25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 HAZİRAN 2002 PAZAR HABERLER DÜNY4DA BUGUN ALİ StRMEIV Futbol Tutkusu Sevgili, Sannm bugün saat 12'de sokaklar, alanlar, sayımgünlerindeki gibi bomboş olacak. Hertes, ulusal takımın Costa Rica ile oynaya- cağı rvaçı izlemek için ekran karşısına oturacak. Televizyon yüzyılın sporunu öylesine yaygın- laşsrd, dünyanın dört bir yanındaki maçlan öy- lesine ev/mizin içine kadar getirdi ki, artık hiç kimse ona bigâne kalamıyor. En ummadığımız kişıler, on yıl kadar önce bu işlerle hiç uğraşma- yan ev kadınlan bile, değil yalnız bizim takımın, başka gruplann puan durumlannı bile biliyoriar. Futbola elli yıl önceki gibi bakılmıyor artık. Bundan önce katıldığımız ilk ve son Dünya Kupas olan, Isviçre'de oynanan 1954 Dünya Kupa&'nı, Ingilizleri bile anavatanlannda dize getiren, Puşkaş, Koçiş, Hidegkuti'li efsaneta- kım Macaristan'ı finalde 2-0 mağlubiyetten kur- tulup 3-2 yenen, Herberger'in yönettiği F. Alman- ya kazanmıştı. İlk milli maçını ondan çok değil, üç yıl önce Ber- lin Olimpiyat Stadı'nda Türkiye ile yapmış ve 2- 1 kaybetmiş olan Almanya'da sevinç o zamana kadar göriJlmemiş düzeydeydi. Bu büyük coşkuda biraz da savaştan yeni çık- mış, daha yıkımın yaralannı sarmamış mağlup Al- manya'nın, büyük hüsran döneminden sonra ilk kez, uluslararası bir başan kazanmış olmasının da rolü vardı. Ama herkesi çılgına çeviren bu coşku karşı- sında Başbakan Konrad Adenauer, "Alman- ya 'nın sorunlannın 11 delikanlının bacak hüne- riyle çözülmeyeceğfni, zaferin büyütülmemesi gerektiğini, daha yapacak çok şey olduğunu" söyleyecekti. • • • Artık herhangi bir devlet adamından böyle bir tepki beklenemez. Son Dünya Kupası'nı Stade France'daki şe- ref locasından izleyen Fransız Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, takımı dünya şampiyonu ol- duğunda, heyecanını ve sevincini, devlet baş- kanı maskesi ardında gizlemeye bile gerek duy- muyordu. Futbol artık bütün dünyada insanlann bir nu- maralı tutkusudur. Belki bir tek ABD hariç. Küreselleşmenin lider ülkesi ABD'de bütün dünyanın tutkusunun bu kadar gölgede kalma- sını ilk bakışta anlamak güçtür. öyle ya! Dünyada herkesin aynı şovu izlediği, aynı markalan giydiği, aynı içitleri tükettiği, ek- ran başında aynı ürünleri yediği bir düzeni yaşa- ma geçirenler için futbol ideai bir araçtır. Gelgelelim, dünyada futbolu tahta çıkaran ay- gıt, televizyon, yeni Imparatorlukta onu engelli- yor. Çünkü futbol maçlannda, belirli zamanlar- da araya reklam sokabilecek kesintilerolmuyor. ••• Futbolun ilk kurallan 1856'da Ingiftere'de kon- du. Ama Cambridge kurallanndan bu yana çok şey değişti. Her şeyden önce, futbol artık bir sporun öte- sinde şova, hatta sanayiye dönüştü. Artık milyarca dolann söz konusu olduğu bü- yük bir sanayi ile karşı karşıyayız. Televizyon ile biıiikte futbolun cazibesine kim- se karşı koyamaz oldu. Eski Yunan'ın insanlann katarsisi (annma) ara- dıklan büyük açık hava tiyatrolannın yerini artık stadyumlar aldı. Sana garip gelecek ama Sevgili, elli beş yıldır izlediğim futbol bu kadar popülerolurken benim tutkum azalmaya başladı. Bana sanki, olay biraz abartılmış gibi görünü- yor ve yalnız bizde değil, dünyanın her yerinde sayılan hızla artan fanatiklerin tavn, beni statlar- dan uzaklaştınyor. Yine de futbolun büyüsüne tümüyle bigâne kaldığımı söyleyemem. Her önemli maçı izliyo- rum. Bugün saat 12'de ben de ekran başında ola- cağım. Milli takımımızın bu maçı ve sonraki Çin kar- şılaşmasını kazanarak turu atlayacağına inanı- yorum. Ama olmazsa da ucunda ölüm yok. Unutmayalım, eninde sonunda bir oyun bu. 42 gün sonra toplanıyor Bakanlar Kurulu'nda gündem ekonomi ANKARA(Cumhuri- yeC Börosu) - Başbakan Bülent Ecevit'in sağlık sonnlan nedeniyle 29 Nism'dan bu yana topla- nanayan Bakanlar Ku- ruİL 42 gün sonra yann ekcıomi gündemiyle topanıyor. Aiı konmamış bir ve- kâktle MHP lideri ve Bajnakan Yardımcısı Devfet BahçeG'nin baş- kanğında toplanacak BaUnlar Kurulu'nun güniemi şöyle: 1- Merkez Bankası Basanı Süreyya Serden- geçt ekonomideki son geüîneleri ve izJenenpa- ra pitikalankonusunda- ki sıreci anlatacak. 2-Dünya Bankası 'nın isteni çerçevesinde et- kinsvlet eylem planın- da anan karar çerçeve- sine kamu vakıflan sa- yısnmazalnlması elealı- nacıs. Bakanlar Kuru- lu'nakabul edilen eylem planına göre, vakıflann kamu kuruluşlanyla olan ilişkilerinın özellikle hiz- met bedeli tahsil etme- lerinin önlenmesi ve ka- mu personelininbuvakıf- larda istihdamının kısıt- lanması konusunda dü- zenleme yapılacak. 3- TBMM'de görüş- meleri süren Kamu Öıa- le Yasası'nda değişikliğe ilişkin tasanda yeniden değişiklik yapılması ele alınacak. 4- Önceki Bakanlar Kurulu"nda Bayındırlık ve Iskân Bakanı Abdül- kadir Akcan tarafından gündeme getirilen Iller Bankası ve belediyelerin içinde bulunduğu mali açmaza çözümüretilme- sine yönelik olarak oluş- turulan komisyonun ça- lışmalan ele alınacak. 5- Karayollan Genel Müdürlüğü'ne bazı ko- laylıklann getirilmesi konusu ele alınacak. MHP lideri, yeni hükümetin bugünkü kadar 'uyumlu, kararlı ve sağlıklı' olması gerektiğini söyledi Bahçeli: Güçlü destek şartEMİNEKAPLAN BEYPAZARI-ldam, anadilde eği- rim ve yayın ile Kıbns konulannda siyasi partilerin uzlaşması durumun- da hükümetten çekilebileceğini açık- layan MHP Genel Başkanı Devlet BahçeJL bu düzenlemeleri gerçekleş- tirecek yeni hükümetin güçlü bir desteğüıin olması gerektiğini söyle- di. Meclis'te çok sayıda hükümet al- ternatifüıin olduğunu, ancak bu hü- kümet kadar "uyumlu, kararlı ve sağhkh" olup olmayacağına bakılma- sı gerektiğini anlatan Bahçeli, hükü- metin biçimlenmesinde inisiyatifin ANAP hderi Mesut Yümaz'ın değil. Başbakan Bülent Ecevit'in elinde olduğunu bildirdi. MHP lideri Bahçeli. dün Beypa- • Hükümetten çekilme konusundaki önerisini netleştiren MHP lideri Bahçeli, yeni hükümetin 'zor' olduğuna işaret etti. Meclis'te çok sayıda alternatifin olduğunu vurgulayan Bahçeli. hükümetin biçimlenmesinde inisiyatifin Yılmaz'da değil Başbakan'da olduğunu vurguladı. zan'nda katıldığı törenler sırasmda gazetecilerin siyasi gelişmelerle il- gili sorulannı yanıtladı. Liderlerzir- vesinin ardından MHP'nin tavn ko- nusunda farklı yorumlar yapıldığı- nın anımsatılması üzerine Bahçeli, AB üyeliğinin bir devlet politikası olduğunu, ancak Türkiye'de "ne AB'ye karşı ne de AB'nin tek taraf- tan biziz" gibi bir ikilemi sürekli tahrik ederek topluma kabul ettiıme- yı düşünmenin yanlış olduğunu söy- İedi. Bahçeli. "HûkümettençeJdlnıege- rekçeniz nasıl oluşacak, sınınnız ne- dir" sorusu üzerine, AB Ulusal Prog- ramı'na bağlı kalınması gerektiğini söyledi. 57. hükümet döneminde programın kısa vadeli bölümlerinin büyük bir çoğunluğunun yerine ge- tirildiğini kaydeden Bahçeli, "Şûtn- di bir da>*atma>la karşı karşıvavTZ. AB'nin öne sürdüğü önkoşullan ka- bul etmiyoruz. MHP, koalis>on için- de ya da Meclis'te çalışmalar içeri- sinde bulunnıayacak" dedi. Türkiye 'nin sosyo-ekonomik yön- den bir dönüsüm sürecinde olduğu- nu, krizin aşılma noktasına gelindi- ğine de dikkat çeken Bahçeli, "Böy- le bir durum içerisinde Türkiye'de herhangi bir şart altında bir istik- rarsıziığın yaşaıunasını da doğnı bul- muyoruz" dedi. Bahçeli, şu görüş- leri dile getirdi: "Biz.AB'nin koşuUanna karşn ız. Siyasi partiJer, Afectis'te bir diyalog- la ortak görüş belirieıier ise o zaman bunu >apabilirier. Böyle bir durum- da siyasi etik olarak iktidardan çekil- me\i de düşünebiliriz. Parlamento içinde yeni bir uzlaşı alanı >aratıla- rak bugayreder viirütülinorsa bu ka- rarlann altmda sağJam bir sn asi ira- denin olması lazun. Bu si\asi irade CHP Cenel Başkanı Baykal: Türkiye treni kaçırmasın ANKA- RA(.4NKA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. Türki- ye'nin Ulusal Programı'nda taahhüt ettiği uyum yasalan- nın bir an önce çıkarıl- ması ve yıl sonunda Ko- penhag'da yapılacak olan toplantıda üyelik müzakerelerinin başla- ması gerektiğini ifade ederken, "Türkij'e AB (raınukaçırmamabdır" dedi. Baykal, partisinin res- mi yayın organı Gün- Dem adlı bültende Tür- kiye'nin AB ile ilişkile- rini değerlendirdi. Bay- kal, Türkiye'nin özel- likle imparatorluğun da- ğılmasından sonra ortayaçı- kan yeni dö- nemde bağım- sız bir cumhuri- yet oluşturarak kendisıne yep- yenibirrotaçiz- diğini, bu çizi- len rotanın çerçevesi içinde AB sorununun ele alınması ve değer- lendirilmesi ihtiyacının bulunduğuna işaret et- ti. AB'nin. Türkiye'nin bu özel konumunun dı- şında çok özel bir değer kazanan, çağın en önemli entegrasyongi- rişimi olarak ilgiyle iz- lendiğine kaydeden Baykal, Türkiye'nin AB'nin şartlannı içine sindirmesi gerektiğini vurguladı. Çiller.- MHP taşeron arıyor AB'ye 'evet' hükiimete 'hayır' lstanbul Ha- ber Servisi - DYP Genel Başkanı Tansu ÇîDer, Cumhur- başkanı Ahmet NecdetSezer'in çağnsıyla Çan- kayaKöşkü'nde gerçekleştirilen AB ko- nusundaki toplantıda haklılıklannın tescil ol- duğunu. "hükümet boş- hığu ve böJünmüşlüğiî- nün ortaya çıknguu" sa- vunarak "VerdiğinHzme- saj şudur: AB'ye evet ama bu hükümede git- meve hayır" dedi. Çiller, "TûrkiwMAB'yeyaso- kacağım va sokacağım"' diye konuştu. Çiller, StarDüğunSa- lonu'nda düzenlenen D\T Bahçelievler îlçe Kongresi'ne kahldı. Hü- kümetin fiilen bittiğini savunan Çiller, Türki- ye'yionurlu bir duruşla AB'ye sokacak olan tek ekibin kendile- ri olduğunu söy- ledi. MHP lide- ri DevletBahçe- B'nin zirve son- rası tutumunu da değerlendiren Çiller "Bahçefi şunu sö>1emek- tedin 'Ben ıktidarda kal- mak istiyorum ama ken- di yanlış gördüğüm iş- leri de başkalanna taşe- ron olarak yaphrmak is- tiyorum.' Bir iş yanlış deyipbaskalannıa2met- ürirseniz o, suça ortak- hk ohır" diye konuştu. Çiller, MHP'nin çekil- mesi durumunda ANAP'lı koalisyonda yer alıp almayacaklan sorusu üzerine "Bizinı meselemiz ilk önce bu hükümetin bittiğini tes- cil etmektir" dedi. Bahçeli, Ankara'nın Bcypazan ilçesi Hırkatepe köyünde Osmanlı Devlelınin kumcusu Osman Bey'in de- desi Ertuğrul Gazinin babası Gazi Gündüzalp'i anma ve Hacet Bayranu törenine kahldı. (Fotoğraf: AA) de tabü ki yeni bir hükümette oiuşur- sa daha kuvvetli olur. Çünkü AB yö- netimi her aşamasında TBMM ile muhatap olnıayacak. bir hükümet- le muhatap olacak. Şinıdi bu ön şart- lan kabul ederek bir sonuca vanrlar- sa onu sürekli kılabüecek siyasi ira- devi de orta>a koymalan lazun. Biz, 'Böyle bir anlayışa sahıpseniz size bir zorluk çıkartmayız' diyoruz. Hü- kümetten çekfliriz, âz bu ohışumu çok daha rahat vapabüirsiniz. Bundan daha büyük bir fedakârhkohır mu?" ANAP hderi Yılmaz'ın "AB en az hükümet kadar önemli'' sözleri- nin anımsatılması üzerine Bahçeli, hükümetin şekillenip şekillenme- mesinde inisiyatifin Başbakan Ece- vit'in elinde olduğunu belirterek "Sa\ın Başbakan bu konuda neyi takdir ederse çalışmalar ona göre sürdürülür" dedi. Bahçeli, Yılmaz'ın "Mec- lis'ten yeni bir hükümet çıkar ama siyasal olarak zor" sözle- rinın anımsatılması üzerine de Meclis'te çok sayıda hükümet alternatifınin olduğunu, ancak 57. hükümet kadar uyumlu, kararlı, karşılıklı sevgi ve say- gı içerisinde ne ölçüde yeni hükümet çıkacağına bakmak gerektiğini söyledi. Bahçeli, "Yeni oluşan hükümetin bir önceki hükümetten daha sağ- lıklı olması lazun" diye konuş- tu. Bahçeli, Yılmaz'ın Kıbns sorununun siyasi kriterler ara- sında yer almadığı yönündeki açıklamasının sorulması üze- nne de bunu herkesin bildiği- ni. ancak yakın tarihte gelişen olaylar dikkate alındığında Kıbrıs'ın dördüncü önkoşul olduğunu söyledi. Bahçeli, "Belki de diğer koşuilardan çok daha önemüdir" dedi. AKP lideri Tayyip Erdoğan, Bahçeli'ye 'hemen istifa et' çağnsında bulundu: Samhniyse hükümetten çekflsin ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - AKP Genel Başkanı Re- cep Ta»ip Erdoğan, Devlet Ba- kanı ve Başbakan Yardımcısı Dev- let Bahçeh'yi eleştirerek "Saym Bahçeli diyorki hükümet kursun- lar. Kursunlar demeye gerek yok, hemen istifa et Demokraside ça- retükenmez, muhakkak sahip çı- kar. Ben bu hükümette anlaşamı- yorum. U2laşamı\orum dersin, çe- IdHrsin" dedi. Erdoğan. partisi- nin dün yapılan il başkanlan top- lantısının ardmdan yaptığı basın açıklamasında, AB 'ye üyelik sü- recinin sadece "ölüm cezaa" ve "anadilde>ayıaöğreom" gibi ko- nulara hapsedilmesını doğru bul- madıklannı belirtti. Bahçeli'nin önceki gün gerçekleştirilen zirve sonrasında "yeni bir hükümetin önünii açmaküzeregerekirse hü- kümettençekflebfleceklerini'' söy- lediğini anımsatan Erdoğan, "Eğer Bahçeii,sö>1ediği kadarsamimiise hükümetten çekümeb'dir" dedi. Zinenin, ülkenin başsız \e baş- bakansız olduğunu ortaya çıkar- dığını savunan Erdoğan, koalis- yonun diğer ortaklannın da bir- birlerini köşeye sıkıştırmak üze- re siyaset yaptığını savundu. Er- doğan, ana muhalefet partisinin hiçbir konuda tutarlı olmadığını anlattı.Gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Erdoğan, Bahçeli'nin gündeme getirdiği 4 partili bir hükümete destek verip \ermeye- ceklerinin sorulması üzerine, se- çimin. 2002'de yapılması koşuluy- la seçım hükürnetıne destek ver- meye ve fedakârhğa hazır olduk- lannı söyledi. Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu da düzenlediği basın toplantısm- da. "Kurulacak hükümet,AMupa Biriigi ile ilgili acil konulan hal- iedipondan sonra Türkhe'vi adil bû- seçime götürecekse biz buna içerden, dışardan her türlü des- teğiveririz" dedi. SAĞLAR: ÇÎLLERİSTÎSMAR EDÎYOR TÜRK: SORUN MECLİS'TE ÇÖZÜLECEK Oy avcılığı yapılıyor Gerekli adım atılmalı ANK4RA(Cıunhurij«tBü- rosu) - SHP Genel Sekreteri Fîkri SağJar, AB konusunda "oyavcıuğı'' yapan siyasetçile- ri ibret ve hayretle izledikleri- ni belirterek parti liderlerinin or- taya koyduğu "iki viiztü tavnn" haUc tarafindan çok iyi göriil- düğıinü söyledi. Sağlar, Çanka- ya Köşkü'nde düzenlenen AB zirvesini değerlendirirken ko- alisyon ortaklan arasında anlaş- mazlık çıkaranAB ve Kıbns ko- nulannda Sezer'in devreye gir- mek zorundakaldığına işaret et- ti. Sezer'in iyi niyetli çabalan- nı "oy avcüığını önde tutan" DYP Genel Başkanı TansuÇfl- ler'in istismar ettiğini belirten Sağlar, şu görüşleri dile getir- di: "Hem AB vanlısı görünen, bem de AB üveliğî için >apda- cakdüzenlemeleringöriişüldü- ğu masadan kaçan Çiller'in bu iki VTİZIÜ tavn ibret vericidir. A\nca koahsvonun büyük or- tağı MHP'nin bir yandan mu- tabakata imza atması ama öte vandankanakanmanoğmısür- dünnesiisetam bir komedidiıf KALECÎK(A4)-Adalet Ba- kanı Hikmet SamiTürk, önce- ki günkü AB zirvesinden önem- li sonuçlar çıktığını belirterek "Türkhe, AB yolunda atması gereken adımlan, gecikmeden atmak zorundadır. Bu sorun. Meclis'tehalledilecektir" dedi. Çeşitli incelemelerde bulun- mak üzere Kalecik'e gelen Ba- kan Türk, incelemelerininardın- dan gazetecilerin sorulannı ya- nıtladı. "Dünküzineninsonuç- lartndaki ivinıserliğinizi hâlâ koruyor musunuz" sorusuna Türk. "tjimserliğimi koruyo- nun. Türkrve, AB yolunda at- masıgerekenadımlan,gecikme- den atmak zorundadır. Bu so- run, Meclis'te halledilecektir" karşılığını verdi. AB konusun- da, TBMM'de partiler arası uyum komisyonu bulunduğu- nu anımsatan Türk, komisyon- larda ve. genel kurulda AB ile ilgili yasalann bulunduğunu ifade etti. Tüık, zirvede, AB yolunda atılacak adımlara des- teğin sağlandığı sonucunun da çıktığını vurguladı. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Başkanlık Divanı tarafından Mec- lis'teki müdürlerin maaşlarına 400 milyon lira zam yapılmış. Üstelik bu zam yılbaşından itibaren geçerli ola- cakmış. Diğer çalışanlara da 350 mil- yondan başlayan zamlar verilmiş. Gazetenin haberi böyle. Kadrosuzla- ra kadro verilmesiyle bu çalışanların maaşları da yaklaşık yüzde 150 ora- nında artacakmış. Ben 30 yıllık gazeteciyim, 725 mil- yon lira maaş alıyorum. Kriz nedeniy- le gazetede 4 yıla yakın bir zaman- dır aynı maaşları alıyoruz. Şimdi dev- letin çeşitli kademelerinde çalışanla- nn ne maaş aldıklarını merak ediyo- rum. Bu zamlar neden yapılıyor, onu da merak ediyorum. Eğer kriz varsa, öyle olduğunu biliyoruz, bu kriz dev- leti ilgilendirmiyor mu? Kriz varsa he- pimiz için var. Şimdi size bir rakam daha vere- yim. Bir yakınım, yaşamını yitirmiş biremekli albayın eşi. Aylık emekli ma- aşı 1 milyann üzerine çıktı. Diyebilir- Üretmeyen Devlet Para Dağıtıyor... siniz ki, bu maaşlar bile bu pahalılık ortamında hiçbirşey değil. Ben de si- ze diyorum ki, 30 yıl sigortalı çalışan bir üst düzey yönetici 350-400 mil- yon civannda maaş alabiliyor. • • • Bu rakamlara tepkimin asıl nede- ni, 2001 Şubat krizinden bu yana ya- şadığımız ikiyüzlülük. Devletin gider- leri, krizden bu yana sürekli artıyor. Bunu kafadan atmıyorum. Maliye Ba- kanlığı'nın her ay yayımladığı gider tablosuna bakarak söylüyorum. Bü- tün devlet kuruluşlannın giderieri kriz- den bu yana iki mislinden fazla arttı. Merak edenler ya da bu söyledikle- rime inanmayanlar, www.muhase- bat.gov.tr sitesine girip baksınlar, manzarayı görürier. Bazılan, Avrupa Birliği tartışmala- rı çıktıktan bu yana Türkiye'yi Avru- pa Biriiği'nin batırdığını söylüyortar. Eğ- ri oturup doğru konuşahm; Türki- ye'de asıl sorun devletin gelirleriyle giderieri arasındaki dengesizlik. Top- ladığı gelirden fazla tüketen devlet, bu açığı kapatmak için iç ve dış borç- lanmalara girişıyor. özellikle iç borçlanma yüksek fa- ızi azdınyor. Devlet içeride yüksek fa- izle borçlanınca, iç kredilerin faizi de doğal olarak yükseliyor. Piyasada yıl- lık faiz yüzde 100 civannda olunca, bankalar bunun da üzerinde bir yüz- deyle kredi veriyoriar. Bu kadar yüksek faiz yatınmcıyı zor duruma sokuyor. Para sahipleri yatırımdan kaçıyorlar. Uzmanların söylediğine göre büyuk işadamları da ellerindeki paraları yatınma yatır- mak yerine son dönemde devlete fa- iz olarak verdiler. Buyük şirketlerın son yıllardaki hesaplarında gelir ka- lemlerinin en büyük yüzdesinin faiz gelirleri olduğu rakamlara yansıyor ve bir çarpıklığı gözler önüne seri- yor. Bu ülke kötü yönetiliyor. Bu ülke- nin kaynakları ve olanakları savur- gan bir şekilde, devlet gücünü elin- de tutanlar tarafından kullanılıyor. Türkiye'deki özel girişimcilik de asıl olarak devlete bağımlı bir şekilde yü- rüyor. Devlet kademeleriyle ilişkileri- ni iyi kuranlar devletten ihale kapa- rak, ruhsatlar alarak zenginleşiyor- lar. Türkiye'de üretim durma noktası- na geldi. Çünkü, yüksek faizler üre- tim olanaklarını sıfıra indiriyor. Deni- yor ki Gümrük Bırliği'ne gırildikten sonra 57 milyar dolar dış tıcaret açı- ğı meydana geldi. Güzel de Türkiye neden ihracat yapamıyor. Ihracat ne- den gıderek gerilıyor? Bunun sebe- binı özellikle içeride aramamız ge- rekmiyor mu? Dünyanın en büyük ordulanndan bi- nne sahibiz. Avrupa ülkeleriyle kıyas- landığında nüfusuna oranla en çok as- ker bizde. Devletimiz tam bir güven- lık devleti biçiminde örgütlenmiş du- rumda. Yapılması gereken, böyle ör- gütlenmiş bir devletten refah ve üre- tim toplumuna geçişin yollarını bul- maktır. AB tartışmalarını işte bu ortam için- de değerlendirelim. Bir üretmeyenler ülkesi burası. Üretmeyenler, gelirleri istedikleri gibi kontrol edip yönlendi- riyorlar ve dağıtıyorlar. Bu durumun değişmesini de istemiyorlar. Sorun AB'ye girmenin çok ötesine geçti. Sorun bu sistemin devam edip etme- mesi noktasında düğümlendi. Idamın da, Kürtçetartışmalannın da, Kıbrıs'tastatükoyu korumanın arka- sında da işte bu manzara yatıyor. "Vatan, Millet, Sakarya" edebıyatı yukseldığı zaman bılin ki bir yerlerde bırşeylertezgâhlanıyordur. Hep böy- le olmadı mı?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle