03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
I 5 MART 2003 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Prof. Dr. Bülent Berkarda Tarikata bağlı okul kuracaklar • Prof. Dr. Bülent Berkarda, AKP hLÜkümeti'nin, YÖK tasansıyla, din ağırlıklı yüksekokullar açıp laik eğitimi geriletmek amacmda olduğunu söyledi. İstanbul Haber Ser\isi Prof. Dr. Bülent Berkar- da, yükseköğretim için yeni bir yasa yapılacaksa bunun mutlaka Üniversi- SÖZÇİZGİNİN l\ırhan Selçuk - İstanbul Üniversitesi Mezunlar Derneği Baş- kanı eski Rektör Prof. Dr. Bülent Berkarda, AKP hükümeti'nin, YÖK ta- sansıyla, Atatürk ilke ve de\Tİmlerini unutturmak v e din ağırlıklı yükseko- kullar açıp laik eğitimi geriletmek amacında ol- duğunu belirtti. Berkarda, tasanyla si- yasilerin üniversiteye gi- receğine dikkat çekerek bu tasannın kabul edile- m«z olduğunu söyledi. ts- tanbul Üniversitesi Me- zunlar Derneği üyeleri dün dernek binasmda dü- zenlediğj basın toplantı- sında YÖK yasa tasansı- nı eleştirdi. Toplantıda konuşan telerarası Kurul'da (UAK) oluşturulabileceğini sa- vundu. Tarlkat okulları Büyük bir buluş olarak sunulan YEK bünyesinde bir "Mesleki YüksekEği- tim Kuruhı" oluşturula- cağını ifade eden Prof. Berkarda, bu kurulun meslek yüksekokullan ile birleşeceğine ve hüküme- te bağlı olarak çalışacağı- na dikkat çekti. Prof. Dr. Berkarda, "Böylefikleta- rikaüara bağlı yükseko- kullann kunıtanası kolay- laşacakbr" diye konuştu. İstanbul Barosu sistemin iktidarlar tarafından güçsüz hale getirildiğini vurguladı 'Yargıdareform istiyorlar Aydm öfâ bulundu • tstanbul Haber Servisi - Bulmaca dergileri hazırlayan Selim Aydm, (46) Cağaloğlu'ndaki bûrosunda ölü bulundu. Babıâli Caddesi Himayeietfal Sokak'taki işhanına gelen işyeri sahipleri, Aydın'ı, 4. kattaki bürosunda ölü olarak buldu. Gece bürosunda kalan Aydın'ın başmda, sert bir cismin yol açtığı darp izine rastlandı. Yapılan araştırma sonucunda, bürodan herhangi bir • eşyanın alınmadığı anlaşılırken Aydın'ın cesedi Adli Tıp Kurumu morguna kaldınldı. Kömür madeninde kaza • UZUNKÖPRÜ(AA)- Edirne'nin Uzunköprü ilçesindeki bir maden ocağında, halat kopması nedeniyle hareket eden vagonlann arasında kalan işçilerden 1 'i öldü, 2'si yaralandı. Edinilen bilgiye göre, maden ocağının içinde raylann tamirini yapan Şahin Kurt (42), vagonlan çeken halahn kopması nedeniyle hareket eden vagonlann arasmda kalarak yaşanunı yitirdi. Kazada, tbrahim Kaya (23) ile Ömer Akçaköse de (25) hafif şekilde yaralandı. Olayla ilgili soruşturmanm sürdürüldüğu bildirildi. Yunan gemisi kurtanh • tstanbul Haber Servisi - tstanbul Boğazı'nda seyrederken su almaya başlayan 'Rüya' isimli geminin 14 personeli, Yunan bandıralı 'Panthea' gemisi tarafindan kurtanldı. Dün akşam saatlerinde îstanbul Boğazı'nın 65-70 mil kuzeyinde seyreden 'Rüya' isimli geminin su aldığı ve gemideki 14 kişilik personelin filikalara bindiği haberi geldi. Bunun üzerine Denizcilik Müsteşarhğı Ana Kurtarma Koordinasyon Merkezi tarafindan olay mevküne yönlendirilen Yunan bandıralı 'Panthea' isimli gemi, filika içindeki gemi personelini kurtardı. Halk Sağlığı Sempozyuımı • ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Tabip Odası'nca düzenlenen 'Nevzat Eren 3. Halk Sağlığı Sempozyumu' bugün îbni Sina Hastanesi Hasan Âli Yücel Konferans Salonu'nda gerçekleştirilecek. Sempozyum çerçevesinde 09.45'te 'Halk Sağlığında Yöntem' konulu panel düzenlenecek. Feride Saçaklıoğlu'nun yöneteceği panele, Zeliha Etöz ve Onur Hamzaoğlu katılacak. 'Halk Sağhğı ve Sağlıkta Reform' konulu panel de 14.00'te başlayacak. Ferda Özyurda'nm yöneteceği panele, Kayıhan Pala, Bülent Kıhç ve Ata Soyer katılacak. İPEKYEZDANİ Yıllardır siyasi iktidarlar tarafindan parasız, personelsiz, binasız ve dona- tımsız bırakılan yargınınsorunlan- na çözüm buluna- bilmesi amacıyla istanbul Barosu "Yargı Refonnu" paketi hazırlıyor. Baro, "Yargı Re- fonnu'' paketinin hayata geçirilmesi için Türkiye çapında kampan- ya başlatıyor. istanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi avukat SahirBafra, 1940'tan bu yana genel bütçeden Diyanet ve Em- niyete aynlan pay sürekli artarken ada- • tstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi avukat Sahir Bafra Yargı Reform Paketi'nin yaşama geçirilmesi için Türkiye çapında kampanya başlatıyor. Bafra, "Martin Luther'in kilise duvanna astığı gibi bir bildiriyle kamuoyuna çıkacağız" dedi. lete aynlan payın sürekli düşürüldü- tü. 1940'ta Diyanet Işleri Başkanlığı ğünü belirterek "Siyasal iktidarlar yü- lardır yargıyı bilinçli ve kasıtlı olarak güçsüz bırakarak anayasal yargı erki- ne ihanet etmistir" dedi. tstanbul Ba- rosu'nda yargının sorunlanna çözüm bulabilmek amacıyla "Yargı Sorunla- n ve Yargı Refonnu Komisyonu" ku- rulduğunu arumsatan komisyon üye- si avukat Bafra, siyasi iktidarlann, "kendikrini denetleyen yargırun me- calsiz kabnasuu istediğüıi" kaydettı. 1940'ta Adalet Bakanlığı bütçesi genel bütçeden yüzde 3.45 pay ahrken, 2003 yılındabu pay yüzde 0.7'yedüş- bütçesinin, Adalet Bakanlığı'na ayn- lan bütçenin 15 'te biri kadar, Emniyet Müdürlüğü'nün de beşte dördü kadar pay aldığına dikkat çeken Sahir Baf- ra, çok partili döneme geçildikten son- ra adalete aynlan payın sürekli azal- tıldığına dikkat çekti. Bafra şöyle devam etti: "1990'da Diyanet'in bütçesi Adalet Bakanlığı bütçesini geçti. Emniyet'in bütçesi de adalete aynlan payın iki buçuk katı ol- du. Türkiye'de hukukönlemlerinin iş- lememesi nedeniyle irtica, bölücülük, mafya, yolsuzluk had safhaya ulaşmış- Or ve toplum çok ağır bedeller öde- mistir, ödemeye dedevam etmektedir." Fransa'da, Italya'da, Almanya'da 40- 50 bin hâkim-savcı bulunurken Tür- kiye'de toplam hâkim ve savcı sayısı- nın 10 bin olduğunu vurgulayan Baf- ra, şöyle konuştu: "Bakanhğa hâkim- savaobnak için 5 bin kişi müracaat edi- yor. 120'siişealınıyor. Anıa inıam kad- rosuna 30 bin, polis kadrosuna 10 bin. 20 bin kişi birden alınıyor. Bu sebep- lerdendolayı tstanbul Barosu'nun ön- cülüğündetüm barolara, meslek örgüt- lerine, siyasi partilere ve ünrversitele- re çağn yaparak bir yargı refonnu ve hukuk de\1eti projesi üretmeyi hedef akhk. Martin Luther'in Abnanya'da ki- lise duvanna astığı bir reform bildiri- si gibi bir reform bildirisiyle kamu- oyuna çıkacağız." Ankara'daki tıp fakültelerinin dekanlan, öğretim üyeleri ve öğrendler, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısryla Anrtkabir'i ziyaret etti. Tıp Bayramı'nda doktorlar uygulanan politikalan protesto ettiler Sağlığa bütçe verinHaber Merkezi - Doktorlar 14 Mart Tıp Bayramı'nda içinde bulunduklan sorunlan dile getirmek için gösteri ya- parken hükümetin uyguladığı "sağhk bütçesi ve özlük haklan" konulannda eleştirilerini dile getirdi. tstanbul'da doktorlar ve sağlık çalı- şanlan, Galatasaray'dan Taksim'e ka- dar alkış ve düdüklü protesto yürüşü yaptı, "savaşa hayır" dedi. Taksim'de Atatürk Amtı'na çelenk bırakan sağ- lık çalışanlan "savaşa değfl, sağbğa büt- çe" aynlmasını istediler. Galatasaray Lisesi önünde dün öğ- len saatlerinde toplanan sağhk çalışan- lan ile polis arasında, polisin "slogan anlmamasını istemesi" üzerine kısa bir tartışma yaşandı ancak herhangi bir müdahale olmadan yürüyüşe geçildi. "Savaşa hayır". "Savaşa değil sağbğa bütçe", "ABD evine Türkiye işine", "Katfl ABD^birlikçi AKP"" "Yantoee go home", sloganlan eşliğinde Taksim Amtı'na kadar yürüyen sağlık çalışan- lan, Taksim Amtı'na çelenk konulma- sından sonra "Hekimlerin 2003 Bfldir- gesi" okundu. tstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. AH Çerke- zoğlu'nun okuduğu bildiride, Türkiye topraklannda başta ABD olmak üzere başka bir ülkenin silahlı güçleri ve üs- lerinin bulunmasını onur krncı bulduk- lan belirtildi. Türkiye'de yaşayanlann büyük ço- ğunluğuna yüklenmek istenen bedel- lere itiraz ettiklerini belirten Çerke- zoğlu, "Eşftsiztikler, dış veiç borçlar, fa- iz ödemebütçekri,işscdik, aşsızhk, sağ- hktan tasamıf yaklaşımı. gündemde olan iş kanunu, maden yasa tasanlan ve diğerkri sağhğı bozan temel etmen- lerdh-" dedi. Pekanlar Anıtkablr'de Ankara'daki np fakültelerinin dekan- lan, öğretim üyeleri ve öğrenciler, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Anıtka- bir'i ziyaret etti. Gülhane Askeri Tıp Akademisi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derviş Şen başkanlığmdaki Baş- kent, Ankara, Gazi ve Hacettepe üni- versitelerinin tıp fakültesi dekanlan, aslanlı yoldan yürüyerek Amtkabir'e geldi. Daha sonra. Atatürk'ün kabrine çelenk konuldu ve saygı duruşunda bu- lunuldu. Nüfus cüzdanımı kaybettim hükümsüzdür. MEYLÜT IŞIK 7 • UCRETSIZ 14 MART İSTAN3ÜL TABİP Saghk çabşanlan Tıp Bayramı'nda sokaklarda 'Savaşa Hayır' dedüer. (Fotoğraflar: KEREM GEZER, ŞULE KÖKTÜRK, AA) Dünya Bankası Türkiye'ye kırıknot • Türkiye'deki sağlık sistemine ilişkin raporda, kamu sağlık harcamalannda hakkaniyet olmadığı kaydedildi. ANKARA (ANKA)- Dünya Bankası, Türkiye'nin sağlık sistemine kötü not verirken "sağhk sektörü birçok bakundansağhkh sonuçlara ulaşmada düşük performans göstennektedir'' görüşünü dile getirdi.Dünya Bankası'nın Türkiye'deki sağhk alanma ilişkin "Bilgi Notu"nda yer alan kimi başlıklar şöyle: • Türk nüfusunun sağlık durumu, hem mutlak hem de aynı gelir seviyesine sahip başka ülkelerle kıyaslandığında kötüdür. Anne- çocuk ölüm ve hastalık oram çok yüksektir. • Sağhk göstergelerinde kırsal ve kentsel nüfus arasında büyük farblıklar görülüyor. • Hastalanan herkes, tedavi imkânlanna kavuşamamakta. • Koruyucu sağhk ve anne çocuk sağlığına çok az para harcanmaktadır. • Sağlık ocaklanmn büyük bölümünde yeterli sağlık imkânı bulunmamaktadır. - Hastaneler verimsiz işletilmekte, kaynaklar israf edilmektedir. • Sağlık personelinin dağılımında dengesizlikler var. • Kamu sağhk harcamalannda hakkaniyet yok. ARAYIŞ TOKTAM1Ş ATEŞ YEK (YOK) Taslağı... Her ne kadar YÖK Yasası Taslağı ile ilgili görüşle- rimi bu köşeye hiç taşımamışsam da çok temel gör- düğüm bir iki hususu Cumhuriyet'teki okurlarımla da paylaşmak istiyorum. Zira yann öbür gün, "Bu ko- nudaki görûşlerinize hiç yer vermediniz" eleştirisini duymak istemiyorum. Aslında elimde bulunan yasa tasansı, 2547 sayılı Yüksek öğretim Kanunu'ndan çok daha fonksiyo- nel ve mantıklt. Fakat bunun da eleştirilecek yanlan var. Benim en köklü eleştirim, "Yükseköğretim Eş- gûdümü Kurvlu'nun (YEK)" kuruluşuyla ilgili. Yasa tas- lağına göre yükseköğretim alanında eşgüdümü sağ- lamak, ülke kalkınma hedefleri doğnıltusunda gerek- liplanlama çalışmalannıyapmak ve bu kanunda ve- rilen diğer görevleri yapmak" amacıyla oluşturulan ve kamu tüzelkişiliğine sahip olan YEK, 21 kişiden oluşuyor. Bunlardan 10 üye, Üniversitelerarası Ku- rul'un rektör olmayan üyelerden önereceği iki kat aday arasından, Cumhurbaşkanı tarafindan atanı- yor. Geri kalan 11 üyenın 7'si Bakanlar Kurulu'nca fark- lı bakanlıklann üst düzey görevlilerinden seçiliyor, gen kalan 4'ünün durumu çok karışık. Bunlardan biri Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ta- rafindan öneriliyor, biri Türkiye Işveren Sendikalan Kon- federasyonu tarafindan, biri işçi sendikalan konfede- rasyonlarının en az 2'si tarafindan öneriliyor, biri de kamu sendikalan konfederasyonlannın en az 2'si ta- rafindan öneriliyor. Bu son 4 üyenin üyelikleri, Cum- hurbaşkanı'nın onayı ile kesinleşiyor. Doğrusunu isterseniz, YEK'e, üniversiteden 10, üniversite dışından 11 uye atanması, fazla anlamlı de- ğil. Bence üniversiteden atanan üye sayısının daha fazla olması gerekir. Kaldı ki, son 4 üyenin belirlen- mesi ve atanması çok ciddi tartışmalara yol açabi- lecektir. örneğin, işçı sendikaları ya da kamu sendi- kalannın belirlemesi öngörülen adaylann belirlenme- si, sanıldığı kadar kolay değildir. Bu bakımdan YEK'in üye sayısını 17'ye indirmek ve 10'unun seçiminin Üniversitelerarası Kurul tara- findan, 7'sinin seçiminin de Bakanlar Kurulu tarafin- dan yapılması yararlı olacaktır. ••• Beni rahatsız eden bir diğer husus, madde 24'te belirlenen doçentlik sınavı ile ilgili düzenleme. Baş- vuruda bulunan adaylar için, daha sonra saptanacak ölçütler temel alınarak bir yönetmelik hazırtanacağı öngörülmekte ve bu yönetmeliğe göre, 3 veya 5 ki- şilik jüriler saptanması ve bu jürinin eserleri incele- yip, salt çoğunlukla karar vermesi öngörülmekte. öncelikle; jürinin "3 veya 5" kişilik belirieneceğinin öngörülmesi, doğru değil. Eğer yeterli öğretim üye- si varsa, tüm jüriler beşer kişi olmalıdır. Aynca jüri üye- leri, inceleme sonrasında hazıriadıklan raporlan açık- lamalıdıriar. Şimdiki düzenlemeye göre; adaylar, jüri üyelerinin raporlannı ınceleyebilmekte, fakat bu ra- porlar başkaları tarafindan incelenememektedir. Gene doçentlikle ilgili olarak,"... birbirimin isteği üzerine açık doçentlik kadrolan rektörterce ilan edi- lir. Rektör, başvuran adaylar arasından üniversite yönetim kurulunun olumlu görüşü üzerine atamayı yapar" denmektedir. Bugünkü uygulamada, kimi rek- törterin açık kadrolan ilan etmediği ve bazen de "böy- le uygun gördükleri için!", atamayı yapmadıklan gö- rülmektedir. Bu konunun netleştirilmesi gerekir. Ben- zer bir durum, diğer atamalarda da söz konusu ola- bilmektedir. * • • Bir diğer husus, kamu kuruluşlan ve vakıflarda gö- revlendirmeyie ilgilidir. Kimi zaman kurumlar olumlu görüş vermelerine rağmen rektör bu talebi reddede- bilmektedir. Ret durumunda bunu gerçekleştiren üni- versite yönetim kurulu ya da rektör, "gerekçe" açık- lamak zorunda bırakılmalıdır. Aynı şey, yurtiçi veyurtdışında kongre, konferans, seminer vt>. bilimsel toplantılara yolluk almaksızın gitmek isteyenlerin izınlerinde söz konusu olmakta- dır. Keyfiliğe yol açan ve kimi rektörierin (maalesef) güç ve gövde gösterisine dönüşen bu tür düzenle- melerde bir açıklık olması şarttır. ••• Bu yasa taslağının, eleştirilecek başka yönleri de bulunabilir. örneğin Üniversitelerarası Kurul çok ka- labalık ve işlevsel değil. Fakat YOK'ün YEK'İ getiren ve üniversiteierdeki alt birimlerin tüzelkişiliğini canlandıran ve üniversite ho- casına itibarını geri verecek gibi görünen bu tasla- ğın, mevcut yasadan çok daha iyi olduğunu düşü- nüyorum. Cumhurbaşkanı Sezer Günlük politikadan vazgeçilmesi gerek • Sezer, uzun erimli sağlık politikalan belirlenmesini isteyerek "Bu politika sistemli bir şekilde uygulanmalı" dedi. Haber Merkezi - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, sağlık ko- nusunun günlük poliri- kalarla yürütülemeye- cek kadar yaşamsal öne- me sahip olduğunu be- lirterek "Dünyadakige- Bşmelerve bilimsel veri- ler ışığında uzun erimli sağhk politikalan sap- tanmalı ve sistemli bi- çimde uygulanmalıdır" dedi. Cumhurbaşkanı Sezer, Tıp Bayramı ne- deniyle yayımladığı me- sajda şunlan söyledi. "Birevlerin temel hak- lanndan biri de sağhkh yaşama hakkıdır. Yurt- taşlanna yeterli sağhk hizmeti veremej'en ül- kelerin getişmişliginden söz etmek olanakn de- ğildir. Çağdaş diimada ülkelerin yaşamsal ön- celikleri arasmda olan sağhk, insanlann mut- lu ve rahat bir yaşanı sürmesinin vazgeçilemez koşuludur. Aynca ülke- nin her köşesinde öz\e- riyle çahşan, sağhksiste- minin önemli halkalan olan doktorlar ve tüm sağhk personelinin ça- lısma koşullan ve özlük haklanhüeştirflmeli, on- lara. nıesleklerinin say- gınhğına yaraşır, rahat çahşabilecekleri ortam ve olanaklar sunulmah- dır." BülentAnnç(TBMM Başkanı): Her şeyden önce temel sağlık gös- tergelerinde gelişmiş ül- kelerin düzeyini yakala- mak zorundayız. Bunun için sağlığa aynlan kay- naklann arttınlması zo- runludur. Ülkemizde ge- çen yıllarda çeşitli kay- naklardan sağlık fonla- nna önemli aktarmalar yapılmıştır. Artık, sağ- lık reformunu yürürlü- ğe koyarak sağlık hiz- metini mümkün olduğu kadar yaygınlaştırmak ve toplum hekımliği ku- rumunu yerleştirmek en önde gelen görevlerden birisi olmalıdır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle