20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 ARALIK 2002 PAZAR AVRUPA BIRLIGI ATO araştırmasma göre ithalat arttı, Türkiye'nin pazarı daraldı, sektörler zarar gördü PAZAR - _ - ORHA1V ftf Gürnrükbirliği sorgulanıyor ı iiM-lu- llır \nk.s .1 DIE # -WE Avrupa gazeteieri Kopenhag Zirvesi'nden çıkan kararlara sayfalannda geniş yer ayırdı. i Avrupa basınınm yorumu: Ankara'ya soğuk duş inglHz basıni: The Independent: Gazetede, "Türkiye, öfkesini önyargılı AB liderierine yöneltti" denilerek "Ankara'nın miittefîklerinin, doruktan sonraki hayal kmkbğından fazla gerçekçi olmayan beklentiierin oluşmasuıa yol açan hükümeti sorumlu tuttuklarT öne sürüldü. The Times: Başyazıda. "AB doruğunun çok önemti bir müttefiki kızdırdıgT belırtılerek Kıbns'ta anlaşma umutlannın "inatçıhk, pazarhkçıhk gibi biünen nedenlerie" sonuçsuz kaldığı ve bunun, "bir üyenin kabulüyie AB'ye istikrarsızhk ithal edilmesi korkulannı canlandırdığT ifade edildi. FinanciaJ Tîmes: Başyazıda, "Türkiye'nin, uğradığı hayal lankhğını sindirmeye çahş&ğT belirtildi. The Daily Telegraph: Gazete, Avrupa'nın ABD Başkanı George Bush'un ricalannı geri çevirdiğini yazdı. Belçlka basıni: Le Soir: Manşetınde, "25'ler, Büüği kutsaUaşürdT ıfadesını kullanan gazete, Vatikan'da, yenı bir Papa seçildiği zaman bunu halka bildirmek için yapıldığı gibi, Kopenhag'da da "bacadan beyaz duman çtkbğun" yazdı. Türkiye'nin hemen tarih istediğini, zirvede gerginlikyaşandığını anlatan gazete, Türkiye'nin, "beceriksiz bir şekflde" tansiyonu yükselterek, duygular üzerinde oynayarak "bir şark ülkesi olarak kaldığuu gösterdiğüıT yazdı. Le Soir, Kopenhag karannın, Türkiye'nin AB üyeliği hayallerinin sonu olduğunu ima etti. Alman basıni: Die Weft: "Türkiye'ye AB üyehği için tarih verihnedi" başlıkJı haberde, Türkiye'nin, Kopenhag zin esınden bekledığı sonucu alamadığı yazıldı. Berliner Morgenpost: Gazete "Ankara için soğuk duş" başlığıyla verdiği haberde, Türkiye'nin baskılanndan özellıkle Lüksemburg Başbakanı Jean- Gaude Juncker ile Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın rahatsız olduklannı belirtti. Yunan basıni: Ta Nea: Gazete Türkiye'yi, Kıbns sorunuyla kendi AB üyeliği arasmda bağlantı kurarak şantaj yapmakla suçladı. Ekfterotipia: "Kıbns'a evet, Türkiye'ye hayır" başlddı haberde, Kıbns şantajı yapan Türkiye'nin Kopenhag'da bir ders aldığı yorumu yapıldı. HABERiNTEKADRESi HASANCÜNEYDZAPSU TAYYİP'İGÜDENADAM • TAYYİP-GÜLİKİU9, KJBRISI SATIŞAÇIKARDfl • BAŞBAKANABDULLAHGUL "KUMARHANELERİ YENiDEN AÇABÜRİZ" • MEDYADADALKAVUKLUK YARIŞIKIZJŞTI! • VENEZÜELADANELER OLUYOFL. • "SiYAH ÇORAPULAR" SAHNEYE ÇIKTI! Aydınlık HER PAZAR BAYıLERDE HACER BOYACIOĞLU ANKARA-Ankara Ticaret Oda- sı'nın (ATO) araştırmasına göre. gümrük birliği (GB) uygulama- sında Türkiye, beklentiierin tam tersi sonuçlarla karşılaştı. GB sonucunda artması bekle- nen yatınmlann gümrük duvan olan ülkelere kaydığına dıkkat çe- küen araşurmada, ihracatta arûşya- pılacağı beklentisinin de boş çık- tığı belirtildi. Türkiye'nin ihracat alanında en büyük kozu olan teks- til sektöründe, AB'nin Doğu Av- rupa, Çin ve Hındıstan'ı tercih et- tiğine dikkat çekilen araştırmada, GB gereği yapılan düzenlemele- rin ise özellıkle ılaç ve tanm sek- törünü olumsuz etkilediği belir- tildi. ATO tarafindan yapılan araş- tırmada, 6 Mart 1995'te imzala- nan GB anlaşmasında Türk hü- kümetinin beklentilerini 4 madde- de topladığı belirtildi. Bu beklen- tiierin "AB'ye yöneük ihraeatın patiamasL yaünm için gelen ser- mayenin artmasL. AB'nin 3. ülke- lerie yapüğı imtiyazh anlaşmalar- dan Türkiye'nin de yararlanması ve büyiik para yardımuun gelme- si* olduğu belirtilen araştırmada, şu saptamalara yer verildi: TOBB VE TtM'DEN ORTAK TEPKİ Geri döniiş olmazANKARA (Cıunhurivet Bürosu) - Iş dünyası, AB'ye tam üye olmak isteyen ! Türkiye'nin gümrük birliğinden vazgeçemeyeceğini belirttüer. TOBB Başkanvekili Mehmet Balduk, gümrük birliğine | ilişkin açıklamalara tepki göstererek "AB'ye girniek isteyen bir Türkiye, ekonomik entegrasyonun bir parças İhracat yerine ithalat arttı: GB'den sonra, Türkiye'nin AB ıle dış ticaret açığı hızla büyü- meye başladı. Son yıllann orta- lamasına bakıldığında, AB ile dış ticarette açık yıllık 10 mılyar do- lara ulaştı. Birkaç yıl içinde bü- tün AB büyük satış mağazalan- nın Türkiye'ye yerleşmeye baş- ladığını gördük. Bugün Türk ima- lat sanayii büyük bir kriz yaşı- yorsa, bunda en büyük etken Türk pazarının AB'ye tamamen açıl- masıdır. Öte yandan Türk tekstil olan gümrük birliğinden nasd vazgeçebilir? Ben bunu anlanuyorum" dedi. TÎM Başkanvekili Süleyman Orakçıoğhı ise gümrük ; birliğinin gözden j geçirilmesinin sözkonusu olamayacağını söyledi. Orakçıoğlu "Ama gümrük birüğj nedeniyle uğradığnnız hakaztaldar için masaya oturulabinydedi. sektörünün. AB'ye ihracatında patlama bekleyenler de yanıldı- lar. Çünkü AB tekstil ihracatını yeni tam üye yapacağı eski Do- ğu Avrupa ülkelerinden ve özel ilişki kurduğu Çin, Hindistan gi- bi ülkelerden yapıyor. YaOnm için AB'den sermaye gebnedi: Gümrük birliği sonrası yatırım için gelen sermaye azal- dı.Türkiye, AB'ye bürün kapıla- nnı açınca AB fırmalan, Türki- ye'de fabrika kurmak yerine mal- lannı gönderme yolunu seçti. fy w <• . i •• • • Devtet Bakanı Kürsat Tüzmen. Serbes ticaret anlaşması onerısı ****** ş**^*****3 duzenkdigi"Türkiye'ııinIhraca- Pûtansyeti" konulu toplanüda "NAFTA değfl ama aynı konseptte TAFTA (Trans Atiantik Serbest Tıcâret Anlaşma- sı) imzalanabflir" dedi. Türkiye'nin 1996'da Gümrük Büüği yerine serbest ticaret anlaşması yapmasının daha avan- tajh olacağını belirten Tüzmen, şunlan söyledi: "Türkiye'nin, AB'nin serbest ticaret anlaşması yapoğı ülkelerie ay- nı anlaşmayı yapmasında sıkınülar ohryor. Bu da bizün uzun süre kaktarabileceğimiz bir ağırhk değU." (AA) Yabancı sermaye daha çok güm- rük duvan varken, duvan aşmak için o ülkeye yatınm yapar. Son 15 yılda Çüı'e yapılan yatınmın 125 milyar dolara ulaşması da bunun göstergesidir. 3. ülkelerie ticaretzarar gördü: GB imzalanırken, AB'nin 3. ül- kelerle yapacağı anlaşmalardan Türkiye'nin de yararlanacağı ve Türkiye'nin ticaret olanaklannın artacağı beklentisi vardı, bu da yaşama geçirilemedi. Türkiye'nin, 1998 yılından bu yana istemesi- ne karşın. AB'nin Tunus ve Ma- kedonya ile imzalanan serbest ti- caret anlaşmalanndan yararlana- maması da, gelişmelerin beklen- tiler doğrultusunda olmadığım göstermektedir. Ekonomiye olumsuz yansıdı: Türkiye, GB yükumlülükleri ne- deniyle de zarara uğradı. Ilaç sa- nayii için çıkanlan patent yasası. ilaç fiyatlannı yükseltti, yabancı büyük ilaç firmalannm Türk pi- yasasındaki egemenlığini arttır- dı. AB'den ıthal edilen gıda sana- yi ürünleri Türk tanmını olumsuz etkiledi. Dahilde işleme rejimi, Türkiye'de tekstil sektöründe kul- lanılan kumaşın yüzde 77'sinin ithal olması sonucunu doğurdu. MARKPARRİS: Önemli bir fırsat kaçtı VVASHINGTON/ KOPENHAG (Ajanslar)- ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Mark Parris, AB'nin Kopenhag'da Türkiye'ye ilişkin aldığı karan değerlendirirken "AB, Türkiye'ye ilişkin önemli bir fırsaü kaçırdı. Bunu da ilk defa \apmiyor'" dedi. Parris, bu karann ardından Kıbns sorunun çözümünün zorlaşacağmı kaydetti. Türkiye'nin NAFTA'ya dahil edibnesi önerilerini değerlendiren Parris şöyle konuştu: "Bu görünüşte m bir fikir ancak gerçekleşmea hiç kola\değiL n Karar iş dünyasım tatıııiıı etmedi Ekonomi Servki - Ko- penhag Zirvesi'nin sona ermesinin ardından eko- nomi çevTelerinden kara- ra ilişkin farklı yorumlar gelse de ortak kanı kara- nn tatmin edici olmadığı yönünde. Iş dünyasından gelen ba- zı yorumlar ise şöyle: MÜSİAD: Müstakil Sanayici ve tşadamları Demeği (MÜSL\D j Genel Başkanı Ali BavTamoğlu, Kopenhag Zirvesi' nde ve- rilen kararla Avrupa Birli- ği'nin (AB) Türkiye'yi geçmişte olduğu gibi oya- lamaya devam ettiğini söy- ledi. İKV: tktisadiKallanma Vakfı (İKV), Kopenhag Zirvesi'nde alınan karann Türkiye'nin beklentileri- ni karşılamadığını, AB'nin Türkiye gibi büyük nüfus ve ekonomik sorunlara sa- hip bir ülke ile müzakere- lere başlamayı göze ala- madığını açıkladı. ASO: Ankara Sanayi Odası Başkanı (ASO) Za- ferÇağlavan, Avnıpa Bir- Öğrencimiz BARIŞ ORAK'I kaybettik. Ailesine ve tüm sevenlerine başsağlığı dileriz. I.Ü. EDEBİYAT FAKÜLTESİ TİYATRO ELEŞTİRMENLİĞİ VE DRAMATURJİ BÖLÜMÜ liği olmasa da Türkiye'nin çağdaş dünyanın basamak- lannı tırmanacağını savu- narak, "Bu karan i>i oku- yaton, kendi kendimrzi kan- dınnayahm. Avrupahnuı önünde saf duruma düş- meyelim. Kopenhag'dan önce durum daha netti, şinıdi daha bulanık" dedi. ESBO:EgeBölgesi Sa- KULTUK • SANAT nayi Odası Başkanı Saüh Esen, Kopenhag Zirve- si'nden çıkan sonucu "ha- yal kırddığr olarak değer- lendirdi. Esen, sonucun Türkiye'yi mücadeleden alıkoymaması gerektiğini ıfade ederek, Türkiye'nin üzerine düşen görevi bü- yük ölçüde yerine getirdi- ğini söyledi. *** 2001 BERLİN FİLM FESTIVALI HALK ÖDÜLÜ *** h 2001 VALENCIA LUNA DE PLATA BUYUK ÖDÜLÜ ' • 2.OO1 BERLIN PANORAMA OFFICAL SELECTION ' MİLAS İÇRAİFLAS MÜDÜRLÜĞÜ MKNKULLTS AÇIK AKTTIRMA İLAM Dosya No: 2002293 TAL. Bir borçtan dolayı hacızlı ve aşağıda cins, nuktar ve kıymetlen yazılı mallar satışa çıkanlmıştır. Birinci arttırmada 09.01.2003 eünü saat 09.30 - 09.40 arasmda Milas, Hacı Apti Mah. 23 Nısan Bulvan No: 8 2 (SİS. Mılas 188 Noiu Taşı>icılar Koop. arkası) adre- sınde yapılacak \e o günü kıymetlerınin %75'ine istekli bulunmadığı takdirde, 10.01.2003 günü aynı yer ve saatte 2. arttırma yapılarak satılacağı. Şu kadar kı, art- tırma bedelınin malın tahmin edilen kıymetinın yûzde kırkını bulmasının ve satış ıs- teyenin alacağına rüçhanı olan alacaklmın toplamından fazla olmasırun ve bundan başka paraya çevırme ve paylann paylaştırma masraflannı geçmesimn şart olduğu, mahcuzun satış bedeli üzennden hesaplanacak KDV'nın alıcıya aıt olacağı ve satış şartnamesının icra dosyasında görülebıleceğı, masrafı verildıği takdirde şartnamenın 1 ömeğinın isteyene göndenlebılecegı. fazla bılgı almak ısteyenlenn yukanda yazılı dosya numarası ıle Müdürlüğümüze baş\r urmaları ilan olunur, Muhammen kıymeti Lıra Adedı'Cınsı (Mahıyeti ve önemli niteliklen) 5.500.000.000.- TL. degerınde 1 ad. 48 YH 804 plaka sayılı 2001 model, Tofaş 131 Kartal marka. H. otomobıl cınsı. 131 Kartal (1.6 İE) tıpı. beyaz renkli, 131F3016670550 motor. NM4131B0001307411 şası no'lu araç, stepnesı ve krikosu mevcut, teybı yok. çarpıksız. Basın: 82160 y i u ALKAZAR 2S3 24 66 11 15-15.30-17 30-19.30-21 30 İKadıkovMODA 3370128 1115-13.00-15 00-17.00-19 00-21.00 UŞAK 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2002 527 Davacı Hazine vekilı tarafindan davalı Cemıl Kadı- oğlu aleyhine mahkememize açılan tazminat davasına esas olmak üzere, Tüm aramalara rağmen bulunama- yan davalı Cemil Kadıoğlu'nun duruşma günü olan 27.2.2003 günü saat 9.00'da Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesf ne ait olan salonda bızzat hazir bulunması ya da kendisını bir vekille temsıl ettırmesı. aksı tak- dirde yargılamanın yokluğunda yapılıp bitinleceği hu- sus\ı davalıya tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olu- nur. ' Basın: 82939 ORHAN BURSALI Nasıl GÖPÜIüyopuz? Kopenhag kararından memnun değiliz. Bu do- ğaldır. AB de bızden henüz memnun değil. Işte bunu da doğal karşıladığımız zaman, sanınm AB sürecine daha serinkanlı bakabileceğiz ve sürece yoğunlaşabileceğiz. 70 milyon nüfuslu ve ekono- mik bakımdan çok zayıf bir ülkenın AB'ye girışinin her zaman problemli ve zor olacağını görebilirsek, 2004 randevusuna bakışımız daha gerçekçi olabi- lir. AB - Türkiye üyelik ilişkilerinde anlamlı bir adım daha atılmıştır. Ama hepsı bu kadar. 2004 rande- vusunun sonucu da, cepte keklık hıç değildir. 2004 Aralık'ına kadar; a) Avrupa ve dünya'daki gelişmelerde olağanustü durumlar ortaya çıkmaz- sa; b) Avrupa'nın genışleme sınırtarını Balkanlar- 'da bitirmek gibi yeni bir düşünce üzerinde uzlaşı- ya varılmazsa; c) Türkiye'de siyasal ve sosyal de- mokratikleşme ve d) ekonomide lyileşme sürer gi- derse; e) Türkiye özellıkle Yunanistan ve Kıbns'la çatışma değil işbirliğini gelıştirmeyi ve sorunlannı çözme ısteğini birinci sıraya koyabilirse; f) bütü- nüyle bir uzlaşı ve iyı niyet kültürünü politikasının eksenine oturtursa; g) ekonomik ve kültürel bakımdan AB'ye katkı yapan bir rol oynayabilece- ğinin işaretlerini verirse... Dublin'de yapılacak zir- vede, daha olumlu ileri bir karar çıkabilir. Müzake- re tarihi örneğin 2006 yılt için de verilebilir. Bunu, AB'nin iç ekonomik yapısı belirleyecektir. Gerçek olan tek şey vardır: AB'nin, Türki- ye'nin üyelik sürecıni mümkün olduğunca geniş zamana yayma isteğı. • • • Bu iki yıllık dönemde, Gisgard d'Estaing 'in Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi kapsamadığı görüşü daha derinlemestne tartışma konusu olabilir. Av- rupa'nın buna ıhtiyacı var. Bızım de. Prof. Onur Bilge Kula, yeni çıkan "Saf/ Düşü- nünde Türk ve Islam Imgesi" kitabında (Büke Ya- yıncılık), Avrupa kültürünü ve uygarlığını biçimlen- diren ve mayalandıran düşünürlerin yazılarında Türk ve Islam'a ilişkin gorüşlenn izlerini süruyor. Immanuel Kant, Johann Gortfried Herder, Georg VVilhelm Friedrich Hegel, Karl Manc ve Friedrich Engels'in (ki hepsi Alman ve Avrupa kültürünün babaları; bugünkü Almanya'nın AB içindeki egemen rolü boşuna mı?), Türkiye ve Do- ğu hakkında kimisi doğru kımisi önyargılarla dolu ilginç değerlendirmelenni okuyunca, Avrupa-Tür- kiye tartışmasının kökenleriyle karşılaşıyorsunuz. Ve Italyanların ünlü "Annee Türkler geliyor!" sloganına merhaba diyorsunuz! Avrupa Birliği düşüncesi, Ikincı Dünya Savaşı sonrası ortaya atılmadı. Bu düşünce 18. ve 19. yüzyıllara kadar uzanır. 1750'lerde, çağdaş ve uygar devletlerin "yasa- ma, yargı ve hukukun üstünlüğü ve hak eşitliği il- keleri" üzerinde yükselmesi gerektiğini açıklayan büyük felsefecı Kant "Avrupalı aklın üstünlüğü- ne" ınanır. Avrupa devletlerinin bırleşmesini önerir. Hatta bu birlığin Dünya Cumhuriyeti'ne dönüş- mesini önerir. Yine büyük felsefeci Herder de Avrupa Cum- huriyeti düşüncesinin savunucusudur. Her ikisi de 1800'lerin başlannda ölen iki felse- feciden Kant'a göre, Türkler "egemenlikleri altın- daki Avrupalılann yurttaşlaşmalarını önleyen" baskıcı millettir. Doğu'da kadın her zaman tutuke- vindedir. Akıl Avrupa'da odaklanırken, Küçük As- ya'da akıl dışılık, safsata ve boş inanç egemendir. Herder'e göre de Türkler "Asyalı barbarlardır ve Avrupa içinde yerleri yoktur"; aynca "Islam fana- tizminin ilkesi, terördür". Yıne felsefenin devlerinden Hegel daha da ilerı gider: Türklerin gücü fetihlere dayanır, "özgür bir istenç ve bıiinç ile özgün bir akıl geliştirecek du- rumda olmadıklan için, dinsel alanda da akıl so- yutlaması gerçekleştiremezler" der. Onur Bilge Kula, yukandaki her uç felsefecinin de, Türklerin Yunanlıları boyunduruk altında tut- malannı affetmediğini yazar. Türklerin böyle büyük bir uygarlığı ezdikleri düşüncesinde olduklannı ya- zar. Çünkü Yunanlılar Avrupa kültürünün önemli bir kaynağını oluşturmakta ve soylu ve uygarlık yaratan bir ulus olarak görülmektedır. Manc ve Engels, Osmanlı Imparatorluğu'nun yıkılacağını öngörürler, ölü bir atın leşine benze- yen Türkiye "çürûmektedir ve giderek daha fazla çürüyecektir". Bu iki duşünür de, "Türklerin uy- garlık yaratıcı güç ve yetenekten büyük ölçüde yoksun" olduğu görüşündedir... • • • Yukarıda sadece ıpuçlarını verdiğim 400 sayfa- lık araştırmayı özetlemenin olanağı zaten yoktur. Gisgard d'Estaing'in açtığı tartışmanın aktığı sü- reç ise, aslında Avrupa'nın geçmişten gelen de- ğerlendirmeleri büyük ölçüde aştığını da gösteri- yor. Avrupa aklı uyanıktır, daha çok bugüne ve gele- ceğe bakar. Ancak, adam başına milli gelirini 2000 dolar dü- zeyinde tutabilen bir ülkeye, Avrupa'nın geri plan- daki bakışını hissedemiyorsak ve bunun ezikliğini yüreğimizde duymuyorsak, uygarlık algılamamız- da gerçekten çok temel sorunlarımız var demek- tir. Tabii algılamanın ötesinde, ana sorunumuz, uy- garlıkla denk adımlar atamamakta değil midir ki?.. obursali(a cumhuriyet.com.tr. TOKTAMIŞ ATEŞ 15:00-16:30 ERDOĞAN AYDIN 17:00-18:30 MİYASE İLKNUR 17:00-18:30 Adres: CNR EXPO Fuar Merkezi Yeşilköy/İST.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle