25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18ŞUBAT2003SALI HABERLER DUNYADA BUGUN ALİSİRMEN Barcelona Savaşa Bizden Daha mı Yakın? BARCELONA - 15 Şubat Cumartesi günü, saat 17.00'den itibaren, Katalanya'nın başkenti Bansebna'nın görkemli Katalunya Meydanı ve ona çıkan büyük caddeler hınca hınç doluydu. Kadın, erkek, genç, yaşlı, çeşrtli kuruluşlardan, sendikalardan, sjyasi partilerden kişiler, kendi ör- gütlerinin bayrakflamalanardında, banş yanda- şı savaş karşrtı sloganlar atarak, dövizler taşıya- rak yürüyoriardı. Dünyanın dört bir yanında, beş krtada büyük kentlerde göstericiler mityonlaria sokaklara dö- külmüşlerdi. Amaç tekti. ABD'nin yeni dünya paylaşım sa- vaşını durdurmak, banşı egemen kılmak. Karariılık ve mizah el ele vermiş, şarkılartürkü- (ere kanşmış, danslar ve enstrümantal müzik eş- liğinde yürüyorlardı insanlar. Babalar, anneler, çocuklannı arabalanyla getir- mişlerdi alanlara, sokaklara. Kimileri yumurcak- lan omuzlanna almışlardı. Minyon sevgilisi olanbirdelikanlı genç kızı om- zunda taşıyordu. Barcelona caddelerden, sokaklardan, Kata- lunya Meydanı'na doğru büyük bir şenlik içinde akıyordu. • • • Bebeler gördüm nenelerle yan yana, köpekJer gördüm sahipleriyle kucak kucağa... Birinintasrnasınailiştiriirnişti, "Savaşahayır"eti- keti. 0 köpeğin orada nearadığının yanrtı, biraz öte- de bir grubun taşıdığı Picasso'nun artık anava- tanına dönmüş olan "Guemica" tablosunun bü- yük boy kopyasında yatıyordu. Orada savaşın insanı da hayvanı da, bütün canlılan aynı soğukkanlılık ve umursamazlıkla vurduğu görülüyordu. Katalanlann kalbi 15 Şubat günü bütün dün- ya ile birlikte atıyordu. Katalan kimlikli Ispanyol vatandaşlan artık bi- rer dünya yurttaşı idiler. Peki ya polisler? Onlan görmedim, kendilerini göstermeden her şeyi uzaktan izliyor, denetliyorlardı. Havadan gösterici kortejini izleyen helikopter- ler çok yüksekteydiler. Ne bir karışıklık, ne bir kavga, ne korsan slo- gan ne de banş mitingini saptırma çabası... 1 mil- yona yakın insan, tek yumruk olmuş, banş için görüşlerini, karariılıklannı şenlik havası içinde dö- küyordu ortaya... • • • Istanbul'u, Ankara'yı, Izmir'i, Gaziantep'i, Di- yarbakır'ı düşündüm o anda. Oralarda insanlar ne yapıyoriardı? Canım yurdumun kentlerinin sokaklannda da, milyonlar aynı kararlılığı, aynı vekar içinde, sap- madan, gösteriyi amacından saptırmadan, ser- gileyebiliyorlar mıydı? Polis birdemokraside doğal oian bu gösteri hak- kına saygı gösteriyor muydu? Barcelona savaşa bizden daha mı yakındı? Barcelona Scutt füzelerinin menzili dışında, savaş ateşinin uzağındaydı. Katalanlar, Basklar, Kastilyalılar, Andaluzlar can vermeyecekler Irak savaşında... Raul'lar, Juan'lar, Alphons'lar, Maria'lar, Maya'lar ekonomilerinde, ailelerinde, sofralannda, odala- nnda, doğrudan hissetmeyecekler bu savaşı... Ama yine de onlar, Madrid'de, Barcelona'da milyonlarla dökülmüşlersokaklara, "Savaşa ha- yır" diyorlar. Barcelona 1 milyon kişiyi döküyorsokağa, da- ha fazlası Madrid'de yürüyor. Türkiye'nin dört bir yanında 100.000 sivil tok sesle hayır diyemiyor savaşa. Umursamazlıktan mı, cehaletten mi, bilgisiz- likten mi, tepkisizlikten mi, aymazlıktan mı? Yok- sa hepsi birden mi? Barcelona savaşa bizden uzak, insanlığa, de- mokrasiye, özgürlüğe bizden yakın. Onlan hem seviyorum, hem kıskanıyorum. Yanımdan geçen adama bakıyorum sessizce, içimden kucaklıyorum onu. - Kardeşim, diyorum, canım kardeşim benim... Ağar'dan AKPIilere karşı öneri Meclis'e türbanlı ziyaretçi girmesin ANKARA(ANKA)- AKP iktidanyla birlik- te TBMM ve Halklar Ilişkiler binalanna, baş- ta bakan ve milletvekil- lerinin eşleri olmak üze- re çok sayıda türbanh bayan gelirken, DYP Genel Başkanı Menmet Ağar, bayan ziyaretçile- rin de "başlannın açık" olması için Içtüzük de- ğişikliği teklifı verdi. DYP Genel Başkanı MehmetAğar'ın imza- sıyla TBMM Başkanlı- ğı'na sunulan TBMM Içtüzüğü değişiklik tek- lifinde, komisyonJann çalışması, oylama gibi konulannyanı sıra, "Kı- yafet" başhklı 56'ncı maddesinin de değişti- rilmesi önerildi. Teklif- te. îçtüzük"te iik defa "kadın başkan" için de kıyafet düzenlemesi ön- görülürken, "Başkan- bk Kürsüsü'nde Erkek Başkan, TC'nin mera- sim kryafeti olan beyaz kelebek kravat ve siyah yelek üstüne siyah frak, kadmbaşkansiyah uzun etekli tayyör ve beyaz açık yakâh bluz giyer" hükmü yer aldı. Geçen dönem Merve Kavakçı'nın başı kapa- lı olarak Genel Kurul'a gelmesi ve Içtüzük'te de bununla ilgili bir dü- zenJeme bulunup bu- lunmadıgıtarhşması ne- deniyle kriz yaşanırken, Mehmet Ağar'ın tekli- fınde, Içtüzüğe "Kadm- iar başianaçıkvetayyör gjyerier" hükmünün ek- lenmesi de yer aldı. Ağar'ınteklifınde, "Zi- yaretçileryönetmeHğin- dezryaretçflerin kıyafet- leri de yukandaki flke- lereuygunolaraktespit ediür" denildi. Gündoğdu'nun belediyedeyken Dölek İnşaat'a 109 milyar fazla ödeme yaptığı ortaya çıktı THY'ye tartışmalımüdürOKTAYAPAYDEV Türk Hava Yollan'nda (THY) Yiı- suf BolavTrh'nın emekliye aynlma- sı nedeniyle boşalan genel müdür- lük ve yönetim kurulu üyeliği göre- vine AbdurrahmanGündoğdu atan- dı. Gündoğdu, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlı- ğı döneminde Büyükşehir Beledi- yesi'nin şirketlerinden tstanbul Ula- şım AŞ'de genel müdürlük yapmış- tı. Uçak mühendisi olan ve Istan- bul'da bir dönem metro başta olmak üzere raylı sistemlerin sorumlulu- ğunu üstlenen Gündoğdu'nun, Ula- şım AŞ Genel Müdürlüğü dönemin- de, genel müdürlük binası inşaatın- da, Dölek Inşaat şirketine 109 mil- yar 540 milyon 939 bin 503 lira faz- la ödeme yaptığı ortaya çıktı. Döne- min Istanbul Valisi Erol Çakır'ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na 27. 9.2002 tarihinde yazdığı resmi • Türk Hava Yollan genel Müdürlüğü'ne getirilen Abdurrahman Gündoğdu'nun Tayyip Erdoğan'ın başkanlığı döneminde Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden îstanbul Ulaşım AŞ'de genel müdürlük yapmıştı. Gündoğdu, müdürlük yaptığı sırada genel müdürlük binası inşaatında, Dölek Inşaat şirketine 109 milyar 540 milyon 939 bin 503 lira fazla ödeme yaptığı ortaya çıktı. yazıda, Gündoğdu ile arkadaşlan- nın fazla ödemeyi yasal faizJeriyle birlikte geri vermelerini istediği be- lirlendi. Gündoğdu ile ilgili olarak, Emni- yet Genel Müdürlüğü'ne yapüan bir ihbar sonucu "UlaşnnAŞ bahçesine yapbnlan genelmüdürfük binasıiçin 3 kat fazla ödeme yapüdığı ve bu pa- ranm Mflfi GençMk Vakfi'na (MGV) aktanldığı" ıddıa edılmişti. Bu iddi- alan araştırmak üzere görevlendiri- len Içişleri Bakanlığı Mülkiye Baş- müfettişleri raporlannda Dölek In- şaat şirketine 109 milyar lira fazla ödeme yapıldığını ortaya çıkardı. Müfettişlerin yaptığı incelemeyle il- gili ızin ıse 16.7. 2002 tarihinde 18- 23, 141-33, 115-44 numaralarla îs- tanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 'nca verilmişti. Müfettişlerce hazırlanan "Tazmin Raporu"nun sonuç bölümünde özet- le şöyle denildi: "İstanbul Bü>ükşehir Belediyesi Ulaşım Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nce 1999-2000vülanndaatöl- ye ek hizmet binasıolarakyapünlan ve halen genel müdürlük merkezi olarak kuDamlan binaıun yapımın- da inşaaû yapan Dölek tnşaat ve Ya- pı Sanayü Tkaret Limhed Şirketfne aynnülan 24.6.2002 tarihti biUrkişi raporunda açıklandığı üzeretoplam 109milyar540milyon939 bin 503 li- ra usulsüz ve fazla ödemede bulu- nulduğu,gerekbiUrkişi raporundan gerekse bu inşaaün teknik kontrolü için görevlendirilen heyet üyeleri şef Utku Tuncer, nıinıar Ibrahim Hak- kı Yiğit, inşaat mühendisi Mustafa Polat veinşaatteknikeriZülküf Me- miş'in müfettişliğimizce alınan 21.62002 tarihli ifadelerinden anla- şdnuşor." Gündoğdu, AKP'den milletvekili seçilen eski Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterleri Adem Baştürk, Mehmet Mustafa Açıkahn, Ulaşım AŞ Genel Müdür Yardımcısı Ömer Yıldız, Sabit Tesisler Müdürü Şa- ban Ozkaya, Muhasebe Müdürü Me- tin Şapçı ile şırketin yönetim kuru- lu üyelen AH Rıza Kiremitçi,An' Yıl- maz, Hikmet Öztürk, Hüseyin Gül- sün, Mustafa Coşkun, Mehmet Öz- türk, Mahmut Kuş, Metin Koçak, Ömer Yıldız, RaifYetim, Rafet Boz- doğan, Şaban Erden ve Salih Gü- zel'den 109 milyar liranın ödenme- si talep edildi. Para ödenmediği tak- dirde, devletin yargı yoluyla tahsi- latı gerçekJeştireceği bildirildi. Dölek inşaat firmasının AKP'ye yakınlığıyla bilindiği öne süriildü. SIVAS Katliam sanığı teslim oldu SIVAS (Cumhuriyet)- Sıvas katliamı davasının aranan sanığı, dün Sıvas'ta polise teslim oldu. 2Temmuzl993'te meydana gelen ve 35 aydının ölümüyle sonuçlanan Madımak Oteli yangınıyla ilgili açılan davanın gıyabi tutuklu sanığı Muammer Ozdemir, Sıvas Emniyet Müdürlüğü'ne teslim oldu. Emniyetteki işlemleri tamamlanan Özdemir, gıyabi tutukluluk karannın vicahiye çevrilmesi için Sıvas Cumhuriyet Başsavcılığı'na götürüldü. Özdemir, hakkındaki tutuklama karannın vicahiye çevrihTiesinin ardından cezaevine konuldu. İĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇtN kanbol ^ de kanldığı törenk karşılaııdı. (ALPER KJZILTAN) Kimse mucize beklemesin Gündelikçi kadınlar sosyal güvence ve emeğinin karşılığını istiyor w Ablalaraı cömertliği9 yeterK değil EVRtVIKAYA/ GONCAKANBER Yaşamlanru lüks evleri temiz- leyerek kazanangündehkçi kadın- lar "soysal güvence" istiyorlar. Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Sosyolojı Bölümü öğre- tim üyeleri HelgaRiöersbergerTV nçveSibelKalaycıognınun2000 yılında hazırladığı ve bu alanda yapılan tek çalışma olan "Cö- mertAbfcüann SachkHanımlan" isimli araştırmaya göre günde- likçi kaduılann yüzde 9O'ı işin ileriye dönük güvencesinin, yüz- de 88'i ise can güvenh'ğinin olma- dığuıı düşünüyor. Tılıç ve Kalaycıoğlu'nun araş- hrmasma göre çahşan kadınlann işle ilgili güvence beklentilerinin çok düşük ohnasındaki en büyük etken sigortasızlık. "Para kâza- nıyor ofana" hissinin çok güzel olduğunu belirten kadınlar, fîzik- sel sağlıklan el verdiğince bu işi sürdüreceklerini söyledi. Kadın- lar, çalışıyor olmanın kendileri konuşur, derdini anlabr. n Kadınlar yaptıklan işi sevdik- lerini, ancak bir süre sonra bu^k- mak zorunda kaldıklannı anlat- tılar. Işe devam edememelerine si- gortasızlık ve ücret düşüklüğü- nün neden olduğunu kaydeden • Temizlikçi kadınlar, yaptıklan işin ağırlığı karşısındaki düşük ücret, can güvenliği-gelecek güvencesinden yoksunluk ve toplumda bir değer olarak ifade bulamayışlanyla 21. yüzyılda 'ücretli köleliğin' bir yansımasıru oluşturuyorlar. için bir özgürlük alanı yarattığı- nı, gelir elde etmenin güzel bir duygu olduğunu ıfade ettiler. Adı- nı vermek istemeyen bir günde- likçi kadın ise şunlan söyledi: "Kocasının bakunma muhtaç ot- mayan kadın ezümez, istediğini birbaşka kadın da "Çansmakgü- zel de ücretkr çok düşük. l slelik sigortamız yok. tnsan emeğinin karşıhğını ahnab yoksa çahşmak olmaz, yorulmak ohır" dedi. Kazandıkları paralan umutlu düşlerine yatıran kadınlar, temiz- lik işlennden ev başına 20 ile 40 milyon lira arasında değişen üc- retleralıyorlar. "Evterimizdedeay- nıişiyaprv'oruitekfarkgittigimiz yerlerin daha güzelohnasr diyen kadınlar, ışverenlerinden önce- likli olarak güler yüz bekledikle- rini vurguladılar. Hastalanmayı ve hatta yaşamlannı kaybetme tehlikesıni göze alan kadınlar hır- sızlıkla suçlanmayı, cinsel-fızik- sel tacize uğramayı kabul edemi- yor. Kadınlar, "Ev çok khüymiş, hah yıkanacaknuş mesele değfl. Yeterkiev sahipleribir şeyfcri kaj- bolduğunda bizden bflrriesin. ha- nım boşyere kızmasın veenkötii- sü deevinerkeğibizekötübakma- sm* dediler. Ev ve büro temizli- ğinde çahşan kadınlar Iş Kanunu Kapsamı dışında kalıyor. YurtHaberleriSer- visi-Sonkararnamey- le atanan valiler yeni görevlerine başlıyor. Şanlnırfa'dan Afyon "Vahhğı 'ne atanan Mn- zaffer Dflek dün gö- revine başladı. Vali yardımcılan ve diğer yönericiler taraiîndan valilik önünde karşı- lanan Dilek, çalışma- lannda hukukun ge- reğini yapacaklannı ve hukuktan aynlma- vacakiannı söyledi. Aydın Valiliği'ne atanan Muharrem Göktayoğhıiçinde Va- lilik binası önünde tö- ren düzenlendi. Yağ- mur altında bekleyen- lerin binaya alınması- nı isteyen Göktayoğlu, Aydın'da ikinci kez gö- rev yapmarun heyeca- nını yaşadığını anlattı. Uşak'aatananBursa Valisi AB Fuat Gü>%n için valilik bınasında düzenlenentörene,ka- mu kurumlannın yö- neticilerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş ka- hldı. Alkışlarla uğur- lananGüvenve eşi Nes- rin Güven daha sonra, Uşak'a hareket etti. Antafya'ya atanan Iz- mir Valisi Alaaddin Yüksel de dün düzen- lediği basın toplantı- sında "Devletin şefka- ti ve güler vüzünü va- tandaşlanmıza yanat- makwdeviet-nıÜletku- caJdaşmasnı sağjamak için gavret gösterdun" diyekonusfu. '"'•' m Yüksel'e çizme Toplantının ardm- dan Izmir Valiliği Ba- sın ve Halkla Hişkiler Müdürü ErcanDoğu, ValiYüksel'e,"Sayııı Vatam, Antalya'yı sü- rekisd baayor.Bu ne- denle size bir de ÇE- me hedrve etmek isti- yonun* diyerek çiz- me hediye etti. Bursa Valiliği'ne ata- nan AdanaVaüsı Oğuz Kagan Köksal da bu- gün görevine başlaya- cak.Tstanbul'a atanan vali Muammer Güler ise dün vali yardımcı- lan, valilikbürokratla- n, kaymakamlar ve il müdürlerinceresmitö- renle karşılandı. Kala- balık bir medya ordu- sutarafindan büyük bir ilgiyle karşüanan Vah Güler, ilkimzayı "Gö- atü. Güler, "Kimse biz- den mucize bekleme- sm* dedi. Güler, Istan- bul'unöncelikli sorun- lannın, kaçak yapılaş- ma, ulaşun ve kentsel yapılanma olduğuna dikkat çekti IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@mynet.com oralcalislar@yahoo.corr Kıbns Rum kesiminde cumhur- başkanlığını Tasos Papadopulos'un kazanması, zaten zar zor yürüyen birlik görüşmelerini nasıl etkileyebi- lir? KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Oenktaş dün sabah yaptığı basın topJantsında, "Artıkbu iş çözülemez" mesajını verdi. Denktaş, Klerides'in de çözümden ve Annan Planı'nı im- zalamaktan yana olmadığını, fakat Batı'ya şirin görünmek ve AB'ye gi- rebilmek için planı kabul ediyormuş gibi yaptığını söyledi. Denktaş'ın yo- rumuna göre; Kıbnslı Rumlar planı ka- bul etmek istemiyorlardı, Papadopu- los'u seçerek bu eğilimlerini göster- miş oldular. Denktaş'ın konuşması sırasında şu dikkatimi çekti: Rumlar, Kofı An- nan Planı'nı kabul etmek istemiyor- lardı. Aslında Denktaş bu görüşünü daha önce de birkaç kez dile getir- di. Bu durumda kafalara şu soru is- ter istemez takılıyor Eğer bu plan Rum tarafının istemediği bir plansa o zaman neden böyle bir plan Türk tarafını tamamen ortadan kaldıra- Papadopulos'un Kazanması Sonrası Kıbns cak bir plan olarak Denktaş ve çev- resi tarafindan öne sürülüyor? Rum tarafı Türk tarafını tamamen orta- dan kaldıracak bir planı neden ka- bul etmek istemez? Burada bir çe- lişme yok mu? Denktaş'ın yorumuna göre ortada ilginç bir paradoks yaşanıyor. Kıbns Türk kesimi, kendi variığını ortadan kaldıracak bir plana çok büyük bir çogunlukla destek verirken Rumlar bunu her ne hikmetse kabul etmek istemiyorlar. Izahı zor bir durum de- ğil mi? Bu soruyu Kıbns Türk kesi- minin şu anda en büyük partisi ola- rak kabul edilen ve halkın desteğini sağladığı açıkça belli olan CTP Ge- nel Başkanı MehmetAli Talat'a sor- dum. Verdiği cevap şöyle: Bu plan, Denktaş'ın iddia ettiği gi- bi Rumlann değil, Türklerin lehine. Çünkü bu planla TürkJer, Rumlann eşit ortağı haline geliyor. Rumlar, bugü- ne kadar kabul etmedikleri Türkle- rin egemenlik haklannı kabul etmek durumunda kalıyorlar. Biz yıllardır zaten bunu savunmadık mı? Rum- lann bu plandan memnun olmadık- lannı biz aylardır söylüyoruz. Rum- lar, AB'ye giriş gibi çok önemli bir ola- nağı elde edebilmek için tarihi ola- rak en uzlaşmacı bir yerde duruyor- lar. Eğer 16 Nisan'da KıbnsAB'ye ke- sin üye olursa, ondan sonra her şey onlar için daha kolay, bizim için ve Türkiye için daha zor olacak. Çünkü Kıbns Rum kesimi eğer bir anlaşma olmazsa ve Kofi Annan Pla- nı ikitaraf tarafindan imzalanmazsa Rumlar, Kıbns'ın tek temsilcisi ola- rak AB'ye girecekler. Böyfe bir ge- lişme en çok Türkiye'yi zorlar. Çün- kü Kıbns Rum kesiminin AB üyesi ol- ması, AB'ye aday Türkiye'nin karşı- sına şimdiden kestirilemeyecek çok önemli sorunlar çıkaracak. Kıbns Rum kesimi bir AB üyesi ülke ola- rak Türkiye'nin üyeliğinin kabulün- de rol oynayacağı gibi birçok konu- da egemen bir devlet olarak Türki- ye'nin önüne çıkacak. • • • Talat, Papadopulos'un seçilmesi- nin Rum kesiminin politikalannı de- ğiştireceğini sanmadığını da vurgu- ladı. Talat şu noktalara dikkat çekti: Asıl önemli olan Kofi Annan'ın ha- zırladığı yeni öneriler. Iki tarafın ol- mazsa olmazlarının da içinde ola- cağı bu plan artık her şeyin belki de sonu sayılacak. "Ya kabul et ya bı- rak" şeklinde iki tarafın önüne kona- cak. Burada iki yol var. Bu kez bu son plan ya kabul görecek ve kabul edi- lirse iki tarafın yurttaşlan arasında 30 Mart'ta bir referandum yapıla- cak. Bu referandum Annan Planı'nın ve AB üyeliğinin birlikte oylanması anlamına gelecek. Fakat anlaşma Türk tarafınca imzalanmaz ve Rum tarafınca kabul edilirse referandum yalnızca Rum tarafında yapılacak. O zaman büyük bir olasılıkla, Rum tarafı çogunlukla bu planı onaylaya- cak. Işte o andan itibaren herşey bi- zim için daha zor olacak. Ondan sonra, Türk tarafı AB'ye girse bile, eşit ortak statüsünü elde etmek şansını yakalayamayacak. Çünkü Rumlar, AB'ye girdikten son- ra egemenliği paylaşmak istemeye- cekler, onlan zorlayacak bir şey de kalmayacak. Talat, sözlerini birçağnylatamam- ladı: Denktaş, Türkiye'yi AB ile ça- tıştırmayı temel alan bir strateji izli- yor. Türkiye'nin bu oyuna gelmesi en çok Türkiye'ye zarar verecek. 70 mil- yon insanın geleceğiyle Denktaş'ın oynamaya ne hakkı var? Yann, AB üyesi olan Rumlar, Türk ordusunu "iş- galci" diye gündeme getireceklerve her şey daha can sıkıcı bir noktaya sürüklenecek. Lütfen bu konuda kamuoyunu aydınlatın.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle