Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
-• £EYLÜL 2002 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Hebıiah avukatı
AlPadayı
• ANKARA (ANKA) -
LJğar Mumcu, Ahmet
T a ı e r Kışlah ve Bahriye
Oç^k'un öldürülmesiyle
ilgin Umut Davası'nda
sanJk avukatlığı yapan ve
esk Sincan Belediye
Baifeanı Bekir Yıldız'ı
savmnan avukat Mehmet
AJiBulut,AKP'den
milefvekili adayı oldu.
Bulut Kahramanmaraş
5'irci sıradan adaylığını
açıkladı. AKPnın bir
başfca ünlü avukat adayı da
Fehmi Hüsrev Kutlu oldu.
17 Ağustos depremi için
"tlahi tkaz: Deprem"
başUJdı kitapçık
yayımladığı ıçin yargılanan
Yenı Asya gazetesinin
sahibi Mehmet Kutluların
savummasınj yüriiten
avukat Fehmı Hüsrev
Kutlu, AKP'den Adıyaman
3'üncü sıra adayı oldu.
Eczacılar yardım
istedl
• ANKARA (Cıımhuriyet
Bürosu) - Ankara Eczacılar
Odası(AOC)Başkanı
Hilmi Şener, Bağ-Kur
Genel Müdürü Ferhan
Katan'ın eczacılann yasal
haklannı engellediğini
belirterek Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı
Nejat Arseven'den destek
ıstedi. Şener dün yaptığı
yazılı açıklamada, Bağ-
Kur tarafindan hastalara
sağlanan ilaçlann ücretinin
eczanelere en geç 2 ay
içinde verilmesi
gerektiğini, ancak bu
sürenin 105-110 günü
aştığını kaydettı.
Gecikmelere bağlı olarak
Bağ-Kur'un eczacılara 135
trilyon lira borcu olduğunu
vurgulayan Şener, Bağ-Kur
Genel Müdürü Katan'ın
"sözmeşmeli eczanelerin
dikkatine" başlıklı
duyurusunun tehditler
içerdigini öne sürdü.
Şener, duyurunun
eczacılann yasal haklannı
kısıtladığını belirterek
Çalışma ve Güvenlik
Bakanı Arseven'den
yardım istedi.
KüskinHere
içtüzük destegi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Muhafelefetüı
sesini kıstığı gerekçesiyle
açtığı dava sonucunda
Anayasa Mahkemesi'nin
iptalıni benimsediği
TBMM Içtüzüğü'nün bazı
maddeleri için TBMM'ye
tanınan 3 aylık süre bugün
doluyor. Küskün
millervekillerinin de işine
yarayacak yasal boşluk
nedeniyle, yasa tasan ve
teklıfleri üzerinde önerge
verilmesi ile konuşma
sürelerini sınırlayan
içtüzük değişikliklerinin
bugûnden itibaren bir
hükmü kalmayacak.
Memup maaşıyla
317 bin dolar
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Eski Emniyet
Genel Müdürlüğü Asayiş
Daiıe Başkanlığı Başkan
Yardımcısı Altay Sanyıldız
ile eski esi Gülnaz
Kuşkonmaz hakkında,
'haksız malvarlığı
ediniikleri' iddiasıyla 5'er
yıla iadar hapis istemiyle
dava açıldı. Ankara
Curnhuriyet Savcısı
Mehmet Bozkurt, Ankara
10. AsliyeCeza
Mabsemesi'ne açtığı
davaaın iddianamesinde,
eski;ıftin toplam
mabarlıklannın 317 bin
810 iolar olduğu belirtildi.
VaSÖzbek
tabupcu oldu
• MANİSA(AA)-
Marisa 19 Mayıs
Staû'nda inceleme
yapaken portatif
tribinden düşen ve
kabcrga kemikleri kınlan
Marisa Valisi Rasih
Özbek, tedavi gördüğü
CeU Bayar Üniversitesi
Hasanesi'nden taburcu
oldt Doç. Dr. Melek
Sakiiya, Vali Özbek'in 1
a\ sıreyle evinde
dınknmesi gerektiğini, bu
süreiçinde gerekJi
konrollerin yapılacağını
söyüdi.
Barajın düşürülmesi girişimlerinden vazgeçilme noktasına gelindi
Erteleme cephesi dağılıyor
Cumhurbaşkaıu Sezer.
MHP'de geri adım
ANKARA(CumhuriyetBüro-
su)-Cumhurbaşkanı AhmetNec-
deC Sezer'in uyanlan ve kamu-
oyundan gelen tepkilerle gerile-
yen seçim erteleme cephesi da-
ğılıyor. Gereklı desteğûı sağlan-
ması umudu görülmediğinden,
YTP önderliğindeki barajı dü-
şürme girişimlerinden vazgeçil-
me noktasına gelindi. Sezer'in,
" Barajı düşürmenin seçim erte-
lemeyedönüşeceğinden kaygda-
nıyorum" sözlerinin ardından,
SP ve ANAP'ın destek verme-
mesiyle yalnızlaşan YTP, "bara-
jın yüzde 5'e indirilmesini" de
• Sezer'in sözlerinin ardından SP ve ANAP'ın,
girişime destek vermemesiyle yalnızlaşan YTP,
"barajın yüzde 5'e indirilmesini" de içeren Seçim
Yasası değişikliğinin "tarafı olmama" karan aldı.
içeren Seçim Yasası değişikliği-
nin "tarafiohnama" karan aldı.
TBMM'nın olağanüstü top-
Iantıya çağnlması için gerekli
olan 110 imza toplanmasına kar-
şın, bu imzalann TBMM Başkan-
lığı"na verilmesinden vazgeçil-
me noktasına gelindi. Sezer'in
baştan beri seçimin ertelenme-
sine karşı tavır koyması,
"TBMM'vi feshetme" dahil, bü-
tün yetkilerini kullanacağını ifa-
de etmesi, "seçim karşıü" cep-
henin girişimini önemli ölçüde
geriletti. Sezer son olarak dün
Bakû'ya hareketınden önce "'Ba-
rajın düşürülmesi girişiminin, se-
çim erteletmegirişiminedönüşe-
ceğinden kaygılandığınr söyle-
di. YTP önderliğindeki küskün-
ler de, ANAP ve SP'den ısteni-
len desteğin gelmememesi üze-
Bahçeli
küskünlerle
görüşecek
EMİNE K\PLAN
ANKARA-MHP Genel Baş-
kanı ve Başbakan Yardımcısı
Devlet Bahçeli, kurmaylan ara-
cılığıyla liste dışında ya da seçi-
lemeyecek sırada yer alan mil-
letvekillerini küskünler hareke-
tine katılmamalan için ikna et-
meye çalışıyor.
Küskün milletvekillerinin gö-
rüşme isteklerini kabul eden Bah-
çeli, aday tanıtımı için yapacağı
toplantıda kırgın millervekilleri-
nin de gönlünü almayı planlıyor.
BBP ve ATP ise MHP içındeki
küskünleri partilerine çekebil-
mek için harekete geçti. Liste
küskünü milletvekilleri, Bahçe-
li ve parti yönetiminide sıkmb ya-
rattı. Bazı küskünlerin YTP'nin
öncülükettiği "seçimi erteletme
guişimine" destek verme olası-
lığı, parti yönetimini harekete
geçirdi. Liste dışında kalan ya da
seçilemeyecek sıralarda yer alan
bütün milletvekillen tek tek iz-
lemeye ahnırken parti yönetici-
leri bu milletvekillerini dogrudan
görüşerek ya da aracılar yoluy-
la ikna etmeye çalışıyor.
TBMM'nin olağanüstü top-
lanmasına ilişkin öneriye 6 MHP
milletveküinin imza atügı ileri sü-
rülürken MHP yöneticileri, "lz-
leyebildiğimiz kadanyla bizden
imza atan olmadT dediler. Küs-
künlerin göruşme isteklerine ilk
aşamada yanıt vermeyen Bah-
çeli'nin, ilerleyen günlerde gö-
rüşeceği mesajını milletvekille-
rine ilettiği öğrenildi.
