Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 AĞUSTOS 2002 SALI
8 HABERLERIN DEVAMI
G U N C E L CÜNEYT ABCAYÜREK
I Baştarafı 1. Sayfada
daha önce öne sürdü arna; gerekçesi partilerin se-
çimde yapacakları ittifaka; affedersiniz "güç biriiği-
ne" dayanmıyor.
Oysa ANAP'lı Mesut Yı Imaz'ın amacı AB'yle ilişki-
leri olumlu düzeyde sürdürecek bir hükümet değil, 3
Kasım'da yüzde 10 barajını partisinin aşmasını sağ-
layacak yasal "ittifak" düzenlemesini gerçekleştirmek!
Seçim ve Siyasal Partiler yasalarında değişiklik ya-
parak 3 Kasım'a gidilmes-ini isteyenlerin giderek ço-
ğalması, DYP lideri Çiller" in tercihli oy iki turlu siste-
mi kabul ettirmeye yönelik. çabaları, hele Kemal Der-
viş'in "dağınık siyasal tabloyu ortadan kaldırmayı he-
def alan gitgelleri" Yılmaz'ı ittifakı yasallaştırmanın
tam zamanıdır yargısına vardırdı.
ANAP, ekonomi bakanının döviz kurlarında düzelt-
me yerine günlerdir sürdürdüğü güç birliği arayışına
"tam destek" olacağını söyleyiverdi.
Ama tam zamanıdır diyen bir başka ciddi çıkışla kar-
şılaştı Derviş; kuşkusuz, Başbakan Ecevit'in istemini
dile getiren DSP Grup Başkanvekili Emrehan Halıcı
hem hükümette bulunmanın hem de partilerle görü-
şerek siyasal yeni düzenlemeler peşinde olmanın ka-
bul edilemeyeceğini, Derviş'e istlfa gerektiğini dün
açıkladı.
Derviş'in partilerüstü bir misyona sahipmiş gibi bir
görüntü. bir izlenim vermesi dönemini kapatma za-
manının geldiğini böylece e n yüksek katlarseslendir-
di.
Derviş, Halıcı'nın çağrısından sonra herhalde isti-
faya rtazırlanıyor olmalı.
• • •
Derviş'in gerekçesiyle Yılmaz'ın gerekçesi birbiriy-
le örtüşmüyor.
Derviş çok parçalı siyasal düzenden yakınıyor. Yıl-
maz ise AB'den müzakere takvimi alabilmeyi yeterli
görmüyor. En az 2-3 yıl sürecek bir hükümetin "ge-
re/c//"olduğunainanıyormıjş görünerek "seçimlerden
buna uygun bir hükümetin (tabii bir Başbakan'ın) çık-
ması gerekir" diyor.
Gelelim bu ifadenin tercümesine: Yılmaz, sıraladı-
ğı öğeleri sağlayacak bir hükümetin içinde (ya da ba-
şında) pek tabii üstü kapalı biçimde başbakanlığı ken-
dine layık gördüğünü şimdiden duyuruyor.
Asıl amaç AB'yi sulandırmadan müzakereleri sür-
dürmek mi, AKP'ye karşı bir cephe oluşturmak mı?
Yoksa parti olarak, lider ve milletvekili olarak 4 Ka-
sım'da yine Meclis'e gelebilmek mi?
Yılmaz'ın (öteki partileri bir yana bırakarak) sadece
Ecevit'le ve Çiller'le yapacağı görüşmelerde, varsa-
yalım ki seçimde ittifak sağlayan sonuçlara vardı. ör-
neğin seçimde ANAP'la ittifak yapan DYP Meclis'te
derhal ayrı bir grup olmayacak mı? Çiller başbakan-
lık söz konusu olunca görevi Yılmaz'a niçin devret-
sin?
• • •
Üstelik Erdal Inönü ile görüşmede Türk soluyla il-
gili (hepimizin bildiği, ama Derviş'in yeni yeni öğren-
diği) dersler CHP'nin de öyle umduğu, önerdiği gibi
özverilerde bulunmayacağını göstermiyor mu?
İttifak arayışları gerçekleşirse AKP'nin önü kesile-
cek mi?
