Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 EYI—ÜL 2002 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
ALMANYA SEÇÎMLERİ
G»revdeki dört yılında Göç Yasası dışında birçok reform sözünü tutamayan Almanya Başbakanı işsizliğin de önünü kesemedi
Sel, Schröder'inimdadınayetiştiGURSEL KOKSAL - GURAY OZ
Baştakan adayı Gerhard Schröder ve Ge-
nel Başkan OskarLafontaine lıderliğindeki Sos-
yal EVemokrat Parti (SPD), 1998'deki seçim-
lerinde 16 yıllık Kohl dönemini noktaladı,
CDU • CSU (Hınstiyan Demokratlar) ile or-
taklan Hür Demokrat Parti'yi (FDP) muhale-
fete yolladı. Seçim öncesınde 4 milyona ula-
şan ışsizlik, aşın sağın yarattığı huzursuzluk,
SPD ve Birlik 90<Yeşiller Partisi'nin seçim-
denzaferieçıkmasınayolaçtı. SPDoylannyüz-
de 4O*ını alarak parlamentoda 298 milletve-
kiline sahip oldu. Birlik 90/Yeşiller ise yüzde
6.7 oy aldı ve mecliste 47 milletvekilliği ile
temsil hakkını kazandı. Demokratik Sosyalizm
Partisi 'nin (PDS) kazandığı 35 milletvekilli,
uzun süre sonunda, parlamentoda SPD'nin
solunda etkin bir gücün yer alması anlamına
gelıyordu.
Seçime koalisyon hedeflerini açıklayarak
giren SPD ve Yeşiller, kısa sürede koalisyon
protokolünü tamamlayarak hükümeti oluş-
turdular. Italya, Ingiltere ve Fransa'dan son-
ra bir diğer büyük AB ülkesinde daha sosyal
demokrat ağırlıklı bir hükümetin kurulması
Avrupa'da dengeleri değiştırmişti. 2002 se-
çinûerine ise tümüyle farklı bir Avrupa tab-
losuyla giriliyor. ttalya, Fransa, Norveç, Por-
tekiz, Avusturya, Hollanda, Danimarka'da
sosyal demokratlar, son dönemlerde düzen-
lenen seçimleri kaybederek iktidan bırak-
mak zorunda kaldılar. tngiltere'de tşçi Parti-
si, Tony Blair'in liderliğinde sosyal demok-
rasiden hızla uzaklaşarak merkeze yöneliyor,
ancak iktidarda kalmayı başanyor, bu arada
"teroriznüe tnücadeie" alanında ABD'ye tam
destek veriyor.
İçte ve dısta olumsuz kosullar
SPD-Yeşiller koalisyonu dört yılı Almanya'da
ve uluslararası alanda ilginç gelişmelerin ya-
şandığı yıllar oldu. ABD'de yönetim değişti
ve George W. Bush başkan seçildi. Balkanlar
kanştı, AB ülkelen ve NATO, Balkanlar'dakı
iç savaşlara müdahale etti. Bu gelişmenin Al-
manya açısından önemi, tkinci Dünya Sava-
şı'ndan bu yana Almanya'nın ilk kez silahlı
bir çatışmaya taraf olması ve ülke dışına as-
keri birlik göndermesiydi.
1999 yılında Kosova ile başlayan bu yönde-
ki gelişme 2001 'de Makedonya'ya askeri bir-
lik gönderilmesi ile devam etti. En son ABD
önderliğindeki "terörekarşı savaş* kapsamın-
da Afganistan'a ve Afrika Boynuzu'na asker
gönderen Almanya, Kosova 'da, Afganistan'da,
Körfez'de asker bulundurmayı sürdürdü.
1998 seçimlerinden önce ülke dışındaki as-
ker sayısı 2000 iken, bu sayı seçimlerden son-
ra 10 bini aştı. Bütün bu gelişmeler hem
SPD'nin hem de Yeşiller'in tabanında büyük
tepkilere yol açtı. Her iki parti de iç muhale-
fetle uğraşmak zorunda kaldılar ve eyaletler-
deki seçimleri birbiri ardı sıra yitirdiler.
Schröder'in 11 Eylül'den sonra ABD'ye sun-
duğu *suursız destek" ve üst düzey sosyal de-
mokraüarla Yeşil politikacılann tutumu koalis-
yonun önemli güç kaybetmesüıe neden oldu. Al-
manya'nın Irak'a yönelecek savaşa asker yol-
lamayacağının, parasal destek vermeyeceğinin
ve hiçbir şekilde katılmayacağının Schröder ve
Fischer tarafından açıklanmasından sonra SPD
ve Yeşiller'in güç kaybı durdu.
Schröder'in Aşll topuğu
Seçimlerden sonraki ilk yıl sonunda hafıfbir
iniş gösteren işsizlik, daha sonraki yıllarda
yeniden dört milyonu buldu. Koalisyonun bu
konudaki çabalan sonuç vermedi ve konu mu-
hafazakâr partileTİnin temel muhalefet malze-
mesini oluşturdu.
Schröder ve ortaklan, rakiplerinin suçlama-
lanna karşı savunmalannı işsizlikle mücade-
le alarundaki başansızlığın uluslararası kriz-
denkaynaklandığı tezine dayandınyorlar. Se-
çunlere kısa bir süre kala Volkswagen firma-
sı yöneticilerinden Peter Harz başkanlığında
partiler üstü bir uzmanlar komisyonu kurdu-
ran Schröder, işsizliğe karşı yeni önlemler alı-
nacağı konusunda umutlar yaratarak muhale-
ferin ataklannı karşılamaya çahşıyor.
• tlk iş olarak vatandaşlığın "kan"la değil, "doğum yeri"yle belirlenmesini yasalaştırarak vatandaşlık
reformunu yapan Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, Göç Yasası'yla da Almanya'nın bir "göç
ülkesi" olduğunun resmen kabul edilmesini sağladı. Ancak, işsizliği azaltamaması ve birçok alanda
sözünü verdiği reformları yapamaması hükümetteki koalisyona kan kaybettirdi.
• Sel ve Alman halkının savaş karşıtlığı başbakanın imdadına yetişti. Hükümetin selde zarar
görenlerin yaralannı sarmak konusunda aktif davranması ve Almanya'nın Irak'a yönelecek savaşa
asker yollamayacağının açıklanması Schröder ve koalisyon ortağı Fischer'in oy kaybını durdurdu. Ve
anketlere göre Schröder'i Hıristiyan demokrat rakibi Stoiber'in önüne geçirdi.
Birçok alanda reformlara ihtiyaç olduğu ve
bunlan en kısa zamanda yapacaklan vaadiy-
le iktidara gelen Schröder ve ortaklan, he-
defledikleri reformlan, muhalefetin direnişi
ve engellemeleri nedeniyle tam olarak ger-
çekleştiremedi. Vatandaşlık, göç, emeklilik,
çevre vergisi ve enerji alanlannda reformlar
başlatılabilirken, sağlık ve işsizlikle ilgili re-
form hazırhklan hâlâ sürüyor.
Kablnede sarsıntılar
Schröder, bir dönemde en fazla bakan de-
ğiştiren başbakan olarak da ün yaptı. Hükü-
metin geçirdiği ilk sarsıntı. Maliye Bakanı ve
randı. Geçmişte SPD'nin genel başkanlığına,
federal başbakan adaylığına kadar yükselmiş
olan Scharping, ıstifa etmemekte direnince
Schröder tarafindan görevinden alındı. Hü-
kümetteki diğer değişiklikler, bakanlann baş-
ka alanlarda, çekici görevler üstlenmesi üze-
rine gerçekleşti.
Scharping'in neden olduğu benzer bir sar-
sıntıyı da Yeşiller Partisi geçirdi. Partinin Türk
kökenli milletvekili Cem Özdenür, aynı lobi
şirketinden düşük faizle kredi aldığı ve görev
gereği yararlanabileceği bedava uçak yolcu-
luğu hakkından özel amaçla yararlandığı, bu
haktan bazı yakınlanru da yararlandu-dığı suç-
lamasıyla karşılaşınca politik görevlerinden is-
SPD'nin oyu artmaya Yeşiller'deki gerileme ise
durmayabaşladı.
Son yıllarda parti içi bir dizi değişiklikle ata-
ğa geçen FDP de bu seçimlerin iddialı partile-
rinden. Kendisine yüzde 18 oy alma hedefi
koyan FDP'nin kamuoyu yoklamalannda yüz-
de 7.5 oranına ulaştığı görülüyor.
CDU'CSU blokunun kendileriyle koalisyon
kuracaklan yolunda söz vermesi talebini red-
deden FDP Başkanı GukJo WesterweDe, "Hiç
kimseye açık çekveremeviz" diyor. Seçim son-
rası her ıki tarafla da koalisyon kurabilecekle-
rini açıklayan FDP'nin önde gelen isimlerin-
den Jürgen MöDemann ise SPD ile koalisyo-
nu açıkça savunan isimlerden. SPD ile gere-
Seçim kampanyasına
hız veren Schröder
ülkesinin tüm
kentkrini turhıyor.
Başbakan dün
gazeteci eşi Doris
Schröder ile
Dortmund
sokaklannda halkı
selamladı.
Irakpuan kazandırdı
Ahnanya, pazar günkü seçimler için gün sayarken,
kamuoyu araştırmalanna göre kendikrini Hıristiyan
Demokratlann az farkJa da olsa önüne geçen Sosyal
Demokratlar ve Başbakan Schröder 'in yükselişinde
hükümetin selden zarar görenlere karşı tutumu etkin
oldu. Bir dönem Hıristiyan Demokrat hder Stoiber'in 7
puan gerisine düşen Schröder başta Aşağı Saksonya'nın
kentleri ohnak üzere Almanya'nın birçok kentinde hayaü
felce uğratan selden zarar görenlerin yaralannı çabuk
sannca rakibinin 3 puan önüne geçti. SeHn yanı sıra
Irak'a asker gönderilmeyeceğinin açıklanması da
yükseüşe neden oldu. Schröder'in partisinin seçim
kampanyasuu hazniayan şirketin reklam panolarma
astmuğı afışler de dikkat çekici. Başbakan, afışlerde
makyaj ve fotoğraf hileleriyle 'farkh suraüara' bürünmûş
olarak görünüyor.
SPD'nin Genel Başkanı Oskar Lafontaine'in
beklenmedik bir anda tüm hükümet ve parti
görevlerinden, hatta federal milletvekilliğin-
den istifası oldu. Hükümetin sağ politikalar iz-
lemeye başladığını, sosyal demokrat ilkeler-
den uzaklaştığını ve seçmene verdiği sözleri
unuttuğunu öne sürerek istifa eden Lafonta-
ine, itirazlannı "YürekSoMa Atar" adlı kita-
bı ile de kamuoyuna duyurdu.
Neoliberal küreselleşme politikalannakar-
şı çıkan ve ATTAC gibi küreselleşme politi-
kalanna karşı çıkan kuruluşlara destek veren
Lafontaine. PDS ile bir işbirliğinin de savu-
nuculan arasında. Hükümetin ikinci kaybı
Ulaştırma Bakanı Reinhard KHmmt (SPD)
oldu. Adı bir skandala kanşan bakan bir süre
sonra görevinden aynlmaya zorlandı.
Hükümettin 3 Yeşil asli üyesinden Sağhk Ba-
kanı Andrea Fischer görevinden alındı. Bos-
na Hersek savaşı sırasında, askeri uçaklarla Ma-
yorka'ya tatile giden, sevgilisiyle foto muha-
birlerine havuzda hayli serbest pozlar veren Sa-
vunma Bakanı RudoİfScharping(SPD), Schrö-
der'in desteği ile bir süre daha bakanlıkta kal-
dıysa da, silah üreticisi ve pazarlayıcısı firma-
lannlobicisi olarak bilinenCDU'lu bir işada-
mıyla parasal ilişkileri ortaya çüanca, iyice yıp-
tifa etti ve bir sonraki dönemde parlamento-
da yer almayacağını açıklamak zorunda kal-
dı. Seçimler öncesi ve seçimlerden sonra de-
vam eden kara para skandalı nedeniyle bir tür-
lü kendini toparlayamayan muhafazakâr mu-
halefet ise, göçmenlerle ilgili sorunlan gün-
deme getirerek eyalet seçimlerinde oy patla-
malan yaptı, güven kazandı. Bu arada SPD'li
bazı belediyelerde de milyonlarca markın söz
konusu olduğu yolsuzluklar ortaya çıkınca,
sağcılann yolsuzluklan giderek daha az konu-
şulur oldu, sonunda gündemden tamamen çık-
tı. SPD ve ortağı Yeşilleri beceriksizlikle suç-
layan ve her fırsatta verdiği sözleri yerine ge-
tiremediğini hatırlatan Hıristiyan Demokrat-
lar, kamuoyu yoklamalannda öne çıkmaya
başladı. Ancak, yaz aylannda ansızın bastıran
sel felaketi ise çevre koruma tartışmalan ko-
nulanrun yeniden gündeme gehnesine ve bu
konularda gen bulunan muhafazakârlann zor
duruma düşmesine yol açtı. Sel felaketine kar-
şı hızlı önlemler alarak ulusal dayanışma duy-
gusunu harekete geçiren ve zarar görenlere
yardım konusunda aktif davranan Schröder
Hükümeti, sel felaketine uğrayan doğu eyalet-
lerinde de, batıda da puan kazandı. Savaş kar-
şıtı tutuma sel felaketi konusu da eklenince
kirse ortaklığa gitmeye hazırlanan FDP, Yeşil-
lerle işbirliğine ise kesin olarak karşı çıkıyor.
Düsman Rardes: PDS
Birleşmeden sonra dogudaki iktidar partisi
SED'nin (Sosyalist Birlik Partisi) devarnı olan
PDS'yle (Demokratik Sosyalizm Partisi) ile
hiçbir şekilde koalisyon kurmayacağını açık-
layan SPD, Berlin Eyalet seçimlerinden son-
ra ortaya çıkan tablo karşısında bu "flke"sin-
den vazgeçmek zorunda kaldı. Almanya'nın
başkenti Berlin'de SPD-PDS koalisyonu ku-
ruldu. PDS'nin önümüzdeki hafla barajı aşıp
aşamayacağı henüz kesinleşmedi.
Partinin önde gelen isimlerinden ve Berlin
Eyaleti Ekonomi Senatörü Gregor Gysi'nin
adırun Scharping ve Cem Özdemir gibi fazla
uçuş puanlan skandalma kanşması ve bunun
üzerine istifa ermesi, PDS'nin oylannda dü-
şüşe neden oldu. PDS yüzde 5'lik barajı aşa-
madığı takdirde ancak doğrudan adaylar yo-
luyla parlamentoda temsil edüebilecek. Bu
durumda ise grup kurma şansı bulunmuyor.
YARIN: Türk seçmen ve Türk adaylar
AB Komisyonu 9 Ekim'de yayımlayacağı Türkiye raporuna son biçimini vermeye hazırlanıyor
Türkiye içîn takvim henüz befli değîl
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AB
Komisyonu, 9 Ekim'deyayımlayaeağı Türkiye
nporuna son biçimini vermeye hazırlanırken
nporun anahatlan dabasuıa sızmaya başladı.
Taslak raporda, Türkiye'nin ölüm cezasınm
kaldırılması, anadilde yayın ve öğretim
teformlanna karşın Kopenhag siyasi kriter-
krinin uygulanmasında belirsizliğe işaret
ediliyor ve reformlann yaşama geçirihnesi
öaünde bazı sonı işaretlerinin bulunduğu
öne sürülüyor. Komisyonun raporunda,
Türkiye'ye müzakere takvimi verilmesi
tonusunda karar, AB üyesi ülkelerin devlet
\t hükümet başkanlanndan oluşan karar
organı Konsey'e havale ediliyor.
Internet portalı www.abhaber.com'un
haberine göre, AB Komisyonu Türkiye
aporunun taslağında dengeli ifadeler kurmaya
jzen gösterdi. Raporda, AB Komisyonu
jncelikle siyasi ve ekonomik durumun geniş
bir analizini sunuyor. Türkiye'nin AB yolunda
kat ettiği üerlemeler tespit edilirken AB
uyum yasalannın TBMM'den geçirilmesi
Önemli bir adun olarak niteleniyor. Ancak
ilerlemenin kalıcı olup olmadığı konusunda
temkinli bir yaklaşım ortaya konuluyor.
karşın Kopenhag siyasi kıstaslannı karşılama
çerçevesinde çok önemli bir adım atıldığı
belirtilen raporda, idam, düşünce ve ifade
özgürlüğü, anadilde öğretim ve yayın başta
ohnak üzere gerçekleştirilen reformlann,
Türkiye'yi AB'ye daha da yakınlaştırdığı
• AB Komisyonu'nun taslak raporunda, Türkiye'nin ölüm
cezasının kaldırılması, anadilde yayın ve öğretim reformlanna
karşın Kopenhang kriterlerinin uygulanmasında belirsizliğe
işaret ediliyor.
Diplomatik kaynaklara göre raporun artılan
ve eksileri şöyle:
• Türkiye raporunun artuan: Raporda,
TBMM'den geçen AB reformlannın tam
üyelik yolunda umut verici büyük bir gelişme
olduğu kaydediliyor. İç siyasette belirsizliğe
vurgulanıyor. "Türkiye'nin AB perspektifı
güçkndirilmelidir" denilen raporda,
TBMM'den geçen son reformlann, Helsinki
kararlannın doğruluğunu bir kez daha gözler
önüne serdiğine dikkat çekiliyor. Raporda,
azınlıklann haklannm konınması ile mal ve
mülk edinmeleri bağlamında yapılan yasal
değişikliklerin dikkat çekici olduğu da
belirtiliyor.
• Türkiye raporunun eksileri: Komısyon
Türkiye raporunda, siyasi kriterlerin
uygulanması alanındaki belirsizliğe işaret
ediyor ve uygulamalann yaşama geçirilmesi
noktasındabazı soru işaretlerinin bulunduğu
saptamasını yapıyor. Aynca DEP milletvekil-
lerinin cezaevinde olmasına, düşünce ve
ifade özgürlüğü alanlannda somut
gelişmelerin görülmemesine dikkat çekiliyor.
F tipi cezaevlerindeki geh'şmelere de raporda
yer veriliyor.
Uluslararası insan hakları örgütlerinin
Türkiye'de karakol ve hapishanelerde
işkencenin var olduğu, insan hakları
ihlallerinin devam ettiği yönünde hazırladığı
raporlara atıfta bulunuluyor ve basın önündeki
engellemelere de yer veriliyor.
Küçükpartiler
önemli
Kendisini meclisteki tek gerçek muhalefet ola-
rak gören Demokratik Sosyalizm Partisi (PDS),
barajı aşamama tehlikesini yaşıyor.
PDS, tüm askeri müdahalelere karşı çıkarken,
u
kaçak yaşayanlar için derhal af çıkarümasT ya
da tt
Alrnanya'da yaşa>an tüm yabancılara seçme
veseçilmehakkıverümesin" gibi kışkırtıcı öneri-
lerin yer aldığı göç politikasıyla ya da "seçmen
yaşının 16'ya indirilrnesi" gibi toplum yaşamına
ilişkin radikal önerileriyle tipik bir sol muhalefet
partisi profili çiziyor.
Karşıtlan, PDS'nin savunduklannm uygulama
şansı olmadığını savunuyor, partiyi samimiyet-
sizlikle suçluyorlar.
Almanya'nın doğusunda birçok kentte, hatta baş-
kent BerUn'de seçmenlerin yansına yalcmı tarafin-
dan desteklenen PDS'yi, mücadeleyi, partiyi Do-
ğu Almanya döneminde yaşanan anüdenıokratik
uygulamalann sorumlusu olarak göstermekle sı-
rurh görenlerin sayısı hiç de az değil.
Hamburg'da geçen yıl gerçekleştirilen seçimler-
de yabancı düşmanı demagojiyle ikinci parti olup,
bu eyaletteki sol hâkimiyeti, CDU ve FDP'yle
koalisyona giderek yıkan aşın sağcı "gaddar hâ-
kün" Schfll'in kendi adıyla anılan partisi, taban-
daki üyelerin baskısıyla seçimlere girmeye karar
verdi.
Seçim barajını aşma şansı olmayan bu partinin
aldığı her oy Stoiber'in potansiyel seçmenlerin-
den geleceği için son tahlilde Schröder'e yaraya-
cak.
Aşın dinci partiler CM ve PBC'nin en önemli
derdi Almanya'daki Müslümanlar ve sayılan gi-
derek artan camiler. Bu konuda en ufak bir hoş-
görüye büe kapalı olan bu partilerden PBC' nin ya-
yımladığı "Hnistivanlar Uyamn!" başlıklı bildi-
ri şöyle bitıyor. "İslamın bir ülkenin genşmesini
nasıl engeDeyeceğini. modern Türk devletinin ku-
rucusu Mustafa Kemal Paşa da görmüştü. Ken-
dsi de bir Müslünuuı olarak yetişnuşti ama tslam
onun için 'ahlak dışı bir Bedevi'nin saçma teolo-
jisi'ydL" V -t
Seçime katılan küçük partilerden büyük kısmi
aşın sağda. Bazılan da bölgecilik, çevrecilik, cin-
siyetçilik ya da kuşaklararası sorunlara çözümler
konusunda diğer partileri yetersiz bulan *aşm"lar.
Irkçüarın önünü
kesemedüer
Almanya'da açıkça ırkçüık yapan, aşın sağcıla-
nn, yabancı düşmanlannm ve neo- nazilerin bu-
luştuğu en büyük partilerden biri NPD. Yaşama ve
yürüunenin tepesindeki kurumlar, Federal Hükü-
met, Federal Meclis ve Federal Konsey, Anayasa
Mahkemesi'ne baş\Tjrarak, anayasal düzeni tehdit
ettiği, ülkede yabancılara yönelik şiddet eylemle-
rinin yaygınlaşmasına neden olduğu iddiasıy la ka-
patılmasını talep ettiler. Konuyla ilgili resmi baş-
vuru 2000 yılı sonunda yapıldı.
Ancak Yüksek Mahkeme aradan çok uzun bir
zaman geçmesine rağmen konuyu görüşüp, bir ka-
rara bağlayamadı. Çünkü, mahkeme dava dosya-
lannı incelerken, çok sayıda parti yöneticisinin
devletin gizli servislerinin ajanı olduklan yolun-
da söylentiler çıktı. Bir süre sonra bu söylentile-
rin gerçek olduğukabul edildi. Bukez her 7 NPD'li-
den birinin ajan olduğu söyleniyordu. îşin ilginci
sayılan 30'u bulan ajanlann bazılannın eylemle-
ri, partinin kapatılmasıyla ilgili dava dilekçesine
eklenen deliller arasmda yer alıyordu.
Bu durumda, parti kapatma gibi önemli bir ka-
ran vermeyi kabul etmeyen Yüksek Mahkeme,
içişleri bakanlıklanna bu ajanlann durumuna açık-
hkgetirmesi talimatı verdi. Ancak kullandıklan ajan-
lann kirnliğinin gizli tutulmasında ısrar eden gü-
venlik makamlan, mahkemeninbu talebini tam ola-
rakyerine getirmekten kaçmıyor. Mahkemenin bu
konuda bir karar vermeden davayı geri gönderme
olasılığı da doğdu. Tüm Almanya çapında seçime
katılan tek ırkçı parti olan NPD'nin barajı aşması
mümkün görünmüyor, ancak bu partinin aldığı her
oy, daha sonra verilecek resmi parti yardımuun
belirlenmesine yarayacak.
Parti kapatmatar
Hhkr dönemi dışında da parti yasaklamalan söz
konusu Almanya'da. Alman tarihindeki önemli ya-
sakJamalardan örnekler şöyle:
• 1878'de ünparatorluk dönemindeki Sosya-
listler Yasası, sosyal demokratpartilerin kurulma-
sını yasaklarmştı. Ancak sosyal demokratlar bun-
dan sonra daha da güçlendiler.
^ 1922'de ünlü Weimar Cumhuriyeti döne-
minde sağ, Cumhuriyet Koruma Yasası'yla ya-
saklandı. Ancak bu dönem Nazilerin 1933'te ik-
tidara gelmesiyle sonuçlandı.
• Federal Almanya Cumhuriyeti'ndeki ilk par-
ti yasaklama 1952'de oldu. Hükümetinsağcı SRP
(Sosyalist Imparatorluk Partisi) ve KPD'nin (Al-
manya Komünist Partisi) kapatıbnası yolundaki
başvurusunu değerlendiren Anayasa Mahkeme-
si, birincisinin yasaklanmasına karar verdi.
•KPD'ye yasak daha sonra geldi. Yüksek Mah-
keme, 1951 'deki başvuruyu uzun tartışmalardan
sonra 1956'da sonuçlandırdı ve parti kapatıldı.