Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 MART 2003 PAZARTESİ
HABERLER
Savaş Karşıtı Platform, 'Amerika'nın dünyada her istediğini yapma kuvvetine sahip olmadığı görüldü' dedi
Kamuoyundabanş sevinciANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- TSK'nın yabancı ülkelere gönde-
rilmesı ve yabancı ülke askerlerinin
Türkiye'de konuşlandınlmasına iliş-
kin tezkerenin TBMM'de reddedil-
mesı, gönüllü kuruluşlar, siyasi par-
tiler ve sendikalarca sevinçle karşı-
landı. DSP Genel Başkanı Bülent
Ecevit, TBMM'de demokrasinın ka-
zandığı banşçı zaferin Türk ulusu-
nun dünyadaki saygınlığını arttıra-
cağmı belırterek "Hükümet bu so-
nuca gölge düşürecek davranışlar-
dan kaçınmalıdır" dedi. DlSK,
KESK, TMMOB ve TTB'nin yer
• Tezkerenin TBMM'de kabul edilmemesi gönüllü kuruluşlar, siyasi partiler ve
sendikalarca sevinçle karşılandı. DlSK, KESK, TMMOB ve TTB'nin yer aldığı Savaş
Karşıtı Platform, tezkerenin bir daha Meclis'e getirilmemesini istedi.
aldığı Savaş Karşıtı Platform. "Her-
kes bugün başka bir Türkiye'de uyan-
dı" açıklamasını yaparken Türki-
ye'deki tüm yabancı askerlerin ülke-
yi terk etmelerini istedi.
DSP lideri Ecevit, dün yaptığı açık-
lamada, dünya düzeninin taşlannın
ABD'nin son zamanlarda izlediği
tutumla yerinden oynadığını ve
ABD'nin AB ve NATO ile ilişkile-
rinin sarsıldığını belirtti. "Ancak
dün Türk hükümeti ve ABD'nin
TBMM'de uğradıklan ağır darbe,
yalnız Türkiye'de değil, bütün dün-
yada büyük bir tehHkeyi önteyebihr
ve banşın yolunu açabilir" dıyen
Ecevit, ABD'nin de Türk ulusunun
verdiği demokrasi sınavıru saygıy-
la karşılaması gerektiğini kaydetti.
ÖDP Genel Başkanı HayriKoza-
noğtu, Türkiye'nin uluslararası ba-
nş mücadelesine önemli bir katkı
yaptığını belirtirken tezkeresi redde-
dilen hükümetin derhal istifa etme-
sini istedi. Kozanoğlu, "İskendenın
ve Mersin nmanlannda demir atan
Amerikan gemileri geldikleri gibi ge-
ri gitmefidir" dedi.
DlSK, KESK, TMMOB ve
TTB'nin yer aldığı Savaş Karşıtı
Platform'un yaptığı açıkJamada, ön-
ceki gün gerçekleştınlen eylemin
sonucu olarak Meclis'te tezkerenin
reddedıldiği belirtildi. Bu tezkerenin
bir kez daha TBMM gündemine ge-
tinlemeyeceği. bu yöndeki çabala-
nn meşruiyetinın olmayacağı vurgu-
lanan açıklamada şöyle denildi:
"Aynca, tezkere gündeme getiriür-
se bilinnıelidir ki, bu kez miryonlar
ayağa kalkacakür. Üikemizde mev-
cut bulunan tüm yabancı askerler
derhal ülkeyi terk etmelidir. AKP
hükümeti bu ülkeye savaş kâbusu d»-
şında hiçbir şey üretmemiştir. ABD
yönetiminin dünyada her istediğini
yapma hakkına ve kuvvetine sahip
ounadığı görülmüştür."
18 ÜNÎVERSÎTEDE PROTESTO
Oğrencilerden
boykotkararıtstanbul Haber Servi
si - Üniversite gençlıği
ile işsiz gençlenn sorun-
lanna çözüm bulmak
amacıyla 18 ildeki üni-
versite gençlik dernek-
leri bir araya gelerek
"Gençlik Bir-
BkKoordinas-
yonu"nu kur-
du. Koordinas-
yon üyesı üni-
versite öğren-
cileri, savaşı
protesto etmek
amacıyla yann
18 ildeki ünı-
versıtelerde
ders boykotu
yapacak.
Koordinas-
yon adına açık-
lama yapan
üniversite öğrencisi Ye-
ter GönüL "YÖK başta
olmak üzere akademik
ve demokratik sonınlara
çözüm bulabflmeyi ve bu
sorunlan üniversite genç-
nğini temsikn çeşitli plat-
• Gençlik
Birlik
Koordinasyonu
kuran
öğrenciler,
savaşı protesto
etmek amacıyla
yann 18 ildeki
üniversitelerde
ders boykotu
yapacak.
formlarda dile getirebil-
meyi amaçladıklanm"
söyledi.
Gençlik derneklenne
üye gençler arasında da-
yanışma ve bılgi alışve-
rişini sağlamayı amaçla-
dıklanm ifade
eden Gönül,
koordinasyon
çatısı altındaki
tüm demekle-
rin"Irak'asal-
dırı durdurul-
sun" sloganıy-
la ders boyko-
tu yapacaklan-
nıbildirdi. Gö-
nül, "Türki-
ye'yi Ameri-
ka'nın savaş
karargâhı ha-
hnegetirenka-
rarlann altma imza atan-
larm bu karaıian ahrken
gençliğe sormadıklarmr
belırterek "Bunun karşı-
suıda 'Bızım de söyle-
yecek sözümüz var' di-
yoruz" dedi.
• 25 ressam,
Galeri X'te
toplanarak
fırçalannı banş
için kullandı.
"Tiyatro Pera"
ve "Hadi
Çaman
Yeditepe
Tiyatrosu"nda
bugün tüm
dünya
tiyatrolanyla
birlikte savaşa
karşı
"Lysistrata"
oyunu
seslendirilecek.
(Fotoğraf: ALPER
KIZILTAN)
Fırçalar 'savaşa karşı' boyadı
MÜSIAD MECLÎS'I ÖVDÜ
Türkiye'ye yakışan
şiir gibi bir karar
ANKARA (ANKA) -
Türkiye'ye yabancı as-
ker kabul etme ve yurt
dışına asker gönderme
konusunda hükümete
yetki veren tezkerenin
TBMM'de kabul edilme-
mesi MÜSİAD cephe-
sinde sevinç ve övgüyle
karşılandı.
Müstakil Sanayici ve
Işadamlan Demeği (MÜ-
SİAD) Genel Başkanı AB
Bayramoğhı, yaptığı ya-
zılı açıklamada, tüm bas-
kılara rağmen
TBMM'nın tezkereye
onay vermemesını mem-
nuniyetle karşıladıklan-
m ifade etti. Bayramoğ-
lu. "Bu türden kararla-
n medeniyet perspekti-
fıni elde etmiş, köklü bir
irfan ve hikmet geleneği-
ne sahip olan ülkeler ala-
biHr. Şür gibi bir karar-
dı ve de Türkiye'ye ya-
taşü" dedi. ABD operas-
yonunun, Irak'ın silah-
sızlandınlmasından çok,
önce Irak'taki ve Orta-
doğu'daki zengin perrol
ve gaz rezervlerinin kont-
rolü mücadelesine, son-
ra da küresel güçler mü-
cadelesine dönüştüğünü
vurgulayan Bayramoğ-
lu, savaşın meşruiyetinin
olmadığını söyledi.
Bayramoğlu, savaş ko-
nusunda ABD'nin açık-
tan IMF'nin de dolaylı
yoldan baskı yaptığını
belirterek' Türkiye'de, -
açık ve kapah bütün bas-
kılara rağmen- demok-
ratik mekanizma işlemiş
ve ülkenin en büyük ka-
rar mercü olan TBMM
tezkereye onay vermemiş-
tir. Bu işi asıl olumhı yo-
rumlaması gerekenler, bu
güne kadar dünyada de-
mokrasinin bayraktarh-
ğını yapüğını iddia eden
ülkelerdir" dedi.
tstanbul Haber Servisi - Bir
grup ressam •'savaşa karşı ba-
nş içfa" resimler yapmak için
bir araya geldi AralanndaCe-
mfl Atiik.Emel Ekin, Sehna Gir-
gin'in de bulunduğu 25 ressam,
Galeri X'te toplanarak fırçala-
nnı banş için kullandılar. "Tî-
yatroPera" ve " HadiÇamanYe-
dkepeTryatrosu"nda bugün tüm
dünya tiyatrolanyla birlikte sa-
vaşa karşı "Lysistnıta* oyunu
seslendirilecek. Istanbul Üni-
versitesi'nden 1300 öğretim
üyesi de savaşa karşı imza top-
ladı.
Tünel'deki Galeri X'in kuru-
cusu GübünErbü, "Burada25
sanatçı'savaşahayırbanşa evet'
demek için bir araya gekMk, sa-
vaşaz bir dünya istiyonız" de-
di.
Galeri X'te dün savaş karşıtı
resim yapan ve sergileyen res-
samlardan Cemil Atik, "Kart-
şık teknikk yapoğını "Resim-
den Çıkabilirsin' isinüi yapıunv
da ABD'ninjandarmahk rolü-
nü yansıtmaya çahşbm, bireysel
olarak savaşta yer almayacağı-
mızı vurguladınr dedi.
Resim öğretmeni olan Oya
Kalaycıoğhı ise "Biz Anadohı
toprağmdavaşadığımız için her
zaman bütün dünyaya karşı ba-
n konularda sorumlu olacagız''
diyekonuştu. Kalaycıoğlu, "Ata-
türk evrensel düşünen bir in-
sandL Bunun yanı sıra insancü-
dı, savaşı son çare olarak görür-
dü. Ancak ABD'nin Irak'a aça-
cağı savaşta insan bovırtu dayok,
yaniyurttaşlannı korumak için
yapmryor bunu, tek amaa pet-
rol rezervierini ek geçinnek"
şeklinde konuştu. SergiyeAn-
kara'dan katılan ErcanPariakda
"Amerika çokyenibiryakrt bul-
du. Adı kan" dedi. Tiyatrocu-
lar bugün tüm dünyada savaşa
karşı Aristophes'ın MÖ 5. yüz-
yılda yazdığı ünlü banş oyunu
"LysJstrata" oyununu sergileye-
cek. 46 ülkeden 792 tiyatro top-
luluğu ile birlikte "Tiyatro Pe-
ra" ve "Hadi Çaman Yeditepe
Tıyatrosu"nda da yann "Lysfat-
rata" oyunu seslendirilecek.
ÎÜ'de 1300 öğretim üyesi de
"Savaşa karşı oktuğumuzu, ob-
sı bir savaşta öğrencikrimizj yi-
tirmek Lstemediğimizi saygda-
nmızla arz ederiz" ifadeleri bu-
lunan metinleri ımzaladı.
CDP Genel Başkanı, Türkiye'nin sürüklenerek savaşa sokulmak istendiğini söyledi
Özden: Tek diktatör Bushİstanbul Haber Servisi- Atatürkçü Düşün-
ce Derneğı (ADD) Tuzla Şubesı tarafından
"Sorunlar Sarmaknda Türkiye-Kri)ns-Irak''
konulu bir panel düzenlendı.
TÜDEV'intoplanh salonunda gerçekleş-
tirilen ve gazetemiz yazarlanndan Sami Ka-
raören'in yönettiği panelde konuşan gaze-
temiz yazarlanndan ve istanbul Universi-
tesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Manisa-
n, Türkiye'nin ulusal inisiyatıf alamadığı-
nı, sorunun temelinin Türkiye'nin ulusal
çıkarlannı karşılıklar esasına göre yönete-
memesi olduğunu ifade etti.
ABD'nin izinsiz bir şekilde Türkiye top-
raklanna girebildiğine de değinen Manisa-
lı, "Türkiye'yiişgaletmeveçalışıj'orlar.Ama
bu topla, rüfekle ve askeıie obnayacak. ABD
askerleri ve teçhizaüan Türkiye'ye izinsiz gi-
rebinyorsa, bu topraklar işgal edilmiştir"
diye konuştu.
Gazetemiz Yönetım Kurulu Başkanı Alev
Coşkun ise 1991 'de Sovyetler Birliği'nin
çöküşünün ardından dünyadaki iki süper
güçlü dengenın ABD lehine bozulduğuna
değinerek şöyle devam etti: "Körfez Sava-
şı'nda gördüğümüz' Baba Bush' un takımı-
na bir bakm. Bunlann ortak özelliği, hepsi-
nin büyük perrol şirketkrinin ya ortağı ya
da üst düzey yönetkisi ohnasıdır. Strateji
planlannda Ortadoğu'nun ele geçirilmesi
gerektiğinin aranı çizen ABD, bu planlannı
savaşla uyguhıyor."
Petrol yataklanmn yüzde 66'sımn Orta-
doğu'da bulunduğunu anımsatan Coşkun,
ABD'nin 2020'den sonra çok ciddi enerji
sıkıntısı yaşayacağını, olası savaşın. "ABD
lmparatorluğu"nun egemenlığıni koruma
savaşı olduğuna dikkat çektı.
Cumhunyetçi Demokrasi Partisı Genel
Başkanı Yekta Güngör Özden de Türki-
ye'nın sürüklenerek savaşa sokulmak is-
tendığine ışaret etti.
tsim vermeden AKP Genel Başkanı Re-
cep Ta\yip Erdoğan'ı eleşhren Özden "İs-
tanbul Belediyesinde ne iş yaptığı bifinme-
yen insanlar, Ankara'da müdür oldular" di-
ye konuştu.
Borçlanma devam ettiği sürece bağımlı-
lığın da artacağını vurgulayan Özden, dün-
yadaki tek diktatörün Bush olduğunu da
sözlerine ekledi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] [email protected]
Slovenya'nın en yüksek dağlannın
ortasındayız. Bled Gölü kıyısını dolaş-
tık. Yüzlerce yıllık tarihi olan kaleden
çevreyi izledik. Muhteşem ve etkile-
yici bir görüntü. 30 kadar gazeteci
Bled kentini dolaştık. Sonra, otantik
bir Sloven lokantasında yemekleri-
mizi beklemeye başladık. Bu sırada
cep telefonum çaldı. Telefondaki ses
Ipek'indi (Çalışlatj: "Meclis, Ameri-
kan birtiklerinin Türkiye'de konuşlan-
masına ilişkin tezkereyi biraz önce
reddetti."
Haberi önce aynı masada oturdu-
ğumuz Arnavut, Polonyalı ve ABD'Iİ
meslektaşlanma ilettim. Amerikalı ga-
zeteci Andrevv'un yüzünün kıpkırmı-
zı olduğunu fark ettim. llk tepkisi şa-
kayla karışık, "Şimdi Kuzey Irak'ta
bağımsız bir Kürt devletine hazırolun"
şeklindeydi. Sonra diğer masalarda-
ki gazetecilere haberi duyurdum. Her-
kes beni kutlamayabaşladı. Makedon-
yalı Yvonne gelip yanaklarımdan öp-
tü: "Milyariarca dolan birkenara itti-
Herkes Beni Kutladı
niz. Hiç beklenmeyen bir sonuç el-
de ettiniz. Artık sizi her şey için yüz-
yıllığına affedebilirim" dedi.
ABD'Iİ Andrew'la dahasonra bütün
gece bu konuyu konuştuk. Andrew,
Bush'a çok kızıyordu. "Her şey Bir-
leşmiş Milletler karan çerçevesinde,
normal şekildeyürûyecekti. Bush'un
anlamsız baskıcı tutumu, herşeyiso-
nuna kadar zortamaya kalkışması,
hem karşıdakileri, hem de kendisini
köşeye sıkıştırdı. ABD toplumu için-
de de büyük bir gerginlik ortaya çık-
tı. Bush'a göre, ya onun gibi davra-
nacaksınız ya da hain ve terörist iş-
biriikçisi olacaksınız. Bu tutum, ABD
halkının ruh halini de bozdu. Geriye
dönüşü olmayan aşın gerginlikyara-
tıcıçizgi, işleriçokzorlaştmyor. Şim-
di Türkiye ile ilişkimiznasılyürüyecek?
Fransa ile neden işler bu kadar sert-
leştirildi? Rusya hayır derse ve veto
hakkmı kullanırsa bütün ilişkilersona
mı erecek?"
Andrevv da bütün Amerikalılar gibi
gergindi. Bu şekilde giderse ABD hal-
kı içinde büyük sorunlar ortaya çıka-
caktı. Ama asıl gerginlik artık Bush ve
çevresinde. ABD bütün hazıriıklannı
Türkiye üzerinden başlatacağı operas-
yon üzerine kurmuştu. Bu amaçla
Türkiye'deki limanlar ve askeri üsler
ABD askerlerinin konuşlanmalarına
göre ayarlanmıştı. Tersi düşünülmü-
yordu bile. ÜstelikABDbu konudaTür-
kiye'yi olağanüstü bir sıkıştırma altı-
na almış ve "Bir an önce karar ver"
diyerek, geçen hergünün işini zorlaş-
tırdığını söylemeye başlamıştı.
Bektenenin tersi oldu. Şimdi aıtk 'za-
man geçiyor' gibi aceleci zorlamala-
nn dafazla bir manası kalmadı. En azın-
dan hükümet bu konuyu bir hafta bo-
yunca Meclis'e getiremez. Getirse bi-
le, bu konudafarklı bir karar çıkarmak
artık o kadar kolay değil. Başından be-
ri Türkiye'nin de, Fransa'nın da söy-
lediği ABD'nin Birieşmiş Milletler Gü-
venlik Konseyi kararianna uymasıy-
dı. ABD yönetimi, Güvenlik Konseyi'nin
kararlannı dinlememek gibi bir tutum
sergiledi. Oradan çıkan karartara uy-
mayacağını söylemesi işi zorlaştırdı.
Şimdi ne yapacak, giderek tecrit olu-
yor ve BM Güvenlik Konseyi kararla-
nnı beklemek dışında bir seçeneği
kalmıyor.
• • •
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin al-
dığı karar, savaşın önlenmesi amacıy-
la önemli birdönüm noktası oldu. Ge-
ce boyunca gazetecilerin hepsinin or-
tak kanaati şuydu: "Türkiye'nin bu
karan, banş için alınmış en tayin edi-
ci karar. Almanya 'nın yaptığından çok
farklı ve önemli Türkiye'nin yaptığı.
Şimdi, banş için daha umutluyuz."
Bu yazıyı yazdığım otel odasında,
kulağım CNN International'ın haber-
lerinde. Ankara'daki büyük gösteriye
ilişkin görüntülergeldiğinde yazıyı bı-
rakıp mutluluk içinde on binlerce gös-
tericiyi izliyorum. Bu gösteriyi bütün
dünyanın da izlediğini düşündükçe
sevincim daha da artıyor. Çünkü, Tür-
kiye dünya çapındaki ününü daha
çok işkenceler, insan haklan ihlalleriy-
leyapıyordu. Bu kez, savaşın önlen-
mesi konusunda demokratik ve ce-
sur bir karar alarak tüm dünyanın sev-
gisini kazanıyor. Banş isteyen göste-
riciler, dünyaya umut dolu mesajlaryol-
luyortar.
• • •
Belki de ilk kez diğer gazetecilerin
arasında keyifle ve gururia dolaşıyo-
rum. Mutlulukla Türkiye'deki geliş-
meleri anlatıyorum. Herkes beni kut-
luyor. Inanılır gibi değil. Yann ne olur
bilemiyorum, ama bugün çok mut-
luyum.
2000
?
Lt YILLARDA
ERDAL ATABEK
Bir Amerikalı
Kaç Iraklı Eder?..
"Bir Amerikalı" biryerde kaybolduğu zaman çok
önemli bir olay kabul edilir, Amerikan Büyükelçili-
ği devreye girer, özel ilişkiler harekete geçirilir, bü-
tün sistem harekete geçer. Çünkü, "o" Amerikalı-
dır. "Amerikalı olmak" dünyada özel olmak sayı-
lır, ülkeler, insanlar bunu bilir, bunu haklı bulur, bu-
na göredavranır. Onun için de olası bir Irak sava-
şında "kaç Amerikalının öleceği" büyük bir merak
konusudur. Amerika'nın çıkardığı savaşta bile
"Amerikalılann ölmemesi" için önlemler alınır. Iş-
birliği yapılan öteki ülke askerlerinin konumu, du-
rumu, işlevi bile "Amerikalıların kayıp vermeme-
si" ilkesine göre düzenlenir (mi?). Oyle olduğunu
düşünmek için çok neden vardır.
Ama durum "Iraklılar" için öyle sayılmaz. Olası
bir savaşta "kaç Iraklının öleceği" pek merak ko-
nusu değildir. "Kaç Iraklı askerin öleceği, kaç Irak-
lı çocuğun öleceği, sivil halktan kaç Iraklının ölüp
yaralanacağı, kaç Iraklının göç etmekzorunda ka-
Iacağı" merak edilmemektedir. Bunlar -neredey-
se- doğal sayılmakta, elbette öyle olacağı kabul
edilmektedir.
Birinci Körfez Savaşı'nda 29 Amerikalı asker öl-
müş, bu haber bütün haber ajanslan tarafından dün-
yaya duyurulmuştır. Bu ölümlerin de çoğu asker-
lerin uğradığı kazalar nedeniyle olmuştur. Ama kaç
Iraklının öldüğü bugün bile bilinmemektedir. Son-
radan Iraklıların ölü sayısının 150 binden çok ol-
duğu öğrenilmiş, göç edenlerin çektikleri acılar or-
taya çıkmış, gene de bu sayılar arasındaki büyük
fark dünya tarafından kavranılmamıştır.
Bir Amerikalı kaç Alman'a eşdeğerdir?
Bir Alman kaç Hintli'ye eşdeğerdir?
Bir Ingiliz kaç Arap'a eşdeğerdir?
Bir Fransız kaç Kongolu'ya eşdeğerdir?
Böyle bir soru açıkça sorulmamaktadır. İnsan Hak-
lan Bildirgesi'ne göre "bütün insanlar eşittir". Ama
gerçek yaşamda "bütün insanlar eşit değildir".
Bunun nedeni de günümüz kapitalist düzeninin
değerier sistemidir.
Günümüz kapitalist düzeni, "en değerii olanın"
en çok paraya sahip olan, para yoluyla en çok gü-
ce sahip olan olduğunu bütün dünyaya kabul et-
tirmeye çalışmaktadır.
En çok parası olan, para yoluyla en çok güce sa-
hip olan herkesten üstün olmaktadır, herkesten
daha iyi yaşamaktadır, herkesten daha rahat ya-
şamaktadır, dünyanın bütün nimetlerinden her-
kesten daha çok yararlanmaktadır.
Bu nedenlerie de herkesten daha haklıdır, her-
kesten daha saygındır, herkesten daha önemlidir,
herkesten daha farklıdır, bütün bunlann da herkes
tarafından kabul edilmesi gerekir.
Günümüz kapitalist düzeninin değerier sistemi
budur.
Onun için de dünyanın genç kuşaklannın -Tür-
kiye dahil- en büyük ideali "kapağı Amerika'ya
atabilmek" olmaktadır. Amerika olmazsa Kanada,
Avustralya, onlar da olmazsa Avrupa olabilir.
Green Card.
American Passport.
American Dollars.
Dünyanın yeni ikonlan bunlardır. "Para ve Güç
Tannsı" Amerika tarafından temsil edilmektedir,
sembolleri de bunlardır.
Bu değer sistemi nedeniyle de insanlar ve ülke-
ler kendilerini "düşük değerii" bulmakta, "yüksek
değerii" ülkelere karşı, kişilere karşı kendilerini
"aşağıda, ezik, çaresiz" duyumsamaktadır.
Amerika'nın bu denli küstah davranabilmesinin
gizi de burada yatmaktadır.
Amerika'ya gerçek anlamda karşı çıkabilmek
için öncelikle bu "değer sistemi"ne karşı çıkmak
zorunludur.
Günümüz kapitalizminin değerier sistemine kar-
şı çıkmadan banş istemek yalvarmaktan farksız-
dır.
Oysa banş istemek zalime yalvarmak değildir.
Banş istemek haksızın önünde çaresizliğini onun
ayaklarına sermek değildir.
Banş istemek mırıldanmak, sızıldanmak değil-
dir.
Banş istemek "onu bütün dûzeniyle, bütün sis-
temiyle reddetmek" demektir.
Barış istemek, onu reddetmek demektir.
Bu reddi göze almak, bu reddin gerektirdiği sa-
vaşımı göze almak ve bunu yapmak demektir.
Banşı gerçekleştirmek ancak güçlü mücadele-
cilerin başaracağı iştir.
Savaş, eğer çıkarsa, böyle bir savaşım göze
alınmadığı için çıkacaktır.
Ama "zalim" de her zaman olduğu gibi kendi ka-
nında boğulacaktır.
e-mail: erdalatak > superonline.com
Faks:0212-513 90 98
YP Genel Başkanı Tantan:
Meclis 'eyansıyan
halkın iradesidir
ÇORLU(AA)-Yurt
Partisı (YP) Genel Baş-
kanı Sadettin Tantan,
tezkereyi kabul etme-
yen milletvekillerine te-
şekkür ederek "Onlar,
her ne kadar milktin
vekiOeri olmasalar da
halkın iradesini Mec-
lis'e yansıtmışlardır"
dedi.
Tekirdağ' ın Çorlu il-
çesine bağlı Velimeşe
Beldesi'ne yaptığı zi-
yarette, halka seslenen
Tantan şöyle konuştu:
"Başbakanlık tezkere-
sini TBMM'de kabul
etmeyerek Türk haDa-
nı savaşa sürüklemeyen
miDetvekiDerine teşek-
kür ediyorum. Onlar
her ne kadar milletin
vekffleri olmasalar da
halkın iradesini Mec-
lis'e yansıtmışbrdır.
Türkiye vedünyada ya-
şanan ola>1an htp bir-
likte izüyoruz. Lliemiz
IMFye muhtaç hale ge-
tiribniştir. EMF'ıuı mü-
dahale ettiği türr ülke-
ler batarken Turirve'de
IMF'den kurtuma\T
sağlayacak hiçbr poU-
tik uygulama \ afitma-
maktadır.İyipomkalar
üretilseydi'Türkic'niıı
dışandan kayna^a ih-
tiyacı ohnayacakL"
Ortadoğu ve Kıb-
ns'taki gelişmeles kar-
şı dikkatli olunıasını
isteyen Tantan, Fuvayı
Milliye ruhu üznnde
bir siyasi oluşuma bir—
leşilmesi gerekığini
kaydetti.