Mitterrand modeli gelsinmiş? Derviş bu modelle
çıktı yola. solda güç birliği mi desek yoksa bütünleş-
me mi, her neyse, bir arpa boyu yol alamadı.
Sağ daha çetrefil. Şu ana kadar soldu amaç, fakat
seçim ittifakı düşlerine giren Yılmaz; Derviş'in amacı-
na sağdada bütünleşmeyi (seçim ittifakını) ekleyiver-
di.
Şayet haberler yanıltmryorsa Derviş bile yasal itti-
faklann bu seçime yetişmeyeceğini söylüyormuş.
ANAP'ın ittifak kuracağı parti de hazır: HADEP!
Başbakan'ın Öcalan'ın emrinde, bölücü parti diye
nitelediği HADEP'in Genel Başkanı Murat Bozlak "it-
tifaklara açık" olduklarını yineledi.
Bu partinin yüzde 5-6 oyuna öteden beri ANAP ta-
lip. Hesabınagöre Yılmaz, HADEP'le hem barajı aşa-
cak hem de... başbakanlık koltuğuna ulaşacak (mı
dersiniz?)
Siyaset her olanağı kullanma sanatı. Ittifakta baş sa-
natçı da Mesut Yılmaz!
YSK'nin
sandık rotası
MUSTAFA ÇAKIR
ANKARA - Yüksek
Seçim Kurulu (YSK), 3
Kasım 2002 tarihinde
yapılacak milletvekili
genel seçimlerinde uy-
gulanacak seçim takvi-
mine ilişkin çalışmalan-
m tamamladı. Seçimin
başlangıç tarihi 7 Ağus-
tos Çarşamba olarak be-
lirlenirken seçimlere ka-
tılacak kamu göre\'lileri
de 8 Ağustos Perşembe
günü saat 17.00'ye kadar
görevlerinden aynlmış
olacaklar. YSK'nin se-
çimlere 23 siyasi parti-
nin katılmasına ilişkin
karan da dün Resmi Ga-
zete'deyayımlandı.YSK
dün toplanarak seçim
takvimine son şeklîni
verdi. Seçim süreci kısa-
ca şöyle olacak:
11 AğUStOS: Önse-
çim ilçe seçim kurulu
oluşturulması için son
gün.
15 AğUStOS: Önse-
çim yapacak partilerin
seçim çevrelerine ilişkin
listeleri askıya çıkanla-
cak. 19 Ağustos'a kadar
askıda kalacak.
20 AğUStOS: Liste-
lere yapılacak itirazlann
önseçim ilçe seçim kuru-
lunca karara bağlanma-
sının son günü.
23 AğUStOS: YSK
hangi siyasi partilerin
hangi seçim çevTelerinde
önseçim ya da aday yok-
lamasına katılacaklannı
ilan edecek.
27 AğUStOS: Seç
men listeleri askıdan in-
dirilecek. Siyasi partile-
rin birleşik oy pusulasm-
daki yerleri belirlenecek.
29 AğUStOS: Seç-
men listelerine yapılacak
itirazlann karara bağlan-
ması için son gün.
1EylİİI:Adayyokla-
ması yapılacak.
11EylÜI: Siyasi par-
tiler, seçime katılacakla-
n seçim çe\Telerine ait a-
day listelerini YSK'ye
verecekJer.
15 EylÜI: Milletveki-
li aday listeleri YSK'ce
incelenerek il seçim ku-
rulu başkanlıklan ile rad-
yo, televizyon ve resmi
gazetede yayımlanmak
üzere ilgili kurumlara
gönderilecek.
16 EylÜI: Geçici a-
day listeleri ilan edile-
cek.
22 EylÜI: Sandık ku-
rullanmn oluşturulmaya
başlanması.
25 EylÜI: Milletveki-
li kesin adaylanmn ilan
edilmesi.
26 EylÜI: Bağımsız
adaylann oypusulalannı
il seçim kurulJanna ver-
melerinin son günü.
2 Eklltl: Gümrük ka-
pılannda oy verme iş-
İemJerine başlanması.
20 Eklm: Seçmen
bilgi kâğıtlannın seç-
menlere dağıtımımn ta-
mamlanması.
24 EkllTI: Seçim ya-
saklann başlangıcı.
27 Eklm: Siyasi par-
ti temsilcilerinin propa-
ganda konuşmalannın
başlaması.
2 KaSlfTI: Seçim pro-
pagandasının sonu. (Sa-
at 18.00)
3 KaSim: Oy verme
günü.
Derviş'e istifa çağnsı
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
B Baştarafı 1. Sayfada
metteki görevi devam etmekte-
dir. Buna karşın bu konumla
bağdaşmayan tutumlar içerisi-
ne girmesini yadırgıyonız'' dedi.
Halıcı, gruplanndan kopanlann
"sosyal demokratız",, "solcu
değiliz" benzeri açıklamalarla bir-
birlerini tekzip ettiği bir ortamda,
Derviş'in hem bunlann, hem de
başka çevrelerin içinde bulunduğu
bir oluşuma öncülük ettiğinı vur-
guladı. Derviş'in bir yandan "or-
tanın solu ve demokratik solun
mimarının Ecevit olduğunu"
söylediğini, öte yandan bu kav-
ramlarla ilintisi olmayan kişi ve
çevrelerle ilişki kurduğunu ileri
süren Halıcı, "DSP'yi kurduğun-
dan beri ilkesiz ve rutarsız solda
birlik ve ittifak çağnlanna hiç-
bir zaman itibar etmeyen Sayın
Ecevit'e, bunun da ötesindeki
geniş ama daha ilkesiz bir biriik-
teliği telkin ermektedir" dedi.
'Görevini kötüye kullandı1
Solda birlik için öncü rolü üst-
lenen Derviş'in, "DSP'nin par-
çalanmasına neden göz yumdu-
ğu" sorusunu yönelten Halıcı.
sözlerini şöyle sürdürdü: "Ko-
alisyondaki uyum devam eder-
ken birisi ortaya çıkıp sabah ak-
şam 'Siyasi belirsizlik var, seçim
tarihi belirlenmelidir' dedi. 'Be-
lirsizlik var' diyerek ülkeyi ger-
çekten belirsizliğe sürükJedi.
Bunu yapan Sayın Derviş değil
miydi? Ancak hükümet üyesi
olarak, hükümete ve özellikie de
DSP'ye karşı şu ya da bu oyu-
Ecevit, seçim sistemini değerlendirdi:
İttifaka sıcakbakmtyoruz
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Bülent Ecevit,
seçim sisteminde değişiklik yapümasının kolay olmadığını
belirterek "Daha yeni seçimle ilgili görüşmeyi yapmışız.
Hemen ardından seçim sistemini değiştirmek için Meclis'i
bir daha toplamak biraz yadırganır herhalde" dedi. Ecevit,
Devlet Bakanı Kemal Derviş'in partisi tarafından istifaya
çağnlması konusunda, "Bir şey söylemem doğru olmaz bu
aşamada. Arkadaşlanm konuştular. Bugün için bunlara
girmek istemiyorum" dedi. Ecevit, dün NTV'nin sorulannı
yanıtlarken, DSP olarak seçim ittifaklanna sıcak
bakmadıklarını vurguladı. ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz'ın Fransız sistemine benzer bir ittifak sisteminin
Meclis'ten geçirilmesine yönelik açıklamalannın anımsatılması
üzerine Ecevit, "Sayın Yılmaz ne kastediyor, aynntüı
bilemiyorum. Yann (bugün) bana ziyarete gelecek, herhalde
bu konulan da görüşüriiz" diye konuştu.
nun içinde olanlarla bizim iliş-
kimiz olamaz. Böyle bir davra-
nış biçimi, hiçbir ölçünün içine
oturtulumaz. Bu, bir hakkın.
bir görevin ve güvenin kötüye
kullanılmasıdır. Sayın Derviş,
çeşitli çevrelerin etkisi ve katkı-
sıyla başka aravişlar ekseninde
turlar atarak bir olmazı oldur-
maya çalışıyor olabilir. Bu bizi
ilgilendirmiyor. Ancak Hazi-
ne'den sorumlu Devlet Bakanlı-
ğı gücünü kullanarak hükümet
ve DSP karşıtı bir hareketin ve-
ya hareketlerin içinde olamaz.
Hükümetin 4. ortağı gibi, hem
de hükümete karşı bir organi-
zasyonun baş aktörü gibi hare-
ket edemez. Derviş, bugün ken-
disine destek olanların. yann iş-
leri bittiğinde köstek olacakla-
rını da hesap etmelidir. Çünkü
Türkiye'de bazı şeyler hep böy-
le olmaktadır."
Halıcı, gazetecilerin Özkan'la
ilgili basın toplantısını anunsat-
malan üzerine "Birtakım ben-
zertikler olabilir. Durum bir pa-
ralellik arz ediyor. Bu, kabul
edilemez bir durum. Karar ver-
mesi gereken kişi de Sayın Der-
viş" dedi. "Bu bir istifa çağnsı
mı" sorusuna da Halıcı, "Karar
vermesine yönelik bir çağrıdır.
Arayışlan, hükümetteki göre-
viyle çelişiyor. Acil bir karar
vermeli.Ya hükümetteki görevi-
ne devam etmeli ya da bir siya-
si karar almalı" yarutını verdi.
Halıcı. gazetecilerin "Daha ön-
ce istifa etti. ancak Başbakan is-
tifadan vazgeçirdi" anımsatması
üzerine "O zaman bir seçim ka-
ran ahnmamıştı. Bugünlerdeki
tablo ile o zamanki tablo arasın-
da farklüık var. O gün istifadan
geri dönerken hükümette yer al-
ma karan vermişti. Şu anki tab-
lo farklı, ekonomik kararlardan
çok siyasi nedenlerle, nafile tur-
lar, atıyor" değerlendirmesini
yaptı. Halıcı, "Ne kadar süre ve-
riyorsunuz, azil gündeme gelir
mi" sorusuna da "Böyle bir du-
rumu telaffuz etmeveceğim. Sü-
re vermek doğru olmaz, şık ol-
maz. Makul süreyi kendisi tespit
edecektir" karşılığını verdi. Halı-
cı, Derviş'inYTP'ye katılıp hükü-
metin 4. ortağı olarak devam etme-
sinin "mantıkh bir varsavım" ol-
madığını söyledi.
DSP'nin parçalanmasına
göz yumdu'
Devlet Bakanı Tayfun Içli de
Derviş'in, DSP'nin parçalanma-
sına göz yumduğunu savıınarak
1.5 yıllık siyasi geçmışı olan bir
kişinin solda birlik arayışına çık-
masını"hayalcilik" olarak nite-
lendirdi. tçîi, "Ne gibi bir biriki-
mi var ki birleştiricilik rolü üst-
leniyor. Türkiye'de elit diye ta-
nımlanan kişilerle, masa başın-
da yemek yiyerek sol birieştiril-
mez. Sol, kanşık bir çorba anla-
vışıyla birleştirilemez" dedi.
Miryonlarca yurttaş, trilyonluk ikramiyelerden pay kapma hayaliyle şans oyunlarına yöneldi.
Zerıojıılik hayaline hücıım!
• Baştarafı 1. Sayfada
dışında talih oyunlarına ilgisi eksilmeyen hal-
kın dikkatini yeniden bu alana topladı. Hafta-
nın en büyük ikramiye tutanna Sayısal Loto u-
laştı. Söz konusu oyunda iki hafta üst üste al-
tı bilen çıkmayınca ikramiye tutan 1.3 trilyon
liraya ulaşü. Bu rakamın, çekilişin yapılacağı
cumartesi gününe kadar en az 2.5 trilyona ula-
şabileceği hesaplanıyor. Şans Topu'nun ikra-
miyesi de 1 trilyon lirayı bulurken bugün baş-
layacak "On Numara" oyunu ile bilet çeki-
lişlerinde 800'er milyar lira dağıtılması bekle-
niyor. SüperToto ile SkorToto'da da ikramiye
tutan 800 milyar lira civannda olacak.
Kamuya 273 trilyon liralık kaynak
Trilyoner ya da en azından milyarder olma
hayaliyle talih oyunJanna yönelen milyonlar-
ca insanın bu hayalle yarattığı fon çeşitli alan-
lara aktanlıyor.
Talih oyunlanndan kamuya toplam 272.8
trilyon liralık paranın sağlandığı 2001 'de des-
teklenen alanlara aktanlan kaynağın dökümü
şöyle: "Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirge-
me Kurumu'na ortalama 1.7 trilyon lira,
Tanıtma Fonu'na 17.3 trilyon Iira, Olimpi-
yat Oyunlarf na 4.3 trilyon, Savunma Sana-
yi Destekleme Fonu'na 82.3 trilyon, Kesin-
tisiz 8Yıllık Eğitime 31.4 trilyon, Hazine'ye
72.8 trilyon lira, Özel İşlem Vergisi 62.8 tril-
yon lira."
Türkiye'de oynanmakta olan Milli Piyan-
go, Sayısal Loto, Hemen Kazan, Şans Topu,
At Yanşlan, Süper Toto ve Skor Toto'ya,
2001'de toplam 1 katrilyon 216 trilyon lira
harcandı.
Türkiye'de en çok paranın harcandığı şans
oyunu olarak bilinen ve Ankara, Istanbul, îz-
mir, Adana, Bursa, Şanlıurfa'da oynanan at
yanşlannda da 756.8 trilyon karşılığı 300 bin
bilet satıldı. 2002'nin ilk 6 ayında ise 147 mil-
yon kolon oynandı ve 520.2 trilyon lira har-
candı.
Süper Toto'da ise 2001'de 11 trilyon 645
milyar lira karşılığı 58.2 milyon kolon oy-
nandı. Söz konusu oyunda kazanma olasılı-
ğı binde 0.370 olarak hesaplanıyor. SkorTo-
to'da kazanma olasılığı binde 0.023 olarak
hesaplanırken MiUi Piyango bilerinde 700
binde bir, Kazı Kazan bilerinde 1 milyonda
bir, Sayısal Loto'da 14 milyonda bir, Şans To-
pu'nda 3.8 milyonda bir, yeni başlatılacak
olan On Numara oyununda ise 2.5 miJyon-
da bir olarak açıklanıyor.
Derviş,bürokratlannı da siyasetetaşıyor
HACER BOYACIOĞLÜ
ANKARA - DSP tarafindan
istifaya çağnlan ekonomiden
sorumlu Devlet Bakanı Kemal
Derviş'in siyasete girmesi du-
rumunda, ekonomi bürokrat-
lannı da beraberinde götürme-
yi tasarladığı belirtiliyor. Der-
viş'le birlikte hareket edeceği
kaydedilen ekonomi bürokrat-
lan arasında, Hazine Müsteşa-
n Faik Öztrak, BDDK Başka-
m Engin Akçakoca, BDDK
Başkan Yardımcısı Ceyla Pa-
zarbaşıoğlu, Teoman Ker-
man ve Maliye Bakanlığı Büt-
çe Genel Müdürü Durmuş
Oztek'in de adı geçiyor.
Solda ittifak yapılarak seçi-
me gidilmesi için temaslannı
sürdüren Kemal Derviş'in, si-
yasete yeni yüzlerle katılmaya
planladığı belirtiliyor. Ekono-
mi çevreleri, Kemal Der\r
iş'in
siyaset yapmaya karar verdiği
partiye, 20'ye yakın yeni isim-
le katılmayı düşündüğünü \TIT-
guluyor. Böylelıkle, siyaset ya-
pacağı partiye yeni bir vitrin
kazandırmayı amaçlayan Der-
viş'in ekibinin, ekonomi bü-
rokratlan ve iş dünyasının tem-
silcilerinden olacağı belirtili-
yor. Kamu bankalan ve eko-
nomi bürokrasisinde bulunan
birçok ismin Derviş' in net tav-
nnı beklediği vurgulanırken.
îşadamı Bülent Eczacıbaşı ve
ekonomi profesörü Asaf Sa-
vaş Akat'ın da Derviş'e bağlı
olarak hareket edeceğine dik-
kat çekiliyor. Den'iş'in katıla-
ca^ı siyasi partiye, TOBB ve
TUSlAD bünyesinde bulunan
işadamlanndan katılım gelme-
sine de kesin gözüyle bakılı-
yor. Derviş'in siyasetteki yeri-
ni netleştirmemesi, Derviş'le
birlikte hareket etmesi bekle-
nen ekonomi bürokratlannın
durumunu da belirsizleştiriyor.
Yasalara göre 3 Kasım'da yapı-
lacak erken seçimlerde millet-
vekili adayı olacak kamu gö-
revlilerinin 8 Ağustos Perşem-
be akşamına kadar istifalannı
vermeleri gerekiyor. Deniş'in
siyasetteki yerini bu tarihe ka-
dar netleştirmesi durumunda,
ekonomi bürokratlan da istifa-
lannı sunarak siyasete atıla-
bilecek.
Kemal Derviş:
Siyasete
kilitlenme
lüksümüzyok
Ekonomi Servisi - Türkiye thracatçılar
Meclisi'nce (TÎM) organize edilen
sektör ziyarerinde fabrikalan gezen
Devlet Bakanı Kemal Derviş, siyaset
gündemine ilişkin sorulan yamtsız
bıraktı. Derviş, DSP Grup Başkanvekili
Emrehan Halıcı'nın Derviş'i istifaya
çağıran açıklamalanna yönelik soruya,
"Benim gündemimde üretim,
istihdam, ihracat var" diye cevap
verdi. Devlet Bakanı Derviş, TÎM'in
çağnsı üzerine gerçekleştirdiği üretim
tesisleri ziyareti çerçevesinde
fabrikalan gezdi. Orijin Grup, Örma
Tekstil, Alrmmarka Gıda Sanayi ve
Ticaret AŞ ve Öztiryakiler firmalannı
ziyaret edip incelemelerde bulunan
Derviş, Ülker fabrikasının ardından
Orijin Deri Fabrikası'nda sektör
yetkililerinden deri üretim ve ihracatı
ile ilgili bilgiler aldı. Derviş, basın
mensuplannın son siyasi gelişmeleri
anımsatması üzerine yorum yapmadj.
Ekonomi unutulmamalı
Siyasi ortamdaki tartışmalar ve
belirsizliklere rağmen ekonominin
devam ettiğinin unutuknaması
gerektiğini kaydeden Derviş, TlM'in
Yenibosna'da bulunan Dış Ticaret
Kompleksi'ndeki merkezinde
açüdamalarda bulundu. "Sahada
oynayanlarla birlikte olmak en zevkli
şey. Sahada gol atanlan görmek,
onlardan hem fırsatlan dinlemek
hem de fırsatların önündeki engelleri
nasıl kaldırabileceğimizi dinlemek
çok önemli" diyen Derviş, siyasi
ortamdaki tartışmalar ve belirsizliklere
rağmen, Türkiye'nin işi gücü bırakıp
tamamen siyasete kilitlenme lüksü
ohnadığıru belirtti. Derviş, ANAP
Genel Başkaru Mesut Yılmaz'ın seçim
ittifakına ilişkin açıklamasını
değerlendirirken "Ben daha ne
açıkladığını göremedim. Ama
mutlaka ittifakı kolaylaştıracak, daha
geniş tabanlı hareketlerin oluşmasına
katkıda bulunacak düzenlemelere
gerek olduğunu düsünüyorum.
Herhalde o da bunu kastetmişrir"
dedi. Derviş, TÎM Başkanı Oğuz
Satıcı'mn "Biz her an gol armaya
hazınz" sözü üzerine de, temmuzdaki
ihracat artışını kastederek "Temmuzda
attınız zaten" karşılığını verdi.
Faiz dûze\i hâlâ yüksek
Derviş, kurdaki dalgalanmalann biraz
azaldığını, ancak faiz seviyesinin hâlâ
yüksek olduğunu söyledi. Derviş,
"Kurda yaşanan dalgalanmalar ışığı
altında üretim ve pazarlama
kararlan vermek kolay değil" diyerek
bugünlerde durumun daha olumlu
olduğunu belirtti. Öztiryakiler firması
ziyarerinde şirketin sahibi Tahsin
Öztiryaki'yle görüşmesinin ardından
açıklama yapan Derviş, "Bütün
zoriuklara rağmen ihracat
büyük bir hızla büyüyor. Dünya
piyasalarına girmiş durumdayız ve
bu arkadaşlar Türkiye'nin kalite
imajını dünvaya yerleştiriyorlar.
Bence en önemlisi bu" diye konuştu.
B Baştarafı 1. Sayfada
lesin işlemesin, Türkiye demokratikleşme yolunda
önemli kazanımlar elde etti. Terör belasından yeni
yeni kurtulduk, bela komşularda varlığını sürdür-
meye çalışıyor... Böyle bir ortamda iç banşı yasak-
larla değil, özgürlüklerle sağlama sürecine giriyoruz.
AB sürecine gelince... Pek çok konuda olduğu gi-
bi burada da ipin ucu kaçmış görünüyor. Zaten biz-
de işin ortası yok. Ya herkese meydan okuyup dün-
yayı dize getiriyoruz, ya bizden adam olmaz deyip
dizlerimizin bagını çözüyoruz...
Dışarıdan gelen haberlerin genel yapısı şöyle:
İlk tümce çok iyi, ikinci tümce "ama" diye başlı-
yor... Bizim basın da sadece ilk tümceyi alıp daya-
nıyor:
"Batılılar her şey tamam dedi..."
"Artık Avrupalı olduğumuzu söylüyorlar..."
Gerçek şu ki, henüz böyle bir durum yok. Aralık
ayında Türkiye'yle müzakerelere başlanıp başlan-
maması kararlaştınlacak. Meclis'ten çıkan yasalar
da bizim elimizi güçlendirdi, o-kadar. Diyelim ki, mü-
zakereler başladı, kaç yılda tam üye olunur?
Önceki üyeliklerden birkaç rakam verelim; Ingil-
tere 1967'de başvurdu, 70'de müzakerelere başlan-
dı, 73'te tam üye oldu. Portekiz 1977'de başvurdu,
78'de müzakere, 8 yıl sonra 1986'da tam üye oldu.
Halen tam üye olmayı bekleyen Macaristan, Polon-
ya ve Çek Cumhuriyeti'yle müzakereler 1998'de
başladı, 4 yıldır devam ediyor.
Partilerin kozları
Verdiğimiz örnekler, müzakere sürecinin 3-8 yıl
devam ettiğini gösteriyor. Türkiye'nin önüne bu sü-
reçler açıkça konmadığı için herkes ilk adımla son
hedefe ulaşıldığını sanıyor.
öteden beri altını çizdiğimiz nokta şuydu:
AB üyeliği bir devlet politikası ise devlet organla-
rının bu konuda koro olabilmesi, ortak ses çıkara-
bilmesi gerekiyor.
Dün bu yönde bir adım atıldığını gördük. Cumhur-
başkanı Ahmet Necdet Sezer'den başlayarak dev-
letin üst organlan AB ülkelerindeki eşitleriyle temas
kuracak, Türkiye'nin attığı adımları anlatacak.
Seçimlerde, MHP dışındaki siyasi partiler, AB he-
definde kendilerinin de katkılan olduğunu işleye-
cekler. Başbakan Bülent Ecevit'in pazarmazardin-
lemeden önceki gün "Artık AB üyeliği hakkımız, AB
ülkelerindeki herözgüriük bizde de var" diye demeç
vermesinin başlıca nedeni buydu.
Mesut Yılmaz 2000 yılı Mayıs'ına dek 57. hükü-
mete katılmamıştı. Amacı, Süleyman Demirel'den
sonra cumhurbaşkanı seçilmekti. Bu olmayınca hü-
kümete girmeyi ve AB yolunu seçip partisini bu ze-
minde kurtaımayı planladı. Doğrusu, iki yıldır oyu-
nunu kendince iyi oynadı. Türkiye'de pek çok ke-
simle karşı karşıya gelme pahasına, seçim bölgesi
adeta Brüksel'miş gibi çalıştı. 16 Temmuz'da 3 li-
derin 3 Kasım'da seçim kararı almasından sonra a-
par topar hazırlattığı AB paketinin Meclis'ten geç-
mesiyle önemli bir seçim kozu elde etti. Yılmaz dün
AB elçileriyle buluşup durumu anlattı, "Sıra sizde"
dedi.
Çiller "AB'yi kuyudan biz çıkardık, zaten gümrük
biıiiğiyle yolu biz açmıştık" naraları atıyor.
Ismail Cem, 5 yıl Dışişleri Bakanlığı yapmış bir ki-
şi olarak AB hedefinin doğal sahibi olduğunu düşü-
nüyor...
Bir koz 4 partiye yeter mi? Yetmez... Merkez par-
tilerinin tepki oylarının radikal partilere gitmemesi-
ni sağlayacak artı bir şeyler söyleyebilmesi gereki-
yor.
Son bir anımsatma. önceki hafta BM gelişmişlik
raporu yayımlandı. Biz 87. sıradaydık. AB ülkeleri-
nin tümü ilk 30'daydı.
Işte size hedefin doğruluğunun özeti...
ankcum@ttnet.net.tr
Seyfî Oktay
YTP'ye katıldı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Eski
Adalet Bakanı Seyfi
Oktay ile Antalya Mu-
ratpaşa Belediye Başka-
nı Süleyman Evcimen,
dün Yeni Türkiye Parti-
si'ne (YTP) katıldı.
YTP Genel Başkanı
Ismail Cem, dün parti-
sine katılunlar nedeniy-
le düzenlenen toplantı-
da "Türkiye'ye kendi
alanlarında önemli
katkılarda bulunan in-
sanlann katılımıyla
güçlenmeye devam
ediyoruz. Sajın Oktay,
Anadolu kültürünün
bütün güzelliklerini
kendinde toplayan, bil-
geliğine büyük saygı
duyduğum bir arkada-
şımızdır" dedi. Oktay
da, "Yıllardır siyaset,
işlevini yerine getire-
miyor. Siyaset, etik te-
mellerini vitirmiştir.
Siyaset, kendini mehdi
sananların elinde kişi-
selleşmiştir" açıklama-
sını yaptı. YTP'yi Tür-
kiye'deki siyaset anlayı-
şına karşı tepki olarak
değerlendirdiğini vur-
gulayan Oktay, "Bu
başkaldırı, şimdiden,
ne olacak Türkiye'nin
hali, diyenlerin umudu
haline geldi" dedi.
Cem, katılım törenin-
den sonra DSP yönetici-
lerinin Devlet Bakanı
Kemal Derviş'i istifaya
çağırmasıyla ilgili soru-
lan yanıtsız bıraktı.
Cem, "Bu sözleri yo-
rumlamak durumun-
da değilim" demekJe
yetindi.
Izinsiz Kuran
kursuna baskın
ANTALYA (Cum-
huriyet) - Antalya kent
merkezine bağlı iki
köyde izinsiz Kuran
kursuna dönüştürülerek
8-10 yaşlanndaki ço-
cuklara ders verildiği
belirlenen iki eve bas-
km düzenlendi, 6 kişi
gözalrma alındı.
Antalya 1. Sulh Ceza
Mahkemesi'ndan alı-
nan arama karanyla
Çıplaklı köyünde Os-
man Bilgiçin evine
baskın düzenleyen jan-
darma ekipleri, evin alt
katında 10-15 yaşlann-
da 27 öğrenciye izinsiz
Kuran kursu verildiğıni
belirlediler. Ekipler 27
çocuğu ailelerine teslim
ederken Levent A. ile
AbdülkadirÇ.gözalh-
na alındılar.
Killik köyünde bir
eve düzenlenen operas-
yonda da 8-10 yaşlann-
daki 19 çocuğa izinsiz
dini eğitim verildiği be-
lirlenirken 19 dini içe-
rikli yayın ile çok sayı-
da kitap, dergi ve kaset
ele geçirildi.Operas-
yonda Hüseyin T, Bü-
İentY, Abdurrahman Ü. -
ve Hayrettin T. ise gö-
zaltına alındı.
Her iki operasyonda
gözaltma alınan 6 kişi,
sevk edildikleri mahke-
mece tutuksuz yargılan-
mak üzere serbest bıra-
bldı.