12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 EYLUL 2002 PERŞEMBE O L A Y L ı A R V t C r O R I J S L E K [email protected] EVET/HAYIR OKTAY AKBAL İşte Bip Program! Seçime katılan partilerin programlarını gördünüz mL? Bilmem ne zaman yayımlayacaklar, AKP'ler, MHP'ler, DYP'ler, Saadet'ler, YTP'ler, ANAP'lar se- çirn bildirgelerini, bu bildirgelerde halka sunduklan inandıncı önerilerini? Bakın bir parti, daha şimdiden açıklamış ne yapa- cağını, nasıl program uygulayacağını... Belli başlı sorunlara çözüm yoltannı! • • • Iç borç taksite bağlanacak: Bütün Türkiye yıllar- dır 1300 iri kıyım tefecıyefaiz borcu ödemek için ça- lışıyor. Devlet geliri faiz borcuna yetmiyor. Bu yüz- den zam üstüne zam! Kaygılanmayın, çözüm hazır! 77 milyar dolar iç borç on yil taksite bağlanacak ve devlet zam yapmaktan kurtulacak... Geçen yıl, yal- nız faiz borçlarına 40 katrilyon lira verildi. Bu kaynak 6 rnilyon işsize iş sağlayacak. Yastık altında ve bankalarda döviz mevduatı bu- lunan dolar ve Euro'lar rayiç bedel üzerinden TL ıle değiştınlecek. Böylece milletımiz 100 milyar dolar- lık bir döviz kaynağına kavuşturulacak, ABD ve Av- rupa'dan yüksekfaizleborçdilenmekten kurtulacak... Dış borçlarise ertelenecek: Alacaklı ülkelerle mü- zakere yapıp yeni bir ödeme takvimi düzenlenecek. Tarım ve sanayi üreticısi gümrüklerle korunacak. Avrupa Birliği'nden altı yılda uğradığımız kayıp 63.5 milyar dolar! Türkiye'de yeterince üretilen ve üreti- lebılecek mallar dışandan getirilmeyecek. Irak'a ambargoya son verilecek. Irak'laticaret ka- pılan, petrol boru hattı açılacak. Yılda en az 10 mil- yar dolar gelıre kavuşacağız. Çiftçi ve besiciyi ucuz mazot, ucuz gübre, ucuz tanm ilacı, ucuz tohumluk ve damızhkla, düşük kre- diyle destekleyeceğiz. Ürüne değer fıyat vereceğiz. Alım fiyatlannı zamanında açıklayacağız. Pancara, tütüne kotayı kaldıracağız. Pamuğu, eti, çayı, tahılı, pirinci kendımiz üreteceğiz. Çiftçinin faiz borçlannı sileceğiz. Özelleştiımeyeson verilecek.. Sümerbank, Etibank, Tekel, bütün KlT'leri verimli biçimde çalış- tıracağız. Dünya bonınunyüzdeyetmişıne sahıbiz. 700 mil- yar dolarlıkbormadenimizi kendimizçıkaracağız. Iş- leyip satarsak 3 trilyon dolar ediyor. Kömür, toryum madenlerimizi işleteceğiz. Hızlı demiryolu ve denizyolu taşımacılığına yöne- linecek... Ülkemizln boş yatan emek gücünü seferber etmek kalkınmanın anahtandır. Tek bir ışsiz bırakılmayarak çalışma çağında bütün toplum seferber olacak, mil- li üretim büyütülecek... Işçiye, memura, emekliye, dula, yetime, Bağ-Kur emeklisine, en az 500 milyon lira ücret ve aylık veri- lecek. Devlet ıç borçtan kurtulacağı için işçi, memur ve emekli, ınsanca yaşama kavuşacak. Millette pa- ra olunca çarşılar senlenecek. Esnafa, zanaatkâra milli sanayici ve tüccara des- tek verilecek. Iç piyasayı yabancı ışgalden kurtara- cağız. Esnafın borçlan taksite bağlanacak. özkay- naklarımızadayanan ucuz, bol, kaliteli, enerji. Elekt- rik ve doğal gazda anlaşmalar feshedilecek. Devlet yurttaşı sağlıklı yaşatmakla görevlidir. Yal- nız cüzdanı olana değil, nüfus cüzdanı olan herke- se parasız sağlık hizmetine geçilecek, bütün sağlık işleri tek bir sistemde bırteştirilecek. Her okula bir dok- tor, engellilere iş ve insanca yaşam sağlanacak. Bölgeler arasındaki eşitsizlik giderilecek. Avrupa kapısında borç almayı, yoksullaşmayı köleleşmeyi ka- bul etmeyeceğiz. Bağımsız milli devlet, güçlü hükü- met, milli savunma sanayii, bölge ülkeleriyle daya- nışma. • • • Merak edenler bu ilginç programın tümünü oku- mak istiyorlarsa, "Teori" dergisinin eylül sayısını al- sınlar. İşçi Partisi, "Yeterhortumlandığın. Türkiye'ye sahip çık" diye sesleniyor... İşte bir program: Kamuoyunda, basında, TV'de bü- yük bir itinayla gözlerden saklanan. görmezlikten gelinen İşçi Partisi'nin halkımıza sunduklan!... SATILIK ÇİFTLİK Çatalca'da içinde meyve ve kavak ağaçlan olan 23 dönüm çiftlik. Tel. : 0 212 280 21 11 GSM: 0 532 508 36 59 KORSAN KİTABIN KORSAN ALICISIOLMAYINIZ. Bilim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (BESAM) Nüfus cüzdanımızı kaybettik. Hükümsüzdür. YUSUF DURAN - BÎRSEN ŞAHÎN Dil Devrimi ve Bir Kurum... 26 Eylül 1932'de Atatürk'ün öncülüğünde Dolmabahçe Sarayı'nda toplanan ilk Dil Kurultayı'na yurdun çeşitli yörelerinden ve katmanlanndan 710 kişi katıldı. Bunlann hepsi kurumun üyesi sayıldılar. Atilâ SAV Hukukçu, Atatürk 2 6 Eylül 1932, Birinci Dil Kurultayı'nın Dol- mabahçe Sarayı'nda toplandığı gündür. Tam yetmiş yıl oluyor. Atatürk'ün "ülkesini,yüksek istikbüinikorumasmı bflen Türk miDeti, diHni de yabancı diDerin boyunduruğundankurtaracak- tir" özdeyişi ile tanımladığı dıl- de özleşme anlımının, Türk Dev - rimi'nin bir boyutudur. Kurtuluş Savaşı, ülkenin ya- bancılann boyunduruğundan kurtanlması içinyapılmıştı. Si- yasal bağımsızhğın tamamlan- ması için ekonomik, toplumsal ve kültürel açıdan da yabancı bo- yunduruğundan kurtulmak ge- rekiyordu. Türk Devrimi, 20. yüzyılın en büyük siyasal, top- lumsal ve kültürel dönüşümü- dür. Bu dönüşümün "dil"inin de kendi öz benliğine kavuşma- sı, "yeni harfler"in kabulü ile başlatılan devrimin yürütülme- si gerekiyordu. Atatürk, bu amaçla bir kurum oluşturulma- sını gerekli görüyordu. Abece devrimınin yapıldığı 1928 yılında kurulan dokuz üye- li "DilHeyetTnde üç milletve- 'ün kurduğu TDK üyesi kili, üç dil uzmanı ve üç eği- timci görev almıştı. Ancak yön- tem konusu ve üyeler arasında- ki görüş aynhklan nedeniyle kurul çalışmalan sürdürüleme- di. Atatürk, Dil Devrimi"nin yü- rütücüsü olacak bir kurumu ge- rekli görüyordu. Önerilen kurum modellennden biri bir devlet kuruluşu olacak "Dfl Akademi- si" öbürü ise halkın katılımı ile desteklenen bir l *derndc"ti. Ata- türk'ün önerisi ile demek kurul- ması öngörüldü. Derneğin adı "Türk DiKni Tetkik Cemiyeti" oldu. O gece yapılan ön çalış- malardan sonra tüzüğü de hazır- lanan dernek için başvuru 12 Temmuz 1932'de yapıldı. Der- neğin kuruculan Semih Rıfat, Ruşen Eşref, Celâl Sahir ve Ya- kup Kadri Karaosnıanoğlu idi. Dil Devrimi'nin yürütücüsü olacak bir dernek bir devlet ku- rumu değil, bugünün moda de- yimiyle bir "demokratikkitie(a- vil toplum) örgütü" ıdi. Dilde- ki özleşme ve gelişme bu der- nek çatısı altında birleşecek dil uzmanlan ile sanatçılar ve öğ- retmenlerin ortak çalışmalan ile sağlanacaktı. Toplumun her kesiminden yurttaşlann katılı- mı sağlanıyordu. Bu model Cumhuriyetin temel ilkelerinden halkçılık ve devrimcilik ilkele- rini kaynaştınyordu. Kurum 1983 yılında kapahlıncaya ka- dar da bu üçlü yapılanmaya özen gösterilmiştir. 26 Eylül 1932'de Atatürk'ün öncülüğünde Dolmabahçe Sa- rayı'nda toplanan ilk Dil Ku- rultayı'na yurdun çeşitli yörele- rinden ve katmanlanndan 710 kişı katıldı. Bunlann hepsi ku- rumun üyesi sayıldılar. Cemiyet 1936'da toplanan Üçüncü Dil Kurultayı'nda adı- nı "Türk Dil Kurumu" olarak değiştirdi. Koruyucu başkanlı- ğını da yaptığı kurumun çalış- malannı sürekli izleyen Atatürk çeşitli nedenlerle ve TBMM açı- lış konuşmalannda bu çalışma- lardan övgüyle söz etmiş ve dil devrimınin olumlu gelişmesini desteklemiştir. Türk Dil Kurumu 1983 yılı- na kadar, kurucusunun verdiği görevi aynı başanyla sürdür- müştür. Dil alanrnda beş yüzü aş- kın yapıt üretilmiştir. Bunlar ara- sında Türkçenin derleme ve ta- rama sözlükleri gibi dev yapıt- lar ile çeşitli alanlardakı terim sözlükleri de bulunmaktadır. Dili, yalnız dil uzmanlan de- ğil, gündelik kullanımı içinde ya- ratan halktır. Onu güzelleştire- rek kullanan sanatçılardır, mes- lek adamlandır, yazarlardır, ge- lecek kuşaklan yetiştiren öğret- menlerdir. Türk Dil Kurumu, her zaman dokusunda bu çoğulcu yapıyı korumuş, en verimli işbirliğini sağlamıştır. Iki yılda bir topla- nan kurultaylar kamuoyu önün- de tam bir şölen havasmda ge- lişir, ürünleri toplum yaşamına mal edilirdi. Bu gelişmeler so- nucu haUamızın günJük yaşa- mında kullanılan Türkçe söz- cüklerin oranı yüzde 30'lardan yüzde 85'lere tırmandı. Sonra ne olduysa oldu, 1983 yılında yüriirlüğe giren bir ya- sa (2876 sayılı Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yasası) ile bu devrim kurumu, bu demokratik kitle örgütünün adına ve mal varlığına el konul- du ve bir devlet kuruluşuna dev- redildi. Dokuz yüze yakın üyesi olan kurum, elli bir yıl üç ay, yedi gün- lük çalışma sürecinden sonra atama yoluyla görevlendirilen kırk kişiden oluşan bir kurula teslim edildi. Ve ne acıdır ki, Atatürk'ün bu özenle kurduğu Dil Kurumu işlevini yitirdi. Baş- ta Kenan Evren olmak üzere 12 Eylül paşalan bu yozlaşmayı başardılar: Atatürkçüyüz diye her gün yırtınarak bu başanyı (!) sağla- dılar. Batı'ya Giderken Doğu'ya Ulaşmak Recep BÎLGİNER M edya, 3 Kasım'da yapılacak mil- letvekili seçiminde, kadın adayla- nn azhğından şikâyetçi. Üstelik, buna karşın, çoğunun seçilemeyecek sıra- larda olduğu iddia ediliyor. E, biz erkek milletiz, kadmlanmızı, elle- rinin hamuru ile işlerimize kanştırmayız. Ya- ni Avrupah olmak için, Avrupa Birliği'ne girebilme çabası gösterirken, Iran'a, Suudi Arabistan'a benzeme çabası bu. Geçmişten ibret verici bir örnek: Yıl, 1935. Atatürk'ün kurduğu laik, demokratik Tür- kiye Cumhuriyeti'nin BM Meclisi yenile- necek. Atatürk, o dönemdeki Meclis Baş- kanı Kâzun Dirik Paşa'yı, Başbakan Inö- nü'yu, Dahiliye Vekili (îçişleri Bakanı) Şük- rü Kaya'yı Çankaya Köşkü'ne davet ediyor. Atatürk, daha önce genel sekreterinden Cumhurbaşkanlığı başlıklı bir kâğıt istiyor. Oraya, büyük bir yuvarlak içine sadece 50 rakamını yazıyor. Kâğıdı ters çevirerek ma- sasına koyuyor. Atatürk, karşısındakilere soruyor: - Önümüzdeki milletvekili seçimlerinde kaç aday göstermeyi düşünüyorsunuz? Kâzım Paşa, tnönü, Şükrü Kaya birkaç ra- kam ileri sürerler. Atatürk, çok az diye ce- vap verir. - Siz kaç kadın aday buyuruyorsunuz? Atatürk, önündeki kâğıdı ters çevirir: El- li! Şükrü Kaya hemen atılır: - Çok efendim. Lütfen daha aza indirin. Atatürk, daire içindeki elli rakamının al- tına kırk beş yazar ve gösterir. Hükümet adına, çok düşük birkaç rakam ileri sürerler, ama Atatürk kabul etmez. - Efendiler, der, dikkat edin, birkaç seçim dönemi geçirdikten sonra. kadınlanmız, bü- vük meclisin yüzde yetmişini oluşrurabilir- İer. Şükrü Kaya: Bu kadar çok kadın millet- vekilini partideki arkadaşlar kabul edemez- ler. Çekişe çekişe pazarlık sonunda, 17 kadın milletvekili sayısında anlaşırlar. Bunlar arasında, Çankaya Köşkü'nün ar- kasmdaki köyün muhtan Saü Kadın da var- dır. O dönemde Türkiye'nin nüfusu 15 mil- yon civannda. Şimdi 70 milyon. Avrupa Birliği'ne girebilme savaşımı ver- diğimiz bir dönemde, çağdaş uygarlık dö- nemine bu çelişkilerle mi ulaşacağız? İbret verici başka bir örnek: AKP Genel Başkanı, eşinin ve kızının türbanla dolaşmasını hatırlatan gazetecile- re: - Iktıdara gelip başbakan olunca, eşimi ve kızımı resmi törenlere götürmem... Daha 1933 yılında, Atatürk, çağdaş uy- garlık düzeyine ulaşma hedefini koymuştu ortaya. Şimdi yıl 2002! Cumhuriyet öncesinde de padişahlanmız, resmi törenlere kadın efendileri götürmez- lerdi. Bu yolculuk nereye? Bir başka örnek: Napolyon Mısır'ı işgal ettiğinde, ordu lo- kalınde çevresindekilere bağırmış: - Hep erkek arkadaşlarla bir arada olmak- tan sıkıldım. Vahşileşiyorum. Fransa'dan eşini getiren kimse yok mu orduda? - Var efendim. -Kim? - Bir yüzbaşı. - Derhal onu bir görevle Fransa'ya gön- derin. Yalmz kalan eş, bu sayede ordu loka- line gelir de biz de vahşileşmekten kurtu- luruz. Kadın millervekillerinin sayısı belli bir düzeye gelince, Meclis'te kavgalar, küfür- leşmeler kesihnese bile, azalır. Medya uyuyor mu? BAMRKÖY 4. ASLİYE HUKÜK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 2001/593 Davacı: Kemal Kural Vekili: Av. Cengız Kayıtmazer Davalılar: Mehmet Alkan Vekili: Av. Hülya Ertürk Diğer davah: Merit Tekstil San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. Güneşli Evren Mah. Sanai Sk. 3 '3 Güneşli/lst. Dava: Menfi tespit. Davacı vekili dilekçesinde, müvekkihnin otosuna anahatar uydurularak sov'ulduğunu, bu soygundan sonra hırsızlann 380 milyon lira yazarak mü- vekkilinin de imzasını taklit ederek 1014490 nolu çekı pıyasaya sürdüklerine, yine bu kişiler üçbuçuk yıl sonra piyasaya müvekkihnin imzasını taklıt ederek çekler sürdüklerini, bu çeklerden dolayı müvekkilinin hakkında ıcra takipleri yapıldığını bu nedenle müvekkilının borçlu olmadığma karar venlmesini dava ve talep etmiştir. Davalılardan Merit Tekstil San ve Dış Tıc. Ltd. Şti'ye gerekli tebligat yapılamamış, mahkemece yaptınlan adres araştırması neticesinde de adresi- nin meçhul olduğunun bildirildiği anlaşılmakla; Duruşma gûnû olan 29.11. 2002 günü saat 9.30'da duruşmaya bızzat gelmeniz veya kendinizi bir vekille temsil ettirmenız, gelmediğiniz ve vekille temsil ettirmediğiniz takdirde duruşmanm gıyabınızda yapılacağı ve karar verileceği dava dilekçesinın tebligı yenne kaım olmak üzere ılan olunur. 12.9.2002 " Basın: 57293 arant, 1. ULUSLARARASl bonuscard KOMEDİ FİLMLERİ FESTİVALİ • 24 Paralel Dtunın C • Fırma ZıyjrtOerı • 7. IoqlaBUilel «Timıl ı ~UhnH biıte OMitti' MilTSrol • 7. Kaltlı ft riDitiııı Sisttntm Ftıatı • 2 (btl Otunım Gregotrstoct Francıs Ftkuranı 11. Uiusal Katite Kongresi 23-24 Ekim 2002 I M Urtır UMansı Uatrı n sml Satan - teU»Ml Dünya Markası TÜ®KİYE Cumhuriyet KANAL7 FRFSS MT -"Açık DIGİTURK Digital Yayın Sponsonı Bu ılan Cumhuriyef n değerlı katkıları ıle yayınlanmışt Yakın . Geleceğln ' Ekonomisi: H Gen Ekonomisi ^ Gtegory Stock Ekîiommn nabanı UıUn. allın ve pdrol giM tajmellı mılluın ycrin yabn ftiiuM* gai lurtslan ndtt Gcnstlk E M Geleceğe Dair Öngörüleriyle Francis Futaıyama liKinM stmaa SeteceğMT kıtaMıa yran Fıfcıvuıu. 11. UtacH une Kongred' ndt nunyaıtn gekaiU anmlayjcalL Geka*e t j t wt«^«ııyl« ytnj^. un» Uı^k hlm «tanuıa rduan ıba Fatoyna. büU U n f i a * aelecegln toryisna ıımyt ı» )BHi t •acaf* w ş i nnışıcnnı Wm ariarnlan ile tartaacak. AN gefesefttdu yerinı bızlere KalDer B.jdal Coddeii Ns.: 441 4 Sucdır* 11070 Islanbul M:. (0 Î U ) 411 00 34 Faks: (0 216) 411 00 36 t-tutf. luMM@lnUM0f] http:.Vwvww.kiUe1.ct5 PENCERE MedyadaNelerOhıyor?.. Leyla Tavşanoğlu'nun son röportajlan dört dört- lükgazeteciliktı... Aydın Doğan.. Dinç Bilgin.. Turgay Ciner.. Leyla birbiri ardından üçüyle de medyayı enine boyuna konuştu, sorunlan tartıştı.. Sonuç?.. Medyada bir şeyler oluyor... 1991 yılı bizim medya için bir "milat" idi; on yıl sonra yeni bir defter açılıyor... • Tekelleşme ya da kartelleşme bir ülkenin med- yası için hayıriı değildir... 1) Demokrasiye aykındır.. 2) Serbest piyasa kuralına terstir.. 3) Haksız rekabettir., 4) Fikir özgüıiüklenni yok eder. Medya için yalnız "siyasal" değil, "ekonomik öz- gürlük" de "olmazsa olmaz" kuralıdır.. Medya özgüriüğünü yalnız "devlet" değil, "pat- ron" da engelleyebilir... Birisi çıkıp derse ki: - Ben iyi patronum, gazetelerimde çalışanlan- ma 'gözünün üstünde kaşın vaf demem... Değeri yoktur!.. Çünkü bu alanda "iyilik" ya da "kötülük" geçer- li değildir; hangi ülkenin medyasında tekelleşme ve kartelleşme gibi demokrasiye, serbest piyasaya, serbest rekabete ters düşen bir olgu varsa, fikir öz- gürtüğüne ve gazeteciliğe aykın bir durum oluşmuş demektir; kişilerin iyi niyeti gerçeği silemez. • Türkiye'de böyle bir durum oluşmuştu; oluşma- sa Leyla Tavşanoğlu röportajlannın bir anlamı da olamazdı; Aydın Doğan, Dinç Bilgin, Turgay Ciner bu olguyu tartıştılar... Çok da iyi yaptılar; yararlı oldular; çeşitli sorun- lara parmak bastılar; Cumhuriyet üstüne düşen görevi yerine getirdi; bir başka gazete bu işin üs- tesinden gelemezdi!.. Bugün "gazeteci" dedin mi halkın gözünde güvenilmez, kuşkulu, itibarsız bir kişi canlanıyor; medyamız 1991'den sonra başla- yan on yıllık süreçte kirlendi, çıkmaza saplandı, bunu aşmak zorundayız... DavaortaktırL 21'inci yüzyılın başında, medyamızdaki tekel- leşmeye karşı yalnız halktan ve aydınlardan değil, işadamlan kesiminden de tepki oluşmuştur; Tür- kiye medyasının kendi içinde yeniden yapılanarak kartelleşmeye "dur" demesi kaçınılmazdı. İlk adım atıldı... • Ne oldu?.. Dağıtımdatekelcilik aşıldı... Bu olumlu hareketin başını çeken girişimcinin adı Turgay Ciner'dir... Turgay Ciner ne diyor: - Dağıtımda tam şeffaflık!.. Isteyen gazeteler bi- zim canlandınp hayata geçirdiğimiz dağıtım şirke- tinde temsil edilebilirler; şirketten pay alabilirler, bütün gazeteleri katılmaya çağırıyorvz... Cumhuriyet bu hareketin içindedir... Çünkü bu hareket fikir özgürlüğünün, katılımcı- lığın, demokrasinin gereklerıni yerine getirmek yo- lunda önemli bir adımdır. • Tekelciliğe ve kartelleşmeye karşı hareket, ser- best piyasanın içinden kaynaklandı; medya kendi göbegini kendi elleriyle kesecek... Devletin, iktidann, hükümetin bu konudayansız kalmasını istiyoruz... Diyoruz ki: Gölge etme, başka ihsan istemem!.. www.kulturgezileri.com DUYURU YARCI DUNYASI 7 yıldır aralıksız yayın- - < — — lanan YARCI DÜNYASI Dergisi'nin 2003 yılı abone çalışmalan ve diğer sa- yılarının satışı ayrıca yayımladığımız kitapların gezi- ci elemanlarla taksitli pazarlanması (kitabevlerinde halen satılmaktadır.) 24.9.2002 tarihinden itibaren, İstanbul dışında tüm Türkiye'de merkezi İzmir'de bulunan Ethemler İnşaat, Mühendislik ve Müteah- hitlik, Turizm, Yayıncılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından ve bu şirketin kendi satış sözleşmesi ile yüriitülecektir. İstanbul'da ise Ethemler Yayıncılık Pazarlama Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından ya- pılacaktır. Bu iki şirket dışında YARCI DÜNYASI Dergisini abone yapan hiçbir şahıs ve işyeri yoktur. Satış amacıyla görüşmeye gelecek satış eleman- lannın 2003 yılında da çalışabileceklerini belirten noterde düzenlenmiş yeki belgelerini mutlaka görü- nüz. Sayın abonelerimize, değerli meslektaşlarına ve tüm ilgililere önemle duyurulur. Saygılarımızla... ETHEMLER İNŞAAT, MÖHENDİS- LİK ve MÛTEAHHİTÜK TURİZM, YAYINCILIK SANAYİ ve TİCARET ÜMİTEO ŞİHKETİ 646 St Mo. 33 Llyai iş Hanı Kat 3 D 5«1 BeyterKONAK-İZMİR Tel. 0232.4836924 Fax : 0.232.483 89 47 pthpmlpn uıMüluauaıauKPAZARLAMA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. AlemdarMatı. Bab-ı Alı Cad. No 28 Dr. 2ya Gûn Vakfı İşhanı G;nş Kat No: 4 • CAĞALOfiLU - İSTANBUL Tel.: 0.212 511 06 52 «Faks: 51180 06 İB İ ENEZ KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1998,4 Karar No: 2001 34 Davacılar Ahmet Santaş vs. vekilleri tarafindan da- valılar Halil Uluçay vs. aleyhlerine mahkememizde açılan tespit iptali ve tescil davasında verilen karar uyannca; Mahkememizde yapılan yargılama sonunda dava konusu edilen Enez ilçesi Karaincirli köyü 1811, 1814, 1815 ve 1813 No'lu parselin tespitlerinin iptali ile hisseli olarak davacılar adına tapuya kayıt ve tescı- line karar verilmış olup verilen gerekçeli karar davalı- lar Efrahim Arda, Havva Uluçay, Fatma Arda. Emine Arda, Refiye Santaş, Hikmet Gamsız, Ahmet Arda, Nebahat Arda, Recep Arda. Müzeyyen Tufan, Fatma Coşkun. Cemıle Ardâ ve îbrahim Arda'ya tebliğ edile- mediği gibi yapılan zabıta tahkikatında da adreslen bulunamadığndan ilan yoluyla tebligat yapılmasına karar verilmış olup ışbu mahkeme ilamı yukarıda isimleri yazılı davalılara tebliğ yenne geçerli olmak üzere ılan olunur. 15.07.2002 Basın: 44883
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle