19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 ARALIK 2002 PAZAR 12 PAZAR KONUGU Çin Büyükelçisi Yao Kuangyi ile Şanghay beşlisi ve bölgedeki gelişmeleri konuştuk S Ö Y L E $ İ : LEYLA TAVŞANOCLU [email protected] Çin Halk Cumhuriyeti dünya devi olmayoîunda hızlı adımlarla ilerliyor. 1.3 milyar kişilik nüfusu, bir trilyon doların üzerinde GSMH'siyle Çin, Uzakdoğu üzerinde yiikselen bir kızılyıldız gibi duruyor. Bu tek kutuplu dünyada gün gelip de Çin 'in çevresinde ikinci bir kutup da oluşabilir. Zaten Amerikah devlet adamları Brzezinski ve Kissinger, Çin 'in 2025 'te bir dünya devi olarak ortaya çıkacağını tahmin etmişlerdi. 1997 de de Çin 'in önderliğinde zaten Şanghay Beşlisi adı verilen Rusya ve üç Orta Asya cumhuriyetinin katıhmıyla bir bölgesel işbirîiği örgütü kurulmuştu. Daha sonra Özbekistan 'ın da katılmasıyla bu örgütün üye sayısı alîıya çıktı. Çin kendi bölgesinde hızla bir güç olma yolunda ilerliyordu. Türkiye 'yle de stratejik işbirîiği konusunda anlaşma imzalamıştı. Iki ülke her alanda işbirliklerini geliştirmek istiyorlardı. Bütün bunları akılda tutarak Çin de neler olup bittiğini anlamak istedim ve Çin Büyükelçisi Yao Kuangyi yle görüşmek istedim. Kendisiyle Gaziosmanpaşa daki Çin Büyükelçiliği konutunun salonunda bir araya geldik. Mükemmel Türkçe konuşan Büyükelçi, yine de tercüman kullanmayı yeğledi. Konuşmamız, okuyacağınız gibi son derece ilginç oldu. Çin Komünist Partisi ekonomiyi geliştiriyor- Çin serbestpiyasa ekonomisineyatkın bir ül- ke. Ancak komünist rejimle yönetiliyor ve bütün dünyanın da gördüğü gibi son derece başarılı so- nuçlar alıyor. Çin, serbest piyasa ekonomisiyle ko- münist sistemi nasıl bağdaştırabiliyor? KUANGYİ-Çın. 1978'den beri dışa açılma polı- tikası uygulama yolunu benimsedi. Çin'in o zaman- kı lideri Deng Zİao Ping ülkesinin en gelişmiş sos- yalist sısteme sahip olduğunun bilincindeydi. Do- layısıyla en gelişmiş işgücünün de ekonomınin için- de en etkin biçimde yer alması gerektiği inancında\ - dı. Önceleri. komünizmle ilgili dünyada yanlış anla- malar ve önyargılar olduğunu biliyorduk. Sosya- lizm halkın çıkannı. ış gücünün tamamını ve ülke kültürünü güvenceye alan bir rejimdir. tktidardaki Çin Komünist Partisi bu ilkelen temel alarak Çin'in ekonomisini, işgücünü geliştirmeye çalışmaktadır. Sizlerin de bıldiği gibi 20 yılı aşkın bir zaman dı- şa açılma ve reform politikası uyguladıktan sonra Çin'in durumu tamamıyla değişti. Bu yıl itibanyla Çin dünyada ekonomik büyüklük bakırnından altm- cı ülke durumuna geldi. Bu yıl Çin"in GSMH'si 1 trilyon 200 milyar dolara, dış ticaretinin toplamı da 500 milyar dolara ulaştı. Kişi başına düşen yıllık ge- lır ise bin dolara yaklaştı. - İyi de bu kadar büyük bir ekonomide kişi ba- şına düşen yıllık gelir çok düşük değil mi? - Hayır, hayır, çok düşük değil. Çünkü büyük bir nüfusumuz var. 1.3 milyar kişiyi buldu. Kısa süre önce Çın Komünist Partisi'nin 16. genel kongresi yapıldı. Kongrede 2020 yılına kadar olan ekonomik plan. program hazırlandı. Buna göre 2020 yılında Çin'in GSMH'si 4 trilyon dolar olacak. Bunubaşa- rabilirsek Çin, ekonomik büyüklük bakımından, ABD ve Japonya'dan sonra dünyanın üçüncü ülke- si olacak. - 2020yılında GSMHyi 4 trilyon dolara çıka- rırken Çin'in nüfusunu geri çekme hedefı yapıl- dı mı? - Yapıldı. Bu kadar kalabalık nüfuslu bir ülkede ekonomik gelişmeyi sağlamak çok zor bir iş. O ne- denle ciddi bir aile planlaması yapılması zorunlu ol- du. Böylece şimdi bir aileye bir çocuk siyaseti uy- gulanıyor. Bu aile planlamasıyla Çın'in nüfusu 300 milyon azaldı. O uygulama olmasaydı belki de şim- di Çin'in nüfusu 1.6 milyar kişi olacaktı. Nüfus ar- tış oranı da yüzde 2'den binde 8'e düştü. Ekonomiyi geliştirirken gelir dengesizliğini ve bölgeler arasındaki gelişme dengesizliğini gider- memiz gerekjyor. Bölgeler arası gelişme dengesiz- liğini gidermek için Çin hükümeti yeni bir kalkın- ma projesı uygulama yoluna gitti. Bunun sonucu ola- rak 2020 "de Çin halkı önemli ölçüde refaha kavuşa- caktır. Konuşmamızın başına dönersek... Komüniz- min, sosyalizmin ana ilkesi halkın bütününü refaha kavuşturmaktır. Bu nedenle de serbest piyasa eko- nomisi uygulamasırun sosyalist sistemle ters düşen bir durumu yoktur. İklncl güç olacağız - ABD'li devlet adamları Henry Kissinger ve Zbgnien Brzezinski, Çin 'in 2025yılında dünya de- vi haline geleceğini öngörmüşlerdL Siz bu konu- da ne düşünüyorsunuz? - Çin'in hedefı şu andaki dünyanın orta derecede gelişmiş ülkelerinin düzeyine ulaşmaktır. Şımdikı bü- yüme hızıyla devam edersek herhalde 2050'de çok daha güçlü bir ülke olacağız. Amerikan devlet adam- lan ileriki yıllarda Çin'in ABD'den sonra dünyanın ikinci güçlü devleti olacağıru tahmin ediyorlar. Ta- bii ki bu olasılık var. BLZ bunun ıçin "İnşaUah" diyoruz. Ama Çin gü- nün binnde gerçekten bir dünya gücü haline gelir- se dünya banşı ve istikrannı korumak için çalışa- caktır. Öte yandan bazı Batı medyası da Çin Seddi Teorisi'nden söz ediyor. - ]\'edir bu Çin Seddi Teorisi? - Yani Çin bir dünya gücü haline gelirse dünya ba- nşı için bir tehdit oluştururmuş. Bu tamamıyla saç- ma sapan bir tahmin. Çünkü sizın de bildiğiniz gi- bi Çin banşsever bir ülkedir ve çok uzun yıllardır da banşsever bir dış politika uyguluyor. Herhangi bir dış ülkede ne bir askeri tesısi ne de askerleri var- dır. - Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği 'yle Çin birbirlerini karşıhklı olarak hegemonyacıhk- la suçlarlardu Bu karşıhklı suçlamada gerçekten samimi miydiler, yoksa komünizmin algüanış ve uygulanış biçimi yüzünden aralarında patlak ve- ren bir çıkar çatışmasının sonucu muydu? - O dönemdeki Çin \e Sovyetler Birliği arasında- ki gerginlığin tarihi nedenleri vardı. hiç kuşkusuz. Bir kere iki ülke arasında sınır sorunlan vardı. Ta- bii ki ideolojik çatışma da söz konusuydu. Ama bu- günkü dünya o zamankinden tamamıyla değişik. Durumlar da çok değişti, tabii ki. Şu anda da ÇinTe Rusya arasındaki ilişkiler çok iyidir. Rusya Devlet Başkanı Sayın VTadimir Putin ge- çenlerde Pekin'devdi. Bızim Devlet Başkammız Sa- yın Jiang Zemin'le çok sıcak bir görüşme yaptı. Şu anda Çin"le Rusya arasında stratejik ortaklık işbir- îiği anlaşması var. Ama bu işbirîiği bir ittifak anla- mına gelmiyor. Bu işbirîiği herhangi bir tarafa yö- nelik değildir. - Çin 'in Türkiye 'yle de böyle bir anlaşması yok mu? - Var. Cumhurbaşkanımız Jiang Zemin, dönemin Cumhurbaşkanı Sayın Sükyman DemireTin konu- ğu olarak 2000 yılında Ankara'yı ziyareti sırasında bu anlaşmayı imzalamıştı. 21. yüzyılda ortaklanmız- la birlikte bütün alanlarda ilişkilerimizi daha ileri- ye görürmeyi hedefliyoruz. Çin'le Türkiye arasındaki ilişkiler iyi biçimde ge- lişiyor. Daha önce de bizim Dışişleri Bakanımızla dönemin Dışişleri Bakanı Sayın Ismaü Cem arasın- da bir eylem planı ımzalandı. Şimdi ilişkilerimizi her alanda geliştirmeye çalışıyoruz. Çin malları - Çin-TürkİşKonseyi'nin Türktarafiekonomik ve ticari ilişkilerin istenildiği düzeyde gelişmeme- sinden yakınıyor. Siz bu şikâyetlere katılıyor mu- sunuz? - Ben de tam bu konuya değinecektim. 1997'de Ankara'ya büyükelçi olarak atandığımda Çin'le Tür- kiye arasındaki ticaret 800 milyon dolardı. tkili ti- caret şu anda 1 milyar 200 milyon dolara ulaşmış durumda. Ama bu ikili ticarette Türkiye'nin aley- hine olan büyük bir dengesızlik var. - Peki, sizin açınızdan bu dengesizliğin neden- leri nedir? - Çin mallan hem ucuz. hem de kalitelidir. Çin de Türkiye de piyasa ekonomisi uyguluyorlar. Piyasa ekonomisinin ilkelerine göre de kim ucuz \e kalı- teli mal satıyorsa oradan alım daha fazla oluyor. Çin'de geniş çaplı fuarlar düzenleniyor. Pek çok ışadamı da bu fuarlara katılıyor. Asıl amaçlan da Türk mallarını orada tanıtıp ihracat sağlayabilmek. Ama o fuariara gidınce kendi mallannı satmaktan çok Çin mallannı almak için anlaşma yapıyorlar. Hem ucuz. hem de kaliteli mal üretmenin avantajlan bun- lar... Çin hükümeti Türkiye'nin aleyhine olan bu tica- ret dengesizliğinin en azına indirilebilmesine çok önem veriyor. Son üç yıldır sürekli Çin'den Türki- ye'ye alım heyetlen geliyor. Turlzm - Türkiye'den ne gibi ürûnler alınıyor? - Yûn. krom. mermer ve otomobil gibi ürünler... Evet, Türk-Çin Iş Konseyi'ndeki Türk iş adamları bu ticari dengesizlikten şikâyet ediyorlar. ama be- nim de onlara bir tavsiyem v ar. Ticaret yaparken da- ha sabırlı olmak lazım. Size şöyle bir örnekvereyim: Çin piyasasında dünyanın herülkesinden gelen mal- lar var. O nedenle Çin pazannda Türk mallan ne- den yer almasın? Türkiye'nin pek çok markası var. Bazı ülkelenn mallan Çin piyasasında daha faz- la var. çünkü bu ülkeler Çin piyasasını uzun zaman incelediler, uzun yıllardır da Çin'le ticaret yapıyor- lar. Işte onun için Türk işadamlanna sabırlı olmala- n ve çok çalışmalannı tavsiye ediyorum. Size çıkolatadan örnek vereyim. Bence Türk çi- kolatalan Isviçre çikolatalanndan çok daha iyi. Ama Çinliler Isviçre çikolatasını biliyor ve yiyorlar. Bu- na karşıhk Türk çikolatasını ve onun kaliteli oldu- ğunu bilmiyorlar. Bu da tanıtım meselesi. - Pekiya turizmde işbirîiği? - Çın halkınm gelir düzeyi yükseldikçe her yıl dış seyahat yapanlann da sayısı artıyor. Bugün dış se- yahat yapan Çinli sayısı 10 milyon kişi. Ama bun- lann çoğu komşu ülkelere, yani Doğu ve Güneydo- ğu Asya ülkelerine gidiyor, Malezya. Endonezya, Fı- lipinler, Japonya gibi... Öte yandan Türkiye geçen yıl Çinli turistin hedef YAO KUANGYİ 1940, Jejiang-Çin doğumlu. Pekin Üniversitesi'nden mezun olduktan hemen sonra Çin Halk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanhğı 'na girdL Bakanhğın çeşitli kademelerinde görev aldu Bir dönem Ankara'daki Çin Büyükelçiliği İkinci Kâtibi ve konsolos oldu. Pekin y de Çin Dışişleri Bakanhğı Batı Asya ve Kuzey Afrika Dairesi Direktör Yardtmahğı yaptu 1997'de Ankara 'ya büyükelçi olarak atandu ülkesi haline geldi. Geçen mayısta da kalabalık bir Çinli turist grubu Türkiye'ye geldi. 50 bln Çinli turist - İyi de ilgi beklenenin altında gerçekleşti. Ga- zetelerde milyonlarca Çinli turistin gelmesinin beklendiği manşetten verilmişti. Bu niye olmadı? - Bakın "RomabirgündeinşaedilmedTbiçirnin- de bir atasözü var. Çincede de şöyle bir deyiş var: Insan bir lokmayla şışmanlamaz. Yani her şey zamanla gelişiyor. Önümüzdeki yıl 50 bin Çinli turistin Türkiye'ye gelmesi beklenıyor ki bu da iyi bir başlangıç. Çin turist acenteleri daha Türkiye'ye çok gelmiyor. Ben- ce bunun nedeni iki ülkenın hâlâ birbirlerini çok iyi tanımamış olmalan. Ama Dünya Kupasf yla birlik- te daha iyi tanımaya başladık. Türk takımıyla Çin takımı aynı gruptaydı. üstelik... Çinliler Türkiye'yi tanıdıkça buraya gelen Çinli turist sayısı giderek ar- tacaktır. Burada bir de iyi haber vereyim. THY'nin haftada üç gün tstanbul-Pekin-Şanghay seferi var. Bir yıldır bu seferler tamamıyla dolu olarak gerçek- leşiyor. Bu arada şuna da dikkat çekmek istiyorum: Istanbul'a gelen Çinli turistler alışverişe çok pa- ra harcıyorlar. Bu da ikili ticarette Türkiye aleyhin- deki dengesizliği dengeliyor. Ama bu turizm alanındaki işbirliğimiz sadece ti- cari olarak kalmamalı; bunun içınde kültürel anla- yış da bulunmalı. - Çin bugün Şanghay Beşlisiya da şimdiki olu- şumuyla Şanghay Altıhsı adı verilen oluşumun önderi konumunda. Bu oluşum dünyada ikinci bir kutbu oluşturabilir mi? Aynca da Türkiye bu- na nasıl bir katkıda bulunabilir? - Söze Şanghay Beşlisi ya da Şanghay Altılısı'nın kısa tarihini anlatarak başlamak istiyorum. Bu Çin, Rusya, Tacikistan. Kırgızıstan ve Kazakistan tara- fından kuruldu. Demin de sözünü ettiğimiz gibi Sov- yetler Birliği ve Çin'in eskiden bir sınır sorunu var- dı. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Çin'in bu dört ülkeyle sınır sorunu devam etti. Bu beş ülke Şang- hay'da bir araya gelip sınır güvenhği anlaşmasını ım- zalayarak ekonomik işbirliğinı de geliştirmeyı he- deflediklerini beyan ettiler. Soğuk Savaş döneminden sonra Orta Asya ülke- lerinde terör. aşıncılık ve bölücülük tehlikelen or- taya çıktı. Bu, bölge ülkelerinin güvenliğini tehdit ediyordu. Böylece Şanghay Beşlisi kuruldu. Bunun esas amacı da güvenliktir. Daha sonra Özbekıstan'ın katılmasıyla bu, Şanghay Işbirliği Örgütü'ne dö- nüştü. Örgütün ana hedefı her zaman için güvenlik. Ama üye ülkelerin ekonomik işbirîiği de gündeme gelmiş durumda. 11 Eylül olayından sonra da Şanghay işbirîiği Ör- gütü terörle mücadelede varlığını ve gücünü göster- di. Şu anda da örgütün sekretaryasının Pekin'de ku- rulması öngörülüyor. Aynı zamanda da Bişkek'te te- rorizme karşı mücadele merkezi kurulması karan alın- dı. .Ama burada bir noktayı vurgulamak istiyorum: Şanghay işbirîiği Örgütü herhangi bir ülkeyi he- def alan bir örgüt değildir. Aynca açık ve şeffaf bir örgüttür. Çok kutuplu dünya - İyi de şu anda tek kutuplu dünyanın lideri ABD 'nin herhangi bir saldırganlığını görüyor muyuz? - Biz hep, dünyamızın tek kutupluluktan çok ku- tupluluğa dönmesi gerektiğini savunduk. Çok kutup- luluk dünya banşı için de yararlıdır. Ama çok ku- tupluluk derken. sadece Çin. Rusya ve ABD'yi kas- tetmıyorum. Çok kutupluluktan çok daha geniş bir alanı anlıyorum. Örneğin güçlü bir AB çok kutup- luluk sürecine önemli katkılarda bulunabilecektir. Onun dışında, güçlü ve zengin bir Türkiye de çok kutuplu dünyaya yararlı olabilir. Dünya büyük bir aile gibidir. Burada herkese yer vardır. - Küreselleşme dünyamızın önemli bir olgusu. Ama küreselleşme dünyada ilk kez miyaşanıyor? Marksizm küreselleşme değil miydi? - Sözünü ettiğimiz küreselleşme geçen yüzyıldan bu yüzyılın başına kadar gelişen ekonomik bir kü- reselleşmedir. Bu da şimdi sözünü ettiğiniz 19. ve 20. yüzyıllardakı durumdan farklıdır. Yüksek tek- nolojinin, internetin gelişmesiyle birlikte dünya eko- nomisine çok yeni unsurlar katıldı. Bence küresel- leşme süreci geri döndürülemeyecek bir olgudur. Şu anda bizim yapmamız gereken, küreselleşme sü- recine ayak uydurmaktır. Bundan ne kadar çok ya- rarlanmaya bakarsak o kadar az zarar görürüz. Çün- kü küreselleşme iki taraflı bir kılıçtır. Bize hem ya- ran, hem de zaran olan taraflan var. Gelişmiş olan ülkeler için daha yararlıdır. Gelişmekte olan ülke- ler için zarar payı daha fazladır. Bu süreçte zengin ve yoksul ülkeler arasındaki ara daha açılacaktır. Bu da bizi endişelendıriyor. Çin bu sürece ayak uydurmaya çalışırken aynı zamanda da gelişmiş ülkelere, gelişmekte olan ülkelere daha çok yardım yapmalan çağınsında bulunuyor. O nedenle şu anda daha adıl bir uluslararası eko- nomik düzen kurulması çok önemli. Bu yıl Güney Afrika'da bir gelişme zinesi yapıldı. Gelişmekte olan ülkelere daha fazla yardım edilmesi çağnsını o zirvede yaptık. Varyag eğlence merkezi olacak - Boğazlar'dan geçip Çin 'egiden Varyagyü- zerplatformu ne oldu? - Onun uzun bir öyküsü var. Çin'in özerk böl- gesi Makao'dabir turizm şirketi ihaleye çıkarak Uk- rayna'nın elinden çıkarmak istediği bu Varyag platformunu satın almıştı. Bu. eski Sovyetler Bir- liği'nde uçak gemisi olarak yapılmak istenmiş, ama tamamlanmamıştı. Şirket, platformu turizm amaçlı kullanmak istiyordu. Ama şirket büyük bir hata yaptı ve platformu Boğazlar'dan geçirmek için Türkhükürnetine izrn başvurusunda bulunma- dı. Varyag'ın geçişinde doğal olarak sorun çıkın- ca Makao yönetimi Çin hükümetine başvurarak bi- zim araya girmemizi istedi. Böylece biz devTeye girdik; geçiş izni istedik. Türk hükümetinin de yardımıyla Varyag'ı Boğazlar'dan gü\enli bir şe- kilde geçirdik. Varyag Çin'e ulaştı. Çok uzun bir yolculuk yaptığı için de bakıma alındı. Onu satın alan şirket de Varyag'ı bir eğlence merkezi olarak kullanacak. Daha önce Çin, eski Sovyet yapımı iki eski uçak gemisi daha satın aldı. Bin Kiev, öbürü Minsk. Şu anda ikisi de eğlence merkezi olarak hiz- met veriyor. Geçenlerde bazı gazetelerde Çin'in Varyag'ı askeri amaçlı olarak kullanmayı amaç- ladığı haberleri çıktı. Ama bu iddia doğru değil. Ostelik Çin'in şu an için uçak gemisi yapma pla- nı yok. Çin'in politikası saldınya değil, savunma- ya yönelik olduğu için şu an için uçak gemisi yap- masuıa gerek yoktur. - Amerikahyazar ve gazeteci Edgar Snow 'un yıllar öncesinden Çin 'e büyük ilgi duyduğu, hat- ta Çin lideri Mao Zedung'la yakın dostluk kur- duğu anlatıhr. Hatta u Çin Üzerinde Kızıl Yıldız" başta olmak üzere Çin Devrimi 'ni anlatan kitap- lan dayayanlandu Siz EdgarSnow 'un Çin Te olan ilgisini anlatır mısınız? - Çin Komünist Partisi 1921 'de kuruldu. Çin o dönemler Çan Kay Şek önderiiğindeki Milliyetçi Parri'ninyönetimindeydi. Milliyetçi Parti, Komü- nist Parti'nin etkisini yok etmek için büyük çaba harcıyordu. 1935 'te Komünist Parti önderlığinde- ki Kızıl Ordu, Uzun Yürüyüş'e geçti. Kısa süre son- ra Japonya, Çin'e saldırdı. Japon-Çin Savaşı baş- lach. Bunun üzerine Çin Komünist Partisi. Milli- yetçi Parti'ye, birlikte dış düşmana. yani Japon- ya'ya karşı işbirîiği yapma önerisinde bulundu. Sö- zünü ettiğiniz Amerikah gazeteci Edgar Snow o sırada Çin'deydi. Mao ve Başbakan Çu Enlav la da görüşme yaptı. Daha sonra da o çok ünlü kıta- bı "Çin Üzerinde Kızıl YıWız''ı yazdı. Dünya o dönemlerde Çin Komünist Partisi'ni tanımıyordu. Snow o kitabında, gerçekçi bir gözle Çin Komü- nist Partisi'ni dış dünyaya tanıttı. Bu. daha sonra Çin'i ve Çin Komünist Partisi'ni araştırmak. in- celemek isteyenler için çok önemli bir kaynakça kitap olmuştur. Mao'nun ve o dönemdeki Çin Ko- münist Parn'si'nin liderlerinin hedefleri ve düşün- celerini öğrenmek bakımından çok önemli bir ya- pıttır. Aynca şunu belirtmem lazım: Edgar SnowTa Mao iyi dosttular. çin ve ABD lHşkllerl -Sovyet Bloku ülkelerinin Soğuk Savaş döne- minde "Demirperde " olarak adlandınlmast ben- zeri bir isim de Çin 'e takılmıştı; "Bambu Per- de" diyorlardu Bu "Bambu Perde"yi 1972'de ilk kez dönemin ABD Başkanı Richard \ixon Çin 'eyaptığı ziyaretle araladu Pingpong diplo- masisi başlattu Bu nasıl olmuştu ? Bunu anlatır mısınız? - Evet, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra eski In- giltere Başbakanı ChunchiIL Sovyet Bloku'na "De- mirperde" adını takmıştı. Bize de "Bambu Ptr- de" dedi. "Dmirperde*'ye bir şey diyemem, ama Çin'e "Bambu Perde" demesine karşıyım. Bambu çok güzeldir. aynı zamanda da lezzetli- dir. Pandalarbambudan başka bir şey yemezler. Çin Halk Cumhuriyeti kurulduktan sonra Çin'le ABD'nin hiçbir ilişkisi olmamıştı. Ama 1972'de dönemin ABD Başkanı N"ixon Çin'i ziyaret etti. Bu ziyaretiyle birlikte Çin-ABD ilişkilerinde ye- ni bir kapı açıldı. Çünkü ABD'nin Çin'e ihtiyacı vardı ve Çin kapısını açmak istiyordu. Çin de öbür yandan, ABD'yle olan üişkilerini iyileştirmeyi amaçhyordu. Tam o dönemde Japonya'da ulusla- rarası bir masatenisi karşılaşması oldu. Bu karşı- laşmaya hem Çin hem ABD masatenisi takımlan katıldı. Başkanımız bu fırsatı değerlendirdi ve Amerikan masatenisi ya da pingpong takımını Çin'e davet etti. O zamanki Başbakanımız Çu En- lay da ABD masatenisi takımtra kabul etti. Baş- bakan Çu Enlay o ziyarette çok önemli bir mesaj iletti ve Çin'in ABD'yle diplomatik ilişki kurmak istediğini açıkladı. tşte. Başkan Nixon bu mesajı aldıktan sonra 1972'de ilk kez Çin Halk Cumhu- riyeti'ni ziyaret eden ABD Başkaru oldu. - O dönemle bugünü kıyasladığınızda nasıl bir değerlendirme yaparsınız? - Hiç kuşkusuz çokbüyük değişiklikler oldu. Bu geçen 30 yıl içinde Çin-ABD ilişkileri tabii ki iniş- li-çıkışlı oldu. Ama genel bir bakış açısından de- ğerlendirildiğinde iyiye gittiği görülür. Özellikle de bu yıl bu ilişkiler istikrarlı bir seyir izledi. Çin de bu ilişkilerin istikranna çok önem veriyor. Çin dünyanın en büyük gelişmekte olan ülkesi, ABD ise dünyanın en büyük gelişmiş ülkesi. tkisi de B M . Güvenlik Konseyi'nin daimiüyeleri. iki ülkeyede - dünya banşını korumak içinbüyük görev düşüyor. Cumhurbaşkanımız Jiang Zemin kısa süre önce ABD'yi ziyaret ederek Başkan Bosh'la da güzel bir görüşme yaptı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle