23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-• £EYLÜL 2002 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hebıiah avukatı AlPadayı • ANKARA (ANKA) - LJğar Mumcu, Ahmet T a ı e r Kışlah ve Bahriye Oç^k'un öldürülmesiyle ilgin Umut Davası'nda sanJk avukatlığı yapan ve esk Sincan Belediye Baifeanı Bekir Yıldız'ı savmnan avukat Mehmet AJiBulut,AKP'den milefvekili adayı oldu. Bulut Kahramanmaraş 5'irci sıradan adaylığını açıkladı. AKPnın bir başfca ünlü avukat adayı da Fehmi Hüsrev Kutlu oldu. 17 Ağustos depremi için "tlahi tkaz: Deprem" başUJdı kitapçık yayımladığı ıçin yargılanan Yenı Asya gazetesinin sahibi Mehmet Kutluların savummasınj yüriiten avukat Fehmı Hüsrev Kutlu, AKP'den Adıyaman 3'üncü sıra adayı oldu. Eczacılar yardım istedl • ANKARA (Cıımhuriyet Bürosu) - Ankara Eczacılar Odası(AOC)Başkanı Hilmi Şener, Bağ-Kur Genel Müdürü Ferhan Katan'ın eczacılann yasal haklannı engellediğini belirterek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nejat Arseven'den destek ıstedi. Şener dün yaptığı yazılı açıklamada, Bağ- Kur tarafindan hastalara sağlanan ilaçlann ücretinin eczanelere en geç 2 ay içinde verilmesi gerektiğini, ancak bu sürenin 105-110 günü aştığını kaydettı. Gecikmelere bağlı olarak Bağ-Kur'un eczacılara 135 trilyon lira borcu olduğunu vurgulayan Şener, Bağ-Kur Genel Müdürü Katan'ın "sözmeşmeli eczanelerin dikkatine" başlıklı duyurusunun tehditler içerdigini öne sürdü. Şener, duyurunun eczacılann yasal haklannı kısıtladığını belirterek Çalışma ve Güvenlik Bakanı Arseven'den yardım istedi. KüskinHere içtüzük destegi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Muhafelefetüı sesini kıstığı gerekçesiyle açtığı dava sonucunda Anayasa Mahkemesi'nin iptalıni benimsediği TBMM Içtüzüğü'nün bazı maddeleri için TBMM'ye tanınan 3 aylık süre bugün doluyor. Küskün millervekillerinin de işine yarayacak yasal boşluk nedeniyle, yasa tasan ve teklıfleri üzerinde önerge verilmesi ile konuşma sürelerini sınırlayan içtüzük değişikliklerinin bugûnden itibaren bir hükmü kalmayacak. Memup maaşıyla 317 bin dolar • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daiıe Başkanlığı Başkan Yardımcısı Altay Sanyıldız ile eski esi Gülnaz Kuşkonmaz hakkında, 'haksız malvarlığı ediniikleri' iddiasıyla 5'er yıla iadar hapis istemiyle dava açıldı. Ankara Curnhuriyet Savcısı Mehmet Bozkurt, Ankara 10. AsliyeCeza Mabsemesi'ne açtığı davaaın iddianamesinde, eski;ıftin toplam mabarlıklannın 317 bin 810 iolar olduğu belirtildi. VaSÖzbek tabupcu oldu • MANİSA(AA)- Marisa 19 Mayıs Staû'nda inceleme yapaken portatif tribinden düşen ve kabcrga kemikleri kınlan Marisa Valisi Rasih Özbek, tedavi gördüğü CeU Bayar Üniversitesi Hasanesi'nden taburcu oldt Doç. Dr. Melek Sakiiya, Vali Özbek'in 1 a\ sıreyle evinde dınknmesi gerektiğini, bu süreiçinde gerekJi konrollerin yapılacağını söyüdi. Barajın düşürülmesi girişimlerinden vazgeçilme noktasına gelindi Erteleme cephesi dağılıyor Cumhurbaşkaıu Sezer. MHP'de geri adım ANKARA(CumhuriyetBüro- su)-Cumhurbaşkanı AhmetNec- deC Sezer'in uyanlan ve kamu- oyundan gelen tepkilerle gerile- yen seçim erteleme cephesi da- ğılıyor. Gereklı desteğûı sağlan- ması umudu görülmediğinden, YTP önderliğindeki barajı dü- şürme girişimlerinden vazgeçil- me noktasına gelindi. Sezer'in, " Barajı düşürmenin seçim erte- lemeyedönüşeceğinden kaygda- nıyorum" sözlerinin ardından, SP ve ANAP'ın destek verme- mesiyle yalnızlaşan YTP, "bara- jın yüzde 5'e indirilmesini" de • Sezer'in sözlerinin ardından SP ve ANAP'ın, girişime destek vermemesiyle yalnızlaşan YTP, "barajın yüzde 5'e indirilmesini" de içeren Seçim Yasası değişikliğinin "tarafı olmama" karan aldı. içeren Seçim Yasası değişikliği- nin "tarafiohnama" karan aldı. TBMM'nın olağanüstü top- Iantıya çağnlması için gerekli olan 110 imza toplanmasına kar- şın, bu imzalann TBMM Başkan- lığı"na verilmesinden vazgeçil- me noktasına gelindi. Sezer'in baştan beri seçimin ertelenme- sine karşı tavır koyması, "TBMM'vi feshetme" dahil, bü- tün yetkilerini kullanacağını ifa- de etmesi, "seçim karşıü" cep- henin girişimini önemli ölçüde geriletti. Sezer son olarak dün Bakû'ya hareketınden önce "'Ba- rajın düşürülmesi girişiminin, se- çim erteletmegirişiminedönüşe- ceğinden kaygılandığınr söyle- di. YTP önderliğindeki küskün- ler de, ANAP ve SP'den ısteni- len desteğin gelmememesi üze- Bahçeli küskünlerle görüşecek EMİNE K\PLAN ANKARA-MHP Genel Baş- kanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, kurmaylan ara- cılığıyla liste dışında ya da seçi- lemeyecek sırada yer alan mil- letvekillerini küskünler hareke- tine katılmamalan için ikna et- meye çalışıyor. Küskün milletvekillerinin gö- rüşme isteklerini kabul eden Bah- çeli, aday tanıtımı için yapacağı toplantıda kırgın millervekilleri- nin de gönlünü almayı planlıyor. BBP ve ATP ise MHP içındeki küskünleri partilerine çekebil- mek için harekete geçti. Liste küskünü milletvekilleri, Bahçe- li ve parti yönetiminide sıkmb ya- rattı. Bazı küskünlerin YTP'nin öncülükettiği "seçimi erteletme guişimine" destek verme olası- lığı, parti yönetimini harekete geçirdi. Liste dışında kalan ya da seçilemeyecek sıralarda yer alan bütün milletvekillen tek tek iz- lemeye ahnırken parti yönetici- leri bu milletvekillerini dogrudan görüşerek ya da aracılar yoluy- la ikna etmeye çalışıyor. TBMM'nin olağanüstü top- lanmasına ilişkin öneriye 6 MHP milletveküinin imza atügı ileri sü- rülürken MHP yöneticileri, "lz- leyebildiğimiz kadanyla bizden imza atan olmadT dediler. Küs- künlerin göruşme isteklerine ilk aşamada yanıt vermeyen Bah- çeli'nin, ilerleyen günlerde gö- rüşeceği mesajını milletvekille- rine ilettiği öğrenildi. Kenıal Derviş veBayramMend,Yol4şSeııdikag^^ girdüer ve sendikacüarla haüra fotoğrafi çektirdiler. (Fotoğraf: AA) Derviş'e göre ülke batmaktan zorlukla kurtanldı: Türldye uçurama düşiiyordu StLtFKE (AA) - Eski Devlet Bakanı Kemal Derviş, Türkrye'ye geldiğimde uçuruma düşme tehfikesi vanh, güçtükk önledik. Bu nedenle, bugüne kadar yapöklannuzuı yarun kalmamasını istryoruz" dedı. Derviş, Mersin'in Silıfke ilçesindeki Yol-lş Sendikası Egitim ve Dinlenme Tesisleri'nde, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden sendika temsilcileriyle düzenlenen toplanhya katıldı. Derviş, yanında bulunan Türk-tş Genel Başkanı Bayram Meral"e, "tktidara yürüyonız, bakan olacağız. ama otanazsam sizin yanmızda bana yer ayırm" diyerek başladığı konuşmasmda, Türkiye'ye geldiği günden bu yana oluşan ekonomik tabloyu anlattı. Derviş, aslmda 3-4 yıl sonra Türkiye'ye gelmeyi planladığım, ancak Başbakan Bülent Ecevit'üı kendisini telefonla arayarak "Durum kötü, hemen geT demesi üzerine kendini Türkiye'de bulduğunu söyledi. «- Derviş. şöyle devam ettı: "Geldiğimde ' '*"- dunım gerçekten kötüydü. Faizler yüzde 2. bin-3 binlere çıkmış, nakit kalmamışü; ^ maaşlan ödeyecek dunım bile yoktu. Asimda bu, bir günün d e p uzun bir sürecin sonucu. 1980'lerin sonundan itibaren artan iç ve dtş borç ülke>i perişan eder duruma gelmişti. Bunlar. bankalarda biriken, batan paralardı. Özellikle 1994'ten sonra mevduata suursız garanti verümis. Bankalar denetienmemiş. önüne gelen banka açmış. Bu herkes için geçeıü değil, ama baalan bankanm paralannı şirketlerine aktararak batırnuş. Uçuruma düşme tehukesi vanh, güçlükle önledik." ATO'nun hesabma göre seçinıi nisana ertelemenin maliyeti çok ağır Borç 19 mîlyar dolar artaeak HACERBOVAaOGLU ANKARA - Seçimlerin kasım ayından nisan ayına ertelenmesi- nin ekonomiye maliyeti 19 mil- yar 140 milyon dolar olarak he- saplandı. Ankara Ticaret Odası (ATO), seçimlerin kasım ayından nisan ayına ertelenmesinin eko- nomiye yönelik etkilerini araştır- dı.Araştırmada, seçim tarihinde- ld 5 aylık değişikliğin, iç ve dış borca yansıması şöyle değerlen- dirildi: • Bono faizleri spekülatif ola- rak yüzde 50'den yüzde 70'e çı- kacak. Bu rakamlar üzerinden ya- pılacak borçlanma, 5 aylık süre- de kısa vadeli iç borçlarda 3.9 milyar dolarlık bir yük oluştura- cak. • Spekülasyonlann aylık enf- lasyonu arttırması ve bu duru- mun döviz kurlanna yansıması ise kurlan artnracak. Buna göre kasım ayında 1 mil>'on 695 bin 852 lira olması beklenen döviz kuru, ayhk >-üzde 2 artışla dahi Nisan 2003 sonunda 1 milyon 948 bin 261 liradüzeyineçıkacak. Bura- kam üzerinden yapılan hesapla- maya göre de seçimin ertelenme- sinin toplam dış borca getireceğı yük 15.2 miryar dolar olacak. • Ertelenmenın aylık maliyeti 3 milyar 190 milyon 137 bin İ 05 dolar olacak. Haftahk maliyet 797 milyon 534 bin 276 dolar, günlük maliyeti de 106 milyon 337 bin 997 dolar olacak. • Ekonomiye getireceğı 19 mil- yar 140 milyon 822 bin 631 do- larlık yük, parlamentodaki millet- vekili sayısına bölündüğünde, se- çim erteletmenin milletvekili ba- şına düşen maliyeti de 34 milyon 801 bin 496 dolar olarak ortaya çıkıyor. rine, TBMM Başkanlığı'na im- zalan vermekten vazgeçtiler. YTP'nin ısrarla "beraber ha- reketettiJderini'" açıklamalanna karşın kurumsal destek verme- yen ANAP hderi Mesut Yıhnaz gelinen son durumu kurmayla- nyla değerlendirdi. Yılmaz, ak- şam saatlerinde başkanlık diva- nı üyeleriyle teker teker görüş- rü. ANAP Grup Başkanvekili BeyhanAslan da, partilerinin se- çimlerden çok önce Seçim Ya- sası ve Siyasi Partiler Yasası'nda yapılacak değişıklikleri dile ge- tirdiğini belirterek, gelinen nok- tada verilen desteğin ye- tersız olduğunu söyledi. Bu gelışmelerin ardın- dan YTP Genel Başkanı tsmail Cem'in AN.\P ve SP'nin kendilerini yalnız bırakmasından büyük ra- hatsızlık duyduğu ifade edildi. Cem'in, yakın çev- resine, "Biz hedef ahniyo- ruz. Bu aşamadan sonra ülkebarajının yüzde 5'ein- dirilmesini ve diğer deği- şMklerin tarafi ohnavaca- ğE" değerlendirmesini yap- tığı öğrenildi. Cem'in bu- gün kamuoyuna bu konu- da bir açıklama yapması bekleniyor. Liste küskünlerinin ise bu aşamadan sonra, ertele- meye dönük doğrudan bir girişimi deneyebileceği vurgulandı. TBMM Başka- nı OmerIzgi ise bu yönde- ki çabalann geç kalmış bir girişim olduğuna işaret et- ti. Izgi, 1 Ekim'den önce- ki birtarih için toplann çağ- nsında bulunup bulunma- yacağma ilişkin soruya, u Tabü içtüzükten kaynak- lanan takdir hakkmu kul- lanırun. Orada değerien- dirmeifadesJdevar.değer- lendirmemi de yaparun" yanıtını \erdi.Seçimlerin ertelenmesi amacıyla yapı- lacak yasal değişikliklerc kurumsal destek vermek- '" ten kaçınan ANAP'ta da girisimin başansı yönünde- ki beklentiler giderek aza- lıyor. Aslan. "Bu değişik- Bklerin Meclis'ten geçme- siçokzorgöriinüyor.Bana göre bu bir iki gün içinde noktaianırveseçim startve- rilir" değerlendirmesini yaptı. Girişimlere tepkıli olan AKP'de de dünkü MYK toplantısında "se- çimlerin ertelenmesineyö- nelik manevralara destek verümemesi'' görüşü yine- lendi. SP yönetimi, YTP'nin belirlediği gün- dem maddelerine de itiraz etti. SP Genel Başkan Yar- dımcısı MehmetBekaroğ- lu, kendilerinin yalnızca 3 Kasım tarihini ötelemeye- cek olan "barajm düşürül- mesine'' destek verdikle- rini vurguladı. Bekaroğlu, ittifak ve tercihli sistem gi- bi seçim tarihini erteleye- cek düzenlemelerin yürür- lük tarihinin "3 Kasnn'dan sonraya bırakümasını" is- tediklerini, bu yönde ha- zırladıklan önerileri de YTP ve ANAP'lı yöneticı- lere ilettiklerini bildirdi. IRMIKI AYDIN ENGİN aengin@doruk.net.tr Besbelli, coğrafya dersinden beni yanlışlıkla geçirmişler. Ha- ni sınavda tırtup "Türkiye'nin komşulannı sayınız" diye sor- salaıdı, hiç duraksamadan "Gü- neyde Suriye, Irak, doğuda Iran..." diye başlardım ve elbet- te sınavda çakardım. Kuzeyden güneye Almanya toprağında trenle ya da otomo- bille dörtnala kalkmış dolanır- ken fark ettim: Irak, Alman- ya'nın sınır komşusu. Hamburg-Düsseldorf arasın- da koşan (ya da uçan) trende, üç ninecik biryandan kendi elleriy- le yaptıkları kurabiyeleri kemirı- yor, bir yandan sohbet ediyor- lar: - Elfriede, siz gaz maskeleri- nizi aldınız mı? Yanıt, şaşkınlık içermiyor; ter- sine, çok doğal: - Hayır, kocam büyük savaş- tan kalma maskelerin işe yara- yaçağını söylüyor... Üçüncü nine bu gerçeküstü sohbete katıldı: - Ah, biyolojik silahlara gaz maskesi ne yapar? Haydi buyrun bakalım... Ba- kımlı, sevimli, ama cahil üç ni- necik Saddam Hüseyin'in ze- Almanya'nın Komşusu Irak hirli gaz ya da ölümcül mikrop başlıklarıyla donanmış füzeleri- ni yollayıp Almanya'yı yaşan- maz kılacağından alabildiğine ürküyorlar. Sohbet kendiliğinden siyase- te kaydı ve o güne kadar Hıns- tiyan Demokratlar'a oy verdık- lerini saklamayan ninecikler, bu kez Almanya'yı savaşa sokma- yacağına söz veren sosyal de- mokrat Gerhard Schröder'e oy vereceklerıni bırbirlenne itiraf et- tiler. Doğal. Can tatlıdır. Önce can, sonra ideoloji!.. • • • Akşam, gözler yorgunluktan kapanmak üzereyken Alman te- levizyonunun birinci kanalında bir tartışma programı: Almanya seçimlerinin sonucunu Irak sa- vaşı mı beliıieyecek? Almanya siyasal arenasının ağır toplan ekranda. Hıristiyan Demokratlar'ın en sıkı ve en ka- litelilerinden Worfgang Scha- uble bütün ustalığı ile kıvırma- ya çalışıyor. Ama nafile. Çünkü soru çok net: "Iktidara gelirse- nizABD, Irak'a saldırdığında Al- manya'yı savaşa katacak mısı- nız, katmayacak mısınız?" Hür Demokratlar'ın başbakan adayı Westerwelle, "Topu Bir- leşmiş Milletler'e miatsak, yok- sa şu Yeşiller ve Sosyal Demok- ratlar gibı kestirıp atsak, sava- şa girmeyeceğiz mi desek" ara- sında bocalıyor. Yaşıtım, eski mahalle kom- şum, 1968'ın ünlü "Kızıl Dany"s\ Daniel Cohn Bendit (Yaşlanmış çok. Gidip ben de bir aynaya mı baksam acaba? Onunla akranız ya...) pek rahat. Yorgun gözleri- ni kırpıştırarak bir türlü "savaşa hayır" diyemeyen siyaset esna- fı ile dalgasını geçiyor ve lyi ge- çiyor... Alman sosyal demokratların simgelerinden 80'lik Egon Bahr sorunun yanıtına derınlik kazan- dınyor: - Almanya Irak savaşına de- ğil, hiçbir savaşa girmemeli- dir. Bu halkın savaş söz konu- su olunca bütün siyasi tercıh- lerini bir yana bırakmaını doğ- nı değerlendiremeyen politika- larçöker, çözülür... ••• Ulm'den bir arkadaş telefon- la haber veriyor: - Abi bugün Schröderbirader burda, Ulm'deydi. Inanmazsın 11 bin kişı onu dinlemeye gel- di. Geçen seçımde 3 bin 500 ki- şiyı zor toplamıştı. Dinlediler, dinlediler, ne zaman Schröder birader "Ben iş başındaysam Almanya Irak savaşına girmez. Savaşa asker de yok, destek de yok, silah da yok, bir kuruş pa- ra yardımı da yok" dedi, mey- dan alkıştan yıkıldı valla... Arkadaşım, uzun süren TV programından sonra tam uyu- mak üzereyken çalan telefon- daki coşkuya katılmayışıma, uy- kulu bir sesle "Yaaa, öyle mi" de- yişıme biraz şaşıyor, biraz bozu- luyor; konuşmayı "Yaniçokmü- him abi, çok mühim "le bitiriyor. • • • Görüyorsunuz, sınır komşu- sunun topraklarında bir savaş patladığında başlarına geleceği çok iyı sezen, hele hele savaşa kendileri de katılırlarsa onlarca yıl sürebilecek bir belanın bur- gacına düşeceklerini hemen kav- rayan Almanlar, bu günlerde se- çimden çok savaşı konuşuyor- lar. Yani Almanya'da seçim yan- şının eksenini olası bir Irak sa- vaşı oluşturuyor. Bereket bizim böyte bir der- dimiz yok. Irak bize çok ırak. Üstelik ABD, sadece Alman- lan ve öteki AB ülkelerini ve ki- mi Arap ülkelerini savaşın içine çekmek istiyor. Türkiye'ye yö- nelik böyle bir baskı yok. Işte o yüzden hanl gürül 3 Ka- sım seçımlerine hazırlanan si- yaset esnafımız da alanlarda, ekranlarda, gazete sayfalannda olası bir Irak Savaşı'nı gündeme getirmiyor; ülke gündemine bu konuyu taşımak isteyenleri gün- demi saptırmakla suçluyorlar... Almanlar ürke, korka, üzüle- dursunlar. Biz savaş korkusu ve tehlike- sinden uzak kendi siyasal çe- kişmelerimizin tadını çıkaralım. Ben de biraz daha coğrafya çahşıp harrtaları, atlaslan karış- tırayım. Bakalım başka hangi ül- keler bizim komşumuz değil. POLfflKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETtNKAY4 Tomupcuklap Sessiz Patlar... O gece ağlıyordum derin ve sessiz bir akşa- mın sonrasında... Deniz zulalarından yükselen toprağın üzerinde önce çiçeğe, sonra meyveye vuran ağaçlar; ölümlerde yitirdiğimiz çocuklar; gözü yaşlı eşler, sevgililer, analar, babalar, kardeşler... Yaşamın loş erguvanlığındaki yolculuklar acı- laria sevinçleri içinde topluyor... Bir sıkıntı büyüyor içimde her sabah genç in- sanlaria karşılaştığımda!.. Bir hüzün çörekleniyor yüreğime anneleri, ba- baları gördüğümde... Çocuklarının okul kitaplarını, defterierini ala- mamaktan şikâyetçiler... Diyoriar ki: "Dört yıldır bir kuruş zam alamadık, açız, kim- se farkında bile değil!" Karmakarışık duygular içindeyim!.. Edmond Jabes'in 'kelimenin içindekihayatile ölüm arasındaki söyleşi'sl, Ahmet Cemal'in ya- zısını bir kez daha anımsattı bana... Ne diyordu Ahmet Cemal: "...bu dünyadan paranın savaşını yitirmiş, ama sanırım kendini ucuzlatmamayı başarmış biri olarak çekip gideceğim ve benim romanım, za- ten son satınna kadaryaşanılarak tüketildiği için, hiç yazılmayacak..." Gözlerimi kapatıyorumL Paranın savaşını yitirme korkusu aynı çatı al- tında acıyı, sevinci, hüznü, coşkuyu paylaştı- ğımız tüm arkadaşlarımın yansıyor... Onurlarından ödün vermeyen basın emekçisi onlar!.. Yaşamın sessizliğini seçmeleri çığlıklannın du- yulmamasındandır... • • • Ben her sabah onların gözlerindeki sessiz çığ- lıkları yakalıyorum... Onlara mavi akşamlar yasak!.. Kaybolan yıllar içinde güvenlerini yitirmiş hepsi de!.. Dün sabah OktayAkbal'ın yazısnı okurken içtm- den bir şeyler koptu... "Türkiyemizde yalnız Ahmet Cemal değil ge- çim düzeyi çizgisinin altında yaşayan! Böyle olumsuz koşullaraltında öğrencilerine ders ver- mekte, kitaplar yazmakta, çeviriler yapmakta, 'Cumhuriyet' gibi gazeteye haftada bir gün ol- sa yazı yazmakta..." Akbal ardından ekliyor: "Nedireline geçen bunca uğraşa karşın? Ne- dir sizin, bizim, hepimizin eline geçen?" ••• Kimi insan ölümü düşünür yaşam savaşımını yitirdiğini sanarak!.. Bense başkaldırıyı!.. Kaçmadan, yerinde durarak, kimseye boyun eğ- meden!.. Işte o zaman yaşamı çoğaltır insan!.. -*" Aynı çatı altında çalıştığım arkadaşlanm eylüi hüznünde yaşamın penceresinden bakıyor- lar!.. Okullar açılmış... Kitap, defter alacaklar çocuklarına, alamıyor- lar... Kimse görmüyor gözlerindeki sessiz çığlığı!.. Eğer bir insan geçim sıkıntısı çekiyorsa, nasıl üretebilir? Haydi bu soruya yanıt verin patronlar? Sessizlik, suskunluk değildir!.. Bunca aymazlığa karşın susuyorsak hâlâ, bu bizim insanlığımızdan kaynaklanmaktadır!.. Artık bilinmeli bazı gerçekler... 350 milyon lira maaşının 300 milyonuyla ev ki- rasını ödeyen genç kızın, geri kalan 50 milyon li- rayla nasıl geçindiğini görmeli patronlar!.. Oktay Akbal ve Ahmet Cemal'in yazılan bir in- sanlık dramının fotoğrafıdır benceL Ya sizce? Bazı sözler şiirle birieşir kimi zaman... Czeslaw Milosz'un dizelerinde olduğu gibi yü- reğimizin derinliğine iner: "Sen kurtaramadığım insan, dinle beni!.. Anlamaya çalış bu yalın sözleri!.. Bana güç veren şey, ölümcül bir darbeydi se- nin için!" Unutmayın, Edmond Jabes'in de şu dizeleri- ni: "Şafak çiğlerie kaplı, dünyanın bütün sorun- lannın açmak üzere olduğu bir tomurcuktur..." ••• Tomurcuklar patlar!.. Üstelik sessizce!.. Hiç beklenmeyen bir sabah ya da akşamdaL Üstelik uyku bir ağaç gibi kurumuş dallanyla hepimizi sardığı anda... Farkına bile varmadığımız saatlerde!.. Solumalar sessiz bir ışıkta rüzgâr gibiyken!.. Gözlerimiz yumulu, kirpiklerimiz sulara sürter- ken!.. Ayakta kalmalıyız, direnmeliyiz, korkmama- lıyız!.. Tıpkı şairin dizelerinde olduğu gibi: "Yani bizim hiç korkmadığımız şeyler Belki en çok korktuğumuz şeylerdir gerçekte Ki bütün işkenceler, ezinler ve kınmlar Damlayan bir musluktur yerine göre Yoksa bir enkaz altında bir ölüm Ya da puslu bir havada bir cinayette Bir ölüm ölümün anlamı ne..." hikmet.cetinkaya(Ş cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Yüksek Kimya Mühendisi, TİP Beyoğlu ilçesi eski üyesi, Yoldaş AYŞE ÖZDEMİR in aramızdan aynlışının birinci yılında doğum gününü kutluyoruz. (18 Eylül 2002) Arkadaşları
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle