02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 MART 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Sıkı fıkı Eski TBMM Başkanvekili Uluç Gürkan'ın kanısı şu: "Cumhuriyetçi Bush değil de, Demokrat M Gore ABD Başkanı seçilseydi, bugün olaylar farklı ge- lişirdi." Nasıl yani? Gürkan'a göre, Demokrat Clin- ton döneminde, karanlıklar pren- si Richard Perie gibi, Islam coğ- rafyasını kanştırma görevini üstlen- miş Graham Fuller gibi ünlülerin adı pek duyulmaz olmuştu. Ne za- man Bush gelmişti, aynı isirnler yine şahin kesilmişlerdi: "Clinton, TBMM'deyaptığıko- nuşmada, Islam dünyası için en iyi modelin laik Türkiye olduğunu vurgulamıştı. Bush ile onu destek- leyen 'yeşil kuşakçı' takım ise Is- lam yanlısı partilerin Türkiye gibi ülkelerde iktidara gelmesini de- mokrasinin fazileti olarak görüyor ve bu tür partileri diğer ülkelere model olarak gösteriyor." Bush ile A-K-P'nin sıkıfıkılığının bir nedeni de bu. Insan Eğitimci, yazar Osman Bolu- lu'nun geçenlerde telefonu çaldı. Ahizenin karşısındaki ses, "Ben, Ahmet Necdet Sezer" diyordu. Arayan Türkiye Cumhuriyeti Cum- hurbaşkanı'ydı ve Bolulu'ya ken- disine gönderdiği "Insanlığın Sol- maz Gülleri" adlı kitabı için teşek- kürediyor, iyi dileklerini iletiyordu. Bolulu, görüşme bitip telefonu kapattığında şaşkınlıkla kendisi- ne bakan eşine döndü: "Bunca karanlık gelişmeye karşı ben ümit- liyim. Çünkü, devletin başında tam anlamıyla bir insan var." ISIK KANSl On binlenin önerisi 1. Dünya Savaşı sonrası Anadolu topraklarını işgal edenlerin asker sayısı ne kadardı? Bir küçük araştırma yaptık. Sonuç çarpıcıydı: Sakarya Meydan Savaşı sırasında sayıları 250 bine ulaşan Yunan askerleri dışında, itilaf devletleri olan Italya-Fransa-lngiltere'nin toplam askerteri 75-80 bini bulmuştu. Arkadaşımız Sertaç Eş ile 62 bin ABD askerinin, uçaklannın Türkiye'de konuşlanacaklan yerierin haritasını oluşturur, "Burası GAP, burası Atatürk Barajı, burası boru hattı, burası Iskenderun Limanı, burası Türkiye'nin petrol alanı, burası Istanbul Boğazı'nın iki yakası, burası başkent Ankara'nın iki parmak ötesi" derken içimiz cız ediyordu. CHP Genel Sekreteri Önder Sav, tezkere görüşmeleri sırasında TBMM kürsüsiindeki konuşmasını, insanın tüylerini diken diken eden hangi sözlerle tamamlamıştı, bir kez daha anımsayalım: "Nasıl Mustafa Kemal Atatürk, Dolmabahçe'den Boğaz'a bakarken işgal gemileri için 'Geldikleri gibi gideceklerdir' demişse, biz de Iskenderun 'daki ABD gemilerine geldikleri gibi gitsinler diyelim..." Aynı saatlerde Ankara Sıhhiye Meydanı'nda toplanan on binler "Yankee go home" diye bağırıyor, hep birlikte aynı sloganı haykınyordu: "Çıkarsa tezkere, Tayyip gitsin askere..." Evet, evet! Hazır Siirt'te çelik yelek giymişken yakın silah arkadaşları olan Amerikalı askerierle gidiversin savaşa... Sıvas can yangınında yitirdiğimiz Behçet Aysan adına konulan şiir ödülünü Ahmet Günbaş ile paylaşan Tevfik Taş'tn konuşması, Ödül dağıtım törenini izJeyenlerin yüreğine bir şair cemresi olarak düştü: "Ben buraya makul bir kentten gelmedim, Silopi'den geldim. Edebiyat çalışmalannın yanı sıra gazetecilik yapıyorum. Habur sınır kapısındaydım. Aslında bizim bûyûk kentlerimizde bilinmeyen Şair cemresi şey, yeterince görûlmeyen şey, benim geldiğim yerde inanılmaz derecede, acımasızca açıktır. Savaş, belki henûz bombalanyla başlamadı, ama sınırda yaşayan köyierde başladı. Silopi'de, Silopi'nin köylerinde, Şırnak'ta, Cudi Dağı'nın eteklerinde geceler neredeyse farelerden ödünç alınmış kadar kısa. Sağından solundan kemlrilmiş ve artık hiçbtr şeyi olgunlaştıramayacak kadar kısaJmıştır orada geceler. Çûnkü, hiç kimse geieceğini doğru düzgün yaşayamıyor ve herkes tedirgin. Biz uzun zamandır, Türkiye'nin doğusunda ve güneydoğusunda gelişen şeylerden ötürü acı çekiyorduk. Olağanüstü hal kaldınlmıştı ve bu bizi sevindiriyordu. Çünkü, orada insanlann yüzü yeniden gülmeye başiamıştı. Fakat pratik olarak olağanüstü hal Güneydoğunun bütûn ilterinde geri geldi. insanlar yine tekrar kimlik kontrolünden geçiriliyor. Bölgeye girip çtkaniar tekrar listetere yazılrnaya başlandı." Ya kanlı tırpant ile kapımızı çaian savaş? Tevfik Taş, üzerimize abanan karabasanı Sadf'nin diliyfe anlattı: "Kötûler, kendilerine tahammül eden buldukça azgınlaşırlar." ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL Sosyal Güvenlik Kurunüarı: (2) Bağ-Kur Prime Esas Gelirler ve Primleri (En Çok) 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Yasası ile kurulan Bağ-Kur, en genç sosyal güven- lik kurumudur. 1972 yılında sosyal güvenJik sistemimize katılmış- ür. Bağ-Kur sigortalılannın primleri 24 basamak ve göstergeden olu- şan bir tabloya göre alınır ve malullük, yaşlılık, dul ve yetim aylık- lan da 24 basamak ve göstergeden oluşan bu tabloya göre hesapla- mr ve bağlanır. Bağ-Kur kapsamına alınan bir sigortarf itk girişte, "Ay- hL- gpKr hasamjM^nnın İIL- nniki hacamağınrian rtilpriigini « y r w pn geç üç ay içinde", Bağ-Kur'a yazılı olarak bildirir. "Üç a\ içinde basamak seçilmemesi halinde birinci basamak seçil- miş sayıür." Bağ-Kur sigortalısının "İlk oniki basamakta bekleme süresi bir yü, onüçüncü basamaktan itibarcn her bir basamakta bekleme süresi iki yıldır. tlk onbir basamakta sıra itibanyla basamak yükseltilmesi prim ödemeye ve talebe bakümaksızın kurumca yapıhr. Onikinci basamak- tan itibarcn basamak yükseltilebilmesi için sigortabmn yazıb talepte bulunması ve talep tarihinden önceki ayın sonu itibanyla prim ve di- ğer borçlaruu ödemiş olması şartür" Bir Bağ-Kur sigortalısı ilk girişte 7. basamağı seçip, yasanın ön- gördüğü koşullarda basamak yükseltmesi yaptığında ve primlerini de ödediğinde, en yüksek basamak olan 24. basamaktan emekli ol- maya ve 24. basamağa göre yaşlılık aylığı almaya hak kazanır. 4447 sayılı yasa ile, 1 Ocak 2000'de Bağ-Kur prim ve aylıklanna da "Bir ay önceki TÜFE uygulanmaya başladı. 31 Aralık 1999'da ilk basamak olan 1. basamağın göstergesi 4.675 ve son basamak olan 24. basamağın da göstergesi 21.560 idi. 1 Ocak 2000'den geçerli olarak. Bağ-Kur Yasası'nın 50. maddesi uyannca. "Sigortahlânn ödeyecekkri primler ve bağlanacak aybkla- nn hesabuıda yirmidört basamakb geBr tabiosu uygulanır. TaModa yer alan gelir basamakları, her yıl nisan aymda ilk olarak bir önceki yılın aralık ayı ik ondan önceki aralık ayına göre Devlet İstatistik Ens- titüsü taranndan açıklanan en son temel yılta kentsel yerler riiketici fi- yat indeksindeki değişinı oranı kadar, ikinci olarak bir önceki yılın gay- risafı yurtiçi hasıla sabit fryatiaria getişme hızlan kadar arttmlarak betirlenir." Bu belirlemeye göre. 1 Temmuz 2002 ile 31 Mart 2003 dönemin- de, 1. basamak için pnme esas "gelir tutan" 176 milyon 244 bin 594 lira, son basamak olan 24. basamak için de sigorta primine esas "ge- lir tutan" 812 milyon 798 bin 595 lira olarak saptanmıştır. Prim ödemeye yedinci basamaktan başlayıp, 30 yıl sonra 24. ba- samaktan emekli olan bir Bağ-Kur sigortalısının. Ocak 2003 verile- rine göre, 30 yıllık toplam gelir tutarlan ve ödeyeceği 30 yıllık prim- ler: Ocak 2003'e Göre 30 Ydlık En Çok Bağ-Kur Gelir Tbtan ve Primi (Bin TL.) Basamak T ) 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 Bekleme Süresi ; : Yıl Yıl Yıl Yıl Yıl Yıl ! Yıl î Yıl ! Yıl Yıl Yıl Yıl Yıl Yıl Yıl Yıl Yıl Yıl 30 Yıl Toplamı Pnme Esas Gelir Tutan 1 Avlık 247.119 259.937 272.755 285.573 298.391 311.208 356.636 398.105 439.575 481.044 522.513 563.983 605.452 646.921 688.391 729.860 771.329 812.799 Gelirler Süre Toplamı 2.965.433 19.247 3.273.060 3.426. 873 3.580. 687 3.734. 500 8.559. 267 9.554. 530 10.549. 794 11.545.058 12.540.321 n w >8^ 14.530. 848 15.526. 112 16.521.376 17.516.639 18.511.903 19.507.166 188.498.399 °o40 To 1 Aylık 98.848 103.975 109.102 114.229 119.356 124.483 142.654 159.242 175.830 192.418 209.005 77S <i9i 242.181 258J69 275.356 291.944 308.532 325.119 Pnmler plamPnm Süre Toplamı 1.186.173 1.247.699 1.309.224 1.370.749 1.432.275 1.493.800 3.423.707 3.821.812 4.219.918 4.618.023 5.016.128 5.414.234 5.812.339 6.210.445 6.608.550 7.006.656 7.404.761 7.802.867 75.399.360 Ocak 2003'e Göre Bağ-Kur 30 Ydhk En Çok Gelir Tutan ve Primleri (Bin TL.) Bağ-Kur Sigorta Kollan Hastalık Malullük, Yaşlılık ve Olüm Toplam Pnm Oranı %20 %20 %40 30 Yıllık Toplam Gelirler 188.498.399 188.498.399 188.498.399 Primler 37.699.680 37.699.680 75. 399.360 30 yılın sonunda en yüksek basamak olan 24. basamaktan emek- li olan Bağ-Kur sigortalısının, 188 milyar 498 milyon 399 bin lira prime esas gelirin, %20'si olan, 37 milyar 399 milyon 360 bin lira, Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortası için aynlan prim payıdır. Eksantrik 6. Cumhurbaşkanı Fahri Ko- rutürk'ün Türk siyasal yaşamı- na kattığı ve 1980 öncesi epey tartışma yaratan bir sözcük vardır: "Eksantrik." Fransızca kökenli olan ek- santrik, "garip, tuhaf, aynksı" anlamında kulianılıyor. Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu'nun yaptıklan, öner- dikleri de nedense genellikle bu sözcüğe karşılık geliyor. örnek: Mumcu, üniversite yasası taslağı hazırlıyor. Diyor ki "Ver- gi rekortmenleri de, üniversi- te yönetimlerinde temsil edil- sin!" Mumcu'nun bu önerisi yaşa- ma geçerse, geçen yıl 2 trilyon 17 milyar liralık vergiyle Anka- ra'nın vergi rekortmeni olan Rahmi Koç Ankara Üniversi- tesi yönetimine girecek. Oysa, maaşlanndan kişi ba- şına ayda ortalama 60 milyon lira gelir vergisi kesilen Anka- ra Üniversitesi'ne bağlı 3 bin 960 öğretim elemanının yıllık toplam vergi ödentisi kaba bir hesapla 2 trilyon 850 milyar li- rayı buluyor. Yani, rekortmen Rahmi Koç'un ödediği vergi- nin yaklaşık 830 milyar lira faz- lası... Açıkçası, eksantrik bir du- rum... Elinizi vicdanıza koyun ve söyleyin: Mumcu'nun mantı- ğından hareket edersek bu ra- kamlar karşısında, Ankara Üni- versitesi yönetiminde Rahmi Koç mu, yoksa öğretim ele- manlan mı olmalı sizce? KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicakuj turk.net HARBÎ SEMİH POROY semihporoyoyahoo.com BULUT BEBEK NLRAYÇIFTÇİ [email protected] TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 3 Mart OAVUTMSA AZLEDfLİYOR.. 1+97'D£ BU6ÜH, OSMANLI PADİŞAHIE. SAYEZİr, SAOHAZAM DAVUr PAŞA'Yf 6Ö&EVİNPEU UZAK- LAŞrt&Ol. ARNAVUTASILLI Sl'e DEVŞİRME OLAM DAI/UTPAŞA, ENPeHüNOAM YETÎÇMÎÇ, FATİH SOL- TXK1 MEHUET 2AMAMINOA ÖNeKALİ GÖREVLER- PE BULUNMUÇTU. E. SAYezîr DEVIBİNPB 15 YIL 6İSİ UZUN giJS SÜRE SAORA2AMUK YAPAN PA- ÇA, İSrANBUL 'DA TUTVlAN AICKOYUMUJ SÖDE AUMGT 8EY'/H KAÇtÇIUPAH SORUMUJ GÖRÜ'- LEIZEIC A2LEPİLMİÇTİ. ÎSTAN&UL'UN BHtSEU- 7İAJE APIMl VEREM &A\MTPA$A, ORADA CA- Mİ, MEDGESE (SOLOA') , İMARET VE ÇEŞME VAPTt/ZMlŞTr. DAHA SO/JSA AYNt SEhlTTE y/Aie ONUN ADINI 7HÇIMAJ 8iR. HASlR VE AS- KERÎ KlÇLA //VÇA EOiLECEKTİR.. YEŞİLYUKITrOKAr ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2002/33 Davacılar Tokat ili Yeşiryurt ilçesi Kuscu kasabasından ömer ve Hüseyin Aydın tarafından, davahlar aynı yerden Hüseyin Türkmen ve diğerleri hakkrnda mahkememize açılan tapu iptali ve tescil davasının yapılan açık yargılaması sırasında davacı taraf 12.09.2002 ta- rihli duruşmaya gelmeyerek HMUK'nin 409/1 maddesi uyannca dava yenileninceye kadar dosyanın ışlemden kaldınlmasına karar ve- rilmiş, davacılar vekili 19.09.2002 havale tarihli yenileme dilekçesiyle dava yenilenmiştir. « r Tüm aramalara rağmen bulunamayan, dava dilekçesi ve duruşma gününü ilan yoluyla tebliğ edilen Tokat ili Yeşiryurt ilçesi Kuşçu köyünden Dursun oğlu, 1964 doğumlu Hüseyin Türkmen'in dunışmanın bırakıldığı 27/03/2003 günü saat 10.00'da mahkememiz du- ruşma salonunda bulunması veya kendini bir vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde dunışmanın yokluğunda yapılarak karar verileceği, aynca davalı Hüseyin Türkmen'e yenileme dilekcesinin ve duruma günü ve saatinin ilan tarihinden itibaren 15 gün sonra teblig yapıl- mış sayılacağı hususlan Tebligat Kanunu'nun 28. maddesi uyannca ilanen tebliğ olunur. Basın: 64069 SAGNAK NtLGÜTN CERRAHOĞLU Bustfun'APIanı'Buysa... "Olup bitenler çoluğumun çocuğumun; ülkem ve gezegenin geieceğini ilgilendirmese" diyor Thomas Friedman: "Patlamış mısırianmı alıp bir iskemleye çökeceğim ve bu dramın safhalannı heyecanla izle- yeceğim..." "New York Times" yazarı sonra şunları ekliyon "Bundan sonra olacaklar çûnkü, Japonya'ya atom bombası atan başkan Truman'dan buyana ABD baş- kanlığının attığı en büyük zardır..." Biz de aynı şeyi söyleyebiliriz: Kendi ülkemiz, ken- di geleceğimiz, kendi çocuklanmız, anamız, babamız söz konusu olmasa TV karşısında koltuklara yayılıp he- yecanla "patlamış mısır" yiyebiliriz. Oysa şimdilik "tır- nakkemiriyoruz". Herkesin kafasındaaynısoru: "Şim- di ne olacak?" Cumhuriyet tarihinin kaydettiği bu en büyük "de- mokrasizaferine'rağmen TV karşısında ancak "tımak- lanmızı kemirebiliyoruz". Niye? Çünkü karşımızda "zaratan" bir "hipergüç"\/e gezegenin gelecegi üzerinde "kumar oynayan" bir ABD başkanı var. BM Güvenlik Konseyi'ni, NATO'yu, AB'yi hallaç pamuğu gibi atan; güç dengelerini altüst eden ve düne kadar "model Islam demokrasisi" diye bizzat kendisinin parmakla gösterdiği Türkiye'yi "so- nuçlan kestirilemeyen depremlere, artçı şoklara ma- ruz bırakan" bir ABD başkanı bu. Kılavuzu karga olanın... öyle bir "kumarbaz" ki kafasına "yepyenibirdizayn ve Ortadoğu 'ya silah zoruyla demokrasi(!) getirmeyi" koymuş. Bunu yapmak için de ilk elde "Türk demok- rasisini" piyon olarak kullanmaya kalkışmış. Ülkede- ki en büyük "de facto güç" olan ordusuyla kavgalı; "devlet t&crübesinden" yoksun, eski bir "belediye başkanım", test edilmemiş bir lideri "partner" seçmiş. "Partner"inin halkı tarafından henüz seçilmemiş, sı- nanmamış olmasına, pariamentoya adım atmamış ol- masına aldırmadan..kırmızı halılar çekmiş altına. "As- lansın, kaplansın" deyip, sırt sıvazlamışlar birtikte. ABD başkanı da bu "algülüm vergülüm" havalanna bel bağ- layıp dünya kamuoyunu şaşkınhklar içinde bırakan cin- fikir "Ortadoğu mûhendisliği"ne soyunmuş. "Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi'ne böyle start vermiş. Baş- kanın "A planı" bu. "A planı" buysa "B planım" düşü- nün. "Kılavuzu karga olanın..." derler ya.. öyle. Sonuçta bu "macera " ağır çekim bir tempoyla gel- di, geldi ve hiç beklenmeyen bir şekilde önce bizde, TBMM duvanna çarptı. "S p/an;n/"düşünmeye artık kalbim dayanmıyor... "B planı" hepten blöf belki de... Truman'dan bu yana "gezegenin kaderi üzerinde" en büyük "kuman" oynayan bir ABD başkanıyla kar- şı karşıya olduğumuza göre... Baba Bush bile karşı... "New York Times"m bir başka yazarı Maureen Dowd Baba Bush'un bile bu savaşa karşı olduğunu yazıyordu dün. George W.'nun babası bile Bağdat'a girip Saddam'ı deviımek fikrini kuşkuyla karşılıyor, "Buna teşebbüs etmememizin nedeni Irak ve kom- şulan için istikrarsızlık yaratmamaktı" diyormuş. Bi- rinci Körfez Savaşı'nın komutanlığını yapan emekli general Schvvartzkopf da keza bunu söylüyor. Eski başkan Clinton da... AB'nin direği sayılan ülkelerin kafası bu işe yatmı- yor. NATO bulaşmak istemiyor, BM Güvenlik Konse- yi'nden çıkmış bir "yetki" karan yok, uluslararası kon- sensüsyok, "evef" diyen ülkelerdeki kamuoylan ayak- ta, karşınızda "yaptım- oldu" diyen "kumarbaz" bir baş- kan var ve siz kendi milletvekilleriniz tarafından dahi "anlaşılmayan" ne olduğu meçhul bir "memerandum ofunderstanding" (mutabakat metni) temelinde bu ope- rasyona en kritik limanlannızı açıyorsunuz. Iskenderun gibi, Arap dünyasının Cumhuriyet tari- hi boyunca gözünü diktiği bir kent ve bir limandan, o dünyayı hallaç pamuğu gibi atacak bir operasyona ye- şil ışıkyakmayı planlıyorsunuz. Hadi geleceğe dönük stratejiniz, perspektifiniz yok. Tarih bilinciniz de mi yok? Ortadoğu'yu işgale soyunan ABD askerierini böyle bir limandan geçirmeyi nasıl düşünebiliyorsu- nuz? Bu planı Meclis'e nasıl getirebiliyorsunuz? Ulus- lararası "meşruiyet temeli" oluşmadan -kendinden menkul bir "modemizasyon" tanımı altında- o kadar gemi ve o kadar askerin limanlannıza yığılmasına na- sıl göz yumabiliyorsunuz? AKP iktidan üç ay içinde Türkiye'yi -ucu bucağı gö- rülmeyen- büyük bir maceranın eşiğine getirmiştir. "Artık ışığı görmesi beklenen" ve bir nebze sorumlu- luk taşryan bir hükümetin TBMM'den çıkan bu tarihi karar karşısında tası tarağı toplayıp gitmesi gerekir. AKP iktidannın inandıncılığı içerde ve dışarda çok ağır dar- be aldı çünkü. Bu hükümetin liderliğine ve verdiği söz- lere artık kim inanır? BULMACA SEDAT YAŞAYAN 8 9SOLDANSAĞA: 1/DoğuKara- deniz'de, ka- dınlann belle- 2 rine doladıkla- n ve yaklaşık topuklanna kadar inen 5 renkli ve kare- li giysi. 2/ Bir ay adı... Kas- tamonu'nun bir ilçesi. 3/Ya- zılı kâğıt... Bir renk. 4/ Bir organı- mız... Çanakkale Bo- ğazı'nda, pek çok de- 2 niz kazasınm meyda- 3 na geldiği burun. 5/ Ensiz olarak dokun- muş parçalann yan ya- na eklenmesiyle olu- şan nakışlı ince kilim... Türkiye'nin plakaişa- reti. 6/Uluslararası Ba- sm Enstitüsü'nün simgesi... Çemberin çevresimn çapına oranını gösteren sayı... Ateş. 7/ "Akdeniz anemisi'' de denilen kansızbk hastalığı. 8/Çıplak vû- cut resmi... Kuran'da bir sure. 9/ Gök gürültüsü ve yıldınmdan aşın derecede korkma. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/îribirarmutcinsi... Sodyumun simgesi. 2/Boyuyüz metreyi aşabilen bir ağaç. 3/ Kaynağı mitolojüc çağ- lara dayanan kirişli bir çalgı... ABD Merkezi Haber AlmaOrgütü'nün simgesi. 4/Zonguldakyöresine öz- gübir halk oyunu... Bir çoğul eki. 5/Uganda'nınba$- kenti. 6/Bir nota... Bir isteği yerine getirme. 7/Tanm işçisi... Yankı. 8/ "Kaybolmuş sevdiklerimiz aşkın2 / Yağsın — üstümüze buram buram" (A.M. Dıranas).. Şekerkamışından elde edilen bir içki. 9/ "Hiç yeri miydi açmak kalbi / Bu — ışık altında" (Behçet Ne- catigil)... Televizyonda kısa süreli bölümler halince yayınlanan film.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle