23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 ARALIK 2002 CUMA DIZI Peyam-ı Sabah gazetesindeki sert yazılanyla Kurtuluş Savaşı'na karşı mücadele etti liKemal'inhazinsonu Basmı Mivase İlknur A li Kemal, /W Mustafa 2. M. Kemal'e ve milli mücadeleye karşı en saldırgan tutumu alan gazete- ciydi. Damat Ferit kabinesinde nazır olarakda görev yap- tı. Peyam ve Sabah gazetelerinin birleşmesi sonucu adı- nı Peyam-ı Sabah olarak değiştiren gazeteden Mustafa Kemal'e ve diğer komutanlara şu sözlerle saldırıyordu: •'_.Yalancı miDiyet davusı şer-i şeri- fe aykmdn-_" "...ldamLİdam!..İdam!..Mustafa Kemal cezasnu bulacakL" "—Mustafa Kemal'in maskaralüda- "_Büyük Millet MecBsi küçük he- riflerin' esiri olmuşrur_." u ~Ankara ileri gelenlerinin zihniye- tiyte ancak Iran veTüran'a gidebiliriz. Edirne, tzmir ve İstanbui'un hürriye- tine yetişemeyiz-." Gazeteci ÖrhanKaraveB, "Tanıdı- ğnı Nâzım Hikmet" adlı kitabında Ali Kemal'in "tzmir ve tstanbul'un kur- tuluşunu göremeyiz" dediği tarihe (26 Ağustos 1922) dıkkat çekerek şöyle diyor: "OrtağâErmeniokhığuiçinAr- tin Kemal adıyla da anılan, Milli Mücadele ve Mustafa Kemal düş- manı, vatan haini Ali Kemal'in son berzesine dikkat ediniz: 26 Ağustos 1922! Evet, sabah karanhğuıda Türk toplannın gümbürtüsüyle başlayan 'Büyük Taaruz'un tarihi bu. Gazetesinin başmakale' sütunun- da ve her köşesinde durup dinlenme- den zehrini döken bu Ali Kemal, tz- mir'in kurtuhışu üzerine yüz seksen derece dönüş \ > aparak bakın ne diyor sonyazfimda: 'Izrnırkurtuldu. Türk'ün bayramıdırbu. (Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlanyla) gayelerimız zaten bir idi! Halen de birdir!'-'' (Peyamı Sabah, 10 Eylül 1922) Ali Kemal, Beyoğlu'nda traş olur- ken tutuklandı ve Ankara'ya doğru yola çıkanldı. Izmifte Nurettin Pa- şa'nm gafletiyle halk tarafuıdan linç edilerek bir ağaca asıldı. Nâzım'ın dlzelerlyle Nâzun Hikmet, Ali Kemal'in öykü- sünü 'Memleketimden tnsan Manza- ralan'nda şu dizelerle anlatıyor: W Ali Kemal, Mustafa Kemal'e ve Kurtuluş Savaşı'na karşı en saldırgan tutumu takınan gazeteciydi. Peyam-ı Sabah gazetesinden "Mustafa Kemal cezasını bulacak, Büyük Millet Meclisi küçük heriflerin esiri olmuştur" gibi sözlerle saldınyordu. W Ali Kemal, Beyoğlu'nda traş olurken tutuklandı ve Ankara'ya doğru yola çıkanldı. Izmit'te Nurettin Paşa'nın gafletiyle halk tarafuıdan linç edilerek bir ağaca asıldı. inçedilereköldüriildü 1 ' 869 doğumlu olan AH Kemal gazeteci, yazar ve siyaset ada- mıydı. Çocukluğu ve gençli- ği I. Meşrutiyet sonrası Istanbul'da geçen Ali Kemal, yaşadığı dönemin fikri ve siyasi dalgalanmalanndan büyük ölçüde etkilenirken diğer yandan ailesinin aşıladığı aşın sal- tanat yanlısı fikirlerini ölümüne kadar sürdürdü. Paris Siyasal Bilgiler Yükseko- kulu mezunu olan Ali Kemal, Jön Türkler arasına katıbruştı. II.Meş- rutiyet'in (1908) ilanından sonra Istanbul'a dönen ve başyazan ol- duğu îkdam'da Ittihat ve Terakki'ye yönelik sert eleştirileri yayımlanan Ali Kemal, 31 Mart olaylannın için- de yer aldı ve sonrasmda yeniden Avrupa'ya kaçtı. 31 Mart vakası öncesi dönem- lerde, Padişah içinjurnalcilik yap- tığı Yıldız Sarayı arşivlerinden çı- kan belgelerden anlaşıldı. 1919yı- lında Damat Ferit Paşa kabinesin- de önce Maarif sonra da Dahiliye nazın oldu. Nazırlıktan aynldüctan sonra Pe- yam-ı Sabah gazetesinde ittihatçı- hğın devamı olarak gördüğu Kuva- yı Milliye ve Kurtuluş Savaşı'na karşı mücadele etti. Ortağırun Er- meni olması nedeniyle "Artin Ke- mal" lakabıyla da anılan Ali Kemal, Wilson Prensipleri Cemiyeti'nin kuruculanndandı. Amerikan mandasını isteyen ce- miyet üyelerine karşın Ali Kemal önce Ingilizlere sonra da Fransız- lara meyletti. Istanbul hükümetin- den Kuvayı Milliye'nin kökünü ka- zımasını isteyen Ali Kemal'e gö- re, Yunanistan'a karşı savaşmak çılgınca bir teşebbüstür. Kurtuluş Savaşı sırasında Kuva- yı Milliye ve Mustafa Kemal aley- hine yazdığı ajitatif yazılan TBMM'nin tepkisini çekti. îstanbul Hükümeti ile Heyet-i Temsiliye arasında Amasya'da ilk temas sağlandığında Heyeti Tem- siliye tarafuıdan talep edilenlerin başmda Ali Kemal"in Milli Mü- cadele aleyhindeki yazılanna son verdirilmesi ve tutuklanması is- tendi. Ali Kemal, Kuvayı Milliye'nin emperyalist ülkelere karşı başan kazanması üzerine yüz seksen de- rece dönüş yapar. tzmir işgalden kurtulunca 11 Eylül 1920 tarihin- de "Kuvayı MflKyecflerk zaten ga- yeter biridi ve birdir" diye yazmak zorunda kalan Ali Kemal, 23 Ni- san 1920'de faaliyete geçen TBMM'nin aldığı bir kararla Da- mat Ferit ile birlikte vatana ihanet- le suçlananlar arasında yer aldı. Ankara tstıklal Mahkemesi sava- şın sonlanna doğru Ali Kemal'i idam cezasına çarptırdı. Savaşın kazanılmasından sonra Istanbul'da tutuklandı, yargılanmak üzere An- kara'ya götürülürken 1922 yılmda tzmit'te linç edilerek öldüriildü. Kartallı Kazım köprünün orda bir ağacı gösterdi Tatar yüzlü adama "-Şu köprünün dibindeki ağaç yok mu? Art ayaklan üstüne kalkmış hayvana benzeyen ağaç? Şu, soldaki, koskocaman Bak. Dallan köprüyü aşan. O dallara astılar ölüsünü Ali Ke- mal'in. Istanbul'dan kaldınldı herif güpegündüz berber'den Beyoğlu'nda traş olurken. 338'de..." "-Kimbu Ali Kemal?'' "•Cazete muharriri, îngiliz'den para alır. Adamıydı Halife'nin. Gözlüklü şişman. Kan damlardı kaleminden fakat murdar fakat pis bir kan. Gün olur daha derin daha geniş yara açar kaleminin düşmanhğı mavzerin düşmanlığından." -tzmit bizde miydi o zaman?" "-Yeni girmistik. Ingihzler tstanbul'daydı daha. Ali Kemal'i çalıp getirdiler tngi- üz'in mavi gözünden." tepede Saray Meydanı'nda hükümet ko- nağı var kolordu dairesi, oraya götürdüler. Konaguı önü meydan sokaklar adam almıyor. Kaynıyor kannca gıbi Izmit halkı. Fakat öfkeli fakat merhametsiz. "-Koştum aşağrya. Ben iskeleye inmeden çıkarmışlar Ali Kemal'i motordan. Şurda Ath bir adım. Etrafinı polislerle su- baylar almış. Kireç gibi yüzü. Sanşın. Birden ahali başladı bağırmaya: 'Kahrol Artin Kemal'-" Sövlevde Ali Kemal Mustafa Kemal'in "BüyükSöy1ev"in- de Ali Kemal'in adı pek çok kez geçi- yor. Dahiliye Nazırlığı döneminde 23 Haziran 1919'da yayınladıgı genelge ile Mustafa Kemal'e karşı halkı kışbr- tarak destek bulmasını ve isteklerinin yerine getirilmesini önlemekisteyen Ali Kemal, SaitMoDa'nın Ingilizlere geç- 'Bizinereye götürüyorlar' a f ok güzel, çok âlâ bu yalancı uya- nış...Bundan sonra gelen Kuvayı Milliye; düşmanların karşısuıda eli urulur, vatan onlann keyiflerine göre taksime terkedilir. bakınız sevgili yeşil Iz- mir'imizin haline, buna can dayanmaz. Hal, maalesef meydandadır ki, kimse bun- lara bir şey yapmağa kadir olamadı. Bunlar ise ne surette olursa olsun herşeyi yaptılar, vaziyete yeniden hakim oldular. Dün nasıl Ahnan askeri diktatörlüğünü ahnakla bugün çöküntüye uğramışsak, şim- di de Rus Bolşevikliğine can atmakla yann dünya sahifesinden tamamen silinmek isti- yoruz. Düşünce birliğimiz için de bizi en zi- yade tutan dini hilafet iken, Bolşeviklikle her şeyden evvel bunlan ayaklar alnna alarak de- lice, iftidane çiğnemek emelindeyiz. Karşı- mızda, başımızda bulunduğundan ise yine haberimiz yok. Şimdi bunun, bu sevgi kuvvetinin karşı- sına bir dönme Kabakçının Kuvayı Milliye- si ve sahtekâr Bolşevildik propagandası ile ne dereceye kadar çıkabiliriz bilmem. Bümiyorlarki, tngiltere tehdide gelmez. Ve biz bunuyapmakla kendimizi büsbütünmah- vederiz. Hayır, bunu anlamıyoruz. Bilakis Kır- mızı ordu. Yeşil ordu gibi değişik maskara- lıklar, iğrenç hokkabazhklarla onu güya amana düşürecek, ocakla anlaşmaya mec- bur edeceğiz. Hilafetın Türklerde kalması ve tstanbul'un hilafet merkezi olmak üzere kahnası en bi- rinci ve mukaddes emelimizi teşkil etmek- tedir. Buna nail olabihnek için tngiltere, Fransa, Italya'nın yardımına muhtacız. Hafiz İsmail (Alemdar gazetea- 5 Mart 1920) tiği şiireli bilgilerde de "sathk biri" olarak tanımlanıyor. Bilindiği gibi Sa- it Molla'nrn Ingıliz ajanı olduğu bel- gelerle kanıtlanmıştı. Milli Mücadale karşıtı yazarlardan Refı Cevat ile Re- fık Halid ise 150'likler listesine ahna- rak sürgüne gönderildi. Refık Halid, 1938'de çıkan afla yurda geri döndü ve yazarlığa devam etti. Işgal dönemin- de bağımsızlık mücadelesine canı pa- hasına destek veren gazete ve gazete- cilerde vardı. Yunan askerleri tarafuı- dan öldürülen Hasan Tahsin'in Hu- kuk-u Beşer'inin yanında "Yeni Gün","tzmir'e Doğru", "Hâkimiyet- i Miffiye". tt Anadohı","Doğru Söz" ve Anadolu'da çıkan birçok gazete mücadelenin yanında yer aldı. tsmi bu- gün saygıyla anılan o dönemin vatan- sever gazetecilen arasında ise Osman Nevres, Mustafa Necati Bey, Hüseyin Vasıf Çınar , ^'unus Nadi, Haydar Rüşdü'yü unutmak mümkün mü? Yarın: Kuvayı Milliye'ye saldırılar istikbal D 14 Kasım 1928 tarihli Karagöz. Atatürk'ün gazetecüerie yapöğı görüşmeler ve okul zryaretlerL. üşmanlanmız ınsaflıdırlar. güven vericidirler. Baki dosüuğu unutmazlar. Mütarekeden sonra da devlet için bir hayat temın etmeleri ku\r vetle mümkündü. Ancak o devlet, millet düşmanlan, bizi yine rahat bırakmadılar. Isimlerini değiştirdiler. Ve Milli Teşkilat namı altında yine ortaya atıldılar. Mütarekeden sonra Itilafa düşmanlık beslediler. Ve dahildeki vatandaşlanmıza, dindaşlanmıza saldırmaktan geri kalmadılar. Işte son saatleri yaklaştı. Bu günlerde ne olacaksa olacak. Son kararlar verilmek üzeredir. Yangından ne kurtanlırsa memleket için kârdır. Kurtanhnası mümkün olan şeyleri kaybetmek gaye değilse bir akıÜı siyaset takip etmeğe mecburuz. Mütareke şartlannı tamamen icra edip hiç değilse iyi niyet göstermemiz gerekir. Fakat bütün bunlar KUVAYI MlLLtYE denilen maskaralık ortadan kalkmadan kabil olmaz. (Alemdar gazetesinde isimsiz yazt- 23 Mart 1920) Afla dönüp yazarlığa devam etti -T%eük Halit Karay, 1988 de mf Istanbul "da doğdu. Mekteb-i JL m. Sultani'yi ve Mekteb-i Hukuk'u yanda buakıp Maliye'de katip olarak çalışmaya başladı. 19O8'de katipliği bırakarak Servet-i Fünun ve Tercüman-ı Hakikat'te çalışmaya başladı. Bu arada kendisine ait Son Havadis adıyla bir gazete çıkaran Karay. bunu ancak 15 ay yaşatabildi. Fecr-i Ati topluluğuna katıldı. Kalem adlı mizah dergisinde "Kirpi rı müstear adıyla yazılar yazdı. Gazeteci Ahmet Samim'in Ittihatçılar tarafından öldürülmesi nedeniyle Ittihatçriara karşı köşesinde mücadele başlattı. 1913 'te Mahmut Şevket Paşa'nın katlinden sonra Sinop'a sürüldü. Damat Ferit Paşa ile dostluğu sayesinde mütarekeden sonra Hürriyet ve Itilaf Fırkası'na katıldı. Damat Ferit tarafından Posta ve Telgraf Umum Müdürlüğü'ne atandı(1919). 1922de Beyrufa kaçtş Kurtuluş Savaşı sırasında Alemdar Gazetesi'nde "Kirpi", "Aydede" ve kendi imzasıyla Kuvayı Milliye Haraketi'ne saldıran yazılar yazmaya başladı. Izmir'in işgalinden sonra Kuvayı Milliye Hareketi ile îstanbul Hükümeti arasında yaşanan telgraf krizinde Istanbul Hükümeti'ni tuttu. Istanbulun işgalden kurtuluşundan sonra 9 Kasım I922'de Beyrut'a kaçtı. 150'likler listesine alınması ve ihracının istenmesi üzerine Suriye uyruğuna geçti. Af kanunuyla I938'de yurda dönerek yazarlığına devam etti. Bugünün süngüleri ....Bir zaman Rumeli'de (Süngü)ler, (Top)lar çıkaran Ittihat ve Terakki şimdi de Anadolu'da (Izmir'e Doğru)lar, (Müdafai Milliye)ler çıkanyor. Süngü, Top ne derdi? Bugün "İzmir'e Doğru", "Müdafai MflBye" ne derse onu derdi: Küfür, iftira, meydan okuma. harp ve hile teranesi... On senedir Ittihat ve Terakki zihniyetinde hiçbir fark hasıl olmamış, Ittihat ve Terakki medeniliğe, insanlığa, akıl ve izana doğru bir adım bile aşmamış...Efendiler! (Süngü) ve (Top) Rumeli'ye hayır getirmemişti, korkuyoruz ki aynı tezvirler. aydın meydan okuyucular ve aynı aptallıklarla dolu bugünkü (Izmir'e Doğru)lar, (Müdafai Milliye )ler de sevgili Anadolu'muza felaketler getinnesin! Reflk Halit (Alemdar gazetesi) TarihAnzavur isminikaydedecektir K 'endilerine haksız yere Kuvayı Milliye adım veren, senelerden beri kanlı pençeleri altında inlettikleri zavallı milletin sakin adını bu son cinayet isteklerinin tatminine alet etmekten de çekinmeyenlere karşı bütün milletin birleşik sinesinden kopan lanet ve nefret sesine en yiğitçe tercüman olanlann başmda hiç şüphesiz tarih. Ahmet Anzavur ismini kaydedecektir. Padişahına sadakatinden, milletine aşın bağlılığından başka hiçbir hisle mütehassıs olmayan ve sırf padişah, dini ve milleti uğrunda her türlü fedekârlıklan yapan ve tabii bütün bu gayeler için çalışanlar gibi mahiyetleri bilinen gazeteler ve muhaliflerin ayıpladığı ve sövdüğü Ahmet Anzavur Bey, gayrı milli ku^'etlere karşı savaşı genişletmiş ve mühim başanlar kazanmıştır. Refı Cevat (Alemdargazetesi-22 Mart 1920) BİRBAKIMA SERVER TANİLLİ Bir Yılın Sonunda... Bu yazımız bir yıl sonu yazısı. Okurların, bütün bir yıl boyunca, çokça rastla- dıkları konulardan bir an için sıyrılıp sözü edebi- yata, şiire getirsek nasıl olur? Ancak, öteki konulan yoksamadan yapacağız bu- nu. Nasıl yoksayabiliriz ki? Her şeyden önce sa- vaş sınırlanmızın yanı başmda patladı patlayacak halde. Işin içine biz de bulaşmış durumdayız şim- diden. Kimse lafı gargaraya getırmesin: Irak'ın bölün- mezlığini savunup dışında kalabilirdik olan bitenin. Zaten ABD ve Ingiltere dışında kimse bölünmeden yana değıl. Hep birlık olup, ABD bölgenin dışında tutulabilirdi. Dış politika, bu çizgide ve dünya ça- pında örgütlenebilirdi. Bize yakışan da o olurdu. Ama nerede o bağımsız irade? Dolann arkasından sürükleniyoruz, yazık! Konuya yeni yılda tekrar gelmek üzere, okuria- nma, Erol Manisalı nın, Gundoğan Yayınları'ndan çıkan Düşünceler adlı kıtabını okumalarını önere- ceğim. Yazar, Türkiye'nin elealınmayan "esasso- rvnlarından" başlayarak, Attilâllhan'lanelertar- tıştığını anlatıyor. Bir "farklı" kıtap! Bir de bugün'ü, geçmiş ve gelecekle, nesri de şiirle harmanlayan Sunay Akın'ın -tadına doyul- maz- eseri: Onlar Hep Oradaydı. Çınar Yayınla- n'ndan! • Şiir antolojilerine bir yenisi katıldıDünden Bu- güne TürkŞiiri. Evrensel Yayınlan'nda çıkan bu beş ciltlik eseri, Asım Bezirci ve Kemal Özer hazır- lamışlar. İlk cilt "halk ş/;ri"ne, ikincisi "divan şi- in"ne, son üç cilt de, 1900'den 2000'e "yenişiir"e aynlmış. Ekte de bir CD. Usta işı örnekler ve açıklamalar... Kutlanacak bir çalışma! Yaşar Miraç'ın şiirıni sever misıniz? Belki derin derin ılerleyen bir ırmak değil, ama şınl şırıl akan bir deredir yazdıkları. Biri ötekine yeğlenemez, ikisi de güzeldir ve şiirimizin zengin- likleri arasındadır. Bilim Sanat Galerisi'nden çıkan 1001 Şiir, baskısı, seçimı ve içerığiyle, Yaşar Mi- raç'la yeni bir bağlılık kurmanızı sağlayacak. Onu daha çok seveceksiniz... • Turgay Fişekçi'yı size tanıtmaya gerek var mı? Gazetemızde haftalık yazılannı zevkle okudu- ğumuz yazar, önde gelen şairlerimiz arasında da. Daha önce çıkan üç şiir kitabı, Yitik Bahar, Dip Sev- gi, Sevgi Bağlan, pek beğenildi ve ödüller de al- dı. Esin perilerinin bu yılki armağanı, Kumral Gök- kuşağı. Sözü ona getirmeden söylemeliyiz de: Fişekçi, Türk şiirinde "başka"lığını ispatlamış bir şair ola- rak, günumüz şiiri üstüne eleştiri hakkını kendin- de buluyor ve o konudaki görüşü de genellikle olumsuz. Onun, 6 Kasım günlü gazetemizde çıkan Günü- müz Şiiri adlı yazısını okumuş olmalısınız. Fişekçi orada, genç şairleri -birkaç pırıltı dışında- yerden yere vuruyordu. Bana göre de haklıydı. Günümüzün genç şairleri özeleştirilerini yapma- lı ve deıienip toparlanmalılar. Şiir ciddi bir iştir! Kumral Gökkuşağı, şairin sevgi dünyasından damrtılmış şiirler. Derin bir bağlılık ve çarpıcı ım- gelerte yürüyor kitap. Aşka yazılmış en güzel ne- şidelerden biridir bu eser. Sevgilinin gözlerine, ellerine, alnına, boynuna, di- line, sesine, ayaklarına, kokusuna, bir şair ancak bu denli içten seslenebilırdi: Bir dil var sende dılımi bağlayan Bir dil var bende dilini çözecek Ama şairin sevgilisi de, "bilinmedik bir dünya- dan" gelmiş gibidır: Başım dönüyor yokluğundan Bakıla bakıla eskitilmiş dünyada Hiç görmediğımsin Ve özleyişin o yakıcı sorusu: Yokluğun söylüyor varlığını Göller boyu gidilen gözlerinden Gelinmez mi geri? Kitabı kapadığımda, "Oh, dünya varmış" de- dim ve Fuzulî'nin o ünlü dizesi geldi aklıma: Aşk imiş her ne var âlemde Turgay Fişekçi'yı, aşka yazdıklanndan dolayı kutlamalıyız... * ı t a p 1 a r ı Dimitri Kantemir 0SMANLI IMPARATORLUĞU'NUN YÜKSELİŞ VE ÇÖKÜŞ TARlHl 2 CİLT 5.BASKI Yazann. Latınce olarak yazdığı Osmanlı Tarihi. Ingılızce, Fransızca, Italyanca. Almanca \e Romenceye çevrilmış, A\Tupa bilım çevTelennden genış ılgı görmüştûr. Cıltlenn sonuna yazann ekledıgi genış açıklamalarla degen bn- kat daha artan bu yapıt. ûnlü Hammer Tarihı'ne de öncülük etmış ve Osmanh tanhıyle ilgıli pek çok önemli noktayı bılimsel yönden ortaya koymuştur. Pazarlama A Ş Turkocağı Cad. No 39 41 Dil Derneği'nin Türkçe Sözlük'ünü, Yazım Kılavuzu'nu kullanmak hem Türkçe'ye, hem derneğe katkıdır. Bilgi için: 0312-425 83 60
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle