13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 EYLÜL 2002 ÇARŞAMBA 8 HABERLERIN DEVAMI ** G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK U Baştarafı 1. Sayfada demi? Medya sabırsız. Recep Bey'in ipini çekti. Aday (mılletvekili-başbakan) olamayacak. Adaylığı si- lınirse parti başsız mı kalacak? Birinci parti ko- numuna gelirse AKP'nin başbakan adayı kim ola- cak? Şu senaryo neden işlerlik kazanmasın: RTE a- day olmayabilir, ama "sade birpartili" olarak ge- nel başkanlık görevini sürdürebilir. Ne zamana kadar? Bir olanağını bulup ara se- çimlerle milletvekili ve hemen sonra başbakan- /k koltuğuna oturuncaya kadar! AKP'Iİ kurmayların kimilerinin kafalarından ge- çirdiği böylesi bir plan (ya da senaryo) işleyecek olursa.. halkımız seçim meydanlarında: (Recep Bey'le partideki çevresinin saptayaca- ğı) geçici saydıkiarı bir başbakan adayı ile.. sü- rekli görevde kalacak yakın geleceğin başbaka- nı genel başkanın (Recep Bey'in) el ele tırtuşup birbirlerinin kollannı havaya kaldırarak kalabalık- lan selamladıklarını saptayan manzaralar izleye- cek, demektir. örneğin Vecdi Gönül başbakan adayı gösteri- lirse bir "emanetçi" diye tanımlanacak. Ne ki Ab- dullah Gül başbakan adayı konumuna gelir ve- yagetirilirse "kalıcı genel başkan" o\as\\\ğm\ güç- lendiren yorumlar, haberler, Recep Bey'i rahat- sız etmeyecek mi? • • • Recep Bey gerçekleri yansıtan her türden en- geli aşarak bugünkü noktayagelmiş. Hatta AKP'- den "partimiz" diye söz etmiyor, kimi zamanlar "partim" diyordu. Gizledigi "ideallerini" gerçek- leştirmenin yolu açılmış, tam bu noktada koltu- ğu başkalanna kaptıracağı varsayılabilir mi? Recep Bey'in genel başkanlığı sürdürme ola- sılığı başka türlü değerlendirilebilir mi? Parti kimin elındeyse ıktidar onun elindedir. Bizde parti genel başkanlarının başbakan olma geleneğı demokratik yaşama hangi nedenle yer- leşti? Genel başkanın hem partiyi hem de baş- bakanlık gücünü elinde tutması için. Recep Bey'in aday olamayacağı kesinleşirse AKP'nin yelkenlerini dolduran tepki oylan artar mı artmaz mı? Kamuoyu araştırmacılan "birmiktar oyun dışarıya kaçması" olasılığına değiniyoriar. Ancak çok ciddi bir tepki oyu topariama şansın- dan" da söz ediyorlar. Ya anketlerin güvenılır ismi Tarhan Erdem ne dıyor: AKP oylarının ne kadar etkileneceğini söy- leyebilmek için "ölçmek lazım". • • • 3 Kasım'la ilgili içeriği zengin, ama kaygı veri- ci irdelemelere dıkkat: 3 Kasım'ı gerçekleştirme tartışmalan sürerken yeni bir seçim olasılığı yavaş yavaş gündeme ge- liyor. Şayet söyledikleri seçimi erteleme manevrası değilse; Mesut Yılmaz, 4 Kasım'da çıkması ola- sı tablodan umutsuz. Karamsar. Yüzde 20 dolayında oy alan bir partinin Mec- lis'in yüzde 70'ıne sahip olabileceğini söylüyor. Böyle bir sonucun "meşnıiyet tartışmasını" gün- deme getıreceğini öne sürüyor. Yüzde 20 veya dolayında oyla gelen, ancak seçmenin yüzde 80'ini dışlayan bir iktidar.. de- mokratik ülkelerde görülebilen ve sindirilecek bir iktidar olabilir mi? Birinci doğru! Yılmaz barajın yüzde 5'lere inmesinden sonra- ki olasılıklara değinmiyor: Yüzde 5'le AKP, CHP, MHP, DYP, ANAP, (HA- DEP) DEHAP, DSP, SP, YTP ve hatta (araştırma- ların yüzde 5'in üzerinde oy alacağını savladığı) Genç Parti.. Meclis'te temsıl edilecek 10 parti olacak. Üç partili bir koalisyonla siyasal istikran zarzor sağladık. 10 partiden oluşan TBMM'de neler ola- bileceğinin hesabını yapmak gerekiyor. Ikinci doğru! • • • Cumhurbaşkanı Sezer Bakû-Ceyhan boru hattının temel atma törenine gitmeden önce YTP'nin yüzde 5 girişimini şu tek cümleyle de- ğerlendirdi: "Barajı düşürme girişimlerinin amacı seçimi er- teletmektir." Üçüncü, son gelişmeleri özetleyen gerçekçi doğru! Boruhatb istikrar getîrecek • Baştarafı 1. Sayfada nndan elde edilecek petrolûn dünya pazar- lanna taşınmasını sağ- layacak olan boru hat- tının 2.9 milyar dolara malolacağının hesap- landığını belirtti. Bakû'dan başlayıp Tiflis üzerinden Cey- han terminaline bağla- nacakolan 1730 kilo- metre uzunluğundaki boru hattının, yılda 50 milyon ton petrol taşı- ma kapasitesine sahip olacağını ve 2005 yılı başlannda hizmete gi- receğini kaydeden Cumhurbaşkanı Sezer şöyle konuştu: "Ha- zar havzası ülkeleri- nin petrol ve doğal- gaz kaynaklarının uluslararası pazarla- ra en ekonomik ve en güvenli yollardan ta- şınmasını sağlayacak olan Doğu-Batı ener- ji koridorunun bel- kemiğini Bakû-Tif- lis-Ceyhan ham pet- rol boru hattı tasarı- sı oluşturmaktadır. Bu nedenle, Bakû- Tiflis-Ceyhan boru hattının yapımına başlanmasıyla Doğu- Batı enerji koridoru- nun yaşama geçiril- mesi yönünde çok önemli bir adım atı- lacaktır." Sezer, bu boru hattı- nın yapımına başlan- masıyla kazanılan iv- menin gelecek dönem- de Bakû-Tiflis-Erzu- rum doğalgaz boru hattı ve Hazar geçişli doğalgaz boru hattı gi- bi tasanlann yaşama geçirilmesiyle sürdü- röleceğine inandıkla- nnı söyledi. Sezer, Bakü'de Azerbaycan Cumhur- başkanı Haydar Ali- yev ile Gürcistan Cumhurbaşkanı Edu- ard Şevarnadze ile bir araya geldi. Sezer, Bakû-Tiflis-Ceyhan boru hattının Türkiye, Azerbaycan ve Gür- cistan halklanna oldu- ğu kadar, tüm Kafkas- ya'ya gönenç ve istik- rar getirmesini diledi. Azerbaycan ziyareti sırasında Cumhur- başkanı Sezer'e Dev- let Bakanı Reşat Doğ- ru ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ze- ki Çakan eşlik ediyor. Kültürel çeşitlilik, banşın garantisi ZEYNEP ORAL Istanbul Bildirgesi bir umut mu? Istanbul, birkaç günlük sınavdan başanyla çıktı. UNESCO Kültür Bakanlan 3. Yuvarlak Masa Top- lantısı, dün akşam sona ererken Çı- rağan Sarayı'nda olmalıydınız. 112 ülkenin kültür bakanlan ve üst düzey temsilcilerinin, ev sahibi ül- keyi, Türkiye Kültür Bakanlığf nı tekrar tekrar kutlamalannı görsey- dinız. övgü dolu sözlerini duysay- dınız, siz de benim gibi çok keyif- lenirdiniz... (Dünkü yazımda 109 ülke demiştim, sonradan üç ülke temsilcisi daha katıldı.) tşleyen bir süreç tki yoğun mu yoğun çalışma gü- nünün sonunda, tüm katılımcılann uzlaşmasıyla kabul edilen sonuç bildirgesi, artık bundan böyle "Is- tanbul Bildirgesi" adım taşıyacak. Ancak hemen belirteyim "Istan- bul Bildirgesi" yalnızca bir niyet beyanı. Önümüzdeki hatta uzman- lar. hukukçular, temsilciler, Pa- ris'te toplanıp bu bildırgeyi bir söz- leşme taslağına dönüşrürecekler... Ancak UNESCO'nun önerdiği bu sözleşmeye ılişkin son karan vere- cek olan yine hükümetler... Özetle, iki gündür İstanbul"da gerçekleşen çalışma, uzun sürecin başlangıcı, ilk adımlan... Ancak önemli olan bu sürecin işlemeye başlamış ohnası. Artık durdurmak, geriye çevirmek olanaksız! "Istanbul Bildirgesi" her şey- den önce kültürel çeşitliliğın son- suz bir zenginlik olduğunu. somut olmayan kültür miraslannın birey ve toplumlann kimliğini belirledi- ğini. devamlılığı sağladığım vur- guluyor. Ama aynı zamanda kültü- rün yaşayan, sürekli yeniden yara- tılan bir olgu olduğuna; somut olan ve somut olmayan kültür mirasla- nnın arasındaki bağlantıya. bu iki- sinin etkileşiminden yeni dinamik- ler doğduğuna dikkatleri çekiyor. Anlamlı korunıa Kültür mirasının korunmasında ve gelecek kuşaklara geçirilmesin- de. Istanbul Bildirgesi, tüm aktör- leri, tüm taraflan katılımcı olarak görüyor ve hükümetlen bu DE- MOKRATlK KATILIMI kolaylaş- tıncı adımlar atmaya çağınyor. Da- ha doğrusu bunu sağlamak "hü- kümetlerin görevidir" diyor. Ancak hemen belirtmeliyim, bu- rada söz konusu olan anlamlı ko- nımacılıktır. Somut olmayan kül- tür mırası derken sık sık gelenek- lerden söz edildi. Anak korunacak olan geleneğin. elbet Birleşmiş Milletler'in ilkelerine, çağdaş ev- rensel değerlere, insan haklanna saygılı olanından söz ediyoruz. Yoksa örneğin Sudan'da kızlann sünnet edilmesi ya da ülkemizde- ki gibı aile meclisi karanyla namus cinayetine hoşgörüyle bakmak gi- bi geleneklerden söz etmiyoruz. Küreselleşmenin farklı yûzleri Küreselleşme. kültür miraslannı tehdit ederken, yitirilmesine ve yeknesakhğa yol açarken yeni tek- nikler, yeni iletişım ağlanyla koru- macılığa hizmet de edebiîir. Dina- mik ilişkiler yerleştirebilir. Bu iliş- kilerden yeni kültürler doğabilir. Bütün insanlığa ait ortak değerle- ri yücelten referanslar sağlayabi- lir, hoşgörüyü ve dayanışmayı yü- celterek farklılığa, çeşitliliğe du- yulan saygıyı destekleyebilir, "öte- kini" anlamamızı sağlayabilir. Istanbul Bildirgesi, kültürel çe- şitliliği, sürdürülebilir kalkınma- nın ve banşın garantisi olarak gö- rüyor. Işte bütün bu yukanda söyledik- lerimi hayata geçirmek için bir an önce eyleme geçme çağnsı yapı- yordu 112 ülkenin kültür bakanı. Bu eylem planında devlet ve si- vil toplum kuruluşlannın işbirli- ğinden, korumacıhk için mali fon oluşturmaya birçok adım öngörü- lüyor. Egitim sistemlerinin, kültü- rel çeşitliliğe açık olması, koruma- cılığa dahil edilmesi öngörülüyor. Her ülkenin medyası işbirliğine çağnlıyor... Evet uzun bir yolun he- nüz başuıdayız. Ulusal ve uluslara- rası mekanizmalar, Istanbul Bildir- gesi'nin bir umut olup olamayaca- ğını bize ve gelecek kuşaklara gös- terecek. Görkemli sanatçının üzerineperde inmez Kültür Senisi - 15 Eylül ak- şamı, amansız hastalıga yenik düşerek yaşama veda eden Türk tiyatro ve sinema dünyasının us- ta oyuncusu Şükran Güngör dün saat 10.30'da, Kenter Tiyat- rosunda düzenlenen törenle son yolculuğuna uğurlandı. Haluk Kurdoğlu. Yaşar Ke- mal, Selim İleri, Şakir Eczacı- başı, Levent Kırca, Ferhan Şensoy. Genco Erkal. Erol Kes- kin, Haldun Dormen, Korhan Abay, Ali Poyrazoğlu, Metin Serezli, Nevra Serezli, Zeki Alasya, Çolpan tlhan, Eşref Kolçak, Savaş Dinçel, Mustafa Alabora, Müjdat Gezen, Rut- kay Aziz, Erdal Özyağcılar, Derya Baykal, Erol Evgin, Ay- şegül Aldinç, Füsun Demirel, Nejat Uygur, Gazanfer Özcan, Mehmet Ali Alabora, Atilla Dorsay, Doğan Hızlan, tsmet Sezgin, Vüksel Valova. Erdal Inönü, Ufuk Urasın ve arala- nnda sanat ve politika camiası- nın ünlü isimlerinin yanı sıra on- larca hayranının da bulunduğu topluluk şükran, sevgi ve saygı- lannı sunmak üzere hazır bulun- du. Düzenlenen törende, söz alan Güngör'ün 38 yıllık sahne ve hayat arkadaşı YUdız Kenter ile eski kültür bakanlanndan Ta- lat S. Halman. Adalet Ağaoğlu ve Can Kıraç, Türkiye'nin sanat ve kültür alanında sahip olduğu, yeri doldurulamaz değerlerden biri olan Şükran Güngör'ü duy- gu dolu sözlerle andı. Halman, "Şükran sana. Millet sana hayran. Erdemli, incelikli, de- rinlikli insan. Varlığınla, sana- tınla hep bir ütopyanın peşin- de oldun. Pek az fani. basma- kalıp yığınların arasında bir birey olarak ayakta kalabili- yor" sözleriyle duygulannı ifa- de ederken Adalet Ağaoğlu da, Kenter Tiyatrosunun kurulu- şundan beri yanında olduğu dos- tuna, sanatının büyüklüğüne olan hayralığım dile getirdi. Son olarak mikrofona gelen Can Kı- raç, Güngör'ün tiyatarocu kim- liğine duyduğu saygıyı ve kendi- sine olan sevgisini "Daha yeni bir yolun başındasın, ama biz seni şimdiden özlediğimizi his- sediyoruz" sözleriyle ifade etti. Tören sonunda Güngör'ün se- venleri; dostlanna. hocalanna, bir tiyatro duayenine son görev- lerini yerine getirmek adına, ta- butun çevresinı tavaf ettikten sonra sessiz bir hüzünle salon- dan aynldılar. Güngör'ün naaşı, Bebek Camisi'nde kılınan cena- ze namazının ardından alkışlar arasında, defnedilmek üzere Bodrum'a doğru yola çıktı. Bir kisi öldü Ege'de selin faturası ağır İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Ege Bölgesi'nde etkili olan sağanak yağış Muğlanın Yatağan ilçesinde bir kişinin sele kapılıp ölmesine yol açtı. Kuşadası Belediye Başkanı Fuat Akdoğan, Kuşadası için bir "afet kararnamesi" hazırlanmasını istedi. 6 gemi Kuşadası limanına gelirken turistler yollann kapalı olması nedeniyle Efes'i ziyarete gidemediler. llçede toplam zarann 8 trilyona yaklaştığı ifade edildi. Ege bir süredir etkisini sürdüren yağış sırasında Yatağan 'ın Bağyaka Köyü yakınındaki Ortaçay Deresi'ni geçmeye çahşan 62 yaşındaki Haül Maşat sel sulanna kapılarak hayatmı kaybetti. Yağışın özellikle şehir merkezinde etkili olduğu Kuşadasf nda dün gün boyunca sokaklan ve işyerlerini kaplayan çamur tabakasuıın çevre ilçelerden gelen araçlann yardunıyla temizlenmesine çalışıldı. llçede ana su hatlanndaki patlamalar nedeniyle kentin büyük bölümüne su verilemedi. İşşiz babanın çaresizliği tstanbul Haber Servisi - Omurilik kanserine yakalanan 4 yaşındaki oğlu A.Ş'nin ameliyatı içinengeç 10 gün içinde 30 milyar lira bubnası gerektiğini belirten işsiz baba Hasan Şahin, hayu-sever yurttaşlardan yardım istedi. Hasan Şahin, "Eğer bu parayı bulamazsa oğlunu kaybedebileceklerini"s öyledi. Henüz 4 aylıkken omurilik kanserine yakalanan çocuğu için şimdiye dek aralannda yerel yöneticiler, siyasetçiler ve işadamlannın da bulunduğu çok sayıda kişiden yardım istediğini ancak çocuğunu ameliyat ettirebilecek miktarda yardım alamadığını ifade eden Hasan Şahin, yardım etmek isteyen yurttaşlann u atakanca99@botmail .com" adresiyle kendilerine ulaşabileceklerini belirtti. Mugja'da Höre' cinayeti ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA-Urfahge- lin alan Durmuş ailesi, gelinleri Hatice'nin ba- şını açıp pantolon, etek giydirince dünürlerinin silahlı saldınsuıa uğra- dı. Hatice'nin ağabey- lerinin baskınında da- mat Abdurrahman Durmuş (30) olay ye- rinde can verdi. Gelin Hatice ve kayınvalidesı Sultan yoğun bakımda yaşam mücadelesı ve- riyor. Olay. Ortaca'nın akıncı köyünde meyda- na geldi.Geçen yıl evle- nen Abdurrahman, eşi Hatice'nin başını açtı ve pantolon, etek giy- dirmeye başladı. Bunu haber alan Gümüştaş ailesi, aıle meclisini toplayarak kızlan ve damatlannın ölümüne karar verdi. Karann ar- dından Antalya'dan Or- taca'ya gelen baba Ab- durrahman Gümüş- taş (59) ve üç oğlu, Durmuş ailesininAkın- cı köyündeki evine si- lahlı baskın düzenledi. Baskında damat Ab- durrahman Durmuş, al- dığı kurşun yaralan ile olay yerinde can verdi. BUYUK KAYBIMIZ Kandıra eşrafından merhume Makbule ve merhum Emin UYGUNER'in oğulları, merhume Şükriye TEKİN ve merhum Adnan UYGUNER'in ağabeyleri. Ünsal ÖZMEN'in ailesi ve Nur-Sacit BAŞGUT'un enişteleri, Melike-Mümin KARACAKAYA'nın dayıları, Meltem ve Müge'nin dayıdedeleri Mehtap UYGUNER, Mehveş-Atilla COŞKUN, Merih-Sabri ERGÜNEY'in eşsiz babaları, Gözde-KadirTANYERİ, Ozan COŞKUN, Muzaffer Borga DİNÇLER, Ela-Ece-Alp ERGÜNEY'in çok sevgili dedeleri, Alaz TANYERİ'nin büyükdedesi Meserret UYGUNER'in biricik eşi, 1945 Mülkiye Mezunu, edebiyat dostu, eleştirmen MUZAFFER UYGUNER 16 Eylül 2002 tarihinde sonsuzluğa göç etmiştir. Aziz naaşı 17 Eylül 2002 tarihinde çok sevdiği Burhaniye'de toprağa verilmiştir. Işıklar içinde yaşasın. AİLESİ YTP 'yefaiz suçlaması Türker:Doğalgaz fiyatını ben bile bümiyorum ISTANBUL (AA) - Devlet Bakanı Ma- sum Türker, doğal- gazda kendisinin bile fiyatlan bilmediğini belirterek, "Parla- mentoda kapalı oru- rum yapıldı. Gizli oturum istendi. Kinıse bilmiyor. bi- zinı Hazine de bilmi- yor. Yalnız Enerji Bakanı ve enerjide sınırlı grup biliyor" dedi. Ekonomi Muhabir- leri Derneği (EMD) Istanbul Şubesi'nce dün düzenlenen soh- bet toplantısına katı- lan Türker, piyasada- ki dalgalanmalara de- ğinerek YTP'yi eleş- tirdi. "Seçim barajı- nın yüzde 5'e indiril- mesi" tartışmalanyla ilgili açıklamalarda bulunan Türker, "3 günde önerge verilir mi? 3 gündür bir partinin genel sekre- teri 'Bugün verdik, vereceğiz' diyor. 3 gündür faiz bu yüz- den yükseliyor, dü- şüyor. O da mı biri- leriyle anlaşmalı? Sormak lazım, ben soruyorum..." diye konuştu. "Sizlere soruyo- rum, 2 yıl öncesine kadar şu yıldan iti- baren elektrik açığı var denmiyor muy- du? Ne oldu birden bire elektrik fazlası geldi" diye konuşan Türker, Enerji Ba- kanlığı'nı eleştirerek, "Bu ülke bir gecede enerjisiz kalırsa ne yapacağız?" diye sordu. Türker şunlan söyledi: "O halde kendi kaynakları- mızla çahşan ener- jiye de ihtiyaç var. Nasıl faiz dışı fazla var bütçede. ben de diyorum ki kendi kaynaklarımıza gö- re arz fazlası ne ka- dar? tnsanlar he- saplanna geldiği za- man 'Aman elektrik eksiği var' demişler, garantiler vermişiz. Onu için Türkiye'de enerji nıaliyetleri yüksek. Şimdi dü- şük maliyetli elekt- rik üretilecek, elekt- rik arz fazlası duru- nıuna geliyor. De- gerlendirmelerde tutarlı olmak la- zım." Türker, bir gazete- cinin "Sizden önce görev yapan Sayın Xemal Derviş'in, "Piyasalann satın alabü'eceği bir hükü- met nıodeli" sözünü nasıl değerlendiriyor- sunuz sorusu üzerine ise şunlan kaydetti: "Piyasalann satın alabilecegi bir akti- viteden söz etme- mek lazınu». Finans, reel değerler üzerine kurulmuştur. Piya- salann satın alabile- ceği bir hükümet de- diğiniz zaman, bana göre yanlıştır. Çün- kü hükümetlerin fi- yatı olmaz. Hükü- metler ülkesine hiz- met etmek için Jku- rulur. Piyasalann, ancak güvenebilece- ği hükümetten bah- sedilebilir." Toplantıda hazır bulunan DlSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi'nin, kendisine hitaben, "IMF'yi övüyorsunuz" sözle- ri_ üzerine Türker, "Övmedim, öcü de- ğil dedim" karşılığı- nı verdi. Çelebi'nin, "IMF'siz günlerin hazırlığı ne zaman olacak'* sorusuna, Türker, "IMF'siz günleri hayal etmek, bana göre Türkiye Cumhuriyeti'ndeki her vatandaşın, her yöneticinin hayaü- dir" diye yanıtladı. 50 yıllık arkadaşımız, ağabeyimiz, zarif insan, Türk edebiyatının değerli emekçisi, araştırmacı-yazar MUZAFFER UYGUNER'İ kaybettik. Acımız büyük. O, bizim ve okurlannın gönlünde hep yaşayacak. Ailesine ve dostlanna başsağlığı dileriz. NEZ.AHET - AHMET TEVTİK KÜFLÜ ve BÎLGİYAYINEVİÇALIŞANLARI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle