalaycıoğlu, "Ata- türk evrensel düşünen bir in- sandL Bunun yanı sıra insancü- dı, savaşı son çare olarak görür- dü. Ancak ABD'nin Irak'a aça- cağı savaşta insan bovırtu dayok, yaniyurttaşlannı korumak için yapmryor bunu, tek amaa pet- rol rezervierini ek geçinnek" şeklinde konuştu. SergiyeAn- kara'dan katılan ErcanPariakda "Amerika çokyenibiryakrt bul- du. Adı kan" dedi. Tiyatrocu- lar bugün tüm dünyada savaşa karşı Aristophes'ın MÖ 5. yüz- yılda yazdığı ünlü banş oyunu "LysJstrata" oyununu sergileye- cek. 46 ülkeden 792 tiyatro top- luluğu ile birlikte "Tiyatro Pe- ra" ve "Hadi Çaman Yeditepe Tıyatrosu"nda da yann "Lysfat- rata" oyunu seslendirilecek. ÎÜ'de 1300 öğretim üyesi de "Savaşa karşı oktuğumuzu, ob- sı bir savaşta öğrencikrimizj yi- tirmek Lstemediğimizi saygda- nmızla arz ederiz" ifadeleri bu- lunan metinleri ımzaladı. CDP Genel Başkanı, Türkiye'nin sürüklenerek savaşa sokulmak istendiğini söyledi Özden: Tek diktatör Bushİstanbul Haber Servisi- Atatürkçü Düşün- ce Derneğı (ADD) Tuzla Şubesı tarafından "Sorunlar Sarmaknda Türkiye-Kri)ns-Irak'' konulu bir panel düzenlendı. TÜDEV'intoplanh salonunda gerçekleş- tirilen ve gazetemiz yazarlanndan Sami Ka- raören'in yönettiği panelde konuşan gaze- temiz yazarlanndan ve istanbul Universi- tesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Manisa- n, Türkiye'nin ulusal inisiyatıf alamadığı- nı, sorunun temelinin Türkiye'nin ulusal çıkarlannı karşılıklar esasına göre yönete- memesi olduğunu ifade etti. ABD'nin izinsiz bir şekilde Türkiye top- raklanna girebildiğine de değinen Manisa- lı, "Türkiye'yiişgaletmeveçalışıj'orlar.Ama bu topla, rüfekle ve askeıie obnayacak. ABD askerleri ve teçhizaüan Türkiye'ye izinsiz gi- rebinyorsa, bu topraklar işgal edilmiştir" diye konuştu. Gazetemiz Yönetım Kurulu Başkanı Alev Coşkun ise 1991 'de Sovyetler Birliği'nin çöküşünün ardından dünyadaki iki süper güçlü dengenın ABD lehine bozulduğuna değinerek şöyle devam etti: "Körfez Sava- şı'nda gördüğümüz' Baba Bush' un takımı- na bir bakm. Bunlann ortak özelliği, hepsi- nin büyük perrol şirketkrinin ya ortağı ya da üst düzey yönetkisi ohnasıdır. Strateji planlannda Ortadoğu'nun ele geçirilmesi gerektiğinin aranı çizen ABD, bu planlannı savaşla uyguhıyor." Petrol yataklanmn yüzde 66'sımn Orta- doğu'da bulunduğunu anımsatan Coşkun, ABD'nin 2020'den sonra çok ciddi enerji sıkıntısı yaşayacağını, olası savaşın. "ABD lmparatorluğu"nun egemenlığıni koruma savaşı olduğuna dikkat çektı. Cumhunyetçi Demokrasi Partisı Genel Başkanı Yekta Güngör Özden de Türki- ye'nın sürüklenerek savaşa sokulmak is- tendığine ışaret etti. tsim vermeden AKP Genel Başkanı Re- cep Ta\yip Erdoğan'ı eleşhren Özden "İs- tanbul Belediyesinde ne iş yaptığı bifinme- yen insanlar, Ankara'da müdür oldular" di- ye konuştu. Borçlanma devam ettiği sürece bağımlı- lığın da artacağını vurgulayan Özden, dün- yadaki tek diktatörün Bush olduğunu da sözlerine ekledi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] [email protected] Slovenya'nın en yüksek dağlannın ortasındayız. Bled Gölü kıyısını dolaş- tık. Yüzlerce yıllık tarihi olan kaleden çevreyi izledik. Muhteşem ve etkile- yici bir görüntü. 30 kadar gazeteci Bled kentini dolaştık. Sonra, otantik bir Sloven lokantasında yemekleri- mizi beklemeye başladık. Bu sırada cep telefonum çaldı. Telefondaki ses Ipek'indi (Çalışlatj: "Meclis, Ameri- kan birtiklerinin Türkiye'de konuşlan- masına ilişkin tezkereyi biraz önce reddetti." Haberi önce aynı masada oturdu- ğumuz Arnavut, Polonyalı ve ABD'Iİ meslektaşlanma ilettim. Amerikalı ga- zeteci Andrevv'un yüzünün kıpkırmı- zı olduğunu fark ettim. llk tepkisi şa- kayla karışık, "Şimdi Kuzey Irak'ta bağımsız bir Kürt devletine hazırolun" şeklindeydi. Sonra diğer masalarda- ki gazetecilere haberi duyurdum. Her- kes beni kutlamayabaşladı. Makedon- yalı Yvonne gelip yanaklarımdan öp- tü: "Milyariarca dolan birkenara itti- Herkes Beni Kutladı niz. Hiç beklenmeyen bir sonuç el- de ettiniz. Artık sizi her şey için yüz- yıllığına affedebilirim" dedi. ABD'Iİ Andrew'la dahasonra bütün gece bu konuyu konuştuk. Andrew, Bush'a çok kızıyordu. "Her şey Bir- leşmiş Milletler karan çerçevesinde, normal şekildeyürûyecekti. Bush'un anlamsız baskıcı tutumu, herşeyiso- nuna kadar zortamaya kalkışması, hem karşıdakileri, hem de kendisini köşeye sıkıştırdı. ABD toplumu için- de de büyük bir gerginlik ortaya çık- tı. Bush'a göre, ya onun gibi davra- nacaksınız ya da hain ve terörist iş- biriikçisi olacaksınız. Bu tutum, ABD halkının ruh halini de bozdu. Geriye dönüşü olmayan aşın gerginlikyara- tıcıçizgi, işleriçokzorlaştmyor. Şim- di Türkiye ile ilişkimiznasılyürüyecek? Fransa ile neden işler bu kadar sert- leştirildi? Rusya hayır derse ve veto hakkmı kullanırsa bütün ilişkilersona mı erecek?" Andrevv da bütün Amerikalılar gibi gergindi. Bu şekilde giderse ABD hal- kı içinde büyük sorunlar ortaya çıka- caktı. Ama asıl gerginlik artık Bush ve çevresinde. ABD bütün hazıriıklannı Türkiye üzerinden başlatacağı operas- yon üzerine kurmuştu. Bu amaçla Türkiye'deki limanlar ve askeri üsler ABD askerlerinin konuşlanmalarına göre ayarlanmıştı. Tersi düşünülmü- yordu bile. ÜstelikABDbu konudaTür- kiye'yi olağanüstü bir sıkıştırma altı- na almış ve "Bir an önce karar ver" diyerek, geçen hergünün işini zorlaş- tırdığını söylemeye başlamıştı. Bektenenin tersi oldu. Şimdi aıtk 'za- man geçiyor' gibi aceleci zorlamala- nn dafazla bir manası kalmadı. En azın- dan hükümet bu konuyu bir hafta bo- yunca Meclis'e getiremez. Getirse bi- le, bu konudafarklı bir karar çıkarmak artık o kadar kolay değil. Başından be- ri Türkiye'nin de, Fransa'nın da söy- lediği ABD'nin Birieşmiş Milletler Gü- venlik Konseyi kararianna uymasıy- dı. ABD yönetimi, Güvenlik Konseyi'nin kararlannı dinlememek gibi bir tutum sergiledi. Oradan çıkan karartara uy- mayacağını söylemesi işi zorlaştırdı. Şimdi ne yapacak, giderek tecrit olu- yor ve BM Güvenlik Konseyi kararla- nnı beklemek dışında bir seçeneği kalmıyor. • • • Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin al- dığı karar, savaşın önlenmesi amacıy- la önemli birdönüm noktası oldu. Ge- ce boyunca gazetecilerin hepsinin or- tak kanaati şuydu: "Türkiye'nin bu karan, banş için alınmış en tayin edi- ci karar. Almanya 'nın yaptığından çok farklı ve önemli Türkiye'nin yaptığı. Şimdi, banş için daha umutluyuz." Bu yazıyı yazdığım otel odasında, kulağım CNN International'ın haber- lerinde. Ankara'daki büyük gösteriye ilişkin görüntülergeldiğinde yazıyı bı- rakıp mutluluk içinde on binlerce gös- tericiyi izliyorum. Bu gösteriyi bütün dünyanın da izlediğini düşündükçe sevincim daha da artıyor. Çünkü, Tür- kiye dünya çapındaki ününü daha çok işkenceler, insan haklan ihlalleriy- leyapıyordu. Bu kez, savaşın önlen- mesi konusunda demokratik ve ce- sur bir karar alarak tüm dünyanın sev- gisini kazanıyor. Banş isteyen göste- riciler, dünyaya umut dolu mesajlaryol- luyortar. • • • Belki de ilk kez diğer gazetecilerin arasında keyifle ve gururia dolaşıyo- rum. Mutlulukla Türkiye'deki geliş- meleri anlatıyorum. Herkes beni kut- luyor. Inanılır gibi değil. Yann ne olur bilemiyorum, ama bugün çok mut- luyum. 2000 ? Lt YILLARDA ERDAL ATABEK Bir Amerikalı Kaç Iraklı Eder?.. "Bir Amerikalı" biryerde kaybolduğu zaman çok önemli bir olay kabul edilir, Amerikan Büyükelçili- ği devreye girer, özel ilişkiler harekete geçirilir, bü- tün sistem harekete geçer. Çünkü, "o" Amerikalı- dır. "Amerikalı olmak" dünyada özel olmak sayı- lır, ülkeler, insanlar bunu bilir, bunu haklı bulur, bu- na göredavranır. Onun için de olası bir Irak sava- şında "kaç Amerikalının öleceği" büyük bir merak konusudur. Amerika'nın çıkardığı savaşta bile "Amerikalılann ölmemesi" için önlemler alınır. Iş- birliği yapılan öteki ülke askerlerinin konumu, du- rumu, işlevi bile "Amerikalıların kayıp vermeme- si" ilkesine göre düzenlenir (mi?). Oyle olduğunu düşünmek için çok neden vardır. Ama durum "Iraklılar" için öyle sayılmaz. Olası bir savaşta "kaç Iraklının öleceği" pek merak ko- nusu değildir. "Kaç Iraklı askerin öleceği, kaç Irak- lı çocuğun öleceği, sivil halktan kaç Iraklının ölüp yaralanacağı, kaç Iraklının göç etmekzorunda ka- Iacağı" merak edilmemektedir. Bunlar -neredey- se- doğal sayılmakta, elbette öyle olacağı kabul edilmektedir. Birinci Körfez Savaşı'nda 29 Amerikalı asker öl- müş, bu haber bütün haber ajanslan tarafından dün- yaya duyurulmuştır. Bu ölümlerin de çoğu asker- lerin uğradığı kazalar nedeniyle olmuştur. Ama kaç Iraklının öldüğü bugün bile bilinmemektedir. Son- radan Iraklıların ölü sayısının 150 binden çok ol- duğu öğrenilmiş, göç edenlerin çektikleri acılar or- taya çıkmış, gene de bu sayılar arasındaki büyük fark dünya tarafından kavranılmamıştır. Bir Amerikalı kaç Alman'a eşdeğerdir? Bir Alman kaç Hintli'ye eşdeğerdir? Bir Ingiliz kaç Arap'a eşdeğerdir? Bir Fransız kaç Kongolu'ya eşdeğerdir? Böyle bir soru açıkça sorulmamaktadır. İnsan Hak- lan Bildirgesi'ne göre "bütün insanlar eşittir". Ama gerçek yaşamda "bütün insanlar eşit değildir". Bunun nedeni de günümüz kapitalist düzeninin değerier sistemidir. Günümüz kapitalist düzeni, "en değerii olanın" en çok paraya sahip olan, para yoluyla en çok gü- ce sahip olan olduğunu bütün dünyaya kabul et- tirmeye çalışmaktadır. En çok parası olan, para yoluyla en çok güce sa- hip olan herkesten üstün olmaktadır, herkesten daha iyi yaşamaktadır, herkesten daha rahat ya- şamaktadır, dünyanın bütün nimetlerinden her- kesten daha çok yararlanmaktadır. Bu nedenlerie de herkesten daha haklıdır, her- kesten daha saygındır, herkesten daha önemlidir, herkesten daha farklıdır, bütün bunlann da herkes tarafından kabul edilmesi gerekir. Günümüz kapitalist düzeninin değerier sistemi budur. Onun için de dünyanın genç kuşaklannın -Tür- kiye dahil- en büyük ideali "kapağı Amerika'ya atabilmek" olmaktadır. Amerika olmazsa Kanada, Avustralya, onlar da olmazsa Avrupa olabilir. Green Card. American Passport. American Dollars. Dünyanın yeni ikonlan bunlardır. "Para ve Güç Tannsı" Amerika tarafından temsil edilmektedir, sembolleri de bunlardır. Bu değer sistemi nedeniyle de insanlar ve ülke- ler kendilerini "düşük değerii" bulmakta, "yüksek değerii" ülkelere karşı, kişilere karşı kendilerini "aşağıda, ezik, çaresiz" duyumsamaktadır. Amerika'nın bu denli küstah davranabilmesinin gizi de burada yatmaktadır. Amerika'ya gerçek anlamda karşı çıkabilmek için öncelikle bu "değer sistemi"ne karşı çıkmak zorunludur. Günümüz kapitalizminin değerier sistemine kar- şı çıkmadan banş istemek yalvarmaktan farksız- dır. Oysa banş istemek zalime yalvarmak değildir. Banş istemek haksızın önünde çaresizliğini onun ayaklarına sermek değildir. Banş istemek mırıldanmak, sızıldanmak değil- dir. Banş istemek "onu bütün dûzeniyle, bütün sis- temiyle reddetmek" demektir. Barış istemek, onu reddetmek demektir. Bu reddi göze almak, bu reddin gerektirdiği sa- vaşımı göze almak ve bunu yapmak demektir. Banşı gerçekleştirmek ancak güçlü mücadele- cilerin başaracağı iştir. Savaş, eğer çıkarsa, böyle bir savaşım göze alınmadığı için çıkacaktır. Ama "zalim" de her zaman olduğu gibi kendi ka- nında boğulacaktır. e-mail: erdalatak > superonline.com Faks:0212-513 90 98 YP Genel Başkanı Tantan: Meclis 'eyansıyan halkın iradesidir ÇORLU(AA)-Yurt Partisı (YP) Genel Baş- kanı Sadettin Tantan, tezkereyi kabul etme- yen milletvekillerine te- şekkür ederek "Onlar, her ne kadar milktin vekiOeri olmasalar da halkın iradesini Mec- lis'e yansıtmışlardır" dedi. Tekirdağ' ın Çorlu il- çesine bağlı Velimeşe Beldesi'ne yaptığı zi- yarette, halka seslenen Tantan şöyle konuştu: "Başbakanlık tezkere- sini TBMM'de kabul etmeyerek Türk haDa- nı savaşa sürüklemeyen miDetvekiDerine teşek- kür ediyorum. Onlar her ne kadar milletin vekffleri olmasalar da halkın iradesini Mec- lis'e yansıtmışbrdır. Türkiye vedünyada ya- şanan ola>1an htp bir- likte izüyoruz. Lliemiz IMFye muhtaç hale ge- tiribniştir. EMF'ıuı mü- dahale ettiği türr ülke- ler batarken Turirve'de IMF'den kurtuma\T sağlayacak hiçbr poU- tik uygulama \ afitma- maktadır.İyipomkalar üretilseydi'Türkic'niıı dışandan kayna^a ih- tiyacı ohnayacakL" Ortadoğu ve Kıb- ns'taki gelişmeles kar- şı dikkatli olunıasını isteyen Tantan, Fuvayı Milliye ruhu üznnde bir siyasi oluşuma bir— leşilmesi gerekığini kaydetti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle