Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 ŞUBAT 2003 SALI CUMHURİYET SAYFA
17
stçMBHU'akaaum?.
Yyartm Vkoym,
- 20 kişiden biri yüksek okul
mezunuymuş...
"20 vüksek okul mezunundan
ancak biri iş bulabilivor da
ondan!"
KanıtFıkra Aii
Tartanoglu'ndan
geldi: Birieşmiş
Milletler, Bush'a
"Irak'ın kitle imha
sHahlanna sahip
olduğuna dair ne gibi
kanrtlannız var?" diye
sorar... Bush cevap
verir "Alındı
makbuzlannı
saklıyoruz."
Köpekler
Ahmet Mete Apak:
"ABD, havadan
bombardımanı
bitirdikten sonra
Afganistan'a özel
pryade birliklerini
gönderirken Amerikan
Fox Nevvs'a askeri
danışman olarak bilgi
veren emekli
tümgeneral Valley, 'let
the dogs oırt' yani
'köpekleri saldık'
demişti. Hani hapisten
kaçan haydutlan
yakalamak için, örneğin
Rambo'yu yakalamak
için köpekleri salartar
ya, işte öyle... Geçen
akşam televizyon
haberlerinde Habur
sınır kapısından Irak'a
son sürat giren ABD
askerlerini görünce
aklıma emekli
tümgeneral Valley'in
sözleri geldi."
kı cami arasında binamaz kalan nukumetın
Irak politikası belli oldu: Parayı veren düdüğü
çalar! Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış ve Devlet
Bakanı Aii Babacan'ın VVashington'da yap-
tığı temaslardan çıkan sonuç, Türkiye'nin Amerikan
askerlerine topraklannı açması karşılığı para istedi-
ği, Amerika'nın da istenen parayı fazla bulduğu.
Fakat Amerika'nın acelesi var; Türkiye daha çok
para diye diretirse Irak'a kuzeyden cephe açmadan
güneyden gireceğinin sinyallerini veriyoriar...
İşte o zaman da, Başbakan Abdullah Gül'den so-
rumlu AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan
telaşlanıyor... Irak'taki savaşın mutlaka Türkiye'ye
sıçrayacağını varsayıp doğabilecek boşlukları Türki-
ye'nin doldurması gerektiğini söylüyor.
Şarktipi pazartık...
Televizyon programcısı Nazmi Kal'ın, "Atatürk'ü
Bir de Onlardan Dinleyin" kitabı yakında piyasaya çı-
kacak... Kal, kitabında Vasfi Rıza Zobu'dan bir anı
Binamaz
aktanyor
1936 yılında bir gece sabaha karşı, Atatürk ve da-
vetlileri Çankaya Köşkü'nün balkonundan gün doğu-
şunu seyretmektedir. Tiyatro sanatçısı Zobu da ora-
dadır...
O günlerde Italya'nın faşist lideri Mussolini, Akde-
niz'i Ttalyan gölü yapma hayali peşindedir ve Türki-
ye hakkında ileri geri konuşmaktadır. Gün doğumun-
da balkondaki sohbet, Türk askerlerinin kahraman-
lığına gelir...
Atatürk, Türk askerinin kahramanlığını, sadakatini,
cesaretini büyük bir heyecanla övmeye başlar... Ata-
türk'ün bu sözleri üzerine yanında bulunan Nuri Con-
ker, "Paşam şu Mussolini cenaplan birtecrübe etse
de Türk askerinin tokadını bir yese" der...
Turk askennin kahramanlığını yere göğe sığdırama-
yan, kendisinden kat kat üstün düşmana karşı kah-
ramanlık destanlan yazan Atatürk'ten böyle bir or-
tamda herkes, "Evet bir gelsin bakalım, Türk askeri
gereğini yapar" gibisinden bir yanıt beklemektedir.
Oysa Atatürk, rakı sofrasının ardından gecenin bitti-
ği o saatte "Nuri, Nuri!" diye sesini yükseltir: "Allah o
tecrübeyi bize göstermesin."
Atatürk'ün Türkiye'de banş, dünyada banş" sö-
zünün sıradan birsöz olmadığı şimdi çok daha iyi an-
laşılıyor...
Birdeşu hükümetin haline bakın... Biryandan sa-
vaşa bulaşmak için Amerika'dan daha çok para ko-
parmaya çalışıyoriar bir yandan da bariştan yanay-
mış gibi görünüyoriar... Amerika, bastınnca, "Bizsiz
olmaz" diyoriar...
Ola ki Saddam Hüseyin parayı bastırabilse, bu hü-
kümetin Amerika'ya savaş açması bile söz konusu
olabiliıi
SESSIZSEDASIZf!)
Yüksek Yerilim Hattı
erdincutku:« yahoo.com
Memuriyet: Katlanan enflasyonda KATSAYIya
KATLANMA sanatı!
Kopsankitabıya da savaşıengeilemek!
Bilim ve Edebiyat Eserleri Sahip-
leri Meslek Birfiği BESAM'ın "Onur-
lu insan, korsan kitap okumayı içi-
ne sindiremez" ilanına bir okur ola-
rak Celil Yamak rtiraz etmiş ve hangi
sebeple olursa olsun okurun "onur-
suz" diye nitelendirilmesine karşı çık-
mıştı.
Başka bir okur Y. Ziya Toprak, bu
görüşü korsan kitapları savunma ola-
rak niteliyor ve böyle bir yazıyı yayım-
ladığım için korsanlann oyununa gel-
diğimi söylüyor. llginç bir yorum!
BESAM Başkanı Alpay Kabacalı da
"Bir okurun Korsan başlığı altında ya-
yımlanan saldırgan ifadelerine karşı
cevap ve düzeltme hakkımızı kullan-
mak istiyoruz" diyor:
"önce, korsan kitaplann 'önüne ge-
çilmesinın' BESAM'ın asli görevi ol-
madığını, buna karşın birliğimizin du-
yarlı davrandığını, bu yoldaki girişim-
lerinden birinin de okurlan uyarmayı
amaçlayan ilanlanmız olduğunu belir-
telim. öteyandan, bu okurun 'herürü-
nün korsanı var, hiç kimse bu ürünleri
aianları onursuz diye damgalayamaz'
yollu sözlerini -en azından- ayıplamak
gerekir. Aynca bu kişinin, savaşa kar-
şı çıkanlan da 'ayıplayıp kınayacak' bir
mantık sergilediği kanısındayım: 'Sa-
vaşın önüne geçemeyenlerin, sadece
acizliklerini örtmek için savaş insanlık
suçudur diye tepki göstermelerini doğ-
ru bulmuyorum. Tepki gösterecekleri-
ne savaşın önüne geçsinler. Yoksa
hepsini ayıplanm kınarım' diyebilir.
Evet, 'o' mantık, bunlan söyletiıi"
Bir Rarışçıya Komplo
Prof. Dr. TURKKAYA
ATAÖV
Birleşmiş Milletler'in Irak
tefliş grubunun eskı başkanı
Scott Rrtter'in başına ABD ıs-
tihbaratının ördüğü çorap ne-
fes kesen polis romanlan gıbı-
dir. Görevinı yapmasını
ABD'nin engellediğini, yanı
Bush yönetiminin BM'nin Irak
için "bütünüyle temiz" rapo-
ru vererek savaş gereğinin or-
tadan kalkacağından korktu-
ğunu ileri sürerek görevinden
istifa etmişti. Üç ay kadar ön-
ce ben de Ritter'le konuştum.
Alaturka bir senaryoyla onu
günümüz banş akımının etkili
elebaşı konumundan uzak-
laştırmak istediler.
Amerikan yurttaşı olan Rit-
ter, bilgili ve becerikli bir BM
üst görevlisiydi. Irak'ta kitle
imha silahlannın ciddi olarak
tam 7.5 yıl peşine düşmüş,
bunun için uzmanlardan ekip-
ler kurmuş, sürpriz teftişlerta-
sarlamıştı. Balıkadamlan de-
nizin ve Fırat'ın dibine bile dal-
dılar. Irak'ı yönetenlerin uyku-
lannı da kaçınyordu. Raporta-
nnda ülkenin yüzde 90-95 te-
mizlendiğini, biyolojik ve kim-
yasal maddelerin de ancak 3-
5 yıl dayanabildiğini belirtiyor-
du. Gene de, yedi sürpriz tef-
tiş tasarladı.
Ancak, teflişlere gizliden
karşı çıkan Amerikan tarafıy-
dı. H. Blix'in şimdiki görevin-
de Richard Butler adlı bir
Avustralyalı vardı. Butler bir
BM görevlisi olmasına karşın,
Rrtter'in raporlarını, özellikle
Saddam Hüseyin'in özel ko-
runmasıyla ilgili olanlarını
ABD'ye, o yoldan CIA'ya ileti-
yor, VVashington'dan telefon-
la gelen emir ya da ncalara
uyup bazen son anda sürpriz
denetimleri durduruyordu.
BM Antlaşması'na aykın bu
müdahaleler yedi keze çıkın-
ca, Ritter Amerikan baskısı
nedeniyle görevini yapamadı-
ğını açıklayarak istifasını ver-
di. Ona göre, ABD Irak'ta kit-
le imha silahlannın kalmadığı-
na ifişkhrbir rapor verilmesini
ve böylece kendi askeri mü-
dahale seceneğinin yok olma-
sını istemiyordu. Ritter bu dü-
şüncelerini Avrupa başkent-
lerinde ve Bağdat'ta durma-
dan açıkladıkça, bu kişiye bir
kötülük yapılacağından (ben
de dahil) endişelenenler oldu.
Nihayet, akla zor gelen bir
senaryo uygulandı. Bilgisaya-
rının e-mail'ine 18 yaşından
küçük ama resmi gizli servis-
te görevli bir kız sokuldu. Bu
"ufaklık" görevi gereği Ritter'i
mahkemeye şikâyet etti. Bildi-
ğime göre, Amerikan mahke-
mesi Ritter'i suçlayacak bir
neden ve kanıt bulamadığın-
dan beraat karan verdi. Olay
o tarihte duyulmadı da. Se-
naryoyu düzenleyenlerzama-
nını biliyoriardı. Bağdat'a gi-
dip bu kez yabancı "insandan
hedefler"\n bir çeşit sözcülü-
ğünü yapmaya hazırianıyordu
ki, eski masalı basına verdiler.
Ritter'in bileti cebinde kaldı.
Ne var ki, savaş karşıtlan gi-
derek güçlendi, tüm dünyada
meydanlan yüz binler doldur-
du. Ritter'in aydınlığı katlana-
rak artıyor ve yayılıyor.
Cumhuriyet
k ı t a p 1 a r ı
Bülent Tanör
KURTULUŞ KURULUŞ
Genişletilmiş
4. BASKI
Incelenen devrim olayının ıkı cephesı vardır Kurtuluş ve Kuruluş
Bınncısı, bağımsızlık savaşına ve bunun anlamlı özellıklenne
ılişkin olup Mondros-Lozan arası dönemı kapsar (30 Ekım 1918-24
Temmuz 1923). tkıncı süreç olan Kuruluş, bınncisıyle iç içe geçmıştır.
TBMM'nin açılması (23 Nisan 1920), yeni sıyasal-anayasal
yapılanmanın da başlangıcıdır. Kuruluş'la ılgılı atılımlar 1940'lara
kadar sürecektır.
Bölent TANÖR
CumhurİYet Çağ Pazarlama A.Ş Türkocağı Cad. No:39/41
*. kitap kulûbü (34334) Cağaloğlu-Istanbul Tel:(0212) 514 01 96
ODTÜ sağlık karnemi yitirdim. Geçersizdır.
BURCUŞENSOY
ÇİZGtLİK KÂMİLMASARACI
HARBt SEMlH POROY semihporoyCn yahoo.com
TARİHTE BUGÜN MVMTAZ AMKAX 18 Şubat
UZAYMEKİÖ/'MNDEVRİBASUYÖR
fS7?'t>£ StMl/M, "UZAYMEKI6İ*, İLKUÇl)$UNU Srit fUUBO
JET(SO£/M6 747) UÇ4&/M/N StKTIMA BAÖ./ OtAKAK MK.
n. A&D'NİAJ SON u&*y f/to&eAMi içiN oeNeueNtmr
A4EK/6İ(SPACE S»UTrt£) ÇOK AMAÇJJ BİR AO4Ç BfÇİ-
MİUOE OÜŞÜUÜLMÛÇriJ.BAĞlAN&ĞI GOKETLEKUJ
LUAYA Fr&/rrrL/KAK OİAN UZAY MEKJĞI, OMIABCAH
AYRILARAK DÜNm ÇEV8££İNt>e >r5XÜNG£YE OTUKA-
CAK ve NOKA4AL SİK UÇAK <Sl& rERYUCÜUE İNE-
CEtCTİ- BU PRDGKAMtN PARASAL 7UTUMCUİMKTMA/
KAYHAKLANCHĞt AÇItCTI; ÇUAJKÜ HBR UZAY MEKiSi
YAKLAŞlK YÛZ. KEZ KULLAHILA8İLEC£KTİ. ATMOS-
FEHPeteJ SÜR7İJMM£YE KAKfl, fSf KALKANI OCA -
KAK SEKİZBİN S&ZAMİK 1£VMAYIA KAPLAUAN AKAC
DCL7A KAAJAT7.tY0ı ı/E 8İR DC-3 JET UÇAĞI Sü-
ÜNİVERSİTEYE GİREMEYENLERL
+ İŞTEN ÇIKARILANLAR = İŞSİZ GENÇLER:
Daha ne.kadar boş bekleyeceksiniz ?
* Bilgisayan Onparmakla + Bakmadan kullanabilen;
* Dakikada en az 40 hatasız sözcttk vazabiten;
* Isletmenlik va da Muhasebe bildtöi halde
* işsiz kalan kimse gördünüz mü ?
* Gelin! Sizin de geleceğinizi kurtaralım:
* Işsizlikten korkmayanlardan olun I
Yarım YUZYILLIK Basarılarla
^sampiyon-ku^slari.com.tr-sa^npiyofl®su
Pe^W1l
'ne
•com
ONPARMAKLA + BAKMADAN
BİLGİSAYAR KULLANIMI - BİLGİ İŞLEM UZMANLIĞ!
SEKRETERLİK - BÜRO YÖNETİMİ
İŞ BILMA VE KARİYER GELİŞTİRME
İŞLETMENLİK - MUHASEBE - YABANCIDİL
B«yazıt 5179257
+ Faks 5179231
Kadıköy: 3361150
(216) 3380642
Şişi: 2309037
2343049
Balorköy: 5612906
571 31 31
Cumhuriyet
* i t a p 1 a ? ı
Rıza Algül
DÎNLER VE DEVRİMLER
YENİ
ÇIKTI
Rıza Algûl, genış bir tanhsel % e teonk ırdelemeyle
bıze. dıntenn ve devrunlerin yanlızca uzlaştnaz ve çaOşmah alanlar
olmadığını göstenrken dıne ve devnmlere
ılışkın kaba bataş açılanna karşı da btzı uyanyoı.
Cumhuriyet Çag Pazarlama A.Ş Türkocağı Cad No 39/41
^ . kitap kulübü (34334)Cagaloglu-IstanbulTel.(0212) 514 01 96
Muayene, Teşhis, Tedavl
TÜRK KALP VAKFI
19 Mayıs Cad. No: 8 Şişli/lstanbul
Tel: (212) 212 07 07 (pbx) Faks: (212) 212 68 35
Internet: http://www.tkv.org.tr
e-mail: gen.sekreterratkv.org.tr
koordinator(a tkv.org.tr
KALEM
METÎN ERKSAN
Kostaki Musurus Paşa
Osmanlı Devleti ile Yunanistan Devieti arasındaki
siyasal ilişkiler 1840'ta kuruldu. Osmanlı Devleti, Yu-
nanistan Devleti'nin başkenti Atina'ya orta/elçi ola-
rak Kostaki Musurus Paşa'yı (1807-1891) atadı.
Kostaki Musurus Paşa; Osmanlı Devleti uyruğu,
Rum/Yunan asıllı, Hıristiyan/Dinli, Ortodoks/Mezhep-
li, Girit/Asıllı, Istanbul/Amavutköy doğumlu, Osman-
lı Dışişleri Bakanlığı yüksek bürokratlanndan biriydi.
Kostaki Musurus Paşa 1840'ta Atina'ya geldi. Bu
sıra Yunanistan'ın siyasal ortamı çok kanşıktı.
1830'da Osmanlı Devleti'nden ayrılıp bağımsız bir
devlet olan Yunanistan'da, o sırada garantör devlet-
ler olan Ingiltere, Fransa ve Rusya'nın desteğinde,
adları; Anglikon Komma/lngiliz Partisi, Gaîlikon
Komma/Fransız Partisi, Rossikon Komma/Rus
Partisi olan üç siyasal parti vardı. Bu partiler bağlı ve
bağımlı olduklan Ingiltere, Fransa, Rusya'nın Osman-
lı Devleti karşıtı; siyasal, ekonomik, askeri, yayılma-
cı, sömürgeci, saldırgan amaçlan doğrultusunda bir
tutum izleyip siyasal iktidan ele geçirmek için kıyası-
ya savaşıyorlardı.
Yunanistan siyasal partilerini birleştiren tek bir te-
mel düşünce vardı. "Hellenizm I Panhellenizm I Eno-
sis" düşüncesi doğrultusunda Osmanlı/Turk düş-
manlığı yapmak. Üstelık Alman/Bavaria Kral ailesin-
den seçilip Yunanistan Devleti'nin başına getirilmiş
olan Kral Otto Yunanistan Kralı olmasının gereğini
yaparak, olanca gücüyle Osmanlı/Türk düşmanlığı
yapıyordu.
Musurus Paşa, Yunanistan'ın bu cehennem ben-
zeri siyasal toptudurumu (konjonktürü) içinde, büyük
diplomatlara yaraşır etkin bir çalışma yaptı. öncelik-
le Yunanistan sınırları içinde kalmış olan Osman-
lı/Türk mallannın Yunanistan Devleti'nce kamulaştı-
nlması sonucu bu mallann ödenmemiş satış bedel-
lerinin ödenmesi ve tazminat ödenmesi konusunu
çözümledi. Bu satış bedeli ve tazminat ödeme Yu-
nanistan Devleti'ni ve Yunan kamuoyunu müthiş öf-
kelendirdi.
1844'te Yunanistan'da Fransız Partisi iktidara gel-
di. Partinin başkanı ünlü Yunan siyasetçisi lonis Ko-
lettis (1788-1847) Başbakan oldu. I. Kolettıs Osman-
lı/Türk düşmanlıgını; "Hellenizm I Panhellenizm I
Enosis" düşüncesi doğrultusunda coşkulu bir yo-
ğunluğa ulaştırdı. Yunanistan'da yayımlanan gazete-
lerin tümü hiç ara vermeden Musurus Paşa'ya sal-
dırmaya başladılar.
Musurus Paşa, Osmanlı Devleti sıntrian içinde ya-
şayan Rum/Yunan asıllı Osmanlı Devleti uyruklanna
verilen Yunanistan Devleti pasaportlannı geçerli ka-
bul etmedi. Başbakan I. Kolettis'in desteğinde çıkan
bir gazete Musurus Paşa'nın öldürülmesi gerektiği-
ni yazdı.
Yunanistan Kralı'nın yaveri Albay Karatasos Is-
tanbul'a gitmek için vıze istedi. Musurus Paşa, geç-
mişte Osmanlı Devleti karşıtı etkınlik yapmış kişilere
vize verılmeyeceğıne ılişkin yönetmeliğe uyarak vize
vermedı. Kral Otto ve Başbakan I. Kolettis, Musurus
Paşa'ya ağır sözlerle saldırdılar.
Osmanlı Devleti, Musurus Paşa'dan ve Osmanlı
Devleti'nden resmen özür dilemesi için Yunanistan'a
ağır bir nota verdi. Yunanistan bu notayı gen çevirdi.
Musurus Paşa ve elçilik çalışanlan 14 Şubat 1847'de
bir Osmanlı savaş gemisiyle Istanbul'a döndüler. Yu-
nanistan bir yıl sonra Musurus Paşa'dan ve Osman-
lı Devleti'nden resmen özür diledi. Musurus Paşa 17
Şubat 1848'de gene bir Osmanlı savaş gemisiyle Yu-
nanistan/Atina'ya gitti.
Yunanistan Devleti'nin kışkırttığı Yunan basını ye-
niden Musurus Paşa'ya saldırmaya başladı. Bu kez
Musurus Paşa, Yunanistan'daki Osmanlı/Türk yanlı-
sı ayaklanmaları kışkırtmakla suçlanıyordu. Yunan
basını Musurus Paşa'yı öldürülecek hedef olarak
gösteriyordu. Yunanistan Devleti Musurus Paşa'nın
korunmasını sağlamadı.
Osmanlı elçiliğinde kavas olarak çalışan, Yunan
haberalma örgütleri yapısında görev yapan bir Yu-
nanlı/Rum, Musurus Paşa'nın çalışma odasına girip
Musurus Paşa'ya tabancayla beş el ateş ettı, Musu-
rus Paşa çevik davranıp kurşunlann tümüne hedef ol-
madı. Yalnız sağ kolundan yaralandı. Osmanlı Dev-
leti olayı şiddetle protesto etti. Katil/tetikçi Osmanlı
Devleti uyruğu Yunanlı/Rum olduğu için iki devlet
arasında bir savaş çıkmadı. Yunanistan Devleti suç-
luyu vermek istemedi. Osmanlı Devleti suçluyu Yu-
nanistan Devleti'nden aldı.
Osmanlı^Türk devlet adamlığının yurtsever bir ör-
neği olan Kostaki Musurus Paşa; 1851-1856 yıllan
arası Osmanlı Devleti'nin Londra Büyükelçisi oldu.
1864'da vezir oldu. 1871 -1883 yıllan arası ikinci kez
Londra Büyükelçisi oldu. 1891 'de Amavutköyü'nde-
ki evinde öldü. Kostaki Musurus Paşa'nın Ârnavut-
köy'de bir heykeli hâlâ yok.
Bu köşe yazısı; Kostaki Musurus Paşa hakkında
yazılmış uzun bir yazının özetidir.
B U L M A C A SEDATYAŞAYAN
SOLDANSAĞA:
1/ Kesilen ku-
maşın kenan-
na, iplıklerin
atmaması için
yapılan çap-
raz ve seyrek
dikiş. 2/Ansı-
zın, birdenbi-
re... Van'ınbir
Uçesi... 3/ U-
tanç duyma...
Afrika'da bır
ülke. 4/ Kan
ya da lenf gibi, vücut-
taki her türlü organik
sıvıya verilen ad... 2
Şöhret. 5/ Yoğurt,
pekmez gibi koyu
şeyleri suyla incelt-
mek... Sûmerlerde
sağlık tannçası. 6/
Kimse, kişi... Izmir'e
özgü, özellikle sabah
kahvaltısında yenen 9
bir çeşit börek. II Yeryüzü parçası; arazi. 8/ "Nere-
si — bize neresi gurbet" (Murathan Mnngan)...
Çimlenmiş buğdayın kaynatılmasıyla yapılan bir
çeşit yemek. 9/ Konmmak için bir yere bırakılan eş-
ya... Bir soru sözû.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
V Slogan... Tavlada "üç " sayısı. 2/ Ses... Yer'den ge-
zegene ve Güneş'e uzanan iki doğrultu arasındaki
açı. 3/Uyma, boyun eğme... Bir nota. 4/Müslüman
ülkelerde oturan Yunan asıllı kimse... Taraf. 5/Dol-
ma yapmak için hazırlanan kanşım... Kısa kepenek.
6/ Mikroskop camı... Halk dilinde keçinin erkek
yavrusuna verilen ad. 7/ Doğalgazın önemli bir bi-
leşeni olan gaz... Daha iyi, daha üstün. 8/ "Tahtah"
da denilen ıri bir güvercin cinsi. 9/Tıp dilinde "be-
re" anlamında kullanılan sözcük... Bir cetvel türü.