Katalog

9 H.AZİRAIS 2002 PAZAR +CUMHURİYET SAYFA 17 BeKtronik posta: denizsom#cumhuriye Tet: 0.212J12 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Ecevrt, zamanı gelince gorevınden çekılecekmış.. "Karan kendtsı verebilse bari!" 216 TEKEL, Isviçreli ortağının payını ödeyıp 216 Samsun sigarasını yenıden üretmeye başladı... 9O0bın lıraya piyasaya çıkan 216 Samsun, hem "nostaljı"nin katkısı hem de kalitesı ıle buyuk beğenı kazandı. Fakat gelın gorun kı216 Samsun'un piyasaya çıkmasıyla pıyasadan kaybolması bır oldu... Sankı guçlü bır el, 216'nın dağıtımını engellıyor! AUetlene Istanbul Gençlık ve Spor ll Müduru Vedat Bayram, Anadolu yakasının tek atletızm sahası Ekrem Koçak'ta tartan ve çım pıstlerın onarılmakta olduğunu, ıtk fırsatta aydınlatılacağını bıldırdı... Bayram, ıl mudurlüğunun pıstın yakınına taşındığını da anımsatarak atletlerın sorunlarıyla ılgılı olarak kendısıne başvurabıleceğını soyledı. ıtabın adı Orhan Kemal'ın ikbal Kahvesı Bır anı roman Nurer Uğurlu'nun kalemın- den Orhan Kemal yaşamını anlatıyor Or- han Kemal henuz Raşit Oğutçü'dur ve Adana'daNuri Has ın Mıllı Mensucatfabrıkasında24 lıra 95 kuruş maaşla ambar memuru olarak çahş- maktadır Adana'nın tuccarlarından Hılmı Efendı daha once başkalarına yaptırdığı gıbı Raşıt Öğut- çu'ye de ambardan ıstedığı kumaşları gızlıce çıkart- ma karşılığı ayda 100 lıra teklıf eder Raşıt Oğutçu onenyı reddeder Hılmı Efendı, Nurı Has'a gıdıp sankı ambar memuru kendısıne boyle bır teklıf yapmış gıbı ıftıra atar Nun Has da, Raşıt Oğut- çu'yu ışten atar Işsız kalan Raşıt Öğutçu ve arkadaşı Anafarta Nusret meyhanede kafa çekerken bardaklar boşal- dıkça Nun Has'ın fabnkasını ve Hılmı Efendı'nın duk- kânını yakmayı konuşurlar Masaya tanımadıklan bırı gelır Adam ıkı şışe şarap ısmarlar, ış fabrıkayı Orhan Kemal yakmaktan ıhtılal yapmaya varır Masaya gelen adam sıvıl polıstır Ve derken Ra- şıt Öğutçu, ılk kez karakola çekılır Mıllı Mensucat fabrıkasını yakmaya teşebbusten sorgulanır Ada- na gazetelen, kundakçıların kıbrıtı çakarken yakalan- dığını yazar Fakat ıddıa asılsız olduğu ıçın bırkaç gun sonra Raşıt öğutçu serbest bırakılır Aradan uzun yıllar geçer Raşıt öğutçu, Orhan Ke- mal olmuştur Bır gun, Istanbul'da Meserret Kahvesı'nde oturur- ken kahvenın mudavımlennden yaşlı bır adam ma- sasına gelır "Gozum sızı bır yerden ısınyor ama Garson Hay- ri'ye 'Şu koşede oturan bey Raşıt öğutçu mudur' dı- ye sordum 'Hayır, Orhan Kemal o' deyınce şaşırdım Olur ya ınsan ınsana çok benzer" Masaya gelen yaşlı adam, Mıllı Mensucat fabnka- sını yakacağı ıddıasıyla gozaltına alındığında Orhan Kemal'ı sorgulayan polıstır Bu kez Orhan Kemal anlatır "O gun bey amcanın anlattığı şeyler muthıştı Kor- kunç şeylerdı Dınleyınce çok şaşırdım Nasıl şaşır- mam kı? Bız yukandan gelen bır emırle tutuklanmı- şız Bılmem ne toplantısı ıçın, bılmem kımın gelece- ğı bır sırada Adana'da boyle bır olayı hıç yoktan çı- kartıp Komunıstler fabrıkayı yakarken yakalandılar, dıyerek memlekette bır komunızm tehlıkesının var olduğunu gostermek, bu zehabı uyandırmak ve bu- na çareler aramak ıçın duzenlenmış bır mızansenın ganp, bıçarefiguranları, fıguranları ne kelıme kurban- lan olduğumuzu, bu ışın ıçınde olup bızı tutuklayan bır eskı polısten oğrenınce çok şaşırdım Benım ılk polıslık hıkâyem Sonra suruyle karakol savcı, mah- keme ve hapıshane hıkâyesı" SESSÎZ SEDASIZ (!) A/AAfVAMBEA? Yuksek Yenlım Hattı erdıncutku <i yahoo com Mesut Yılmaz AB den fazla <\B'cı AB konusu ANAPsaçına dondu1 Teslimiyetçilere karşı Amasya Tamimi Iktısadı Kalkınma Vakfı (İKV) eşgudumunde bır grup orgut "Ne olursa olsun Avrupa Bırlığı'ne gırelım" dıye bıldırı yayımladı Avrupa Bırlığı'ne kayıtsız koşulsuz teshm bayrağı çeken organızasyonun perde arkasında kımler var dıye merak ederken toplantı başlamadan İKV Başkanı Meral Gezgın Eriş'ın kulağına bır şeyler fısıldayıp ortadan kaybolan bın dıkkat çektı Bu kışı ıkıncı cumhunyetçılerın onde gıdenı Mehmet Altan'dı Neyse kı ertesı gun Turkıye'nın yurtsever aydınları akademısyenlen, sendıkacıları gereken yanıtı başka bır bıldırı ıle verdıler Yurtseverlerın bıldınsı, bır okurumuzun da belırttığı gıbı "Amasya Tamımı"nı andınyordu S MHP'lı Ulaştırma Bakanlığı'na bağlı TurkTelekom'da kadrolaş- manın, sendıkal baskılann yanı sıra yenı açılmakta olan Turk Te- lekom bayılıklerının de MHP'hlerce paylaşıldığından soz etmıştık Turkıye'nın her yennde açılan Telekom bayılıklerı, yaptıklan fatura tahsılatı uzerınden yuzde 5 payla çalışıyormuş Sız telefon faturanızı oduyorsunuz, bınlen sı- zın sırtınızdan para kazanıyor Turk Telekom'da sıyası bır yapı ıçınde ku- rulmakta oian yenı duzenın faturasını ıse yarın hep bırlıkte odeyeceğız' ÇED KÖŞESİ OKTAY EKİNCİ Mehmet Çubuk 'Emekli' (!) Mımar Sınan Unıversıtesı (MSU) Mımarlık Fakultesı Şehır ve Bolge Planlama Bo- lumu Başkanı Prof Dr Meh- met Çubuk. yaşıyla ılgılı ya- sal kurallarnedenıyle "emek- B" oldu Yıne kendı katkılanyla da kurulmuş olan "ŞEAGE- DER" ve "KENTASDER" adlı derneklenn (şehır plancı- lığı \e kent araştırmalan) or- taklaşa duzenledıklen bır top- lantıyla da hem oğrencılen, hem hocalan hem de dostla- nyla "vedalaşarak" sozde emekhlık yaşamına başladı "Sözde" dıyorum, çunku 1 Haziran 2002 Cumartesı gu- nu Yıldız Parkı'ndakı Malta Köşkü'nde yapılan vedalaş- ma torenıne katılanlar, Prof Dr Mehmet Çubuk un şımdı çok daha çalışkan ve uretken bır doneme başlamak uzere olduğunu. en az kendısı kadar bılıyorlardı Gende kalan >aklaşık 40 yıllık "mesleki yaşamı" \e u akademik koşturması" oy- lesine dur durak bıl- meyen bır yoğun tempc ıçensınde geçmi}tıkıyasa>- la değıl anaya- sayla bıle emekli olsa. artık Çu- buk'ın frene bas- ması olanaksızdı Datası belkı frenı bıle tıtrnazdı Yıneçok'titiz'dL. O gon oğrencılerf \ e us- tehk şmdı artık "hocahk" da >ıpaı oğrencılen, Mehmet ÇubvK'un yaşamında tanık odullan \e etkılendıklen oıelİKİennı savgıyla anlattı- la . Tojlantıya yetıştınleme- > *n, aıcak çok guzel bır gor- sel sınuvla tanıtılan "Mehmet Çubık Kitabı"nın ıçenğın- i n vhızırlanışoykusunden S5Z etıler Bvıdu\gulu sunuşlann ar- dndaı ca Mehmet Çubuk so- zı a^Lra& kendısını bu "jasal en^Uililı" gunlenne taşıyan -minarilk ve şehircilik serü- \îifci)der ke^ıtler aktardı 5evjlı ;şı Gulseren Haıum ı }jrM.ıa .ağırdığında ıse kım hhj- jçjıcı kez ustlendığı go- rvi*tiDzlikle'' tamamlamış dnnıııı huzurunu yıne "uraııla" paylaşmış oldu lajmdan Paris'e.^ ^fcrtuda doğan Çubuk, ılk •e <ta ğrenımınde Zongul- soluduktan sonra ılk ğrenım yıllanna fDolojisi" oğrencısı »aşlamış Sonra "i- ;"eop, ıkıncı kez gırdığı "Akademi" (IDGSA'MSU) sına\ lannı kazanarak mımar- lıktakı "jelkenini'' açmış 1960'lann başındakı o "planh kentleşme" coşkusu- nu İstanbul Nâznn Plan Büro- su'nda (1985'te Dalan kapat- tı) yaşadıktan sonra, MEB 'nın bursuyla Parise gı- dıp Sorbonne Universitesi'nde şehırcılık uzmanlığını edın- mış 1966'da Fransa'da "kent plancısı" unvanını alan Çu- buk, ızleyen yıllarda akade- mının oğrehm uyesı kadrosu- na katıldıktan sonra 1970'ler- de "Duma Şehircilik Gunü Türki)e Daımı Komitesi''nın genel sekreten oldu, Anıtlar YiiksekKunıhı nda 7 yıl uye- hk yaptı, 1980'lerde de M- SU'dekı şehırcılık bolumunu eğıtımımıze kazandırdı 'Bezdirecek' kadar... Şehırcılığımızın emektar hocası Prof Kemal Ahmet Anı, bır gun Mehmet Çu- buk'a demışkı "O kadar ça- hşkan \« hırslısın ki in- sanı bezdirecek ka- I dar_" V Gerçekten Meh- J met Çubuk. yıllardır ınatla \e ınanıknaz bır uretkenlıkle bır- çok meslektaşını \e oğrencısını oylesıne "çahşmaya" zorla- mıştır kı sonunda bundan "bezenkr" ya sessızce uzaklaşmışlar ya da "farkh füdrler" ıçınde sert tartışmalar yap- mışlardır Ancak, benım açımdan Mehmet Çubuk*un bugune dek "bezmediğinı'' ısran ıse "mimarhkik şehircilik arası- na orulmekte olan duvara* 1 ınatla karşı çıkışıdır Bırçok mımar kokenlı şehırcılık ho- cası bu "bölücü" duvara harç v e tuğla bıle taşırken Mehmet Çubuk yıllar onceden, "Du- run''dedı\eekledı "Mimar- lık ve şehirciMk birbüierini ta- mamlayan \e var eden ild or- tak sorumludur_ Arasına ay- rüık girerse, mimarhk da kaJ- maz, şehircilik de_." Onun unlu "kentsel tasa- n m " dırenışınde de ışte bu "Bartın'dan Paris'e" uzanan kent ve tanhsel mıman kultu- rundekı duyarhhk \ardı Şımdı artık aynı kavgayı bu kez de "emekli hevecanıyla" surdurecek Yasalar "\eter" dese bıle, ınancı yıne "yet- mez" dıyecek \ e koşuya de- vam edecek (Desen: Kamil Masaracı) Oekınciıg cumhuriyet.com.tr. KİM KtME DUM DUMA BEHIÇ AK behıcakÇa turk.net ÇtZGİLÎK KÂMİL MASARACI H A R B l SEM1H POROY semıhporoy(â yahoo.com TARİHTE BUGÜN MLMTAZARIKAN 9 Haziran BUYUK OKYANUS fLK KEZ UAMDAN ASILDI.. 1328't>£ BU6UN, UMl-(J AVUSTGALYAU CHA/ecBS A&CADAŞI C TP ULM ILE BUYUK- OK- •TAfJUS'U HAVAPAfJ AŞıP, 8&SBANE UÇAK, 3 GUA/ OMCS AMEJS.I- , UÇ.AĞ/YLA AŞT7G' *OL UA/LU Pıuor, P Keüıne Erdal (Güneş) Gûltekin Erdal e\1endfler. 8 Haziran 2002 Mutiuluklar dfleriz. Fatma&Hûsevin Şahin BORNOVA 2. ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo 2000 138 KararNo 2001 989 Davacı Ömer Gurler \ekılı tarafindan da\alı Omer \khan ve ark aleyhıne açılan tapu ıptalı, tescıl davası ıle ılgılı olarak yapılan yargılama sonucu venlen 9 10 2001 tanh, 2000 138 esas 2001 989 karar sayılı ılamı ıle da\alı Bornova Beledıyesı vo- nunden davanın husumet noktasından reddıne dığer davalı Omer Akhan hakkındakı davanın yennde gorulmemesı nedenı ıle reddıne karar \enlmış karar davacı Omer Gureler vekılı tarafindan 14 3 2002 tanhlı dılekçesı ıle tem\ız edılmış yaptınlan za- bıta tahkıkatına rağmen adresı tespıt edılemeyen davalı Omer Mchan a hukum ozen- nın teblığı gıbı temyız dılekçesının de gazete ılanj suretı ıle adı geçen davalı>a ılanen tebhğıne karar \enldığınden ılanın yaymlanmasından ıtıbaren on gun sonra temvıze cevap verılmış sayılacağı hususu teblığ yerıne k^ım olmak uzere ılan olunur 14 3 2002 Basın 34257 PANO DENtZ KAVUKÇUOGLU Sallandırmamn Vazgeçilmez Onuru Cuma gunu akşamuzerı Taksım Meydanfndakı o buyuk otelın altındakı pastanenın terasında kahve- lenmızı ıçerken bır suredır dalgın gozlerle alanı sey- reden sevgılı Hüseyın Baş bana donup "Bu Avru- pa Bırlığı ışı olmayacak " demıştı, "Adam sallan- dırmaktan vazgeçmemız kolay değıl bızım " Hu- seyın Baş ın, bu duşunceye herhangı bır yerde de- ğıl de Taksım Meydanı'nda varması bır rastlantı de- ğıldı Çunku bız, "meydan" gorunce aklına açık ha- va konserlerı, halk dansları, sokaktıyatroları, neşe, eğlence gelen ınsanlardan değıldık Bızler, hayatı çok cıddıye alan ve sorunlarını da her zaman en ke- sın, en keskın ve en koktencı yontemlerle çozme- ye çalışan bır mılletın çocukları olduğumuzdan, meydanlar, ıçımızde o hep var olan memleketsever- lıkle yoğruimuş adalet duygulanmızı kabartıyordu "Sallandıracaksın şurada uç kışıyı" dıyorduk, "Bak o zaman nasıl duzelıyor memleket " Huseyın Baş ın espnsı "cuk" oturmuştu yenne Adam sallandırarak duzeltme umudunu hıç yıtır- memıştık bız Kendımızı bıldık bılelı adam sallandı- rıyorduk Son kırk yılda once bır başbakanı, bır malıye bakanını bır de dışışlen bakanını ıpe gon- dermış sonra uç subayı sallandırmıştık Aradakı bırkaç "adı ıdam" sayılmazsa, on yıl sonra sıra dal gıbı uç gence gelmıştı Sallandırıyor, sallandırıyor ama nedense bır turtu duzelemıyorduk Uğursuz- luk belkı de bu "uç" sayısındaydı Bır ara solma- ya yuz tutan umutianmız 12 Eylul 1980 darbesıyle yenıden yeşermıştı Oh tanrım Artık bu uğur- suzluğa bır son verecek ıstedıklenmızı uçer uçer de- ğıl beşer sekızer sallandırabılecektık Sokaklar- dan evlerden oğrencı yurtlanndan on bınlerce ın- san toplanmıştı kısa zamanda Mahkemeler bırbı- rı ardınca olum cezaları venyorlardı Cunta lıden, "Asmayalım da besleyelım mfi" deyıp de darağaç- lannın onu açılınca "sıyası"s\ ve "ad/"sıyle ellıye ya- kın ınsan sallandırılmıştı cezaevı avlulannda Ama gerçekten de çok kadersız bır mıllettık bız Yurdumuzun dort yanının duşmanlarla çevrılı oldu- ğuna mı yanalım yeryuzunde kendımızden başka tek bır dostumuz olmadığına mı kahrolalım yoksa bu kadar adam sallandınp yıne de duzelemedığımı- ze mı ağlayahm, bılemıyorduk Kıme kızacak, ofke- mızı kımden çıkaracaktık'' Ekonomımız, malıyemız bankalarımız sanayımız, tarımımız, sosyal guvenlı- ğımız sağlık sıstemımız çokmuştu Buyuklenmız memleket dışında kapı kapı dolaşıp borç para arar, bız de memleket ıçınde yoksullukla, ışsızlıkle pa- halılıkla boğuşurken bır de Avrupa Bırlığı belası sar- mışlardı başımıza Adamlar goz gore gore, "de- mokratıkleşmemızı ıstıyortardı bızden Hıç sıkılıp utanmadan "Sızde de herkesın anadılınde eğıtım hakkıolsun 1 ' dıyoriar 'Kıbnssorunu"r\u, ustelıkde bır an once çozmemızı buyuruyorlardı Belkı bağrımıza taş basar, bıze ezelden berı duş- man olan haçı kanlı Avrupalıların bu emperyalıst ta- leplennı yerıne getırebılırdık Ama bu alçaklar bu- nunla yetınmıyorlar, bu topraklarda yuzyıllardır boy veren umut ağaçlarımızla ozdeşleştırdığımız, bırtut- tuğumuz darağaçlarımızı da elımızden almak, ge- leceğımızı karartmak, onurumuzu çığnemek ıstıyor- lardı Ulusal onuruna çok duşkun lyı bır Turk ıçın "adam sallandıramamak" kadar korkunç bır şey olamazdı Hakkındakı yargı karan kesınleşmış, asıl- mak ıçın her turlu koşulu fazlasıyla yerıne getırmış bır ıdamlık Imralı'da gun sayarken zaten son on beş yıldır adam sallandıramamaktan canlan lyıce sıkkın olan memleketsever polrtıkacılanmız bılım adam- lanmız yazarlarımız sendıkacılanmız haklı olarak galeyana gelmışlerdı Basın toplantıları duzenlı- yoriar, rest çekıyorlar, gazetelere çarşaf gıbı ılanlar venyorlardı Onurlarını 'yağlı urgan 'a bağlamış bu memle- ketsever Turklerın anında sınırotesı medyaya da yansıyan 'haletıruhıye len, darağaçlannda adam sallandırma hakkının Turkıye de ozel bır 'haysıyet vesılesı" olduğunu bır kez daha tum dunyaya du- yuruyordu Ulkemızın de, ınsanlanmızın da gelece- ğını "Adamasalım dıyenlerle, 'Hayır, asmayalım" dıyenler arasındakı hesaplaşma belırleyecektı In- san, artık ne soylesın ne yazsın, bılemıyordu (Faks:0212-723 84 97) (e-posta: dkavukcuoglu " superonline.com) BULMACA SEDAT\±ŞA\A?s 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Kendıne guvenın aza- larak karam- sarlığın, umutsuzlu- ğun guçlen- mesıyle be- lırgınleşen ruhsal çokun- tu 2/Felsefe- de, bılgı ıle varlık arasın- da ılışkı kurduğu du- şunulen ka\ ram Bır renk 3/ Bır sa- yı Sucuğa benzer bır yıyecek 4/ E\- rensel alıcı olan kan grubu Judoda, tek- nık bır gostenyı oluşturan kurallara bağlı tutuş dızısı 5/ Sabıtfıkır 6/"Yaşa- dım — ağaçlan şahıdımdır" (B R Eyuboğlu) Aldatmaışı,hıle 7/Buyuk kıl çuval Bırgozren- gı 8/ Rıze-Erzurum karayolunda bır dağ ve ge- çıt însanoğlu 9/Izmır'ınUrlaılçesındeönem- lı bır kazı alanı YUKARIDAN AŞAĞIYA: V Altın ve gumuş ışlemeh bır tur ıpek kumaş Sofa 2/Yazınsal Bankada hesabı olanlara gon- denlen odeme ya da çekme bıldınr mektup 3/Kı- mı gıysılenn bol olması ıçuı yanlanna eklenen ku- maş parçası Toplantı 4/ Eskı Mısır'da guneş tannsı Ayakkabı çekeceğı 5/Değerhbırsusta- şı 6/De\inımıolmayan,duruk "—yoruldu,ben yoruldum / Guzel bındın buıdın" (Koroğlu) II Hayvanlann su ıçtıklen taş ya da ağaçtan oyma kap Buyuk erkek kardeş 8/Bolmelıgoçebeça- dın Sıcak bır ıçecek 9/ Şohret Metal parlak- lığı venlmış den