Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
EYLÜL 2002 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur(a cumhuriyet.com.tr 15
ALLECRO EVİN tLYASOĞLU
Müzik nasılbirgıdadır?Hani şu ruhun gıdası olan müzik,
nıs.1 bir gıdadır ki yüzyıllar boyu
irsanoğlu onu yararlı bir besin ola-
rak sınıflandırrnıştır? Adını esin pe-
ri.eri olan Musa'lardan almış. Baş
Tann Zeus ile bellek tannçası Mne-
mosynenin birbirinden yaratıcı,
bırbiıuvden kültürlü dokuz kızı Mu-
salar... (Kulakta kalan, unutulma-
yan, hükmedici özellik bu ana ba-
banın niteliklerinden geliyor.)
Acaba bir gece Bodrum'da uyu-
mak için sabaha kadar kıvranırken
bu gıdanın hâlâ yararh olduğunu
düşünebilir misiniz? Hâlâ ulvi bir
sanat diye sınıflayabilir misiniz?
Belki de kesinlikle sakıncalı oldu-
ğuna bile karar verirsiniz. Bütün
kent kocaman bir atardamar olmuş
gümbür gümbür inlemektedir. Her
bir köşeden yükselen ayn türdeki
şarkıcının sesi giderek detone olan
uğultulara dönüşür. Sonunda çalgı-
lar ayn çalar, ezgiler ayn söyler. gü-
neş doğana dek başınızı yastıklann
altına saklarsmız. Hatta Zeus'a da.
bellek tannçasına da bu sanatın esin
perilerini doğurduklan için söyle-
nip durursunuz.
Clkemizde dinlenen müzik türle-
rini bir arada duymak için iyi bir fir-
sat olsa da, her biri birbirinin içine
geçmiş bu yün yumağrndan neyi na-
sıl ayırt edebilirsiniz ki? Sesi en çok
yükseltebilen en yüce kahramandır.
Güzelim Bodrum Kalesi bile ertesi
sabah size bir canavar olarak görü-
nür. Tek kurtuluş, bu kentten bir an
önce kaçmaktır.
Oysa neler önerilmiştir, müzik
denen bu ruh gıdasından yararlan-
mak için? Boethius. gezegenlerin
hareketinde bile insan kulağının du-
yamayacağı kadar ulvı bir müzik ol-
duğunu ileri sürmüştü. Aristo, cim-
nastik nasıl bedene gerekliyse mü-
zik de ruhun eğitimi için gereklidir
dediğinde, kim bilir nasıl bir müzik
vardı aklında? Ya da çocukluğunuz-
dan başlayarak soylu müzik dinler-
seniz soylu bir karakter sahibi olur-
sunuz, teziyle hangi soylu müziği
kastetmişti?
Öte yanda Mozart'ı daha anne
er ne kadar Don Campbell, huzur bulmak için ille de Mozart'tn müziği, yalnız
Mozart'm sesi diye ısrar ediyorsa da, iyi yorumlanmış, hakkı verilmiş Bach müziğin-
de bulacağımz huzur da sizi göğün derinliklerine sürükleyebilir. Bu yılki Bach
Günleri'nin ve belki de tstanbul'un en önemli konuk sanatçısı ise 30 Eylül'de
Aya Irini'de bir resital verecek olan Hollandalı klavsenci Gustav Leonhardt.
kamından çocuklanmza dinletin ki
yumuşacık bir karaktere sahip ol-
sun diye öğütleyenler, acaba dokuz
ay boyunca işi gücü bırakıp kann-
larına dayadıklan Mozart huzuru-
nun bır gecelik Bodrum macerasın-
da uçup gideceğini hiç düşündüler
mi? Bunalımdaysanız, karanhk
yağmurlu günlerde mutlaka Mozart
çalın ki güzel duygularla yücelin!
Mozart'ın sırn, müziğinin kulağa
çok saf ve basit gelmesidir. Hele ke-
man konçertolannı dinlerseniz kat
kat göğün derinliklerine tırmanabi-
lirsiniz!
"Mozart büyük matematik de-
hası Bach gibi baş döndürücü
müzik örgüleri yaratmaz. Destan-
sı ıstıraplar içindeki Beethoven
gibi his patlamaları yaşatmaz. İyi
bir halk müziği sanatçısı gibi be-
deni gevşetmez. Ya da bir rock yıl-
dızı gibi onu hareketlendirmez.
Zekâsı. büyüleyiciliği ve sadeliği
derinlerimizdeki bilgeliği bulup
çıkarmamıza imkân tanır." Bu sa-
tırlan Don Campbell ın "Mozart
Etkisi" başlıklı kitabından okuyo-
rum. Son günlerde Kuraldışı Yayın-
lan'ndan Feryal Çubukçu'nun çe-
virisiyle çıkmış bir kitap. Bırakın
rahim içindeki ya da kuvözdeki be-
beği, kedilerin ya da bitkilerin bile
yetişmesini değiştiriyormuş Mo-
zart'ın müziği! Onu dinleyen inek-
ler daha sağlıklı süt veriyormuş, ta-
vuklar daha sağlıklı yumurtluyor-
muş! Yalnız ruhsal kaygılan, buna-
lımlan rahatlatmak için değil; ame-
liyatlar sürecinde ve sonrasında, iyi-
leştirme döneminde de Mozart mü-
ziği dinlemenin yararlannı anlata
anlata bitiremiyor Campbell. Ken-
di başından geçen deneyimlere da-
yanarak bu iyileşmeyi kanıthyor.
Hatta ameliyattan önce Mozart din-
letilen hastalara daha az miktarda
narkoz gerekiyonnuş. lyileşmenin,
kendinı iyi duyumsamanın başlıca
aracı, dolayısıyla ruhun başlıca gı-
dası Mozart müziği imiş.
Bay Campbell'i bir gece Bod-
rum'da konuk etmeli. Herhalde iyi-
leşmek için bir ay kadar Mozart'ın
tüm senfonilerini, piyano sonatlan-
nı, konçertolannı ve operalanru din-
leye dinleye ezberine alacaktır.
Bach günleri sûrfiyor
Her ne kadar Campbell huzur bul-
mak için ille de Mozart'ın müziği,
yalnız Mozart'ın sesi diye ısrar edi-
yorsa da, iyi yorumlanmış, hakkı
verilmiş Bach müziğinde bulacağı-
mz huzur da sizi göğün derinlikle-
rine sürükleyebilir. Geçen hafta Is-
tanbul'da başlayan bu yılki "Bach
Günleri", St. Antuan Kilisesi, Aya
îrini Müzesi, Topkapı Sarayı bahçe-
si ve Boğaziçi Universitesi'nin Al-
bert Long Hall'ü gibi tarihi mekân-
larda sürüyor. Hakan Erdoğan
prodüksiyonundaki "Üçüncü Bach
Günleri", artık tstanbul'da sonba-
hardabaşlamanın geleneksel etkin-
liği haline dönüştü.
Bu programlann başlıca özelliği
özgün Bach zamanı çalgılarmı araş-
tıran, o zamamn yorum niteliğini
öngören bilge müzikçileri konuk et-
mesi. tlk konserde müzikseverlerin
yakından tamdığı Musica Antiqua
Köln. ünlü şef Reinhard Goebel
yönetiminde bestecinin "Füg Sa-
natı"nı seslendirdi. Aynı toplulu-
ğun ikinci konserinde J.S. Bach ka-
dar Fasch ve Telemann gibi çağ-
daşlanna da yer verildi. Bu tür kon-
serierde J.S. Bach'ı kendi çağdaşla-
n ve hatta besteci olan oğullan ara-
sında algılamak olanağı doğuyor.
Bu yılki Bach Günleri'nin ve bel-
ki de son dönemde tstanbul'un en
önemli konuk sanatçısı, 30 Eylül'de
Aya Irini'de biı resital verecek olan
Hollandalı klavsenci Gustav Leon-
hardt olacak. Işte onun usta par-
maklannda müziğin gerçekten iyi
ve besleyici bir gıda olduğunu du-
yabilirsiniz.
evini@boun.edn.tr v
İdil Biret
y
in Beethoven 7ÖNDER KÜTAHYALI
İZMİR - Büyük besteci
Ludwig Van Beethoven'ı
(1770-1827), ölümünün
175'inci yılında anıyoruz.
Beethoven'in özgürlüğü
müzikle süngelediği, böy-
lece de müziği özgürleştir-
diği konusunda düşünce
birliği vardır. Bızde gerçek
özgürlükten söz edilemez;
çünkü onun ne olduğunu
bilmiyoruz. Buna karşıhk
yeri geldiğinde, Beetho-
ven'i saygıyla anmakta
oluşumuz ilginçtir.
Elimızdekı belgelere gö-
re Beethoven, 1927'de, ölü-
münün yüzüncü yılında
KÜLTÜ« • SANAT
OSMANBEYGAZİ 247 9665 11.00-13 30-16.15-19.00-21.45
KADIKÖYSİNEMATEK 3460141 11.30-14 00-16.30-1900-21.30
BİZ YILDA
1 9 1 4 KEZ
"AYNA"
TUTUYORUZ.
ÎSTANBUL BÜYÜKSEHİR BELEDİYESİ
Ankara'da anılmıştı. "Ri-
yaseticumhur Filarmo-
nik Orkestrası"nm 26
Mart günü verdiği dinleti-
nin sonunda Şef Osman
Zeki Bey (Istiklal Marşı-
mızın bestecisi Zeki Ün-
gör) bir konuşma yaptı; ar-
dından bestecinin keman
ve orkestra için Op. 40 fa
majör romansını, yönettiği
orkestranın eşliğinde çaldı.
Bu olaydan bir yıl önce 6
Nisan 1926'da verilen din-
letide ise sanatçı, dokuzun-
cu senfoniyi ("Korolu
Senfoni") Türkiye'de ilk
kez seslendirdi. O dönemin
Ankara'smda koro ve solo-
cular yoktu; ama Zeki Bey.
adına yakışan bir şey yap-
tı; senfoninin koro ve solo
partilerini bandonun sakso-
fonculanna çaldırdı.
Dokuzuncu Senfoni, 19
Nisan 1932'de Ankara'da
bir kez daha seslendirildi.
1924'te kurulan "Musiki
Muallim Mektebi"nde ar-
tık yetişkin öğrenciler var-
dı. Onlarla bir koro oluşru-
ruldu. Soprano ve alto par-
tilerinde ergenlik çağına
erişmemiş olan erkek ço-
cuklardan da yararlanıldı.
Mahmut Ragıp Gazimi-
hal, 1 Mayıs 1932 tarihli
Hâkimiyet-i Milliye gaze-
tesindeki yazısında, o dö-
nemin koşullanna göre ba-
şanlı sayılan dinleti hak-
kında şunlan söyler:
"Senfoninin Anka-
ra'daki ilk tam icrası, ek-
ser kısımlarında birinci
kuvvetteydi. Musiki Mu-
allim Mektebi Koro He-
yeti, gençliğine rağmen
hayran edici bir ciddiyet
ve disiplin içinde Türkve
ecnebi bütün dinleyicileri
müsterih bıraktı."
Beethoven, 125'inci
ölüm yılı olan 1952'de An-
kara'da bir kez daha anıldı.
Devlet Operası, mart ayın-
da bestecinin Fidelio'sunu
sahneledi. Dokuzuncu
Senfoni ise 20 yılın getir-
diği olumlu değişikliklerin
ortamında yeniden seslen-
dirildi. Dinletide CSO'yu
Hasan Ferid Alnar yönet-
mişti. Solocular: Soprano
Sabahat Tekebaş, Mez-
zosoprano Necdet Demir,
Tenor Süleyman Güler ve
Bariton Hilmi Girgin-
koç'tu. Her iki yapıtta ko-
roya "Ankara Devlet
Konservatuvan" öğrenci-
leri de katılmıştı.
Sonraki yıllann yetersiz
anma toplantılanndan bel-
leğimde kalan, sadece de-
ğerli bilim adamı Gültekin
Oransay'ın 1970'de tz-
mir'de verdiği Beethoven
konulu konferansıdır; ger-
çekten de bol örnekli ve
son derece aydınlatıcı bir
konuşmaydı. 1980'lerde
ise evrensel düzeyde iki
Beethoven olayını yaşadık.
Beethoven bütün
insanlığındır
Devlet Sanatçısı İdil Bi-
ret, 1986 sıralannda beste-
cinin dokuz senfonisini,
Liszt'in piyano düzenle-
meleriyle plağa doldurdu.
Aynı yıllarda Hikmet Şim-
şek. TRT'de yaptığı "Pa-
zar Konseri" başlıklı uzun
erimli program dizisinde
Beethoven'in senfonilerine
ve öbür orkestra yapıtlan-
na haftalar ayırdı. Her iki
olay da bizim için "mutlu-
luğun sesi" gibiydi.
İdil Biret bu yü Beetho-
ven'in piyano sonatlannı
tümüyle CD'ye kaydedi-
yor; ama onun için daha
fazlasını yapmamız gerek;
çünkü yazar Robert Ha-
ven Schauffler'in sözle-
nyle "Beethoven gibi bir
insan, bir günün değil bü-
tün zamanların, bir tek
ulusun değil bütün insan-
bğındır. En doğrusu, Che-
valier de Duffler'in Volta-
ıre için söylediklerini Be-
ethoven açısından da ge-
çerli kılmaktır: 'Bu kişi,
ülkesinin smırlanna sığa-
mayacak kertede büyüktür.
O, doğanın yeryüzüne ba-
ğışladığı bır armağandır'."
KOL DRAMA SANATEVÎ'NDE
Ustalardan
atölyelerKültür Servisi - Çocuklardan
büyüklere her kesime eğitim
veren bir kunım Ekol Drama
Sanat Evi. Amacı ise kişinin
hayata daha özgüvenli
bakmasmı sağlamak.
Ekol Drama Sanat Evi'nde, l
Ekim - 31 Aralık tarihleri
arasmda, ilişkiler sanatı,
bedeni dogru kullanma,
diksiyon, Latin ve modern
danslar gibi eğitimlerin
verildiği atölyeler yer alacak.
Atölyelerde her biri kendi
alanında uzman isimler ders
veriyor.
Yaratıcı Drama
dersleri ve
reklam, dizi,
sinema
oyunculuğu
üzerine Ayla
Algan, kamera
önü oyunculuk
üzerine Engin
Ayça ders
verirken
düzgün
konuşma ve
diksiyon
derslerini
XEkim-31
Aralık tarihleri
arasında
yapılacak
atölyelerde ders
verecek isimler
arasında Ayla
Algan, Engin
Ayça, Toron
Karaca ve
Ahmet Cemal
de bulunuyor.
Toron Karaca
verecek.
Reklam dizi ve
sinema
sektörüne
eğitimli, bilinçli ve donanımlı,
oyuncular yetiştirmenin
hedeflendiği atöh/elerin eğitim
süresi üç ay. Düzenlenen
eğitim ve seminerlerle temel
oyunculuk bilgi ve altyapısının
oluşturabileceği program,
hafta içi 4 gün, 3'er saat olarak
uygulanacak. Erol
Babaoğlu'nun 'Body
Performance', Murat
Borovab'nın 'Temel Fihn
Sanatı' konulannda ders
vereceği Ekol Drama'da, Ali
Üstünol 'Stratejik Kariyer
Planlaması', Dr. Semih
Aytaçlar 'Sinema, Sanatlar ve
Estetik', Engin Ayça 'Kamera
Arkası ve Jargonlar', Ahmet
Cemal 'Tiyatro Estetiği',
'Sanat Tarihi', Yüdız
Cıbıroğlu 'Simgeler ve
Gösterge Bilim' ve Ayla Algan
'Mikrofon ve Sahne
Performansı' konulannda
seminer verecek.
Atölye çalışmalan kapsamında
aynca, Atıf Yılmaz, Ertem
Göreç , Halit Refiğ. Lütfü
Akad. Memduh Ün, Ömer
Kavur, Prof. Cevat Çapan,
Dikmen Gürün. Haluk
Şevket Ataseven,
Prof. Metin And,
Selahattin Hilav,
Çetin tpekkaya'nın
katılacağı söyleşiler
yer alacak.
'Özgürlük
Ortamında
Bireysel Gelişimin
Serbestçe
GerçekJeştirilmesi'
anlayışvyla
oluşturulan
program, bireyin
kişiliğinde zaten
var olan ve ancak
uygun programlarla
ortaya çıkanlabilen
yaratıcılığı
geliştirmek, yaşama
ve ilişkilere bilinçli
ve sistemli bir biçimde
yansıtabilmek için kullanılan
en önemli araçlardan biri.
Yaratıcı Drama, bireyin
başkalannın yerine geçerek
onlarla hem duygusal, hem
düşünsel anlamda empati
kurmalanna sağladığı gibi,
kendi duygulanm ve
tepkilerini daha iyi analiz
edebilmesini sağlarken farklı
düşünceler üretmek, ahşılmış
düşünce kahplanmn dışına
çıkabitmek, hem bireye hem
de etkileşim içinde olanlara
önemli açıhmlar sağlıyor.
(212 234 09 93)
Hedenler ve Odalar'
I Kültür Ser\isi - Gülsün Orhon'un
'Bedenler ve Odalar' adh sergisi
Beyoğlu'ndaki Elhamra Pasajı'nın ikinci
katında bulunan Karşı Sanat Çalışmalan'nda,
sürüyor. Mekânda farklı nesneler aracıhğıyla
günümüz beden anlayışını sorgulayan
çalışmalann yer aldığı bu sergide sanatçırun
son iki yıl içinde tasarlayıp yaptığı üç yeni
çalışma bulunuyor. Gülsün Orhon aynca, bu
yeni çalışmalanna referans niteliğinde olan,
1995 yılında Kadm Eserleri Kütüphanesi'nde
yapmış olduğu 'Virginia Woolf'a Saygı -
Kendine Ait Bir Oda' adh çalışmayı ve son on
yıl içinde yapmış olduğu çalışmalardan bazı
kesitleri de sunuyor. Sanatçının çahşmalannda
yazının da önemli bir yeri bulunuyor. Sergi 28
Eylül'e dek açık kalacak. (0 212 245 15 08)
Korn'un son albümii için parti
• Kültür Servisi - Rock grubu Korn'un
son albümü "Untouchables'ın şerefine
yann saat 22.00'de Kemancı orta katta bir
parti verilecek. Gecede çekilecek kura
sonucunda katılımcılara Korn'un klip
görüntüleri, konserleri, son albümü ve
DVD'leri verilecek. Rock'severler etkinliğe
Blue Jean dergisinin eylül sayısında
yayımlanan Korn kuponu ile ücretsiz
katılabilecekler. (0 212 251 72 45)
Rnlandiya Fflm suruyop
• Kültür Servisi - TURSAK Vakfı,
Ankara Sinema Derneği, Finlandiya
Büyükelçiliği ve Beşiktaş Belediyesi'nin
işbirliği ile düzenlenen Finlandiya Fihn
Şenliği yann sona eriyor. Festival kapsamında
bugün Taru Makela'mn 'Küçük Hemşire',
Olli Saarela'nın 'Pusu', Matti Ijas'ın
'Körebe', Pirjo Honkasalo'nun 'Ateş Yutan'
ve Aki Kaurismaki'nin 'Sürüklenen Bulutlar'
adh fılmlerinin dönüşümlü olarak gösterildiği
Sinema TÜRSAK Levent'te 14.55, 17.10 ve
19.30 saatlerindeki seanslara giriş ücretsiz.
(0 212 325 43 31)
Londra'da Rolling Stones sergisi
I Kültür Ser\isi - Kırkıncı yıhnı kutlayan
efsanevi rock topluluğu The Rolling Stones
hakkında Londra'da bir fotoğraf sergisi açıldı.
Sergide, topluluğun ünlü gayri resmi
fotoğrafçısı Gered Mankowitz'in 80 çalışması
yer alıyor. Sanatçı, 60'lann sonlannda 3 yıl
boyunca grupla beraber dolaşmış ve ilk
resimlerini çekmişti. İlk kez Marianne
Faithfull için çektiği fotoğraflarla tanınan
Mankowitz, daha sonra Stones'un artan ün ve
özgüvenini, başanlanm ve başansızlıklannı
belgeledi.
Şehip Tıyatrolapı'nda iki oyun
• Kültür Servisi - îstanbul Büyükşehir
Belediyesi Şehir Tiyatrolan, 2002-2003
tiyatro sezonunda geleneksel
Türk tiyatrosundan yetkin bir örnek olan
'Düğün ya da Davul ile ttalyan
geleneksel halk tiyatrosu Commedia
Dell'Arte'nin özelliklerini yansıtan
•Gelin ile Kaynana'yı seyircisiyle
buluşturuyor. Haşmet Zeybek'in yazdığı
'Düğün ya da Davul'un yönetmeni Prof. Dr.
Nurhan Karadağ ve Carlo Goldoni'nin yazdığı
'Gelin ile Kaynana'nın yönetmeni Italyan
Angelo Savelli'nin katıhmıyla bugün saat
11.00'de Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi
TAL Stüdyosu'nda bir tartışma platformu
gerçekleştirilecek. Italyan Kültür Merkezi ve
tstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir
Tiyatrolan Tiyatro Araştırma Laboratuvan
(TAL) işbirliği ile yapılacak olan etkinlikte,
birbirine benzeyen iki tiyatro kültürü
tartışılacak. (212 219 10 78)
BUGÜN
• MARDÎN KASIMİYE
MEDRESESİ'nde saat 20.00'de Devlet
Opera ve Balesi koro ve solist sanatçılan şef
Rengim Gökmen yönetiminde bir konser
verecek. (0 482 212 18 52)
• ALMAN KtLTÜR MERKEZİ nde saat
19.00'da Dirk Schafer'ın "Aydınlanırken
Pudingi Yaşamak' başlıklı film saat 19.00'da
izlenebılir. (0 212 249 20 09)
• BEKSAV'da saat 17.00'de Paolo Vittorio
Taviani'nin 'Babara ve Ustam', saat 15.00'te
Michael Heneke'nin 'Yedinci Kıta' filmleri
izlenebılir. (0 216 349 91 55)
• FOTOTREK'te saat 19.30'da Cemil
Ağacıkboğlu'nun dia gösterisi izlenebılir.
(0 212 251 90 14)
• BAŞKA KÜLTtR EVt'nde saat 19.30'da
Mathieu Kassovitz'in 'Protesto' filmi
görülebilir. (0 212 249 12 84)