Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 OCAK 2002 PAZAR
HABERLER
Yapılacak düzenlemelerde Bakanlar Kurulu düzeyinde taahhüdü şart koştu
IMF'ye liderleryetmediBANUSAUV1AN
ANKARA - Uluslararası Para Fo-
nu'nun (IMF) artık liderlen de yeter-
lı görmediğı, yapılacak düzenlemele-
re ilişkin Bakanlar Kurulu düzeyinde
taahhüt istediği öğrenildi. Vergi ida-
re yapısunn değiştirilmesi, yatınm or-
tamının iyileştirilmesi, etkin devlet
ve kamunun küçültülmesine yönelik
eylem planlan Bakanlar Kurulu taah-
hüdünü içerecek biçımde çıkanlma-
ya çalışılıyor. Bu düzenlemelerin; ka-
raraame, prensip karan ya da eylem
planı olarak Bakanlar Kurulu'ndan
geçirilmesine ilişkin formüller üze-
rinde duruluyor.
Devlet Bakanı Kemal Deniş ile
Merkez Bankası Başkanı Süreyya Ser-
dengeçtfnin imzasını yeterli görme-
yerek daha önce liderler düzeyinde
taahhüt arayan IMfnin. 18. stand-
by'da bazı yasa değişiklikJerinin ya-
pılacağına ilişkin Bakanlar Kurulu
düzeyinde karar alınmasını istediği
öğrenildi. Ancak bunun kararname
mi prensip karan mı olacağı henüz
belırlenmedı. Yetkililer, eylem plan-
lannın normalde Başbakanlık genel-
gesi olması gerektığini belirtriler. An-
• Devlet Bakanı Kemal Derviş ile Merkez Bankası Başkanı
Süreyya Serdengeçti'nin imzasını yeterli görmeyerek daha önce
liderler düzeyinde taahhüt arayan IMF'nin, 18. stand-by'da bazı
yasa değişikliklerinin yapılacağma ilişkin Bakanlar Kurulu
düzeyinde karar alınmasını istediği öğrenildi. Ancak bunun
kararname mi prensip karan mı olacağı henüz belirlenmedi.
cak IMF'nin bakanlann imzasını ta-
şıyan taahhüt ıstemesi nedeniyle "ka-
rarname ve prensip kararT gibi for-
müller üzennde duruluyor. Bu düzen-
lemelenn çıkanlacak yasal düzenle-
meleri kapsamasının TBMM'nin ira-
desine yönelik niyet mektuplarından
sonra Bakanlar Kurulu düzeyinde
"gasp" anlamına geleceği yorumu ya-
pıldı. Bu nedenle hazırlanan taslaklar-
da, yasalara ilişkin olarak açık taah-
hütler yerine yumuşak ifadeler bulun-
masına çalışıldığı belirtildi. Bakanlar
Kurulu "nun taahhüdünün arandığı 3
temel alan şöyle sıralanıyor:
- Vergi sisteminde ve idari vapıda
yapılacak değişiklik.
-Yatınm ortamının gelıştırilmesine
ilişkin eylem planı.
- Etkin devlet, volsuzJukla mücade-
le, kamu harcama rvformu olarakad-
landınlan,devletin küçültühnesineifiş-
kin eylem plam.
Pünya Bankası inceledl
IMF'nin vergi sıstemı ve idan ya-
pıya ilişkin olarak Gelırler Genel Mü-
dürlüğü'nün Maliye'den aynknasına
yönelik ıstemı çerçevesinde bır çalış-
ma yapıldı. Maliye'nın tepkisiyle kar-
şılanan bu çaiışmanın yaklaşık 2 yıl-
dır sürdürüldüğü öğrenildi. Başba-
kanlığa sunulan çahşmada, IMF ve
Dünya Bankası "nın talepleri karşılan-
madı. Dünya Bankası'nın bu çalış-
mayı inceledıği ve kabul etmediği öğ-
renildi. Bunun üzerine Devlet Baka-
nı Derviş ile Malıye Bakam Sümer
Oral'ın önceki gün yaptığı toplantı-
da da uzlaşma sağlanamadığı öğrenil-
di. Maliye Bakanlığı'nın Başbakan-
lığagönderdiği çahşmada, "vergika-
nunlannda ve vergi idaresinin yapı-
lanmasında ban degişMklerhedeflen-
digT belirtildi.
Eylem plam ya da Bakanlar Kuru-
lu karan olarak çıkanlacak bu çahş-
mada, "GeürVergisi tarifesinin değiş-
tirilmesi, faiz ve repo gibi üretim dışı
gelirlerin vergüendirilmesi, temettü
gdirleri üzerindeki vergi yükü, finan-
sal kiralaoıada vergi u> gulamasu ku-
rum kazançlannın vergilendirilmesi,
yaünrn indirimi, serbest bölge teşvik-
İeri vergi istisna ve muaflıklannırT ye-
nıden değerlendırileceğı belırtıliyor.
Çahşmada, bellı büyüklüğü geçmeyen-
lerin KDV beyanname verme yüküm-
lülüğünün kaldınhnası, Özel Tüke-
tim Vergisi'nin çıkanlması, beyan sı-
nın ve istisna kazanç tutariannın tek
tutar olarak belirlenmesi de yer alıyor.
İdarenın yapısına yönelik olarak ise
Gelırler Genel Müdürlüğü'nün aynl-
ması yerine personelin eğıtuni ve ni-
teliğinin arttınlmasma yönelik taah-
hütlerde bulunuluyor. Bu çerçevede
elemanlann yurtdışına gönderümesi
de düzenleniyor.
Yatınm ortammm iyileştirilmesi-
ne yönelik eylem planı çerçevesin-
de de Bakanlar Kurulu'na karşı so-
rumlu koordinasyon kurulu oluştu-
ruhnası öngörülüyor. Böyle bir ku-
rulun Bakanlar Kurulu'na sorumlu
olarak düzenlenemeyeceği, Başba-
kanlığa bağlanabıleceği, Başbakan-
lığın da icra değil eşgüdüm yeri ol-
duğuna dikkat çekiliyor. Bu eylem
plam çerçevesinde özellikle yaban-
cı yatınmlann önünü açmaya yöne-
lik olarak tüm yasal mevzuatın göz-
den geçirilmesı amaçlanıyor.
Kamunun küçültühnesine yönelik
hazırlanan "Şeffaflıguı Artünlmasıve
Kamuda Etkin Vönetimin Geliştiril-
mesi Eviem PlanTyla da personel sis-
temınden seçım kampanyalanna, de-
netım sistemınden mahkemelenn ıh-
tisaslaşmasına, kamu kuruluşlan ile
vakıflann yeniden düzenlenmesıne
kadar uzanan bır dizi taahhüt yer ahyor.
DÜNYA BANKASI, TASARININDEĞÎŞTİRHMESM ÎSTEDİ
thale Yasası
yeni baştanUluslararası Para Fonu ve Dünya Bankasf nın
Ihale Yasasrnın Köşk'e gönderilmesinin
ardından yabancılann ihalelere giriş sınınnı
belirleyen eşik değerlere yönelik itirazını ilettiği
ve değiştirilmesini talep ettiği öğrenildi.
KAMU BANKALARI YÖNETİCİLERÎ İLE GÖRÜŞTÜ
Derviş 'in tavrı
bekleniyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dev let Bakanı Kemal
Derviş'ın Cumhurbaşkanı AhmetNecdetSezerin bankalara
kaynak aktanmuıa ilişkin yasadaki 3 düzenlemeyi geri
göndermesi üzerine kamu bankalan yönetim kurulu
üyeleriyle bir dizi telefon trafiği yürüttüğü öğrenildi. Kamu
bankalannda 31 Aralık 2002 tarihinden sonra memur
çalıştınlmamasına yönelik hükmün iptal edilmesinin, kamu
bankalanrun yapılandınlmasma ilişkin Bakanlar Kurulu
karannm stand-by ön koşulu olması nedeniyle IMF'yle
sıkıntı yaratacağı ifade edildi. Derviş in LMF'yle de yapacağı
temaslann ardından pazartesı günü tavnnı ortaya koyması
bekleniyor. Cumhurbaşkanf nın kamu bankalan yöneticilerine
yönelik dokunulmazlık zırhı getiren düzenlemeyi onaylamaması
Kamu Bankalan Ortak Yönetim Kurulu Başkanı Viıral Akışık'ın
istifa edip etmeyeceği sorulannı yeniden gündeme getirdi.
Akışık'ın istifa etmeyeceği belirtilirken. hükümetın "Giderse
gitsin, aynı işi yapan bulunur" tavnnı yansıttığı ifade edildi.
TOBB değerlendirmeyi hükümetten sonra yapacak
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıkhoğlu. kamu bankalan
yöneticilerinin kredilerin yeniden yapılandınlması için bu
düzenlemenın gerekli olduğunu söyledıklerini belirtirken,
Cumhurbaşkanı'nın vetosunu hukuki ve teknik açıdan
değerlendırmesinin söz konusu olamayacağını ifade etti.
Hisarcıklıoğlu, durumun yann hükümetin tavnnı ortaya
koymasından sonra değerlendirilebıleceğıni söyledi.
Cumhurbaşkanı'nın bankalara aktarım yasasındakı "kamu
bankalannda 31 Aralık 2002 tarihinden sonra memur
çahşünlamayacağına'* ilişkin hükmü onaylamamasının, kamu
bankalannın yapılandınlmasına yönelik çıkanlacak kararname
açısından sıkıntı yarattığı belirtildi. MHP'nin onaylamadığı
kararname taslağıyla, her ay Halk Bankası 'ndan 750, Zıraat
Bankası'ndan 1200 kişı emekli edilerek 30 Haziran 2002
tarihıne kadar 16 bin memurun başka kurumlara nakledilmesi
öngörülüyordu. IMF'nin ön koşulu olarak sunulan bu
kararname ve Cumhurbaşkanf nın yasayla ilgili inceleme
süresi tamamlanmadan yüzlerce kamu bankası çalışanı
başka kurumlara nakledılmişti. Şube müdür
yardımcısından başlayarak üst düzey yöneticiler
bile "araşünnacı" statüsüyle Toprak Reformu
Genel Müdürlüğü, SHÇEK gibi kurumlara
atandı. Kararname taslağuıda, Zıraat
Bankasf nda 514, Halk Bankasf nda 382
birimin de kapatılması öngörülüyordu.
Sezer'in Mali Sektör Yasası'ndaki reddettiği maddeler liderler zirvesinde ele almacak
Gözlerhükümete döndü
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Dünya Bankası ve IMF'nin:
yabancılann ihalelere giriş sınınnı
belirleyen eşik degerlerin
değiştirilmesini, Kamu thale
Yasasfnın Cumhurbaşkanlığfna
sunulmasının ardından talep ettiği
öğrenildi. Eşik degerlerin, yabancılann
ihalelere katılımını sınırlaması
açısmdan yüksek bulan Dünya
Bankasf nın. bu degişikliğin
Cumhurbaşkanlığı aşamasında
yapılamayacağı, ancak yeni bir yasa
yapılabileceği belirtilerek ıkna
edilmeye çalışıldığı belirtildi.
Bayındırlık Bakanı Abdülkadir Akcan
ile Devlet Bakanı Kemal Derviş'in
tartışmasına neden olan Kamu thale
Yasasfna ilişkin TBMM'ye sunulan ilk
tasanda, AB müktesebatına uyum
gerekçesiyle, yabancılann ihalelere
katılım sınuım düzenleyen eşik
değerler şöyle belirlenmişti: "Genel
bütçeye dahil daireler ve katma bütçeli
idarelerin mal ve hizmet aJunlannda
180 milyar lira, kanun kapsanundaki
diğer idarelerin mal ve hizmet
anmlannda 280 milyar Kra, kanun
kapsanundaki bütün idarelerin yapun
işierinde 7 trilyon 400 mih ar Hra."
Eslk değerler
Ancak Bayındırlık. tmar, Ulaşhrma
ve Turizm Komisyonu'nda bu eşik
değerler sırasıyla, "300 milyar lira,
500 milyar üra ve 11
trilyon lira"ya yükseltildi.
Böylece Dünya Ticaret
Örgütü'nün öngördüğü
düzeyın ele alındığı
belirtildi. Tasarı TBMM
Genel Kurulu'ndan
geçerken aynı eşik
değerler "750 nıilyar lira,
1 trilyon üra, 17.5 trihon
Üraya kadar" çıkanldı.
Yasa değişecek
Dünya Bankası'nın
tasannın Köşk'e
gönderilmesinin ardından
bu eşik değerlere yönelik
itirazım ilettiği ve
değiştırilmesini talep ettiği
öğrenildi. Ancak
Cumhurbaşkaru' nın
onayına sunulmuş bir yasa
üzennde değişiklik
yapılamayacak olması
nedeniyle yeniden
değişiklik yapılacak bir
yasal düzenleme
gerçekleştiriÜTiesi
öngörüldü. Bayındu-lık ve
îskân Bakanı Akcan da Dünya
Bankasf nın talebine karşı
çıkmadı. Böylece bir yasanın
daha çıkmadan yeniden
değiştirilmesi gündeme
gelmiş oldu.
Cumhurbaşkanı Sezer'in Bankacıhk Yaasası'nda 3
maddeyi veto etmesinden sonra taruşmalar sürüyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Hükümet, Cumhurbaşkanı Ahmet
NecdetSezer'in geri gönderdiği ban-
kalara kaynak aktanmını öngören Ma-
li Sektör Yasasfnın üç maddesını li-
derler zirvesinde ele alacak. MFIP'li
Devlet Bakanı Faruk Bal, karann ya-
sanın özünü etkılemediğini, düzenle-
menın aynen geçırilmesının daha bü-
yük bir olasılık olduğunu söyledi.
ANAP'h Aydın Ayaydın Sezer' in ge-
rekçelerine destek venrken ANAP
Grup Başkanvekıli YaşarDedelekde
maddelerin yeniden görüşülmesi sı-
rasında Sezer'in gerekçesinin dikka-
te alınması gerektığını dile getirdi.
Koalisyon ortaklan. Cumhurbaş-
kanı Sezer'in geri gönderdiği Mali
• MHP'li Faruk Bal, karann yasanın özünü etkılemediğini, düzenlemenin aynen
geçirilmesinin daha büyük bir olasılık olduğunu söyledi. ANAP'lı Aydın Ayaydın
Sezer'in gerekçelerine destek verirken Yaşar Dedelek de maddelerin yeniden
görüşülmesi sırasında Sezer'in gerekçesinin dikkate alınması gerektiğini dile getirdi.
Sektör Yasası'run 3 maddesini pazar-
tesi yapılması öngörülen zirvede ele
alacaklar. Liderler, üç maddenin ay-
nen mi yoksa Sezer'in gerekçeleri
doğrultusunda yeniden düzenlenerek
mi Meclis'ten geçirileceğine karar
verecekler.
ANAP'lı Plan Bütçe Komisyonu
üyesi Aydın Ayaydın, Sezer'in gerek-
çelenne katıldığını, gen gönderilen dü-
zenlemelerin de genel kurul görüşme-
leri sırasında verilen önergelerle ger-
çekleştirildiğini anımsattı. Maddele-
rin yeniden görüşülmesi sırasında kri-
tik durumun banka personelinın öz-
lük haklan nedeniyle yaşanacağını
anlatan Ayaydın. şöyle konuştu:
"Sayuı Cumhurbaşkanı'nın endişe-
lerinibizde dilegetirdik. BDDKveTa-
sarruf Mevduaü Sigorta Fonu, Savış-
tay denetiminin dışındaydı, denetime
alindı. Gelen tepkiler nedenivle genel
kurulda önerge verildi v e tamamı Sa-
yıştay denetiminin dışına çıkanldı.
Cumhurbaşkanı'nın gerekçeleri doğ-
rudur. Dokunulmazlık vedenetim ko-
nusu kolay çözünılenebilir.'*
TBMM değerlendirecek
ANAP Grup Başkanvekili Dede-
lek, Sezer'in geri gönderdiği madde-
ler ile ilgili gerekçesinin göz önüne
alınması gerektiğini bildirdi. Dedelek,
u
Sayın Cumhurbaşkanf run bu ko-
nudaki hassasivetleri dikkate ahna-
rak yeni düzenleme yapılacakür diye
düşünüyorum" dedi.
Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler,
onaylanan maddelenn yurürlüğe gir-
dığını, veto edilenlerin ise TBMM'de
değerlendirileceğini söyledi. Keçe-
ciler. "MechYte hükümetin tutumu-
nun ne olacağı konusu henüz karar-
laşunlmarruşür" dedı.
Bal. veto edilen maddelerin yasa-
nın özüyle ilgili olmadığını, kamu
yöneticilerinin ve personehn yargılan-
masmı kapsadığını belirterek "Cum-
hurbaşkanı'nın gerekçesine bakaum,
ona göre Mecüs bir çözünı bulur. Bi-
zinı hassasiyetimiz de vardı tabii, eko-
nonıik progranu ilgilendiren bir yanı
yokr
diye konuştu.
GÖRÜŞ
Prof. Dr. TURKAN SAYLAN
Tüpkiye'nin Kanı Canı
YİBO'larda Yatıyor
Ülkemizin geleceğini oluşturan 200 bine yakın
kırsal kesim çocuğumuzu bağnnda yetiştiren Ya-
tılı Bölge llköğretım Okullan (YİBO'lar) pek çok in-
sanın dikkat ve ilgi alanı dışındadır.
Oysa Anadolumuzun köy ve kasabalarında çok
çocuklu yoksul ailelenn evlatlannı emanet ettiği mil-
li eğitim kurumlarıdır bunlar. Sayıları 500'e varan
YİBO'larda. llköğretimin birınci sınıfına gelen ço-
cuklar, tam 8 yıl devletin koruması altında besle-
nır. giyindirilir ve eğitilirier. YİBO onlann evi. öğret-
menlerana-babalarıdır, birçoğu bırkaç kardeş ola-
rak biraradadırlar. Orada, disiplinı, gunün yirmi dort
saatıni paylaşmayı, temızlik, yemek yeme ve oku-
ma alışkanlıklannı, tutumlu olmayı, azla yetınme-
yi vb. pek çok yitirdığımiz nitelikleri kazanırlar. On-
ları liselerde hemen fark edersiniz, saygıları, sabır-
lan ve okuma-çalışma hırslanyla bir başkadırlan göz-
leri, suya erişenlerin mutluluğuyla parlar: yüce düş-
leri, yaşamdan büyük beklentileri vardır YİBO ço-
cuklanmızın.
Kuşkusuz YİBO'ları YİBO yapan oradaki yöne-
ticiler. öğretmenler vedığerçalışanlardır. Onlar da-
ha altı yedi yaşında, ürkek bakışlarla titreye titre-
yeana-babalarınca, "devletkapısı"nateslim edi-
lirler. Çok çocukludur ailelerı; anneleri, analıklan (ku-
malar) doğurup durur ardı ardına. Bir türlü ögre-
nememışlerdir. "bakabilecekleri, besleyebilecek-
leri, eğıtebilecekleri" sayıda çocuk yapmanın ge-
rektiğini. Sorarsanız boyunlarını büküp "Neyapa-
lım, cahiliz işte" diye geçiştirırler. Nedendır bılin-
mez. sanki gizli bir düşman eli. bızım gibi "geliş-
mekte olan!" ülkelerin planlı bir nüfus politikası ol-
masını engeller, elinde çatalıyla şeytan, kulaklara,
"üre, üre, üredikçe rahatlarsın!" diye zehrini üfler
ve 30 yaşında nine gorünüşlü zavallı analar, rahim-
leri bacaklannın arasına sarkana kadar, birbiri ar-
dına, çoğu bir yaşına varmadan yitip gidecek ya
da sağlıksız, yeterince beslenemeyen canlar do-
ğurup dururlar.
Şunu çok iyi bilmeliyiz ki. yeryüzünun gelişmiş
ülkeleri, ürettikleri tapon mallan satacaklan bilinç-
siz ve yoksul tüketıcilere gereksinım duyartar, bu
nedenle de aile ya da nufus planlaması, gelişmek-
te olan (!) ülkelerde bir türlü yerleşemez, oralara
uygun yöntemler ve eğitim sağlanamaz ya da si-
yasal varsayımlaıia bu sözcukleri söylemek bileta-
bulaştınlır.
Böylece, olanlar yine yoksul halka olur. Eğitim-
li kitle, ailesini bilinçle planlarken yoksul ve eğitim-
siz kesim ürer durur ve çarpık denge(!) yürür.
"YİBO çocuklan geleceğimizdir" diyoruz, çün-
kü onlar, iyi bır eğitim görür, donanımlı ve ülkenin
temel gerçeklerini. sorunlarını ve çozümlerini bi-
len, yaratan bilinçli yurttaşlar olarak yaşamın çe-
şitli yönlerinde yer alırlarsa, 8. sınıfı, yani ilkoğre-
timi bitirdikten sonra kaderlerine bırakılmaz, orta
ve yükseköğretime devamları ve meslek sahibi ol-
maları sağlanırsa, Turkıyemizın kırsal alan yüzü
bambaşka olacaktır. Gerçek kalkınma, YİBO'lar-
da. küçücük yaşta çok önemli niteliklerle donanan
evlatlanmızın. bu değerli kurumlann ve oralarda bü-
yük bir özveriyle hizmet vermeye çalışan yönetici
ve öğretmenlerin, hem devlet hem de sivil toplum
örgütlerinin el ele vermesiyle daha çok sahiplenil-
mesi, eksıkliklerin giderilip önlerinin açılmasıyla
sağlanabılecektir.
YİBO, çocuklanmız için öncelikle bu özgün okul-
ların fizıksel ve eğıtsel koşullarının en lyiye getiril-
mesi, öğretmenlerınin özel olarak donatılması,
okulun, çevreye, özellikle YİBO ailelerine ulaşarak
onların bilinçlenmeleri ve sosyal kalkınmalan için
projeler üretmesi gerekmektedir.
Bütün bunlar, Millı Eğitim ve Sosyal Hizmetler
Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) başta olmak
üzere, GAP Idaresi, uzman STÖ'ler, her bir okula
destek verecek diğer devlet kurumları, üniversite-
ler ve bağışçıların (sponsorlar) olanaklarını birleş-
tirmesiyle gerçekleşebilir. Bazı yerlerde değerli or-
dumuzun desteği de çok gerekli olabilir.
ÇYDD olarak bızler, yurdumuzun, Atatürk ilke ve
devrimleri ışığında çağdaş eğitim yoluyla kalkına-
bilmesi amacıyla çok sayıda proje yürütmekteyiz.
Inanıyoruz ki, YİBO'larda gerçekleşecek yeniden
yapılanma ve YİBO çocuklarımızın, 12 yıllık zorun-
lu eğitime geçmeleri, Türkiyemizin onünü açacak
en önemli proje olacaktır.
Böyle bir ortak çalışma, olanakları az ya da çok,
ama çok sayıda yurtsever bağışçının ortaya çıka-
rak el ele vermesini sağlayacak ve ülkemizin dört
biryanındaki YlBO'larımızın sayıları artarken nite-
likleri de yükselecektir.
Şu gerçeği unutmayalım ve bilmeyenlere öğre-
telim:
"Türkiye'nin kanı canı YİBO'larda yatıyor."
ATO Başkanı Sinan Aygün:
Türkiye spekülatif
kazanç cenneti
A.NKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Ankara
Ticaret Odası (ATO)
Başkanı Sinan Aygün,
dolann son üç ayda de-
ğer kaybetmesinin spe-
külatörlerin bir oyunu
olduğunu belirterek,
*Yapüldan sadecesenar-
voyu kum saati gibi ter-
sine çevirmek" dedı.
Aygün dün yaptığı ya-
zılı açıklamada, spekü-
latörlerin ülkeyi sıcak
para kıskacına soktuğu-
nu kaydederek, dolarku-
ru çıkarken para kaza-
nan spekülatörlerin, do-
lar kuru inerken de aynı
yöntemı kullanarak bü-
yük paralar kazandığını
söyledi. 2001 yılının şu-
bat ayında 680 bin lira
olan dolarkurunun ekim
ayında 1 milyon 614 bin
liraya kadar yükseltil-
mesi sonucu spekülatör-
lerin yüzde 137 kazanç
sağladıklannı söyleyen
Aygün, bu defa 'kum sa-
atini' tersine çevirerek
üç ay içerisinde yüzde
42 kazanç sağladıklan-
nı ifade etti.
Buna göre bir spekü-
latörün son 1 yıl içerisin-
de toplam yüzde 179 fa-
iz geliri elde etmesinin
mümkün olduğunu dile
getiren Aygün, bu yük-
sek getirinin ABD 'de ya
da AB ülkelerinde an-
cak 90 yılda kazanılabi-
leceğı görüşünü kaydet-
ti. Aygün şunlan söyle-
di: "Türkiye spekülatif
kazançlann cenneti ha-
hnegennlmiştir. Llusla-
rarası para spekülatör-
leri ülkemizde cirit at-
maktadır. Bu şardarda
LVlF'den kaç milyar do-
larborç ahrsakalâhm, bi-
rileri kum saatini çevir-
diği sürece elde avuçta
para kalmaz."