Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 MART 2003 CUMARTESİ
HABERLER
Erdoğan hükümetinde Gül 2. adam olurken Yalçınbayır ve Yakış dışanda kaldı
Kabinede sınırlı değişiklik• 59. hükümeti 'hayırlı'
saydığı cuma günü kuran
Erdoğan, Türkiye'nin 28.
başbakanı oldu. Kabineyi
23'e indiren Erdoğan, yeni
Bakanlar Kurulu'nda 58.
hükümetin omurgasını
korudu. 'Emaneti'
devreden Gül, Dışişleri
Bakanı ve 'güçlendirilmiş'
başbakan yardımcısı olarak
kabinede 'ikinci adam'
konumuna getirildi.
Mumcu Milli Eğitim
Bakanlığı'ndan alındı.
ANKARA (Cumhumet Bü-
rosu)-Hukuksal tarüşmalarla ge-
çen 4 yıllık siyasi yasağının ar-
dından milletvekili seçilen Re-
cep Tayyü) Erdoğan, 59. hükü-
meti kurarak Türkiye'nin 28.
başbakanı oldu. Yeni Bakanlar
Kurulu'nda geçmiş AKP iktida-
nnın omurgasını koruyan Tay-
yip Erdoğan, üç bakanı kabine
dışı bırakıp üçünün de yerini
değiştirmekle yetindi. Başba-
kanJık "emanetini" devreden
Abdullah Gül, "güçlendirilmiş''
başbakan yardımcılığı ıle kabi-
nede ikinci adam konumuna ge-
tirilmesinin yaru sıra Dışişleri
Bakanlığı'nı da üstlendi. Ba-
kanlar Kurulu'nu "22+1" olarak
küçülten Erdoğan, kabineye 58.
hükümet dışında hiçbiryeni isım
almadı. Kabinedeki küçülme,
devlet bakanlığı sayısının 7 'den
5'e indirilmesiyle sağlandı.
Gül 'ün iki görevi birden üstlen-
mesi nedeniyle hükümetin Mil-
li Güvenlik Kurulu'nda 8 olan
üye sayısı 7'ye düştü. tktidar,
MGK'de sivil üyesi sayısının
askerlerden fazla olması ve ka-
rarlann "oybirüğiilealınmage-
leneği" nedeniyle bir üyenin
azaltılmasından kaçınmadı.
Dış politik gelişmeler nede-
niyle hükümet kurma sürecini
agırdan alan Erdoğan, Bakanlar
Kurulu listesini dün Cumhur-
başkanı'na sunarak onayaldı. Er-
doğan, Çankaya Köşkü'ne çık-
madan önce kabine listesini ge-
nel merkezden Cumhurbaşka-
nı'na faks mesajıyla gönderdi.
Dün öğleden önce "Çankaya'ya
bugün çıkmayacağmı'' diyen Er-
doğan, ksteyı ınceleyen Cumhur-
başkam AhmetNecdetSezer'in
öğleden sonra yapüğı çagn üze-
rine programında surpriz deği-
şiklik yaptı. Sezer, Erdoğan'ın
58. hükümetin içinde dar kap-
samlı değişiklikle sunduğu ye-
ni kabineyi aynen onayladı. Böy-
lece Erdoğan, önceden planJa-
dığı gibi Islam dininde kutsal ka-
bul edilen "cumagünü" hükü-
metini kurmuş oldu.
'Sûrprizyapttm.J
Erdoğan, asıl sürprizi ise ka-
bine listesinde sınırlı değişik-
lik yaparak gösterdı. Parti için-
de bakanlık beklentisindeki bir-
çok isim, listenin açıklanmasıy-
la düş lanklığına uğradı. Tezke-
OYLAMA HAFTAYA PAZAR GÜNÜ
Güvenoyundan
sonratezkere
• Başbakan Erdoğan, hükümet
oluşunıunda BM Güvenlik Konseyi'nin
17 Mart'taki toplantısına ayarlı bir
takvim uyguladı. Erdoğan, 17 Mart
sonrasında uluslararası gelişmeleri
görmek amacıyla güven oylamasma
kadar bir haftalık süre kazandı.
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Yeni hü-
kümetin güven oylama-
sının haftaya pazar gü-
nü yapılması bekleni-
yor. Olağanüstü bir ge-
İişme olmaması duru-
munda, Irak savaşıyla
ilgili tezkerenin 24 Mart
Pazartesi gününden ön-
ce TBMM gündemine
gelmeyeceği hesaplan
yapıhyor.
Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan, hükümet
oluşumunda BM Gü-
venlik Konseyi'nin 17
Mart'taki toplantısına
ayarlı bir takvim uygu-
ladı. Erdoğan, 17 Mart
sonrasında uluslararası
gelişmeleri görmek
amacıyla güven oyla-
masına kadar bir hafta-
lık süre kazandı.58. hü-
kümet programı üzerin-
de değişiklik yapılarak
hazırlanan yeni hükü-
met programının salı ya
da çarşamba günü Mec-
lis'te okunması bekle-
niyor. Anayasaya göre,
hükümet programının
en geç 7 gün içinde par-
lamentoya sunulması
gerekiyor. Anayasal sü-
reç gereği, program
okunduktan iki tam gün
sonra genel kurulda
program üzerinde gö-
rüşmeler gerçekleştiri-
lecek ve bir tam gün geç-
tikten sonra güven oyla-
ması yapılacak. Progra-
mın salı günü genel ku-
rulda okunması duru-
munda güven oylaması
23 Mart Pazar günü ger-
çekleştirilecek. Başba-
kan Erdoğan, dün ak-
şam bu takvime ilişkin
bilgi verirken gazetecı-
lerin tezkereyle ilgili so-
rulannı da yanıtladı. Er-
doğan, olası Irak sava-
şuıda ABD'nin, Türki-
ye'nin hava sahasının
kullanımı isteminin
TBMM izin vermedik-
çe olamayacağını söy-
ledi. Tezkere oylama-
sından önce Erdoğan'ın
milletvekilleriyle yeni
bir ikna toplantısı yap-
ması bekleniyor. Bu top-
lantıda "bağlayıcı gnıp
karan" alınıp alınma-
yacağı konusundaki be-
lirsizlik ise sürüyor. Er-
doğan, tezkerenin kabul
edilmeyeceği yönünde
ciddi bir risk görmesi
halinde grup karan akür-
mayı düşünüyor, ancak
bu seçenekte parti için-
de kopmalar olabilece-
ğine dikkat çekiliyor.
Recep Tayyip Erdo-
ğan'ın ikinci tezkere
Meclis'e gelmeden ön-
ce de grup toplantısı ya-
pıp "miDerveküIerinin
süreceönceden kaülma-
am" yeğleyebileceği be-
lirtiliyor.
Dışişleri Bakanlı-
ğı'ndan aynlan Yaşar
Yakış. tezkere sürecine
ilişkin sorulara, "Tezke-
reyle hükümetin kurul-
ması arasında bağ kur-
mak doğnı değiL Girve-
noyu akhktan sonra mfl-
letvekülerinin eğilimle-
rini öğrenmeye çahşa-
caktır Başbakan. On-
dan sonra da ikinci bir
tezkerenin uygun oJup
olmadığına karar vere-
cektir" yamtını verdi.
YAKIŞ: GÜL EN lYl SEÇtM
Dışişleri'nin önemi
yeniden artacak
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Başba-
kan RecepTayyipErdo-
ğan'ın kurduğu 59. hü-
kümette Dışişleri Ba-
kanlığı görevini üstle-
nen Abdullah Gül'ün
döneminde bakanlığın
öneminin yeniden art-
ması bekleniyor. 3.5 ay-
lık görev süresi boyun-
ca "düş kmkhklanndan
başka bir eseri* bulun-
mayan emekli diplomat
YaşarYakış, görev süre-
si boyunca yaptığı gaf-
lar ve yaptığı açıklama-
lan bakanlığı tarafindan
düzeltilen bakan olarak
anılacak. Yakış, kendisi-
nin yerine Gül'ün geti-
rilecek olmasını ise "en
iyi seçun" olarak değer-
lendirdi.
Erdoğan'ın başbakan-
lığında kurulan kabine-
de beklenen değişiklik-
lerden biri de Dışişleri
Bakanlığı'nda idi. 39yıl
görev yaptığı Dışişle-
ri'ne "bakan" olarak ge-
ri dönen Yakış'ın düşük
performansı ve yaptığı
gaflar nedeniyle gözden
düşmesi, koltuğunu kay-
betmesine neden oldu.
58. hükümeti kuran
Abdullah Gül'ün dışişle-
ri bakanlığına getirilme-
si ise bu bakanlığa, dış
politika üretilmesi ve uy-
gulanmasındaki ağırlı-
ğım yeniden kazandıra-
cak. Dışişleri Bakanlı-
ğı'na gelmeden Anka-
ra'nın gözde konutlann-
dan "Dışişteri Konutu"na
yerleşen Gül, Irak sava-
şı, Kıbns sorunu ve AB
ile ilişkiler gibi çok
önemli konularla başa
çıkmaya çalışacak.
E.rdoğan
kabinedeki
küçülmeyi
devlet bakanlığı
sayısını 7'den
S'edüşürerek
sağladuGül'ün
iki görevi birden
üstlenmesi
nedeniyle
hükümetin
Milli Güvenlik
Kurulu 'nda 8
olan üye sayısı
7'ye düştü.
Dışişleri Bakanı ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcı» BaşbakanYarduncıa
AbdulahGül AbdüHatifŞener
ı r
DevletBakanı ve
Başbakan Yardnn-
aa.VLABŞahm.
Devlet
Bakanı Beşir
Atalay
Devlet
Bakanı AM
Babacan
Devlet Bakanı
Mehmet
Aydm
Adalet
Bakanı Cemfl
Çiçek
Miffi Savunma lçişleri Bakanı MaHye Bakanı
Bakanı Vecdi Abdülkadir Kemal
Gönül Aksu Unatotan
p Bayuuhrbkve
Bakanı Hüsevin tskan Bakanı ZeJd
ÇeKk Ergezen
Sağhk Ulaşürma
Bakanı Recep Bakanı Binali
Akdağ Y M n m
Tanm ve Köyişleri Çahşma ve Sosyal
Bakanı Sami Güvenlik Bakanı
Güçlü Murat Başesgioğhı
Sanayi ;
Bakanı AH j
Çoşkmı «
Enerji ve Tabü
Kavnaldar Bakanı
HianiGüler
Turizm
Bakanı Güldal
Akşh
Orman
Bakanı Osman
Jtepe
Çevre
Bakanı Knrşat
Tüzmen
Kühür
Bakanı Erkan
Mumcu
re sorunu nedeniyle sıkıntılı
günler yaşayan Erdoğan'ın ka-
bine içinde düzenlemeyle yeti-
nip hiçbir yeni isim almaması
"küskün yaratmama" tercihi
olarak yorumlandı. Daha önce
"Performansa göre degerlendi-
rip yeni hükümeti oluşturaca-
ğün" diyen Erdoğan, parti yö-
netimi ve grup içınden gelen
"Hükümet bizün hükümetimiz,
bakanlann başansız oiduğu a-
lenimini vermemeüjiz" değer-
lendirmelerini dikkate aldı. BÖy-
lece Abdullah Gül 'e yalan isim-
ler kabinedeki yerini korudu.
_^ Yeni hükümet listesi, "Ka-
~" binepazarhğındaGüliste-
diğini aldı" yorumunu da
getirdi.
Yalçmbayır'a tiıpan
Erdoğan'ın, kabinesini
Cumhurbaşkanf nca daha
önce onay alan isimler üze-
rine bına etmesi, kulisler-
de "Çankaya Köşkü'nden
olası bir vetoya önlem" de-
ğerlendirmelerine de ne-
den oldu. AKP lideri, sa-
vaş tezkeresine direnen ve
tezkerenin reddedilmesi
için Meclis'te kulis yapan
Ertuğru) Yalçmbayır ı Baş-
bakan Yardımcılığı'ndan,
dış politikadaki açıklama-
lanyla tartışmalara neden
olan Yaşar Yakış'ı Dışiş-
leri Bakanlığı'ndan aldı.
Çevre Bakanlığı'ndan alı-
nan tmdatSütlüoğhı da ka-
bine dışı kaldı.
'Geçici' Çevre Bakanı
| Milli Eğitim Bakanh-
ğı'ndaki uygulama ve pro-
jeleriyle parti içınden ve
dışından tepki alan Erkan
Mumcu'nun görev yeri de-
1
ğiştirildi. Mumcu, Kültür
Bakanlığı 'na kaydınlırken
Milh' Eğitim Bakanlığı gö-
revine Hüsevin Çebk geti-
rildi. Bu kaydırmada Mum-
cu'nun isteminin dikkate
alındığı belirtildi.
KürşatTüzmen, Bakan-
larKurulu'ndaki "küçübne
operasyonu" nedeniyle ge-
çıci olarak yer değiştirdi.
Çevre Bakanlığı'na atanan
Tüzmen, Orman ile Çevre
bakanlıklannın birleştiril-
mesinin ardından yeniden
Devlet Bakanlığı'na
dönecek. Tüzmen, TBMM
Plan ve Bütçe Komis-
yonu'nda Devlet Bakanı
olarak katıldığı görüş-
melerden Çevre Bakanı
olarak çıkn. Turizm ve Kül-
tür bakanlıklan da birleş-
tirilecek. Bu durumda, Er-
kan Mumcu birleşik bakan-
lığı üstlenirken Turizm
Bakanı Güldal Akşit Dev-
let Bakanı olacak.
Küskünlere yeni
makam
Kabinede bakanlık
sayısını azaltan AKP ik-
tidan, diğer yandan yeni
makam açmaya hazır-
lanıyor. 365 kişilikgrubun
yönetiminde 3 grup baş-
kanvekilinin yeterli ol-
madıgı gerekçesiyle baş-
kanvekillerinin sayısuım
5'e çıkanlması tasarîanıyor.
Erdoğan grup yönetimini
yenilerken bakanlık bek-
lentisi gerçekleşmeyen bazı
"küskünlerin" gönlünü
yeni makamlarla aknayı
amaçlıyor.
ORTRE / RECEP TAYYÎP ERDOĞAN
Rejiııı karşıthğından başbakanhğa
Recep Tayyip Erdoğan, babalan
14 yaşında Istanbul'a göç eden 5
çocuklu Rizeli bir ailenin üyesi. 26
Şubat 1954 tarihinde Kasımpaşa'da
doğdu. Dedesinin adı Tayyip ol-
duğu ve Recep ayında doğduğu
için adı Recep Tayyip oldu.
Din dersi hocasının yönlendirme-
siyle Istanbul îmam Hatip Lise-
si'ne gitti. Siyasi altyapısı, Milli
Türk Talebe Birliği'nde görev al-
masıylabaşladı. 1976yılındaMSP
Beyoğlu Gençlik Kolu Başkanlı-
ğı'na ve aym yıl MSP Istanbul II
Başkanlığı'na seçildi. 12Eylül'den
sonra özel sektöre girdi. Bir sucuk
firmasında müdürlük yaptı. Daha
sonra Ülker fırmasının dağıtım şir-
ketlerinden birine ortak oldu.
1983 yılında kurulan RP ile si-
yasi yaşamını sürdürdü. 1989 yı-
lında Beyoğlu ilçesinde belediye
başkan adayı oldu, başkan seçile-
medi. 1991 'de yeniden milletveki-
li adayı oldu. Seçimi kazandı, an-
cak tercihli sistemle ilgili anlaş-
mazlık nedeniyle seçim kurulunca
mazbatası iptal edildi.
1994 ve 1995 yılındaki radikal
söylemiyle geleceğin "Bder adsm"
olduğunu gösterdi. Cumhuriyet re-
jimini hedef alan söylemine karşm
"takıyye" amacıyla farklı bir yol iz-
lenmesi gerektiğini belirterek ilk
"değişim'' söylemini de bu yıllar-
da kullanmaya başladı. Bu dönem
RP teşkilatlan ve bazı miringlerde
yaptığı konuşmalardan alıntılar
şöyle:"Türkiye, 24'ten bugüne
'Kahrolsun' dedikleri şeriat sebe-
bi\1e mi fahişepazannadöndü? Bu
düzen dejyus üretir; puüan devir-
me\« genjıonız." "Mecburuzbu in-
sanlann dilinden konuşmaya, bun-
lar davamızı topluma takdim et-
menin inceükleri."
27 Mart 1994 seçimlerinde Istan-
bul Büyükşehir Belediye Başkan-
lığı'nı kazandı. Belediye meclisi-
ni fatiha duasıyla açması nedeniy-
le tartışma yarattı.
1997 yılının aralık ayında Siirt'te
yaptığı ünlü konuşma nedeniyle
TÇY'nin "Halkı din ve ırk farla
gözeterek kin ve düşmanhğa açık-
ça tahriketmek" hükmünden mah-
kûm edildi. 4.5 yıllık belediye baş-
kanhğı görevinin ardından 16 Mart
1999'da Pınarhisar Cezaevi'ne gir-
di. Cezaevi günleri 24 Temmuz
1999'dasonaerdi.
Cezaevi yaşamının ardından ye-
ni bir siyasi hareket için girişimde
bulunması nedeniyle hocası Nec-
mettin Erbakan ile yollan aynldı.
Yeni oluşum için çahşma yapar^
ken belediye başkanlığı dönemine
ilişkin yolsuzluk olaylarında suç-
landı ve hakkında çok sayıda dava
açıldı. Erdoğan bu davalann bazı-
lanndan yakın zamanda beraat et-
ti. Fazilet Partisi'nin kapatılması-
nın ardından bu partıdeki Milli Gö-
rüş kökenli milletvekillerinin yan-
sıyla 14 Ağustos 2001 tarihinde
AKP'yi kurdu.
CUMARTESt
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
AvrupaMkHayaHnSomı...
ABD Büyükelçisı (adı önemli değil) Sıirt'teki seçi-
min sonuçlarını AKP Genel Merkezi'nde bu partinin
genel başkanıyla birlikte Amerika'nın okyanus öte-
si bir eyaletinin genel valisi gibi izledikten birkaç gün
sonra Irak'la birsavaş olup olmamasına bağlı olmak-
sızın ABD'nin Türkiye'de ve bölgede en az yirmi beş
yıl kalacağını açıkladı... Bu açıklama Türkiye'nin ya-
bancı bir ülkenin ışgali altında olduğunun en açık bi-
çimde dile getirilmesidir...
• • •
"Amerika 'nın okyanus ötesibireyaletinin genel va-
lisi gibi" dedim ve hemen ardından şunu düşün-
düm: Genel vali olan kim? Büyükelçi mi, yoksa onun-
la birlikte partisinin genel merkezinde seçim sonuç-
lannı izleyen parti genel başkanı ve başbakan mı?
Dünya tarihinde partisinin genel merkezinde bir ya-
bancı ülkenin büyükelçisiyle seçim sonuçlannı izle-
yen başka bir başbakan adayı örneği var mıdır? Yok-
sa eğer ve biz ülkemizde yaşanan bu olayı yadırga-
mıyorsak, utanıp kızarmıyorsak, kahrolmuyorsak,
protesto etmek için sokaklara dökülmüyorsak.. bi-
ze zaten yazık olmuş demektir...
• • •
"Le Monde" gazetesinin yine birkaç gün önceki
başyazısının başlığı bir soru işaretiyle noktalanıyor-
du. Cümle şöyleydi: Türkiye'yi kim yönetiyor? Yazı-
da Genel Kurmay Başkanı'nın "tezkere" konusun-
daki açıklaması özetleniyor ve bir kez daha sorulu-
yordu: Avrupa Birliği adayı olan bu büyük ülkeyi ger-
çekten de kim yönetiyor? Başbakan adayı (ve son-
ra başbakan) olan bir politikacı, partisinin genel mer-
kezinde seçim sonuçlarını yabancı bir ülkenin büyü-
kelçisiyle izledikten sonra Le Monde'nun sorusu da
bence anlamstzlaşmıştır. Türkiye'yi kimin, kimlerin yö-
nettiğini sormaya artık gerek yok.
• • •
Hayatım boyunca hiçbir zaman, ülkem adına, ya-
şadığımız şu son süreçlerde oiduğu kadar üzüntü ve
umutsuzluk duymadım. Amerika Birieşik Devletleri,
sadece Birleşmiş Milletleri, sadece "yaşlı" diye ni-
telediği bir Avrupa'yı değil; insanlık kültürünü, insan-
lığın tüm insanca birikimlerıni, değerlerini hiçesaya-
rak, bir halka, bir ülkeye saldırmaya değil, o halkı ve
o ülkeyi yok etmeye hazırlanıyor. Bunun bir "Sad-
dam" sorunu olmadığını görmek için birazcık akıl ve
vicdan sahibi olmak yeterliydi. ABD Büyükelçisi so-
nunda baklayı ağzından çıkardı; ABD Saddam'ın
kendi isteğiyle gitmesı ya da gitmemesinden ba-
ğımsız olarak Irak'a girecek. Bu ülkede, bu bölgede
ve bu arada Türkiye'de en az yirmi beş yıl kalacak.
Inanılması güç bir açıksözlülük ya da pervasızlıkla di-
le getirilmiş olan bu oyunda Türkiye'ye biçiten rol, baş-
bakan adayı ve sonra başbakan olan kişinin seçim
sonuçlannı partisinin genel merkezinde işgalci ülke-
nin büyükelçisıyte bıriikte izlemiş olmasıdır. Bunun
adını söylemekten korkmayalım. En az ABD Büyü-
kelçisi kadar açık sözlü olmayı başaralım: Bunun
adı, Türkiye'nin, ABD'nin okyanus ötesi bireyaleti ol-
madıysa eğer olmaya doğru hızla yol almakta olu-
şudur...
• • •
Yaşanmakta olan süreçler, düşünüp algılama ye-
teneğini tümüyle yitirmemişsek eğer, Türkiye'nin Av-
rupalı olma hayalinin sona enşıdir. Dünyanın tüm
halklannın, bu arada kendi halkımızın karşı çıktığı, en
büyük uluslararası örgütün de vize vermeyeceği an-
laşılan bir savaşta saldırganın yanında yer alan, ona
kucak açan bir yönetimın ne yazık ki temsil etmek-
te oiduğu bir ülke Avrupalılık kimliğine değil, kucak
açtığı saldırgan ülkenin okyanus ötesi eyaleti olma-
ya aday demektir. Türkiye'nin ABD sömürgesi olma-
ya doğru hızla yol aldığını görmüyorsak, görüp de
sesimizi çıkarmıyorsak; ABD Büyükelçisı'nin AKP
Genel Merkezi'nde Siirt'tekı seçimin sonuçlannı bu
partinin genel başkanıyla birlikte ızlemesinden ve
aynı günlerde ABD'li senatörlerin "tezkere"ye "ha-
yır" oyu veren milletvekilleriyle "görûşmek" için
TBMM'de cirit atmalanndan utanç duymuyor ve bu
insanlann gerisin geri ülkelerine gönderilmek üzere
sınır dışı edilmeleri gerektiğini düşünmüyor ve söy-
lemiyorsak; AK Parti denilen bu siyasal partiden ön-
ce bu denlisi yasanmamış olan, ulusal bağımsızlığı
ve onuru böylesme yok sayan olaylar karşısında ya
bir şey hissetmiyor, ya vurdumduymazlığı yeğliyor ya
da bunlan doğal sayıyor ve belki de (kimilerinin açık-
ça yazıp çizdiği gibi) olumlu buluyorsak, bu ülkeye
zaten yazık olmuş demektir... Çocuklarımıza, torun-
lanmıza, onların çocuklarına ve torunlanna karşı en
büyük suçu ve günahı işliyoruz demektir...
• • •
Türkiye'nin Avrupalılık hayali, böylece, sadece ya-
kın bir gelecek için değil, en azından birkaç kuşak
için sona ermiş oluyor... Büyük bir olasılıkla da ok-
yanus ötesinde ve içerdeki işbirlikçilerie önceden
düşünülmüş, tasarlanmış, öngörülmüş olarak...
ataol b@cumhuriyet.com.tr.
Faks:(0212)513 85 95
Başbakan Tayyip Erdoğan:
AIHM'defd dovodan
vazgeçebüirim
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Başba-
kan Recep Tayyip Er-
doğan, hükümetin
farklı bir partinın hü-
kümeti olmadığını ve
daha önce açıklanan
acil eylem planııun ay-
nen devam ettirileceği-
ni söyledi. Erdoğan,
"usta kaptan dalgab
denizde befli ohu-' SÖZ-
lerine vurgu yapıiarak
tezkerenin sorulması
üzerine, "Oküçökdal-
galardan bir tanesi"
dedi. Başbakan m ıi-
letvekili adayı olama-
ması nedeniyle \\xu-
pa Insan Haklan Mah-
kemesi'nde açtıp da-
vadan vazgeçehlece-
ğini söyledi.
Erdoğan, dün parti
genel merkezinde ga-
zetecileri kabul ederek
bir süre görüştü. Baş-
bakan, eylem planla-
nnı daha önceden açık-
ladıklannı, bunu sürdü-
receklerini belirtti. Dış
politikada alınacak ka-
rarlar ve atılacak adım-
lann bulunduğunu ifa-
de eden Başbakan
Recep Tayyip Erdo-
ğan, Bakanlar Kuru-
lu'nun pazartesi günü
toplanacağını bildirdi.
Erdoğan, bir soru üze-
rine, "Avrupa tnsan
Haklan Mahkeme-
si'ndeki davadan vaz-
geçebifirim'' dedi.