23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 AĞUSTOS 2002 SALI 8 HABERLERIN DEVAMI G U N C E L CÜNEYT ABCAYÜREK I Baştarafı 1. Sayfada daha önce öne sürdü arna; gerekçesi partilerin se- çimde yapacakları ittifaka; affedersiniz "güç biriiği- ne" dayanmıyor. Oysa ANAP'lı Mesut Yı Imaz'ın amacı AB'yle ilişki- leri olumlu düzeyde sürdürecek bir hükümet değil, 3 Kasım'da yüzde 10 barajını partisinin aşmasını sağ- layacak yasal "ittifak" düzenlemesini gerçekleştirmek! Seçim ve Siyasal Partiler yasalarında değişiklik ya- parak 3 Kasım'a gidilmes-ini isteyenlerin giderek ço- ğalması, DYP lideri Çiller" in tercihli oy iki turlu siste- mi kabul ettirmeye yönelik. çabaları, hele Kemal Der- viş'in "dağınık siyasal tabloyu ortadan kaldırmayı he- def alan gitgelleri" Yılmaz'ı ittifakı yasallaştırmanın tam zamanıdır yargısına vardırdı. ANAP, ekonomi bakanının döviz kurlarında düzelt- me yerine günlerdir sürdürdüğü güç birliği arayışına "tam destek" olacağını söyleyiverdi. Ama tam zamanıdır diyen bir başka ciddi çıkışla kar- şılaştı Derviş; kuşkusuz, Başbakan Ecevit'in istemini dile getiren DSP Grup Başkanvekili Emrehan Halıcı hem hükümette bulunmanın hem de partilerle görü- şerek siyasal yeni düzenlemeler peşinde olmanın ka- bul edilemeyeceğini, Derviş'e istlfa gerektiğini dün açıkladı. Derviş'in partilerüstü bir misyona sahipmiş gibi bir görüntü. bir izlenim vermesi dönemini kapatma za- manının geldiğini böylece e n yüksek katlarseslendir- di. Derviş, Halıcı'nın çağrısından sonra herhalde isti- faya rtazırlanıyor olmalı. • • • Derviş'in gerekçesiyle Yılmaz'ın gerekçesi birbiriy- le örtüşmüyor. Derviş çok parçalı siyasal düzenden yakınıyor. Yıl- maz ise AB'den müzakere takvimi alabilmeyi yeterli görmüyor. En az 2-3 yıl sürecek bir hükümetin "ge- re/c//"olduğunainanıyormıjş görünerek "seçimlerden buna uygun bir hükümetin (tabii bir Başbakan'ın) çık- ması gerekir" diyor. Gelelim bu ifadenin tercümesine: Yılmaz, sıraladı- ğı öğeleri sağlayacak bir hükümetin içinde (ya da ba- şında) pek tabii üstü kapalı biçimde başbakanlığı ken- dine layık gördüğünü şimdiden duyuruyor. Asıl amaç AB'yi sulandırmadan müzakereleri sür- dürmek mi, AKP'ye karşı bir cephe oluşturmak mı? Yoksa parti olarak, lider ve milletvekili olarak 4 Ka- sım'da yine Meclis'e gelebilmek mi? Yılmaz'ın (öteki partileri bir yana bırakarak) sadece Ecevit'le ve Çiller'le yapacağı görüşmelerde, varsa- yalım ki seçimde ittifak sağlayan sonuçlara vardı. ör- neğin seçimde ANAP'la ittifak yapan DYP Meclis'te derhal ayrı bir grup olmayacak mı? Çiller başbakan- lık söz konusu olunca görevi Yılmaz'a niçin devret- sin? • • • Üstelik Erdal Inönü ile görüşmede Türk soluyla il- gili (hepimizin bildiği, ama Derviş'in yeni yeni öğren- diği) dersler CHP'nin de öyle umduğu, önerdiği gibi özverilerde bulunmayacağını göstermiyor mu? İttifak arayışları gerçekleşirse AKP'nin önü kesile- cek mi? Mitterrand modeli gelsinmiş? Derviş bu modelle çıktı yola. solda güç birliği mi desek yoksa bütünleş- me mi, her neyse, bir arpa boyu yol alamadı. Sağ daha çetrefil. Şu ana kadar soldu amaç, fakat seçim ittifakı düşlerine giren Yılmaz; Derviş'in amacı- na sağdada bütünleşmeyi (seçim ittifakını) ekleyiver- di. Şayet haberler yanıltmryorsa Derviş bile yasal itti- faklann bu seçime yetişmeyeceğini söylüyormuş. ANAP'ın ittifak kuracağı parti de hazır: HADEP! Başbakan'ın Öcalan'ın emrinde, bölücü parti diye nitelediği HADEP'in Genel Başkanı Murat Bozlak "it- tifaklara açık" olduklarını yineledi. Bu partinin yüzde 5-6 oyuna öteden beri ANAP ta- lip. Hesabınagöre Yılmaz, HADEP'le hem barajı aşa- cak hem de... başbakanlık koltuğuna ulaşacak (mı dersiniz?) Siyaset her olanağı kullanma sanatı. Ittifakta baş sa- natçı da Mesut Yılmaz! YSK'nin sandık rotası MUSTAFA ÇAKIR ANKARA - Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 3 Kasım 2002 tarihinde yapılacak milletvekili genel seçimlerinde uy- gulanacak seçim takvi- mine ilişkin çalışmalan- m tamamladı. Seçimin başlangıç tarihi 7 Ağus- tos Çarşamba olarak be- lirlenirken seçimlere ka- tılacak kamu göre\'lileri de 8 Ağustos Perşembe günü saat 17.00'ye kadar görevlerinden aynlmış olacaklar. YSK'nin se- çimlere 23 siyasi parti- nin katılmasına ilişkin karan da dün Resmi Ga- zete'deyayımlandı.YSK dün toplanarak seçim takvimine son şeklîni verdi. Seçim süreci kısa- ca şöyle olacak: 11 AğUStOS: Önse- çim ilçe seçim kurulu oluşturulması için son gün. 15 AğUStOS: Önse- çim yapacak partilerin seçim çevrelerine ilişkin listeleri askıya çıkanla- cak. 19 Ağustos'a kadar askıda kalacak. 20 AğUStOS: Liste- lere yapılacak itirazlann önseçim ilçe seçim kuru- lunca karara bağlanma- sının son günü. 23 AğUStOS: YSK hangi siyasi partilerin hangi seçim çevTelerinde önseçim ya da aday yok- lamasına katılacaklannı ilan edecek. 27 AğUStOS: Seç men listeleri askıdan in- dirilecek. Siyasi partile- rin birleşik oy pusulasm- daki yerleri belirlenecek. 29 AğUStOS: Seç- men listelerine yapılacak itirazlann karara bağlan- ması için son gün. 1EylİİI:Adayyokla- ması yapılacak. 11EylÜI: Siyasi par- tiler, seçime katılacakla- n seçim çe\Telerine ait a- day listelerini YSK'ye verecekJer. 15 EylÜI: Milletveki- li aday listeleri YSK'ce incelenerek il seçim ku- rulu başkanlıklan ile rad- yo, televizyon ve resmi gazetede yayımlanmak üzere ilgili kurumlara gönderilecek. 16 EylÜI: Geçici a- day listeleri ilan edile- cek. 22 EylÜI: Sandık ku- rullanmn oluşturulmaya başlanması. 25 EylÜI: Milletveki- li kesin adaylanmn ilan edilmesi. 26 EylÜI: Bağımsız adaylann oypusulalannı il seçim kurulJanna ver- melerinin son günü. 2 Eklltl: Gümrük ka- pılannda oy verme iş- İemJerine başlanması. 20 Eklm: Seçmen bilgi kâğıtlannın seç- menlere dağıtımımn ta- mamlanması. 24 EkllTI: Seçim ya- saklann başlangıcı. 27 Eklm: Siyasi par- ti temsilcilerinin propa- ganda konuşmalannın başlaması. 2 KaSlfTI: Seçim pro- pagandasının sonu. (Sa- at 18.00) 3 KaSim: Oy verme günü. Derviş'e istifa çağnsı GUNDEM MUSTAFA BALBAY B Baştarafı 1. Sayfada metteki görevi devam etmekte- dir. Buna karşın bu konumla bağdaşmayan tutumlar içerisi- ne girmesini yadırgıyonız'' dedi. Halıcı, gruplanndan kopanlann "sosyal demokratız",, "solcu değiliz" benzeri açıklamalarla bir- birlerini tekzip ettiği bir ortamda, Derviş'in hem bunlann, hem de başka çevrelerin içinde bulunduğu bir oluşuma öncülük ettiğinı vur- guladı. Derviş'in bir yandan "or- tanın solu ve demokratik solun mimarının Ecevit olduğunu" söylediğini, öte yandan bu kav- ramlarla ilintisi olmayan kişi ve çevrelerle ilişki kurduğunu ileri süren Halıcı, "DSP'yi kurduğun- dan beri ilkesiz ve rutarsız solda birlik ve ittifak çağnlanna hiç- bir zaman itibar etmeyen Sayın Ecevit'e, bunun da ötesindeki geniş ama daha ilkesiz bir biriik- teliği telkin ermektedir" dedi. 'Görevini kötüye kullandı1 Solda birlik için öncü rolü üst- lenen Derviş'in, "DSP'nin par- çalanmasına neden göz yumdu- ğu" sorusunu yönelten Halıcı. sözlerini şöyle sürdürdü: "Ko- alisyondaki uyum devam eder- ken birisi ortaya çıkıp sabah ak- şam 'Siyasi belirsizlik var, seçim tarihi belirlenmelidir' dedi. 'Be- lirsizlik var' diyerek ülkeyi ger- çekten belirsizliğe sürükJedi. Bunu yapan Sayın Derviş değil miydi? Ancak hükümet üyesi olarak, hükümete ve özellikie de DSP'ye karşı şu ya da bu oyu- Ecevit, seçim sistemini değerlendirdi: İttifaka sıcakbakmtyoruz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Bülent Ecevit, seçim sisteminde değişiklik yapümasının kolay olmadığını belirterek "Daha yeni seçimle ilgili görüşmeyi yapmışız. Hemen ardından seçim sistemini değiştirmek için Meclis'i bir daha toplamak biraz yadırganır herhalde" dedi. Ecevit, Devlet Bakanı Kemal Derviş'in partisi tarafından istifaya çağnlması konusunda, "Bir şey söylemem doğru olmaz bu aşamada. Arkadaşlanm konuştular. Bugün için bunlara girmek istemiyorum" dedi. Ecevit, dün NTV'nin sorulannı yanıtlarken, DSP olarak seçim ittifaklanna sıcak bakmadıklarını vurguladı. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın Fransız sistemine benzer bir ittifak sisteminin Meclis'ten geçirilmesine yönelik açıklamalannın anımsatılması üzerine Ecevit, "Sayın Yılmaz ne kastediyor, aynntüı bilemiyorum. Yann (bugün) bana ziyarete gelecek, herhalde bu konulan da görüşüriiz" diye konuştu. nun içinde olanlarla bizim iliş- kimiz olamaz. Böyle bir davra- nış biçimi, hiçbir ölçünün içine oturtulumaz. Bu, bir hakkın. bir görevin ve güvenin kötüye kullanılmasıdır. Sayın Derviş, çeşitli çevrelerin etkisi ve katkı- sıyla başka aravişlar ekseninde turlar atarak bir olmazı oldur- maya çalışıyor olabilir. Bu bizi ilgilendirmiyor. Ancak Hazi- ne'den sorumlu Devlet Bakanlı- ğı gücünü kullanarak hükümet ve DSP karşıtı bir hareketin ve- ya hareketlerin içinde olamaz. Hükümetin 4. ortağı gibi, hem de hükümete karşı bir organi- zasyonun baş aktörü gibi hare- ket edemez. Derviş, bugün ken- disine destek olanların. yann iş- leri bittiğinde köstek olacakla- rını da hesap etmelidir. Çünkü Türkiye'de bazı şeyler hep böy- le olmaktadır." Halıcı, gazetecilerin Özkan'la ilgili basın toplantısını anunsat- malan üzerine "Birtakım ben- zertikler olabilir. Durum bir pa- ralellik arz ediyor. Bu, kabul edilemez bir durum. Karar ver- mesi gereken kişi de Sayın Der- viş" dedi. "Bu bir istifa çağnsı mı" sorusuna da Halıcı, "Karar vermesine yönelik bir çağrıdır. Arayışlan, hükümetteki göre- viyle çelişiyor. Acil bir karar vermeli.Ya hükümetteki görevi- ne devam etmeli ya da bir siya- si karar almalı" yarutını verdi. Halıcı. gazetecilerin "Daha ön- ce istifa etti. ancak Başbakan is- tifadan vazgeçirdi" anımsatması üzerine "O zaman bir seçim ka- ran ahnmamıştı. Bugünlerdeki tablo ile o zamanki tablo arasın- da farklüık var. O gün istifadan geri dönerken hükümette yer al- ma karan vermişti. Şu anki tab- lo farklı, ekonomik kararlardan çok siyasi nedenlerle, nafile tur- lar, atıyor" değerlendirmesini yaptı. Halıcı, "Ne kadar süre ve- riyorsunuz, azil gündeme gelir mi" sorusuna da "Böyle bir du- rumu telaffuz etmeveceğim. Sü- re vermek doğru olmaz, şık ol- maz. Makul süreyi kendisi tespit edecektir" karşılığını verdi. Halı- cı, Derviş'inYTP'ye katılıp hükü- metin 4. ortağı olarak devam etme- sinin "mantıkh bir varsavım" ol- madığını söyledi. DSP'nin parçalanmasına göz yumdu' Devlet Bakanı Tayfun Içli de Derviş'in, DSP'nin parçalanma- sına göz yumduğunu savıınarak 1.5 yıllık siyasi geçmışı olan bir kişinin solda birlik arayışına çık- masını"hayalcilik" olarak nite- lendirdi. tçîi, "Ne gibi bir biriki- mi var ki birleştiricilik rolü üst- leniyor. Türkiye'de elit diye ta- nımlanan kişilerle, masa başın- da yemek yiyerek sol birieştiril- mez. Sol, kanşık bir çorba anla- vışıyla birleştirilemez" dedi. Miryonlarca yurttaş, trilyonluk ikramiyelerden pay kapma hayaliyle şans oyunlarına yöneldi. Zerıojıılik hayaline hücıım! • Baştarafı 1. Sayfada dışında talih oyunlarına ilgisi eksilmeyen hal- kın dikkatini yeniden bu alana topladı. Hafta- nın en büyük ikramiye tutanna Sayısal Loto u- laştı. Söz konusu oyunda iki hafta üst üste al- tı bilen çıkmayınca ikramiye tutan 1.3 trilyon liraya ulaşü. Bu rakamın, çekilişin yapılacağı cumartesi gününe kadar en az 2.5 trilyona ula- şabileceği hesaplanıyor. Şans Topu'nun ikra- miyesi de 1 trilyon lirayı bulurken bugün baş- layacak "On Numara" oyunu ile bilet çeki- lişlerinde 800'er milyar lira dağıtılması bekle- niyor. SüperToto ile SkorToto'da da ikramiye tutan 800 milyar lira civannda olacak. Kamuya 273 trilyon liralık kaynak Trilyoner ya da en azından milyarder olma hayaliyle talih oyunJanna yönelen milyonlar- ca insanın bu hayalle yarattığı fon çeşitli alan- lara aktanlıyor. Talih oyunlanndan kamuya toplam 272.8 trilyon liralık paranın sağlandığı 2001 'de des- teklenen alanlara aktanlan kaynağın dökümü şöyle: "Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirge- me Kurumu'na ortalama 1.7 trilyon lira, Tanıtma Fonu'na 17.3 trilyon Iira, Olimpi- yat Oyunlarf na 4.3 trilyon, Savunma Sana- yi Destekleme Fonu'na 82.3 trilyon, Kesin- tisiz 8Yıllık Eğitime 31.4 trilyon, Hazine'ye 72.8 trilyon lira, Özel İşlem Vergisi 62.8 tril- yon lira." Türkiye'de oynanmakta olan Milli Piyan- go, Sayısal Loto, Hemen Kazan, Şans Topu, At Yanşlan, Süper Toto ve Skor Toto'ya, 2001'de toplam 1 katrilyon 216 trilyon lira harcandı. Türkiye'de en çok paranın harcandığı şans oyunu olarak bilinen ve Ankara, Istanbul, îz- mir, Adana, Bursa, Şanlıurfa'da oynanan at yanşlannda da 756.8 trilyon karşılığı 300 bin bilet satıldı. 2002'nin ilk 6 ayında ise 147 mil- yon kolon oynandı ve 520.2 trilyon lira har- candı. Süper Toto'da ise 2001'de 11 trilyon 645 milyar lira karşılığı 58.2 milyon kolon oy- nandı. Söz konusu oyunda kazanma olasılı- ğı binde 0.370 olarak hesaplanıyor. SkorTo- to'da kazanma olasılığı binde 0.023 olarak hesaplanırken MiUi Piyango bilerinde 700 binde bir, Kazı Kazan bilerinde 1 milyonda bir, Sayısal Loto'da 14 milyonda bir, Şans To- pu'nda 3.8 milyonda bir, yeni başlatılacak olan On Numara oyununda ise 2.5 miJyon- da bir olarak açıklanıyor. Derviş,bürokratlannı da siyasetetaşıyor HACER BOYACIOĞLÜ ANKARA - DSP tarafindan istifaya çağnlan ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'in siyasete girmesi du- rumunda, ekonomi bürokrat- lannı da beraberinde götürme- yi tasarladığı belirtiliyor. Der- viş'le birlikte hareket edeceği kaydedilen ekonomi bürokrat- lan arasında, Hazine Müsteşa- n Faik Öztrak, BDDK Başka- m Engin Akçakoca, BDDK Başkan Yardımcısı Ceyla Pa- zarbaşıoğlu, Teoman Ker- man ve Maliye Bakanlığı Büt- çe Genel Müdürü Durmuş Oztek'in de adı geçiyor. Solda ittifak yapılarak seçi- me gidilmesi için temaslannı sürdüren Kemal Derviş'in, si- yasete yeni yüzlerle katılmaya planladığı belirtiliyor. Ekono- mi çevreleri, Kemal Der\r iş'in siyaset yapmaya karar verdiği partiye, 20'ye yakın yeni isim- le katılmayı düşündüğünü \TIT- guluyor. Böylelıkle, siyaset ya- pacağı partiye yeni bir vitrin kazandırmayı amaçlayan Der- viş'in ekibinin, ekonomi bü- rokratlan ve iş dünyasının tem- silcilerinden olacağı belirtili- yor. Kamu bankalan ve eko- nomi bürokrasisinde bulunan birçok ismin Derviş' in net tav- nnı beklediği vurgulanırken. îşadamı Bülent Eczacıbaşı ve ekonomi profesörü Asaf Sa- vaş Akat'ın da Derviş'e bağlı olarak hareket edeceğine dik- kat çekiliyor. Den'iş'in katıla- ca^ı siyasi partiye, TOBB ve TUSlAD bünyesinde bulunan işadamlanndan katılım gelme- sine de kesin gözüyle bakılı- yor. Derviş'in siyasetteki yeri- ni netleştirmemesi, Derviş'le birlikte hareket etmesi bekle- nen ekonomi bürokratlannın durumunu da belirsizleştiriyor. Yasalara göre 3 Kasım'da yapı- lacak erken seçimlerde millet- vekili adayı olacak kamu gö- revlilerinin 8 Ağustos Perşem- be akşamına kadar istifalannı vermeleri gerekiyor. Deniş'in siyasetteki yerini bu tarihe ka- dar netleştirmesi durumunda, ekonomi bürokratlan da istifa- lannı sunarak siyasete atıla- bilecek. Kemal Derviş: Siyasete kilitlenme lüksümüzyok Ekonomi Servisi - Türkiye thracatçılar Meclisi'nce (TÎM) organize edilen sektör ziyarerinde fabrikalan gezen Devlet Bakanı Kemal Derviş, siyaset gündemine ilişkin sorulan yamtsız bıraktı. Derviş, DSP Grup Başkanvekili Emrehan Halıcı'nın Derviş'i istifaya çağıran açıklamalanna yönelik soruya, "Benim gündemimde üretim, istihdam, ihracat var" diye cevap verdi. Devlet Bakanı Derviş, TÎM'in çağnsı üzerine gerçekleştirdiği üretim tesisleri ziyareti çerçevesinde fabrikalan gezdi. Orijin Grup, Örma Tekstil, Alrmmarka Gıda Sanayi ve Ticaret AŞ ve Öztiryakiler firmalannı ziyaret edip incelemelerde bulunan Derviş, Ülker fabrikasının ardından Orijin Deri Fabrikası'nda sektör yetkililerinden deri üretim ve ihracatı ile ilgili bilgiler aldı. Derviş, basın mensuplannın son siyasi gelişmeleri anımsatması üzerine yorum yapmadj. Ekonomi unutulmamalı Siyasi ortamdaki tartışmalar ve belirsizliklere rağmen ekonominin devam ettiğinin unutuknaması gerektiğini kaydeden Derviş, TlM'in Yenibosna'da bulunan Dış Ticaret Kompleksi'ndeki merkezinde açüdamalarda bulundu. "Sahada oynayanlarla birlikte olmak en zevkli şey. Sahada gol atanlan görmek, onlardan hem fırsatlan dinlemek hem de fırsatların önündeki engelleri nasıl kaldırabileceğimizi dinlemek çok önemli" diyen Derviş, siyasi ortamdaki tartışmalar ve belirsizliklere rağmen, Türkiye'nin işi gücü bırakıp tamamen siyasete kilitlenme lüksü ohnadığıru belirtti. Derviş, ANAP Genel Başkaru Mesut Yılmaz'ın seçim ittifakına ilişkin açıklamasını değerlendirirken "Ben daha ne açıkladığını göremedim. Ama mutlaka ittifakı kolaylaştıracak, daha geniş tabanlı hareketlerin oluşmasına katkıda bulunacak düzenlemelere gerek olduğunu düsünüyorum. Herhalde o da bunu kastetmişrir" dedi. Derviş, TÎM Başkanı Oğuz Satıcı'mn "Biz her an gol armaya hazınz" sözü üzerine de, temmuzdaki ihracat artışını kastederek "Temmuzda attınız zaten" karşılığını verdi. Faiz dûze\i hâlâ yüksek Derviş, kurdaki dalgalanmalann biraz azaldığını, ancak faiz seviyesinin hâlâ yüksek olduğunu söyledi. Derviş, "Kurda yaşanan dalgalanmalar ışığı altında üretim ve pazarlama kararlan vermek kolay değil" diyerek bugünlerde durumun daha olumlu olduğunu belirtti. Öztiryakiler firması ziyarerinde şirketin sahibi Tahsin Öztiryaki'yle görüşmesinin ardından açıklama yapan Derviş, "Bütün zoriuklara rağmen ihracat büyük bir hızla büyüyor. Dünya piyasalarına girmiş durumdayız ve bu arkadaşlar Türkiye'nin kalite imajını dünvaya yerleştiriyorlar. Bence en önemlisi bu" diye konuştu. B Baştarafı 1. Sayfada lesin işlemesin, Türkiye demokratikleşme yolunda önemli kazanımlar elde etti. Terör belasından yeni yeni kurtulduk, bela komşularda varlığını sürdür- meye çalışıyor... Böyle bir ortamda iç banşı yasak- larla değil, özgürlüklerle sağlama sürecine giriyoruz. AB sürecine gelince... Pek çok konuda olduğu gi- bi burada da ipin ucu kaçmış görünüyor. Zaten biz- de işin ortası yok. Ya herkese meydan okuyup dün- yayı dize getiriyoruz, ya bizden adam olmaz deyip dizlerimizin bagını çözüyoruz... Dışarıdan gelen haberlerin genel yapısı şöyle: İlk tümce çok iyi, ikinci tümce "ama" diye başlı- yor... Bizim basın da sadece ilk tümceyi alıp daya- nıyor: "Batılılar her şey tamam dedi..." "Artık Avrupalı olduğumuzu söylüyorlar..." Gerçek şu ki, henüz böyle bir durum yok. Aralık ayında Türkiye'yle müzakerelere başlanıp başlan- maması kararlaştınlacak. Meclis'ten çıkan yasalar da bizim elimizi güçlendirdi, o-kadar. Diyelim ki, mü- zakereler başladı, kaç yılda tam üye olunur? Önceki üyeliklerden birkaç rakam verelim; Ingil- tere 1967'de başvurdu, 70'de müzakerelere başlan- dı, 73'te tam üye oldu. Portekiz 1977'de başvurdu, 78'de müzakere, 8 yıl sonra 1986'da tam üye oldu. Halen tam üye olmayı bekleyen Macaristan, Polon- ya ve Çek Cumhuriyeti'yle müzakereler 1998'de başladı, 4 yıldır devam ediyor. Partilerin kozları Verdiğimiz örnekler, müzakere sürecinin 3-8 yıl devam ettiğini gösteriyor. Türkiye'nin önüne bu sü- reçler açıkça konmadığı için herkes ilk adımla son hedefe ulaşıldığını sanıyor. öteden beri altını çizdiğimiz nokta şuydu: AB üyeliği bir devlet politikası ise devlet organla- rının bu konuda koro olabilmesi, ortak ses çıkara- bilmesi gerekiyor. Dün bu yönde bir adım atıldığını gördük. Cumhur- başkanı Ahmet Necdet Sezer'den başlayarak dev- letin üst organlan AB ülkelerindeki eşitleriyle temas kuracak, Türkiye'nin attığı adımları anlatacak. Seçimlerde, MHP dışındaki siyasi partiler, AB he- definde kendilerinin de katkılan olduğunu işleye- cekler. Başbakan Bülent Ecevit'in pazarmazardin- lemeden önceki gün "Artık AB üyeliği hakkımız, AB ülkelerindeki herözgüriük bizde de var" diye demeç vermesinin başlıca nedeni buydu. Mesut Yılmaz 2000 yılı Mayıs'ına dek 57. hükü- mete katılmamıştı. Amacı, Süleyman Demirel'den sonra cumhurbaşkanı seçilmekti. Bu olmayınca hü- kümete girmeyi ve AB yolunu seçip partisini bu ze- minde kurtaımayı planladı. Doğrusu, iki yıldır oyu- nunu kendince iyi oynadı. Türkiye'de pek çok ke- simle karşı karşıya gelme pahasına, seçim bölgesi adeta Brüksel'miş gibi çalıştı. 16 Temmuz'da 3 li- derin 3 Kasım'da seçim kararı almasından sonra a- par topar hazırlattığı AB paketinin Meclis'ten geç- mesiyle önemli bir seçim kozu elde etti. Yılmaz dün AB elçileriyle buluşup durumu anlattı, "Sıra sizde" dedi. Çiller "AB'yi kuyudan biz çıkardık, zaten gümrük biıiiğiyle yolu biz açmıştık" naraları atıyor. Ismail Cem, 5 yıl Dışişleri Bakanlığı yapmış bir ki- şi olarak AB hedefinin doğal sahibi olduğunu düşü- nüyor... Bir koz 4 partiye yeter mi? Yetmez... Merkez par- tilerinin tepki oylarının radikal partilere gitmemesi- ni sağlayacak artı bir şeyler söyleyebilmesi gereki- yor. Son bir anımsatma. önceki hafta BM gelişmişlik raporu yayımlandı. Biz 87. sıradaydık. AB ülkeleri- nin tümü ilk 30'daydı. Işte size hedefin doğruluğunun özeti... ankcum@ttnet.net.tr Seyfî Oktay YTP'ye katıldı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay ile Antalya Mu- ratpaşa Belediye Başka- nı Süleyman Evcimen, dün Yeni Türkiye Parti- si'ne (YTP) katıldı. YTP Genel Başkanı Ismail Cem, dün parti- sine katılunlar nedeniy- le düzenlenen toplantı- da "Türkiye'ye kendi alanlarında önemli katkılarda bulunan in- sanlann katılımıyla güçlenmeye devam ediyoruz. Sajın Oktay, Anadolu kültürünün bütün güzelliklerini kendinde toplayan, bil- geliğine büyük saygı duyduğum bir arkada- şımızdır" dedi. Oktay da, "Yıllardır siyaset, işlevini yerine getire- miyor. Siyaset, etik te- mellerini vitirmiştir. Siyaset, kendini mehdi sananların elinde kişi- selleşmiştir" açıklama- sını yaptı. YTP'yi Tür- kiye'deki siyaset anlayı- şına karşı tepki olarak değerlendirdiğini vur- gulayan Oktay, "Bu başkaldırı, şimdiden, ne olacak Türkiye'nin hali, diyenlerin umudu haline geldi" dedi. Cem, katılım törenin- den sonra DSP yönetici- lerinin Devlet Bakanı Kemal Derviş'i istifaya çağırmasıyla ilgili soru- lan yanıtsız bıraktı. Cem, "Bu sözleri yo- rumlamak durumun- da değilim" demekJe yetindi. Izinsiz Kuran kursuna baskın ANTALYA (Cum- huriyet) - Antalya kent merkezine bağlı iki köyde izinsiz Kuran kursuna dönüştürülerek 8-10 yaşlanndaki ço- cuklara ders verildiği belirlenen iki eve bas- km düzenlendi, 6 kişi gözalrma alındı. Antalya 1. Sulh Ceza Mahkemesi'ndan alı- nan arama karanyla Çıplaklı köyünde Os- man Bilgiçin evine baskın düzenleyen jan- darma ekipleri, evin alt katında 10-15 yaşlann- da 27 öğrenciye izinsiz Kuran kursu verildiğıni belirlediler. Ekipler 27 çocuğu ailelerine teslim ederken Levent A. ile AbdülkadirÇ.gözalh- na alındılar. Killik köyünde bir eve düzenlenen operas- yonda da 8-10 yaşlann- daki 19 çocuğa izinsiz dini eğitim verildiği be- lirlenirken 19 dini içe- rikli yayın ile çok sayı- da kitap, dergi ve kaset ele geçirildi.Operas- yonda Hüseyin T, Bü- İentY, Abdurrahman Ü. - ve Hayrettin T. ise gö- zaltına alındı. Her iki operasyonda gözaltma alınan 6 kişi, sevk edildikleri mahke- mece tutuksuz yargılan- mak üzere serbest bıra- bldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle