27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5ARALIK2003CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER AHLAK ARANIYOR TURHAN SELÇUK ONüNPEN y OH Î3H DÜRÜST TABÎATLî ÎSTANBUL Baykal, üniversitelerde türbanın serbest olmasmı isteyen vekillerini sert biçimde uyardı 'Türban siyasalbir simgedir'ANKARA(Cumhuriyet üniversitelerde türbanın Bürosu) - CHP liden De- niz Baykal. "türbanın üni- versitelerde serbest oüna- smı" savunan partili mil- letvekillerini sert bir dille uyararak, sorurrüu davran- malannı istedi. Türban konusunda ödün verilemeyeceğini belirten Baykal, "Türban, teokra- tik anlayışıgündemegetir- tneye yönelik bir siyasal smgedir'' dedi.CHP Ge- nel Başkan Yardımcısı Eş- ref Erdem, dün bazı gazeteciler- le bir araya gele- rek Merkez Yö- netim Kurulu' nun önceld günkü toplantısıyla ilgı- libilgi verdi. Bu- na göre, Baykal toplantıda,CHP' nin türban konu- sundaki görüşle- rinde bir değişik- likolmadığınıbe- lirtirken, bazı mil- letvekillerinin yaptıklan açıkla- malann tt kendiki- şjsdgörüşleri"ol- duğunu söyledi. Baykal, şöyleko- nuştu: "Türbansadece örtünmemeselesinden iba- retdeğiLgiderekteokratik anlayışgündemegetinne- ye yönelik bir siyasal sim- gedir. O nedenle bu konu- ya yüzeysel bir değerlen- dirmeyie insan haklan so- runu olarak yaklaşmak, otoıngerçekboyutunu göz ardı etmek anlamına gelir. Hukukun, eğitimin siya- saDaştmlnıasıhatinde Tür- khe'de çağdaş giyinen ka- dın bulmak bile zor hak getecektir." Erdem, îstanbul Millet- vekili Zülfii LivaneH'nın Z. Lrvaneti. K.Derviş. serbest olmasını savunan açıklamalannın anımsatıl- masıvebukonuda millet- vekillerine yönelik bir uya- nda bulunup bulunulmaya- cağmın sorulması üzeri- ne, "Genel başkamn de- ğeriendirmeleri bir uyan- dır zaten. Aynca bir uya- nyagerekyok"dedi. Hükümet çekingen MYK'de terör olaylan- nın da değerlendinldiğini anlatan Erdem, hükümetin terö- rün adını doğru koyamadığını belirtti. Erdem, "Hükümetinda- ha önce var olan iKşküerinedeniy- leböyiebirçekin- genlik içinde ol- duğu" yönünde tereddütler doğ- duğunu söyledi. Başbakan Re- cepTayyipErdo- ğan'ın "Islamcı terör" değerlen- dirmeleri nede- niyle rahatsızlık duyduğunu kay- deden Erdem. "Biz sözcüklerle uğraşmıyonız.İs- lamcı terör, dini terör ya da dinci terör.» Kavram karnıasası yaratmanın an- lamı yok. Bu eylemler din- sel motiffi gerekçelerie ya- pılmaktadır" diye konuş- tu. Erdem, yerel seçimler- le ilgili hazırlıklar çerçeve- sinde parti örgütlerine bir genelge gönderildiğinı be- lirterek, "Baa eskiahşkan- lıklann nüksettiği ve AKP çevTeterinin önemli oranda seçmen kaydı yapnğı ha- berleri geüyor. Bu konuda örgütierimizin duyartı o(- malannı istedik" dedi. Bakanhkile Diyanet İşleri Başkanhğıarasındaimzalanacak 'işbiriiği protokolü'negöre,okuDardayaz aylannda kuran kursu verilecek. Diyanet yönetmeliğinin altmdan Milli Eğitim Bakanlığı çıktı Kuran kursuna smırsız teşvîk CANGAZALCI ANKARA - AKP hükümeti, Kuran kurs- lanna "smırsız-süresiz'' teşvik öngören dü- zenlemeleri birbiryaşama geçiriyor. Diyanet İşleri Başkanhğı'nın Kuran kurslan yönet- meliği değişikliğinin ardından Milli Eğitim Ba- kanlığı da yazın, kendisine bağh okullan kurs amaçlı kullanıma açmayı planlıyor. Eğitim- Sen, yeni yönetmeliği yargıya taşımaya ha- zırlanıyor. Dın Öğretimi Genel Müdür- ~~~ lügü ve Diyanet tşleri Başkan- lığı'nca hazırlanan yeni yönet- melikte, yaz kurslanna "akşam kurslan" da eklendi. Yeni yö- netmeliğe göre, "ilköğretimibi- tirnüş «jaflköğretimçağuu ge- çenlerden Kuranıkerim'i yû- ~^~"^~~ m ~ zünden okumayı öğrenmekistev«nlere'' yöne- lik akşam kurslan açılacak. Bu değişikliğin özellikle çıraklık yapan çocuklan hedef aldı- ğına dikkat çekildi. Yaz kurslan için daha önce getirilen "2 ajı ve haftada5günüaşmayacağı'' hükmü de kal- dınldı. Yönermelik değişikliği ile yetinmeyen ba- kanlığın Kuran kurslannın "ymgınlaştınbna- snıa" dönükbirgirişimde daha bulunmaya ha- zırlandığı öğrenildi. Buna göre bakanlık ile Diyanet işleri Başkanhğı arasmda bir "işbir- Bğiprotokolü'' imzalanmasıplanlanıyor. Böy- lece, okullann kapanmasınm ardından yaz aylannda Kuran kurslan Milli Eğitim'e bağ- lı okullarda da verilebilecek. Yönermelik değişikliğiyle örgün eğitimin dışında kalan çocuklann Kuran kurslanna yönlendirilmesi eğitimcilerin büyük tepkisi- • Eğitimciler, özellikle çalışan çocuklan hedef alan yeni yönetmeliğe büyük tepki gösterdi. Eğitim-Sen, konuyu yargıya taşımaya hazırlanıyor. Diyanet tşleri Başkanhğı'nın Kuran kursu yönetmeliğinde yaptığı değişikliğin Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü'nün girişimiyle yapıldığı öğrenildi. ni çekti. Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, değişikliği yargıya taşıyacaklannı belirterek "Biz, henüzkendikarannıvereme- yecekyaşta olan çocuklann, ailelerin isteği ile bite olsa 18 yaşını bitirene kadar eğitim öğre- tim ortamından çıkmamasıgerektiğinisöylü- yoruzT! dedi. Marmara Üruversitesi Eğitim Fakültesi öğ- retim üyesi Nezih Varol, pansiyonlu akşam kurslan ile 1 milyona yakın çalışan çocuğun Kuran kurslanna cekileceği kaygısını dile ge- tirdi. Varol " OzeİBkle de son günlerde yaşa- dığınuz teröreviemlerindeki eylemcUerin Ku- ran kurslanndan geçtiğiniöğrendiğim zaman tü>1erim diken diken ohıyor" dedi. CHPdeiptalisteyecek TBMM Milli Eğitim Komisyonu üyesi Mustafa Gazakı , CHP'nin yönetmelikle il- gili hazırhğının sürdüğünü belirterek * Öğretim BirH- â'nibozacakbirdüzenleme. Iptali yönünde girişimlerde buhınuruz*" diye konuşurken, CHP İstanbul Milletvekili Güldal Okuducu da, "Yö- netmelikdeğişikiiğinde gün- düz çahşmak zorunda ka- lanlar ibaresi çalışan çocuklan ifade etmekte- dir. Bu nedenle yönetmetik değişikliğini yetiş- kinlerden çok "Çırak Çocuklara Kuran Kur- su' adı ile tanımlayabuiriz" dedi. Din Öğretimi Genel Müdürlüğü'nden bir yetkili, Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlarken kalorifer dairelerinde bile kaçak Kuran ders- leri \erildiğini belirterek "BJzim amacunız denetimikolaviaşürmak*' ıddıasındabulundu. İMZA KAMPANYASI Milli Dava'mızın ve Rauf Denktaş'ın arkasındayız Uzunca suredir KKTC devietme ve onun tarihi ve yasal Üderi Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a kar^ı surdurulen, özellikle Avrupa Bırlığı'nin ve onun gudumundeki işbirlikçı guçlerin \"uruttuğu karalama ve yıprauna kampanyasının gerçek amacı Kıbns Turku'nu devletsız ve Udeısiz bırakmaktır. Devletsız ve hdersız bırakılan Turk mılletı, yeniden 1974 oncesı katlıamlarla karşılaşacaktır. Geıçekleşmtyccek bir AB sevdası uğruna, kazatulmış haklanmızdan vazgeçmek Turk mılletı içın bir intıhar olacaktır. Bu acı sonuçlan bır kez daha yaşaraak ıstemeyen Anadolu Turk mılletı, yavruvatan Kıbns'ın, yavruvatandaki KKTC devletının, Cumhurbaşkaru Rauf Denktaş'ın arkasındadır. 14 Aralık'takı seçımlerde oynanmak istenen oyuna karşı başta Kıbns Turklen olmak uzere tum Turk mılletini uyanyor, seçımlerde de seçimlerden sonra da Kıbns'ta Milli Davamızın, KKTCnin ve Rauf Denktaş'ın arkasında olacağımızı ılan ediyoruz. Ad-Sovad Meslek va da ûnvan Imza Imzalonnızı tek tek yo da toplu olorok (021 2) 292 73 00 nolu falcsa ya da ilen2000@hotmail.com adresıne gonderebılırsınız. tmza meinıne ve ımza verenlenn lısiesıne tlen2000 org adresınden uîaşabıiırsınız Imzalar seçım oncesı KKTC'ye goturulerck basına açıklanacatctır ZEYTİNBURNU 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN MENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2003 909-Tal. Bir fx>rçtan dolaNi hacızlı ve aşağıda cıns, miktar ile kıymetleri yazılı bulunan mal- lar satışa çıkanlmıştır. Bınncı arttırma 16 12 2003 günü saat 09 00-09.lO'da Topkapı, Maltepe Cad. No: 1 L 110 Obaköy lşmerkezı otoparkı adresinde yapılacak \e o günü kıymetlerının yüzde 60'ına isteklı bulunmadığı takdırde 2. açık arttırmanın 22'12'2003 günü aynı yer ve a\TU saatte kjymetınin yüzde 40'ından aşağı olmamak üzere satılacağı, satış bedelı üzennden alınması gereken KDV, lhale Damga Resmi ve Tellalıye harcınm alıcıya ait olacağı, satış şartnamenin bır örneğınin isteyene gönderi- lebıleceğı. ihaleye katılmak isteyenlerin takdır edılen kıymetın yüzde 20'sı oranında temınat alınacağı ve ihaleye katıİacaklannın şartname münderecatını görmüş ve lcabul etmış sayılmalarına, daha fazla bılgi almak isteyenlerin yukanda yazılı dosya numara- sıyla müdürlüğümüze başvurmalan ılan olunur. 28 11 2003 Muhammen Kıymeti Lir» Adedi Cinsi, Mahiyeti ve Niteükleri 6.000000000.- 1 34L'E13''3plakalıLnot\pı beyaz renkte hususı vasıta Basın: 60317 MÎLLİ DAVA KIBRIS TÜRKSOLU başyazan Gökçe Fırat, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu. Sabahattin Ismail, Fuat Veziroğlu, Akay Cemal, İsmet Kotak, Erten Kasımoğlu gibi Kıbns'ın milli gazeteci ve yazarlan, Türkiye'den Kıbns davasının sesi olan Prof. Dr. Erol Manisalı, Prof. Dr. Mümtaz Soysal, Yekta Güngör Özden, Bedri Baykam. Prof. Dr. Rauf Versan, Hüseyin Mümtaz ile TÜRKSOLU'nun genç yazarlan Ali Özsoy, Özgür Erdem, Erkin YurdakıU, Kuzey Fırat, Utku Umut'un yazılarıyla 272 sayfa 10.000.000 TL Edinmek için: (0212) 292 73 00 10 kişinin başvurusuyeterli ANKARA(Cumhum«t Bürosu)-Diyanettşleri Baş- kanhğı Kuran Kurslan Yö- netmeliği'nde yapılan de- ğişiklik 24 Kasım'da Res- mi Gazete'de yayımlandı. Yeni yönetmelikte öngörü- len düzerüemeler şöyle: >/ tlköğretimi bitirmiş veya ilköğretim çağını geç- miş olanlar için en az 10 kişinin başvurusu üzerine kurs binalannda ve müftü- lüklerce uygun göriilecek yerlerde akşamkurslan açı- labilecek. Daha önce baş- voıru koşulu 15 kişi olarak düzenlenmişti. i/ Akşam kurslarında günde kaç saat ders yapıla- cağı konusunda da sırurla- ma getirilmiyor. Ders sa- ati. "çevrenin « kursher- lerin koşullan" gerekçele- riyle müftülüğe bırakıhyor. \/ Yaz kurslan için da- ha önce getirilen "2 ayı ve haftada 3 günü aşmayaca- ğı" hükmü de kaldınldı. Günde en az 3 saat ders ya- pılmasına ilişkin düzenle- me en az 4 saate çıkanldı. l/ Kurslann açılış, kayıt tarihi ve sayılannın milli eğitim il müdürlerince be- lirlenmesine ilişkin koşul kaldınldı. Müftülükler için yalmzca kursiyer sayılan- nı il müdürlerine bildirme yükümlülüğü getirildi. }/ Kurankursu öğretici- Hğinde görevlendirilecek kişilerde aranan koşullar değiştirildi. Buna göre, kad- rolu öğreticiler dışında dev- let memuru, memur emek- hsi veya sigortalı olup en az imam hatip lisesi mezunu olanlar müftünün önerisi ve mülki amirin onayı ile öğreticiliğe atanabilecek. Eski hükümde, geçici öğ- reticileriçinimamhatipliol- ma koşulu aranmıyordu. •Öğreticikrde "Dij'a- net tşleri Başkanhğı Stnav, Atama. Nakil ve Görevde YüksehneYöneöndiği''nde belirtilen niteliklerin aran- ması koşulu da kaldınldı. | / Yaz kuran kurslanna katılan öğrenciler de yurt ve pansiyonlardan yararla n acak. Kapanış saatleri, yurt veyapansiyon yöneticisi ta- rafindan belirlerap müftü- nün onayı ile uygulanacak. DÜZ1AZI ORHAN BtRGİT VerheugenDemokrasisi AB'nin Genişlem*^ So^mlu ÜyesiVerheugen'in şu sözleri resmi bit demeç olarak söylemesının uze- rinden iki tam gün 3^'- . , . 'KKTC, sadece ''^'ye tarafından tanındıgı ıçın se- çimlerinyasallığı v( siyasi değeri bulunmuyor. Ancak muhalefetin kazanvası halinde bu seçimler birpo- tansiyel ve değer t^zanır." Genişlemeden S^mlu Üye, bu sözlerini tekzip et- medi. Tam aksine a^sında durduğunu ortaya koyar- casına daha başka açıklamalar da yaptı. Aslında bı- zim argo lügatimizde "Ipini kopartmış" ya da "gemı azıya a/mış" biçimifide değerlendirilebilecek ölçusuz- lük sergileyen bu sözler 'n a^larnını hepimiz elbette an- lıyoruz. Rum kesimin'n sözcülüğüne soyunmuş olmak- tan gocunmayan v ^ ^ g e n . KKTC'nin AB ulkelen ta- rafından tanınması 'Çin kuzeydeki iki Mehmet Ali'le- rin partilerinin iktidara gelmesini başlıca koşul olarak, Kıbns Türkü'nün önüne sürüyor. O iki Mehmet Ali de böyle aşağılık bir desteği ken- di arkalannda görrnekten zerre kadar gocunmuyor- lar mı? Karen Fogg adındaki AB'nin Ankara'daki es- ki temsilcisinin Kuzey Kıbns'ta yandaş goygoycular bulmak amacıyla çalışma yaptığı donemde ekilen to- humlar sonunda o iki Mehmet Ali'den Ticaret Odası Başkanhğı kartvizitini de taşıyanı, Çözüm veAB Par- tisi gibi ne anlama geldiği adından anlaşılan bır siya- si oluşum ile alanlara çıkmıştı. öteki adaşıyla birlikte açıktan Londra'dan Brüksel'e kadar, Bayan Fogg'un çizdiğirotadailişkiler sağlamakla kaimamış, Yunan Baş- bakanı ile de toplantılar yapmışlardı. Kim bilir belki de Annan Plam'nın kabulünün sonucunda Atina ile olu- şacak bir entegrasyona hazırlanma amacıyla dersle- rini iyice çalışırken, Yunan tarihini de öğrenmiş ve bu ülkenin Osmanlı Imparatorluğu karşısında bağımsız- lığını kazanması için 184O'lı yıllarda üç siyasal parti kurulduğunu ve bunlann Ingiliz Partisi, Fransız Parti- si, Rus Partisi gibi isimler taşıdığını, her birisinin adı- nı partilerine aldıklan ülkenin güdümünde bir sözde bağımsız ülke olmayı amaçladığını da ezberiemiş ol- malılar. Ama ya Ankara? Ya Türk Dışişleri Bakanlığı. Sayın Abdullah Gül'ün daha doğru bir deyim ile AKP ikti- dannın tam seçimler öncesinde Verheugen'in söyle- diği bu sözler hiç mi kanlanna dokunmuyor? Nasıl sin- dirilebiliyoraynı kişinin Denktaş için "Çözüm onda de- ğil. O kendisini güçlü bir kişizannediyor, herkesiyön- lendirebileceğini düşünüyor. Oysa New York, Anka- ra, Atina, Lefkosa, Brûksel arasında görüşmelerolu- yor. Karariar Denktaş'ın arkasından (sırtından) alını- yor. Onun bir şeyden haberi yok" sözleri Türkiye Cumhuriyeti'nde bugün hükümet olarak görev ya- panlarca? Avrupa Birliği Komisyonu'nun bir sorumlusu olarak davranmak yerine, Denktaş'ın da söylediği gibi züc- caciye mağazasına pervasızca dalan bir fil gibi, kınl- madık bardak tabak bırakmayacak biçimde heze- yanlar savuran bu adama Türk Dışişleri Bakanı had- dini bildireceğine, temposunu yavaşlatma çabalan içinde "merak edilmesin; adada çözüm istiyoruz" tü- ründen ne anlama geldiğini kendisinden başkasının çözmekte güçlük çekeceği bir dil ile konuşuyor. "Zap- tiye çavuşu musun? Kıbns Türkü de, elbette öteki tüm uygarinsanlargibi kendisini kiminyöneteceğini ken- di özgür iradesiyle belirier. Senin aba altmdan sopa gösterme hakkınyok. Avmpalılıkdediğin bu mu?"bi- çiminde bir soru yöneltemiyor. Ah bu kararsızlık Loizidu davasında Avrupa İnsan Haklan Mahke- mesi önünde taraf olmayı kabul ettiniz mi, o mahke- menin peşin yargı ile Türkiye'yi adada işgalci göste- receğini de, çok öncelerden içinize sindirmiş olmanız elbette doğaldır. Mahkemeye, davada hasım taraftn KKTC devlett otması gerektiğini ısrarla vurgulama gö- revi bize düşerdi. Türkiye bir Garanti Antlaşması'nın verdiği sorumluluk ile 20 Temmuz 1974'te adaya mü- dahale etti. Bunu Strazburg'daki mahkeme de kabul ediyor. Onlann anlamak istemediği şey, halen kuzey- deki Türk Barış Gücü'nün varlığıdır. TBG adada KKTC'nin isteği ile ve bu devletin sınıriannı, o sınırla- nn içinde oturanlann yaşama hakkını koruma ama- cıyla bulunuyor. Loizidu ve öteki Rumlann 1874 ve 1975 yıllannda güneye gitmeleri gibi, adanın bugün Rum kesiminde kalan topraklannda yaşayan Türkler de tüm varlıkla- nnı terk ederek kuzeye göçmek zorunda kalmadılar mı? Bunu karşı tarafa anlatmakta niçin Türk Dışişleri Bakanlığı acz içindedir? Verheugen'in iddialan, KKTC seçimlerine on gün ka- la öyle askıda bırakılmamalı, Türkiye'nin resmi söz- cülerince açığa kavuşturulmalıdır. Kıbns'ın geleceği ile ilgili karariar Ankara, Atina, Brüksel, New Yorkve Lefkoşa arasında sürdürülen gö- rüşmeler ile alınıyor. Ama bunlardan Denktaş'ın ha- beri bile yok. O kendisini güçlü sanıyor. Ama karariar onun sırtından alınıyor türünden sozlerde gerçek pa- yı var mı Sayın Abdullah Gül? Astında hükümete bu soruyu bir gazetecinin değil, TBMM'de var olduğu söylenilen Ana Muhalefet Par- timizin yöneltmesi gerekmiyor mu? Faks: 0212- 677 07 62 obirgit@e-kolay.net AKP'li üyelerden ilginc savunma Tekkelerin yeri doldurulamadı TÜREYKÖSE ANKARA-TBMM Dışişleri Komisyo- nu' nda AB îlerleme Raporu görüşülürken AKP'li bazı üyeler cumhuriyetin en temel kazanımlanndan olan Tevhid-i Tedrisat (Öğ- retim Birliği) ilkesine karşı çıkarak tekke eği- timini sa\ r undular. TBMM Dışişleri Ko- misyonu'na dün AB Genel Sekreteri Murat Sungar ve DPT yetki- lileri geldi. ÜeTİeme Ra- poru konusunda bilgi verilirken, AKP'lıler, türban yasağının insan haklan ihlali olarak ra- porda yer almamasını daeleştirdi.AKP'hNi- hatEri'nintekkelerko- nusundaki sözleri ise taröşmayarattı. Eri şun- lan söyledi: "Dini konularda ye- terince bilgi alamadık- lan için gençler illegal örgüderin eline düştü- ler. Tevhid-i Tedrisat Kanunu tekkelerin ye- rinitutmuyor. Tekkele- rin verebÜdiği birçok bilghi mevcut düzen- teme veremiyor." Bu sözler CHP'li Haşim Oral'uı sert tep- kisıne yol açtı. Oral "Eğfömin kaynağı tek- keler olamaz. Son olay- lardan sonra hâlâ tek- ke\i saMinanlarla ara- mızdaki fark büyük. Bunu kabul edemeyiz. Laik Türkiye Cumhu- riyeti'nin en büyük düş- manları, bu tekkeler- den besienen kişiler ve kurumlardırr> dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle