Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30TEMMUZ2002SALI
O L A Y L A R V E G O R U Ş L E R olay.goru8@cumhur1yet.com.tr
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
BIP 28 Şubat Daha mı?
"Atatürkçü Partiyi Kurmanın Sırası Geldi"...
Bu, bır kıtap adı... Son zamanlarda sağduyu
sahibi yurttaşların sık sık söyledikleri, bekledik-
leri birlstek, birözlem...
Prof. Dr. Slna Akşin kitabına: "Atatürkçûler
zor durumdadır" dlye başlamışl..
Türkiye zor durumda deseydl belki daha iyi
bir saptamada bulunabılırdi. Sık sık içıne düş-
tügümüz bir durum bu! Slvll yöneticiler; çekiş-
meler, kavgalar, çekememezlikler, anlayışsızlık-
lar, çıkarcılıklar, daha beterı birtakım dış baskı-
larla ülkemizi çıkmazlara getirip gotinp bırakı-
yorlar...
Açlık sınırı halkın yansından çoğunu kapsa-
mış! Blrçok bakımdan dünyanın en gerl ülkele-
ri arasına düşmüşüz! ABD'ler, AB'ler her Işlmi-
ze kanşıyor! En önemllsl de yanlış blrsavaşa itll-
me korkusu günün bir gerçeği... Bir sürü siya-
sal parti, bir sürü lider!.. Sendlkalar, federasyon-
lar.. işçi sınıfı blryana Itılmış! Konuşanlara, kur-
tarıcı olmaya kalkışanlara Ise klmsenln güvenl
yok...
Hep böyle olmadı mı? 27 Mayıs'a böyle bir
umutsuz kargaşada gitmedlk mi? 12 Mart, 12
Eylül, daha sonra 28 Şubat... Hepsi sözüm ona,
seçlm yoluyla işbaşına gelmiş partilerin, llder-
lerln çeklşmesl, anlaşamaması yüzünden yaşan-
madı mı? Uzun yıllardır güven veren bir hükü-
met bile kuramıyoruz! AB konusunda görüş blr-
llglne varamıyoruz! Kimlmlz umudunu Amerl-
ka'nın yolladığı bir IMF görevllslne bağlamış,
kimlmlz de yeterslz birtakım polltika heveslile-
rlne!..
Bütün bu karmaşa içinde gerçekten Mutta-
fa Kemal Atatürk'ün düşüncelerinl savunacak
yenl bir slyasal oluşumu ne zamandır beklerlz.
Adlar anıldı; Mümtaz Soytal, Yekta Oüngör
özden, Vural Savas, o bu, berlkl... Bir de ne
gördük, Mümtaz Bey ve arkadaşları bir yanda,
Yekta Bey ve arkadaşlan bir başka yanda!.. Ata-
türkçü olarak blllnen ötekl partller, klşller de dar-
madagınık!
Irtlca tehlikesi kalktı mı? Hayırl Fethullahçılar-
dan hesap soruldu mu? Tayylp Efendl'nln ada-
let önündeki dosyalan temlze çıktı mı? Erba-
kan'ın, Tayylp'ln yenlden aday olup olmaya-
cakları konusunda bir keslnllge vanldı mı? Araş-
tırmalar, soruşturmalar. Tayylp partisine Iktldar
görülüyorl En az yüzde ylrml oy! Tek başına ik-
tidar!.. Atatürk'ü, Atatürkçülüğü, yolu kapatmış
inek glbl gören blrl!
Başbakan Ecevtt söylemedi ml? Tayylp ka-
fasının eninde sonunda ülkeyl yenl bir 28 Şu-
bat'a götürecegınl?.. Genelkurmay Başkanı,
"28 Şubat'lar hiçblr zaman bltmez" demedl
ml?Nasılolurda Atatürk devrimlnlnyolundayü-
rudüklerinı söyleyen klşller bu görünür tehllke-
ye aldırış etmeden Atatürk llkelerinl korumak
Için ayn ayn gruplaroluşturur? llkseçlmde hep-
slnin yaya kalacagını şimdiden söylemek o ka-
dar güç mü?
Prof. Slna Akşin: "Atatürkçü sosyallst bağla-
şıklığı zorunludur. Sol güçblrilğının temel taş-
lanndan blrl. Bugün Türkiye, güçblrliğlnden so-
lu iktidara getirmesini beklemektedir. Çünkü
sağ her bakımdan Iflas etmlş, ülkeyl bataklığa
sûrüklemiştlr" diyor.
Sınav Şampiyonu Olmayan Gençler îçin...
IVfUStafa G A Z A L C I EgU-Der Genel Başkanı, CHP PM Üyesi
E
rkenseçimtarnşma-
lannın yaşandığı sı-
cak yaz günlerinde
yaklaşık I.5miJyon
gencimizin kaüldığı
üniversite sınav ının sonuçlan,
18 Temmuz 2002 tarihinde açık-
landı. Sonuçlar bir ıkı gün ko-
nuşuldu, sonra unutulup gitti.
Birçok öğrencı için beslenen
umutlar, harcanan trilyonlarca
lira da boşa gitti. Üstelik yüz
binlerce gence başanstz dam-
gası vurularak...
Her yıl olduğu gibi bu yıl da
kamuoyuna sınavın şampiyon-
lan tanıtıldı. Birinci, ikincı, üçün-
cü gelenler, televızyonlarda na-
sıl dereceye girdiklerini anlattı-
lar. Kimilerinin ana ve babalan
da konuştu. Ailecek dereceye
girenier araya alınarak resimler
çektirildi, Yeni atanan Milli Egi-
tim Bakanı Sayın Necdet Tekin
de bu tanıtım ve ödüllendirme
kampanyasına katıldı. Bakan,
sınavda en başanlı 20 genci An-
kara'ya çagırdıgını, onlara ba-
şanlanndan dolayı bilgisayar ar-
mağan edecegini, ama bilgisa-
yarian olabilir düşüncesiyle be-
deli karşılıgı çek verecegini açık-
ladı. Şampiyonlar böyle ödüllen-
dirilirken yaklaşık bir milyon
genç de umduğunu bulamama-
nın üzünfüsünü yaşadı. Boynu-
nu büktü. Gözyaşı döktü.
Sınavla ortaya çıkan eğitim
sisteminin bozuklugu, sınav sis-
teminin adaletsizliği üzerinde
ise pek duran olmadı. Oysa ünl-
verstte sınav sonuçlan bir kez
daha gösterdi ki eğltim slstenü-
tnizbozuktur. SmavsfatemJ ada-
letsizdir. Ekylddlr. Onur tana-
dır. Fmat ve oianak eşftflginden
uzakbr. Suıava glren vatdâşık 1.5
milyon gendn neredeyseüçte M-
rl (yûzde30.5) 105 puanm aton-
da alarak daha Uk başta elen-
mlştlr. Yûzde 41.5'i iae 120'nln
altmda puan almıştır. DOrtydhk
fakültelere gfaecek ögrend ıaj>
» yabuzca 177 btndJr. Bir başka
deyişle, bir buçuk milyon gen-
cin 177 bini bir üniversiteye gi-
rebilecektir. Tercihler yapılıp
yerleşince görülecektir ki öğ-
rencilerin birçogu sevmedigi,
istemediği, yetenegi olmayan
bir bölüme girecektır. Sırf üni-
versiteyi okumak, boşta kalma-
mak için. Genç; karşılaşacagı
harç parası, kalacak yer, eğitim
harcamalannı karşılayarak bin-
bir güçlükle okulu bitirse bile iş
bulup bulamayacagı belirsizdir.
Bu sınavda 9 btnln Ozertnde
gendn sıflr abnası da düşündü-
rflcUdttr. Bu gençler hangi ko-
şullarda liseyi bitirmiştir? So-
ran, bilen var mı? tncelense bun-
lann çogunun ögretmen, ders
araç gerecinin eksik oldugu okul-
larda okuduğu ortaya çıkacak-
ür. Ama hiçbir televizyon, gaze-
te çalışanı bunlara ne düşündü-
gunü, hangi duygular içinde ol-
dugunu sormayacaktır.
Bu yıl da geçen yıllar gibi sı-
navda en başanlı illerle en ba-
şansız illere bakıldıgında sbte-
min çarpıkhgı, flrsat ve oianak
eşitiigtnin ohnadıgı kolayca an-
laşılacaknr.
Antalya, Ankara, Izmir gibi
Orta ve Batı Anadolu'daki en
başanlı iller, Hakkâri, Şırnak,
Ardahan gibi Dogu Anadolu'da-
ki en başansız iller. Ortaögretim-
de gençler değişik düzeylerde
yetistirilmektedir. Fen liselerin-
de, Anadolu liselerinde, gelişrniş
kent liselerinde gençler daha iyi
olanaklarla eğitilirken doguda-
ki okullarda ögretmen, donanım
eksüdigi yüzünden gençlerin ye-
terince eğitilemedigini herkes
biliyor.
Sonuçta 76çeşitü»ededetişlk
ortamlardavedfmlfgençieriay-
nı smavda aynı toruJarla defter-
lendrmek eşftük dejfldlr. Ttra
tentne bu onlara yapuan ada-
, hakndıkdr.
Üniversite sınav sonuçlannın
ortaya koydugu bir gerçek de
Hik»miwff parah ğ M t g i i
l filtelilmln fizelteftlıilmesinln çözttm
ofaunayacagıdır. TBMM komis-
yonlannda görüşülen YÛK'Un
hazırladıgı üniversiteieri paralı
yapan tasanrun yanlışlıgını uma-
nz kimi çevreler anlamıştır. Ül-
kemizde paralı egitim, paralı
üniversite hiçbir eğitim sorunu-
nu çözmediği gibi, var olan fir-
sat ve oianak eşitsizligini daha
da arttıracaktır. Geçen yıllarda
oldugu gibi bu yıl da üniversite
sınavlannda paralı, özel liseler
devlet okullanndan daha başa-
nlı olamamıştır. Büyük özveri-
lerle milyarlarca lira harcaya-
rak özel okullarda çocuklannı
okutanlar bir kez daha umduk-
lannı bulamamışlardır.
Çozüm, bfitçeden eğltlnıe da-
ha çok pay ayırarak e{Hfanln nl-
tetiginl bfltfln devletokuDannda
yttkaeltmektlr. 16. MDH EğMm
Şûran dogroltufunda ortaöğre-
dmde daha fazla geclkmeden
kfiklfl degl»ikllkkr yapmaknr.
Egttlm dstemimizlezbercfltkten
kurtararak gençJeri programa
dayah iae, meılege yönlendlr-
mektfr. Gelecek yıllarda yüz bin-
lerce gence ve aileye aynı acıyı
birdaha yaşatmamak için önlem-
ler almalıyız. Her alanda oldu-
gu gibi egitim alanında da bir-
kaç şampiyon 65 milyonluk bir
ülkeyi kurtarmaz. Üstelik onla-
nn çogu da üniversiteyi bitir-
diklerinden sonra çeşitli neden-
lerden yurtdısına gitmektedir.
Gençlerin yetenekleri dogrultu-
sunda iyi bir egitimdcn geçüme-
yip onlan başansız damgasıyla
sokağa atan toplum bunun be-
delini er geç öder.
Üniversitelerimizde Yabancı Dil Bölümlerinin Durumu.
Doç. Dr. Thtrsa^^MUTLVSıvasCumhuriyetÜntversitesiFen-Edebiyat
Fakultest Fransız Dili ve Edebiyatı
ZEYTtNBURNU SULH HUKUK
MAHKEIVffiSİ'NDEN İLANEN
TEBLİGAT HÜKÜM ÖZETÎ
Esas No. 2002-800 Karar No: 2002/803
Hâkim: Kemal Güzel 20998 Kâtip: Nuran Ta$kıran
Zeytinburnu Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen
2002800 Esas. 2002/803 Karar sayılı 27.6.2002 tarihli
karar ıle Esin Akçiçek vesayet altına alınarak kendısine
ablası, anne-baba bır öz ablası Hatice Akçıç«k vası tayin
edilmıştır. Bu husus ilan olunur. 27.6.2002. Basın: 44480
• • SYM, sınav
f "X dizgesinde (sis-
I I teminde) yaptı-
V ^ gı bir degişik-
likle, 1999yılındanitiba-
ren genel üniversite gi-
riş sınavı dışında, yalnız
dil bölümleri için aynca
yabancı dil üniversiteye
giriş sınavı düzenlemek-
tedir.
Son üçyılda genel üni-
versite giriş sınavına, her
yıl bir buçuk milyon ci-
vannda ögrenci katıldıgı
halde, yabancı dil üni-
versiteye giriş sınavına
1999 ve 2000 yıllannda
dokuz bin ve 2001 yılın-
da ise yirmi dokuz bin
civannda ögrenci katıl-
mıştır. 1999 ve 2000 yıl-
lannda yabancı dil üni-
versite giriş sınavına ka-
tılan dokuz bin civannda-
ki ögrencılerden ancak
üç bin civannda ögrenci,
2001 yılında ise sekiz bin
civannda ögrenci üniver-
siteye giriş koşulu olan
120 ve üstü puanı alabil-
2O.YılKonseri
^W*.
miştir. Yabancı dil üni-
versite giriş sınavına ka-
tılmak için genel üniver-
site giriş sınavına katıl-
mak zorunludur. Üniver-
sitelerimizin bir dil bölü-
münde okumak isteyen
lise mezunu bir ögrenci,
önce genel üniversite gi-
riş sınavına katılacak ve
sözelden en az 120 puan
alacak (120'nin altında
bir puan alırsa, yabancı
dil sorulannın tamamını
dogru yanıtlasa dahi dil
puanı degerlendirilmez),
sonra üniversite yabancı
dil giriş sınavına katıla-
cak ve KPDS sınavı ni-
teliğındeki düzeyi olduk-
ça yüksek 100 dil soru-
sundan, alan ve okul du-
rumuna göre en az 70 ila
89 soruyu dogru yanıt-
layarak ancak üniversi-
teye giriş koşulu olan 120
ve üstü dil puanı aJabile-
cektir.
Üniversiteye yabancı
dil giriş sınavının çok zor
olması ve ÖSYM ayn
yaptıgı bu sınav için ge-
nel üniversiteye giriş sı-
navından daha yüksek bir
harç alması -bir kısım ög-
renci, maddi yönünü de
düşünmektedir- nedeniy-
le bu sınava baş vuran
ögrenci sayısı çok az ol-
maktadır.
Aynca 120 ve üstü dil
puanı alabilen çok az sa-
yıdaki ögrencilerden bir
bölümü,2001yılındaki-
lerin çoğunluğu başka
puan türlerine (SOZ,
EA)göre de üniversiteye
yerleşme haklan olduk-
lanndan, öncelikle bu pu-
an türlerine göre uygun
buldukları bölümleri
(Hukuk, Iktisat, Siyasal,
Türkçe Ogretmenligi vs.)
tercüı etmekte ve çogun-
lukla da buralara yerleş-
mektedirler.
Orta ögretimde Fran-
sızca ve Almanca dersle-
ri artık okutulmadıgı ya
da yok denecek düzey-
lere düşrügü için üniver-
site yabancı dil giriş sı-
navına katılan ögrenci-
lerin tamamınayakını In-
gilizce'den girmekteler
ve 120 ve üstü dil puanı
alabilen az sayıdaki ög-
renci de (3.000 civannda)
altyapılan oldugu için
öncelikle Ingilizce bö-
lümlerini yeglemektedir-
ler. tngilizce dışındaki
yabancı dil bölümlerine
ya hiç ya da çok az ög-
renci baş vurabilmekte-
dir.
öbürbölümler için tek
aşamalı, dil bölümleri için
ise iki aşamalı sınav yap-
mak ögrenciler arasında
eşitsizlik yaratmaktadır.
Bu eşitsizligin gideril-
mesi ve ögrenci akışı du-
ran Fransızca, Almanca,
Rusça, Farsça, Arapça gi-
bi dil bölümlerine sözel
ya da eşit agırlık puanla-
ıma göre ögrenci alın-
ması bazı üniversitelerin
Rektörlükleri (Cumhuri-
yet, Atatürk, Selçuk) ta-
rafından YÖK'ten isten-
miş,fâkatYÖKYürütme
Kurulu 3OOcak 2001 ta-
rihli karan ile gerekçe-
siz olarak ve dil bölüm-
lerinin çoguna ögrenci
akışının durdugunu bile-
rek bu istemi reddetmiş-
tir. UNESCO'nun 2001
yılım Avrupa Dilleri Yı-
lı ilan ettigi ve Avrupa
Birligi'ne girme çabala-
n içinde oldugumuz bir
zamanda, Avrupa Birli-
gi'nin motoru durumun-
daki iki ülkenin, Alman-
ya ve Fransa'nın dil ve
kültürlerinin okutuldugu
bölümlerin kapatılması-
nı akıl almıyor.
Çözümönerileri
tngilizce dışındaki ya-
bancı dil bölümleri için:
1) ögrenciler arasında
eşitsizlik yaratan ve Ana-
dolu'daki bir ögrencüıin
artık dil bölümünde oku-
masıru olanaksız kılan bu
üniversite yabancı dil gi-
riş sınavının kaldınlma-
sı, 1999 yılından önceki
gibi yabancı dil sorulan-
nın genel üniversite giriş
sınavına dahil edilerek,
dil bölümlerine ögrenci
akışının tekrar saglanma-
sı.
2) 2002-2003 ögretim
yıh için yeni bir karar alı-
narak, 120 ve üstü dil pu-
anı alan yeterli sayıda ög-
renci olmadıgı için kon-
tenjanlan boş kalan dil
bölümlerine (Fransızca,
Almanca, Rusça, Çinçe,
Farsça, Arapça vs.) ön
kayıtla ya da sözel, ya da
eşit agırlık puanına göre
ögrenci alınmasının sag-
lanması...
Bütün dil bölümlerin-
de hazırlık sınıfı vardır,
bu konumda alınacak ög-
rencilere bölüm dersle-
rini izleyebilecek dil bil-
gisi ve becerileri hazırlık
sınıftnda kazandınlacak-
tır. Böylece 2002-2003
ögretim yılında 4000-
5000 yeni ögrenciye üni-
versitelerimizde okuma
olanagı saglanacaktır.
3) EgerYÖK, ögrenci-
ler arasında eşitsizlige
yol açan mevcut sınav
dizgesinde (sısteminde)
ısrar edecekse, Sözel'de
120 barajı korunsun, ya-
bancı dil puanında 120
aranmasın, en yüksek pu-
andan en düşük puana
dogru bir sıralama yapı-
larak 1999 yılından beri
kontenjanlan boş kalan
dil bölümlerinin konten-
janlan doldurulsun; bü-
tün bu dil bölümlerinin
altyapılan çok saglam,
yeterli ögretim üyesi,
araç-gereç ve dil labora-
tuvarlan mevcuttur.
1536 yılında Kanunl
SultanSüleyman'ınFran-
sızlara tanıdıgı kapitü-
lasyonlarla başlayan,
1839 Tanzimat Fermanı
ile süren ve Ulu önder
Atatürk'ün kurdugu
Cumhuriyet ile pekişen
Batılılaşma hareketinin
temel taşı durumundaki
Batı dillerininve kültür-
lerinin okutuldugu bö-
lümleri kapatmak hem
devlet politikası hem de
ülke ve dünya gerçekle-
ri ile bagdaşmamaktadır.
(1) Puanlamo, değer-
lendirme ve tercih du-
rumlan ile ilgili bilgiler
ÖSYM hlavuzlarından,
Sıvas 'taki özel dershane
ve Milli Eğitim Rehber-
likbürolanndan alınmif-
tır. (D.N.)
Turizme Yüklemeler, Çıkarmalar
17 Ağustos Cumartesi
Saat : 19.00
Harbiye Açık Hava Tiyatrosu
Bil£i için: 253 36 36
OrhanTEZ
A
slında, çogumuz biliriz ya,
ben yine de söylemeden
başlamamayım söze: Tu-
rizm sezonunun açılışı, hareketle-
nişi, beklentisi mart sonlannda
başlar, turizmi kucaklayacak olan
yerleşim yerlerinde.
Dükkânlar, alışveriş merkezleri
cam, kapı, çerçeve yeni bir yüzle,
yeni umutlar taşıyarak degiştiri-
lir, yenilenir, yeni sezona hazırla-
nır.
Dahası, atılan mallar, verilen
hizmetler o yılın, deyim yerindey-
se, modasını da taşımalıdır. örne-
ğin, bir bakarsanız, bir yıl halı mo-
dadır, bir başka yıl tavuk döner.
Turizmin akışına, turistin ulusal
kimligine, yerliye, yabancıya gö-
re degisir, degjstirilir birçok şey. De-
gişmeyen tek şey ise, nedense, hiç-
bir zaman turizm beklentilerinin
gerçekleşmemesidir. Yani, kabaca,
ceplere yeterince nakit girmeme-
sidir. Hep aglanılır, durulur...
Bu yıl da farklı değil. Sezonun
yansına geldigimiz şu günlerde,
işler iyi gitmemektedir ve birileri
suçlanılmayabaşlanmıştırbile. El-
bette kolay degil, turizmcılik iyim-
ser bir bakışla yılın yansında ge-
çerli bir meslektir, sonraki günler-
de yılın geri kalanuıda birikimler-
den yenecektir.
Ama nedense, ınşaatlar bu yer-
leşim bölgelerinde de durak nedir
bilmez; dükkân, mağaza kiralan her
geçen yıl dövizlerle, üstelik gide-
rek artan rakamlarla belirlenmeye
deyam edilir; turizme yönelik ye-
ni işletmelerin planlan yapılır vb.
Kısaca, hem yakınılır, hem de bo-
şa kürek sallanmaz!
Yalnız, belki de en önemlisi, pay-
laşım dengesi hızla bozulmakta;
paylann bir kısmı bir yerlerden bir
yere dogru hızla akmakta ve turizm
gelirleri yüksekse bile bazılannın
payı büyürken bazılanın payı hız-
la azalmaktadır. burada, kimin hoş-
nut oldugu, kimin olmadıgı açık-
ça belli olmasına karşın, biline-
mez, çözülemez bir sorunmuşça-
sına turizme yeni yüklemeler, çı-
karmalar yapılmaktadır. Hadi di-
yelim, sorun başka yerde aranmak-
tadır.
Oysa, turistlergelmeye devam et-
mektedir!
Cumhuriyef //f
çy&n Fivt (SVICRE HASTANESI ORUÇ ÇAKMAKLI
Sanat AlOlyosi
RESİM SERGISI
BİLET SATIŞ NOKTALARI
Biikırkoy ArKadaş Kılapcvı (OL't?) b4i' 12 /! Boyofılu Mc-lropul Mu^ık (tKia) L'49 4'J 16
Kadıkdy Seyhan Mii7ık (O;'I6) 414 73 64 Şışlı Sağlam Oplık (0212) 234 35 71
S.ıng.fi Ekujlııvı lnşaal (0216)fi?1fl509
Kuls Sokak No 12 KuMlbt-Beyoâlu'
Tel 0212 292 59 91
e-mall: oruccaKmaKlKghotmail com
KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESt'NDEN
Dosya No: 2002'300 Vasi
Mahkememizce verilen 28.05.2002 tanh ve 2002/300-481 E.K. sayılı karan ile
ömer ve Ayşe oglu 1982 d.lu Kemal Engin Karaman rahatsızlıgı sebebiyle 4721
s.TMK'nin 405. maddesi geregince vesayet altına alınarak TMK'nin 419. maddesi
gereğince annesi Ayşe Karaman'ın velayeti altın konulmuştur.
Keyfiyet ilan olunı. 27.06.2002 Basın: 46626
PENCERE
Seçlm Gepçeklepl
Örtmsslnl..
500 büyük sanayi kuruluşumuzun hal-l pür me-
lâli gazetelerde sergileniyor...
Argo deyişle ayvayı yemişlz!..
özelllkle 'yemişlz' dlyorum, çünkü Ister devletin
olsun, Isterözelln, büyük sanayi kuruluşlannın yaz-
gısı ülkeyi ilgilendlrir...
4 klşilik bir sıradan allenln temel Ihtlyaçlan için
yapması gereken harcama tutan 1 mllyar llranın üs-
tüne tırmanmış...
Açlık sınırı 334 milyon liraya yükselmiş..
2001 ytlında borç durumu neydi?..
Iç borç 84 mllyar doları aşmıştı...
Dış borç 115 mllyar doları aşmıştı...
Iklslnin toplamı ulusal gellrl aştı...
Borç toplamı 2002'nln mayıs ayında 204 mliyar
dolara yükseldl...
Klşl başına gellr 2.219 dolar..
Borç 2.918..
Yukarıdakl sayılar bir Ikl günlük gazeteden
gözucuyla devşlrllmlş sade suya rakamlar...
Büyük laf etmenln anlamı, allamellğln de sonu
yok; herkes biliyor kl Türkiye IMF programını uy-
guluyor; belirll aralıkla IMF müfettlşlerl gellyorlar,
yönetlml denetliyorlar, yapılanlan begenlrlarse bir
borç dlllmlnl daha -son dönemde 1.1 mllyar do-
lar- kendi deylşlerfyle 'serbest bırakıyoıiar'!..
Llderlere sorsan:
- IMF'nln güdümünden çıkamaz mıyız?..
Felaket olurl..
- Daha ne kadar sürecek?..
2003 şimdiden bağlandıl..
Üçay sonra seçlm var...
Seçlme katılan tüm partilerin ekonomik prog-
ramlarının tek adı var:
IMF programı!..
Ama plyasada slyasal partlden geçllmiyor...
Ellnl sallasan elllsl, saçını sallasan telllsl kadar çok
lider ve llder adayı ortalıkta dolanıyor...
Dlyellm seçlm yapıldı, medyada 'kibus senar-
yosu' denenolasılıkgerçekleştl...
Tayylp Erdogan tek başına hükümetlnl kurdu..
Başbakan oldu, koltuğa oturdu..
Neyapacak?..
Hlçl..
Ya uzun süre muhalefette kalmanın ya da hlç de-
nenmemlş olmanın yarattıgı sanal havayla seçlm
sandıgından önde çıkacak partilerin llderlerl hiçbir
şey yapamayacaklannı ve halka hiçbir şey vereme-
yecekleıinl bllmlyoıiarmı?,.
Bal glbl blllyoriar...
Ellerlnde bunalımın faturasını halka ödetmeden
dügümleri açacak ve sorunlan çözecek bir slhlrll
degnek yoktur; ama, bu gerçeği dlle getlremezler...
Bir kez daha yazmıştım; bir gün bir gerçekçl ll-
der halka dönüp dlyecek kl:
- Slze hiçbir şey vaat etmiyomm, alınteıi dök-
meden kalkınma olmaz; falzle borçla yaşamak,
Avnıpa'nıngellp blzlkurtaracağına Inanmak, an-
cak gerl zekâlılann maıifetldlr...
Nerdeo llder?..
•
Seçlm sath-ı malllne kayıyoruz...
Yoklamalar yapılıyor, yorumlar yayımlanıyor, da-
ha şimdiden sözüm ona halkın nabzı tutuluyor, ço-
Qu tezgâhtarlıktan gayrı bir şey değil...
En dogru lafı Süleyman Bey etmiş, seçlm so-
nuçlanndan korkanlara demiş kl:
"• Seçlm sonucunu kendlmlze göre saptamak
Içln halk mı Ithal edellm?.."
Vallahl dogru!,.
Seçmenl Ithal edemeylz..
Ama partı Ithal etsek..
Yada llder Ithal etsek..
Hlç fena olmaz!.. Zaten Cllnton Türklye'ye gel-
mlşken hazır fırsatı kaçırdık...
Ot, ,L
VEFAT
Çalışma arkadaşımız
MAHMUT
YAVRU*
29 Temmuz 2002 Pazartesi günü
kaybettik.
Merhuma Tann'dan rahmet,
yakınlarına ve dostlanna
başsağlığı dileriz.
DÜZELTME SERVİSİ
VEFAT
Çok değerfi çalışma arkadaşımız
MAHMUT
YAVRUyu
kaybetmiş olmanın büyük üzüntüsü
içindeyiz.
Merhuma Tann'dan rahmet,
yakınlanna ve dostlanna
başsağlığı dileriz.
CUMHURİYET ÇALIŞANLARI