Kenıal Derviş veBayramMend,Yol4şSeııdikag^^
girdüer ve sendikacüarla haüra fotoğrafi çektirdiler. (Fotoğraf: AA)
Derviş'e göre ülke batmaktan zorlukla kurtanldı:
Türldye uçurama düşiiyordu
StLtFKE (AA) - Eski Devlet Bakanı Kemal
Derviş, Türkrye'ye geldiğimde uçuruma
düşme tehfikesi vanh, güçtükk önledik. Bu
nedenle, bugüne kadar yapöklannuzuı
yarun kalmamasını istryoruz" dedı. Derviş,
Mersin'in Silıfke ilçesindeki Yol-lş
Sendikası Egitim ve Dinlenme
Tesisleri'nde, Türkiye'nin çeşitli
bölgelerinden sendika temsilcileriyle
düzenlenen toplanhya katıldı. Derviş,
yanında bulunan Türk-tş Genel Başkanı
Bayram Meral"e, "tktidara yürüyonız,
bakan olacağız. ama otanazsam sizin
yanmızda bana yer ayırm" diyerek başladığı
konuşmasmda, Türkiye'ye geldiği günden
bu yana oluşan ekonomik tabloyu anlattı.
Derviş, aslmda 3-4 yıl sonra Türkiye'ye
gelmeyi planladığım, ancak Başbakan
Bülent Ecevit'üı kendisini telefonla arayarak
"Durum kötü, hemen geT demesi üzerine
kendini Türkiye'de bulduğunu söyledi. «-
Derviş. şöyle devam ettı: "Geldiğimde ' '*"-
dunım gerçekten kötüydü. Faizler yüzde 2.
bin-3 binlere çıkmış, nakit kalmamışü; ^
maaşlan ödeyecek dunım bile yoktu.
Asimda bu, bir günün d e p uzun bir sürecin
sonucu. 1980'lerin sonundan itibaren artan
iç ve dtş borç ülke>i perişan eder duruma
gelmişti. Bunlar. bankalarda biriken, batan
paralardı. Özellikle 1994'ten sonra
mevduata suursız garanti verümis. Bankalar
denetienmemiş. önüne gelen banka açmış.
Bu herkes için geçeıü değil, ama baalan
bankanm paralannı şirketlerine aktararak
batırnuş. Uçuruma düşme tehukesi vanh,
güçlükle önledik."
ATO'nun hesabma göre seçinıi nisana ertelemenin maliyeti çok ağır
Borç 19 mîlyar dolar artaeak
HACERBOVAaOGLU
ANKARA - Seçimlerin kasım
ayından nisan ayına ertelenmesi-
nin ekonomiye maliyeti 19 mil-
yar 140 milyon dolar olarak he-
saplandı. Ankara Ticaret Odası
(ATO), seçimlerin kasım ayından
nisan ayına ertelenmesinin eko-
nomiye yönelik etkilerini araştır-
dı.Araştırmada, seçim tarihinde-
ld 5 aylık değişikliğin, iç ve dış
borca yansıması şöyle değerlen-
dirildi:
• Bono faizleri spekülatif ola-
rak yüzde 50'den yüzde 70'e çı-
kacak. Bu rakamlar üzerinden ya-
pılacak borçlanma, 5 aylık süre-
de kısa vadeli iç borçlarda 3.9
milyar dolarlık bir yük oluştura-
cak.
• Spekülasyonlann aylık enf-
lasyonu arttırması ve bu duru-
mun döviz kurlanna yansıması
ise kurlan artnracak. Buna göre
kasım ayında 1 mil>'on 695 bin 852
lira olması beklenen döviz kuru,
ayhk >-üzde 2 artışla dahi Nisan
2003 sonunda 1 milyon 948 bin
261 liradüzeyineçıkacak. Bura-
kam üzerinden yapılan hesapla-
maya göre de seçimin ertelenme-
sinin toplam dış borca getireceğı
yük 15.2 miryar dolar olacak.
• Ertelenmenın aylık maliyeti
3 milyar 190 milyon 137 bin İ 05
dolar olacak. Haftahk maliyet 797
milyon 534 bin 276 dolar, günlük
maliyeti de 106 milyon 337 bin
997 dolar olacak.
• Ekonomiye getireceğı 19 mil-
yar 140 milyon 822 bin 631 do-
larlık yük, parlamentodaki millet-
vekili sayısına bölündüğünde, se-
çim erteletmenin milletvekili ba-
şına düşen maliyeti de 34 milyon
801 bin 496 dolar olarak ortaya
çıkıyor.
rine, TBMM Başkanlığı'na im-
zalan vermekten vazgeçtiler.
YTP'nin ısrarla "beraber ha-
reketettiJderini'" açıklamalanna
karşın kurumsal destek verme-
yen ANAP hderi Mesut Yıhnaz
gelinen son durumu kurmayla-
nyla değerlendirdi. Yılmaz, ak-
şam saatlerinde başkanlık diva-
nı üyeleriyle teker teker görüş-
rü. ANAP Grup Başkanvekili
BeyhanAslan da, partilerinin se-
çimlerden çok önce Seçim Ya-
sası ve Siyasi Partiler Yasası'nda
yapılacak değişıklikleri dile ge-
tirdiğini belirterek, gelinen nok-
tada verilen desteğin ye-
tersız olduğunu söyledi.
Bu gelışmelerin ardın-
dan YTP Genel Başkanı
tsmail Cem'in AN.\P ve
SP'nin kendilerini yalnız
bırakmasından büyük ra-
hatsızlık duyduğu ifade
edildi. Cem'in, yakın çev-
resine, "Biz hedef ahniyo-
ruz. Bu aşamadan sonra
ülkebarajının yüzde 5'ein-
dirilmesini ve diğer deği-
şMklerin tarafi ohnavaca-
ğE" değerlendirmesini yap-
tığı öğrenildi. Cem'in bu-
gün kamuoyuna bu konu-
da bir açıklama yapması
bekleniyor.
Liste küskünlerinin ise
bu aşamadan sonra, ertele-
meye dönük doğrudan bir
girişimi deneyebileceği
vurgulandı. TBMM Başka-
nı OmerIzgi ise bu yönde-
ki çabalann geç kalmış bir
girişim olduğuna işaret et-
ti. Izgi, 1 Ekim'den önce-
ki birtarih için toplann çağ-
nsında bulunup bulunma-
yacağma ilişkin soruya,
u
Tabü içtüzükten kaynak-
lanan takdir hakkmu kul-
lanırun. Orada değerien-
dirmeifadesJdevar.değer-
lendirmemi de yaparun"
yanıtını \erdi.Seçimlerin
ertelenmesi amacıyla yapı-
lacak yasal değişikliklerc
kurumsal destek vermek-
'" ten kaçınan ANAP'ta da
girisimin başansı yönünde-
ki beklentiler giderek aza-
lıyor. Aslan. "Bu değişik-
Bklerin Meclis'ten geçme-
siçokzorgöriinüyor.Bana
göre bu bir iki gün içinde
noktaianırveseçim startve-
rilir" değerlendirmesini
yaptı. Girişimlere tepkıli
olan AKP'de de dünkü
MYK toplantısında "se-
çimlerin ertelenmesineyö-
nelik manevralara destek
verümemesi'' görüşü yine-
lendi. SP yönetimi,
YTP'nin belirlediği gün-
dem maddelerine de itiraz
etti. SP Genel Başkan Yar-
dımcısı MehmetBekaroğ-
lu, kendilerinin yalnızca 3
Kasım tarihini ötelemeye-
cek olan "barajm düşürül-
mesine'' destek verdikle-
rini vurguladı. Bekaroğlu,
ittifak ve tercihli sistem gi-
bi seçim tarihini erteleye-
cek düzenlemelerin yürür-
lük tarihinin "3 Kasnn'dan
sonraya bırakümasını" is-
tediklerini, bu yönde ha-
zırladıklan önerileri de
YTP ve ANAP'lı yöneticı-
lere ilettiklerini bildirdi.
IRMIKI AYDIN ENGİN aengin@doruk.net.tr
Besbelli, coğrafya dersinden
beni yanlışlıkla geçirmişler. Ha-
ni sınavda tırtup "Türkiye'nin
komşulannı sayınız" diye sor-
salaıdı, hiç duraksamadan "Gü-
neyde Suriye, Irak, doğuda
Iran..." diye başlardım ve elbet-
te sınavda çakardım.
Kuzeyden güneye Almanya
toprağında trenle ya da otomo-
bille dörtnala kalkmış dolanır-
ken fark ettim: Irak, Alman-
ya'nın sınır komşusu.
Hamburg-Düsseldorf arasın-
da koşan (ya da uçan) trende, üç
ninecik biryandan kendi elleriy-
le yaptıkları kurabiyeleri kemirı-
yor, bir yandan sohbet ediyor-
lar:
- Elfriede, siz gaz maskeleri-
nizi aldınız mı?
Yanıt, şaşkınlık içermiyor; ter-
sine, çok doğal:
- Hayır, kocam büyük savaş-
tan kalma maskelerin işe yara-
yaçağını söylüyor...
Üçüncü nine bu gerçeküstü
sohbete katıldı:
- Ah, biyolojik silahlara gaz
maskesi ne yapar?
Haydi buyrun bakalım... Ba-
kımlı, sevimli, ama cahil üç ni-
necik Saddam Hüseyin'in ze-
Almanya'nın Komşusu Irak
hirli gaz ya da ölümcül mikrop
başlıklarıyla donanmış füzeleri-
ni yollayıp Almanya'yı yaşan-
maz kılacağından alabildiğine
ürküyorlar.
Sohbet kendiliğinden siyase-
te kaydı ve o güne kadar Hıns-
tiyan Demokratlar'a oy verdık-
lerini saklamayan ninecikler, bu
kez Almanya'yı savaşa sokma-
yacağına söz veren sosyal de-
mokrat Gerhard Schröder'e oy
vereceklerıni bırbirlenne itiraf et-
tiler.
Doğal. Can tatlıdır. Önce can,
sonra ideoloji!..
• • •
Akşam, gözler yorgunluktan
kapanmak üzereyken Alman te-
levizyonunun birinci kanalında
bir tartışma programı: Almanya
seçimlerinin sonucunu Irak sa-
vaşı mı beliıieyecek?
Almanya siyasal arenasının
ağır toplan ekranda. Hıristiyan
Demokratlar'ın en sıkı ve en ka-
litelilerinden Worfgang Scha-
uble bütün ustalığı ile kıvırma-
ya çalışıyor. Ama nafile. Çünkü
soru çok net: "Iktidara gelirse-
nizABD, Irak'a saldırdığında Al-
manya'yı savaşa katacak mısı-
nız, katmayacak mısınız?"
Hür Demokratlar'ın başbakan
adayı Westerwelle, "Topu Bir-
leşmiş Milletler'e miatsak, yok-
sa şu Yeşiller ve Sosyal Demok-
ratlar gibı kestirıp atsak, sava-
şa girmeyeceğiz mi desek" ara-
sında bocalıyor.
Yaşıtım, eski mahalle kom-
şum, 1968'ın ünlü "Kızıl Dany"s\
Daniel Cohn Bendit (Yaşlanmış
çok. Gidip ben de bir aynaya mı
baksam acaba? Onunla akranız
ya...) pek rahat. Yorgun gözleri-
ni kırpıştırarak bir türlü "savaşa
hayır" diyemeyen siyaset esna-
fı ile dalgasını geçiyor ve lyi ge-
çiyor...
Alman sosyal demokratların
simgelerinden 80'lik Egon Bahr
sorunun yanıtına derınlik kazan-
dınyor:
- Almanya Irak savaşına de-
ğil, hiçbir savaşa girmemeli-
dir. Bu halkın savaş söz konu-
su olunca bütün siyasi tercıh-
lerini bir yana bırakmaını doğ-
nı değerlendiremeyen politika-
larçöker, çözülür...
•••
Ulm'den bir arkadaş telefon-
la haber veriyor:
- Abi bugün Schröderbirader
burda, Ulm'deydi. Inanmazsın
11 bin kişı onu dinlemeye gel-
di. Geçen seçımde 3 bin 500 ki-
şiyı zor toplamıştı. Dinlediler,
dinlediler, ne zaman Schröder
birader "Ben iş başındaysam
Almanya Irak savaşına girmez.
Savaşa asker de yok, destek de
yok, silah da yok, bir kuruş pa-
ra yardımı da yok" dedi, mey-
dan alkıştan yıkıldı valla...
Arkadaşım, uzun süren TV
programından sonra tam uyu-
mak üzereyken çalan telefon-
daki coşkuya katılmayışıma, uy-
kulu bir sesle "Yaaa, öyle mi" de-
yişıme biraz şaşıyor, biraz bozu-
luyor; konuşmayı "Yaniçokmü-
him abi, çok mühim "le bitiriyor.
• • •
Görüyorsunuz, sınır komşu-
sunun topraklarında bir savaş
patladığında başlarına geleceği
çok iyı sezen, hele hele savaşa
kendileri de katılırlarsa onlarca
yıl sürebilecek bir belanın bur-
gacına düşeceklerini hemen kav-
rayan Almanlar, bu günlerde se-
çimden çok savaşı konuşuyor-
lar.
Yani Almanya'da seçim yan-
şının eksenini olası bir Irak sa-
vaşı oluşturuyor.
Bereket bizim böyte bir der-
dimiz yok.
Irak bize çok ırak.
Üstelik ABD, sadece Alman-
lan ve öteki AB ülkelerini ve ki-
mi Arap ülkelerini savaşın içine
çekmek istiyor. Türkiye'ye yö-
nelik böyle bir baskı yok.
Işte o yüzden hanl gürül 3 Ka-
sım seçımlerine hazırlanan si-
yaset esnafımız da alanlarda,
ekranlarda, gazete sayfalannda
olası bir Irak Savaşı'nı gündeme
getirmiyor; ülke gündemine bu
konuyu taşımak isteyenleri gün-
demi saptırmakla suçluyorlar...
Almanlar ürke, korka, üzüle-
dursunlar.
Biz savaş korkusu ve tehlike-
sinden uzak kendi siyasal çe-
kişmelerimizin tadını çıkaralım.
Ben de biraz daha coğrafya
çahşıp harrtaları, atlaslan karış-
tırayım. Bakalım başka hangi ül-
keler bizim komşumuz değil.
POLfflKA GÜNLÜĞÜ
HtKMET ÇETtNKAY4
Tomupcuklap Sessiz
Patlar...
O gece ağlıyordum derin ve sessiz bir akşa-
mın sonrasında...
Deniz zulalarından yükselen toprağın üzerinde
önce çiçeğe, sonra meyveye vuran ağaçlar;
ölümlerde yitirdiğimiz çocuklar; gözü yaşlı eşler,
sevgililer, analar, babalar, kardeşler...
Yaşamın loş erguvanlığındaki yolculuklar acı-
laria sevinçleri içinde topluyor...
Bir sıkıntı büyüyor içimde her sabah genç in-
sanlaria karşılaştığımda!..
Bir hüzün çörekleniyor yüreğime anneleri, ba-
baları gördüğümde...
Çocuklarının okul kitaplarını, defterierini ala-
mamaktan şikâyetçiler...
Diyoriar ki:
"Dört yıldır bir kuruş zam alamadık, açız, kim-
se farkında bile değil!"
Karmakarışık duygular içindeyim!..
Edmond Jabes'in 'kelimenin içindekihayatile
ölüm arasındaki söyleşi'sl, Ahmet Cemal'in ya-
zısını bir kez daha anımsattı bana...
Ne diyordu Ahmet Cemal:
"...bu dünyadan paranın savaşını yitirmiş, ama
sanırım kendini ucuzlatmamayı başarmış biri
olarak çekip gideceğim ve benim romanım, za-
ten son satınna kadaryaşanılarak tüketildiği için,
hiç yazılmayacak..."
Gözlerimi kapatıyorumL
Paranın savaşını yitirme korkusu aynı çatı al-
tında acıyı, sevinci, hüznü, coşkuyu paylaştı-
ğımız tüm arkadaşlarımın yansıyor...
Onurlarından ödün vermeyen basın emekçisi
onlar!..
Yaşamın sessizliğini seçmeleri çığlıklannın du-
yulmamasındandır...
• • •
Ben her sabah onların gözlerindeki sessiz çığ-
lıkları yakalıyorum...
Onlara mavi akşamlar yasak!..
Kaybolan yıllar içinde güvenlerini yitirmiş
hepsi de!..
Dün sabah OktayAkbal'ın yazısnı okurken içtm-
den bir şeyler koptu...
"Türkiyemizde yalnız Ahmet Cemal değil ge-
çim düzeyi çizgisinin altında yaşayan! Böyle
olumsuz koşullaraltında öğrencilerine ders ver-
mekte, kitaplar yazmakta, çeviriler yapmakta,
'Cumhuriyet' gibi gazeteye haftada bir gün ol-
sa yazı yazmakta..."
Akbal ardından ekliyor:
"Nedireline geçen bunca uğraşa karşın? Ne-
dir sizin, bizim, hepimizin eline geçen?"
•••
Kimi insan ölümü düşünür yaşam savaşımını
yitirdiğini sanarak!..
Bense başkaldırıyı!..
Kaçmadan, yerinde durarak, kimseye boyun eğ-
meden!..
Işte o zaman yaşamı çoğaltır insan!.. -*"
Aynı çatı altında çalıştığım arkadaşlanm eylüi
hüznünde yaşamın penceresinden bakıyor-
lar!..
Okullar açılmış...
Kitap, defter alacaklar çocuklarına, alamıyor-
lar...
Kimse görmüyor gözlerindeki sessiz çığlığı!..
Eğer bir insan geçim sıkıntısı çekiyorsa, nasıl
üretebilir?
Haydi bu soruya yanıt verin patronlar?
Sessizlik, suskunluk değildir!..
Bunca aymazlığa karşın susuyorsak hâlâ, bu
bizim insanlığımızdan kaynaklanmaktadır!..
Artık bilinmeli bazı gerçekler...
350 milyon lira maaşının 300 milyonuyla ev ki-
rasını ödeyen genç kızın, geri kalan 50 milyon li-
rayla nasıl geçindiğini görmeli patronlar!..
Oktay Akbal ve Ahmet Cemal'in yazılan bir in-
sanlık dramının fotoğrafıdır benceL
Ya sizce?
Bazı sözler şiirle birieşir kimi zaman...
Czeslaw Milosz'un dizelerinde olduğu gibi yü-
reğimizin derinliğine iner:
"Sen kurtaramadığım insan, dinle beni!..
Anlamaya çalış bu yalın sözleri!..
Bana güç veren şey, ölümcül bir darbeydi se-
nin için!"
Unutmayın, Edmond Jabes'in de şu dizeleri-
ni:
"Şafak çiğlerie kaplı, dünyanın bütün sorun-
lannın açmak üzere olduğu bir tomurcuktur..."
•••
Tomurcuklar patlar!..
Üstelik sessizce!..
Hiç beklenmeyen bir sabah ya da akşamdaL
Üstelik uyku bir ağaç gibi kurumuş dallanyla
hepimizi sardığı anda...
Farkına bile varmadığımız saatlerde!..
Solumalar sessiz bir ışıkta rüzgâr gibiyken!..
Gözlerimiz yumulu, kirpiklerimiz sulara sürter-
ken!..
Ayakta kalmalıyız, direnmeliyiz, korkmama-
lıyız!..
Tıpkı şairin dizelerinde olduğu gibi:
"Yani bizim hiç korkmadığımız şeyler
Belki en çok korktuğumuz şeylerdir gerçekte
Ki bütün işkenceler, ezinler ve kınmlar
Damlayan bir musluktur yerine göre
Yoksa bir enkaz altında bir ölüm
Ya da puslu bir havada bir cinayette
Bir ölüm
ölümün anlamı ne..."
hikmet.cetinkaya(Ş cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Yüksek Kimya Mühendisi,
TİP Beyoğlu ilçesi eski üyesi,
Yoldaş
AYŞE ÖZDEMİR in
aramızdan aynlışının birinci yılında
doğum gününü kutluyoruz.
(18 Eylül 2002)
Arkadaşları