12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3AYFA + CUMHURİYET 26 EYLÜL 2002 PERŞEMBE J V U L J J . U J \ [email protected] } 7 Dil devriminin üzerinden 70 yıl geçmesine karşm Türkçemiz hâlâ tehlikede eni birkirlenmesüreciIMİNÖZDEMİR 26Eylül 1932, Türkçemizin alın- yızısınındeğişmesi açısından önem- lıbir gündür. Atatürk'ün önderliğin- ct Bırincı Dil Kurultayı toplanmış; dl devrimimiz, başka bir deyişle Tirkçeyi özleştirme, geliştirme, ulu- sd kımlığine kaviişturma savaşımı, üke ölçüsünde başlatılmış; Cumhu- ri/et'in laiklik, haLkçılık, ulusçuluk gibi temel değerlerinı dile de uygu- lananın yolu, yöntemi ve ilkeleri be- lirienmiştir o gün. Bu yönüyle 26 Ey- lil, Türkçeye gönül vermiş olanlar içjı, simgesel bir anlam bağlamış, DJ Bayramı olarak kutlanmaya baş- lanmıştır. 3irinci Türk Dil Kurultayı'ndan bu yana geçen yetmiş yıllık sürenin sonunda nasıl bir aşamaya ulaştı di- limiz? Kestirmeden sorayım, özleş- tirmenin neresindeyiz bugün? Edünsel bağlamda özleştirme ol- gusuna bakış açımız değişti. Dil dev- rimi, dilin söz varlıgına yönehk salt sözcüksel bir değişme ve yenileşme olarak algılanmıyor. Bir düşünce ve anlayış de\Tİmı kimliğinı kazandı ar- tık Bunun art alanında da Türkçenin anlatun gücüne, doğurganlığına olan inanç yatıyor. Dil bilinci olan ozan- lanmız, yazarlanmız, bilim ve dü- şünce adamlanmız duyguyu, düşün- ceyi Türkçenin toprağında üretme, onu anadilin söz değeriyle biçimlen- dirme kaygısı çekiyorlar. Her riirlü ka\Tam ve anlam inceliğini yansıta- bilmek için, varolan sözsel birimler- le yetinmiyor, yeni arayışlann ardı- na düşüyorlar. Söylemek bile fazla; yazj ve yazın dilimize özgü anlatım örüntüsü, hem sözcük, hem de tümce düzJeminde, büyük ölçüde değişmiştir. Bu büyük değişim, gerçekte lasaca değindığım dilsel uyanışın ve anadili bilıncinın ürünüdür. Bitmeyen kavga' Kimi ozan, öykücü ve romancıla- nmızda Türkçe sözcüklerin kulla- nım oranı bugün, yüzde 95'in üstün- ilimizdeki kirlenmeye karşı 12 Eylülcülerin tüze dışı yollarla bir devlet dairesi konumuna düşürdükleri Atatürk'ün Dil Kurumu'nu, eski yapısına ve işlevine kavuşturmalıyız. 70 yıl önce Osmanlıcadan kurtulmak için açtığımız savaşı, şimdi de Batı kökenli sözcükler için başlatmahyız. Okullarımızda Türkçenin inceliklerini ve güzelliklerini gösteren, anadili bilincini besleyip geliştirmeye yönelik sağlıklı bir öğretime ağırlık vermeli, yabancı dille öğretimi bırakmalıyız. dedir. Oysa 70 yıl önce bu oran, yüz- de 35-40 dolayındaydı. Bu, şunu gös- teriyor. Dil devrimiyle, halk ağzından derlenerek, eski yapıtlardan tarana- rak ya da yeniden yaratılarak elde edilen söz değerleri Tiirkçe Sözlük'ün kapağından içeri girmiştir. Kuşku- suz salt sözlüğün kapağından içeri girmekle kalmamış, dilin çevrimine de girerek kullanım alanına çıkmış- tır. Bilineni yinelemek olacak ya, yi- neleyeyim, özleştirme etkinlikJeri ru- rucu çevrelerce sürekli tartışma gün- deminde tutulmuş, bir "bitmeyen kav- ga"ya dönüştürülmüştür. "Ozfeşorme- cflik, komünistlerin işidir." "Dflimizi bozuyor, bizi geçmişimizden kopan- yorlar." "Babalaria çocuklar arasın- daki anlaşma bağuu kopanyorlar." "Özteştirmecffik uydurmacıhktuf tü- ründen tanhsel, toplumsal ve dilbi- limsel verilerden yoksun yargdarla öz- leştirmecileri suçlayıp durmuşlardır. Batt'dan gelen sözcükler Bugün, diyebiliriz ki, kavga bit- miş, Osmanlıca tutsağı karşıdevrim- ciler, tam biryenilgiye uğramışlardır. Bugün, gülünç olmayı göze alma- dan, bir kimse, arzuhal, âzâ, intihap, irtihâl, kerîme, mahdûm, mahrukat, namzet sözcüklerini ne konuşmasm- da, ne de yazısında kullanabilir; çün- kü dil devrimi, dilin çevrimi dışmda bırakmıştır bu sözcükleri, yerlerini dilekçe, üye, seçim, ölüm, kız, oğlan, yakıt, aday almıştır. Dil devrimine yönelik hiçbir soru- nun kalmadığmı mı söylemek isti- yorum. Değil elbette. Artık Türkçe- ye Arapçadan, Farsçadan sözcük gir- miyor. Girmiyor ya, bu kez bir baş- ka büyük sorunla karşı karşıyayız: Dilimizin yatağını Barı'dan gelen söz- cükler dolduruyor. Gazetelerde, der- gilerde abone, abonman, ajans, aktü- alite, baraj, bilanço, boykot, done, döviz, enflasyon, enformasyon, feno- men, fultaym, gustor, kriter... türün- den Batı kökenli sözcüklerin kulla- nun sıklığı her geçen gün artıyor. 12 Eylül darbesinin ardından ortaya ko- nan "yûksden değerfer"üı çekim ala- nına girmiş bölmeh kafaiı, anadili bilincinden ve duyarlığından yoksun kimi aydınımsılar, sevinçlerini "Sö- per!", şaşmalannı "Woww diyerek belirtiyorlar. Hafta sonu değıl, "we- ekend" geçirmek için "TheMarma- ra HoteJ"e gidıyor, orada içki içmi- yor "drinkalıyor''lar. Sağlık deneti- mine değil, 'check-up yaptırma"ya "International HospitaTa gidiyorlar. Ahşverişlerinı "First"' "Apple" "Pink" türünden adlartaşıyan "Shop- Center"lerden yapıyorlar... İnsanlarımızdakl özentl Osmanlıcaya özentinin yoğunlaş- tığı dönemlerde kimbilir hangi Türk- çeseverin tepkisini yansıtan, bugün atasözü değerini kazanmış bir söz vardır Denir kı "Türk'ün iti kente inince Farisice ûriir." Eğer bu söz, günümüzde söylenseydi sanınm Fa- risice'nin yerinı "Ingiüzce" alırdı. Öyle ki sıradan insanlanmızda da görüyoruz bu özentiyi. Işyeri açıyor- lar, bakıyoruz adını "Afi'sFast-Food" ya da "Dürümland" koymuşlar.. Ya televizyon kanallanna seçilen adlar, bunlann yüzü cilalı, "yabancı ağız- h" sunuculan... Bütün bunlar Türk- çemizin yeni birkirlenme süreci için- de olduğunun göstergesıdir... Peki, ne yapmalı, nasıl bir yol tut- malıyız? 12 Eylülcülenn tüze dışı yollarla bir devlet dairesi konumuna düşürdükleri Atatürk'ün Dil Kuru- mu'nu, eski yapısına ve işlevine ka- vuşturmalıyız. 70 yıl önce Osmanlı- cadan kurtulmak için açtığımız sava- şı, şimdi de Batı kökenli sözcükler için başlatmahyız. Bunlann yanı sı- ra okullarımızda Türkçenin incelik- lerini ve güzelliklerini gösteren, ana- dili bilincini besleyip geliştirmeye yönelik sağlıklı bir anadili öğretimi- ne ağırlık vermeli, yabancı dille öğ- retimi bırakmalıyız. Bunlan istemek, gerçekleştirmeye yönelmek tüm Türkçeseverler için bir yurttaşlık gö- revidir... ARtFDAMAR Eylül ayında çıkan iyi ayhk (Eylül- Ekim) Edebiyat ve Eleştiri, Kitaplık dergileri ile ayhk Adam Sanat, Ay, Ber- fın Bahar, Damar, Dize, Düşlük, E, Eski, Evrensel Külrür, H. Gösteri, KırkJar, Kum, Kül, Varlık dergilerin- de yer alan şiirleri okudum, inceledim. RefikDxırbaş'ın H. Gösteri dergi- sinde yayımlanan "GünlerinMöjde- sine Rüya" adh şiirini Ayın Şiiri ola- rak değerlendirdim. Refik Durbaş ilk kitabı "Kuş Tüfanı"ndaki (1971) şi- irlerinden bugüne, son birkaç yıl bir yana, Memet Fuafın altını çızdiği gibi: "ÜdnciYeni'ninetekJerindebaş- layıp toplumsalcı sanata yönelerüer- den olduğu için, hiçbir zaman biçim ka>gısından büsbütün uzağa düşme- dfi". Ve yine Memet Fuat'ın vurgula- dığı gibi: "Şörierindegurbet eldegüç koşuDaralnnda çahşanlana, (gençlik yıDannda kendisideböylebir kimse\- di) köyden kente göç edip rutunacak bir da] arayan insanlarm duyarnğını yansıttı.'' Yukanda, sonbirkaç yıl biryana de- dim, evetRefik'in bu süreçte yayım- ladığı şürleri okurken (gerçi bunlardil ve biçim yönünden çok kusurlu şiir- ler değildi ama) onu candan seven yakın dostlan, "Çırak Aranıyor" (1978), "Ça>1arŞirketten" (1980) gi- bi kitaplanndaki (özellikle içerik yö- nünden) Refık Durbaş'ı özlemle arar oldular. Ben de bu dostlarından biri olarak, işte Gösteri dergisinin eylül sa- yısında çıkan "Günkrin Müjdesine Rnya" şiirini görüp okuyana değin ay- nı duygular içindeydim. Birkaç yıl- dır hüzünle izlediğim Refik gitmiş, eski Refik Durbaş geri dönmüştü. Hem de yeni bir söylem ve anlatım- la. Refik bu şiirinde eski gerçekliği- ni, gerçeküstü denebilecek bir (ve yepyeni) söylemle dile getiriyor.(*) Aynca imgesel ve yoğun, çok yoğun bir şiir sunuyor okurlanna. Şiirin, şi- ir sanatının ne olduğunu derinleme- sine kavrayan ve bilenler Refik'in, bu güçlüğün nasıl üstesinden geldi- ğinin ayırdına varacaklardır. Refik, otuz yılı aşkın bir emeğin, deneyi- min ardından yeni bir aşamaya var- mış, ulaşmıştır. Can kardeşimi kutlu- yorum. (*) Çokgüçtür bu. ÎMKÎMDÎR? / REFİK DURBAŞ 1944 yılında Erzu- rum'da doğdu. Ilk ve or- taöğreniminı Izmir'de ta- mamlayan Refik Durbaş tstanbul Üniversıtesı Ede- biyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyaü Bölümü'nde okudu. Cumhunyet gaze- tesinde düzeltmen olarak çalıştı. Sabah gazetesinde kitap sayfası düzenledi. Ikinci Yeni çizgisinde görülen şiirleri, 1962 yı- lından itibaren Ege Eksp- res (îzmir, 1962), arka- daşlanyla birlikte çıkar- dığıEvrim( 1962-1964), kendi çıkardığı Alan67(4 sayı, 1967), yönetimine katıldığı Yeni a (1972), Soyut, Şiir Sanaü, Papirüs vd. ga- zete ve dergilerde yer aldı. Çuîık Aranıyor adlı kitabıyla 1979'da Yeditepe Şiir Ödülü'nü ve Nereye Uçar Gökyü- zû ile 1983'te Necatigıl Şiir Ödülü'nü kazandı. Şiir kitaplan: Kuş Tufam(1971), Hücremde Ayışığı (1974), Çnak Aranıyor (1978), DenizJer Sincabı (çocuk şiirleri, 1979), Çaylar Şirketten (1980, televizyonda fil- mi yapıldı. 1989), Kırmızı Kanatlı Kartal (çocuk şiırlen - 1982), Nereye Uçar Gökvuzü (1983), Shah Bir Aada (1983), Yeni Bir Defter - Şiirler - Meçhul Bir Aşk (1985), Geçti mi Geçen Gunler (1989), Menzfl (1992), tki Sevda Arasnıda Kara Sevda (1994), Dûşler Şairi ( 1997). GÜNLERİN MÜJDESİNE RÜYA Sarışın bir siste kaplı gökyüzünün ovası Canımın sıkıntısına açtım bilgisayan iskambil falına bakıyorum anılanmın Ekran, geçmiş günlerin tozuyta kaplı canımın sıkıntısıyla temîzliyorum hatıramı Bir deste Amerikan Doları düşüyor can sıkmtısının ekranından yansı yelek cebimi dolduruyor < öteki yansından arta kalanı gökyüzünün sisine bağışlıyorum Şemsiyemi dahi almadan -Şimdi, nereden çıktı bu şemsiye? bisiklet almak için yolculuğuma çocukluğumun yoluna düşüyorum "Çocukluğunu bilirim" diyor bisiklet satan keder "Motosiklete binmedin" diye ekliyor kader: "Üstelik ehliyetin de yok sana üç tekerlekli yaraşır" - Şimdi, nereden çıktı bu keder? Çamurluğu kırmızı motosikleti alıyor ilkgençliğimin yotuna çıkıyorum Saçlannı her gün bir başka günün rengine boyayan bir kız - Şimdi, nereden çıktı bu kız? birden motosikietin arkasına atiıyon - Anılannın emanetini almaya gidelim... Ardından, önce montunu çıkanyor daha sonra süveterini ve sutyenini altına kurşun kalem koysan düşmeyecek memelerinin diriliğini dayryor sırtıma kollanyla belimi, kederiyle kederimi şehvetiyle, şehvetimi sanyor Gözlerimi kapıyor ve kontağı açıyorum motosiklet havalanıyor sarışın sisle kaplı gökyüzünün ovasına Yüz yüze geiiyonız gökyüzü iie gökyüzü, kız ile yüz yüze geliyor - Şimdi, nereden çıktı bu gökvuzü? Yüreğimde anıların tortusu kızın meme ucunda rüzgânn tozu rüzgânn tozunu ağzıma alıyor / memelerinin ucundan öpüyorum sonra ağzından ve serçe parmağından sonra kederinden ve neşesinden sonra şehvetinin habrasından Yüzü yüz değil, bilgisayar ekranı ve tam ortasında bir yazı: "Degişiklikleri kaydetmek istryor musunuz?" "Evefe bastyorum anılanmın mührünü., BU RÜYANIN TABİRİ: Rüyasında bisiklet gören kişi yakında çok önemli bir karar alacaktır - Şimdi, nereden çıkt bu rüya? Bisiklet ile eğer yokuş aşağı iniyorsa, hastalığa yakaianabilir ya da adı birtakım skandallara kanşabilir. Eğer yokuş yukan çıkıyorsa, Bu, giizel günlerin müjdesidir. UĞURLU SAYI: 62,7,25 Izmit Büyükşehir Belediyesi Tiyatrosu Istanbul'da 'Bir ŞehnazOyun'u sunacak. İM tiyatro arası turneKümlr Servisi - Istanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolan ile Izmit Büyükşehir Belediyesi Tiyatrosu, 2002-2003 temsil dönemi için yaptıkları anlaşma çerçevesinde, karşılıklı turne gerçekleştirecekler. Sanatseverler ve iki kent tiyatrosu için önemli bir yeniliği başlatan turneye ilişkin protokol, ÎZŞT Başkanı Yücel Erten ve ÎBŞT Genel Sanat Yönetmeni Nurullah Tuncer tarafindan ağustos ayı sonunda imzalanmıştı. Bu çerçevede saptanan oyun düzenine göre ekim ayında, ÎZŞT Turgut Ozakman'ın yazdığı 'Bir Şehnaz Oyun' ile Istanbullu sanatseverlerle buluşurken ÎBŞT Haşmet Zeybek'in 'Düğün ya da DavuT adlı oyunla Izmit'te sahne alacak. Uygulama, kasım ayında, Istanbul'dan Şükrü Türen'in yönettiği 'OtheBo' ile Izmit ten Malcohn Keith Kay'in yönettiği Brechfın müzıkalı 'Üç Kuruşluk Opera nın karşılıklı sahnelenmesiyle sürecek. Ocak ayında karşılıklı turne düzeni içinde iki güldürü yer alıyor. IZŞT. topluluğun 2002 - 2003 temsil dönemi açılış oyunu olan, Can YüceTin Shakespeare'den Türkçe söylediği 'Banar Noktası' ile tstanbul'da 'perde' derken ÎBŞT, Sadık Şendil'in 'Kanta Nigâr' adlı oyunuyla îzmitli tiyatroseverlerle buluşacak. Son olarak mart ayında İZŞT, îstanbul'da Michafl Fray'in yazdığı, MenmetErgen'in sahneye koyduğu 'Oyunun Ojiuıu'nu sahnelerken IBŞT, îzmit'te Yücel Erten'in sahneye koyduğu 'Iü. Richard' ile seyirci karşısına çıkacak. (Mcay-Bilginep çiftine ödill • AJVKARA (AA) - Tiyatro Eleştirmenleri Birliği, Zuhal Olcay ile Haluk Bilginer'i, kısıth olanaklanyla Istanbul'a yeni bir tiyatro salonu kazandırdıklan için ödüle değer buldu. Birlikten yapılan yazıh açıklamada, 'Tiyatro Sezonu Odülleri' kapsamındaki Istanbul ve sorumlu olduğu bölgeler değerlendırmesinde, Olcay ve Bilgıner'ın, kendi kaynakları ve öz\erileriyle yoktan var ederek Istanbul'a yeni bir tiyatro salonu kazandırmalan dolayısıyla sahibi olduklan Oyun Atölyesi Tiyatrosu'nun ödüle layık görüldüğü bildirildi. Ankara ve sorumlu olduğu bölgeler değerlendirmesinde ise Antarya Devlet Tiyatrosu'nun sahnelediği 'Aslan Asker Şvayk' adlı yapıttaki başanh oyunu nedeniyle Alı Menç'e ödül verilmesinin kararlaştınidığı ifade edildi. Dört boyutiu salon başkentte • ANKARA (AA) - Sinema tekniğinin son harikası "dört boyutiu salon' Türkiye'ye geldi. Filmlerdeki ortamı seyirciye bıre bir yaşatan bu salonla birlikte 11 salonu bulunan sinema kompleksi 'Armada', 28 Eylül'de izleyiciyle buluşacak. 1600 seyirci kapasitesine sahıp olan ve 'Dolby Digital' ses düzenınin yer aldığı salonlardan en büyüğü 400, en küçüğü 20 kişilik. Türkiye'nin en çok sinema salonuna sahip kompleksinin en ilginç salonu ise seyirciye film karelerini teker teker yaşatan 'dört boyutiu salon'. Türkiye'de ilk defa uygulanan sistem, dünyada sadece 36 sinemada bulunuyor. Maliyeti 1.5 milyon dolar olan sistem, seyirciyi koltuklanndan alıp fihnin içine çekiyor. Toplam 20 kişi kapasıteli özel salonda gösterilen fihnler 5-6 dakikalık bir uzunluğa sahip bulunuyor. Italyan ekibin üzennde çahşrığı sistemin yanyıl tatilinde açılması planlanıyor. l Özel tiyatPfHara destek az1 • ANK4RA (ANKA) - Kültür Bakanlığı'nın 550 milyar lira devlet desteği sağladığı özel tiyatrolar, paranın yaklaşık 70 tıyatroya paylaştınldığını, bu nedenle tiyatro başına düşen miktann az olduğunu bildiriyor. Külrür Bakanlığı bu yıl 36 profesyonel tiyatroya 475 milyar 500 milyon lira, 13 amatör tıyatroya 32 milyar 500 milyon lira, 6 çocuk oyununa 39 milyar lira ve 3 geleneksel tiyatroya da 3 milyar lira devlet desteği sağladı. UğıiPböceklerinin evrimi • ANKARA (Cumhurhet Bürosu) - Ipek Hatipoğlu'nun 'Yaşam ve Masal' başlıkJı yağhboya yapıtlanndan oluşan 2. kışisel resim sergisi açıldı. "Ben doğaüstüyle değil, doğaaltıyla ilgilenıyorum. Doğanın gösterdikleri değil, göstermedikleri çok hoş bana kalırsa" diyen Hatipoğlu'nun resimlerinde, tüm toplumlarda iyiliğin ve şansın sembolü olarak görülen uğurböceğuun evriminı anlatan motıfler öne çıkıyor. Sanatçının yapıtlan, Tahran Caddesi Numara 30/Kavaklıdere adresinde bulunan Ankara Dünya Ticaret Merkezi'nde 28 Eylül'e kadar sergılenecek. Gladyatop'un devamı geliyor I Kültür Servisi - DreamWorks ve Universal, Ridley Scott'ın yönettiği ve başrolü Russell Crowe'un oynadığı Gladyatör filminin devamını çekmeye hazırlanıyor. İkinci fihnin senaryosunu John Logan yazacak. Logan. ilk filmin Oscar adayı yazar ekibinin içinde yer alıyordu. Film, birinci filmin kaldığı noktadan 15 yıl sonra başlayan olaylan konu alacak. Senarist John Logan'ın daha önceki işlen arasında 'Zaman Tüneli', 'Kazanma Hırsı' gibi fihnler bulunuyor. ADOB'dan 'Harem' • Kültür Servisi - Ankara Devlet Opera ve Balesi, AKM Büyük Salon'da 28 Eylül Cumartesi akşamı saat 20.00'de 'Harem' adlı bale gösterisini sunacak. Gösteri, bir kez sahnelenecek. Yapıtın reji ve koreografisı Devlet Sanatçısı Merih Çimencıler'e, dekor ve kostümü ise Alexandre Vassılev'e ait. Balede rolü olan sanatçılar arasında, Hülya Aksular da bulunuyor. Gösteriye, TRT ve CSO sanatçılan 'Osmanlı usul müziği' ile eşlik edecekler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle