Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 ARALIK 2002 PAZAR
12 PAZAR KONUGU
Çin Büyükelçisi Yao Kuangyi ile Şanghay beşlisi ve bölgedeki gelişmeleri konuştuk
S Ö Y L E $ İ : LEYLA TAVŞANOCLU
[email protected]
Çin Halk Cumhuriyeti dünya devi olmayoîunda hızlı
adımlarla ilerliyor. 1.3 milyar kişilik nüfusu, bir trilyon
doların üzerinde GSMH'siyle Çin, Uzakdoğu üzerinde
yiikselen bir kızılyıldız gibi duruyor. Bu tek kutuplu dünyada
gün gelip de Çin 'in çevresinde ikinci bir kutup da oluşabilir.
Zaten Amerikah devlet adamları Brzezinski ve Kissinger,
Çin 'in 2025 'te bir dünya devi olarak ortaya çıkacağını
tahmin etmişlerdi. 1997 de de Çin 'in önderliğinde zaten
Şanghay Beşlisi adı verilen Rusya ve üç Orta Asya
cumhuriyetinin katıhmıyla bir bölgesel işbirîiği örgütü
kurulmuştu. Daha sonra Özbekistan 'ın da katılmasıyla bu
örgütün üye sayısı alîıya çıktı. Çin kendi bölgesinde hızla
bir güç olma yolunda ilerliyordu. Türkiye 'yle de stratejik
işbirîiği konusunda anlaşma imzalamıştı. Iki ülke her alanda
işbirliklerini geliştirmek istiyorlardı. Bütün bunları akılda
tutarak Çin de neler olup bittiğini anlamak istedim ve Çin
Büyükelçisi Yao Kuangyi yle görüşmek istedim. Kendisiyle
Gaziosmanpaşa daki Çin Büyükelçiliği konutunun
salonunda bir araya geldik. Mükemmel Türkçe konuşan
Büyükelçi, yine de tercüman kullanmayı yeğledi.
Konuşmamız, okuyacağınız gibi son derece ilginç oldu.
Çin Komünist Partisi
ekonomiyi geliştiriyor- Çin serbestpiyasa ekonomisineyatkın bir ül-
ke. Ancak komünist rejimle yönetiliyor ve bütün
dünyanın da gördüğü gibi son derece başarılı so-
nuçlar alıyor. Çin, serbest piyasa ekonomisiyle ko-
münist sistemi nasıl bağdaştırabiliyor?
KUANGYİ-Çın. 1978'den beri dışa açılma polı-
tikası uygulama yolunu benimsedi. Çin'in o zaman-
kı lideri Deng Zİao Ping ülkesinin en gelişmiş sos-
yalist sısteme sahip olduğunun bilincindeydi. Do-
layısıyla en gelişmiş işgücünün de ekonomınin için-
de en etkin biçimde yer alması gerektiği inancında\ -
dı.
Önceleri. komünizmle ilgili dünyada yanlış anla-
malar ve önyargılar olduğunu biliyorduk. Sosya-
lizm halkın çıkannı. ış gücünün tamamını ve ülke
kültürünü güvenceye alan bir rejimdir. tktidardaki
Çin Komünist Partisi bu ilkelen temel alarak Çin'in
ekonomisini, işgücünü geliştirmeye çalışmaktadır.
Sizlerin de bıldiği gibi 20 yılı aşkın bir zaman dı-
şa açılma ve reform politikası uyguladıktan sonra
Çin'in durumu tamamıyla değişti. Bu yıl itibanyla
Çin dünyada ekonomik büyüklük bakırnından altm-
cı ülke durumuna geldi. Bu yıl Çin"in GSMH'si 1
trilyon 200 milyar dolara, dış ticaretinin toplamı da
500 milyar dolara ulaştı. Kişi başına düşen yıllık ge-
lır ise bin dolara yaklaştı.
- İyi de bu kadar büyük bir ekonomide kişi ba-
şına düşen yıllık gelir çok düşük değil mi?
- Hayır, hayır, çok düşük değil. Çünkü büyük bir
nüfusumuz var. 1.3 milyar kişiyi buldu. Kısa süre
önce Çın Komünist Partisi'nin 16. genel kongresi
yapıldı. Kongrede 2020 yılına kadar olan ekonomik
plan. program hazırlandı. Buna göre 2020 yılında
Çin'in GSMH'si 4 trilyon dolar olacak. Bunubaşa-
rabilirsek Çin, ekonomik büyüklük bakımından,
ABD ve Japonya'dan sonra dünyanın üçüncü ülke-
si olacak.
- 2020yılında GSMHyi 4 trilyon dolara çıka-
rırken Çin'in nüfusunu geri çekme hedefı yapıl-
dı mı?
- Yapıldı. Bu kadar kalabalık nüfuslu bir ülkede
ekonomik gelişmeyi sağlamak çok zor bir iş. O ne-
denle ciddi bir aile planlaması yapılması zorunlu ol-
du. Böylece şimdi bir aileye bir çocuk siyaseti uy-
gulanıyor. Bu aile planlamasıyla Çın'in nüfusu 300
milyon azaldı. O uygulama olmasaydı belki de şim-
di Çin'in nüfusu 1.6 milyar kişi olacaktı. Nüfus ar-
tış oranı da yüzde 2'den binde 8'e düştü.
Ekonomiyi geliştirirken gelir dengesizliğini ve
bölgeler arasındaki gelişme dengesizliğini gider-
memiz gerekjyor. Bölgeler arası gelişme dengesiz-
liğini gidermek için Çin hükümeti yeni bir kalkın-
ma projesı uygulama yoluna gitti. Bunun sonucu ola-
rak 2020 "de Çin halkı önemli ölçüde refaha kavuşa-
caktır. Konuşmamızın başına dönersek... Komüniz-
min, sosyalizmin ana ilkesi halkın bütününü refaha
kavuşturmaktır. Bu nedenle de serbest piyasa eko-
nomisi uygulamasırun sosyalist sistemle ters düşen
bir durumu yoktur.
İklncl güç olacağız
- ABD'li devlet adamları Henry Kissinger ve
Zbgnien Brzezinski, Çin 'in 2025yılında dünya de-
vi haline geleceğini öngörmüşlerdL Siz bu konu-
da ne düşünüyorsunuz?
- Çin'in hedefı şu andaki dünyanın orta derecede
gelişmiş ülkelerinin düzeyine ulaşmaktır. Şımdikı bü-
yüme hızıyla devam edersek herhalde 2050'de çok
daha güçlü bir ülke olacağız. Amerikan devlet adam-
lan ileriki yıllarda Çin'in ABD'den sonra dünyanın
ikinci güçlü devleti olacağıru tahmin ediyorlar. Ta-
bii ki bu olasılık var.
BLZ bunun ıçin "İnşaUah" diyoruz. Ama Çin gü-
nün binnde gerçekten bir dünya gücü haline gelir-
se dünya banşı ve istikrannı korumak için çalışa-
caktır. Öte yandan bazı Batı medyası da Çin Seddi
Teorisi'nden söz ediyor.
- ]\'edir bu Çin Seddi Teorisi?
- Yani Çin bir dünya gücü haline gelirse dünya ba-
nşı için bir tehdit oluştururmuş. Bu tamamıyla saç-
ma sapan bir tahmin. Çünkü sizın de bildiğiniz gi-
bi Çin banşsever bir ülkedir ve çok uzun yıllardır
da banşsever bir dış politika uyguluyor. Herhangi
bir dış ülkede ne bir askeri tesısi ne de askerleri var-
dır.
- Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği 'yle
Çin birbirlerini karşıhklı olarak hegemonyacıhk-
la suçlarlardu Bu karşıhklı suçlamada gerçekten
samimi miydiler, yoksa komünizmin algüanış ve
uygulanış biçimi yüzünden aralarında patlak ve-
ren bir çıkar çatışmasının sonucu muydu?
- O dönemdeki Çin \e Sovyetler Birliği arasında-
ki gerginlığin tarihi nedenleri vardı. hiç kuşkusuz.
Bir kere iki ülke arasında sınır sorunlan vardı. Ta-
bii ki ideolojik çatışma da söz konusuydu. Ama bu-
günkü dünya o zamankinden tamamıyla değişik.
Durumlar da çok değişti, tabii ki. Şu anda da ÇinTe
Rusya arasındaki ilişkiler çok iyidir.
Rusya Devlet Başkanı Sayın VTadimir Putin ge-
çenlerde Pekin'devdi. Bızim Devlet Başkammız Sa-
yın Jiang Zemin'le çok sıcak bir görüşme yaptı. Şu
anda Çin"le Rusya arasında stratejik ortaklık işbir-
îiği anlaşması var. Ama bu işbirîiği bir ittifak anla-
mına gelmiyor. Bu işbirîiği herhangi bir tarafa yö-
nelik değildir.
- Çin 'in Türkiye 'yle de böyle bir anlaşması yok
mu?
- Var. Cumhurbaşkanımız Jiang Zemin, dönemin
Cumhurbaşkanı Sayın Sükyman DemireTin konu-
ğu olarak 2000 yılında Ankara'yı ziyareti sırasında
bu anlaşmayı imzalamıştı. 21. yüzyılda ortaklanmız-
la birlikte bütün alanlarda ilişkilerimizi daha ileri-
ye görürmeyi hedefliyoruz.
Çin'le Türkiye arasındaki ilişkiler iyi biçimde ge-
lişiyor. Daha önce de bizim Dışişleri Bakanımızla
dönemin Dışişleri Bakanı Sayın Ismaü Cem arasın-
da bir eylem planı ımzalandı. Şimdi ilişkilerimizi her
alanda geliştirmeye çalışıyoruz.
Çin malları
- Çin-TürkİşKonseyi'nin Türktarafiekonomik
ve ticari ilişkilerin istenildiği düzeyde gelişmeme-
sinden yakınıyor. Siz bu şikâyetlere katılıyor mu-
sunuz?
- Ben de tam bu konuya değinecektim. 1997'de
Ankara'ya büyükelçi olarak atandığımda Çin'le Tür-
kiye arasındaki ticaret 800 milyon dolardı. tkili ti-
caret şu anda 1 milyar 200 milyon dolara ulaşmış
durumda. Ama bu ikili ticarette Türkiye'nin aley-
hine olan büyük bir dengesızlik var.
- Peki, sizin açınızdan bu dengesizliğin neden-
leri nedir?
- Çin mallan hem ucuz. hem de kalitelidir. Çin de
Türkiye de piyasa ekonomisi uyguluyorlar. Piyasa
ekonomisinin ilkelerine göre de kim ucuz \e kalı-
teli mal satıyorsa oradan alım daha fazla oluyor.
Çin'de geniş çaplı fuarlar düzenleniyor. Pek çok
ışadamı da bu fuarlara katılıyor. Asıl amaçlan da Türk
mallarını orada tanıtıp ihracat sağlayabilmek. Ama
o fuariara gidınce kendi mallannı satmaktan çok
Çin mallannı almak için anlaşma yapıyorlar. Hem
ucuz. hem de kaliteli mal üretmenin avantajlan bun-
lar...
Çin hükümeti Türkiye'nin aleyhine olan bu tica-
ret dengesizliğinin en azına indirilebilmesine çok
önem veriyor. Son üç yıldır sürekli Çin'den Türki-
ye'ye alım heyetlen geliyor.
Turlzm
- Türkiye'den ne gibi ürûnler alınıyor?
- Yûn. krom. mermer ve otomobil gibi ürünler...
Evet, Türk-Çin Iş Konseyi'ndeki Türk iş adamları
bu ticari dengesizlikten şikâyet ediyorlar. ama be-
nim de onlara bir tavsiyem v ar. Ticaret yaparken da-
ha sabırlı olmak lazım.
Size şöyle bir örnekvereyim:
Çin piyasasında dünyanın herülkesinden gelen mal-
lar var. O nedenle Çin pazannda Türk mallan ne-
den yer almasın? Türkiye'nin pek çok markası var.
Bazı ülkelenn mallan Çin piyasasında daha faz-
la var. çünkü bu ülkeler Çin piyasasını uzun zaman
incelediler, uzun yıllardır da Çin'le ticaret yapıyor-
lar. Işte onun için Türk işadamlanna sabırlı olmala-
n ve çok çalışmalannı tavsiye ediyorum.
Size çıkolatadan örnek vereyim. Bence Türk çi-
kolatalan Isviçre çikolatalanndan çok daha iyi. Ama
Çinliler Isviçre çikolatasını biliyor ve yiyorlar. Bu-
na karşıhk Türk çikolatasını ve onun kaliteli oldu-
ğunu bilmiyorlar. Bu da tanıtım meselesi.
- Pekiya turizmde işbirîiği?
- Çın halkınm gelir düzeyi yükseldikçe her yıl dış
seyahat yapanlann da sayısı artıyor. Bugün dış se-
yahat yapan Çinli sayısı 10 milyon kişi. Ama bun-
lann çoğu komşu ülkelere, yani Doğu ve Güneydo-
ğu Asya ülkelerine gidiyor, Malezya. Endonezya, Fı-
lipinler, Japonya gibi...
Öte yandan Türkiye geçen yıl Çinli turistin hedef
YAO KUANGYİ
1940, Jejiang-Çin doğumlu. Pekin
Üniversitesi'nden mezun olduktan
hemen sonra Çin Halk
Cumhuriyeti Dışişleri Bakanhğı 'na
girdL Bakanhğın çeşitli
kademelerinde görev aldu Bir
dönem Ankara'daki Çin
Büyükelçiliği İkinci Kâtibi ve
konsolos oldu. Pekin
y
de Çin
Dışişleri Bakanhğı Batı Asya ve
Kuzey Afrika Dairesi Direktör
Yardtmahğı yaptu 1997'de
Ankara 'ya büyükelçi olarak atandu
ülkesi haline geldi. Geçen mayısta da kalabalık bir
Çinli turist grubu Türkiye'ye geldi.
50 bln Çinli turist
- İyi de ilgi beklenenin altında gerçekleşti. Ga-
zetelerde milyonlarca Çinli turistin gelmesinin
beklendiği manşetten verilmişti. Bu niye olmadı?
- Bakın "RomabirgündeinşaedilmedTbiçirnin-
de bir atasözü var. Çincede de şöyle bir deyiş var:
Insan bir lokmayla şışmanlamaz.
Yani her şey zamanla gelişiyor.
Önümüzdeki yıl 50 bin Çinli turistin Türkiye'ye
gelmesi beklenıyor ki bu da iyi bir başlangıç. Çin
turist acenteleri daha Türkiye'ye çok gelmiyor. Ben-
ce bunun nedeni iki ülkenın hâlâ birbirlerini çok iyi
tanımamış olmalan. Ama Dünya Kupasf yla birlik-
te daha iyi tanımaya başladık. Türk takımıyla Çin
takımı aynı gruptaydı. üstelik... Çinliler Türkiye'yi
tanıdıkça buraya gelen Çinli turist sayısı giderek ar-
tacaktır. Burada bir de iyi haber vereyim. THY'nin
haftada üç gün tstanbul-Pekin-Şanghay seferi var.
Bir yıldır bu seferler tamamıyla dolu olarak gerçek-
leşiyor. Bu arada şuna da dikkat çekmek istiyorum:
Istanbul'a gelen Çinli turistler alışverişe çok pa-
ra harcıyorlar. Bu da ikili ticarette Türkiye aleyhin-
deki dengesizliği dengeliyor.
Ama bu turizm alanındaki işbirliğimiz sadece ti-
cari olarak kalmamalı; bunun içınde kültürel anla-
yış da bulunmalı.
- Çin bugün Şanghay Beşlisiya da şimdiki olu-
şumuyla Şanghay Altıhsı adı verilen oluşumun
önderi konumunda. Bu oluşum dünyada ikinci
bir kutbu oluşturabilir mi? Aynca da Türkiye bu-
na nasıl bir katkıda bulunabilir?
- Söze Şanghay Beşlisi ya da Şanghay Altılısı'nın
kısa tarihini anlatarak başlamak istiyorum. Bu Çin,
Rusya, Tacikistan. Kırgızıstan ve Kazakistan tara-
fından kuruldu. Demin de sözünü ettiğimiz gibi Sov-
yetler Birliği ve Çin'in eskiden bir sınır sorunu var-
dı. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Çin'in bu dört
ülkeyle sınır sorunu devam etti. Bu beş ülke Şang-
hay'da bir araya gelip sınır güvenhği anlaşmasını ım-
zalayarak ekonomik işbirliğinı de geliştirmeyı he-
deflediklerini beyan ettiler.
Soğuk Savaş döneminden sonra Orta Asya ülke-
lerinde terör. aşıncılık ve bölücülük tehlikelen or-
taya çıktı. Bu, bölge ülkelerinin güvenliğini tehdit
ediyordu. Böylece Şanghay Beşlisi kuruldu. Bunun
esas amacı da güvenliktir. Daha sonra Özbekıstan'ın
katılmasıyla bu, Şanghay Işbirliği Örgütü'ne dö-
nüştü. Örgütün ana hedefı her zaman için güvenlik.
Ama üye ülkelerin ekonomik işbirîiği de gündeme
gelmiş durumda.
11 Eylül olayından sonra da Şanghay işbirîiği Ör-
gütü terörle mücadelede varlığını ve gücünü göster-
di. Şu anda da örgütün sekretaryasının Pekin'de ku-
rulması öngörülüyor. Aynı zamanda da Bişkek'te te-
rorizme karşı mücadele merkezi kurulması karan alın-
dı. .Ama burada bir noktayı vurgulamak istiyorum:
Şanghay işbirîiği Örgütü herhangi bir ülkeyi he-
def alan bir örgüt değildir. Aynca açık ve şeffaf bir
örgüttür.
Çok kutuplu dünya
- İyi de şu anda tek kutuplu dünyanın lideri
ABD 'nin herhangi bir saldırganlığını görüyor
muyuz?
- Biz hep, dünyamızın tek kutupluluktan çok ku-
tupluluğa dönmesi gerektiğini savunduk. Çok kutup-
luluk dünya banşı için de yararlıdır. Ama çok ku-
tupluluk derken. sadece Çin. Rusya ve ABD'yi kas-
tetmıyorum. Çok kutupluluktan çok daha geniş bir
alanı anlıyorum. Örneğin güçlü bir AB çok kutup-
luluk sürecine önemli katkılarda bulunabilecektir.
Onun dışında, güçlü ve zengin bir Türkiye de çok
kutuplu dünyaya yararlı olabilir. Dünya büyük bir
aile gibidir. Burada herkese yer vardır.
- Küreselleşme dünyamızın önemli bir olgusu.
Ama küreselleşme dünyada ilk kez miyaşanıyor?
Marksizm küreselleşme değil miydi?
- Sözünü ettiğimiz küreselleşme geçen yüzyıldan
bu yüzyılın başına kadar gelişen ekonomik bir kü-
reselleşmedir. Bu da şimdi sözünü ettiğiniz 19. ve
20. yüzyıllardakı durumdan farklıdır. Yüksek tek-
nolojinin, internetin gelişmesiyle birlikte dünya eko-
nomisine çok yeni unsurlar katıldı. Bence küresel-
leşme süreci geri döndürülemeyecek bir olgudur.
Şu anda bizim yapmamız gereken, küreselleşme sü-
recine ayak uydurmaktır. Bundan ne kadar çok ya-
rarlanmaya bakarsak o kadar az zarar görürüz. Çün-
kü küreselleşme iki taraflı bir kılıçtır. Bize hem ya-
ran, hem de zaran olan taraflan var. Gelişmiş olan
ülkeler için daha yararlıdır. Gelişmekte olan ülke-
ler için zarar payı daha fazladır.
Bu süreçte zengin ve yoksul ülkeler arasındaki ara
daha açılacaktır. Bu da bizi endişelendıriyor. Çin bu
sürece ayak uydurmaya çalışırken aynı zamanda da
gelişmiş ülkelere, gelişmekte olan ülkelere daha çok
yardım yapmalan çağınsında bulunuyor.
O nedenle şu anda daha adıl bir uluslararası eko-
nomik düzen kurulması çok önemli. Bu yıl Güney
Afrika'da bir gelişme zinesi yapıldı. Gelişmekte
olan ülkelere daha fazla yardım edilmesi çağnsını
o zirvede yaptık.
Varyag
eğlence merkezi
olacak
- Boğazlar'dan geçip Çin 'egiden Varyagyü-
zerplatformu ne oldu?
- Onun uzun bir öyküsü var. Çin'in özerk böl-
gesi Makao'dabir turizm şirketi ihaleye çıkarak Uk-
rayna'nın elinden çıkarmak istediği bu Varyag
platformunu satın almıştı. Bu. eski Sovyetler Bir-
liği'nde uçak gemisi olarak yapılmak istenmiş,
ama tamamlanmamıştı. Şirket, platformu turizm
amaçlı kullanmak istiyordu. Ama şirket büyük bir
hata yaptı ve platformu Boğazlar'dan geçirmek
için Türkhükürnetine izrn başvurusunda bulunma-
dı. Varyag'ın geçişinde doğal olarak sorun çıkın-
ca Makao yönetimi Çin hükümetine başvurarak bi-
zim araya girmemizi istedi. Böylece biz devTeye
girdik; geçiş izni istedik. Türk hükümetinin de
yardımıyla Varyag'ı Boğazlar'dan gü\enli bir şe-
kilde geçirdik. Varyag Çin'e ulaştı. Çok uzun bir
yolculuk yaptığı için de bakıma alındı. Onu satın
alan şirket de Varyag'ı bir eğlence merkezi olarak
kullanacak. Daha önce Çin, eski Sovyet yapımı iki
eski uçak gemisi daha satın aldı. Bin Kiev, öbürü
Minsk. Şu anda ikisi de eğlence merkezi olarak hiz-
met veriyor. Geçenlerde bazı gazetelerde Çin'in
Varyag'ı askeri amaçlı olarak kullanmayı amaç-
ladığı haberleri çıktı. Ama bu iddia doğru değil.
Ostelik Çin'in şu an için uçak gemisi yapma pla-
nı yok. Çin'in politikası saldınya değil, savunma-
ya yönelik olduğu için şu an için uçak gemisi yap-
masuıa gerek yoktur.
- Amerikahyazar ve gazeteci Edgar Snow 'un
yıllar öncesinden Çin 'e büyük ilgi duyduğu, hat-
ta Çin lideri Mao Zedung'la yakın dostluk kur-
duğu anlatıhr. Hatta u
Çin Üzerinde Kızıl Yıldız"
başta olmak üzere Çin Devrimi 'ni anlatan kitap-
lan dayayanlandu Siz EdgarSnow 'un Çin Te olan
ilgisini anlatır mısınız?
- Çin Komünist Partisi 1921 'de kuruldu. Çin o
dönemler Çan Kay Şek önderiiğindeki Milliyetçi
Parri'ninyönetimindeydi. Milliyetçi Parti, Komü-
nist Parti'nin etkisini yok etmek için büyük çaba
harcıyordu. 1935 'te Komünist Parti önderlığinde-
ki Kızıl Ordu, Uzun Yürüyüş'e geçti. Kısa süre son-
ra Japonya, Çin'e saldırdı. Japon-Çin Savaşı baş-
lach. Bunun üzerine Çin Komünist Partisi. Milli-
yetçi Parti'ye, birlikte dış düşmana. yani Japon-
ya'ya karşı işbirîiği yapma önerisinde bulundu. Sö-
zünü ettiğiniz Amerikah gazeteci Edgar Snow o
sırada Çin'deydi. Mao ve Başbakan Çu Enlav la
da görüşme yaptı. Daha sonra da o çok ünlü kıta-
bı "Çin Üzerinde Kızıl YıWız''ı yazdı. Dünya o
dönemlerde Çin Komünist Partisi'ni tanımıyordu.
Snow o kitabında, gerçekçi bir gözle Çin Komü-
nist Partisi'ni dış dünyaya tanıttı. Bu. daha sonra
Çin'i ve Çin Komünist Partisi'ni araştırmak. in-
celemek isteyenler için çok önemli bir kaynakça
kitap olmuştur. Mao'nun ve o dönemdeki Çin Ko-
münist Parn'si'nin liderlerinin hedefleri ve düşün-
celerini öğrenmek bakımından çok önemli bir ya-
pıttır. Aynca şunu belirtmem lazım:
Edgar SnowTa Mao iyi dosttular.
çin ve ABD lHşkllerl
-Sovyet Bloku ülkelerinin Soğuk Savaş döne-
minde "Demirperde " olarak adlandınlmast ben-
zeri bir isim de Çin 'e takılmıştı; "Bambu Per-
de" diyorlardu Bu "Bambu Perde"yi 1972'de
ilk kez dönemin ABD Başkanı Richard \ixon
Çin 'eyaptığı ziyaretle araladu Pingpong diplo-
masisi başlattu Bu nasıl olmuştu ? Bunu anlatır
mısınız?
- Evet, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra eski In-
giltere Başbakanı ChunchiIL Sovyet Bloku'na "De-
mirperde" adını takmıştı. Bize de "Bambu Ptr-
de" dedi. "Dmirperde*'ye bir şey diyemem, ama
Çin'e "Bambu Perde" demesine karşıyım.
Bambu çok güzeldir. aynı zamanda da lezzetli-
dir. Pandalarbambudan başka bir şey yemezler. Çin
Halk Cumhuriyeti kurulduktan sonra Çin'le
ABD'nin hiçbir ilişkisi olmamıştı. Ama 1972'de
dönemin ABD Başkanı N"ixon Çin'i ziyaret etti.
Bu ziyaretiyle birlikte Çin-ABD ilişkilerinde ye-
ni bir kapı açıldı. Çünkü ABD'nin Çin'e ihtiyacı
vardı ve Çin kapısını açmak istiyordu. Çin de öbür
yandan, ABD'yle olan üişkilerini iyileştirmeyi
amaçhyordu. Tam o dönemde Japonya'da ulusla-
rarası bir masatenisi karşılaşması oldu. Bu karşı-
laşmaya hem Çin hem ABD masatenisi takımlan
katıldı. Başkanımız bu fırsatı değerlendirdi ve
Amerikan masatenisi ya da pingpong takımını
Çin'e davet etti. O zamanki Başbakanımız Çu En-
lay da ABD masatenisi takımtra kabul etti. Baş-
bakan Çu Enlay o ziyarette çok önemli bir mesaj
iletti ve Çin'in ABD'yle diplomatik ilişki kurmak
istediğini açıkladı. tşte. Başkan Nixon bu mesajı
aldıktan sonra 1972'de ilk kez Çin Halk Cumhu-
riyeti'ni ziyaret eden ABD Başkaru oldu.
- O dönemle bugünü kıyasladığınızda nasıl bir
değerlendirme yaparsınız?
- Hiç kuşkusuz çokbüyük değişiklikler oldu. Bu
geçen 30 yıl içinde Çin-ABD ilişkileri tabii ki iniş-
li-çıkışlı oldu. Ama genel bir bakış açısından de-
ğerlendirildiğinde iyiye gittiği görülür. Özellikle
de bu yıl bu ilişkiler istikrarlı bir seyir izledi. Çin
de bu ilişkilerin istikranna çok önem veriyor. Çin
dünyanın en büyük gelişmekte olan ülkesi, ABD
ise dünyanın en büyük gelişmiş ülkesi. tkisi de B M .
Güvenlik Konseyi'nin daimiüyeleri. iki ülkeyede -
dünya banşını korumak içinbüyük görev düşüyor.
Cumhurbaşkanımız Jiang Zemin kısa süre önce
ABD'yi ziyaret ederek Başkan Bosh'la da güzel
bir görüşme yaptı.