Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 HAZİRAN 2002 PAZAR
HABERLER
DÜNYADA BUGUN
ALİ SİRMEN
Zaferi Hazmetmek
Sevgıli.
Elli beş yılı aşkn süredir futbol izliyorum. Öm-
rjmün uzun bir bölümünde sezon içinde her haf-
ta sonüm stadyırnda geçti. Meslek gereği, Ga-
Istasaray'ı yurtıçi \ie dışı deplasmanlarda takip et-
trn.
Futbolun, kimı aydınlanmız tarafından küçüm-
sendiği dönemleTJe, bu toplumsal olguya olum-
suz yaklaşılmasını, yanlışlan göstererek eleştir-
rreye çalıştım.
Futbol ile ilgilenmeye başladığım zamanlarda,
o bir seyir sporu ıdi, henüz bugünkü gibi bir çıl-
gnlık ve endüstn halini almamıştı. Yine de fana-
tikleri vardı.
Yandaşlığımı, eiden geldiğince soğukkanlı bir
dûzeyde tutmaya fanatik çizgisine kaydırmama-
ya özen gösterdım. Ne kadar başardım, bile-
mem.
Ama son zamanlarda futbol çevresinde dönen
oyunlar, bu dünyadaki hazırnsızlıklar, olayın tak-
dim şekli beni gitîikçe bu etkinlikten soğutuyor.
Nitekim, Kore'deki Dünya Kupası'nda Brezil-
ya desteği ile gruptan çıkıp Japonya'ya gitme-
mize karşın federasyonun, takımımızın, yönetici-
lerin, oyunculann görüntüleri kanımca hiç de hoş
değildi.
• • •
Seçimlegelen özefk federasyonumuzun hali ma-
lum. Futbolun mafya ve politi ka ile iç içeliğinin so-
mut örneği olarak duruyor Sayın Ulusoy.
Federasyon seçimlerinde oy kullanan ve kul-
lanacak olanlann dünyanın masrafıyla Dünya Ku-
pası'na götürülmelerini en bafif deyimiyle çirkin
buluyorum.
Sayın Ulusoy, "Kime ne?" diyemez. Çünkü
bunlann parası onun değil bizim cebimizden çı-
kıyor.
Kıbleye bakmaktan kaleyi göremeyen kısır "gol-
cü!" tarikat ehli Hakan Şükür'ün cuma namazı
bahanesiyle neden olduğu olaylar, takım içinde
yarattığı ikilik de çok çirkin.
Bu takım Hakan Bey'in değil, Türkiye'nin takı-
mıdır; orada din ve tarikat gibi bahaneler öne sü-
rerek bölücülük yapmaya kimsenın hakkı yoktur.
Bu futbolcunun abartıldığını düşündüğüm için
(nitekim Avrupa'da hiçbir yerde doğru dürüst di-
kiş tutturamadı) klası ne olursa olsun, onu Gala-
tasaray takımına pek fazla yakıştıramamışımdır.
Bu düşüncem, birçok zaferdekı payını yadsı-
mama da yol açmadı tabii ki.
• * •
Bu arada gerek Federasyon Başkanı'nın, ge-
rekTeknik DirektörŞenol Güneş'in, gereksefut-
bolculann eleştiriler karşısındaki tavırian da çir-
kindi.
Hünerlerini kullanarak futbolun nimetlerinden
bol bol yararianan bu kişilerin, kendilerini var
eden ilginin her zaman pohpohlama biçiminde
tecelli etmesini beklemeleri çok saçma.
Onları var eden, neredeyse krallar katına çıka-
ran bu ilgidir ve kimi zaman ilginin eleştiri biçi-
minde tecelli etmesi, zaman zaman eleştiri ölçü-
sü kaçınlmış da olsa bu tür terbiye sınırlannı aşan
sert tepkilerle karşılanmamahydı.
Üstelik de eleştirilerin özü haklıydı.
Ama spor basınının, zaferleri ve yenilgileri ol-
duğu gibi kimi oyunculann niteliklerini abartma-
sı da bu kendini bilmezliği körüklüyor.
Futbol ile uğraşanlar bilmeliler ki başka alan-
larda kendilerininki kadar değerli, hatta toplum
için daha gerekli başanlar, her zaman onlannki gi-
bi abartılarak değerlendirilmiyor.
Hemen söyleyeyim, aynı şey medya âlemi için
de geçerii.
Bu durumu hazmetmeyi bilmek gerek.
Kimsenin hakkını yemeyelim. Aynı hazımsızlı-
ğı milli takımın asları değil, taraftan da gösteri-
yor.
Hıncal Uluç'a yapılan kaba ve dangalak sal-
dın bunun örneği.
Hıncal eleştirilerinde haklıydı. Olaylar da bunu
gösterdi.
Kısacası, zafere alışmamış toplumlann zaferi haz-
metmesi güç oluyor ve karşımıza acınası bir gö-
rüntü çıkıyor.
Ben Antalya'da Art Corinthia'daki odamın te-
rasında bunu yazarken az ötede televizyon oda-
sından naralar geldi.
Belli ki Almanya gol atmıştı.
Doğrusu Almanlann zafere yaklaşımları bizim-
kilerden pek farklı değildi.
Aynı şeyi, 1998'de Paris'te, bu kez ilk turda gol
atamadan elenen Fransa şampiyon olduğunda
da yaşamıştım.
Neyse çok şükür ki fanatizm ile hamervahlığın
uyruğu yok.
CHP'li İnal Batu:
AB 'ye küsersek
büyükhatayaparız
BEKtR ŞAHtS
GAZtANTEP - CHP
Genel Başkan Yardım-
cısı tnal Batu, Avrupa
Birliği"nin istediği kri-
terleri yıllardan bu yana
CHP'nin dile getirdiği-
ni ifade ederek "Üyefik
nrsannı kaçınrsak mar-
jinaLitilip kakılan.ABD
ve fsrail'in tetikçisi yok-
sul bir ülke olarak kab-
nz" dedi.
CHPGaziantepîlÖr-
gütü'nce düzenlenen
"AB ve Dış Politikalan-
mıza Sosyal Demokrat
BaJoş"konulukonferan-
sa katılan Batu, ekono-
mik krizin Türkiye'yi
AB'den daha da uzak-
laştırdığını savundu.
Tüıkiye'nin önüne ko-
nulan kriterlerin CHP ta-
rafindan çok uzun yıl-
lardır sa\r
unulan demok-
ratik açı]ımJar olduğu-
nu savunan Batu, "Bu
kriterleri,talepedflmeie-
ri bir yana kendi insan-
lanmızı düşünerek ha-
yata geçirmelhiz.AB'ye
küsersek bir büyük ha-
ta daha yapmış oluruz.
Onlan ikna etme çaba-
lanmızı sürdürüp kri-
terleri yerine getirmek
için çaba harcamabyız"
dedi.
Türkiye'nin ikincikez
AB'ye üye olma firsarı
yakaladığını anlatan Ba-
tu şöyle konuşru:
"Türkiye'ııinönünde
AB dışında seçenekler
olduğuna ilişkln masai-
lara inanrnavın."
Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu, anadilde eğitimin milli birliği bozacağını savundu
MHP'denKürtçeyevizeyokANKARA (CumhuriyetBûrosu) -
MHP'li Milli Savunma Bakanı Saba-
hattin Çakmakoğlu. AB ile tam üye-
lik müzakerelerine başlanmasının ön
koşulu olan anadilde eğitim yönün-
deki isteme karşı çıkışuıı sürdürdü.
Türkiye'nin sosyal dokusundaki özel-
likler itıbanyla farklı dil konuşanla-
nn bulunduğunu anımsatan Çakma-
koğiu, "Masumane gibi görünen öğ-
renim ve öğretim isteğinin arkasında
yatan sizin milli dil birliğinLd yok et-
mek olduğu gerçeğini görmeklazun-
dır" diye konuştu. Çakmakoğlu, 11
Eylül'ün ardmdan ABD'ye gösteri-
len desteğin hiçbir zaman Türkiye'ye
gösterilmediğini dile getirdi.
Çakmakoğlu, Avrasya Stratejik
• MHP'li Çakmakoğlu. AB ile tam üyelik müzakerelerine başlanmasının
önkoşulu olan anadilde eğitim yönündeki istemin ardında "milli birliği yok etme
gerçeğinin yattığını" ileri sürdü.
' AraştırmalarMerkezi (ASAM) tara-
fından düzenlenen "KüreseDeşmeve
Ulus Devlete Etkfleri" konulu top-
lantıda yaptığı konuşmada, anadilde
eğitim tartışmalanna yönelik görüş-
lerini iletti. Türkiye'nin ulusal du-
yarlıhklannın dil birliği, terör anla-
yışı ve Kıbns olduğunu kaydeden
Çakmakoğlu, ulusal devletin ulusal
bir dili olduğunu, Türkiye'nin resmi
ve eğitim dilinin Türkçe olduğunu
arumsatarak şunlan söyledı:
"Bizim sosyal dokumuz içerisinde
olan özellikler itibarryla farko dil ko-
nuşanlar vardır. 'Bunlara öğrenim,
hatta öğretim imkânı sağlanırsa..."
denilmektedir. Bu masumanegibigö-
rünen Lsteğin arkasındayatarun,sizin
milli dil birliğinizi yok etmck olduğu
gerçeğini görmek lazundır. Zaten ay-
nhkçı terör örgütü de silahh propa-
gandadönemindebunu işknıiştir. Ben
bunda hassasiyet göstermek isriyor-
sanı. bana dayatılmak istenenin irde-
lenmesinde hak sahibi ohırum."
ABD'nın 11 Eylül 2001'de uğra-
dığı saldınnın ardından Türkiye'nin
söylediğinin bütün ülkelerin günde-
mine geldiğini belirten Çakmakoğ-
lu şöyle konuştu:
"BM Güvenlik Konseyi toplana-
rak kararlar alnuşür. 52 senedir ak-
la gehneyen NATO'nun 5. maddesi,
birdenyürürlüğe girerolmuşrur. Bü-
tün ülkelerABD'nin yanında olmuş-
rur, ama iş Türkiye'ye geünce, dün
örtülü şekilde destekleyenler, çeşirli
yavmlara kaynakbkvapan ülkeler,bu
terörörgürJeriniyasaklamayayanaş-
mayanlar.kâğıtüzerindeonlanyasak-
lamış gibi görünüp onlann eylemle-
rine,propagandalannadestek\erdi-
ler. Bizün terör aniayışunızla buluş-
mamışlardu-. Demek ki bizim rnilh"
hassashetkrimizdenbiriolanteröran-
lavışı üzerinde büyük tanım vt mü-
cadele birligine gidibnenıiştir.''
AB'nin PKX'yi terör listesine al-
ma konusunda büyük tereddüt gös-
terdiğini anımsatan Çakmakoğlu,
Türkiye gibi bir güçten vazgeçile-
meyeceği için terör örgütünün, isim
değişikliğınin ardından listeye alın-
dığını vurguladı. Çakmakoğlu, Avru-
pa ile bu konudaki görüş aynlığırun
Türkiye'nın hassasıyetini arttırdığı-
nı belirrtı.
Rahşan Ecevit'in hemşerilerinden Başbakan Ecevit'e geçmiş olsun ziyareti
'Enişte'ye destek mitingiANKARA (CumhuriyetBüro-
su)-Şebinkarahisardoğumlu Rah-
şan Ecevit'e ve eniştelen olarak
nıteledıkleri Başbakan Bülent
Ecevit'e "Vahuz değüsiniz" me-
sajı \ermek, il kapsamına girmek
için özel ricada bulunmak için
Ecevitler'in konutunun önüne ge-
len yaklaşık 2 bin Şebinkarahisar-
lı, Oran Sitesi"ni mini miting ala-
nına dönüştürdü.
Şebinkarahisarlılar, yaklaşık
1.5 saat süren miting boyunca
"Sevgimizşifanızoisun,enbüyük
TürkK«,en büyükdamat" slogan-
lan attılar. Ankara. tstanbul ve
• Ecevit'in konutunun önüne gelen yaklaşık 2 bin
Şebinkarahisarh. Oran Sitesi'ni mini miting alanına
dönüştürdü. Şebinkarahisarlılar, yaklaşık 1.5 saat süren
miting boyunca "Sevgimiz şifanız olsun, en büyük
Türkiye, en büyük damat"' slogarüan attılar.
Giresun'dan gelen yaklaşık 2 bin
Şebinkarahisarh, dün Başbakan
Ecevit'in istirahat ettiği Oran'da-
ki çalışma ofısinin bulunduğu ko-
nutun önünde toplandı.
Şebinkarahisarlılan temsilen
20 ldşilik bir grup Ecevitler'i zi-
yaret etti. 20 dakika süren görüş-
me sırasında Şebınkarahısarlılar,
Başbakan'dan ilçelerinin il kap-
samına alınmasını istedi.
Spor bir kıyafetle Şebinkara-
hisarlılan karşılayan Başbakan
Ecevit, kendilerine elinden gelen
desteği \ereceğini \urgulayarak
"İstirahatimin sonunda en kısa
sürede görevimin başında olaca-
ğun" diye konuştu.
Rahşan Ecevit DSP otobüsü üzerinden hemşerilerine teşekkür ettL (FotoğrafKEREM GEZER)
Görüşme sonrasında gazeteci-
lere bilgi veren Vakıf Başkanı
Hayri Bakıcuu
Savm Başbakan'ı
bombagibigördükSağhğıyerin-
de. Kurumlan yöneten avaklar
değil, akıknr" dedi.
Hemşerilere teşekkür
Daha sonra DSP otobüsü Ece-
%itler"in konutunun önüne getiri-
lerek konuşma kürsüsüne dönüş-
türiildü. Ük kezyanındaeşi olmak-
sızın bir konuşma yapan Rahşan
Ecevit, "Bu zharetiniz dolayısry-
laeşimkbirliktcsizeçokteşekkür
ediyorum. Eşimin daha bir süre
toplanaiara kaübııasmadoktorlar
sakıncah bulduklan için sizleri
karşılayamıwr. Oyüzdençok üz-
gün. fnşallah yakında sağhğuıa
kavuşacak
n
dedi.
Paket sundular
Başbakan ve eşi Rahşan Ece-
vit'in resimleriyle Rahşan Ece-
vit'in "Şebinkarahisarlılar hasta
ohnaz" yazısının yer aldığı bir
Şebinkarahisar portresiyle kara-
dut, ceviz ve dut kurusu olan bir
paketı de Rahşan Ecevit'e sunan
Istanbul Şebinkarahisar Vakfi Baş-
kanı Hayri Bakıcı, "Sizinlegurur
duyuyoruz" dedi. Mitingde konu-
şan Şebinkarahisar Meslek Yük-
sekokulu Müdürü MustafaZahir
Bakxı. bu ülkenin Ecevit'e ihti-
yacı olduğunu savunarak "ADah
bizden alsın onlara ömürversin"
dedi.
15-16 HAZlRAN'IN YILDÖNÜMÜ
Adalet Bakanı, uzlaşılabilecek önerilerin üzerinde durulması gerektiğini söyledi
Türk: MHP'nin Öcalan kaygısı giderilebilir
tstanbul Haber Servisi - Adalet
Bakanı Hikmet Sami Türk. "tda-
mı çözmek istivorsak. gerçekleşti-
rilmesi güç olan önerilerin yerine,
uzlaşma oiasıhğı yüksek olanlann
üzerinde durmanyız'' dedi.
Bakan Türk, Sarıyer Adliye-
sı'ndeyaptığı incelemelennardın-
dan gazetecilenn sorularını yanıt-
Iadı. "MHP'nin idam cezasının
kaldınlmasına yönelik tutumu-
nun" hatırlatılması üzenne Türk,
MHP'nin, Abdullah Ocalan'ın ce-
zasının müebbet ağır hapse çevril-
mesı durumunda, 36 yıl sonra ser-
best kalacağı ve infaz hükümlen-
nin uygulanması halinde de 14 yıl
• Türk, "İdam cezası müebbet ağır hapse çevrilenlerin,
şartla salıvermeden yararlanamayacaklan ve bu kişilerin
ömür boyu ceza infaz kurumlanhda kalacaklan yolunda
bir düzenleme yapılabileceğini" açıkladı.
sonra cezaevinden çıkacağı yö-
nünde bir kaygısırun bulunduğu-
nu söyledı. Türk, idam cezası ko-
nusunda yapılacak olan düzenle-
mede, kaygılann dikkate alınma-
sı gerektiğini vurgulayarak şöyle
konuştu: "îdam cezası müebbet
ağtr hapse çevrilenlerin, şartla sa-
Irvermeden yararlanama>acaklan
ve bu kişilerin ömür bo>ıı ceza in-
faz kurumlannda kalacaklan vo-
lunda bir düzenleme yapılabilir.
Bunun için Meclis Genel Kuru-
lu'nda buhınan tasan yerine. yeni
bir kanun teküfi verilebiür. Böyle
bir düzenlemedeMHP'nin hassa-
srvederini gjderebiHr."
AB'nin beklentisinin savaş suç-
lan dışındaki ölüm cezasının tama-
men kaldınlması yönünde oldu-
ğunu ifade eden Türk, "Sürekfiso-
run; idamın tamamıyla kaldınl-
masKhr"dedi. Dünyanın hiçbirye-
nnde idam cezasının halk oylama-
sıyla kaldınlmadığını söyleyen
Tiirk, bunun yasal düzenlemelerve
sıyası ıradeyle gerçekleştırildiği-
nı vurguladı. Daha sonra Kartal
Kaymakamlığı'nı ve Kartal
Adliyesfni ziyaret eden Türk,
"Beyaz Enerji" dosyasında delil
bakımından herhangi bir kayıp
olmadığını söyledi. Özel Tip
Kapalı Cezaevı'nde incelemelerde
bulunan Türk, inşaatı tamamlanan
açık ve kapalı spor salonlarını
gezerken bir gazetecinin sorusu
üzerine "Evet, tam bir Flamingo
Yoluolmuş"dedi.
TersaneişçflerinizKaretetmekisteyengrubagüvenlik
güçleri coplarla müdahaJe etti. (KAAN SAGNAK)
Sendikacüara
polis engeli
tstanbul HaberServi-
si -15-16 Hazıran 1970
işçi direnişinin yıldönü-
münde, grevde olan Yon-
caTersanesi işçilerinı zi-
yaretetmek isteyen. ara-
lanndaDlSK Genel Sek-
reteri MusaÇam ve Lim-
ter-îş Sendikası yöneti-
cilerinin de bulunduğu
gruba güvenlik güçleri
engel oldu.
DtSK'ebağlıLimter-
İş Sendikası, 52 gündür
grevde olan Yonca Ter-
sanesi işçilerinı ziyaret
ederek basın açıklama-
sı yapmak istedi. Tuzla
Emniyet Müdürlüğü ise
işçilerin isteğini, "İş
ocaklanna iş ve işçi gü-
venliği için girilmesi ya-
sak" gerekçesiyle gen
çevirdi. Ancak işçilerpo-
lis barikatını geçerek ter-
saneyedoğru ilerlemej'e
başladı. Güvenlik güç-
lerinin coplarla müda-
halesi üzerine işçiler.
"Çahşanadeğil,çetekre
barikat". "Faşizme kar-
şı omuzomuza" slogan-
larını atarak güvenlik
güçlerinin tutumunu kı-
nadı. Güvenlik güçleriy-
le iki saat süren tartış-
manın ardından DİSK
Genel Sekreteri Musa
Çam, tersanealanınıngi-
rişinde yaptığı basın
açıklamasında, Tersane-
ler Bölgesi'ndeki kayıt
dışılığın sone ermesi ge-
rektiğini belirtti. Limter-
Iş Sendikası Genel Bas.-
kanı Kazım BaJaşda 15-
16 Haziran işçi direnişi-
nin, Tersaneler Havza-
sı'nda 10 bin sigortasız
çalışan emekçiye örnek
olmasmı istediğini be-
lirtti.Deri-Iş Sendikası
Genel Sekreteri Musa
Servi ise güvenlik güç-
lerinin grev yeri ziyare-
rine engel olmasmı la-
nadığını belirterek "Ter-
sane işçisi köle değfldir.
Sendikalhaktanmızıab-
na kadarmücadekyede-
>am edecegE" dedi.
15-16 Haziran
1970 yılında yasa
değişikliği ile sen-
dikalann işlevsiz hale
getirilmek istenmesi
üzerine, yasa değişik-
liğınin parlamentoda
görüşüleceği gün olan
15 Haziran 1970'te îs-
tanbul ve Gebze'de 70
binden fazla işçi yürüyüş
yapü. 16 Haziran 197Ö'te
ise 150 bini aşkın işçi
sokağa döküldü. 3 iş-
çinin yaşamını yitirdiği
direnişsonundadönemin
iktidanyasa değişikliğin-
den vazgeçri.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
"Şimdi daha iyi anlıyorum. Bir
gecede vatan haini olmakya da
kahraman olmak... Eğer Türki-
ye 'deyaşıyorsanızbu mümkün.
Son birayda teknik kadro ve ar-
kadaşlarımla yaşadığımız sıkın-
tılar ve bize yapılan yakıştırma-
lar gerçekten çok üzücü ve şa-
şırtıcıydı. Çok büyük sıkıntılar
çektik."
Bu sözler Milli Takımımızın ba-
şanlı kalecisi Rüştü Reçber'e ait.
Aylardır, Dünya Futbol Şampiyo-
nası'na hazırtanan Milli Futbol Ta-
kımı, başarıya hasret Türkiye için
önemli bir ilgi kaynağı oldu, aldı-
ğı başarılı sonuçlarla olmaya da
devam ediyor.
• • •
Futbol dünyasında, çekişme-
lerin olması doğal. Çünkü futbol
milyarların döndüğü bir piyasa.
Bu piyasanın rantını kim yiye-
cek? Futbol milyonlarca insanın
ilgisini çektiği için burada ciddi
bir iktidar kavgası da yaşanıyor.
Kulüp başkanlıkları için yapılan
kıyasıya mücadelenin arkasın-
Kaleci Rüştü'nün Feryadı
da da birçok hesap yatıyor. Fut-
bol Federasyonu işte bu iktidar
ve rant mücadelelerinin yönlen-
dirildiği bir kurum olarak önem
kazanıyor.
•••
Futbol Federasyonu Başkanı
Haluk Ulusoy, bu rant ve iktidar
kavgasının kilit isimlerinden bi-
risi. Yıllardır onu kimse koltu-
ğundan edemedi. Milli Takım'ın
başarılarıyla birlikte bu koltuk
daha da önem kazandı. Haluk
Ulusoy'un arkasını sağlama al-
mak için bir uçak dolusu etkili ve
yetkili ismi Kore'ye götürdüğü
söylendi. Milletvekilleri eşleri ve
çocuklanyla birlikte federasyo-
nun kesesinden gelmişlerdi. Ba-
zı gazeteci ve TV muhabirleri de
uçakla götürülenler listesindey-
di.
Futbol bir rant ve iktidar alanı.
Orada dönen hesaplan anlamak
o kadar kolay değil. Fakat birile-
rinin, birilerini yok etmek ama-
cıyla ölümüne mücadele yürüttük-
leri de birgerçek. Son olarak ga-
zetelere, namaza giden futbol-
cular ve gitmeyen futbolcular şek-
linde biraynm olduğu haberi yan-
sıdı.
Türkiye'deki kamplaşmanın Mil-
li Takım'ın içinedeyansıdığı söy-
lenmek isteniyordu. Sanınm bu da
iktidar kavgasında kullanılacak
bir silahtı. Haluk Ulusoy için atı-
lan yeni tez "dincilerin adamı"
tezi. Destekçisi de kaptan Ha-
kan Şükür deniyor. Doğru mu,
değil mi bilemeyiz. Ancak iktidar
kavgasında onun aleyhine orta-
ya sürülen yeni bir durum bu.
•••
Türkiye'de yurttaşlar, Milli Fut-
bol Takımı'nın oynadığı maçlarla
ilgileniyoriar ve kazanılan başan-
lardan mutluluk duyuyorlar. Fut-
bol seyircisinin duyguları ve tep-
kileri önemli. Basın bu açıdan ver-
diği haberlerle çok etkili oluyor.
Futbol takımının oyunculan da
genç yaşlarında omuzlarına bi-
nen sorumluluğun ağırlığı altın-
da ayakta durmaya çalışıyorlar.
Çünkü bu konu da her alanda ol-
duğu gibi bir "Milli Kurtuluş Sa-
vaşı" havasına sokuldu.
Gençler başarılı olunca yere
göğe sığdırılamıyor, başarısız
olurlarsa "hain" damgasından
kendilerini kurtaramıyorlar. Işin
rant ve iktidar hesaplarını bir ya-
na bırakıyorum. Dünyanın bütün
ülkelerinde az ya da çok futbol
dünyasında kavgalar yaşanıyor.
Nasıl yaşanmasın ki! Milyarlarca
seyirciyi peşinden sürükleyen,
çok büyük paralann döndüğü bu
alanda kavga olmaz mı!
Bizdeki bütün bunlann ötesine
geçiyor. Akıl almaz bir duygusal-
lık, zaman zaman histeriye ve çıl-
gınlığa dönüşüyor. Ölçü kaçıyor.
Sonuç olarak futbol bir yarış. Bi-
risi kazanacak diğeri kaybede-
cek. Dünyanın sonu değil. Kim-
se ne hain olduğu ne de alçak
olduğu için kötü oynuyor. Koşul-
lar, rakibin gücü, o günkü ruh ve
fizik hali bir insanın başarısında,
bir takımın başansında önemli bir
rol oynayabiliyor.
Her şeyi abartıyoruz. Her şeyi
germeye ve milli mesele haline ge-
tirmeye özel bir yeteneğimiz var.
Kabul edelim ki futbolculanmız,
AB'ye girecek standartlan yaka-
ladılar. Futbolun Kopenhag kriter-
lerini gerçekleştirdiler. Onlara sev-
gi ve saygı gösterelim. Bizlere ya-
şarüklan mutluluk ve heyecanate-
şekkür edelim.
Kaleci Rüştü'nün şu sözleri in-
sanın içini acıtıyor: "Şimdine ola-
cak? Inanın hayallehni kurduğu-
muz hedefleri açıklamaktan kor-
kuyonız. Çünkü bu hedefe ula-
şamazsak vatan haini ilan edil-
mekten ürperti duyuyoruz. Endi-
şeler duyuyoruz."
Futbolu da kendimize benze-
tebiliyoruz. Bu daayn biryetenek.