22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 ARALIK 2002 PAZAR 8 HABERLERIN DEVAMI G U N C E L CLINEYT ARC4YLREK I Baştarafı 1. Sayfada Şımdı yenı bır tartışma başladı Tam uyelığımız hangı yıl gerçekleşecek? Bır halk deyımı vardır, sı- rası geldı kullanalım, "Ölme eşeğım olme" der ya, ışte o hesap Henuz muzakerelere başlamanın ucu gorunmuş, -orneğın TUSİAD gıbı- uyelığımızın 2010'da ger- çekleşeceğını soyleyenler var Oysa, Chırac la bırlıkte tarıh almamızı sağladık- lannı soyleyen, Alman Başbakanı Schroder ıse 2010 yılını "çok erken" buluyor "2005 yılında başlayabılecek (başlayacak demıyor Schroder, başlayabılecek dıyor) goruşmeler çok uzun bır su- re devam edebılır, çünku çozumlenmesı gereken sonınlar çok zor" dıyor Hangı "çok zor sorunlar"? Şurası kesın, 2004'e kadartamamlanması dayatılan sıyasal olçutlerher- halde ve sadece ışkencenın sıfırlanması yargı sıs- temının hızlandırılması veya Leyla Zana'nın oz- gurluğune kavuşturulması olmasa gerek Yunanıstan, AB'nın 2004 e kadar çozumlenme- sını Helsınkı de karariaştırdığı Ege sorununu gun- deme alıyor Çozumlenmemesı halınde sorunu La- hey Adalet Dıvanı'na gotureceğını şımdıden duyu- ruyor Ismail Cem'ın, "Yorgo"su Papandreu "Helsın- kı krıterlen, Kopenhag krıterien gıbı masadadır" cumlesını herhalde laf olsun dıye kullanmadı Kuşku yok Yunanıstan pek çok açıdan Kopen- hag'dan kazançlı çıktı • • • Yenı tehhkelere ışaret edeceğımız yerde; ayna- dakı goruntumuze ovguler yağdırmaya, 2004'u "sındırmeye" hazırtananlara rastlanıyor örneğın RTE ıle bırlıkte Avrupa yollanna duşen, hukumetın saptadığı stratejıyı eleştırdığı gorulme- yen İKV Başkanı Meral Gezgın Eriş, "yenı duru- ma" hemen ayak uydurdu Hanımefendı buyuru- yorlar kı, 2004 pek uygunmuş, zıra 2003'te başla- masını ıstedığımız muzakerelere hazır degılmışız1 Yunanıstan hızlı bız ıse ağır aksak1 • • • Zırvenın ılk gununden berı Batı basını RTE'nın Kasımpaşalı soz ve hareketlerının Kopenhag'da Batılı çevrelerde eleştırıldığını yazıyor, kulıslerde duyuruyor Unlu Reuters haber ajansı zırvenın ılk gunu Fransa Cumhurbaşkanı Chırac'la Schro- der'ın, hatta "avukatımız" italyan Berlusconi'nın sozlerını ozetleyen şoyle bır haber geçtı "Dıyelım kı bır kulube gıreceksınız Işe once o kulubün uyelenne hakaret ederek başlar mısınız? Ikmcısı, o kulube üye olmayan bırısını (Başkan Bush) sızın uye olmanız ıçın baskı yapmaya teşvık eder mısınız^ Artı, sızı davet etmemış olan bır baş- ka kulube (NAFTA) gırme tehdıdınde bulunur mu- sunuz?" Bu orneksaptamaların sahıbı Azra Akın'ın dun- ya guzelı seçılmesıyle kendı yukselışını kıyaslaya- rak, Kasımpaşa dan Beyaz Saray a gelmekle ovu- nen "mustakbel" başbakan RTE 1 2004 yılında muzakeretenn başlamasını sağlaya- cak llerleme Raporu'nun yazımında bır numaralı et- ken AB'nın Genışlemeden Sorumlu Temsılcısı Ver- heugen'e, Turkıye'ye tarıh verılemeyeceğını soy- ledığı ıçın "hayâsız" dıyen, "obırmemur" dıye sal- dırmakta duraksamayan RTE 1 Alman Dışışlerı Bakanı Joschka Fischer'le go- ruşmeden sonra "Kıbns ıçın bıraz Kasımpaşalılık yaptım" dıyebılen RTE 1 Oysa Kasımpaşalı uslubu bızde el ustunde Ör- neğın eskı dışışlerı bakanlanndan -şımdı artık bır yazar- llter Türkmen, uslupta ne varmış demeye getıren yorumlar yapıyor Ustelık bu uslupla RTE'nın "çok onemlı lobı yaptığını" yazıyor Tabıı Meral Hanım, RTE'nın "Kasımpaşalı denılebılecek bır uslup benımsedığıne tanık olmamış" 1 • • • Kurumlar ve kışılerden ovguler, oysa medyamız- da, dış basındaTurkıye ıle Bush'un çabalarının ge- rı çevnldığını ıfade eden yazılar başlıklar AB'de de "ABD'yı kullanarak tehdıt ve şantaj yaptğımızı" one suren yorumlar RTE, AB'de "ıkmale kaldığımızı" soylemıyor mu'' AB belgesi bağlayıcı değil• Baştarafı 1. Sayfada çeceğine inamyorum. Bu son genişleme sürecinde yaşadığımız tecrübeler, bize ba- zı ülkelerin, ellerindeki '\eto' hakkını, kendilerine başka türlü elde edemeyecek- leri 'avantajlar' sağlamak için kullandığı- nı öğretti. Gelecekte de bu tur davranış- larla karşılamak istemeyiz. Bu nedenle 'oyçoğunluğu' prensibinin herkes tarafin- dan benimseneceğini düşünüyorum..." ttalya Dışışlen Bakanı Franco Frattini de aynca sonuç belgesuıın bu endışelere kar- şı venlen bır "garanti belgesi" olduğunu soylüyor "Biz sonuç belgesinde mevcut adaylaria genişlemenin durdurulama\a- cağını, bunun geri donuşu olmayan bir sureç olduğunu belirttik" dıyen Frattini, "Bunu spesifik bir cümleyle sonuç belge- sine eklememizin nedeni bu" şeklınde ko- nuşuyor "NesneUikten uzak parametrele- rin mevcut kriterlere eklenmesinin önü- nü almak \e 'on yenı ulkenın' yaratabile- ceği belirsizlik unsurunu bertaraf etmek istiyoruz." Belge bağlayıcı mı? Ancak tabıı sonuç belgesuıın ne oranda "bağlayıcı" olduğu da tartışmaya açık Zır- velenn sonuç belgelerı "hukuki" değıl "si- yasi bağlavıcılık" taşıyor "Siyasi irade bağlayıcılığı" oranında "bağlayıcı" sayılı- yor Sıyası ıradenın Turkıye'ye ılışkın "olumlu" ya da "olumsuz" yonde değış- mesı, gelecekte üyelıkmuzakerelenne ven- len "start"ı hızlandırmak ya da yavaşlat- mak yonunde mutlaka etkılı olacak Donem başkanı Rasmussen ın kendısıne aynı soru- yu yonelten bır gazetecıye \erdığı ce\ap, nı- tekım, bunun "çeşitli yorumlara açık" bır konu olduğunu ortaya koyuyor "Biz" dıyor Rasmussen "sonuç belgesinde Turkiye'nin adaylığında girilen yeni aşamayı memnu- niyetle karşıladığımızı ifade ettik. Ancak Türkiye ile üyelik müzakerelerini açıp aç- mamak ve ilerde olası uyeliğini kabul edip etmemek karan Avrupa Konseyi'nin (tau- kümet ve devlet başkanlannın) alacağı ka- rara bağlı. Kopenhag deklarasyonu bir ga- ranti \eramor.Turld\ eŞe biz buradan çok olumlu bir sinyal göndermek istedik..." Tarih aldık mı? O "çok olumlu sin>al" ne? "Tartışma"lı bır tanh Kopenhag Zırvesı'nden çıkan "2004 sonu" tanhını bazılan "şartü tarih" olarak tanf edıyor Genışlemeden sorumlu AB Komısen Verheugen'ın "sağ kolu" Eneko Landaburu nun tanımı orneğın boy- le Ama "Le Monde" gazetesıne bakacak olursak (14 Aralık tanhlı yorum yazısı) bu yalnız bır "ara randevu" "FinancialTimes" ıse "Bu bir 'şartlı ta- nh", bekleyenleri bile hayal kınklığına uğ- ratan bir sonuç" dıyor ve venlen tanhı bır "review date" (gözden geçırme tanhı) şek- lınde tanımlıyor DeneyımlıbırABbuyukel- çısı de "Ne biri ne öteki" dıyor "2004 so- nu 'muzakerelenn açılış tanhı' olarak veri- len doğrudan tarih değil. \ma basit bir 'randevu'da değıl Ikısı arasında bır ara for- mul " "Randevu" ıle "müzakere tarihi" arasındakı boşluğu Turkıye'dekı sıyası evnm ıle Avrupa kamuoyundakı dönuşum doldura- cak "Copenhagen Post" gazetesnıe gore, halen beş Danımarkalıdan bın Turkiye'nin uyehğını destekhyor Fransa \e Almanya'da Turkıye'nm uyelığıne karşı olanlann oranı yuzde 50'yı aşıyor "Tarihin" gerçekten "müzakerelerin açılış tarihine dönuşme- si" ıçın Turkıye, onumuzdekı ıkı yıl ıçuıde hem "demokratikleşmesini tamamla- mak", hem Avrupa kamuoylannı etlaleyecek kapsamlı, etkıleyıcı, etknı \e "rafine" bır "imaj kampanyası" yurütmek zorunda îzlenecek stratejrnın ıkı ayağı var Bu ıkı ayak, bırbınne bağlı ve "eşit ağırhkta" önem taşıyor Turkiye'nin "iç siyasi dönü- şümü" ıle aynca Kopenhag Zırvesı'nde de- falarca tekrarlandığı uzere TBMM'den "ya- sa geçirmek" değıl, cıddı ve ıçenklı bır "de- mokratikleşme" kastedılıyor Tanzımat'tan ben geçerlı olan köhne "kanun/fermanla değişim" anlayışmdan artık bır kopuş beklı- yor Avrupalılar Mumkun mu7 Bıze kalmış Avrupa'dakı "siyasi iradeyi" şartlayacak guç, Turki- ye'nin elınde Kopenhag, topu bır kez daha Turkiye'nin sahasına atıyor îsveç'te Baü Komünistleri yine sahnede TEKtN SÖNMEZ STOCKHOLM - Ekım 2002 genel seçımlennden yuz- de kırk oranında oy sağlayan ts- veç Sosyal Demokrat Partısı, buna rağmen hukumet kurmak ıçın dışandan destek almak zo- runda kaldı "Santrfor" rolü üstlenen Ba- yan Gudmn, konservatıf erkek- ler kalesuıe gol atma sevdasında Bunun ıçın Bayan Gudrun po- ker kartlannı, jokerlen de kulla- narak pohtık arenadakı masaya surdu ve aynı zamanda otekı elıyle satranç taşlannı çok hızlı kullanmaya başladı Isveçlı gazetecı Per Wendel tam aynı gunlerde bu gelışme- len şoyle yorumladı "En bü- yük şaşkınlık verici durum kilise 'altan'nın önünden kı- lıç' altarına gelen, İsveç Kili- sesi'nin Genel Sekreteri Ba- yan Lenı Bjorklund'un Savun- ma Bakanlığı'na oturmuş ol- masıdır. Ben bir kulağımla askerlerin ve generallerin bu meydan okumadan neler his- settiklerini işitme dileğinde bulundum." Son seçımlerde 10 koltuk kay- beden Batı Komunıstlen bır su- re unutuldu Ancak elındekı kartlan ıyı oynayan Batı Komu- x5atı Komunıstlen Partısı olarak, uzun yıllardan bu yana, parlamento çatısı altında bu konuda, yanı kadınlann eşıt oranda ış. eşıt düzeyde ıktıdar - makam sahıbı olmalan ve eşıt oranda maaş alabılmelen ıçın süreklı onenler, teklıfler hazırlıyor ve bunlan meclıse sunuyoruz nıstlen Genel Başkanı Gudrun Scyhman'la kuçuk bır soyleşı yaptık - Bayan Gudrun Scyhman, siz, Sosyal Demokrat Parti Ge- nel Başkanı ve Başbakan Gö- ran Persson ile "Kadınlar hak- kında eşitlik" konulu bir ma- kale yazdınız \ e bu makale Af- tonbladet isimli akşam gazete- sinde yayımlandı. Hemen ar- dından İsveç tarihinde ilk de- fa bir bayan, Leni Björklund tsveç Ulusal Savunma Bakanı oldu. Bu konuda parti görüşü olarak bir teklifiniz veya etki- niz oldu mu? Hayır, kadın veya erkek her- hangı bır kımseyı herhangı bır bakanlık makamına yerleştır- mek ıçın partımızın herhangı bır gınşımı ve onennesı obnadı Kaldı la aynca Savunma Baka- nı olan Bayan Lenı Björklund hakkında parti olarak hıçbır go- ruşumuz yoktur - Siz. Gudrun Scyhman ve Başbakan Goran Persson, ya- yımladığınız ortak makalede görüleceği gibi kadınlara u- mut dağıttınız. Aynı gunlerde tsveç ekonomisinin yeni pat- ronu, Ekonomi ve Ticaret Ba- kanı Leif Patrovsky, "Görev almadan önce anneme soraca- ğım" diye açıklamada bulun- du. \ugust Strindberg ve Ing- mar Bergman gibi sanatçüar, anne - baba ilişkilerini yapıtla- nna yansıttılar. Gudrun Scyh- man, anneniz ile onun küçûk kızı Gudrun arasındaki anıla- n, size sorabilir miyim? Ozel hayat soz konusu oldu- ğunda ben, "Gudrun Scyhman, insan, kadın, anne, sevgili, par- ti başkanı" konulannı da ıçeren kıtabımı tavsıye edıyorum - Söz konusu makalede, u l ş ve yönetim hayatında. şirketle- rin yönetim kurullarında ka- dınlann eşit oranda ve düzey- de ikridar - kuvvet sahibi ol- malannı vb. istiyoruz ve bu- nu sağlayacağız" diye, Başba- kan Goran Persson ile birlik- te yazdınız. Bu çok kolay bir şey değil. Konservatif tsveç ta- rihi içinde bu goruşler bir meydan okumamn ötesinde neredey se bir başkaldırı anla- mı içeriyor. Erkek kültünine ve gelenekçi fikirlere karşı bu sözlerinizi nasıl gerçekleştire- ceksiniz? Bız Batı (Komunıstlen) Par- tısı olarak, uzun yıllardan bu yana, parlamento çatısı altında bu konuda, yanı kadınlann eşıt oranda ış, eşıt duzeyde ıktıdar - makam sahıbı olmalan ve eşıt oranda maaş alabılmelen ıçın sureklı onenler, teklıfler hazır- lıyor ve bunlan meclıse sunu- yoruz Yanı çalışma - ış "kota- larının" kadınlar yonunde ye- nıden duzenlenmesı ıçın elı- mızden gelen gayretı gosten- yoruz tlk defa yaptığımız bır gınşım değıl bunlar Bu konu- da, bugune kadar meclıse sun- duğumuz onenlenn bırer suret- lennı sıze, gazetenız Cumhun- yet'e gondenyoruz 13-22Aralık'O2 İSTANBUL ULUSLARARASI KİTAP FUARIM ARAL1K ClıaiARTESI ASALONl 16 ARALIK PAZAKTESr ASALOMJ İS ARALH: C\KSA.MBA B SALONTJ 21 \RAI IK CtMAKTESI ASALONU 1UU1M I1IS-1H5 IUUUS Iİ»I7D 1715-lt.iS I I » tantaiilra SCuİMidbı^mtaıriun %kıp»T-*fc4 )>dlı>ıııı>ılAW«Tm«ll h>ita»Mannıuti) .UMUI B SALONX KS^raâ-^ı. Stja^SlTATMilB TİM.fck.Mlıınıııı B SALONL IIIS-1115 imy bi IMMni OnnUI] 1I»İHS I1MIUI ıs»;ns i7»ını U a k ^ k ^ Hı lı ı| 1»ARAUK PERSEMBE <*k Umf* INlMS Tiri»» •nabbalSbTim 1-. n.ı.iı.fc...^.. II»1(IS 1S»1H5 D»l|10 1I.1İ-MIC ~ınm<n MIMbSn »llT 4 r I «|il|t hDıtBİMaH^kfeKlkMBMı gusnsomun" M> I n (ap W> «•«$ IOTUII1 ASALONU BSALONU I5AKALIKFAZAR ASALONU İTAKALIKSALI A SALONU akl ctn BSALONU ııjtıın I11H415 IOC-154S lıat-lln ILStM» IFta^-iö •raıuı f*nl>hıulıiıriıııı^ı (DnavjunBilunt! SKlnarfHiaUIIIUİEVb saıuTmıaui îidinm^. mı iknu UTHUHI II»II4! 11»U«İ u:iiı« 1SB.1I.B0 1700- IJO S*Ür°"r£S«ıi UktaBİn «miMrııınnıaun !«»»»<« 1 1 lıılMlı I n a h)U IS« IATMABJ BSALONU 11IS.1ÎI5 k E*)« i m mmrı lumaun taı Idat, k H* Got. W k IUB Ua gae ausuuusı nmauo kal U l t . CA « H . bnl Ths ı nnua 11JH1» bM U . »m t*m <PMM HnMVII 22 ARAUK E\ZAR ASALONU B SALONL ııjc-ım ııımıs I4JHIM ıııs-uıs 1Î3MI3» IUVNM rt*n»j|«iii,ııt^ıı-' — ' - fc ™ı™,w*.*-4.m«AS rArMABl •atfhUlMTAnUU) taWSmilDu»nn«Ajn • Un. tm* &w vıı itvm W<« Mft Olon»! ı niııaui) 2(>A»AI.IKCIMA ASALONU M AKALK ÇAKSAMBA A SALONL 1 »1145 3 »141» I5M-I13O 114S-;IJO ' " . 1" .1 I I , (nteknksdı h»İB uSfa>lfa»ı»<fa U » Capl. S^a Cqh IUT1ATMAI «aıtavıUl ınkBnTAZAii TOÜTITAZAI LunükAiiı AISSMU91 Ul 1) 13 Aralık'tan itibaren Metro ile ulaşım İETT Otobüslerinin Kalkacağı Duraklar (Hafto sonu her yarım saarte bir / Hafta ıci saatte bır) SC" 1 "*"" 0 " ^ bj SMB|*»0E> Cw Mta tmm Itamı«« Uk tımmiamıisamta B SALONL B SALONU Sata krUno frtU} nTMAtO >lll»»l ,ii MMU» (uınıı :JM-;I45 I1M-II30 1445- i 5 l» 1» II İ l |, « III. cuunnuto Mfcw{HAIAT UfllUlll 3naw>nnuını InhıllUIMniHVt) Ziyareî Saatlerirl 1.00 - 20.00 ÖÖRETMENLER V I ÖÖRENCIUR İÇİN ÜCRETSİZDIR. Bu f u a r Bas n Jlaş m Sponso^ On-ktm llebyni Sponsonj KADIKOY BesıktosskeleaKuınlukııeronbrııunonumlen BAKIRKOY OıguıU Meydan. I E.II otobus ıkırağından BÖYUKCEKMECE Meydondon (KucukteknHse A«Joı) EMİNONU TAKSİM Rıhtım ILTT Merkezden AKMonuıden MECİDİYEKÖY Merkcz DoniK Kadıkoy ben uaeftız aktornnlıdır Organızasyon TUUltYE YAYlNCllAil BlRLİCl NR e k r a n i n d a CNR EXPO Fuar Merkezı Yeşılkoy 34830 Istanbul Tel (212) 663 09 45 Faks (212) 663 09 73 74 www cnr kıtap com GUNDEM MLST\FA BALBAY H Baştarafı 1. Sayfada Dostlarımız ve duşmanlarımız1 Uluslararası ılışkılerde duygulardan çok bulgula- nn geçerlı olduğunu Kopenhag turu zırvelerde go- ruyoruz ama bunu kabullenmekte zorlanıyoruz Ya da kabul etmek ışımıze gelmıyor Kopenhag oncesı ongoaılen sıralarken 12 Aralık gunu şoyle demıştık Önumuze bır bardak, yanına da surahı konacak Bardağın ıçınde yeterınce su olmayacak ama bıze "Bakın yanına surahı koyduk, her an sızın bardağa su aktanlabılır" dıyecekler Bızımkıler de bunu go- rup, "zafer kazandık" edasty\a Turkıye yedonecek Gelışmeler ne yazık kı aynen boyle oldu AB, Tur- kiye'nin bastırmaları sonucu ekledığı kımı sozcuk- lenn tumcelerın "hukuksal bır bağlayıcılığı olmadı- ğını" uzerıne basa basa soyledığı halde bunlar, bü- yuk kazanım olarak sunuluyor Örneğın, bırlığe 2004'te uye olacak 10 yenı ulke- nın, genışlemeyı engellemeyeceğıne ılışkın bırtum- ce, zırvenın ek belgesıne kondu Bunu bızımkıler he- men, 'garanti' olarak duyurdular Bu ulkelerden bı- rı zamanı gelınce, "Tabıı kı engelleme yok, Turkıye de onumuzdekı 30 yıllık sureçte tam uye olur" de- se ne yanıt verecegız? AB'yle ılgılı her zırveyı bayram ıtan ede ede gelı- yoruz Ilk başvuaıyu yapan Turgut Özal'a şu yanıt verılmıştı "Turkıye, AB'ye tam uye olmaya ehıldır*" Hıçbır somut getırısı olmayan bu soz bıle buyuk kazanım ılanedılmıştı Ogundenben tamuyelıkta- rıhı veımeden tam uyelık tanfı vere vere bızı oyalı- yorlar1 Gül, uçakta soruları yanıtlarken "AByolunda bır koşeyı daha donduk" dedı Sureklı koşe donuyoruz ama bır turlu duzluk gel- mıyor1 Kıbns'ta son tarih! Kopenhag Zırvesı'nı Turkıye açısından tek tum- ceye ındırgedığımızde şunu soyleyebılınz Helsınkı nın makyajlanmış halı1 Yanı, tam uyelığe aday olduğumuzu bır kez daha yıneledıler müzakere ıçın 2004 te karar vereceğız dedıler Gerek Erdoğan gerekse Gul bunu "Artık 2004 müzakere başlangıcıdır" dıye ılan etmeye ko- yuldular Nasıl' Ayrı ayn basın toplantılan duzenleyerek Kopen- hag'da Avrupa Bırlığı bır yana, AKP hukumetının bırlığı konusunda kımı farklı goruntulerın olduğunu gorduk Dunkugerıdonuşunde ayrı ayn olması ay- nı alanda, yanı Esenboga'da basın toplantılannın ya- nm saat arayla ayn ayn yapılması ılgınçtı 1 Abdullah Gul Başbakanlıkkoltuğunu sevmış, Re- cep Tayyıp Erdoğan da bu koltuğa bır an once u- laşmak ıçın lyıce bılenmış gorunuyor 1 Benzer goruntuler Kopenhag'da da dıkkatı çek- tı Yine zırve surecınde Turk heyetının KKTC heye- tıne yonelık "soğuk" tutumu, aynca ele alınması ge- reken bırdurum Kıbns'ta sontenft"bıtmez Bukez son tarıh 28 Şubat O gune dek her şeyın çozum- lenmış olmasını beklemek hayal gorunuyor Ancak Kıbns'ta butun kesımlenn "önce ıçımızde bıriık, son- ra Avrupa Bırlığı" demesı gereken bır surece gırdık Burada medyamızın olumlu bır ışlev ustlendığını soylemek zor Kımı sağduyulu bakışlan bır kenara koyarsak, Yunanıstan basınının Denktaş a karşı bı- zımkılerden daha saygılı ve olçulu olduğunu soyle- yebılırız Belkı de şu onenmızı Klerides duysa ya- şama geçırır Kıbns'ta Rumlar, Denktaş'la goruşmeler yapmak ıçın kendılen bır heyet oluşturacaklarına bızım Turk medyası ve kamuoyundan bır heyet oluştursunlar, daha çok hak elde ederier 1 ankcum@ttnet.net.tr YARGITAY'DAN AKP'YE UYARI: Ulusalgüvenliği yıpratmayın ANKARA(Cumhuri- yet Bfirosu) - Yargıtay Cumhunyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu. AB'ye gırmek ıçın anaya- sada \e yasalarda değışık- lık yapanAKP hukumetı- nı ısım \ermeden uyara- rak "Ulusal güvenliğimi- zi yıkacak. yıpratacak duzenlemelerden kaçın- malıyız" dedı Bazı hukukçulann kımı duzenlemelerde "Avru- pa'nın bile sollandığı" yönûnde değerlendırme- lerde bulunduğunu anım- satan Kanadoğlu. "Avnı- pa'yı sollamaktan bah- sediyoruz. Hatalı solla- manın nelere mal oldu- ğunu hepimiz biliyo- ruz" dıye konuştu Turkıye Barolar Bırlığı (TBB) taraftndan "Ana- yasa ve Uyum Yasalan" konulu panelın ıkıncı gu- nünde, Turk Ceza Yasa- sı'yla Polıs Vazıfe ve Se- lahıyetlen Yasasfnda ya- pılan yenı duzenlemeler ele alındı "Kamu düze- ni ve güvenliğinin sağ- landığı bir ortamda öz- gur \e güvenli günler yaşanmasını dilivorum" dıyen oturum başkanı Ka- nadoğlu şunlan soyledı "Kamu duzeni ve ka- mu güvenliğini bir tara- fa bıraktığınız takdirde ortava çıkacak kaosu ve anarşiyi çok vakın bir biçimde göruyoruz. Biz, elbette ki evrensel de- ğerlere değer \ ereceğiz. Ancak ulusal değerleri- mizi, ulusal guvenliği- mizi ve kamu düzeni- mizi bir tarafa bıraka- cak, onu yıkacak, yıp- ratacak duzenlemeler- den de kesin olarak ka- çınmalıyız." Yargıtay8 CezaDaıre- sı Başkanı Naci Ünver ıse Turkiye'nin "her sabah yeni bir \asa degişikliği ile karşüaşılan bir ülke" halıne geldığını söyledı Turkıye'de "demokra- tikleşme" tartışmalannın yaşandığını anlatan Un- ver, şoyle dedı: "En so- nunda AB've gireceği- miz için demokratikle- şelim dediler. tnsan onuruna vakışır olduğu için demokratik hukuk de\Ieti tercih ediliyor. Kişi hak ve özgürlükle- ri anayasalar ile düzen- lenmeli." Haksız tutuklamalar ıçın devletın odedığı taz- nunatlann yetersızlığını de eleştıren Unver sözle- nnı şoyle surdurdu "Adam içeride 1.5 yıl kalmış, vargıç ona 5 milyon lira tazminat ve- rilmesini öngörüyor. Dheceksin ki ona git bakalım sen 2 gön kal içeride." 1992 değışıMığı ıle tu- tuklamalann zorlaştığını anlatan Unver, "Bizde tu- tuklamama cenneri var" yorumunu yap- tı BahçeşehırUnrversıtesı oğretım uyesı Prof Dr Feridun Yenisey de yenı duzenlemelerle her turlu arama ıçın hâkım emnnın gerektığını anımsattı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle