19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 ARALIK 2002 CUMA CUMHURtYET SAYFA HABERLER İNSANIN SERÜVENİ TURHAN SELÇUK DÜBîîST TA3İAHI İSTAN3ÜL ASDÖLCAN3AZ1 IN KACSRALAHI ^y? gcsiM Prefabrik konutlarda 4 yıl geçiren depremzede, yoksulluk yüzünden kaçak su kullandığını anlattı: Keşke depremdeölseydimFARUKKIRTAY YALOVA - "Keşke depremde ölseydim. Yok- sulluk, işsizlik beni 60 yaşında hırsız etti" dıyor depremzede Necmettin Ökteken. Yazın finn, kı- şın da buzdolabı olan prefabrik konutlarda 4. kı- şı geçiren Ökteken, "Bizier burada vaşayan bi- rer öHiyüz" diye konuşuyor. 17 Ağustos 1999'da meydana gelen deprem fe- laketinin üzerinden geçen 4 yılda bölgede acı- lar halen dinmedi. Hak sahibi olarak kahcı ko- nutlara yerleşenler tüm sorunlara karşın kendi- lenni şanslı sayıyor. 30 metrekarelik. tek odalı prefabrik konutlar- da oturanların durumu ise içler acısı. Tüm zor- luklara karşın açıkta kalmadıklan için dua eden depremzedeler, konutlann boşaltılması tehlike- siyle karşı karşıya. Hak sahibi olanlar kahcı konutlara taşınınca Yalova'dakı 5 bin 576 prefabrik konuttan 1500'ü de Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı'nca satıldı. Ka- lan prefabnklerde oturanlar ise kiracı olduklan için hak talep edemeyenler. Yani prefabrik konutlan satılınca gidecek bir yeri olmayanlar. Bu nedenle her türlü zorluğa kat- lanmak zorunda kalıyorlar. Yazın bunalıyor. kışın donuyorlar Yazın sıcaktan bunaltan, kışın da soğuktan donduran prefabriklerde kış daha bir zor geçi- yor. Geçen yıllarda çıkan yangınlarda birçok pre- fabriğin lcül olmasının ardından konutlarda so- ba yakmak yasaklandı. Ancak depremzedeler yüklü elektrik faturalannı ödeyemedikleri için yasağı delmek zorunda kaldılar. Bu durumdaki depremzedelerden biri de Ök- teken ailesi. Dondurucu bir soğukta Çınarcık karayolu üzerindeki prefabrik konutun önünde soba kurmaya çahşırken karşılaştığımız 60 ya- şındaki Necmettin Ökteken'e, "KolaygeMn. Ya- sak değü mi?" diye sorduğumuzda "Sen ne di- yorsun evlat Buraya ayiardır hiç bir yetkili uğ- raımyor kL Zaten btderi gözden çıkardüar, çok- tan unuttular. Bizler burada yaşayan birer ölü- ğlfk yaşındaki depremzede O U Necmettin Ökteken, 30 metrekarelikprefabrik konutta ailesiyle birlikte 4. kışı geçiriyor. Devletin kendilerine sadece bir katalitik soba verdiğini, onu da tüp alamadıklan için kullanamadıklanm anlatan ökteken, "Yoksulluğun gözü kör olsun. Keşke o enkazın altından kurtulmasaydım. Şimdi hergün ölüyorum " diye konuşuyor. yüz" diye yanıt veriyor. 17 Ağustos gecesi 500 kişinin yaşamını yitır- diği Hacımehmet övası'ndaki evlerinin enkaza dönüştüğünü, kendisi, eşi, 3 kızı ve torununun güçlükle kurtanldığını ancak büyük kızmı yitir- diğini belirten Ökteken, "SaaÜerce enkaz altm- da kaldık. Çok acı çektik Ancak bugün çektiği- miz acılar enkaz altındakileri aratiyor" diyor. Bir anda her şeyi kaybettıklerini anlatan Ökte- ken şöyle konuşuyor: "Aradan 3 yıldan fazla süre geçti. Yine hiçbir şeyimiz yok. Sadece üstümüzdeki elbiseler, 3 kar- yola, tüpü ounadığı için yanmayan bir ocağımız ve içi böş bir buzdolabımız var. Buzdolabını da bir hayırsever verdi. Deprem yardımlan ihtiya- cı olana gjtmediği için evimiz bomboş. Ev dedi- ğin de tek odalı prefabrik. Devtet, bize bir kata- litik verdi "Bununla ısınacaksınız' dediler. Ay- lardır tüp alamıyoruz, Yasak, ama soba kurmak zorondayun. Yoksa torunum soğuktan donar." Geçen yıl soba kurmadıklannı \ e elektnkle ısın- dıklannı belirten Ökteken, 200 milyonluk fatu- rayı ödeyemedikleri için aylardırkaranlıkta kal- dıklannı söyledi. Fatura tutannın faizlerle bir- likte 1 milyar 300 milyon liraya çıktığını anla- tan Ökteken, "Karanlığa ve açhğa ahşük ama so- ğuk bir başka. Gündüzleri ormanda odun kese- rekısınacağız. Başka çaremizyok'' dedıkten son- ra elindeki soba borulannı yere bırakıyor, göz- yaşlannı siliyor ve ekliyor: Karanlıkta aç ve susuz w Yoksulluğun gözü kör olsun. Bugünleri göre- ceğinıe keşkeo enkazm ahmdan kurtulmasa> dım. Evimi kaybeftikten sonra işimi de kaybettim. Şimdi hergün ölüyorum. Elektriğimiz kesildik- ten sonra Yalova Belediyesi suvıımuzu da kesti. Şimdi karanlıkta aç ve susuz beküyoruz." Prefabrik konutunun önüne çömelen Necmet- tin Ökteken, depremde annesini kaybeden 6 ya- şındaki torunu Enez'i, konuşulanlan duymasın diye içeri gönderdikten sonra utanarak anlatıyor: "Evünizin suyu kesildikten sonra iste şu kar- şımızdaki prefabrik mescitten kaçak su alma>a başladım. Bir boru bularak bağlanO\i kendi evi- me ekledim. Buna mecburdum. Susuz olnıuyor. Yoksulluk, işsizlik beni 60 yaşmda sonunda hır- sız etti." Eşının güç durumda olduğunu gören 58 yaşındaki Zübeyde Ökteken de iki elini açarak deprem yardımlannı talan eden yöneticilere si- tem ediyor. ".\rtik doldum. Ben de konuşmakis- tiyorum" diyor ve devam ediyor: •'Bider. 6 kişilik aile ramazanı aç gecirdik. Ne sahur biklik ne iftar. Aç, aç oruç tuttuk Gecele- ri donmamak için 4 kişi bir yorganın alnna giri- yoruz. Hani depremzedelerin \anüanm samuş- lanü. Geisinler buradaki çaresizinsanlangörsün- ler. Ayiardır buralara hiç bir UgUi geünedi 'Ne yapıyorsunuz nasıl yaşıyorsunuz' demediler. Bir küçük tüp satın alamadığunız için günlerce sıcak bir çorba vapamadık" CEZAEVÎNDE ÖLÜMÜ BEKLÎYOR Şermin'in zaıııaıüa yarışı MUSTAE4ÇAKIR ANKARA - Adana Kürk- çüler Cezaevi'nden ^troitkan- seri" olduğu için Ankara Ulu- canlar Cezaevi'ne gönderilen 22 yaşındaki Şermin Dorak tedavi için "zamanla" yanşı- yor. Giderek kötüleşen Do- rak'ın kansen yenebilmesi için hastaneye yatınhnası gereki- yor. Kızının tedavisi için yet- kililere çağnda bulunan Kazı Dorak ise Şermin'e "moral" vermeye çahşıyor. Cezaevinde ölûmü beküyor Adana Ceyhan'da yaşayan Şermin Dorak'a 1 yıl önce "troit kanseri"' teşhisi konul- du. Kızını tedavi ettirmek için Istanbul'a götüren Kazı Do- rak, "O zaman da boyun böl- gesinde şişmeler artmıştL O nedenle Istanbul'a götür- düm" diyor. Ancak 1 Ni- san'da evlerinin önünde kızı gözaltına alınmış. 6 Nisan'da tutuklanan Dorak, önce Mer- sin Cezaevi'ne oradan da Adana Kürkçüler Cezaevi'ne nakledıldı. Tutuklu olarak yargılanan Şermin Dorak, he- nüz hüküm giymedi. Hastalığının ilerlemesi ne- deniyle Kürkçüler Ceza- evi'nden Ankara ya nakle- dilen Dorak şu anda Ankara Ulucanlar Cezaevi'nde bulu- nuyor. Cezaevi'nden Onkoloji Has- tanesi'ne götürülüp getirilen Şermin Dorak'm teda\asi ise gecikiyor. Kazı Dorak, kızının cezaevi koşullannda tedavi olanağı bulamadığıru ve sağ- lık durumunun giderek kötü- leştiğini beürtti. Kızının bogaz bölgesindeki şişkinliğin art- tığını anlatan Kazı Dorak, "Herkese sesleniyorum. Km- nnn tedavi obnası için affedO- mesini isthorum. Ne cezaevi- ni ne de hastaneyi suçla>^bin- rim. Ama cezaevi koşuDançok kötü" diye konuştu. FHD verilerine göre, çeşitli cezae\lerindeki ölümoruçla- n nedeniyle durumlan kötü- leşen 15 tutuklu ve hükümlü de CMUK'un 399/2. madde- sinden yararlanmayı bekliyor. CMUK'un 399. maddesi şöy- le: "Akıl hastangma rutulan mahkûmlar hakkmda hürri- yeti bağlayra eezanın infazı hi- leştikten sonraya bırakıhr. Di- ğer bir hastahk dahi hürriye- ti bağlavıcı bir eezanın infazı hahnde mahkûmun hayaü için kat'i bir tehüke teşkfl ediyor- sa bu hastahkta dahi aynı hü- küm tatbik olunur." ıldtz Teknik Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Yılchz tşletme Kulübü'nün verdiği ödüfler, ünhersite odhonıununda gerçekkştirilen törenle sahiplerini buldu. Ünher- siteüler, en iyi yazar ödülünü Can Dündar, en iyi spiker ödülünü AM Kırca, en i>i aktrist ödülünü ise Nurgül Yeşflçav 'a verdi 'Yılın yıldızlan' ödüllerini aldı tstanbul Haber Servisi - Yıldız Teknik Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Yıldız Işletme Kulübü'nün düzenlediği "Yı- lın Yıldızlan 02" anketiyle belirlenen ödüller, törenle sahiple- rini buldu. Üniversitenin oditoryumunda gerçekleştirilen tören- de, "En iyi Yazar'" ödülü Can Dündara. "En İyi Haber Spike- ri" ödülü AB Kırca'ya, "En İyi Aktrist Ödülü" ise Nurgül Ye- şflçay'a verildi. "En İyi Ekonomist" seçilen CHP Istanbul mil- letvekili Kemal Derviş'in ödülünü ise danışmanı Oya Cnlü al- dı. 2000 öğrencinin oy kullandığı ankette "En Sevilen Dizi Film" seçilen "Çocuklar Duymasın" adlı dizi adına, ödülü oyuncu Ta- mer Karadağlı alırken, "En Çok Seyredilen Televızyon Kana- h" ödülüne CNBC-E, "En Çok Dinlenen Yabancı Radyo Istas- yonu" ödülüne PöwerFM, "En Çok Okunan Dergi" ödülüne de Bilim Teknik dergisi değer görüldü. Törende bir konuşma ya- pan Rektör Prof. Dr. Aynan Alkış, gençlere büyük güven duy- duğunu belirtri. (Fotoğraf: ÖZGÜR ÖZTÜRK)' Cezaevinde 4gün boyunca yılba$ı tstanbulHaberServisi- Cezaev- lerinde yılbaşı nedeniyle bugünden itibaren açık görüş başhyor. Adalet Bakanlığı'dan alınan bil- giye göre, Bayrampaşa Kapalı Ce- zaevi'nde tutuklu ve hükümlüler bugünden başlayarak 4 gün açık görüş yapacaklar. Adana, Anka- ra. Antalya, Bakırköy Kadın ve Çocuk, Ba>Tampaşa Özel, Bur- sa E Tipi, Izmir, Kartal, Konya, Mersm, Metris ve Paşakapısı ka- palı cezaevlerinde kalan tutuklu ve hükümlüler de bugün ve 28, 29 Arahk tarihlerinde olmak üze- re 3 gün açık görüş olanağından yararlanacaklar. Diğer ceza infaz kurumlannda kalan tutuklu ve hükümlüler ıse 28 ve 29 Aralık tarihlerinde açık görüş yapacaklar. Sayılan ve ko- numlan değerlendirilmek suretiy- le, adli suçlar, Terörle Mücadele Ya- sası ve Çıkar Amaçlı Suç Örgüt- leriyle Mücadele Yasası'na mu- halefetten cezaevinde bulunan hü- kümlü ve tutuklular için açık gö- rüş gün ve saatleri başsavcılıklar ile cezaevi idareleri tarafmdan tes- pit edilecek. Disiplin cezası alan ve cezalan kaldınlmayan hüküm- lü ve tutuklular, açık görüşten ya- rarlanmayacak. Hükümlü ve tu- tuklular, sadece anne, baba, kar- deş, eş ve çocuklanyla görüştürü- lecek. Açık görüş günü ve saatle- ri cezaevi idaresi tarafindan, aile- lerine bildırmek için hükümlü ve tutuklulara teNiğ edilecek. DUZYAZI ORHAN BİRGtT Bugünkü MGK. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'nın Bağdat Se- feri'nde yanına fngıltere'nin dışında üçüncü bir ülke- yi alıp alamayacağının yanrtı bugün Çankaya'da ya- pılacak Millı Güvenlik Kurulu'nun toplantısında veri- lecek. öyleyse, kurulun bugünkü toplantısı, tarihinin bel- ki de en yaşamsal toplantılarından birisi olma niteli- ğini taşıyor. Dünkü gazetelerde, Cumhurbaşkanı'nın, Bush ile Saddam arasındaki ezeli anlaşmazlığın bir sı- cak savaşa dönmesi halinde, fiilen cephede yer alır- sak; bu işten zararlı çıkacağımızı tarihin kayıtlanna geçiren açıklaması vardı. Bir referandum yapılsa, halkın büyük çoğunluğu- nun da savaş istemediğı belgelenecektir. Ama doğ- rusunu söylemek gerekiyor. O büyük çoğunluğun önemlı bir bölümü, daha iki ay önce, ABD ile özel iliş- kilere hazır olduğunu ıhsas eden bir partiyi, Tayyip Erdoğan'ın Akepe'sini üstelik tek başına iktidara ge- tirdi. Yüzde 36'nın omuzlarında iktidara gelenler, AB'ye girmek için Kıbrıs'ta ödün vermeyi içlerine sindire- rek göreve başladıktan çok kısa bir süre sonra, "ka- zın ayağı"n\n öyle olmadığını farkettikleri için, ağız- larını çalkalama gereğini duydular. Bilmiyorum, Saddam'ı alaşağı etmek amacı ile Bağdat Seferi'ni başlatmak için sabırstzlanan Bush'a her türlü kolaylığı göstermeye hazırlanan Akepe Ik- tidan, "BüyükMüttefikimiz"\n başarıya ulaşmak için 80 bin askerini en az beş yıl süre ile Güneydoğu Anadolu'da konuşlandırma önerisi ile karşılaşınca, soğuk bir duş altında olduğunu farketmiş midir? Akepe hükümetinin öyle bir öneriye "evet" deme- si, beş yıla kalmadan Türkiye Cumhuriyeti'nin Milli Misak sınırlannı bırakıp, yeni bir harita oluşturması- na da başeğmesi demekle eşdeğer bir karar olacak- tır. Talabani bu kez çok mutluydu. Zaten, Ankara'y kuşatan konuklar arasında önce- ki gün Başbakanlık merdivenlerinden inerken, Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği lideri Talabani'nin söy- ledikleri, 2003 yılına ayak basmak üzere olduğumuz bugünlerde bize hazırlanmakta olan dost tuzağının ipuçlarını vermekteydi. Talabani, bazı meslektaşlanmıza göre Başbakan protokolü ile karşılandığı bu gezisinde, Akepe hükü- meti ile ilişkilennden son derecede memnun oldu- ğunu söylüyor. IKYP liderine göre bugünkü iktidar, Ecevit hükümetinin aksine, sorunlara bir Kürt-Arap ya da Türkmen sorunu gibi yaklaşmıyor; tümü Müs- lüman olan bu toplumlann birfederasyon halinde ya- şayabileceğinı kavrıyor ve dolayısıyla da federasyon fikrine de sıcak yaklaşıyor. Türk hükümetinin bu yak- laşımını, Iraklı Kürtler de dostane buldukları için, çö- zümün kolay olabileceğı düşüncesı Talabani ve ar- kadaşlannca paytaşılıyor ve bu yüzden de Irak Kürt- leri, bazı sorunlarının zamana bırakılmasını kabul edebiliyorlar. Elbette kelimesı kelimesine aynen değil, Talaba- ni'nin buraya aldığım düşünceleri... Ben tv söyleşi- lerinde dinlediklerimden algıladıklanmı değerlendi- riyorum. Ama o değerlendirmiş oiduklarımı, Diyarba- kır merkezli 80 bin kişilik bir ABD askeri gücünün beş yıl sürelı konuşlandınlması ile birleştirdiğim zaman, Beyaz Saray'ın Erdoğan'a yönelik sıcak ev sahipli- ğinin altında yatanlan anlamakta fazla güçlük çek- miyorum. Avrupadaki NATO müttefikleri ABD'yi -Ingiltere dı- şında- Bağdat Seferi karşısında yalnız bırakma ka- ranndan vaz geçmiyor. Amerikanın bu tür harekât- larda sadık işbirlikçisi olan Suudi Arabistan, bu kez Pentagon'a başının çaresine bakmasını salık veriyor. İyi de bize neler oluyor? Türkiye, Irak harekâtında ABD nin istediklerini ye- rine getirecek olursa kimine göre 5, kimine göre bel- ki de 20 milyar dolara yakın bir ödün alacakmış. Ha- rekâtın başlaması ile bitmesi arasında 10 gün gibi kı- sa bir süre yetecekmiş. Ondan sonraki kazanımlan- mızı iyi değerlendirmek gerekiyormuş. Bunlar savaş yanlısı olanlarımızın görüşleri. Ya evlerden çıkacak şehit cenazeleri! Ya kollannı, bacaklannı Irak çölünde bırakacak gencecik insan- lanmızın geleceği? Ya, 10 gün içinde bitmesi hesap- lanan bir seferin sonunda yeni Irak düzenlemesi için en az 5 yıla gereksinme gören Süper Gücün, bilin- çaltında sakladığına kuşku duymayacağımız "Tür- kiye Üzerindeki Yeni Oyunlar"û Bugünkü Milli Güvenlik Kurulu, bu nedenle Cum- huriyet tarihinin en yaşamsal toplantılanndan birisi- ni yapacak. Faks: 0212- 677 07 62 obirgrt(5 e-kolay.net DÜZETME 21 Aralık 2002 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi'nde Leyla Tavşanoğhı imzasıyla Yayımlanan yazıyı üzünrüyle okudum. Üzülerek okudum çünkü, deneyimli bir meslek büyüğü ile birlikte düşünülmesi güç eksiklikler, hatalar ve önyargılar gördüm. Yazıda, SPK'nın önceki hafta Abant'ta düzenlenen "Yılhk Değerlendirme Toplantısı''na katıldığınızdan bahisle, Başbakan Yardımcısı Abdüüatif Şener'in, bir kısmını açılış konuşmasında okuduğu "Acfl E\1em Plam" metninin kaybolduğunu anlatmış ve ardından, tarafıma bu dokümanın tetkik edilmek üzere verilmesini eleştirmiş, hatta akıllara durgunluk verecek bir yorumla "insider trading" olarak nitelendirilmiştir. Hemen belirtmeliyim ki içerden öğrenenler ticaretinin hukuki tanımı ile sizin ima edilen tarz arasmda bir bağlantı kurulamayacağı gibi söz konusu kavramla Okan Müderrisoğhı adı yan yana bile anılamaz. Dolayısıyla. bu yaklaşımla doğrudan kişilik haklanm ihlal edilmiştir. Aynca, içinde bulunulan bir ortamda yaşanan olayı yazann yeterince araştırmadığı, aceleci bir değerlendirme ile gerçek durumu yansıtmadığı anlaşılıyor. Nitekim, telefonla yaptığımız görüşmede5 bu noktada ihmali olduğunu kendisi de kabul etti. Bu konunun gazetenizde duyurulması arzusundayım. Saygılanmla. Okan Müderrisoğlu, Sabah Gazetesi Ankara Haber Müdürü. Nüfus cüzdanunı kaybettim. Hükümsüzdür. AYŞE TOROS 01 UOnumarah Sürekli San Basm kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. HALÎT DERÎNGÖR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle