19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 ARALIK 2002 PAZAR HABERLER DUNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN İzmip Çağdaş Kent Sevgili, Bu hafta iki gün iki gecemi, bir etkinliğe katılmak üzere gittığim lzmir'de geçirdim. Izmır'i oldum olası severim, bu güzel kente git- mek bana hep mutluluk vermıştır, ama bu kez, içi- mi bambaşka tarifsiz bir yaşam sevinci kapladı. Fuar alanı içindeki Izmir Sanat' merkezinde per- şembe gecesi Metin Deniz ıle bırlikte dinlediğımiz fagot kuartet konsenni veren Tolga Alpay, Reşat Güner, Tolga Taviş ve Esra Gümüştaş bize unu- tulmaz anlar yaşattılar. Gencecik sanatçılann müzıklerindeki hafiflık ve mizah duygusu hepimizi sardı. Izmir'ı sevenlerin bile, zaman zaman kentin kül- tür yaşamının varsıllığıyla orantılı olmadığından ya- kındıklarını biliyorum. Artık, bu yakınmalara neden olan dunjm geçmiş- te kalmış. Belediyenin Kültürpark içerisindeki es- ki televizyon stüdyosunu sanat etkinliklerine ayır- ması üzerine bina onanlmış, sergi alanından odi- toryuma, orta büyüklükte tiyatro ve konser salo- nuna, seminer odalanna, bale - dans salonuna ka- dar birçok etkinlik alanı yaratılmış. Izmir Sanat bende çağdaş bir halkevi izlenımi bı- raktı. Gençler birçok dalda çalışıyoriar, eğitim görüyor- lar, etkinliklerdüzenliyorlar. Sergıler birbirinı izliyor, çok çeşıtli amatör ve profesyonel gruplar tiyatro yapıyorlar, sinema, bale gösterileri, konserler bir- birinın ardı ardına geliyor. Izmir Enternasyonal Fuar Alanı ortasında, ulus- lararası bir sanat merkezi doğmuş. Izmirli olsam, mutlaka Izmir Sanat'ın yıllık ve ay- lık etkinlik bültenlerinden edinirdim. Aynca, program dışı düzenlemeler de yaptlıyor ve kentin her yanında ilan ediliyor. • • • Bakalım, Izmir Sanat geleceğin hangi sanatçıia- nnın yeşermesine katkıda bulunacak? Izmir Körfezi artık insana hüzün vermiyor, deniz pas rengi değil. Izmir Körfezi'nin temizlenmesi bir yılan hikâye- sıydi. Artık hemen hemen bitmiş. Şimdi Pasaport'un orada çipura avlanıyor. Izmiriiler denizle, deniz artık kendini horlama- yan Izmirliler ile banşmış. Izmir Büyükşehir Belediyesi Körfez'de vapur se- ferlerini arttırrnış, birkaç yıl önce üç dört bin olan deniz yolcusu sayısı kırk bine çıkmış. Konak'tan atla vapura, 12 dakika sonra Karşı- yaka'dasın. Izmir'e gidersen bir gün, mutlaka Bergama va- puru ile bir Körfez turu yap. Bergama onanlmış, şıklığınatemiziiğinediyecek yok. Vapura gırdiğimde, eski Şehir Hatlan vapurlann- dan bildiğim fileden öteberi koyma yerleri, pirinç sütunlan ile Bergama beni yıllar öncesine götür- dü. Bahar ve yaz aylarında, arka güvertede konser dinlerken çayını, kahveni veya vapurun dört bann- dan bırinden gelen içkini yudumlayarak denizi so- luyabilırsin. 1.5 saatlik bu turun fıyatı 1 milyon lira. Şimdilerde, Izmir Kent Müzesi'nin hazırlıklan sü- rüyor, bahara belki de açılacak. lzmir'de hizmet, kent bilincini, doğa sevgisini arttırmaya yönelik. Karşıyaka sahil boyu park haline getirilmiş, taaa Bostanlı'ya kadar uzuyor. Bu parklarda koşu ve bı- siklet parkurlan aynlmış. Tenis kortlan, basketbol alanlan var. Bostanlı'da, tenis kortlan ve basket- bol sahalannın yanındaki belediyetesislerinde, sc- yunma yerleri, duşlar, kafeterya ve restoran var. Bir dostum yıne Bostanlı'nın biraz ötesindekı amfitiyatroda amatör gençlerin yaz akşamlan mü- zikyaptıklannısöyledi. • • • Meles bataklığı kurutulmuş, üzerine moloz do- külmüş, büyük naylon örtüler örtülmüş, onun da üstüne, toprak dökülmüş, eskiden yanından ge- çerken pis kokusunu duymamak için burnunu tı- kadığın bataklık, içinde heykelleri, üstünde ördek- lerin, kazlann yüzdüğü göleti olan bir parka dönüş- türülmüş. Bütün bunlarTürkiye'nin bir kentinde gerçekleş- tirilmiş edimler. Izmir'in yöneticileri, insanla kenti ve doğayı ve kültür ile sanatı birbirlerine sevdirmiş. Çağdaş bir kentin ışlevi de bu zaten. Izmir çağdaş bir dünya kenti olma yolunda, dev adımlarla ileriiyor. Körfez'i geçerken, Sevgili, can dostum Ergun Ergin'e "Bütün bunlarinsana şapka çıkarttınr" di- yordum ki, sert rüzgâr benim kasketi doğru körfe- zin çırpıntılı sulanna uçurdu. Kısacası benim kasket lzmir'de kaldı, aklım da... Halit Çelenk'in 80. yaşgünü Hukuk mücadelesine adanmış bir ömür ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu)-Hukukçu- yazar HalitÇejenk'in 80. yaş gûnü MülltiyelileT Birliği'nin düzenleyece- ği bir törenle bugün kut- lanacak. ÇankayaBe- lediyesi'nin "ÇağdaşSanat- lar Merkezi" salonunda bu- gün saat 15.00'te ger- çekleştirilecek olan Halit Çe- lenk gününde Caner Akgün, Haluk Rıza Tabuk'un konuşmasıyla başlaya- cak olan törende, Çe- lenk'in özyaşam öykü- sünden kesitler sunula- cak. Törende aynca, söz alacak çeşıtli alanlardan dostlan Halit Çelenk'in çok boyutlu kişili- ğinden örnek- ler verecekler. HalitÇelenk'üı yaşgünü top- lanhsı izlemek isteyenlereaçık WT üı<- ı ı olacak. Haht Çelenk. l s t a n b u l H u . Gürkan Aslan, E Eren- ler türküler söyleyecek, devlet tiyatrosu sanatçı- sı Tülay Bursa da Nâ- zun Hikmet'ten şiirler okuyacak. Mülkiyeliler Birliği Genel Saymanı kuk Fakültesi'nden me- zun olan Çelenk, 12 Mart döneminde idam edilen Deniz Gezmiş, YiısufAslan ve Hüseyin înan'ın savunmanhğını yapmışh. îlk turda oylann salt çoğunluğunu alarak genel başkanlık koltuğuna oturdu DYP'de Ağar dönemiSERTAÇ EŞ A\KARA - 3 Kasım seçimlerinde baraj altında kalan DYP'de, Tansu Çfl- ler dönemi kapanırken yerine Mehmet Ağargenel başkan olarak seçildi. Ağar, ilk turda oylamaya katılan 1104 dele- genin815'ininoyunualdı. Seçildiği için delegelere teşekkür eden Ağar, par- tinin üst yönetiminin delegelerle or- taklaşa şekillendirileceği sözünü ver- di. Ağar, "Siyaset konuşma sanatMhr. Aym zamanda konuştuğunu yapma sanaüdır" diye konuştu. Delege ve partililere veda eden Tansu Çiller, 3 Kasım seçimlerinin tüm sorumluluğu- nu üstüne aldığını söyledi. Partilile- rin alkışlarla uğurladığı Çiller, "Ha- yatnnın en büyük gururu bu destansı davanın genel başkanı ohnaktT diye konuştu. DYP'nin 7. olağan kongresi dün sa- at 10.00'da Atatürk Spor Salonu'nda başladı. Genel başkanlık yanşının ya- şandığı kongrenin dünkü bölümünde Mehmet Ağar'ın yandaşlannın salo- • DYP'nin 7. olağan genel kurulunda Mehmet Ağar, oylamaya katılan 1104 delegenin 815'inin oyunu alırken îlhan Kesici ise 227 oyda kaldı. Tansu Çiller, kongrede veda ederken 3 Kasım'ın yenilgisinin tüm sorumluluğunu üstüne aldığını söyledi. na hâkim olması dikkat çekti. Kong- re Mehmet Ağar ve tDıan Kesici ara- sındaki çekişmeli mücadeleyle baş- ladı. Kongrenin ilk çekişmesinin ya- şandığı divan başkanlığını, Ağar'ın destekledigi NevzatErcan, 1076 de- legenin 710"unun oyunu alarak kazan- dı. Kesici'nin destekledigi AyvazGök- demir ise 366 oyda kaldı. Genel başkan adaylanndan Aydm Menderes'in sabah saatlerinde aday- lıktan çekilmesiyle 12 genel başkan adayının kongrede yanşacağı ilan edil- di. Ancak, adaylann kongre konuşma- lannı yapması sırasında Mehmet Se- na Ekki, tnci Çavaş ve Takiddin Ya- rayan Kesici lehine; ÖmerFaruk Al- tuntaş ve MustafaKuran ise Ağar le- hine yanştan çekildiklerini açıkladı- lar. ErdemAlp, daha sonra yanştan çe- kildi. Divan başkanhğına oy pusula- sını vermeyen NebabatArslan ise ken- di yandaşîanndan Uftık Söylemez'e oy vermelerini istedi. Adaylann konuşmalannın tamam- lanmasının ardından genel başkanlık oylamasına geçildi. Oylama 1.5 saat gibi kısa bir sürede tamamlanarak so- nuçlaraçıklandı. Oylamada 1258 ya- sal delegeden 1109'u sandıkbaşınagı- derken 5"inin oyu geçersiz sayıldı. Ağar geçerli 1104 oyun 815'ini ala- rak en yakın rakibi Kesici'den 588 oy farkıyla DYP'nin yeni genel başkanı oldu. Geçerli oylann 227"sini Kesici. 47'sini Hasan SubaşL, 14'ünü Söyle- mez, 1 'ini de Dursun Atabek aldı. Sonuçlann açıklanmasınm ardın- dan Ağar, Kesici ile birlikte el ele de- legeleri selamladı. Konuşma kürsü- sünün bulunduğu platforma birlikte çı- kan 6 aday burada da el ele tutuşarak birlik mesajı verdi. Ağar, yaptığı ko- nuşmada delegeye teşekkür etti. Par- tinin üst yönetiminin delegelerle ya- pılacak istişare sonucubelirleneceği- ni dile getiren Ağar, tabanın arzulan- nın ve istediği isimlerin üst yönetime taşınacağını dile getirdi. Ağar, "Siya- set konuşma sanandır ama, konuştu- ğunu da yapma sanandır'' diye ko- nuştu. Heyecandan bacaklannın tit- rediğini, göreve layık olmak için elin- den gelen her şeyi yapacağını anlatan Ağar, "Hata >apabilirinı ama ukala- bk yapmayacağîm, uyanlanıuzla dü- zelteceğim. Burada aday olan arka- daşlar partinin her kademesmde her göreve layıkür. Merkez sağda bütün- leşmekiçin ilk önce kendi içiınizde bü- tünteşmemiz bam" dedi. Kongrede ilk konuşmayı yapan Tan- su Çiller, demokrasilerde iktidann he- sap verdığını anlatarak "Bu defa mO- let bütün Mecüs'i ce/alandınİL BeOd en çok ben üzüldüm,aa duydum, ama hiçbirmazereünarkasınasaklanmagi- bi bir KiksümobmaiSorumhüuğutu- müyle ben atayorum" dedi. Kendisine verilen kutsal göre\i bu- gün delegeye iade ettiğini belirten Çil- ler, gözyaşlan arasuıda sözlerini şöy- le sürdürdü: "Bir dfleğim var; yanş sandıklar açılana kadar sürsün. Sandıktan kim çıkarsa çıksın berkes omuz omuza onun arkasıoda küitiensin. 3 Kasım besabını arnkyapmaym, Onun bütün sonımhıluğunu yalnız ben alarak gi- diyorum. Birbirinizi bu hesaplaşma- da kmnaym, inctane\in, Kırat'a bun- dan sonra v^kışan, omuz omuza şaha kalkmasıdır." Toplam4 delegesi bulunan Çiller ai- lesinden hiç kimsenin oy kullanmadı- ğı da belirlendi. 'GERİ ÇEKİLMEME İRADESÎ' Ağar'dan 'derin devlet'e övgü ANKARA(Cumhuriyet Bürosu)-DYP'nın 7. Ola- ğan Büyük Kongresi'nde delegelere seslenen Meh- met Ağar, "derin devlet" kavramını kendisine göre yorumlayarak sahip çıkn. Derin devleti, •'Devlennge- ri çekflmeme iradea" ola- rak tanımlayan Ağar, "Türk devleti en son Mu- sul ve Kerkük'ten geri çe- kBâLOgündensonra dabir daha geri çekihneme ira- desi teşekkül etti. Biz bu iradeye derin devlet irade- si diyoruz. Derin devlet, devletinderintilderindede- ğil, mületin şuurundadır" diye konuştu. Ağar, DYP'nin 7. Olağan • Ağar, seçilmesi durumunda merkez sağda birleşme değil bütünleşme olacağını savunarak bunun da adresinin DYP olacağını kaydetti. Kesici de 'siyasi felaketi siyasi saadet haline dönüştürmek' istediğini vurguladı. Büyük Kongresi'nde de- legelere seslenirken otel köşelerinde siyaset yap- madığını ve parti tabanına gittiğini anlattı. Milletle beraber olunmadan siya- set yapılamayacağını vur- gulayan Ağar, isim verme- den Çiller'i eleştirerek "Ev- de oturarak,Ankara ve ts- tanbui'un arka odalarm- da ayaset yapma devri ar- nkbkmiştir"dedi. Ağar. genel başkan adaylanndan Ühan Kesi- d'yidehedef alarak "Şü- kürkrolsunki hayanmız- da sıfatlanmızın önüne DYP'liohnaktan öteye bir sıfatgehnedi,çunkü DP'K- yiz, AP'Kyiz, DYP'Byiz" diye konuştu. Ağar. DYP'nin "ırkçıot- mayan mflliyetçüiği'' ayn- lıkçıhğı değil bütünleşme- yi, taassubu değil muha- fazakârlığı, birey özgür- lüklerini, hukuk devletini savunduğunu; konuşan Türkiye'den yana olduğu- nu ve devletin keyfı dav- ranışlanna mani olduğu- nu söyledi. Seçilmesi dunımunda Ağar, merkez sağda bir- leşme değil bütünleşme olacağını savunarak bunun da adresinin DYP olacağı- nı kaydetti. Ağar, delege- lere u Ant içiyorum, bana ulaşamayan hiçbirflçe.hiç- bir il başkaru. hiçbir parti- li olma> acak. Sabah 08.00, akşam 24.00 kapun açık olacak. Hayaümı partime adrvx>nun" diye seslendi. DYP genel başkan ada- yı Ilhan Kesici, "sh'asi fe- laketi siyasi saadet" haline dönüştürmek istediğini kaydetti. Kesici, herkese karşı aynı mesafede olaca- ğını, genel merkezde ve teşkilatlarda tam demok- rasi uygulanacağını beür- terek il ve ilçelerin işleri- ne genel merkez tarafin- dan kesinlikle kanşıhna- yacağını anlatü. "Yiğitdüş- tüğû yerden kalkar" ata- sözünü annnsatan Kesici, "DYPinşaDah ayağa kalka- cak. Kıratyenidenşahlana- cak" diye konuştu. Genel başkan adayı Ha- san Subaşı, DYP'nin tep- ki oylan nedeniyle değil, demokrasi misyonunu kay- betmeye başladığı içinba- raj altında kaldığını söyle- di. Genel başkan adayı Ufuk Söylemez, deklaras- yon yayımlayarak, imza toplayarak, ahbap-çavuş ilişkileriyle açıklamalar ya- parak kimsenin kongreyi baskı ve etkisi altına alama- yacağını söyledi. PORTRE / MEHMET AGAR Adı Susurluk skandalıyla anıldı ÇİLLER'İN A TAKIMI'NDAYDI Çffler'ebaşbakanhğıdönennndebüyük destek veren Ağar, bu dönemde tstanbul Emniyet Müdürü olan Necdet Menzir ile büyük bir çekişmenin içinde oldu. Arauk 1995 seçimlerinde Emniyet Genel Mü- dürlüğü görevinden avıîldı ve DYP Elanğ Milletvekili olarak parlamentoya girdL ÇiDer'in "A Takunı" olarakadlandınlan grupta yer aldL Adalet Bakanı olduğu ANA- YOL hükümeti döneminde cezaevlerinde 12 siyasi rutuklunun açhk grevierinde öl- mesi büyük tarbşma yaratn. REFAHYOL hükümetinde de İçişleri Bakanı oldu. A.NKARA(Cumhum«t Bürosu)-1951 'de ElazığıJa doğdu. Emniyet Genel Müdürlüğü bursuyla okuduğu Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye Bölü- mü'nden 1972 yüında me- zun oldu. Babasıyla aynı mesleği, polisliği seçti. Emniyette çeşıtli görevler ahnasının ardından 1988 yıhnda An- kara Emniyet Müdürlü- ğü'ne getirildi. Bu göre\i sırasında 8. Cumhurbaş- kanı Turgut Özal'ın eşi Semra Özal'ın hiçbir prog- ramını kaçmnaması nede- niyle adı o dönemde "Pa- patya Bürokrat" olarak anıldı. Istanbul Emniyet Müdürlüğü görevinden sonra 1992'de Erzumm Va- lisi oldu. Bu dönemde Bah- DYP'nln 7. Olağan Cenel Kurulundan notiar Çiller'den gözyaşlanyla veda BAHAR TANRISEVER ANKARA- DYP'nin. genel baş- kanlık koltuğu için çok sayıda ada- yın yanştığı 7. olağan büyük kong- resinde, Kırat'ın "süvariliğini'' 9 yüı aşkın bir süre sonra yine bir er- keküstlendi. Kongre, Türkiye'nin ilk "kadm basbakanı", Tansu Çil- ler'ın, 9 yü 6 ay sürdürdüğü genel başkanlık koltuğuna "gözyaşlany- la" veda etmesiyle de beOeklere yerleşti. Salonda tartışmasız "yan- daş üstünlüğünü" elinde bulun- duran MehmetAğarise MHP'nin secim döneminde kullandığı * Ölü- rümTürkrjtm" adlı türkü eşliğin- de partilileri selamladı. Yanştaki dıger iddialı isim olan Ilhan Kesi- ci ise salondan istediği ilgiyi gö- remedi. DYP'nin 7. olağan kongresinde dikkat çeken notiar şöyle: - Kongrenin yapıldığı salonda toplam 1350 polis gÖrevlendiril- di ve yoğun güvenlik önlemlen alındı. Salonun girişinde u Sflahla girmek yasakür" yazısı dikkat çekti. - Ağar yandaşlan sabahın erken saatlerinde salona gelerek hemen hemen bütün tribünleri doldurdu. Ağar yandaşlan "Doğru Yol'da Ağar, doğru karar", "Başbakan ÇUler kongrede duyguhı anlar yaşadı.(KEREM GEZER) Ağar" sloganlannı atarken salon- daki "Gün ağaracak" altyazıh "BüyükAğar" posteri dikkat çek- ti. Salonda yalnizca Mehmet Ağar, îlhan Kesici ve UfukSöylemez'ın posterleri yer aldı. - Konuklann anons edilmesi sı- rasında gaf yapıldı. BBPTi EnisÖk- süz MHP'li olarak anons edilir- ken adaylardan Takiddin Yara- yan'ın soyadı "Doğan olarak du- yuruldu. - Çiller salona gelişınde "Saka- lımız değil kolumuz kesildj" pan- kartı açıldı. Çiller'in konuşması sırasında da "Elazığseninlegurur duyuyor" sloganı atıldı. Başba- kanlığı döneminde ilk kez "ağla- yan başbakan" görüntüleri kame- ralara yansıyan Tansu Çiller, dün de gözyaşlannı tutamadı. Çiller, sözlerini tamamlarken sesi titredi, gözleri doldu ve bir süre konuşa- madı. Çiller'in duygu yüklü konuş- ması sırasında zaman zaman par- tüılerüı de gözleri doldu. çelievler katliamı hüküm- lüsü HalukKıra'nın nikâ- hında, gelın Vesfle Erzin- canh'nın nıkâh tanıklığım yapn. 1993'te Tansu Çil- ler'in DYP lideri ve Baş- bakan olmasından sonra Emniyet Genel Müdürlü- ğü'ne getirildi. Arahkl995'teDYP'den milletvekili olan Ağar'uı Susurluk olayından hemen sonra polis memuru Hüse- yinKocadağ'ı savıınarak Abdullah Çath'yı teslim olmaya götürdüğü yolun- daki açıklaması şaşkınlık yarattı. 1996 Eylül ayında Aydınlık dergisi tarafın- dan açıklanan ikinci MİT raporunda, Ağar tarafın- dan verilen yeşil pasaport- lar ve silah taşıma belge- leriyle özel bir örgüt kurul- duğu, bu örgütün adam ka- çırma, uyuşturucu kaçak- çüığı gibi işlere bulaştığı id- dialannda bulunuldu. Su- surluk kazasından sonra yapılan incelemelerde Ab- dullah Çath'nın üzerinde çıkan silah taşıma belgesin- deki imzanın Ağar'a ait ol- duğu Jandarma Krüninal Laboratuvarı tarafından tespit edildi. Arahkl997'dedokunul- mazlığı kaldınlan Ağar, silahlan KorkutEken e se- net karşılığı verdiğini ve konunun devlet sırn oldu- ğunu söyledi. ANAP lide- ri Mesut Yıhnaz ise bu tür bir devlet sırnrun kayıtlar- da yer almadığını ileri sür- dü. 15 Haziran 2000 Mec- lis Soruşturma Komisyo- nu 8'ekarşı 6 oyla Ağar'ın Yüce Divan'a sevkine ge- rek olmadığına karar ver- di ve aklandı. îki dönem- dirde Bağımsız Elazığ Mil- letvekili olarak TBMM'de bulunuyor. Eşi Emd Ağar ile iki çocuklan oldu. Kı- zı Yasemin Ağar 1997 yı- lında hastalığı nedeniyle yaşamını yitirdi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] [email protected] Halit (Çelenk) Ağabey'i itk defa ne- rede gördüğümü, kendisini ilk kez na- altanıdığımı anımsamıyorum. Gözümün önünde hep dimdik duruşu, kibarlığı veyakışıklılığı var. Heybetlı bir adam Ha- lit Ağabey. Bizler onun çocuklan gibiy- dik. Aslında onlann demek daha doğ- ru olur, onun hep yanı başındaŞekibe Abladururdu. Halit Ağabey, bizlere "siz" diye hitap ederdi. Hâlâ da öyle hitap eder. Onun kibartığı, kavgalarta geçmiş bir ya- şamın arkasındaki zarafetin de işareti- dir. Halit Ağabey, bizleri birçok kez sa- vundu. Zor durumlarda avukatlığımızı üstlendi. Fakat benim ilk avukatlığımı yaptığı konu siyasi değildi. Siyasal Bil- giler Fakültesi'ndezayıfım olmadığı hal- de o zaman "üssü mizan" denen 7 or- talamayı tutturamamıştım. Girdiğim sı- navların birisinde de hastalanıp sınavı yanda terk etmiş ve hastaneye gitmiş- tim. Burada bir parantez açarak o gün beni sırtında hastaneye götüren arka- daşımın Kızıldere'de Mahir Çayan'lar- Halit Çelenk'in 80. Yaşgünü la birlikte öldürülen Sebahattin Kurt ol- duğunu da söylemek istiyorum. O da bizim kuşağın çok kıymetli isimlerin- den birisiydi. Onu da sevgiyte anıyorum. Tarsus'tan ve Siyasal Bilgiler Fakül- tesi'nden okul arkadaşım Cengiz Çan- dar, Şekibe Abla'nın yeğeni. Derdimi Halit Ağabey'e açmamı söyledi. Has- talandığım sınavın tekrar edilmesi için okula dilekçe verdim, reddedildi. Halit Ağabey idare mahkemesine dava aç- tı ve davayı kazanarak benim yeniden o sınava girmemi sağladı. Bu örneği şunun için anlattım: O bi- zim yalnizca siyasi davalardaki savu- nucumuz değil, başımızın hersıkıştığın- da başvurduğumuz bir büyüğümüzdü. Birçok 68'li arkadaşımın da benzer anı- ları olduğunu biliyorum. Halit Ağabey'i, Şekibe Abla'yı Tür- kiye Işçi Partisi döneminde tanıdım. O dönemde milli demokratik devrim, sos- yalist devrim tartışmalan, eski TKP'den kalan sorunlar TİP içinde bölünmele- re, ihraçlara, bugün baktığımız zaman hepimizi üzen aynlıklara neden olmuş- tu. Biz o zamanlar 20'li yaşlarda genç- terdik. Bizim yol göstericimiz onlardı. Bu- günlere gelebıldiysek, ayakta duruyor- sak, onlann üzerimizdeki emeği saye- sindedir. Sıkıntılanmızı paylaştılar. na- sihatlerverdiler, uyardılar, gerektığinde kızdılar, yol gösterdiler. Bu noktalarda Halit Ağabey her zaman sessiz ve sa- kindi, Şekibe Abla ise açık sözlü ve dobraydı. ••• Halit Ağabey Antakyalı. Ben de onun gibi Güneyliyim. Onunla kendimi hep hemşeri sayarım ve bundan gurur du- yarım. Onun, büyük insanlığının yanın- da, büyük hukukçu olması aslında bir- birini tamamlayan iki özelliğidir. O, bü- tün ömrünü hukukun üstünlüğüne, in- san haklarına ve insanlığın eşitlik mü- cadelesine adadı. Ondan hep bir şey- ler öğrendik. En çok da en zor koşul- larda bile sakın olmayı... ••• Yıl 1972, 12 Mart askeri darbesinin en sıkıntüı günleriydi. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin Inan'ın idam cezaları Meclis'te onaylanmıştı. Artık iş Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'm onayına kalmıştı. Cezaevinde gergin- likle beklentı arasında gidip gelen ga- rip bir dönemden geçiyorduk. Halit Çelenk, Deniz'lerin avukatıydı. Yaşamının en büyük hukuk mücadele- lerinden birisini bu davada yürüttü. Bil- gisini, birikimini, duygulannı, her şeyi- ni Deniz'lerin idam edilmesini engelle- meye yoğunlaştırdı. Bu mücadele De- niz'ler idam sehpasına çıkana kadar devam etti. O. yaşamının en büyük dra- mını Deniz'lerin idam gecesindeyaşa- dı. Deniz'lerin idam edilmesinin üzerin- den 30 yıldan fazla bir zaman geçti. O zaman 50 yaşında olan Halit Çelenk, 30 yıldır bu acıyla ve bu anılann ağırlı- ğıyla da yaşıyor. Tutuklandı, tartaklan- dı, başına olmadık dertler geldi. Ama o hep kararlı bir hukukçu, sağlam bir sosyalist ve düşün insanı olarak dim- dik durdu. Çevresınde saygı uyandıran bir duruşu vardı. Hep öyle kaldı. O bir kuşağın öncülennden ve sım- ge isimlerinden birisi. Onu tanımış ol- maktan, onunla birçok şeyi paylaşmış olmaktan gurur duyuyorum. O şimdi seksen yaşında. Türk Hukuk Kurumu, Çağdaş Hukukçular Derneği başkanlığı, TÖB-DER hukuk danışman- lığı, gazetelere yazılar, kitaplarla dop- dolu geçen bir yaşamı sürdürüyor. Ona daha nice uzun ömürler diliyo- rum. Onunla onur duyuyor, karşısında saygıyla eğıliyorum. Çok yaşa Halit Çelenk!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle