Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 ARALIK 2002 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Harran ve Dicle üniversitelerindeki şeriatçı örgütlenme, resmi belgelerle de kanıtlanmıştı
Rektörleri ürkütentabloMEHMET FARAÇ
"Türkiye Cumhuriyeti, köktendinci terörün temefini,
felsefî temellerini ve finans kaynaklannı oluşturan
Vahhabi batakhgında boğulmaz!_*
YÖK Başkanı Kemal Gürüz'ün, rektörler
toplantısındaki bu çığlığı, sıradan bir tepkiyi
yansıtmıyor. Hükümetin rektör atamalanna
müdahale hazırlığı, Atatürk ve Cumhuriyet karşıtı
öğretim üyeleriyle türbanlı öğrencilerin affinı içeren
çahşmalanna yönelik tepki, eğitim kurumlannı bir
dönem ağ gibi saran şeriatçı yapılanmalan da dışa
v-uruyor. Bu yapılanma içinde Hizbullahçı öğretim
üyeleri, Atatürk'ün büstlerini depolara kaldıran
dekanlar, Nurcu vakıflannda toplu zikir yapan
öğretim üyeleri de vardı. YÖK Başkanı ve
üniversite rektörlerinin hükümetin üniversitelerle
ilgili çalışmalanna yönelik kaygılannı anlamak için
Güneydoğu'daki bazı üniversitelerde geçmişte
yaşanan ve bilim adamlannı ürküten şeriatçı
örgütlenme ve uygulamalara göz atmak yeterli.
Bu ünıversitelerin başında. adı bir dönem
"Nurculann kurtanlmış bölgesT dıye anılan
Urfa'daki Harran Üniversitesı var. 1992'de kurulan
üniversitenin rektörlüğüne getirilen Prof. Servet
Armağan ve ekibi kısa sürede kurumu Nurculann
toplandığı bir merkez haline getirdi. Üniversitenin
genel sekreteri İsmail Benek'in de aralannda
bulunduğu bazı yöneticiler Saidi Nursi anısına
Beddiüzzaman VakfVnı kurdu. Üniversite kısa süre
sonra bu vakıftan yönetilmeye başlanırken, Suudi
Prens Muhammed Faysal EI Suud. Nurculann ileri
gelenlerindenAbdülkadir Badıln ve Halil Gönenç'e
fahri doktora verildi. Ziraat Fakültesi'ndeki Atatürk
büstü depoya atıldı, Vetenner Fakültesi
okutmanlanndan Nihat Anç tngılızce dersinde Saidi
Nursi'yı anlatmaya başladı.
Üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde "Saidi
Nursi'nin Felsefeye Bataşı", "Beddiüzzaman'ın trşad
Metodu", "Kuran'da Cihad" başlıklı yüksek lisans
ve doktora tezleri hazvrlandı. Bugün AKP
milletvekili olan dönemin valisi Ziyaettin
Akbuhıt'un türbanlı eşi Ad\iye Akbuhıt'un tezi ise
"Kuran'a Göre Anne" başlıklıydı.
Irticai kadrolaşma öylesıne ilerledi ki,
üniversitedeki Hizbullahçı öğrencilerin, Beykoz
operasyonunda yakalanan Cemal Tutar tarafindan
koordine edildiği ortaya çıktı. Sonunda "Medresetüz
Zehra"diye anılmaya başlanan üniversiteye YÖK
deneticileri el attı. Tam 4 yıl sonra Rektör Prof.
Servet Armağan görevden alındı. Genel Sekreter
Benek ile bazı fakülte dekanlarına görevden el
çektirildi.
Hizbullahçı sekreter
Diyarbakır'daki Dicle Üniversitesi'nde şeriatçı
kadrolaşma ise tarikatçı yapıyı çoktan aşmıştı.
Üniversitenin bazı fakülteleri örgütün denetimine
geçmişti. Bu yapı, Tıp Fakültesi Sekreteri İbrahim
San'nın aniden ortadan kaybohnası ve bir süre
sonra cesedinin bulunmasıyla ortaya çıkmıştı. Polis,
San'nın Hizbullah'ın yöneticilerinden olduğımu
açıklamıştı. San'nın görevde olduğu dönemde bazı
Hizbullahçıiann üniversite hastanesinde tedavi
edilmesi de olayın bir başka boyutuydu. Bu
tabloya bakıldığında, YÖK Başkanı Gürüz ve
rektörlerin feryadımn nedeni de anlaşılmış olacak.
Huzuru yakalayan rektörler, üniversitelerin yeniden
"medrese"ye dönüşmesini istemiyor. Dahası
rektörler
u
Cumtauriyetiıı temel ükelerine, Atatürk
ilke ve inkılaplanna aykın harekette bulunmak"
suçundan kamu görevinden çıkanlan 43 öğretim
üyesine dikkat çekiyor. Hükümet, üniversitelere
yönelik operasyona hazrrlanırken bu gerçekleri
gözardı ediyor. Bu gözardının kökeninde yatan
pervasızlık ise Kınkkale Üniversitesi rektörüyken
irticai faaliyetlere destek verdiği gerekçesiyle
görevden alınan ve üniversiteden atılan Beşir
Atalay'ın Milli Eğitim Bakanlığı'na getirilmesi
çabalannda dışa vuruyor. Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer'in veto ettiği Atalay,
bugün TRT ve Anadolu Ajansı'ndan sorumlu
Devlet Bakanı olarak görev yapıyor.
MÎLLİEĞÎTÎM BAKANIERKAN MUMCU'DAN YÖK BAŞKANI KEMAL GÜRÜZ'E :
Rejiııı kendirri korurAMCARA(Cumhuriy€tBö-
rosu) - Milli Eğitim Bakanı
Erkan Mumcu, YÖK Başka-
nı Prof. Dr. Kemal Gürüz'ün
üniversiteleri kendi makam
kaygısı için kullandığım ileri
sürdü.
Mumcu, "YÖK Başkaru-
mız ve birkaç arkadaşı, gerek
hükümetin acfl eylem planıge-
rekse üniversiteleri kendi yeri
için kuflanmaya çahşryor. Ben
Kemal Gürüz'lepolemiğe gir-
meyeceğim" dedi. Mumcu,
Kemal Gürüz'ün açıklamala-
nnın "maksath" olduğunu da
savunarak "Hiç kimsenin sis-
temin savunuculuğunu yap-
masına, jandarma otmasına
gerek yok. Rejim kendi kendi-
ni korur" diye konuştu.
Üniversitelerde değişimin
mutlaka gerçekleştirileceğini
de vurgulayan Mumcu, üni-
versitelerdeki değişimlerin ra-
dikal olabileceğini söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Erkan
Mumcu, AKP'nin grup top-
lantısmdaki YÖK'e ilişkin,
"Fflmmsonunubekleyin" söz-
lerine de açıklık getirdi. Mum-
cu. bu sözleri, "Gürüz'ünaçık-
lamalannın sonaermeani bek-
rislerini ülke meseksi haline
getinnesin'' diye konuştu.
AKP hükümetinin üniver-
sitelerde yapılacak değişiklik-
lerde kararlı oldugunu vurgu-
layan Erkan Mumcu, "Bu de-
ğişimler konusonda hangi de-
ğişildiklerin yapılacağı, üniver-
M». umcu, Gürüz'ün bir kaşık suda firtına
kopardığını belirterek üniversiteleri kendi
çıkan için kullandığını söyledi.
kyin" anlamında söylediğini
savladı.
Kemal Gürüz'ün davraruş-
lannın çizgiyi aştığmı ifade
eden Mumcu, "YÖK Başkanı
Gürüzve üniversiteleri etki al-
tmda tutmayaçahşan birkaçar-
kadaş, bir kaşık suda firtına
kopanyor. Kimse Idşisel kap-
sitelerden alınacak görüşlerle
beffi olacak. Ancak bu sorun-
lan çözmekiçin radikal adım-
lar atmamız gerekiyor'' dedi.
radikal olacak'
Erkan Mumcu, yapılacak
kanun değişikliğiyle üniver-
site rektörlerinin tümünün gö-
rev süresinin sona erdirilme-
si hazırhğının olup olmadığı-
nın sorulması üzerine, "Biz
üniversitelerin bağrmsızolma-
sını istiyoruz'' yanıtım verdi.
"Üniversiteler her ne şekiMe
olursa obun özerk yaprya ka-
vuşacaknr" diyen Mumcu, bu
tür bir hazırlığın yapıldığının
sinyalini verdi.
Erkan Mumcu kendisine,
üniversitelerin ikiye bölünüp
bölünmeyeceğinin sorulması
üzerine, üniversitelerin bunu
kendisınin istediğini savladı.
Bu konu üzerinde çok fazla
polemik yapıldığırn da sözle-
rine ekleyen Mumcu, "Herkes
jandarmalığa soyunuyor. Hiç
kimsenin kendüiğinden, ken-
dine özel vazife çıkarmasına
gerek yok. Rejim kendlsini
korur'' diye konuştu.
Üniversitede YÖK ve hükümetprotestosu
tstanbul Üniversitesi (İÜ) ögrencisi bir grup, Beyazıt MeydanTnda
YÖK'ü ve hükümeti protesto evlemi vaph. Üniversitenin Beyazrt
kampusu önünde toplanan yaklaşık 30 kişilik grup, pankart açıp
"YÖK'e hayır". "Amerikan askeri otmavacağız''. "Kahrolsun ABD
emperyalizmi'' gibi sloganlar atü. Öğrenciler basın açıklamasının
ardından olaysız şekilde dağıldı. Öte yandan tÜ Avcdar
Yerleşkesi'nde eğitim veren fakülte ve yüksekokuDann dekan ve
müdürleri, İÜ'den aynlmayı kabul etmeyecekterini açıkladj. İşletme
Fakültesi OditoryuımTnda düzenlenen basın toplantısında,
hükümetin Acil Evlem Planı'nda ver alan ünhersiteterin bölünmesi
konusunda ortak bir açıklama yapıkh. Prof. Dr. Ahmet Alnner
tarafindan okunan açıklamada, İU'de farklı fakültelerin birbiriyle
eğitim \e bilimsel araşhrma \önünden davanışma içinde olduğu
belirrilerek bölünmenin, çok disiplinli çahşmalan kargaşa ortanu
içinde baltalama anlamına geleceği ifade ediktt. Açıklamada,
"Gelişmiş ülkelerin üniversiteleri. bölünmenin aksine birleşerek
disipliner çahşmalara ortam hazırlamak, öğreneilere daha geniş
akademik çauşma sahası yaratmak istemektedir. Diğer yandan tıp,
ekonomi ya da tanm üniversitesi gibi ihtisas üniversiteleri yuratma
girişimleri tüm dünvada terk edilmiştir" denildi (Fotoğraf: AA)
Rektörler, hükümetin YÖK tasansı konusunda kendi fikirlerini de almasmı istiyor
Oğrenci affiııa 4
hayır', böKimneye6
evet'
FtGEN ATALAY
ESR\ AÇIKGÖZ
Üniversite Öğretim Üyele-
ri Derneği Başkanı Prof. Dr.
Kadir Erdin. "Hükümetin
vükseköğrerimde yapmak is-
tediği yenüikler sırasında, şe-
riat ve laiklik konusunda ya-
şanacak olumsuzluklara so-
nuna kadar tavır ahnaya ka-
raıiıjTz"dedi.
Yıldız Teknik Üniversite-
si Rektörü Prof. Dr. Ayhan
Alkış, yükseköğretimle ilgi-
li tasannın. üniversiteler, öğ-
renciler, mezunlar, veliler ve
sivil toplum kuruluşlannca,
Cumhurbaşkanı, YÖK ve
Üniversitelerarası Kurul'un
görüşleri de alınarak hazır-
lanması gerektiğini belirte-
rek, "Tasanmn, hükümetin
bir tasansı olmasından çok
toplumun her kesiminin or-
tak mutabakatının olduğu
bir tasan olması gerekrr"de-
di.
Değişikliğin, eğitim siste-
mini tümden alan bir yakla-
şım içinde olması gerektiği-
ni vurgulayan YTÜ Rektö-
• Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Kadir Erdin:
Şeriat ve laiklik konusunda yaşanacak olumsuzluklara sonuna kadar tavır
alınz. Istanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu: Türkiye'nin
-= . başka konularda acil eylem planına ihtiyacı var.
rü, "Ortaöğretimin başan-
sızbğı sonuçlanndan beUi.
Her beş öğrenciden ancak
biri ÖSS'de başanh oluyor.
Tüm öğretim sistemi, okul
öncesinden yükseköğretime
kadar Hasan Âli Yücel'in
yaklaşımrvia ele ahnmak, top-
lumun talepleri ve gereksi-
nimlerinevunıtverecek bir şe-
kilde tasarlanmah ve geniş
bir sürede tartışümah, asla
acefeve getiribnemeBdir. Tür-
kiye Cumhuriyeti'nin, Ata-
türk'ün mirasını koruması
gerekiyor. Eğitim de bunla-
nn içinde"
Siyasi kaygı olmamalı'
Bazı üniversitelerin yöne-
tilebilir yapılar oluşturacak
şekilde bölünebileceğini be-
ürten Prof. Dr. AJkış, yeni ku-
rulacak üniversitelerin de,
siyasi kaygılarla değil, aka-
demik değerlendirme kriter-
lerini gerçekleştirdikten son-
ra kurulmalan gerektiğini
\urguladi.
Öğrenci affının da Mec-
lis"in değil, üniversitelerin
konusu oldugunu belirten
YTÜ Rektörü, "Sryasi amaç-
larla değil akademik kaygı-
larla af çıkanlmah ve bunu
da ünhersiteler yapmalT di-
ye konuştu.
Aftan çok cektlk
1
Yeditepe Üniversitesi Rek-
törü Prof. Dr. Ahmet Serpil,
öğrenci sayısı 25 binin üze-
rinde bulunan üniversitele-
rin yönetilmesinin zor oldu-
ğuna dikkat çekerek, Istan-
but Ankara, Marmara, Ga-
zi ve Koma üniversitelerinin
bölünmesi gerektiğini" söy-
ledi.
Afla üniversiteye geri dö-
nenlerin başanh olamadığı-
nı da vurgulayan Yeditepe
Üniversitesi Rektö-
rü,"ÖSYM'nin büyük bir
mali kaynak oldugunu, bu
konunun siyasi olduğu ka-
dar ekonomik yönü de
var"dedi.
Hanglsl acll?'
Istanbul ÜnKersitesi Rek-
törü Prof. Dr. Kemal Alem-
daroğlu, "Türkiye Cumhu-
riyeti'nin şu andaki acil ey-
lem planı,ABD'nin 80-90 bin
askerini Diyarbakır merke-
zine >erleştirmesrv le ilgili oia-
bilir. Türkiye'nin acil eylem
planı, Kıbns'uı içinde bulun-
duğu durumla ilgili olabiür.
Türkiye'nin acil eylem plaru,
Doğu'da yoksulluk sınıruun
çok çok altında yaşayan in-
sanlan kurtarmak olabiür.
Türkiye yönericilerinin acil
eylem plaru, sayılan giderek
artan üniversite mezunlan-
nın işsiz, sokakta dolaşma-
lannın önlenmesi olabilir.
Ancak Türkiye'nin acfl eylem
planı üniversitelerin yeniden
yapılanması, ÖSYM'nin
özerkleştirümesi, türbanlı öğ-
rencilerin aftı, imam hatip
ttscsi mezunlannm hukuk fa-
kültelerine girebilmesi veya
rektöriük seçiminin yapılma-
sı ounamahdu-" dedi.
'Kuşkularımız var'
Üniversite Öğretim Üyele-
ri Derneği Başkanı Prof. Dr.
Kadir Erdin, yükseköğretim
sistemınin otoriter, baskıcı,
kişiye bağlı, hiyerarşik yapı-
sı oldugunu belirterek, şöy-
le konuştu: "Bu yapıya kar-
şıyız. Bu noktalardaki baa ta-
leplerimizin AKP iktidan-
run acil eylem planmdald ba-
zı maddelerle örtüşmesi. bi-
zim için sevindiricidir ve so-
nuna kadar bunlann takip-
çisi olacağız. Ancak, AKP ik-
tidarının yükseköğretime
yaklaşuTu konusunda gerek
kamuoyunda, gerekse üni-
versite camiasmda birtaknn
kuşkularm olduğu da bir ger-
çektir. Bu kuşkularm başm-
da irtica ve laiklik karşıtı ta-
vırlar geh'yor."
Af kallteyl etklllyor
Geniş kapsamlı af tasan-
sına karşı olduklannı vur-
gulayan Prof. Erdin, ceza-
landınlmış öğrenci ve öğre-
tim elemanlannın yargı yo-
luyla üniversitelere dönme-
sinin en sağlıklı yol oldugu-
nu belirtti.
Türkiye 38 ülke arasında 33. oldu
Fen
y
dede
sınıfta kaldık
ESRA AÇIKGÖZ
Türkiye, fen eğitiminde de sınıfta kaldı. 38
ülkenin öğrencileri arasuıda yapılan "Düzey
Beürleme Smavı"nda ancak 33. olan Türkiye'deki
fen eğitiminde, ezbercilikten vazgeçilmesi ve
araştırmaya ağırhk verilmesi öneriliyor. Fen ve
matemarik alanında, dört yılda bir yinelenen
Uluslararası Düzey Belirleme Suıavı,
Türkiye'deki fen eğitiminin, uluslararası
ortalamarun altında oldugunu gösterdi.
Türkiye'deki 2204 okuldaki 8. sınıf öğrencilerine
uygulanan bu sınavda, uluslararası ortalama 488
puan olarak belirlendi. Tayvan 569 puanla ilk
sırada yer alırken Türkiye 433 ortalama puan
aldı. Güney Aftika ise 243 puanla son sırada yer
aldı. Maltepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. İsa Eşme, bir toplumun sağlıklı
düşünebilen, kendine güvenen, doğayı
ka\Tayabilen bireylerden oluşabilmesi için
herkesin birer "fen okuryazan" olması
gerektiğine dikkat çekti. Prof. Eşme, "Fen
okun'azarhğ], avdın, olaylara saydam bakabflen
bir kiışak yetiştinnek için abc öğrenmek kadar
öneınB bir gereksinimdir. Bu gerçeldeşmezse,
toplumun bireyleri pozitif düşünme yeteneğinden
yoksun olacaklar, karşüaşdan her türlü sorunun
çözümünde, bilimsel çözüm yerine bitimdişı
arayışlara yöoelebileceklerdir"' dedi.
Başarı dururmı
Ülkemizde fen ögretiminde başan durumunun iç
açıcı ounadığını belirten Prof. Eşme, bunun
nedenlerini şöyle sıraladı:
• Ülkemizde fen müfredatuun yoğun olması,
^ Laboratuvara çok az yer verilmesi,
• Fen öğretimine aynlan sürenin yetersizliği,
• Ölçme değerlendirmede ezberci eğitimin
körüklenmesi,
y/ Derslerde, öğrencinin pasif dinleyici,
öğretmenin bilgi aktancı ohnası,
• Öğretim yöntemlerinde, çağdaş yaklaşunlar
yerine, ezberci klasik yöntemlerin kullanıünası.
Ne yapmalı?
Fen bilimleri öğreniminin amaçlanna
ulaşabihnesi için bu bilimin yapısrna uygun bir
yoldan gırmek gerektiğini hatırlatan Prof. Eşme,
"Bu yol, Gahie'nin geKştirip sistemleştirdiği
deneysel çahşma yöntemidir. Deneysel çahşma
yöntemi, gözlem yapma, ölçme, bulunan
öiçümleri değerlendirerek sonuç bulma gibi
uygulamah bir eğitimdi''dedi. Eşme, öğrenci
merkezli eğitimin önemine de dikkat çekti.
Nörobilimciler ödullendirildi
Genç tıpçüara
burs desteği
Haber Merkezi - TÜBtTAK ile Beyin
Araştırmalan Derneği'nin ortaklaşa olarak
nörobilim alanında çahşan araştırmacılan
desteklemek amacıyla verdikleri ödüller
sahiplerini buldu. Bu yıl yapılan 50 başvuru
arasuıda 18 araştırmacı toplam değeri 54
milyar olan burs ve ödülleri kazandı. Ödüller
II. Sinirbilimleri Kongresi kapsamında 16
Nisan 2002'de Bursa'da düzenlenecek olan
törenle sahiplerine verilecek.
Ödüle layık görülen bilim adamlan şunlar:
Genç araştırmacılara verilen "Eğitim ve
Seyahat Burslan"nı Dr. Nilüfer Yeşilot, Yrd.
Doç. Dr. Sedat lHkatan, Dr. Aşkm Şeker ve
Ozgün Gökçe kazandı. Genç araştırmacılann
yaptıklan bilimsel yayınlan desteklemeye
yönelik olan "Araşnrma Teşvik ÖdüDeri"i ise
Dr. Rezzan Gülhan Aker, Dr. Levent Deniz, Dr.
Aydm Saray, Dr. Necati Gökmen ve Dr.
Dolunay Gürses'e verildi. Bilimsel çahşmalara
katkı amacıyla verilen "Proje Destek
ÖdüDeri"ni ise Dr. Gürdal Dr Tamer
Demiralp, Prof. Dr. Süha Yalçın, Dr. Kürşat
Genç, Dr. Sibel Penbe Yentür, Dr. Hül>a
Ağrrdemir, Dr. Mîne Ergüven ile Dr. Suzan
Özer kazandılar.
Öğrenci Konseyi Yönetmeliği
Yönetime öğrenci
temsilcisidegiriyor
ANKARA (AA) - "Öğrencilerin üniversite
vönetimme kaülabihnelerine" olanak tanıyan
yönetmelik, Resmi Gazete'de yayımlanarak
yürürlüğe girdi. Üniversiteler Öğrenci Konseyi
Yönetmeliği, "Üniversitelerin ön lisans ve lisans
programlanna kayıth öğrencilerin eğitim,
sağlık, spor ve külrürel ihtiyaçlarmm
karşuanmasmda öğrencilerin görüşlerinin
beHrlenerek yönetim organlarma bildirihnesi ve
yönetim organlan ile öğrenciler arasmdaki
iletişimin ohışturufanası" amacıyla
üniversitelerde öğrenci konseyleri kurulmasmı
öngörüyor. Yönetmeliğe göre, her üniversitede
sınıf, bölüm/program, fakülte/yüksekokul
temsilcisi ile üniversite öğrenci konseyi
başkanı ve üyeleri seçilecek. Seçimlerde salt
çoğunluk aranacak. Temsilciler ile konsey
başkanı ve üyeleri, 1 yıl süreyle görev
yapabilecekler. Üniversite senatolan,
yönetmelik çerçevesinde, öğrenci temsilci
seçimlerini bir yönergeyle belirleyecekler.