Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 ARALIK 2002 PAZAR
AVRUPA BIRLIGI
ATO araştırmasma göre ithalat arttı, Türkiye'nin pazarı daraldı, sektörler zarar gördü PAZAR
- _ - ORHA1V ftf
Gürnrükbirliği sorgulanıyor
ı
iiM-lu- llır \nk.s .1
DIE
#
-WE
Avrupa gazeteieri Kopenhag Zirvesi'nden çıkan
kararlara sayfalannda geniş yer ayırdı.
i Avrupa basınınm yorumu:
Ankara'ya
soğuk duş
inglHz basıni:
The Independent: Gazetede, "Türkiye, öfkesini
önyargılı AB liderierine yöneltti" denilerek
"Ankara'nın miittefîklerinin, doruktan sonraki
hayal kmkbğından fazla gerçekçi olmayan
beklentiierin oluşmasuıa yol açan hükümeti
sorumlu tuttuklarT öne sürüldü. The Times:
Başyazıda. "AB doruğunun çok önemti bir
müttefiki kızdırdıgT belırtılerek Kıbns'ta
anlaşma umutlannın "inatçıhk, pazarhkçıhk gibi
biünen nedenlerie" sonuçsuz kaldığı ve bunun,
"bir üyenin kabulüyie AB'ye istikrarsızhk ithal
edilmesi korkulannı canlandırdığT ifade edildi.
FinanciaJ Tîmes: Başyazıda, "Türkiye'nin,
uğradığı hayal lankhğını sindirmeye çahş&ğT
belirtildi. The Daily Telegraph: Gazete,
Avrupa'nın ABD Başkanı George Bush'un
ricalannı geri çevirdiğini yazdı.
Belçlka basıni:
Le Soir: Manşetınde, "25'ler, Büüği
kutsaUaşürdT ıfadesını kullanan gazete,
Vatikan'da, yenı bir Papa seçildiği zaman bunu
halka bildirmek için yapıldığı gibi,
Kopenhag'da da "bacadan beyaz duman
çtkbğun" yazdı. Türkiye'nin hemen tarih
istediğini, zirvede gerginlikyaşandığını anlatan
gazete, Türkiye'nin, "beceriksiz bir şekflde"
tansiyonu yükselterek, duygular üzerinde
oynayarak "bir şark ülkesi olarak kaldığuu
gösterdiğüıT yazdı. Le Soir, Kopenhag
karannın, Türkiye'nin AB üyeliği hayallerinin
sonu olduğunu ima etti.
Alman basıni:
Die Weft: "Türkiye'ye AB üyehği için tarih
verihnedi" başlıkJı haberde, Türkiye'nin,
Kopenhag zin esınden bekledığı sonucu
alamadığı yazıldı. Berliner Morgenpost: Gazete
"Ankara için soğuk duş" başlığıyla verdiği
haberde, Türkiye'nin baskılanndan özellıkle
Lüksemburg Başbakanı Jean- Gaude Juncker
ile Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın
rahatsız olduklannı belirtti.
Yunan basıni:
Ta Nea: Gazete Türkiye'yi, Kıbns sorunuyla
kendi AB üyeliği arasmda bağlantı kurarak
şantaj yapmakla suçladı. Ekfterotipia: "Kıbns'a
evet, Türkiye'ye hayır" başlddı haberde, Kıbns
şantajı yapan Türkiye'nin Kopenhag'da bir ders
aldığı yorumu yapıldı.
HABERiNTEKADRESi
HASANCÜNEYDZAPSU
TAYYİP'İGÜDENADAM
• TAYYİP-GÜLİKİU9, KJBRISI SATIŞAÇIKARDfl
• BAŞBAKANABDULLAHGUL
"KUMARHANELERİ YENiDEN AÇABÜRİZ"
• MEDYADADALKAVUKLUK YARIŞIKIZJŞTI!
• VENEZÜELADANELER OLUYOFL.
• "SiYAH ÇORAPULAR" SAHNEYE ÇIKTI!
Aydınlık
HER PAZAR BAYıLERDE
HACER BOYACIOĞLU
ANKARA-Ankara Ticaret Oda-
sı'nın (ATO) araştırmasına göre.
gümrük birliği (GB) uygulama-
sında Türkiye, beklentiierin tam
tersi sonuçlarla karşılaştı.
GB sonucunda artması bekle-
nen yatınmlann gümrük duvan
olan ülkelere kaydığına dıkkat çe-
küen araşurmada, ihracatta arûşya-
pılacağı beklentisinin de boş çık-
tığı belirtildi. Türkiye'nin ihracat
alanında en büyük kozu olan teks-
til sektöründe, AB'nin Doğu Av-
rupa, Çin ve Hındıstan'ı tercih et-
tiğine dikkat çekilen araştırmada,
GB gereği yapılan düzenlemele-
rin ise özellıkle ılaç ve tanm sek-
törünü olumsuz etkilediği belir-
tildi. ATO tarafindan yapılan araş-
tırmada, 6 Mart 1995'te imzala-
nan GB anlaşmasında Türk hü-
kümetinin beklentilerini 4 madde-
de topladığı belirtildi. Bu beklen-
tiierin "AB'ye yöneük ihraeatın
patiamasL yaünm için gelen ser-
mayenin artmasL. AB'nin 3. ülke-
lerie yapüğı imtiyazh anlaşmalar-
dan Türkiye'nin de yararlanması
ve büyiik para yardımuun gelme-
si* olduğu belirtilen araştırmada,
şu saptamalara yer verildi:
TOBB VE TtM'DEN ORTAK TEPKİ
Geri döniiş olmazANKARA (Cıunhurivet
Bürosu) - Iş dünyası, AB'ye
tam üye olmak isteyen
! Türkiye'nin gümrük
birliğinden
vazgeçemeyeceğini belirttüer.
TOBB Başkanvekili Mehmet
Balduk, gümrük birliğine
| ilişkin açıklamalara tepki
göstererek "AB'ye girniek
isteyen bir Türkiye, ekonomik
entegrasyonun bir parças
İhracat yerine ithalat arttı:
GB'den sonra, Türkiye'nin AB
ıle dış ticaret açığı hızla büyü-
meye başladı. Son yıllann orta-
lamasına bakıldığında, AB ile dış
ticarette açık yıllık 10 mılyar do-
lara ulaştı. Birkaç yıl içinde bü-
tün AB büyük satış mağazalan-
nın Türkiye'ye yerleşmeye baş-
ladığını gördük. Bugün Türk ima-
lat sanayii büyük bir kriz yaşı-
yorsa, bunda en büyük etken Türk
pazarının AB'ye tamamen açıl-
masıdır. Öte yandan Türk tekstil
olan gümrük birliğinden nasd
vazgeçebilir? Ben bunu
anlanuyorum" dedi.
TÎM Başkanvekili Süleyman
Orakçıoğhı ise gümrük ;
birliğinin gözden j
geçirilmesinin sözkonusu
olamayacağını söyledi.
Orakçıoğlu "Ama gümrük
birüğj nedeniyle uğradığnnız
hakaztaldar için masaya
oturulabinydedi.
sektörünün. AB'ye ihracatında
patlama bekleyenler de yanıldı-
lar. Çünkü AB tekstil ihracatını
yeni tam üye yapacağı eski Do-
ğu Avrupa ülkelerinden ve özel
ilişki kurduğu Çin, Hindistan gi-
bi ülkelerden yapıyor.
YaOnm için AB'den sermaye
gebnedi: Gümrük birliği sonrası
yatırım için gelen sermaye azal-
dı.Türkiye, AB'ye bürün kapıla-
nnı açınca AB fırmalan, Türki-
ye'de fabrika kurmak yerine mal-
lannı gönderme yolunu seçti.
fy w <• . i •• • • Devtet Bakanı Kürsat Tüzmen.
Serbes ticaret anlaşması onerısı ****** ş**^*****3
duzenkdigi"Türkiye'ııinIhraca-
Pûtansyeti" konulu toplanüda "NAFTA değfl ama aynı konseptte TAFTA (Trans Atiantik Serbest Tıcâret Anlaşma-
sı) imzalanabflir" dedi. Türkiye'nin 1996'da Gümrük Büüği yerine serbest ticaret anlaşması yapmasının daha avan-
tajh olacağını belirten Tüzmen, şunlan söyledi: "Türkiye'nin, AB'nin serbest ticaret anlaşması yapoğı ülkelerie ay-
nı anlaşmayı yapmasında sıkınülar ohryor. Bu da bizün uzun süre kaktarabileceğimiz bir ağırhk değU." (AA)
Yabancı sermaye daha çok güm-
rük duvan varken, duvan aşmak
için o ülkeye yatınm yapar. Son
15 yılda Çüı'e yapılan yatınmın
125 milyar dolara ulaşması da
bunun göstergesidir.
3. ülkelerie ticaretzarar gördü:
GB imzalanırken, AB'nin 3. ül-
kelerle yapacağı anlaşmalardan
Türkiye'nin de yararlanacağı ve
Türkiye'nin ticaret olanaklannın
artacağı beklentisi vardı, bu da
yaşama geçirilemedi. Türkiye'nin,
1998 yılından bu yana istemesi-
ne karşın. AB'nin Tunus ve Ma-
kedonya ile imzalanan serbest ti-
caret anlaşmalanndan yararlana-
maması da, gelişmelerin beklen-
tiler doğrultusunda olmadığım
göstermektedir.
Ekonomiye olumsuz yansıdı:
Türkiye, GB yükumlülükleri ne-
deniyle de zarara uğradı. Ilaç sa-
nayii için çıkanlan patent yasası.
ilaç fiyatlannı yükseltti, yabancı
büyük ilaç firmalannm Türk pi-
yasasındaki egemenlığini arttır-
dı. AB'den ıthal edilen gıda sana-
yi ürünleri Türk tanmını olumsuz
etkiledi. Dahilde işleme rejimi,
Türkiye'de tekstil sektöründe kul-
lanılan kumaşın yüzde 77'sinin
ithal olması sonucunu doğurdu.
MARKPARRİS:
Önemli bir
fırsat kaçtı
VVASHINGTON/
KOPENHAG
(Ajanslar)- ABD'nin
eski Ankara
Büyükelçisi Mark
Parris, AB'nin
Kopenhag'da
Türkiye'ye ilişkin aldığı
karan değerlendirirken
"AB, Türkiye'ye ilişkin
önemli bir fırsaü
kaçırdı. Bunu da ilk
defa \apmiyor'" dedi.
Parris, bu karann
ardından Kıbns
sorunun çözümünün
zorlaşacağmı kaydetti.
Türkiye'nin NAFTA'ya
dahil edibnesi
önerilerini
değerlendiren Parris
şöyle konuştu: "Bu
görünüşte m bir fikir
ancak gerçekleşmea hiç
kola\değiL
n
Karar iş dünyasım tatıııiıı etmedi
Ekonomi Servki - Ko-
penhag Zirvesi'nin sona
ermesinin ardından eko-
nomi çevTelerinden kara-
ra ilişkin farklı yorumlar
gelse de ortak kanı kara-
nn tatmin edici olmadığı
yönünde.
Iş dünyasından gelen ba-
zı yorumlar ise şöyle:
MÜSİAD: Müstakil
Sanayici ve tşadamları
Demeği (MÜSL\D j Genel
Başkanı Ali BavTamoğlu,
Kopenhag Zirvesi' nde ve-
rilen kararla Avrupa Birli-
ği'nin (AB) Türkiye'yi
geçmişte olduğu gibi oya-
lamaya devam ettiğini söy-
ledi.
İKV: tktisadiKallanma
Vakfı (İKV), Kopenhag
Zirvesi'nde alınan karann
Türkiye'nin beklentileri-
ni karşılamadığını, AB'nin
Türkiye gibi büyük nüfus
ve ekonomik sorunlara sa-
hip bir ülke ile müzakere-
lere başlamayı göze ala-
madığını açıkladı.
ASO: Ankara Sanayi
Odası Başkanı (ASO) Za-
ferÇağlavan, Avnıpa Bir-
Öğrencimiz
BARIŞ ORAK'I
kaybettik.
Ailesine ve tüm sevenlerine
başsağlığı dileriz.
I.Ü. EDEBİYAT FAKÜLTESİ
TİYATRO ELEŞTİRMENLİĞİ VE DRAMATURJİ BÖLÜMÜ
liği olmasa da Türkiye'nin
çağdaş dünyanın basamak-
lannı tırmanacağını savu-
narak, "Bu karan i>i oku-
yaton, kendi kendimrzi kan-
dınnayahm. Avrupahnuı
önünde saf duruma düş-
meyelim. Kopenhag'dan
önce durum daha netti,
şinıdi daha bulanık" dedi.
ESBO:EgeBölgesi Sa-
KULTUK • SANAT
nayi Odası Başkanı Saüh
Esen, Kopenhag Zirve-
si'nden çıkan sonucu "ha-
yal kırddığr olarak değer-
lendirdi. Esen, sonucun
Türkiye'yi mücadeleden
alıkoymaması gerektiğini
ıfade ederek, Türkiye'nin
üzerine düşen görevi bü-
yük ölçüde yerine getirdi-
ğini söyledi.
*** 2001 BERLİN FİLM FESTIVALI HALK ÖDÜLÜ ***
h
2001 VALENCIA LUNA DE PLATA BUYUK ÖDÜLÜ '
• 2.OO1 BERLIN PANORAMA OFFICAL SELECTION '
MİLAS İÇRAİFLAS MÜDÜRLÜĞÜ
MKNKULLTS AÇIK AKTTIRMA İLAM
Dosya No: 2002293 TAL.
Bir borçtan dolayı hacızlı ve aşağıda cins, nuktar ve kıymetlen yazılı mallar satışa
çıkanlmıştır.
Birinci arttırmada 09.01.2003 eünü saat 09.30 - 09.40 arasmda Milas, Hacı Apti
Mah. 23 Nısan Bulvan No: 8 2 (SİS. Mılas 188 Noiu Taşı>icılar Koop. arkası) adre-
sınde yapılacak \e o günü kıymetlerınin %75'ine istekli bulunmadığı takdirde,
10.01.2003 günü aynı yer ve saatte 2. arttırma yapılarak satılacağı. Şu kadar kı, art-
tırma bedelınin malın tahmin edilen kıymetinın yûzde kırkını bulmasının ve satış ıs-
teyenin alacağına rüçhanı olan alacaklmın toplamından fazla olmasırun ve bundan
başka paraya çevırme ve paylann paylaştırma masraflannı geçmesimn şart olduğu,
mahcuzun satış bedeli üzennden hesaplanacak KDV'nın alıcıya aıt olacağı ve satış
şartnamesının icra dosyasında görülebıleceğı, masrafı verildıği takdirde şartnamenın
1 ömeğinın isteyene göndenlebılecegı. fazla bılgı almak ısteyenlenn yukanda yazılı
dosya numarası ıle Müdürlüğümüze baş\r
urmaları ilan olunur,
Muhammen kıymeti
Lıra Adedı'Cınsı (Mahıyeti ve önemli niteliklen)
5.500.000.000.- TL. degerınde 1 ad. 48 YH 804 plaka sayılı 2001 model, Tofaş
131 Kartal marka. H. otomobıl cınsı. 131 Kartal (1.6 İE) tıpı. beyaz renkli,
131F3016670550 motor. NM4131B0001307411 şası no'lu araç, stepnesı ve krikosu
mevcut, teybı yok. çarpıksız. Basın: 82160
y i u ALKAZAR 2S3 24 66 11 15-15.30-17 30-19.30-21 30
İKadıkovMODA 3370128 1115-13.00-15 00-17.00-19 00-21.00
UŞAK 2. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2002 527
Davacı Hazine vekilı tarafindan davalı Cemıl Kadı-
oğlu aleyhine mahkememize açılan tazminat davasına
esas olmak üzere, Tüm aramalara rağmen bulunama-
yan davalı Cemil Kadıoğlu'nun duruşma günü olan
27.2.2003 günü saat 9.00'da Uşak 2. Asliye Hukuk
Mahkemesf ne ait olan salonda bızzat hazir bulunması
ya da kendisını bir vekille temsıl ettırmesı. aksı tak-
dirde yargılamanın yokluğunda yapılıp bitinleceği hu-
sus\ı davalıya tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olu-
nur. ' Basın: 82939
ORHAN BURSALI
Nasıl GÖPÜIüyopuz?
Kopenhag kararından memnun değiliz. Bu do-
ğaldır. AB de bızden henüz memnun değil. Işte
bunu da doğal karşıladığımız zaman, sanınm AB
sürecine daha serinkanlı bakabileceğiz ve sürece
yoğunlaşabileceğiz. 70 milyon nüfuslu ve ekono-
mik bakımdan çok zayıf bir ülkenın AB'ye girışinin
her zaman problemli ve zor olacağını görebilirsek,
2004 randevusuna bakışımız daha gerçekçi olabi-
lir.
AB - Türkiye üyelik ilişkilerinde anlamlı bir adım
daha atılmıştır. Ama hepsı bu kadar. 2004 rande-
vusunun sonucu da, cepte keklık hıç değildir.
2004 Aralık'ına kadar; a) Avrupa ve dünya'daki
gelişmelerde olağanustü durumlar ortaya çıkmaz-
sa; b) Avrupa'nın genışleme sınırtarını Balkanlar-
'da bitirmek gibi yeni bir düşünce üzerinde uzlaşı-
ya varılmazsa; c) Türkiye'de siyasal ve sosyal de-
mokratikleşme ve d) ekonomide lyileşme sürer gi-
derse; e) Türkiye özellıkle Yunanistan ve Kıbns'la
çatışma değil işbirliğini gelıştirmeyi ve sorunlannı
çözme ısteğini birinci sıraya koyabilirse; f) bütü-
nüyle bir uzlaşı ve iyı niyet kültürünü politikasının
eksenine oturtursa; g) ekonomik ve kültürel
bakımdan AB'ye katkı yapan bir rol oynayabilece-
ğinin işaretlerini verirse... Dublin'de yapılacak zir-
vede, daha olumlu ileri bir karar çıkabilir. Müzake-
re tarihi örneğin 2006 yılt için de verilebilir. Bunu,
AB'nin iç ekonomik yapısı belirleyecektir.
Gerçek olan tek şey vardır: AB'nin, Türki-
ye'nin üyelik sürecıni mümkün olduğunca geniş
zamana yayma isteğı.
• • •
Bu iki yıllık dönemde, Gisgard d'Estaing 'in
Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi kapsamadığı görüşü
daha derinlemestne tartışma konusu olabilir. Av-
rupa'nın buna ıhtiyacı var. Bızım de.
Prof. Onur Bilge Kula, yeni çıkan "Saf/ Düşü-
nünde Türk ve Islam Imgesi" kitabında (Büke Ya-
yıncılık), Avrupa kültürünü ve uygarlığını biçimlen-
diren ve mayalandıran düşünürlerin yazılarında
Türk ve Islam'a ilişkin gorüşlenn izlerini süruyor.
Immanuel Kant, Johann Gortfried Herder,
Georg VVilhelm Friedrich Hegel, Karl Manc ve
Friedrich Engels'in (ki hepsi Alman ve Avrupa
kültürünün babaları; bugünkü Almanya'nın AB
içindeki egemen rolü boşuna mı?), Türkiye ve Do-
ğu hakkında kimisi doğru kımisi önyargılarla dolu
ilginç değerlendirmelenni okuyunca, Avrupa-Tür-
kiye tartışmasının kökenleriyle karşılaşıyorsunuz.
Ve Italyanların ünlü "Annee Türkler geliyor!"
sloganına merhaba diyorsunuz!
Avrupa Birliği düşüncesi, Ikincı Dünya Savaşı
sonrası ortaya atılmadı. Bu düşünce 18. ve 19.
yüzyıllara kadar uzanır.
1750'lerde, çağdaş ve uygar devletlerin "yasa-
ma, yargı ve hukukun üstünlüğü ve hak eşitliği il-
keleri" üzerinde yükselmesi gerektiğini açıklayan
büyük felsefecı Kant "Avrupalı aklın üstünlüğü-
ne" ınanır. Avrupa devletlerinin bırleşmesini önerir.
Hatta bu birlığin Dünya Cumhuriyeti'ne dönüş-
mesini önerir.
Yine büyük felsefeci Herder de Avrupa Cum-
huriyeti düşüncesinin savunucusudur.
Her ikisi de 1800'lerin başlannda ölen iki felse-
feciden Kant'a göre, Türkler "egemenlikleri altın-
daki Avrupalılann yurttaşlaşmalarını önleyen"
baskıcı millettir. Doğu'da kadın her zaman tutuke-
vindedir. Akıl Avrupa'da odaklanırken, Küçük As-
ya'da akıl dışılık, safsata ve boş inanç egemendir.
Herder'e göre de Türkler "Asyalı barbarlardır ve
Avrupa içinde yerleri yoktur"; aynca "Islam fana-
tizminin ilkesi, terördür".
Yıne felsefenin devlerinden Hegel daha da ilerı
gider: Türklerin gücü fetihlere dayanır, "özgür bir
istenç ve bıiinç ile özgün bir akıl geliştirecek du-
rumda olmadıklan için, dinsel alanda da akıl so-
yutlaması gerçekleştiremezler" der.
Onur Bilge Kula, yukandaki her uç felsefecinin
de, Türklerin Yunanlıları boyunduruk altında tut-
malannı affetmediğini yazar. Türklerin böyle büyük
bir uygarlığı ezdikleri düşüncesinde olduklannı ya-
zar. Çünkü Yunanlılar Avrupa kültürünün önemli
bir kaynağını oluşturmakta ve soylu ve uygarlık
yaratan bir ulus olarak görülmektedır.
Manc ve Engels, Osmanlı Imparatorluğu'nun
yıkılacağını öngörürler, ölü bir atın leşine benze-
yen Türkiye "çürûmektedir ve giderek daha fazla
çürüyecektir". Bu iki duşünür de, "Türklerin uy-
garlık yaratıcı güç ve yetenekten büyük ölçüde
yoksun" olduğu görüşündedir...
• • •
Yukarıda sadece ıpuçlarını verdiğim 400 sayfa-
lık araştırmayı özetlemenin olanağı zaten yoktur.
Gisgard d'Estaing'in açtığı tartışmanın aktığı sü-
reç ise, aslında Avrupa'nın geçmişten gelen de-
ğerlendirmeleri büyük ölçüde aştığını da gösteri-
yor.
Avrupa aklı uyanıktır, daha çok bugüne ve gele-
ceğe bakar.
Ancak, adam başına milli gelirini 2000 dolar dü-
zeyinde tutabilen bir ülkeye, Avrupa'nın geri plan-
daki bakışını hissedemiyorsak ve bunun ezikliğini
yüreğimizde duymuyorsak, uygarlık algılamamız-
da gerçekten çok temel sorunlarımız var demek-
tir.
Tabii algılamanın ötesinde, ana sorunumuz, uy-
garlıkla denk adımlar atamamakta değil midir ki?..
obursali(a cumhuriyet.com.tr.
TOKTAMIŞ ATEŞ
15:00-16:30
ERDOĞAN AYDIN
17:00-18:30
MİYASE İLKNUR
17:00-18:30
Adres: CNR EXPO Fuar Merkezi Yeşilköy/İST.