19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 ARALIK 2002 CUMA 14 LJJK. [email protected] Hüsamettin Koçan'm merkezden uzakta kurmaya çalıştığı Baksı Müzesi, içinde sanatçıların da yer aldığı bir macera Mimari tasarunını Metin Koçan'ın gerçekleştirdiği müze kompleksi, Bayburt'a 45 km. uzaklıktaki Ba> raktar Köyünde, Çoruh Vadisi'ne bakan bir tepede vükseliyor. Yapım çahşmalan süren müzenin tamamuıın eylül ayı sonunda hizmete girmesi planlanıyor. Bayburt'ta gerçeldeşen düşÖZLEM ALTUNOK "Tate Modern'i gömıek için Londra'ya gi- diyorsak, neden Bayburt'a da gidilmesin? Ne- den hayata karşı sürprizlerimiz olmasın" de- miştı geçen yıl Hüsamettin Koçan. Bu kez "Her şeyin paraya çevrildiği bir dünyaya hayal gücüyle katkıda bulumıyoruz. Hayat düşleri- mizi gerçekleştirebibnek için bir olanak" di- yor inşaat çalışmalanna nisan ayında başlanan Baksı Müzesi'ni, Bayburt'un Bayraktar kö- yünde yükseltmeye devam ederek. Hüsamettin Koçan, geçen nisan ayında Bıl- gi Üniversitesi Atölye 11 lde düzenlediği mü- ze tanıtım sergisinde, Baksı Müzesi'nin olu- şumuna katkıda bulunmak için gerçekleştirdi- ği sergide kendi imzasını taşıyan ve 'Tılsımh Eller' adını taşıyan 9 özgün baskıyı sunmuş- tu izleyiciye. Çağdaş Türk resminin önde gelen sanatçı- larının katkılanyla düzenlenen 'TüsuniıEfler' sergisi de Baksı Müzesi kompleksinin kuru- luşuna katkıda bulunmak amacıyla üretilen özgün baskı yapıtlardan oluşan özel bir kolek- siyon. Pröjeye destek veren 19 sanatçı: ABTe- oman Germaner, Devrim ErbiL Süleyman Sa- im Tekcan, Ergin İnan, Mustafa Pilevneü, ts- mail Türemen, Hüsamettin Koçan, Fevzi Ka- rakoç, Berna Türemen, Filiz Başaran, Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Sema Ilgaz TemeL, Tayfiın Er- doğmuş, Yusuf Ziya Aygen, Ayşegül İzer, Enıin Koç, Mürteza Fidan ve Nazan Erkmen. Yenl bir alan yaratmaya çalışıyor Bu 19 sanatçınm katkılanyla iki dizi halin- de yalnızca 41 takım üretilen özgün baskı di- zisi, hem bir koleksiyon oluşturuyor hem de bu koleksiyonu edinen sanatseverlere, müze- ye anlamlı bir katkıda bulunma önerisi getiri- yor. Avangard bir sembol olarak merkezden çok uzakta yükselen bu kompleksle yeni bir coğ- rafya yaratmaya çalışıyor sanatçılar, entelektü- el insanlarıçin. Koçan,"EntelektüeJhayaünbir merkeztanınıı vardır, onun dışına enderolarak çdalır.Avri]pavakasnıdanAnado)uyakasnıageç- • ağdaş Türk resminin önde gelen sanatçılannın katkılanyla düzenlenen 'Tılsımlı Eller' sergisi Baksı Müzesi kompleksinin kuruluşuna katkıda bulunmak amacıyla üretilen özgün baskı yapıtlardan oluşan özel bir koleksiyon. 19 sanatçının katkılanyla iki dizi halinde yalnızca 41 takım üretilen özgün baskı dizisi, hem bir koleksiyon oluşturuyor, hem de bu koleksiyonu edinen sanatseverlere, müzeye anlamlı bir katkıda bulunma önerisi getiriyor. mek bile entetektüeUerimizin büyüközverfleri- ne baglı bir durumdur. Bu kadar dar bir alan- da kendini var etnıenin bir kısıttahk olduğunu düşünüyorum. Biraz uzaklaşma güdümü la- zım, uzaklaşokça farklılıklarla karşılaşacağız, standardann dışında neler oluyor onlan göre- ceğiz. Bunun için merkeztanımını genişletmek, geniş alanlara açıbnak gerekiyor'' diyor. Belki de sessiz sedasız değıl, ama dramatize etme- den yaptığryaptıklan birçok girişim, bu yüz- den görmemezlikten geliniyor. "1997'de 'Sa- nat-Tır'ı yapüğunızda da bunun sanata katio- sı ne demişterdi, ama şinıdi sahip çıkıbyor. Dep- rem bölgesinde kurduğumuz 'Sanat Çadın', fakültede açüğuıuz 11 galeri, 'Asyakası' proje- si_ Avangardizm sadece kentiçindeohnaz, mer- kezin dışındaki kavTamlarlattgDenilmiyor,bel- ki de Köy EnstMleri ya da Halkevieri gözüyle bakıyorlar. Bu sanıinıi çabalar görülmüyor. Merkezindışında altematifobnaçabası günde- lik bir girişinı değil, yeni keşifler yapmak için arayış içinde olmak laznn" diyor. Hüsamettin Koçan, müzenin gelişim sürecıne katkıda bu- lunan sanatçıların toplumsal olaylar karşısın- da tılsımh elleriyle gösterdikleri duyarhhkla- nyla tstanbul'dan çok uzakta yapılmakta olan bu müzenin biraz da onlar sayesinde dikkat çektiğini söylüyor. "Tılsımlı Eller' projesi, bir- çok yeni öneriye de ön ayak olmuş, projeye ka- tümak isteyen ve yeni önerilerle projeyi destek- leyen oluşumlan ise eylül ayında göreceğiz. Top- lumsal ve kültürel bir boyut kazanacak girişi- min kolektifyapısı sağlamlaşmaya başlıyor git- gide. Eninde sonunda bitecek bu proje" diyor Koçan. "Bu işin arkasuida yine sanatçıların ol- ması önemli bir gösterge." Başından ben bir maceranın içinde olduğunu düşünüyor, ama ekliyorhemen: "İjikide macera ûretiyoruz,i)i ki de var sanatçılar_" Sanatla yaşam buluşuyor... Doğu Anadolu'da sanatı yaşamla buluştur- mayı amaçlayan Baksı Müzesi. çağdaş kültür ve sanatı yöresel üretimle, el sanatlanyla ay- nı potada birleştirmeyi hedefliyor. Mimari ta- sanmını Metin Koçan'ın gerçekleştirdiği mü- ze kompleksi, Bayburt'a 45 km. uzaklıktaki Bayraktar Köyünde,Çoruh Vadisi'ne bakan bir tepede vükseliyor. Sürekli sergıleme bölüm- leri, dönemsel sergi mekânlan, toplantı salo- nu, kütüphane. konuk evleri ve atölyeler ile 10 bin metrekarelık bir alana yayılan müze komp- leksinin düzenlenen eğitim programlan çerçe- vesinde toplumsal eğitime katkıda bulunma- sı amaçlanıyor. Cç bölümden oluşan müzede. müzenin yaşayan bir mekân olmasını sağlaya- cak konuk evleri ve atölyelerin yüzde yetmişi tamamlanmış durumda ve mayıs sonunda hiz- mete girecek. Müzenin bütünü ise eylül sonun- da faaliyete geçecek. Fakülte aynca, her yıl' 11 Galeri 11 Sergi' baş- lığı altında düzenlediği sergileri de 'Tılsımh Eller' sergisiyle eşzamanh olarak gerçekleşti.(Tıl- sımlı Eller ve 11 Galeri 11 Sergi 7 Ocak 'a ka- dar Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fa- kültesi 'nde. 10216 326 26 67) Tiyatro Pera, Serreau'nun 'Bir Çöküşün Güldürüsü' oyununu sahneliyor Güleriz aglanacak haliıııize SEVGİ SANLI Grubuyla bugün ve yann Babylon'da. Elektrvnikcaz Rubin Steiner Kültür Servisi - Caz müziği ile elektronıği ve dans konseptlerini buluşturan marjinal elektrocu Rubin Steiner, kendi dörtlüsüyle birlikte bugün ve yann Babylon'da. Gerçek adı Fred Landier olan Steiner, sofhvare yazılımlan ustaca kullanan gerçek bir elektronık müzık dehası. tlk önceleri NinjaTune (İngiltere) etiketi altında elektronık müzik yapan Fransız Rubin Steiner'ın kurduğu dörtlü, ustaca melezlenmiş ve sıra dışı bir oluşum; Rubin Steiner cazda dans ritimleri kullanarak kalça sallatan herhangi bir grup değil. Olağanüstü değişik malzemelerin arasından seçilmiş sample'lan ile öncelıkle bu konuda taşlaşmış olan 'Frencta Touch' adı verilen normlan yıkıyor. Tanınmalanndaki en önemli faktör olan 'Wunderbar Drei' albümlerinden önce gerçekleştirdikleri 'Lo - Fi Nu Jazz'ın parçalan trip - hop'tan house'a kadar. hatta drum'n bass'e kadar etkiler taşıyor. Grup basta Sylvestre Perrusson, trombon ve flütte Benoit Louette, görsel şovlarda François Pirault'den oluşuyor. Farklı bir müzikte dans etmek isteyenler için... Saat 23.00'te başlayacak olan konsenn biletleri 20 ve 12 mılyon. <0 212 292 73 68) Bernard Shaw şu itirafta bulunmuştu: "Söylediğim her gerçeği muazzam bir şa- ka diye kabul etmeseîerdi, beni çoktan Hnç ederierdi" Tiyatro Pera'run yeni oyunun- da acı gerçekler zekice bir mızah İcılıfına bürünerek sunulduğu için can evimizden vuruyor bizi. En iyi oyun yazarlan kimler arasından çıkar? Belh bir yetenekle doğup uygun çev- rede gelişme olanağını bulanlar arasın- dan, CoBne Serreau da bunlardan biri. 1947'de Paris'te gösteri dünyasınuı için- de doğdu. Baba tanınmış bir yönetmen, anne iyi bir yazar. Edebiyat eğitimi; ya- nında org çalışmalan. Oyunculuk eğitimi yanında trapez dersleri. Komple atlet ol- mak için daha ne kaldı? Çalışmayı durmadan dinlenmeden sür- dürmek. Gerek sinemada senaristlik, ge- rek tiyatroda metin yazarlığı, gerek her iki alanda sıkı bir oyunculuk Serreau'nun yorulmak nedir bilmediğini kanıtlıyor. Yerimin darlığı yüzünden ancak "Kadrn- lar Ne tsterler" (1977), "Üç Adam ve Bir Bebek" (1985) adlı senaryolan ile ödül üs- tüne ödül kazandığını, "tslamın Büyü- kanneleri" adlı belgeselinin büyük ilgi çektiğini, "Tavşan Tavşan", "Bir Çöküşün Güldürüsü" (1984) ve "QuisaitoutveGi- robeta" (1990) ve "Yaşş Sakmu" (1977) ad- h oyunlannın Moüere Ödülleri aldığını söy- leyebilirim. İsabetli bir seçlm yapılmış Sanat yönetmenliğini Nesrin Kazanka- ya'nın yaptığı Pera Tiyatrosu çok isabet- li bir seçim yapmış. Başta sahne dilini çok iyi bilen Çetin İpekkaya'mn metnini değerledirmekle. Sonra Anne'yi oynaya- cak en uygun oyuncuyu buhnak için uzun uzun düşünmek ve Bilge Şen'i en uygun aday seçmek. Keşke politikacılanmız da başrol oyunculannı seçmede bu kadar isa- betli davransalar. "En yumuşak, en sert en tutumlu, en cömert enseven, en büyük, en güzel kadın. Toprak." Toprak ana gibi doğurgan ve sıcak bir iyatro Pera"nın yeni oyununda acı gerçekier zekice , bir mizah kılıfma bürünerek sunulduğu için can evimizden sunuyor bizi. Seyircilerle oyuncu arasında nasıl sıcak bir alışveriş kurulduğunu, seyircinin nasıl varlığıyla oyuna katkıda bulunduğunu görmek, icra edilen sanatın bir parçası olduğunu duymak isteyenler,lütfen bu oyuna buyursunlar. kadın var oyunumuzda. Kırkmcı yılını kutladığımız Bilge Şen, Devlet Konser- vatuvarlan ve Tiyatrolan'nda edindiği di- siplini ve oyunculuk yöntemlerini, özel ti- yatrolarda edindiği sıcaklık ve esneklik- le birleştiren bir oyuncu. Kendisine düşen lokomotif rolünde her an istün üstünde. Levent Yılmaz, AST'ta uzun yıllar emek vermiş, deneyimh oyunculanmızdan. Ken- disini yalnız ekranlarda değil, yüz yüze görmekten mutluyuz. Tavşan Çocuk, BaşakMeşe, Pera Oyun- culuk okulunu bitiren en ilginç oyuncu- lardan biri. Oyun boyunca "Kızmısın,oğ- lan mısın, kâfir?" diye sormaktan kendi- nizi alamıyorsunuz. Bayan Duppene'de Ozkan Schulze ge- rek Almanya'da ,gerek Türkiye'de sür- dürdüğü tiyatro çalışmalannın deneyimi ve rahatlığıyla komşu komşu hu diye ses- leniyor seyirciye. Gerek ülkemizde. gerek Amerika ve Japonya'da "Suzuki Ekolü" seminerlerine katılan Devrim Nas, Pera Okulu öğrencilerine bir öğretirken iki öğrenen (öğretmenlik bu değil mi) bir öğ- retmen. Nesrin Kazankaya başanlı yönetmen- liği yanında Anne'nin başı belada kızla- nndan birini oynuyor. İnsan oldukça tiyatro tükenmez Hani tiyatro eskimış, bitiyormuş gibi boyundan büyük laflar edenler var ya şu ara. Seyircilerle oyuncu arasında nasıl sı- cak bir alışveriş kurulduğunu. seyircinin nasıl varlığıyla oyuna katkıda bulunduğu- nu görmek, icra edilen sanatın bir parça- sı olduğunu duymak isteyenler, lütfen bu oyuna buyursunlar. Tiyatro, malzemesi ınsan olan tek sanattır. Insan tükenme- dikçe tiyatro tükenmez. YAZIODASI SELİM tLERİ Refih Halid ve Istanbul (4) Refik Halid, hicivlerini ve kroniklerini derledi- - ği kitaplarında 20. yüzyılın ilk yansına ilişkin pek çok konuyu, olayı, sorunu, yaşam ayrıntısını bir deneme lezzetiyle derlemiş olmakla birlikte, bu eserlerin günümüz okurunca bilinmediği, hak et- tiği ilgiye kavuşamadığı söylenebilir. Sakın Aldatma Inanma Kanma (genişletilmiş ikinci basım 1941 'de), "Cihan Harbi'nin son se- nesinde"k\ Istanbul'dan yemek ve açlık sorunu- nu, ısınma sorununu, kılık kıyafetteki degişimle- ri, kâğıt para, altın para olgusunu, Ispanyol nez- lesini, ucuzluk ve pahalılık çizelgesini gündeme getirir. Adeta 'yaşayan' bir tarihçe çıkarılmıştır. Yazı- ları okurken, bir zaman kaymasına uğrayıp, o günlerin Istanbul'unda var olmaya koyulursu- nuz. Bu eserde yer alan, 1938'den sonra yazılmış "Çiçekleri Tenkit" yazısı. Istanbul çiçeklerinin bir dökümüdür. Anılan çıçeklere günümüzün Istan- bul bahçelerinde rastlamak neredeyse imkânsız. Kimi çiçeklerin adlarını bile işitmemişiz... Kirpinin Dedikleri'nöe (1916) Istanbul'un sö- zümona özgürlükçü, eşitlikçi yeni yönetimi eleş- tirilır, hicvedilir. Muhalif Refik Halid yazı masası başındadır. Aynı tutum, bir papağanın ağzından, Ago Pa- şa'nın Hatıratı'nöa (1918) sürdürülmüş; hicivden öte, kırıcı bir söyleme yol alınmıştır. Bununla bir- likte, dönemin siyasal panoramasını yakalamak açısından, ilginç gözlemler, saptayımlar karşımı- za çıkar. Ay Peşinde'üeki (1922, genişletilmiş ikinci ba- sım 1940"ta) yazılarında "Eski Yaz Aşkları"n\, çevresel özelligi ve mimarisi tahrip edilen "zaval- lı" Boğaziçi'ni, Istanbul'un yeni koca kimliklerin- den "süslü", "şair", "sporcu"kocayıkalemege- tirmiştir yazar. Tanıdıklarım (1922) Istanbul'da yaşayan eg- zantrik kişileri betimlediği gibi, yine Boğaziçi ve çevre, dilde Istanbul Türkçesinin yozlaşması, bo- za tutkusu gibi konulara da değinir. Guguklu Saat (1925) yüzyıl başındaki bir Istan- bullu'nun 24 saatini sayısız ayrıntıyla yansıtan beş ayn yazısıyla, daha doğrusu beş bölümden oluşan denemesiyle değer kazanır. Bu eserde Re- fik Halid eski ramazanları, çini sobaları, Istanbul sokaklannı aynca konu edinmiştir. Bir Içim Su'da (1939) Istanbul, mevsimleri, iç- kileri, gezintileri, kurbagalanylaanlatılmıştır. Plaj- ların kaleme getirildiği İlk Adım (1941) ve Istan- bul'un gündelik hayatından söz açan Bir Avuç Saçma'yı (1939), Refik Halid'in başyapıtları ara- sında sayılabilecek Üç Nesil Üç Hayat (1943) iz- ler. Üç Nesil Üç Hayat'ta Istanbul, Sultan Aziz, Sul- tan Hamid ve Cumhuriyet dönemlerinde tüm yaşantısıyla özetlenmiştir. Edebiyatımızda ben- zeri pek olmayan bir çalışma. Makiyajlı Kadın (1943) ve Tann'ya Şikâyet (1944) Istanbul ailesinin aşk, nişanlılık, evliliktö- resine yer veren yazılanyla kentin tarihçesini çı- karmayı sürdürür. Böylece, hiciv ve kroniklerinde Istanbul'u ya- şatan, kâğıt üstünde dirilten romancı, yeni kuşak- lara, bir 'zaman mirası' bırakmıştır. Tıpkı Hüse- yin Rahmi gibi. Kenan Akyüz'ün saptayımıyla, "Türkiye'nin siyasî çevrelerinde ona karşı olan tutumda bir gevşeme" zaman içinde görülmekle birlikte, si- yasî muhalif Refik Halid Karay'ın büyük edebîeme- ği ne yazık ki bugün bile tam kavranmış değildir. Takvimde h Bırakan: "Çağnya ayak uydurduğun an gelecek, Pave- se'nin şiirindekı gibi, kendi gözlerinden sana bakacak", Enis Batur, Bir Varmış, Bir Yokmuş, Sel Yayıncılık, 2002. YTirde x EcevrTle şiir' • Kültür Servisi - Yıldız Teknik Üniversitesi Oditoryumu'nda bugün saat 14.00'te Bülent Ecevit, kendisi için düzenlenen 'Ecevit'le Şiir' adlı etkinlikte, sanatseverlerle buluşacak. Rektör Ayhan Alkış'ın açılışmı yapacağı ve Ecevit'in şairliği, şiir anlayışı ve şiir serüveni üzerine söyleşeceği etkinliğe tüm sanatseverler davetli. (0 212 260 08 01) K Ü L T Ü R » Ç İ Z İ K K Â M İ L M A S A R A C I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle