25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 2 EYLÜL 2002 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET 12 EYLÜL SAYFA 19 C J T U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Halkın partilere zaten olumsuz olan notunu de- ğ iştirmeyecek, güvensizlik duygusunu pekiştir- mekten başka hiçbir işe yaramayacak! Uyum yasalarının kimi maddelerinin iptali için MHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne başvurmasını bahane ederek hızla harekete geçen Mesut Yıl- maz; aceleden yıkılmasını istediği hükümetin ye- rine nasıl bir hükümet öngördüğünü söylemeyi bi- le unutmuştu. Sadece gitsin bu hükümet, gelsin yeni hükü- met... Eee sonra? Her şey akılları ufacık tefecik parti yararları dışınaçıkamayan liderlere emanet! Başkanlık Divanı toplantısından sonra ancak gece yansına doğaı yeni hükümet modelleri öner- di. Başkanlık Divanı'nda (Yılmaz'ın isteği doğrul- tusunda saptanan, gerçekleşme olasılığı zayıf) hükümet formülleri değişikliğe uğrayabilirmiş gi- bi, son karardünkü MKYK'ye bırakıldı. Dikkati çeken şu oldu: Sabahleyin hükümetten aynlacağı ağzıyla konuşan Yılmaz, gece yarısına doğru "yumuşamıştı!" Oysa bu da bir manevra. Asıl amacını gizleyen hükümet formülleri ortaya atarak sureti haktan görünme numarası yatıyor ANAP'ın davranışla- rında. Yılmaz'ın kapalı kapılar arkasındaki konuşma- ları işine geldiği ölçüde (yalan demeyelim ama) özünden saptırarak medyaya yansıttığı ortaya çıktı. Yılmaz'ın medyaya anlattığı masala göre; Ece- vit'le görüşmesinde, "AB'yi ön plana çıkartmış, 3 Kasım'ın ertelenmesine değinmemişti". (Mesut Yılmaz telefonla konuştuğu Ecevit'in sözlerini yanlış anladığını kendisine söylediğini açıklamasına karşın) Başbakan dün şöyle konuş- tu: Bir: "Yılmaz benimle görüşmesinde erken se- çimden vazgeçilmesi gerektiğini söyledi" dedi. Iki: Yılmaz'ın iddiasının aksine görüşmenin "AB ile ilgisi yok "tu. • • • Başbakan'ın, Yılmaz'ın "3Kasım'ı erteleyelim" önerisini elinin tersiyle geri çevirmesinden sonra yeni hükümet senaryoları son sürat canlandı. Örneğin; Çiller, Yılmaz'ın "ne yapmak istediği- ni anlamamış". Biraz kıvırgan, biraz kırılgan, bi- raz beklenti havasında. "Hükümetin düşürülme- si girişimiyle seçimi erteletme oyununun parçası olamayacağını" söyiüyor ama; seni başbakan ey- ledik çağrıları kulağına fısıldansa hooop düşsün hükümet, gelsin yeni hükümet diye etekleri se- vinçle uçuşacağından kimsenin kuşkusu olmasın. • • • ANAP ayrıldı hükümetten, iki ayaklı (MHP ile) 184 destek oyuyla istifa etmemeye karariı Ecevit ne yapabilir? Âzınlık hükümeti olarak göreve devam edebi- lir. Ecevit doğruladı: "Azınlık hükümeti olarak iş- leri olabildiğince yürütebiliriz." Nasıl mı? Hükümet gitsin diyenlerin hesapla- madıkları (18 Nisan 1999 seçimlerinde olduğu gi- bi) Ecevit'in 3 Kasım'a Türkiye'yi MHP ortaklı azınlık hükümetiyle götürebilme şansı ve... Yine hesaplayamadıkları bir başka gerçek; AKP'nin, belki SP'nin, iki üyeli CHP'nin "dışardan" bu hü- kümeti destekleme olasılığı... , ,, Örneğin iktidar kokusunu alan, olmadı birirvci parti ölâcağına inanan Recep Bey; daha önce- leri "dışardan destek"ter\ söz eden demeçler ver- memiş miydi? Şu zavallı görüntüye bakın: Partiler oy yüzde- lerini 10'lardan 20'lere, 30'lara çıkarmak için hal- kın gözüne girmeyi düşünmüyorlar. Barajı yüzde 5'e düşürerek parlamentoda mil- letin temsilcisi olabilmeyi düşlüyorlar. Ve.. halktan kaçmayı! KIRMIZI BALIK ÇOCLJKEVt & KULÜBÜ BİRBİRİMİZİ TANIYALIM Toplantımıza Davet Çocuk gelişimi ve eğitimi konusundaki son çalışmalan da kapsayan açıklamalann yapılacağı "ANNE BABALAR'LA SOHBET" toplantımıza ilgi duyanlar çağnlıdır. Sunuş: Dr. Erdal ATABEK Tmh : 14 Eylül 2002 Cumartesi, 11.00-12.30. Yer : KIRMIZIBALIK, Latilokum Sk. 5 MECİDİYEKĞY - ŞİŞU. 0-6 yaş - Bostancı 02164)7 16 36 - Faks-Tel: 0216366 1431 0-6 yaş - Mecidiyeköy : 0 212 213 95 88 - Faks-Tel: 0 212 213 87 40 e-nuil: kinnizibatik a»op(roııliııejoai ww».kinmribalik.com riSTOLOJf W MKİYOUUİ VIUUJSN. KONGRESİ 12 Eylül 2002 Perşembe 1030-12.00 AçılışTöreni K0NUŞMACILAR 1 Prof. Dr. Güngör Şatıroğlu 2 Prof. Dr. Şatıın Sırmafı 3 Prof. Dr. Oktay Arda 4 Prof. Dr. Ahmet Nejat Özbal 5 3 rof. Dr. Kemal Alemdaroğlu 6 Erol Çakır GCSTERİLER 1 Folklor ve Müzik Gösterisi 2 ıstanbul Gosterisi 3 ^ket Toreni Kongre Başkanı Türk Histoloji ve Embriyoloji Derneği Bşk. Kongre Sekreteri CTF Dekanı istanbtıl Üniversitesı Rektörü Istanbul Valisi Istanbul Üniversitesi Konservatuvan CD Yec Cerrahpaşa Tıp Fakûltesi Oditoryumu 12 Eylül mahkemelerinde yargılanan Görsev'e göre darbeden 22 yıl sonra: Herkes o anayasadan şikâyetçi HATİCE TUN'CER On ıki Eylül 1980 sonrası yar- gılamalar, hukukçular tarafin- dan Tûrkiye'de adaletin "kara lekeli dönemi" olarak adlandı- nldı. 12 Eylül faşist rejimi, dar- benin hemen ardından ülke ay- dınlanna yöneldi. Türkiye Banş Derneği davasında, aralannda emekli büyükelçi Mahmut Di- kerdem, Istanbul Barosu Baş- kanı Orhan Apaydın'ın da bu- lunduğu milletvekili, gazeteci, sanatçı, yayıncı 30 kişi yargılan- dı. 1960'h yıllarda UNESCO Milli Komitesi'nde görev yapan Konuk Yayınlan yöneticisi ve çevirmen Doğan Görsev de Ba- nş Derneği davasından yargıla- nanlar arasındaydı. Üç yıldan fazla bir süre cezaevinde kalan Görsev, Avrupalı parlamenterler tarafından cezaevindeyken 1984'te Nobel Banş Ödülü'ne aday olarak önerildi. Tahliye ol- masının ardından 1985'te Al- manya'ya siyasal göçmen ola- rak giden Görsev, Essen Üniver- sitesi'nde Türkçe öğretimi ça- bşmalannda okutman olarak ça- lışıyor. Banş Derneği davası ve 12 Eylül dönemine ıiişkin ola- rak sorular yönelttigimiz Gör- sev, geçmişe dönmek yerine ay- dının görevi ve bir yaşam felse- fesi olarak banştan söz etmeyi tercih etti. -Türkiye'yi 12 Eylül'egeti- ren süreci nasıl değerlendiri- yorsunuz? - 1980'lere doğru Tûrkiye'de ekonomi, dünyadaki olaylara paralel olarak daralmıştı. Öğ- renciler silahlandınldı. Daha 6O'lı yıllardan birikim vardı. Kardeşin kardeşi vurması, dış görünümü gladio gibi olan ör- gütler tarafından teşvik edildi. TÎP'li 7 kişinin öldürülmesi, Is- tanbul Üniversitesi'nde öğren- cilerin üzerine bomba atılması gibi. 61'ln özgürlükçü rejlml ters geldt - Zaten 12 Mart'ta birprovâ ya- şamıştık. O zamanın Genelkur- may Başkanı Memduh Tağ- maç, "Sosyal uyanış hukukun önüne gecmiş. Bu anayasayla memleket yönetilemez" diyor- du. 61 Anayasası'nın özgürlük- çü hukuki rejimi bazı çevrelere ters geldi ve onu ortadan kaldır- manın adeta bahanelerini aradı- lar. Anayasanın üzerine şal ör- tüldü. 1976'da biraz yumuşama eğilimi görüldü. 50 yıldan son- ra ilk kez 1 Mayıs kûtlandı. Er- tesiyılşanlı 1 Mayıs kanlı 1 Ma- yıs oldu. 1980'detoplumdadüş- man imajlan perçinlendi. Diya- log imkânı ve yaşam güvencesi kalmadı. - Banş Derneği ne zaman kuruldu? 12 Eylül sonrasmda emekli büyükelçi Mahmut Dikerdem, Istanbul Barosu Başkanı Orhan Apaydın'ın da aralannda olduğu 30 kişi, 2 yıldan fazla süren Türkiye Banş Derneği davasında yargılandı. Doğan Görsev de sanık sandalyesindeydi. - 1976 yılında imzalanan Av- rupa Güvenlik ve Işbirliği An- laşması önemlidir. Bu, sistemle- rin yakınlaşması projesiydi. Ba- nş Derneği de o yumuşama ko- şullannda kurulmuştu. Hem toplumda hem bireylerde banş kültürü yeni bir şeydi. Aydın, gibi muz cumhuriyeti kurmak istiyorlardı. Ama Mustafa Ke- mal'in ülkesi diye ihtimal ver- miyorduk. Latin Amerika'daki kara gözlüklü generallerin oyunlannın burada tezgâhlana- bileceğine ihtimal vermiyorduk. Tahliye olduktan sonra öğren- Barış Derneği davasında milletvekili, gazeteci, sanatçı ve ya- yıncılardan oluşan 30 kişi yargılandı. toplumun olanaklannı içine sin- direbilen, kendi yaşamına ve topluma bir şeyler katmak iste- yen kişidir. Bir ayduı sadece tü- ketmeyi düşünebilır mi? Aydın olmanın çağımızda banşı gör- mezlikten gelemeyeceğini an- latmak istemiştik. Politikadan çok "yeni bir yaşam, rönesans, aydınlanma, onun ötesinde çağdaş hümanizm diyoruz. Banş ve özgürleşme" diyoruz. Bizim ülke bu kültüre aşîna de- ğildi ve tanıştırmak için olabil- diğinde dürust taşıyıcılan olmak istemiştik. - Darbecilerin hedefleri ara- sında neden Banş Derneği de vardı? - Düşman imajı, silahtan yana olanlann işine yanyor. Biz düş- man gösterildik. Sovyetler Bir- liği'ni Islam kuşağıyla durdur- mak için yeşil kuşak teorisi var- dır. Yeşil kuşak her zaman var- dı. Imam hatipler, Kuran kursla- nnm artması, şeriatçı tehlikenin tohumlanmn serpilmesi böyle oldu. Türk-tslam sentezinin te- melleri güçlendirildi. Amaç Tür- kiye'yi antikomünizmin kalesi haline getirmekti. ABD'nin Ortadoğu'da birta- kım planlan vardı. Tûrkiye'de tıpkı Latin Amerika'da olduğu dim. Amerikan Başkanı Tûrki- ye'de darbe hareketini ilk haber alanlardan biriymiş. " O u r boys-bizim oğlanlar" diye bah- setmiş. Yalanlandığını duyma- dım. 1980de bu devlet çıldırmıstı - Gözaltına alınışmızdan iti- baren karşılaştığınız uygula- maları anlatabiür misiniz? - Zor geliyor ama sizin içîn anlatayım. 1980'debu devlet çıl- dırmıştı. ilk tahkikatın gizliliği diye bir şey vardır. Sorgularda hep gözümüz kapalı. Bir gün bir yere götürüp gözümüzü açtılar, ışıklar bize doğru, görmüyoruz. Flaşlar patladı. Gözaltına alını- şımızm üzerinden 15 gün geç- miş, saç sakal uzamış. Ben 50 yaşın üzerindeyim. Onümüzde silahlar ve yasak dedikleri kitaplan koymuşlar. Kime ne anlatabilirsiniz? Bizim yakm tanıdıklanmız, akrabalan- mız bile "Namusludur ama bi- rilerine uydu herhalde" de- miş. Yani devlete toz kondunnu- yorlar. O kadar etkilendiler. Ya- ra bere geçsin diye 15 gün Gay- rettepe'de tuttular, sonra Selimi- ye'de izler kaybolduktan sonra tutukladılar. O duruşmalar, sa- vaş hali hükümlerine göre götü- rüldü. Mahmut Dikerdem ın savunmasında da suç unsuru buldular. Savunmayı dehşetli kı- sıtlıyorlardı. - Cezaevindeki uygulama- lar? - Savunmamı hazırlarken Ka- bakozAskeri Tutukevi'ndeydik. Fakat kalem kâğıt vermediler. Mahkemenin cezaevi idaresine yazısına karşın notlanm ve ka- lem verilmedi. Mahkeme heye- tine "Sizin emriniz Metris'te geçmiyor" dedim. Savunmaya p_ul yapıştırmak gerekiyordu. Ust aramasında pul buluyorlar, yasak diye alıyorlardı. Pul ohna- sa savunmayı kabul etmiyorlar- dı. Sonunda lcurumuş bir tüken- mez kalem bulabildik. Bastıra bastıra yazdık. Kâğıdın bazı yer- leri yırtıhnıştır. Savunmanın bır kısmını daktilo, bir kısmını da o koşullarda yazıp verdik. Cellşmeyl engelllyor - 12 EylüTden 22 yıl sonra Türkiye'yi nasıl değerlendiri- yorsunuz? - Tûrkiye'de halkı baş eğdir- meye zorlayacak yeni bir prog- ramuygulanacaktı. 12 Eylül' ün en büyük kurbanlardan birisi de DİSK'ti. O kadar azgın dönem- di ki kendilerine uygun kadrola- n bulmuşlardı. Bunlan her hu- kukçu da uygulayamazdı çün- kü. tstanbul Belediye Başkanı Ahmet Isvan'ı DİSK davasına soktular. Eşi Reha İsvan da Ba- nş Derneği davasında yargılanı- yordu. O uğursuz günleri bir da- ha görmeyelim. Şimdi herkes o anayasadan şi- kâyetçi. Toplumlar canh varlık- lardır, gelişiyorlar. Ama o ana- yasa her türlü gelişmeyi kapatan bir şey. Şimdi AB'ye aykın maddeleri ayıklamaya çalışıyor- lar. Ayıkla ayıkla bitmez. O cen- dereyi Türkiye Parlamento- su'nun başına taktılar. Türkiye normal koşullarda olsa, konuşa- bilseydi faizlerini ödeyemeye- ceği kadar borca girebilir miy- di? Türkçemize hortumlama gi- bi yeni laflar girebilir miydi? - O zor günlerin sizde bırak- üğı izler? - Anlattıkça yara tekrar açılmış gibi oluyor. O yüzden de Nâ- zımın şiiri ile bitirmek istiyo- rum: "Açıyoruz kapıları. kapıyo- ruz kâpdan/Geçiyoruz kapılar- dan/Bu biricik yolculuğun so- nunda ne şehir ne de li- man/Tren raydan çıkıyor, batı- yor gemi, düşüyor uçak/Bir bu- zun üzerine çizilmiş hari- ta/Elimde olsaydı eğer bu yolcu- luğa başla\ıp, başlama- mak/'Başlardını yeniden..." Bizim öykümüz de bu kadar. Milli Güvenlik Konseyi'nin yönetime el koyduğu, saat 05.00'te radyodan duyuruldu İzleri silimneyen darbemn tarihçesi Nüfus cüzdanımı, ehliyetimi, M.C öğrenci kimliğimi, pasomu kaybettim. Hûkümsüzdür. HİLAL KÖSE • 2 milyona yakın insan fişlendi, işkence gördü, 230 bin kişi sıkıyönetim mahkemelerinde yargılandı. 7 bin kişi hakkmda ölüm cezası istendi, 50 kişi idam edildi. Siyasi parti, dernek ve gazeteler kapatıldı. Türk Silahlı Kuvvetleri 12 Eylül 1980 gü- nü "emir ve komuta zinciri içinde" TBM- M'yi feshederek ülke yönetimine el koydu. Yıllardır süregelen şiddetten bıkmış olan hal- kın ilk tepkisi zaten başka şansı da olmadı- ğından olumluydu. Çok geçmeden 10 yıl ön- ce olanlar yinelendi ve Türkiye, 22 yıldır ha- yatın her alanında izleri hâlâ silinmeyen en ağır dönemlerinden birini daha yaşadı. 2 mil- yona yakın insan fişlendi, işkence gördü, 230 bin kişi sıkıyönetim mahkemelerinde yargı- landı. 7 bin kişi hakkında ölüm cezası isten- di, 50 kişinin cezası uygulandı. Siyasi parti- ler, dernekler, gazeteler kapatıldı. Hak ve öz- gürlükleri kısıtlayan, darbecilerin yargılan- masını yasaklayan 1982 Anayasası ile de- mokrasi damarlan neredeyse bir daha açıl- mamak üzere tıkanmak istendi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren'in başkanlığında, Kara Kuvvetleri Kpmutanı Orgeneral Nurettin Ersin, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Nejat Tü- mer, Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şa- hinkaya, Jandarma Genel Komutanı Sedat Celasun'dan oluşan "Milli Güvenlik Kon- seyi"nin yönetime el koyduğu, TRT Radyo- ian'ndan 12 Eylül sabahı 05.00 sıralannda duyuruldu. Konseyin 1 numaralı bildirisinde girişilen harekâtın amacı şöyle anlatıldı: "Ülke bütünlüğünü korumak, milli bir- Uk ve beraberliği sağlamak, nıuhtemel bir iç savaşı ve kardeş kavgasını önlemek, dev- let otoritesini ve varlığını yeniden tesis et- mek ve demokratik düzenin işlemesine mâni olan sebepleri ortadan kaldırmak..." Darbenin ardından dönemin Adalet Parti- si lideri Süleyman Demirel ve CHP Genel Başkanı Bülent Ecevifin de aralannda bulun- duğu 16 siyasetçi Zincirbozan'a gönderildi. 12 Eylül 1980 darbesi, 12 Mart 1971 dar- besiyle başlayan 1961 Anayasası'ndaki hak ^'e özgürlüklerüı kısıtlanması sürecinin deva- mıydı. 71 'de anayasanın Türkiye'ye bol geldi- ği belirtilip tırpanlanırken 12 Eylül askeri dar- besi sonrası toplumun tüm kesimlerine örgüt- lenme yasağı konuldu. "Demokrasiyi kur- tarma ve kardeş kavgasına son vernıe" id- diasıyla siyasi partiler, sendikalar kapatıldı. DevTİmci Işçi Sendikalan Konfederasyonu (DlSK) kapatılarak yönetici ve üyeleri, iş- kenceden geçirildi, askeri mahkemelerde yargılandı, cezaevlerine atıldı. DGM'ler ye- niden kuruldu. Yüksek Öğretim Kurulu'yla (YÖK) üniversitelerin özerkliğine son veril- di. Darbeciler tarafindan kurulan Danışma Meclisi'nin hazırladığı ve 1982'de yapılan referandum sonucu büyük çoğunluğun ka- bul ettiği anayasayla bireysel ve toplumsal hak ve özgürlükler kısıtlandı. Atatürkçülüğe sığındüar 12 Eylül darbecileri uygulamalannı "Ata- rürkçülük" maskesi altında yaparken orta- öğretim müfredatına zorunlu din dersleri ko- nuldu. tmam-hatip okullannın sayısı arttınl- dı, şeriatçı hareketler giderek yoksullaşan ve umutsuzlaşan kitleler arasında destek buldu. "Kardeş kavgasını önleme iddiasındaki darbe'Men 4 yıl sonra Güneydoğu'da 15 yıl süren resmi rakamlara göre 30 bin insanın ca- nına mal olan şiddet dönemi başladı. Siyasi partilerin ve sivil toplum kunıluşla- rının sürekli eleştirilerine hedef olan 82 Ana- yasası'nda ve bazı yasalarda A\Tupa Birli- ği'ne adaylık sürecinde gerekli görülerek ya- pılan değişiklikler, bazı maddelerle sınırlı tu- tulması nedeniyle yetersiz bulundu. Polisiye önlemler ve antidemokratik yasa- larla solun önü kesilirken şeriatçı ve Türk-Is- lam sentezci kadrolann önü açıldı. IMF di- rektifleriyle alınan 24 Ocak 1980 kararlan 12 Eylül'ûn yöntemleriyle uygulamaya konula- büdi. 1983'teANAP'latekbaşına iktidar olan Turgut Özal'ın liberal ekonomi politikala- nyla özelleştirilmenin ilk adımlan atıldı. Bilanço 12 Eylül döneminin Türkiye'ye nelere mal olduğunu şu rakamlar ortaya koyuyor: Gözaltına abnanlar: 650 bin Fişlenenler: 1 milyon 683 bin Yargılanan 'örgüt üyesi': 98 bin 404 Hüküm giyen 'örgüt üyesi': 21 bin 764 Kuşkulu ölüm: 144 Açlık grevinde ölenler: 14 Kaçarken vurulanlar: 16 'Çatışmada' öldürülenler: 74 Açılan işkence soruşturması veya dava sajısı: 9 bin 962 (1982-1988 arası)" İşkenceyle yargılanan güvenlik görev- usi:544 1981 >ılı nisan-mayıs aylannda ödüllen- dirilen güvenlik görevlisi: 1002 Cezaevlerindeki gazetecilerin aldığı top- lanı ceza: 3 bin 315 yıl 3 ay Haklarından idam istenenler: 7 bin Ölüm cezası verilenler: 517 Askeri Yargıtay'ın onayladığı ölüm cezası: 124 Dosyası Meclis'te bulunan idam hüküm- lüsü: 259, tnfaz edilen ölüm cezası: 50 GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada temez üzüntü duyuyorsunuz. "Acıklı güldürü" ta- nımının çok yetersiz kaldığı olaylara tanık oluyo- ruz. Milletvekili adaylığı yarışı seçimi erteleme senar- yolarına karışmış durumda. TBMM 31 Temmuz'da, 3 Kasım'da erken seçim yapılmasına ilişkin kararı oyladı. Şu sonuç çıktı: 449 kabul, 62 ret, 3 çekimser. Meclis ezici bir çoğunlukla seçim kararmı almış, takvim için düğmeye basılmıştı. O günden bu ya- na kafalarda şu kuşku vardı: Bu seçim ertelenebilir mi? Arada kulisler geldi-gitti. Kimi g-izli görüşmeler yapıldı. Senaryolar ortaya atıldı. Ancak su yüzü- ne bir şey çıkmadı. Ta ki, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın önceki günkü çıkışına kadar. Bu şaşırtıcı da değildi. Zira, seçimi erteleme düğme- sine basma olasılığı en yüksek liderin Yılmaz ol- duğu söyleniyordu. Ortaya çıkan tablo, şöyle bir senaryonun yazıldığını gösteriyor: 1- Yılmaz, hükümetin artık gidemeyeceğini id- dıa edecek. Bunun güncel kanıtlannı ortaya ko- yacak. Hoşnutsuzluğu gündemin birinci sırasına yerleştirecek. 2- Milletvekili aday listelerinin belli olmasıyla or- taya çıkacak küskünler ortak paydada, yani "se- çimin ertelenmesi" anlayışında birleştirilecek. 3- Hükümetin devam edemeyeceği daha önce- den duyurulduğu için ortaya çıkacak boşluğun küskünler hareketinden kaynaklanmadığı iddia edilecek. 4- Böylece, önde yeni hükümet arayışları arka- da küskünler Meclis toplanacak. 5- Yüce Meclis 449 gibi yüksek bir rakamla al- dığı seçim kararını uygun bir rakamla kaldıracak. 6- Yeni hükümetin kurulması aşamasında MHP yalnız bırakılacak. Ikinci büyük parti lideri Çiller'in başbakanlığında hükümet kurulacak. DSP'nin duruşu Yılmaz'ın bastığı düğmenin ucunda bu senaryo görünüyor. Senaryonun boşluktaki tek maddesi de şu gibi: Yeni hükümetin ömrü ne kadar olacak? Dünkü gelişmeler bu konuda anlaşılamadığını, böylece Çiller-Yılmaz diyaloğunun bir kez daha sonuçsuz kaldığını gösteriyor. Yılmaz, Brüksel biletini iki kez alıp iki kez iptal etti. Sonunda gitmeye karar verdi. Once Ecevit'e sonra Bahçeli'ye "hükümetten çekil" çağrısı yap- tı. Aksi halde hükümetin düşürüleceği haberleri kulislerde kafa tokuşturuyordu! Yılmaz'la Ecevit önceki gün yarım saat kadar görüştü. Iki gündür her iki taraftan görüşmenin gerçek içeriğine ilişkin haberler geliyor. Ecevit'e göre, Yılmaz asıl olarak seçimlerin ertelenmesini istedi. Ecevit. bunun olamayacağını söyledi. Yılmaz'a göre, Ecevit kendisine seçimlerin er- telenme olasılığının olup olmadığını sordu. Yılmaz da "Bu olasılık güçlü ama, seçim en çok nisan ayı- na kadar ertelenebilir" dedi. Anlaşılan bundan böyle hükümet ortaklarının görüşmesine iki noter iki de BM gözlemcisinin ka- tılması gerekecek! Gelişmeleri "hükümettedeprem", "barajkorku- supartilerişrayışa itiyor", "şeçimiertelemepazar-^ lığı" gibi baş1lfcîatİâ'işiiyorü2 ama, büt'û'n DÜhTari birleştirdiğimizde siyasi yapının ne kadar kirlendi- ğini ortaya koyan bir gerçekle karşılaşıyoruz: Başbakanlık koltuğu siyasi hesapların rüşveti olarak kullanılıyor! Geldiğimiz noktanın bir başka yani da şu: Temmuz boyunca 3 Kasım'a karşı çıkan tek par- ti DSP idi. Şimdi, 3 Kasım'dan dönülmemesi ge- rektiğini en açık vurgulayan parti DSP! Artık bu kirliliği seçim temizler... ankcum@ttnet.net.tr Ecevit, Dervis ve Erdoğan Ağır toplar karşı karşıya Haber Merkezi-Mil- letvekili genel seçimleri için YSK'ye verilen lis- telere göre partilerin ge- nel başkanlan ve önde f;elen liderleri özellikle stanbul'da birbirlerine rakip oldular. Başbakan Bülent Ecevit, AKP li- deri Recep Tayyip Erdo- ğan ve CHPİı Kemal Derviş, tstanbul'da aym seçim bölgesinde listele- re girerken YTP Genel Başkanı İsmail Cem ve DYP Genel Başkanı Tan- su Çiller'in seçim bölge- lerini değiştirmeleri dik- kat çekti. Cem, eski se- çim bölgesı Kayseri yeri- ne Istanbul 3. bölgeden, Çiller de Istanbul 3. böl- ge yerine Muğla'dan aday oldu. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, her za- man olduğu gibi memle- keti Rize'den aday olur- ken geleneği değiştirme- yen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal Antal- ya'dan. MHP Genel Baş- İcanı Devlet Bahçeli Os- maniye'den, SP Genel Başkanı Recai Kutan da Malatya'dan aday oldu. Necmettin Erbakan Konya'dan, Mehmet Ağar da Elazığ'dan ba- ğımsız aday olarak se- çimlere katılmak için başvurdular. Milletvekili genel se- çimleri partilerin aynı bölgede yer alan güçlü isimleri arasında çekiş- meye sahne olacak. D- SP Genel Başkanı Ecevit, aday olduğu Istanbul 1. bölgede, Derviş ile yan- şacak. Aynı bölgedeEr- doğan, SP'nin ağır topla- nndan Yasin Hatipoğlu, DYP'den eski TlM Baş- kanı Okan Oğuz, MH- P'den Mitbat MeJen ve YTP'denSODEV Başka- nı Ercan Karakaş, ANAP'tan Ediz Hun, Ecevit ve Derviş'e rakip olacak. tstanbul 2. bölge ise D- SP'den eski Enerji Baka- m Ziya Aktaş, YTP'den Hüsamettin Özkan, CHP'den Mehmet Sevi- gen, Erbakan'm prensi olarak adlandınlan SP Genel Başkan Yardımcı- sı Numan Kurtulmuş, DYP'den Yıldırım Ak- bulut, MHP'den TBMM Başkanvekili Murat Sökmenoğlu, ANAP'tan AKP'ye geçen eski Içiş- leri bakanlanndan Mu- rat Başesgioğlu, ANAP'tan Ahmet Ozal ve İP Genel Başkanı Do- ğu Perinçek karşı karşı- ya gelecek. 3. bölgede iseYTP Ge- nel Başkanı ismail Cem'e, CHP'lı Yaşar Nuri Öztürk, DSP'den devlet bakanlan Masum Türker,SP'denMukad- der Başeğmez, MHP Genel Başkan Yardımcı- sı Esat OZj ANAP'tan Ali Talip Özdemir ve Ahmet Mete Işıkara ile AKP'den Abdülkadir Aksu rakip olacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle