Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 ARALIK 2002 PAZAR
HABERLER
DUNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
İzmip Çağdaş Kent
Sevgili,
Bu hafta iki gün iki gecemi, bir etkinliğe katılmak
üzere gittığim lzmir'de geçirdim.
Izmır'i oldum olası severim, bu güzel kente git-
mek bana hep mutluluk vermıştır, ama bu kez, içi-
mi bambaşka tarifsiz bir yaşam sevinci kapladı.
Fuar alanı içindeki Izmir Sanat' merkezinde per-
şembe gecesi Metin Deniz ıle bırlikte dinlediğımiz
fagot kuartet konsenni veren Tolga Alpay, Reşat
Güner, Tolga Taviş ve Esra Gümüştaş bize unu-
tulmaz anlar yaşattılar.
Gencecik sanatçılann müzıklerindeki hafiflık ve
mizah duygusu hepimizi sardı.
Izmir'ı sevenlerin bile, zaman zaman kentin kül-
tür yaşamının varsıllığıyla orantılı olmadığından ya-
kındıklarını biliyorum.
Artık, bu yakınmalara neden olan dunjm geçmiş-
te kalmış. Belediyenin Kültürpark içerisindeki es-
ki televizyon stüdyosunu sanat etkinliklerine ayır-
ması üzerine bina onanlmış, sergi alanından odi-
toryuma, orta büyüklükte tiyatro ve konser salo-
nuna, seminer odalanna, bale - dans salonuna ka-
dar birçok etkinlik alanı yaratılmış.
Izmir Sanat bende çağdaş bir halkevi izlenımi bı-
raktı.
Gençler birçok dalda çalışıyoriar, eğitim görüyor-
lar, etkinliklerdüzenliyorlar. Sergıler birbirinı izliyor,
çok çeşıtli amatör ve profesyonel gruplar tiyatro
yapıyorlar, sinema, bale gösterileri, konserler bir-
birinın ardı ardına geliyor.
Izmir Enternasyonal Fuar Alanı ortasında, ulus-
lararası bir sanat merkezi doğmuş.
Izmirli olsam, mutlaka Izmir Sanat'ın yıllık ve ay-
lık etkinlik bültenlerinden edinirdim.
Aynca, program dışı düzenlemeler de yaptlıyor
ve kentin her yanında ilan ediliyor.
• • •
Bakalım, Izmir Sanat geleceğin hangi sanatçıia-
nnın yeşermesine katkıda bulunacak?
Izmir Körfezi artık insana hüzün vermiyor, deniz
pas rengi değil.
Izmir Körfezi'nin temizlenmesi bir yılan hikâye-
sıydi.
Artık hemen hemen bitmiş. Şimdi Pasaport'un
orada çipura avlanıyor.
Izmiriiler denizle, deniz artık kendini horlama-
yan Izmirliler ile banşmış.
Izmir Büyükşehir Belediyesi Körfez'de vapur se-
ferlerini arttırrnış, birkaç yıl önce üç dört bin olan
deniz yolcusu sayısı kırk bine çıkmış.
Konak'tan atla vapura, 12 dakika sonra Karşı-
yaka'dasın.
Izmir'e gidersen bir gün, mutlaka Bergama va-
puru ile bir Körfez turu yap.
Bergama onanlmış, şıklığınatemiziiğinediyecek
yok.
Vapura gırdiğimde, eski Şehir Hatlan vapurlann-
dan bildiğim fileden öteberi koyma yerleri, pirinç
sütunlan ile Bergama beni yıllar öncesine götür-
dü.
Bahar ve yaz aylarında, arka güvertede konser
dinlerken çayını, kahveni veya vapurun dört bann-
dan bırinden gelen içkini yudumlayarak denizi so-
luyabilırsin.
1.5 saatlik bu turun fıyatı 1 milyon lira.
Şimdilerde, Izmir Kent Müzesi'nin hazırlıklan sü-
rüyor, bahara belki de açılacak.
lzmir'de hizmet, kent bilincini, doğa sevgisini
arttırmaya yönelik.
Karşıyaka sahil boyu park haline getirilmiş, taaa
Bostanlı'ya kadar uzuyor. Bu parklarda koşu ve bı-
siklet parkurlan aynlmış. Tenis kortlan, basketbol
alanlan var. Bostanlı'da, tenis kortlan ve basket-
bol sahalannın yanındaki belediyetesislerinde, sc-
yunma yerleri, duşlar, kafeterya ve restoran var.
Bir dostum yıne Bostanlı'nın biraz ötesindekı
amfitiyatroda amatör gençlerin yaz akşamlan mü-
zikyaptıklannısöyledi.
• • •
Meles bataklığı kurutulmuş, üzerine moloz do-
külmüş, büyük naylon örtüler örtülmüş, onun da
üstüne, toprak dökülmüş, eskiden yanından ge-
çerken pis kokusunu duymamak için burnunu tı-
kadığın bataklık, içinde heykelleri, üstünde ördek-
lerin, kazlann yüzdüğü göleti olan bir parka dönüş-
türülmüş.
Bütün bunlarTürkiye'nin bir kentinde gerçekleş-
tirilmiş edimler.
Izmir'in yöneticileri, insanla kenti ve doğayı ve
kültür ile sanatı birbirlerine sevdirmiş.
Çağdaş bir kentin ışlevi de bu zaten.
Izmir çağdaş bir dünya kenti olma yolunda, dev
adımlarla ileriiyor.
Körfez'i geçerken, Sevgili, can dostum Ergun
Ergin'e "Bütün bunlarinsana şapka çıkarttınr" di-
yordum ki, sert rüzgâr benim kasketi doğru körfe-
zin çırpıntılı sulanna uçurdu.
Kısacası benim kasket lzmir'de kaldı, aklım da...
Halit Çelenk'in 80. yaşgünü
Hukuk mücadelesine
adanmış bir ömür
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu)-Hukukçu-
yazar HalitÇejenk'in 80.
yaş gûnü MülltiyelileT
Birliği'nin düzenleyece-
ği bir törenle bugün kut-
lanacak.
ÇankayaBe-
lediyesi'nin
"ÇağdaşSanat-
lar Merkezi"
salonunda bu-
gün saat
15.00'te ger-
çekleştirilecek
olan Halit Çe-
lenk gününde
Caner Akgün,
Haluk Rıza Tabuk'un
konuşmasıyla başlaya-
cak olan törende, Çe-
lenk'in özyaşam öykü-
sünden kesitler sunula-
cak. Törende aynca, söz
alacak çeşıtli alanlardan
dostlan Halit
Çelenk'in çok
boyutlu kişili-
ğinden örnek-
ler verecekler.
HalitÇelenk'üı
yaşgünü top-
lanhsı izlemek
isteyenlereaçık
WT üı<- ı ı olacak.
Haht Çelenk. l s t a n b u l H u
.
Gürkan Aslan, E Eren-
ler türküler söyleyecek,
devlet tiyatrosu sanatçı-
sı Tülay Bursa da Nâ-
zun Hikmet'ten şiirler
okuyacak. Mülkiyeliler
Birliği Genel Saymanı
kuk Fakültesi'nden me-
zun olan Çelenk, 12
Mart döneminde idam
edilen Deniz Gezmiş,
YiısufAslan ve Hüseyin
înan'ın savunmanhğını
yapmışh.
îlk turda oylann salt çoğunluğunu alarak genel başkanlık koltuğuna oturdu
DYP'de Ağar dönemiSERTAÇ EŞ
A\KARA - 3 Kasım seçimlerinde
baraj altında kalan DYP'de, Tansu Çfl-
ler dönemi kapanırken yerine Mehmet
Ağargenel başkan olarak seçildi. Ağar,
ilk turda oylamaya katılan 1104 dele-
genin815'ininoyunualdı. Seçildiği
için delegelere teşekkür eden Ağar, par-
tinin üst yönetiminin delegelerle or-
taklaşa şekillendirileceği sözünü ver-
di. Ağar, "Siyaset konuşma sanatMhr.
Aym zamanda konuştuğunu yapma
sanaüdır" diye konuştu. Delege ve
partililere veda eden Tansu Çiller, 3
Kasım seçimlerinin tüm sorumluluğu-
nu üstüne aldığını söyledi. Partilile-
rin alkışlarla uğurladığı Çiller, "Ha-
yatnnın en büyük gururu bu destansı
davanın genel başkanı ohnaktT diye
konuştu.
DYP'nin 7. olağan kongresi dün sa-
at 10.00'da Atatürk Spor Salonu'nda
başladı. Genel başkanlık yanşının ya-
şandığı kongrenin dünkü bölümünde
Mehmet Ağar'ın yandaşlannın salo-
• DYP'nin 7. olağan genel kurulunda Mehmet Ağar, oylamaya
katılan 1104 delegenin 815'inin oyunu alırken îlhan Kesici ise 227
oyda kaldı. Tansu Çiller, kongrede veda ederken 3 Kasım'ın
yenilgisinin tüm sorumluluğunu üstüne aldığını söyledi.
na hâkim olması dikkat çekti. Kong-
re Mehmet Ağar ve tDıan Kesici ara-
sındaki çekişmeli mücadeleyle baş-
ladı. Kongrenin ilk çekişmesinin ya-
şandığı divan başkanlığını, Ağar'ın
destekledigi NevzatErcan, 1076 de-
legenin 710"unun oyunu alarak kazan-
dı. Kesici'nin destekledigi AyvazGök-
demir ise 366 oyda kaldı.
Genel başkan adaylanndan Aydm
Menderes'in sabah saatlerinde aday-
lıktan çekilmesiyle 12 genel başkan
adayının kongrede yanşacağı ilan edil-
di. Ancak, adaylann kongre konuşma-
lannı yapması sırasında Mehmet Se-
na Ekki, tnci Çavaş ve Takiddin Ya-
rayan Kesici lehine; ÖmerFaruk Al-
tuntaş ve MustafaKuran ise Ağar le-
hine yanştan çekildiklerini açıkladı-
lar. ErdemAlp, daha sonra yanştan çe-
kildi. Divan başkanhğına oy pusula-
sını vermeyen NebabatArslan ise ken-
di yandaşîanndan Uftık Söylemez'e
oy vermelerini istedi.
Adaylann konuşmalannın tamam-
lanmasının ardından genel başkanlık
oylamasına geçildi. Oylama 1.5 saat
gibi kısa bir sürede tamamlanarak so-
nuçlaraçıklandı. Oylamada 1258 ya-
sal delegeden 1109'u sandıkbaşınagı-
derken 5"inin oyu geçersiz sayıldı.
Ağar geçerli 1104 oyun 815'ini ala-
rak en yakın rakibi Kesici'den 588 oy
farkıyla DYP'nin yeni genel başkanı
oldu. Geçerli oylann 227"sini Kesici.
47'sini Hasan SubaşL, 14'ünü Söyle-
mez, 1 'ini de Dursun Atabek aldı.
Sonuçlann açıklanmasınm ardın-
dan Ağar, Kesici ile birlikte el ele de-
legeleri selamladı. Konuşma kürsü-
sünün bulunduğu platforma birlikte çı-
kan 6 aday burada da el ele tutuşarak
birlik mesajı verdi. Ağar, yaptığı ko-
nuşmada delegeye teşekkür etti. Par-
tinin üst yönetiminin delegelerle ya-
pılacak istişare sonucubelirleneceği-
ni dile getiren Ağar, tabanın arzulan-
nın ve istediği isimlerin üst yönetime
taşınacağını dile getirdi. Ağar, "Siya-
set konuşma sanandır ama, konuştu-
ğunu da yapma sanandır'' diye ko-
nuştu. Heyecandan bacaklannın tit-
rediğini, göreve layık olmak için elin-
den gelen her şeyi yapacağını anlatan
Ağar, "Hata >apabilirinı ama ukala-
bk yapmayacağîm, uyanlanıuzla dü-
zelteceğim. Burada aday olan arka-
daşlar partinin her kademesmde her
göreve layıkür. Merkez sağda bütün-
leşmekiçin ilk önce kendi içiınizde bü-
tünteşmemiz bam" dedi.
Kongrede ilk konuşmayı yapan Tan-
su Çiller, demokrasilerde iktidann he-
sap verdığını anlatarak "Bu defa mO-
let bütün Mecüs'i ce/alandınİL BeOd
en çok ben üzüldüm,aa duydum, ama
hiçbirmazereünarkasınasaklanmagi-
bi bir KiksümobmaiSorumhüuğutu-
müyle ben atayorum" dedi.
Kendisine verilen kutsal göre\i bu-
gün delegeye iade ettiğini belirten Çil-
ler, gözyaşlan arasuıda sözlerini şöy-
le sürdürdü:
"Bir dfleğim var; yanş sandıklar
açılana kadar sürsün. Sandıktan kim
çıkarsa çıksın berkes omuz omuza
onun arkasıoda küitiensin. 3 Kasım
besabını arnkyapmaym, Onun bütün
sonımhıluğunu yalnız ben alarak gi-
diyorum. Birbirinizi bu hesaplaşma-
da kmnaym, inctane\in, Kırat'a bun-
dan sonra v^kışan, omuz omuza şaha
kalkmasıdır."
Toplam4 delegesi bulunan Çiller ai-
lesinden hiç kimsenin oy kullanmadı-
ğı da belirlendi.
'GERİ ÇEKİLMEME İRADESÎ'
Ağar'dan 'derin
devlet'e övgü
ANKARA(Cumhuriyet
Bürosu)-DYP'nın 7. Ola-
ğan Büyük Kongresi'nde
delegelere seslenen Meh-
met Ağar, "derin devlet"
kavramını kendisine göre
yorumlayarak sahip çıkn.
Derin devleti, •'Devlennge-
ri çekflmeme iradea" ola-
rak tanımlayan Ağar,
"Türk devleti en son Mu-
sul ve Kerkük'ten geri çe-
kBâLOgündensonra dabir
daha geri çekihneme ira-
desi teşekkül etti. Biz bu
iradeye derin devlet irade-
si diyoruz. Derin devlet,
devletinderintilderindede-
ğil, mületin şuurundadır"
diye konuştu.
Ağar, DYP'nin 7. Olağan
• Ağar, seçilmesi
durumunda merkez
sağda birleşme değil
bütünleşme olacağını
savunarak bunun da
adresinin DYP
olacağını kaydetti.
Kesici de 'siyasi
felaketi siyasi saadet
haline dönüştürmek'
istediğini vurguladı.
Büyük Kongresi'nde de-
legelere seslenirken otel
köşelerinde siyaset yap-
madığını ve parti tabanına
gittiğini anlattı. Milletle
beraber olunmadan siya-
set yapılamayacağını vur-
gulayan Ağar, isim verme-
den Çiller'i eleştirerek "Ev-
de oturarak,Ankara ve ts-
tanbui'un arka odalarm-
da ayaset yapma devri ar-
nkbkmiştir"dedi.
Ağar. genel başkan
adaylanndan Ühan Kesi-
d'yidehedef alarak "Şü-
kürkrolsunki hayanmız-
da sıfatlanmızın önüne
DYP'liohnaktan öteye bir
sıfatgehnedi,çunkü DP'K-
yiz, AP'Kyiz, DYP'Byiz"
diye konuştu.
Ağar. DYP'nin "ırkçıot-
mayan mflliyetçüiği'' ayn-
lıkçıhğı değil bütünleşme-
yi, taassubu değil muha-
fazakârlığı, birey özgür-
lüklerini, hukuk devletini
savunduğunu; konuşan
Türkiye'den yana olduğu-
nu ve devletin keyfı dav-
ranışlanna mani olduğu-
nu söyledi.
Seçilmesi dunımunda
Ağar, merkez sağda bir-
leşme değil bütünleşme
olacağını savunarak bunun
da adresinin DYP olacağı-
nı kaydetti. Ağar, delege-
lere
u
Ant içiyorum, bana
ulaşamayan hiçbirflçe.hiç-
bir il başkaru. hiçbir parti-
li olma> acak. Sabah 08.00,
akşam 24.00 kapun açık
olacak. Hayaümı partime
adrvx>nun" diye seslendi.
DYP genel başkan ada-
yı Ilhan Kesici, "sh'asi fe-
laketi siyasi saadet" haline
dönüştürmek istediğini
kaydetti. Kesici, herkese
karşı aynı mesafede olaca-
ğını, genel merkezde ve
teşkilatlarda tam demok-
rasi uygulanacağını beür-
terek il ve ilçelerin işleri-
ne genel merkez tarafin-
dan kesinlikle kanşıhna-
yacağını anlatü. "Yiğitdüş-
tüğû yerden kalkar" ata-
sözünü annnsatan Kesici,
"DYPinşaDah ayağa kalka-
cak. Kıratyenidenşahlana-
cak" diye konuştu.
Genel başkan adayı Ha-
san Subaşı, DYP'nin tep-
ki oylan nedeniyle değil,
demokrasi misyonunu kay-
betmeye başladığı içinba-
raj altında kaldığını söyle-
di. Genel başkan adayı
Ufuk Söylemez, deklaras-
yon yayımlayarak, imza
toplayarak, ahbap-çavuş
ilişkileriyle açıklamalar ya-
parak kimsenin kongreyi
baskı ve etkisi altına alama-
yacağını söyledi.
PORTRE / MEHMET AGAR
Adı Susurluk
skandalıyla anıldı
ÇİLLER'İN A TAKIMI'NDAYDI Çffler'ebaşbakanhğıdönennndebüyük
destek veren Ağar, bu dönemde tstanbul Emniyet Müdürü olan Necdet Menzir ile
büyük bir çekişmenin içinde oldu. Arauk 1995 seçimlerinde Emniyet Genel Mü-
dürlüğü görevinden avıîldı ve DYP Elanğ Milletvekili olarak parlamentoya girdL
ÇiDer'in "A Takunı" olarakadlandınlan grupta yer aldL Adalet Bakanı olduğu ANA-
YOL hükümeti döneminde cezaevlerinde 12 siyasi rutuklunun açhk grevierinde öl-
mesi büyük tarbşma yaratn. REFAHYOL hükümetinde de İçişleri Bakanı oldu.
A.NKARA(Cumhum«t
Bürosu)-1951 'de ElazığıJa
doğdu. Emniyet Genel
Müdürlüğü bursuyla
okuduğu Siyasal Bilgiler
Fakültesi Maliye Bölü-
mü'nden 1972 yüında me-
zun oldu.
Babasıyla aynı mesleği,
polisliği seçti. Emniyette
çeşıtli görevler ahnasının
ardından 1988 yıhnda An-
kara Emniyet Müdürlü-
ğü'ne getirildi. Bu göre\i
sırasında 8. Cumhurbaş-
kanı Turgut Özal'ın eşi
Semra Özal'ın hiçbir prog-
ramını kaçmnaması nede-
niyle adı o dönemde "Pa-
patya Bürokrat" olarak
anıldı. Istanbul Emniyet
Müdürlüğü görevinden
sonra 1992'de Erzumm Va-
lisi oldu. Bu dönemde Bah-
DYP'nln 7. Olağan Cenel Kurulundan notiar
Çiller'den gözyaşlanyla veda
BAHAR TANRISEVER
ANKARA- DYP'nin. genel baş-
kanlık koltuğu için çok sayıda ada-
yın yanştığı 7. olağan büyük kong-
resinde, Kırat'ın "süvariliğini'' 9
yüı aşkın bir süre sonra yine bir er-
keküstlendi. Kongre, Türkiye'nin
ilk "kadm basbakanı", Tansu Çil-
ler'ın, 9 yü 6 ay sürdürdüğü genel
başkanlık koltuğuna "gözyaşlany-
la" veda etmesiyle de beOeklere
yerleşti. Salonda tartışmasız "yan-
daş üstünlüğünü" elinde bulun-
duran MehmetAğarise MHP'nin
secim döneminde kullandığı * Ölü-
rümTürkrjtm" adlı türkü eşliğin-
de partilileri selamladı. Yanştaki
dıger iddialı isim olan Ilhan Kesi-
ci ise salondan istediği ilgiyi gö-
remedi.
DYP'nin 7. olağan kongresinde
dikkat çeken notiar şöyle:
- Kongrenin yapıldığı salonda
toplam 1350 polis gÖrevlendiril-
di ve yoğun güvenlik önlemlen
alındı. Salonun girişinde
u
Sflahla
girmek yasakür" yazısı dikkat
çekti.
- Ağar yandaşlan sabahın erken
saatlerinde salona gelerek hemen
hemen bütün tribünleri doldurdu.
Ağar yandaşlan "Doğru Yol'da
Ağar, doğru karar", "Başbakan
ÇUler kongrede duyguhı anlar
yaşadı.(KEREM GEZER)
Ağar" sloganlannı atarken salon-
daki "Gün ağaracak" altyazıh
"BüyükAğar" posteri dikkat çek-
ti. Salonda yalnizca Mehmet Ağar,
îlhan Kesici ve UfukSöylemez'ın
posterleri yer aldı.
- Konuklann anons edilmesi sı-
rasında gaf yapıldı. BBPTi EnisÖk-
süz MHP'li olarak anons edilir-
ken adaylardan Takiddin Yara-
yan'ın soyadı "Doğan olarak du-
yuruldu.
- Çiller salona gelişınde "Saka-
lımız değil kolumuz kesildj" pan-
kartı açıldı. Çiller'in konuşması
sırasında da "Elazığseninlegurur
duyuyor" sloganı atıldı. Başba-
kanlığı döneminde ilk kez "ağla-
yan başbakan" görüntüleri kame-
ralara yansıyan Tansu Çiller, dün
de gözyaşlannı tutamadı. Çiller,
sözlerini tamamlarken sesi titredi,
gözleri doldu ve bir süre konuşa-
madı. Çiller'in duygu yüklü konuş-
ması sırasında zaman zaman par-
tüılerüı de gözleri doldu.
çelievler katliamı hüküm-
lüsü HalukKıra'nın nikâ-
hında, gelın Vesfle Erzin-
canh'nın nıkâh tanıklığım
yapn. 1993'te Tansu Çil-
ler'in DYP lideri ve Baş-
bakan olmasından sonra
Emniyet Genel Müdürlü-
ğü'ne getirildi.
Arahkl995'teDYP'den
milletvekili olan Ağar'uı
Susurluk olayından hemen
sonra polis memuru Hüse-
yinKocadağ'ı savıınarak
Abdullah Çath'yı teslim
olmaya götürdüğü yolun-
daki açıklaması şaşkınlık
yarattı. 1996 Eylül ayında
Aydınlık dergisi tarafın-
dan açıklanan ikinci MİT
raporunda, Ağar tarafın-
dan verilen yeşil pasaport-
lar ve silah taşıma belge-
leriyle özel bir örgüt kurul-
duğu, bu örgütün adam ka-
çırma, uyuşturucu kaçak-
çüığı gibi işlere bulaştığı id-
dialannda bulunuldu. Su-
surluk kazasından sonra
yapılan incelemelerde Ab-
dullah Çath'nın üzerinde
çıkan silah taşıma belgesin-
deki imzanın Ağar'a ait ol-
duğu Jandarma Krüninal
Laboratuvarı tarafından
tespit edildi.
Arahkl997'dedokunul-
mazlığı kaldınlan Ağar,
silahlan KorkutEken e se-
net karşılığı verdiğini ve
konunun devlet sırn oldu-
ğunu söyledi. ANAP lide-
ri Mesut Yıhnaz ise bu tür
bir devlet sırnrun kayıtlar-
da yer almadığını ileri sür-
dü. 15 Haziran 2000 Mec-
lis Soruşturma Komisyo-
nu 8'ekarşı 6 oyla Ağar'ın
Yüce Divan'a sevkine ge-
rek olmadığına karar ver-
di ve aklandı. îki dönem-
dirde Bağımsız Elazığ Mil-
letvekili olarak TBMM'de
bulunuyor. Eşi Emd Ağar
ile iki çocuklan oldu. Kı-
zı Yasemin Ağar 1997 yı-
lında hastalığı nedeniyle
yaşamını yitirdi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@mynet.com oralcalislar@yahoo.com
Halit (Çelenk) Ağabey'i itk defa ne-
rede gördüğümü, kendisini ilk kez na-
altanıdığımı anımsamıyorum. Gözümün
önünde hep dimdik duruşu, kibarlığı
veyakışıklılığı var. Heybetlı bir adam Ha-
lit Ağabey. Bizler onun çocuklan gibiy-
dik. Aslında onlann demek daha doğ-
ru olur, onun hep yanı başındaŞekibe
Abladururdu. Halit Ağabey, bizlere "siz"
diye hitap ederdi. Hâlâ da öyle hitap eder.
Onun kibartığı, kavgalarta geçmiş bir ya-
şamın arkasındaki zarafetin de işareti-
dir.
Halit Ağabey, bizleri birçok kez sa-
vundu. Zor durumlarda avukatlığımızı
üstlendi. Fakat benim ilk avukatlığımı
yaptığı konu siyasi değildi. Siyasal Bil-
giler Fakültesi'ndezayıfım olmadığı hal-
de o zaman "üssü mizan" denen 7 or-
talamayı tutturamamıştım. Girdiğim sı-
navların birisinde de hastalanıp sınavı
yanda terk etmiş ve hastaneye gitmiş-
tim. Burada bir parantez açarak o gün
beni sırtında hastaneye götüren arka-
daşımın Kızıldere'de Mahir Çayan'lar-
Halit Çelenk'in 80. Yaşgünü
la birlikte öldürülen Sebahattin Kurt ol-
duğunu da söylemek istiyorum. O da
bizim kuşağın çok kıymetli isimlerin-
den birisiydi. Onu da sevgiyte anıyorum.
Tarsus'tan ve Siyasal Bilgiler Fakül-
tesi'nden okul arkadaşım Cengiz Çan-
dar, Şekibe Abla'nın yeğeni. Derdimi
Halit Ağabey'e açmamı söyledi. Has-
talandığım sınavın tekrar edilmesi için
okula dilekçe verdim, reddedildi. Halit
Ağabey idare mahkemesine dava aç-
tı ve davayı kazanarak benim yeniden
o sınava girmemi sağladı.
Bu örneği şunun için anlattım: O bi-
zim yalnizca siyasi davalardaki savu-
nucumuz değil, başımızın hersıkıştığın-
da başvurduğumuz bir büyüğümüzdü.
Birçok 68'li arkadaşımın da benzer anı-
ları olduğunu biliyorum.
Halit Ağabey'i, Şekibe Abla'yı Tür-
kiye Işçi Partisi döneminde tanıdım. O
dönemde milli demokratik devrim, sos-
yalist devrim tartışmalan, eski TKP'den
kalan sorunlar TİP içinde bölünmele-
re, ihraçlara, bugün baktığımız zaman
hepimizi üzen aynlıklara neden olmuş-
tu.
Biz o zamanlar 20'li yaşlarda genç-
terdik. Bizim yol göstericimiz onlardı. Bu-
günlere gelebıldiysek, ayakta duruyor-
sak, onlann üzerimizdeki emeği saye-
sindedir. Sıkıntılanmızı paylaştılar. na-
sihatlerverdiler, uyardılar, gerektığinde
kızdılar, yol gösterdiler. Bu noktalarda
Halit Ağabey her zaman sessiz ve sa-
kindi, Şekibe Abla ise açık sözlü ve
dobraydı.
•••
Halit Ağabey Antakyalı. Ben de onun
gibi Güneyliyim. Onunla kendimi hep
hemşeri sayarım ve bundan gurur du-
yarım. Onun, büyük insanlığının yanın-
da, büyük hukukçu olması aslında bir-
birini tamamlayan iki özelliğidir. O, bü-
tün ömrünü hukukun üstünlüğüne, in-
san haklarına ve insanlığın eşitlik mü-
cadelesine adadı. Ondan hep bir şey-
ler öğrendik. En çok da en zor koşul-
larda bile sakın olmayı...
•••
Yıl 1972, 12 Mart askeri darbesinin
en sıkıntüı günleriydi. Deniz Gezmiş,
Yusuf Aslan ve Hüseyin Inan'ın idam
cezaları Meclis'te onaylanmıştı. Artık
iş Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'm
onayına kalmıştı. Cezaevinde gergin-
likle beklentı arasında gidip gelen ga-
rip bir dönemden geçiyorduk.
Halit Çelenk, Deniz'lerin avukatıydı.
Yaşamının en büyük hukuk mücadele-
lerinden birisini bu davada yürüttü. Bil-
gisini, birikimini, duygulannı, her şeyi-
ni Deniz'lerin idam edilmesini engelle-
meye yoğunlaştırdı. Bu mücadele De-
niz'ler idam sehpasına çıkana kadar
devam etti. O. yaşamının en büyük dra-
mını Deniz'lerin idam gecesindeyaşa-
dı.
Deniz'lerin idam edilmesinin üzerin-
den 30 yıldan fazla bir zaman geçti. O
zaman 50 yaşında olan Halit Çelenk,
30 yıldır bu acıyla ve bu anılann ağırlı-
ğıyla da yaşıyor. Tutuklandı, tartaklan-
dı, başına olmadık dertler geldi. Ama
o hep kararlı bir hukukçu, sağlam bir
sosyalist ve düşün insanı olarak dim-
dik durdu. Çevresınde saygı uyandıran
bir duruşu vardı. Hep öyle kaldı.
O bir kuşağın öncülennden ve sım-
ge isimlerinden birisi. Onu tanımış ol-
maktan, onunla birçok şeyi paylaşmış
olmaktan gurur duyuyorum.
O şimdi seksen yaşında. Türk Hukuk
Kurumu, Çağdaş Hukukçular Derneği
başkanlığı, TÖB-DER hukuk danışman-
lığı, gazetelere yazılar, kitaplarla dop-
dolu geçen bir yaşamı sürdürüyor.
Ona daha nice uzun ömürler diliyo-
rum. Onunla onur duyuyor, karşısında
saygıyla eğıliyorum. Çok yaşa Halit
Çelenk!