Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 TEMMUZ 2002 SALI CUMHURİYET SAYFA
kultur@cumhuriyet.com.tr 15
Amerika'nın iki önemli sinemacısı Rod Steiger ve John Frankenheimer'm sinemaya önemli katkılan oldu
New York'tan iki yûö\z kaydı...
ASLI SELÇUK
Amerika iki önemli sinemacısını
Rod Steiger ve John Frankenhe-
imer'ı yitırdi. 1925'li Steiger,
1930'lu Frankenheimer, ikisi de
New York doğumluydu, bu şehirde
yetişmişlerdi. Westhampton'da
dünyaya gelen Rodney Stephen
Steiger, 16'lannda okulu bıraktı,
Deniz Kuvvetleri'ne katıldı. tkinci
Dünya Savaşı'nı Pasifik'te bir savaş
gemisinde geçirdi.
Yahudi bir babayla-lrlandalı bir an-
neden Malba'da doğan John Franken-
heimer daha Askeri Akademi"de
okurken okul gösterilerine katıhnaya
başlamıştı bile. Deniz Kuvvetle-
ri'nden aynlarak 1947-49 yıllan ara-
sında sivil olarak çalışmaya devam
eden Steiger, oyunculuğa da aynı yıl-
larda başladı. Kazandığı bursla dra-
matik sanatlan öğrenmek amacıyla
Sosyal Araştırma Okuluna yazıldı.
İki yıl sonra da New York'taki Ame-
rican Theater Wing'e, ardmdan da
ünlü oyunculann yetiştiği Actor's
Studio'ya girdi. Frankenheimer'a ge-
Ünce, 1951-53 yıllan arasında Hava
Kuvvetleri'ndeyken sinemaya karşı
ilgi duyduğunu keşfetti. Sinema tek-
niğini öğrendi, çok sayıda kısa belge-
sel gerçekleştirdikten sonra televiz-
yona girdi. Steiger da en önemli rol-
lerini, 50'li yıllarda televizyon film-
lerinde (Marty) oynayarak elde etti,
Öğretici televizyon deneyimi
Amerikan ve dünya sinemasında
önemli yerlere sahip olan bu oyun-
cu ve yönetmen için televizyonda-
ki deneyimleri öğretici oldu. Los
Angeles'ta bir yerel TV kanahnda
yönetmenlikle işe başlayan Fran-
kenheimer, bir süre sonra New
York'un ünlü CBS televizyonunda
yönetmen yardımcısı oldu, 1954'te
de Sidney Lumet'in bıraktığı' You
Are There' programınm yönetici-
siydi artık. Steiger, 1951 yapımı
'Teresa' (Temiz Ruhlar) filmiyle
beyazperdeye ilk adrmını attı. En
önemli rolü, Oscar'a aday gösteri-
lişi de ona 1954'te 'On The Wa-
terfront'taki (Rıhtımlar Üzennde)
Marlon Brandonun ağabeyi per-
formansıyla geldi. 1965'te 'The
Pawnbroker'daki (Tefeci) güçlü
kJteiger, 1951 'de 'Teresa' filmiyle beyazperdeye ilk ,
adımını attı.1954'te 'Rıhtımlar Uzerinde'ki
performansıyla Oscar'a aday gösterildi. 1965'te 'The
Payvnbroker'dekigüçlü yorumuyla yine Oscar adayhğı
kazansa da heykelciği 1967'de 'In The Heat OfThe
Night daki saldırgan, ırkçı polis rolüyle kazandı.
Fr,rankenheimer, televizyonun yetiştirdiği yönetmenler
kuşağındandı.l960'larda çektiği 'The Manchuria
Candidate ', 'Seven Days in May' gibipolitik konulu
fılmler onu yaratıcı sinemacı konumuna yükseltti,
1960 'ların Amerikası 'nı siyasi ve sosyal açıdan en iyi
gözlemleyen, açımlayan yönetmeni yaptı.
dede çoğunlukla kuvvetli, megalo-
man karakterleri canlandırmaya
başladı: Al Capone (1959), 'The
Sergeant' (Çavuşun Sun / 1968).
'\Vaterloo' (1970, Napolyon rolü),
'Lucky Luciano' (Talihli Gangs-
ter / 1973), 'Last Days of Musso-
linp (1974, Mussolini rolü). Oyun-
cu, Avrupa'ya açılarak Francesco
Rosi, Franco Zeffirelli, Ermanno
Olmi ve Claude Chabrol'le de ça-
lıştı. Frankenheimer, oyuncu dostu
Steiger gibi Avrupa yapımlannda
rol almanın ötesinde, 1966'da Avru-
pa'ya yerleşme karannı da aldı. Bu-
rada gösterişli, yüksek bütçeli ortak
yapımlar çekti: Tren (1964), Grand
Prix (1966), Kiev'deki Adam
(1968). The Gypsy Moths (1969), I
Walk The Line (Sevgilimin Oyunu,
1970), Teh Horsemen (Vahşi Atlı-
lar, 1971).
Sarsıntıh dönemler...
Rod Steiger ve John
Frankenheimer...
Yakınlarda ölen,
sinemaya unutulmaz
katkılan olan bu iki
New York'lu
bundan sonra
yansımalanyla,
yorumlarıyla
belki de daha çok
beyazcamda yer
alacak...
yorumu ona yeniden bir Oscar
adayhğı getirdi ama heykelciği
1967'de 'In The Heat Of The
Night' (Gecenin Sıcağında) filmin-
de canlandırdığı Güneyli, saldırgan,
ırkçı polis rolüyle kazandı.
Yaratıcı sinemacılar
Frankenheimer, Robert Mulli-
gan, Sidney Lumet, Martin Ritt,
Delbert Mann gibi televizyonun
yetiştirdiği yönetmenler kuşağın-
dandı. 1956'da çektiği ilk filmi
'The Young Stranger' (Genç Ya-
bancı) onun hem ABD'de hem de
Avrupa'datamnmasınısağladı. 'All
Fall Down' (Sarsılan Temel/ 1962)
ile eleştirmenlerin beğenisini ka-
zandı, 'Birdman of Alcatraz'da
(Alcatraz Kuşçusu 1962) ona ayn-
ca ticari başan da getirdi. 1960'lar-
da çektiği The Manchuria Candi-
date' (CasuslaraKarşı/1962),'Se-
ven Days in May' (Mayıs'ta 7
Gün/1964), 'The Fixer' (Kiev'de-
ki Adam/1968) politik konulu film-
ler Frankenheimer'ı yaratıcı sine-
macı konumuna yükseltti, 1960'la-
nn Amerikası'nı siyasi ve sosyal
açıdan en iyi gözlemleyen, açımla-
yan yönetmen yaptı.
Rod Steiger, güçlü kişiliği, gös-
terişli cüssesi nedeniyle beyazper-
Bu yapımlar ne yazık ki onun si-
nemacı kişiliğine önemsenecek bir
katkı getirmeyen çalışmalardı.
1973'te yeniden ABD'ye döndü.
'French Connection 2' (Kanunun
Kuvveti 2), 'Black Sunday' (Kan-
lı Pazar), 'Year of the Gun', 'The
Island of Dr. Moreau' (Doktor
Moreau'nun Adası), Ronin gibi..
aksiyon-serüven türü ilginç filmler
çekti.
Rod Steiger'in oyunculuk yaşamı
ise 1978'de sarsıntıh bir döneme
girdi. Kariyerinden ve yeteneğin-
den kuşku duyan SteigeT ağır bir
depresyon geçirdi. Kendini toparla-
dıktan sonra önemsiz ve önemli
filmlerde ufak roller (Amityville,
Çöl Aslam, Küskün Kahvenin Tür-
küsü, Oyuncu, Uzman, Marshlar
Saldınyor) aldı.
Yakınlarda ölen, sinemaya unu-
tulmaz katkılan olan bu iki New Y-
ork'lu bundan sonra yansımalany-
la, yorumlanyla belki de daha çok
beyazcamda yer alacak...
EfesAntik
Tiyatro
9
da Norma
Operası
CAHİTKAYRAVE ÖZDEMÎRıNCE'DEN
YİĞİT GÜNSOY
Bellini'nin en güzel operala-
nndan biri olan Norma, Izmir
prömiyerini Efes Antik Tiyat-
ro'da yaptı.
Dekor, hangi devre ait olduğu
belli olmayan metal parçalardan
oluşuyordu. Olayıngeçtiği zaman
ve mekân Efes'in doğal görüntü-
sü ile büyük bir uyum içerisinde
olan Norma operasına hiç yakış-
madı bu biçimsiz dekor. Kostüm-
ler de yine her devTe ait bir karma-
şa içindeydi. Klasik çizgilerin ya-
nında asker postallı sa-
vaşçıları da görmek
mümkündü. Sayın Ay-
taç Manizade'nin re-
jisi, bu biraz statik ope-
rada fazla yaratıcı ol-
masa bile güzel tablo-
lar sundu bize. Koro-
nun reji açısmdan ele
alınışında, birtakım
karmaşalar göze çarpı-
yordu ama bunun ne-
deni, oldukça kalaba-
Uk bir kadronun küçük
bir alanda sıkışmasıy-
dı herhalde. Solistler-
den Arses Yüdızca,
'Bel Canto' repertu-
vanndaki en güç rol-
lerden biri olan Nor-
ma'yı büyük bir başa-
rı ile canlandırdı. Vokal açıdan
uzun süre disiplinli bir şekilde ça-
lıştığı açıktı rolüne. Ancak özel-
likle birinci perde finalindeki
trio'da ve ikinci perdedeki 'In mia
man' düetinde biraz daha tam-
pereman gerekiyordu. Norma bü-
tün savaşçılara gerektiği zaman
hükmedecek bir başrahibe, sıra-
dan bir âşık kadın değil.
Romalı kumandan rolünü, fizi-
ğinin de yardımı ile, oldukça inan-
dıncı canlandıran tzmir Devlet
Opera ve Balesi Müdürü Hakan
Aysev vokal olarak biraz yorgun-
du herhalde. Bellini'nin bestele-
• Bellini'nin
en güzel
operalanndan
biri olan
Norma, tzmir
prömiyerini
Efes Antik
Tiyatro'da yaptı.
Sayın Aytaç
Manizade'nin
rejisi, bu biraz
statik operada
fazla yaratıcı
olmasa bile
güzel tablolar
sundu bize.
diği müzikte, birtakun sadeleştir-
meler yapıyor ve tiz notalardan
özellikle kaçınıyordu. Bazı yerler-
de sözleri unutması ve bozuk dik-
siyonu, Italyanca bilenlerin dikka-
tinden kaçmadı.
Adalgisa rolünde, Ayşe Tek her
zamanki gibi inandıncı ve vokal
açıdan da son derece tatmin edıci
bir portre çizdi bize. Tam bir dra-
matik soprano ses rengine sahip
olan Ayşe Hanım, sesini bu hafif
söylenmesi gereken genç kız rolü-
ne büyük bir başanyla adapte etti.
Ne yazık ki zaman herkes için
ilerliyor. Bu Sayın Ay-
han Baran için de ge-
çerli. Hâlâ son derece
güzel, orta tonlara sa-
hip ama entonasyon ve
ritim yönünden bize
geçmişin Ayhan Ba-
ran'uıı özletiyor.Yan a-
ma önemli rollerden sa-
dece Hüseyin Genç'in
yorumu dikkate değer-
di.Koro şefi Hans Jo-
achim Gallus'un itina-
lı çalışması diğer se-
zonlardaki eserlerde ol-
duğu gibi, yine yüksek
seviyede bir sonuç çı-
kardı ortaya. Gerek ko-
rodaki birlik, gerekse
müzikal birtakım bu-
luşlar gerçekten tatmin
edici idi. Konuk orkestra şefı Ro-
berto Benzi'nin kimi yerlerdeki
tempolannın yavaşlığı, solistlere
zor anlar yaşattıysa da esere hâ-
kimdi ve yönettiği operayı iyi ta-
nıyordu. Uvertür boyunca bale ile
operanın konusunun anlatılması
güzel bir fikir ama opera esnasın-
daki koreografi, eserin bütünlüğü-
nepek katkıda bulunmadı.
Özellikle sopranonun fınal ar-
yasında dikkatin dağılmasına ne-
den oldu.Önümüzdeki sezon Iz-
mir Operası'nda da oynanacak
olan bu güzel eseri biraz tereddüt-
le de olsa tavsiye ederim.
îş Bankası
Yayınları 'ndan
yeniler
Kültür Servisi - Cahit Kayra'nın
Anılar ve Özdemir tnce'nin
Yazınsal Söylem Czerine adlı
kitaplan Türkiye tş Bankası Kültür
Yayınları"ndan çıktı.
Yazma ve okuma eylemi üzerine
kaleme alınmış denemelerden oluşan
'Yazınsal Söylem Üzerine'den
öğreneceğimiz çok şey var. Edebi
metin yalnızca estetik gereksinim için
okunur. Bir edebi metinde olan şey
yalnız onda vardır. Edebi yapıt,
sanat yapıtı tektir...
Eski bürokrat, siyaset ve devlet adamı
Cahit Kayra'nın devlet hizmetinde
geçirdiği 30 yılın anılarını anlattığı,
siyasi tarihe tanıkhk eden kitapta
Kayra'mn '38 Kuşağı' adını verdiği,
tkinci Dünya Savaşı'nrn ardmdan
yönetimin başma geçen kuşak,
gelecek idealleriyle ve yaşam
deneyünleriyle anlatıhyor. Kayra,
1960 Darbesi, 1974 koalisyon
hükümeti'nın kuruluşu, Kıbrıs
olaylan. Abdi tpekçi'nin
öldürühnesi ve 12 Eylül darbesi
gibi yakın tarihimize damgasını
vuran olaylan anlatan kitabında,
lsmet tnönü, Fatin Rüştü Zorlu,
Hasan Polatkan, Cemal Gürsel,
Nihat Erim, Bülent-Rahşan Ecevit
gibi Türk siyaset tarihinden ünlü
isimlerle anılanna ve sanat
dünyasından Cemal Süreya,
İdil Biret, Hilmi Yavuz gibi
isimlerle dostluklanna da
yer veriyor.
'Demokrasinin
kurucusu'
CengizHan sergisi
ENGİN AŞKIN
TORONTO/KANADA -
Batı'da acımasızhğıyla anılan
Cengiz Han, New York'un ün-
lü "Smithsonian Müze-
sfndeki özel sergide "demok-
rasi kurucusu" olarak tanım-
lanıyor.
13. yüzyılda geçtiği ve istila
ettiği yerleri yok etmesiyle bi-
linen Moğol hükümdannın,
kendi ülkesinde demokratik il-
keleri, Ingiliz Krah John'un
Magna Carta'yı imzalamasın-
dan önce benimse-
diğini ortaya koyan
sergi, "Çağdaş Mo-
ğolistan: Cengiz
Han'a Yeniden Sa-
hip Çıkma" adını
taşıyor.
1206'da tüm Mo-
ğol kabilelerini bir-
leştirerek dev bir is-
tila ordusu kuran
Cengiz Han'ın "Ba-
tı demokrasilerinin
4 temel ilkesini ya-
rattığını" öne süren
müze yetkilisi Paulo
Sabloff, "Cengiz
Han'ın kamusal
katkılı hükümet bi-
çinıine. hukuk dev-
leti inancına, yasa
karşısında eşitliğe ve kişisel
özgürlüklere çok saygılı bir
önder olduğunu" \oırguladı.
Smithsonian Müzesi'nin
"Doğal Tarih Ulusal Müzesi"
bölümünde yer alan sergide,
Moğollann ünlü konutu olan
"yurt" tanımlı göçebe evleri
içinde 192 ulusal giysi ve Cen-
giz Han'ın demokrasi sevgisini
kanıtlayan 35 fotoğraf ve film-
ler sunuluyor.
Moğollann bir çemberi andı-
ran çadır evlerinde, Moğolis-
tan'ın siyasal tarihi, feodalizm,
• Cengiz
Han'm ülkesinde
demokratik
ilkeleri, tngiliz
Krah John'un
Magna Carta'yı
imzalamasından
önce
benimsediğini
ortaya koyan
sergi, 'Çağdaş
Moğolistan:
Cengiz Han'a
Yeniden Sahip
Çıkma" adını
taşıyor.
komünizm ve demokrasi üç-
geninde ömeklerle açıklanıyor.
Sergideki bir başka çadırda,
Moğolistan'ı 17. yüzyıldan
1921 'e kadar yöneten Mançu
Çin yönetimine ait eşyalar ve
Budist diniyle bağlamlı simge-
ler izleniyor.
Moğolistan'm 1992'de kapi-
talist sisteme ve Batı demokra-
sisine dönüşünü ve şimdiki hü-
kümetin yapısını anlatan bir
başka dev çadırda, giysi ve mü-
zik kültüründeki Batı etkisi ve
ülkede yayımlanan 22 gazete
örneklerle, karşılaş-
tırmalı olarak sunu-
luyor.
Sergide, çok yo-
ğun bir ekonomik
bunalım yaşamakta
olan şimdiki Moğo-
listan'dan herhangi
bir görüntünün yer
almadığı belirtili-
yor. Nitekim, Kana-
da bağımsız devlet
televizyonu
CBC'nin,'Witness'
(Tanık) adlı progra-
mında, 1992'de sis-
tem değiştiren Mo-
ğolistan'dan sefalet
tablolannm yanı sıra
başkent Ulan Ba-
tur'un altındaki la-
ğım ve ısıtma dehlizlerinde ya-
şamakta olan yüzlerce kimsesiz
çocuğun dramı görüntülendi.
Program, Montreal'in dünya-
ca ünlü "Le Cirque du Soleil"
(Güneş Sirki) adlı akrobasi ve
gösteri grubunun, Kanada yar-
drm örgütü "Save The Child-
ren" ile birlikte, kimsesiz Mo-
ğol çocuklara çadır evlerde ve
çevresinde akrobasi öğrettiğini
ve insancıl yardım sunduğunu
gösterdi.
Sergi posterinde Cengiz Han,
kapitalizmin üstünden atıyla
sıçrarken görülüyor.
Volkan Coşkun resim sergisi
• Kültür Servisi - Bodrum Yağhane Sanat
Galerisi, 14 Agustos'a dek Volkan Coşkun
kişisel resim sergisine ev sahipliği yapıyor.
Sergide, sanatçının 30 yapıtı yer alıyor.
Temalan fantastik öyküler olan figüratif
yapıtlanm, Coşkun, "Duyarlık, incelik ve
sevgi, uzayda geniş bir alan kaplar" şeklinde
özetlediği kendi ifadesinden yola çıkarak
gerçekleştirmiş. Volkan Coşkun, 1986'da
GCGEF Resim-lş Eğitimi Bölümü'nde
eğitimini tamamladı. Bugüne dek 17 kişisel
sergi açan ve karma sergilere katılan sanatçı,
sanat yaşamını Bodrum'da sürdürüyor.
(0 252 313 47 47)
Edinbupgh Caz Festivaü
• LONDRA (BBC) - '24. Edinburgh Caz ve
Blues Festivali' başladı. On gun sürecek olan
festival kapsamında 118 konser, barlar, konser
salonlan, sokak ve parklarda yer alacak.
Festivale yaoğun ilgi bekleniyor. Festival
yetkilileri, bu yıl konser ve gösteri sayısının
beşte bir oranda azaltıldığını, buna karşılık
son beş yılda bilet satışında büyük oranda
artış olduğunu belirttiler. Buddy Guy,
Courtney Pine, Van Morrison, Marcus Miller
festivale katılan sanatçılardan bazılan.
Seti Anıtmezarı yeniden yapılacak
• LONDRA(BBC) - Seti Anıtmezan'nın
birebir örneğinin yapılması için çalışmalara
başlandı. Egyptologistler tarafından yürütülen
çahşmalarda, anıtmezann Mısır'daki ulusal
müzenin yanına kurulması amaçlanıyor. Cölde
yer alan anıtmezar, uzun zaman önce çöktü,
ancak teknolojmin yardımıyla yapmın asıl
ölçülerinin elde edilmesı ve projenin aslma
uygun hazırlanmasına çalışılıyor. Çalışmaya
başkanlık eden Adam Low, "Teknolojinin
sağladığı tüm olanaklarla neler yapılabileceğini
hep beraber göreceğiz" ifadesini kullanıyor.
1817 yılında Belzoni tarafından keşfedilen
anıtmezar, tarihsel bir değer için oldukça kısa
bir zaman olan birkaç yıl içinde büyük zarar
gördü ve ahnan parçalar dünyanın çeşitli
yerlerindekı müzelere götürüldü.
VVaMace ve Gromit film oluyor
• Kültür Servisi - Çamur animasyon
karakterler Wallace ve Gromit'in maceralan
ilk kez uzun metrajlı olarak beyazperdede yer
alacak. The 'Vegetable Plot' adlı fihni, daha
önce aynı karakterlerin kısa metrajlı
maceralanyla Oscar alan 'Chicken Run'ın da
rejisörü Nick Park yönetecek. Steven
Spielberg'ün Dreamworks Studiosu'nda
çekilecek fılmin karakterleri sonbahardan
itibaren Aardman'ın web sitesinde
(wwvv.aardman.com) 1 'er dakikalık
maceralanyla meraklılanyla buluşacak.
Borusan'da hurdanın dönüşümü
• Kültür Servisi - Borusan Oto tstinye'de
kurulan sanat atölyesinde haziran ayından
itibaren çahşan Mimar Sinan Üniversitesi
Heykel Bölümü öğrencilerin, otomobillerden
çıkan kullanılmış 'hurda' parçalardan servis
ortamında ürettiği heykeller, 6-10 Ağustos
tarihleri arasında Borusan Sanat Galerisi'nde
sergilenecek. Şeref Erol, Ceylan Dökmen,
Çiğdem Öz, Alçıray Koryaman, Ceyhun
Konak, Ömer Yavuz ve Bülent Çınar'ın
çalışmalanndan oluşan sergide, araçlann
çeki demirleri, fren diskleri, farlan,
direksiyon sistemi, kaporta parçalan, egzoz
borulan sanatçılann elinde birer heykele
dönüştü.
(0 212 292 06 55)
Sex Pistols kraliçe için bîrarada
• LONDRA (BBC) - 1970'lerin punk
ikonlanndan 'Sex Pistols', tngiltere - ^
Kraliçesi'nin altın yılı kutlamalan için
kendilerine özgü anarşist tarzlanyla bir araya
geldiler. Topluluk, 25 yıl önce, 'God Save The
queen' adh parçalanyla tepki almış ve
parçanın radyolarda çahnması yasaklanmıştı.
3 Ağustos 1977'de, Thames nehri üzerinde
parçayı seslendirmiş ve ardından
tutuklanmışlardı. Topluluğun bugün hayatta
olan üyeleri, Londra Crystal Palace'da
kutlamalar kapsamında hayranlanyla buluştu.