18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 OCAK 2002 PA2AR CUMHURİYET SAYFA kultur(5 cumhuriyet.com.tr Ferhan Şensoy yeni oyununda ağızdan ağıza büyütülen efsane kahramanlar üzerine düşünüyor Tiyatronunoeski somnlanKERRAR Anadolu"da Dikkayalar diye bir yer. Derme çatma bir kültürevi, tuvaleti >ok, sahnesi var. Kültür müdürü pek uğraşmış, bir oyun yazmış. Hem ne cyun! Anlı şanlı 'kahramanOsman'ın hkâyesı anlatılan. İş böyle olunca oyun cynanacak, "Dikkayalar Belediyesi gu- ronnan sunacak" diye seferber olur be- lediye. Ama ortada oyuncu namına kımse yok. Müdürün kansı, beledıye zabıtası, tekrusyen Hakan'la kadro ta- rnam, ama ya Osman? lstanbullu bır aktör Alı Feyyaz Gün- göktan. Kimse aramaz sormaz olmuş uzun zamandır, bir haber yok dizilerden de. Birden haber ulaşır Ali Feyyaz'a ve... Verelim Dikkayalar! Henüz ikı ay bıle geçmeden, ikinci oyunuyla çıktı karşımıza Ferhan Şen- soy. Yenı sezonun ikinci oyunu 'Kah- ranıan Osman', yazanrun 39. oyunu. Bu kez biraz arkalara. tiyatronun mut- fağına görürüyor bizi sanatçı. Bir oyun nasıl çıkar ortaya? Neler yaşanır prova- lannda? Aktör dediğimiz adam kımdır, nasıl biridir aslında? Tüm bunlar ve da- ha birçok soruyla ızhyoruz oyunu. oyun içındeki bir başka oyunla birlikte. Ferhan Şensoy un Derya BaykaL, Le- vent Ünsal, Celal Belgü, Ali Çatalbaş, Ece Erdoğuş, Serap Günaydın, Erkan Üçüncü ve Resul Okkan ile birlikte rol aldığı oyun. aslında var olmayan Dik- kayalar kasabasrnda geçıyor ama ızle- yeceklerimiz her yerde başa gelecek türden. Biraz da kimseler alınmasın di- ye haritada bulunmayan bir yer seçmiş Şensoy. EşzamanJı iki hikâye Dikkayalar'da bir kahraman gıbi kar- şılanıyor şehirli aktör Ali Feyyaz. Ba- şından hıç çıkarmadığı şapkası, yük- sekten konuşan heybetli sesi, yer yer abartılı nezaketi ve ağzından eksık ol- mayan küfürleriyle çok tarudık aslında. Ama Alı Feyyaz belirlı bin değil. bir sü- rü böyle aktörün Ferhangi bir sentezi. Kültür müdürünün yazdığı oyun 'Kahraman Osman' yörenin kulaktan kulağa büyütülen efsanevi halk kahra- manının hikâyesi. Şensoy, eşzamanlı i- ki ayn öykü olarak anlahyor çoktan es- kimiş bir aktörün Istanbul'dan Anado- lu'ya uzanan macerasıyla Osman'ın bı- ze özgü destanını. Ininde yaşayan bır eşkıyadu- o, ashğı astık, kestiği kestik, erhan Şensoy, henüz iki ay bile geçmeden yeni sezonun ikinci oyunuyla çıktı karşımıza. 'Kahraman Osman' adlı oyun aslında var olmayan Dikkayalar kasabasında geçiyor ama göreceklerimiz her yerde başa gelecek türden. İzleyiciyi bu kez tiyatronun mutfağına götüren sanatçı. bu oyunla amatör tiyatro adı altında yapılan 'sakıncalı' tiyatroya da bir eleştiri getiriyor ve oyunun uzun süre repertuvarda kalacağına inanıyor. yan bakan bin pişman... Kurşun işle- mez bir yığit o. Ama neden işlemiyor o kurşun? Büyüdüğü ahırda şerbetli ıneğin sütünden içmiş çünkü. Şerbetli ne demek ki? Şerbetli işte... Bir kahramanhk yok ortada! İki hikâye yan yana akarken 'büyük'' aktör Ali Feyyaz'la birlikte efsane ba- lonu da patlıyor. Şensoy müdürün yaz- dığı kötü oyun aracılığıyla, ağızdan ağı- za giderek büyütülen efsane kahraman- lan üzerine düşünüyor oyun boyunca. Tıpkı Haldun Tanerin 'Keşanlı Ali Destanı'nda gördüğümüz gıbı bır kah- raman (!) Osman da. "Kahraman Os- man, bir eşkryamn kahraman ilan edil- mesi Kurşun işlemez! Nasü ya? Nedir bunun kahramantağı? AMasıîu kesmiş, teyzesini kesmiş, finncılan nnnda diri diri yakmış. ondan bundan haraç ah- yor~ Bir kahramanlıkyok ortada yani!" Oyunun çıkış noktalanndan bin de Çakırcalı Mehmet Efe hikâyesi olmuş. Ege Bölgesi'nde büyük bır kahraman olarak bilinen Çakırcalı'nın ne yaptığı- nı araştırdığında ortada bır kahraman- lık olmadığını, aslında herkes gibi sıra- dan bir insan oldugunu görmüş Şen- soy. Oyunda kasabanuı. Türkçeyi hasbel- kader konuşabılen kültür müdürü oru- rup bir oyun yazıyor, sayın belediye başkanmm pek sevgili eşi de uzman dramaturg edasıyla el atıyor olaya he- men. Küçük kızına 'büyük' bir rol ve- nlmiş haliyle oyunu yeni baştan yazı- veriyor! Şensoy bu noktada amatör tiyatro adı altında yapılan bırtakım yanlışlara. kendi deyimiyle 'abuk sabukluklara' gönderme yapıyor. "Bana her zaman amatör thatrolara karşıymışım gibi ce- vaplar gehyor. Hayır, ben amatör that- rolara karşı değilim. ama bir bilen etra- fında yapılnıası gerekir. Bu aniamda amatör tiyatro adı altında yapılan 'sa- bncalı" tiyatroya da bir eleştiri var." Sponsor belediye olunca! Ali Feyyaz kasabaya ulaşır ulaşmaz kültür müdürü ve eşi çok konuşkan Fa- dıme'yle birlikte belediye başkanını zi- yaretıne bekleniyor. Feyyaz ise karşılık venyor: 'Bir oyuncu kimsenin ayağına ghmez, beJedive başkanı benim ayağıma gelsin!' Ama sayın belediye başkanı oyunun tek sponsoru, Feyyaz'uı Dikka- yalar'a gelme nedeni kısaca. Bu aynn- tıyı öğrenince, bilmeden ettiğı afili söz- lennı gen alıyor: istikamet 'pek şeker' sayın belediye başkanının makarnı! Beledıyenin sponsorluğunda. tiyat- ronun gereksinımlerine encümen ka- rarlanyla karşılık veriliyor, hal böyle olunca afiş fotoğrafı çekecek kasabanuı tek fotoğrafçısının makinesinde fılm olmaması çok tuhaf kaçmıyor: Film alınması ıçın önce encümen karan ge- rek. Karar almacak, uygulamaya kona- cak, fılm yerıne ulaşacak. Varsın oyun başlasın, afışi arkadan gelir... Dıkka- yalar'dan çok uzak büyük kent tıyatro- lanndaysa hiç olmaz böyle şeyler, tıyat- rocular çok yabancı bu encümen zincir- lerıne! Içinden bir başka oyun akarken de- yim yerindeyse 'oyunun oyununu' izli- yoruz sahnede. Özellikle oyunun fark- lı bölümlerine yayılmış, geçişlerle do- lu prova sahnelerinde zorlu bir oyuncu- luk söz konusu. Düşe kalka sürüyor provalar, araya aşk giriyor, şarap gınyor, elektrik kesın- tısi giriyor... Zabıta müdürü hiç gelmi- yor provaya ama prömiyere yetışiyor. Küçük bir sorun var. rolünü bilmiyor! Zabıtadan tiyatrocu olunca, biraz fazla gerçek oluyor oyunu da... Sonrasını siz göriin! Şensoy zordu dese de, oyundan çok keyif aldığını da hemen ardından ekli- yor. Oyunun uzun süre repertuvarda ka- İacağuıa inanıyor En eskı sanahn, tiyat- ronun, sorunlan da, hikâyeleri de ken- disi kadar eski, her daim anlahlacak gi- bi. Yazılacak kahramanlanmız da bit- mez ki! Zeki Faikher 'in desenlerindeki gizem MARİA DEL MAR BONET'NİN KONSERİ İŞ SANATTA Akdeniz ve Latin Kültür Servisi - Çağdaş Türk resmin- de soyuta yönelişin öncülerinden biri olan Zeki Faik İzer'in desen sergisi. 28 Şubat'a dek Kare Sanat Galerisi'nde iz- leyiciyle buluşuyor. Şergi, Izer'ın 1965- 70 yıllan arasında çinimürekkebi ve su- luboya kullanarak yaptığı ve daha önce sergilenmemiş resimlerinden farklı bir kesit sunuyor. Resimlerindeki kendiliğüıdenlik, bin- lerce izlenim, birikim ve desen çalışma- lan sonucunda ortaya çıkan sanatçınm, kalem, füzen, çini, suluboya gibi farklı malzemelerle ürettiği desenleri yapıtla- nnı güçlendirirken sanatımn yönünü de tayin eder. Doğunun minyatür ve resim- lerindeki gizem ve zenginlik Izer'i çok etkilemiştir. Beyaz ve siyahın renk ola- rak değerlendirilmesi ile diğer renkleri gösterme olanaklannı araştırmıştır. 19O5'te İstanbulda doğan Izer, Güzel Şanatlar Akademısi'ni bitirdiktea sonra Paris'e giden Türk ressamlan arasında yer alır. Abidin Dino, Cemal Tollu, EHf Naci ve Nurullah Berkle birlikte D Gru- bu'nu oluşturur. Sanatçı 1937'de Güzel Şanatlar Akademisi Fotoğraf Atölye- Sanatçırun yapıtlan 28 Şubat'a dek Kare Sanat Galerisi'nde görülebilir. si'ni. 1951 "de ıse Türk Sanat Tarihi Ens- titüsünü kurar. Yurtiçinde ve yurtdışın- da birçok sergi açan İzer, 12 Aralık 1988'de öldü. (0 212 240 44 48) muzıgı ruzgarıKültür Servisi - tspanyol sanatçı Maria delMar Bonet 2 Şubat günü saat 19.30'da tş Sanat'ta îstanbullu dinleyicilerle bulu- şuyor. 'CavaD de Foc' adlı son albümünde yer alan şarkılara ağırlık vereceği konse- rinde sanatçıya 12 telli gitar, bandurria, archilaud ile Javier Mas, gitar ile Feüu Gasul, buzuki ve vurmalılar ile Dimitri Psonis ve bas gitarda Ste\e de Swardt eş- lik edecek. 1971 yılında 'Alün Plak' ödülünü alan sanatçı, dünya müzisyenleriyle müzik yaptığı albümlerle başansmı devam ettır- di. 1981 yılında Kelt müzisyen Alan Sti- vell ile gerçekleştirdiği albümü 'Duvarh Bahçe' Fransa'da en ıyi yabancı albüm se- çıldi. Sanatçı, 1996'dalstanbul'dadüzen- lenen HABITAT organizasyonunda söy- lediği şarkılar. Mikis Theodorakis ve Zül- fii Iivaneti'yle gerçekleştirdiği konser ve kayıtlar, Latin müziğuıin en önemli ısim- lerinden Milton Nascimento'yla Latin ve Akdeniz müziklerini birleştiren başanlı çalışmalanyla ülkemizde de önemh bir dinleyicı kitlesi edindi. Yeni sanat formlan arayışı içeri- sinde Ispanyol koreograf ve dansçı Nacho Duato'yla birlikte 1988'de gerçekleştirdiği 'Arenal' isimli projeyle dans ve şarkılan buluş- turan Bonet. 1997'de 30. sanat yılını, Barcelona'da 14 bin din- leyicinin katılımıyla gerçek- leşen büyük bir konserle kut- ladı. "Müziğinıi tarif etmek be- nim için çok zor. Öyle sanryo- ruııı ki müzik kendimi ifade edebildiğim ve var olabildiğim en önemli alan" dıyen Mana del Mar Bonet, İş Sanat'ta vereceği konser için sabır- sızlandığını; yıllar önce Is- tanbul'da Zülfü Livaneli ile verdiği konseri büyük bir coşkuyla anımsadı- ğını sözlerine ekliyor. (0212 31615 76) Genç kalemler Cumhuriyet'te. SABIRİSTAN Güzeldin Güzelliğin demirde kıvılcım Suda halka Darağacında söz idi Sabrın tohumları gibi Saçılıp düştü toprağa Şimdi güzelliğin Yakılan bir ağıt Söylenen bir destan Öyle derin Öyle içten Yürek sabır ister Taşımaya... Güzelliğin Özlenen bir ülke Sanki Sabıristan MEHMET ALİ YAZICI ZOR DEĞİL Kırık umutlarla doldurmadan yaşamı Bir bebek gülüşü mutluluklar arayalım Tütsüler yakalım bilinmeyen akropollerde Yürekleri sevdalara ateşleyelim Köhne bir arka bahçe yaşlılığında Taze çiçekler vermek bahara zor değil Düğün kınalannın buruk sevincini Ve halay mendilinin isyankâr coşkusunu Kattık mıydı hayata Kafdağı'nın ardını görmek Zor değil Yüklü bir karıncaya omuz verebilirsek Hezarfen boşluğunda kanat çırpabilirsek Bir martıyla Oltaya takılı solucanı kurtaran balık Olabilirsek Korkuyu silmek Zor değil. GÖKHAN ERBİLGİN Okuma tiyatrosu kalıplan içinde dört performans gerçekleştirilecek Alman oyunyazarlan Şehir Tiyatroları 'nda Kültür Servisi - Istanbul Büyükşe- hir Belediyesi Şehir Tiyatrosu, Go- ethe Enstitüsü işbirliğiyle 'Okuma Tiyatrosu - Çağdaş Alman Yazarla- n' başlıklı etkinlikler dizisı düzenli- yor. Şubat-Ma\ıs 2002 tarihlen ara- sında gerçekleştirilecek olan etkin- likler, Alman tiyatro edebıyatının son dönemde öne çıkan ve ödüllü dört genç yazannın ilk kez Türkçe- ye çe\Tİlen oyunlannı kapsıyor. Oku- ma tiyatrosu kalıplan içinde yapıla- cak olan dört performans, Şehir Ti- yatrosu sanatçılan tarafindan gerçek- leştirilecek. Etkinliğin bir diğer özelliği de per- formanslann ardından gerçeldeştire- cekleri söyleşi için oyun yazarlan- nın Türkiye'ye gelecek olmalan. Şu- bat ayından başlayarak her ay bu- oyunun okuma tiyatrosu formunda sergileneceği etkınlikte, sabit bir ta- sanm ekibi yer alacak. Konsept tasanmı Mehmet Atak ile Bakırköy Belediye Tiyatrolan dra- maturgu Sibel Arslan Yeşilay tarafın- dan gerçekleştirilen projede, 4 Şu- bat'ta Thomas Jonigk'in 'Torun ts- tiyorum', 18 Mart'ta Roland Schim- melpfennig ın 'Uzun Zaman Önce Mayıs'ta', 1 Nisan'da Thomas Brasch ın 'Kadınlar Savaş Komedi'. 6 Mayıs'ta Marius von Mayen- burg'un 'Ateş Yüzlü' adlı oyunlan yer alacak. 4 Şubat"ta sahnelenecek 'Torun İs- ti>"orunı', oğlunu anne - baba- çocuk kutsal üçgenine dahil etmek için elmden gelenı yapan, 'ailedekitorun- suzluğa son vermek'te ısrarh bir an- nenin bir türlü yola gelmek bilmeyen eşcinsel oğlunu toplumsal sisteme entegre etme çabalannı konu alıyor. Oyunda, Celile Toyon, Serdar Orçin, Hale Akınü. Mazİum Kiper, Se\inç Erbulak, tbrahun Can, AB Mert Ya- vuzcan, Ayça Tehrmak rol alıyor. Performanslar saat 20.30'da Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi Cep Tiyat- rosu'nda ücretsiz olarak sergilene- cek. Aynca o>r unlar Mitosboyut Yayın- lan tarafindan kitap olarak satışa su- nulacak. «ZETLE • İNGİLİZ pop sanatçısı Rod Stewart 22 Şubat'ta Lime şehrinde vereceği konserle Peru'da ilk kez seyirciyle buluşacak. Güney Amerika rumesı kapsamındaki konserle, Stevvard, 2000 yılı Nisan ayuıda geçirdiği ameliyat ve tedavi süreci nedeniyle ara verdiği sahne çahşmalanna yeniden başlamış olacak. • OKUYUCUYLA buhışmasuıdan bu yana 52. sayısuıa ulaşan 'Aykınsanat\ İL Şiir Yanşması'nı düzenliyor. Konunun serbest olduğu yanşmaya 60'ar dizeyi geçmeyen en çok 5 şihie katılınabilir. 15 Nisan tarihine kadar başvurulabUeeek. Yanşmaya kaûlacaklann şiirlerini 'Aykırısanat II. Şiir Yanşması PK. 1048 Gar Adana" adresine açık adres ve vesikauk fotoğraflanyla ulaşürmalan gerekrvor. • 2. -ANADOLU Ümversıtesi Öğrenci Filmleri ve Kısa Fibn Şenliği'nin ikincisi 19- 24 Mart tanhlerinde gerçekleştirilecek. Festivale katılmak ısteyen öğrenci yönetmen ve bağımsız kısa fılmcilerin 15 Şubat tarihine dek VHS forrnatında kasetlerle Anadolu Ünıversitesı Sınema Televizyon Bölümü Araştmna Görevlisi Serhat Serter aduıa ',\nadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampusu tletişim Bilimleri Fakültesi, Eskişehir adresine _ ulaştrrmalan gerekiyor. • KAZEV1 Öz'ünfılmi 'FotograT, büyük çoğunluğu Akdeniz ülkelerinden obnaküzere toplam 120 filmin gösterildiği İtal>a'nm kuzeyindeki Trieste kentinde düzenlenen 13. Alpe Adria Film FestivaH'nde, 'En I>i Uzun Metrajh FUm Ödülü'ne la\ık görüldü. 8 farklı böhımden oluşan festivalde. uzun metrajh fîhnler arasındaki >anşma\a 16, kısa metrajh filmler arasındakine de 36 fünı katıklı. • ESKİŞEHtR Büyükşehir Belediyesi tarafindan oluşturulan Eskişehir Büyükşehir Sanat Merkezi Salonu 25 Ocak'ta hizmete girdi. 180 kişilik salonun yanı su^ı oda tiyatrosu ve sanat galerisinin de hizmete gireceği bildirildi. ^ HAMZA İnanç'uı resim sergisi Ankara So\nt Galeri'de 31 Ocakta açıbyor. Sahne fotoğrafçıhğı alamnrla da çahşmalarda bulunan İnanç'uı yapıtlan 13 Şubat'a dek gönUebilecek. ^ Antalya Devlet Opera ve Balesi dün Mozart'ın 'Requiem' adlı esennin prömiyerini gerçekleştirdı. Orkestrayı şef Dimitar Karaminkov, koroyu ise Nikolay Merdzhanov yönetti. • ADAPAZARI'nda Atatürk tarafindan kullanümış olan bir evin. onarüması ve ashna uygun restore edilmcsinden sonra tl Kültür Müdürlüğü bünyesinde sanat galerisi olarak hiznıet vereceği açıklandL Çahşmalann ma>ıs aymda tamamlanması planlanıyor. • OSCAR'ı dağıtan Akademi üyeleri, bu yıl onur ödülünü Amerikalı siyah oyuncu Sydney Poitier'e vereceklerini açıkladı. 1963 yıhnda "Lilies of the Field' fılmindeki rolüyle ilk Oscar'mı alan Poitier, 'The Defiant Ones', 'Blackboard Jungle', 'A Raisin in the Sun', 'To Sir, With Love- Sevgili Öğretmenim", "Guess Who's Coming to Dinner' ve 'In the Heat of the Night' adlı filmlerle Oscar'a aday gösterilmişti. • 31 Ocak Perşembe akşamı Antalya Kültür Merkezi (AKM) Aspendos Salonu'nda saat 20.00'de Türkçe ve Yunanca şiirler okunarak şiir üzerine konuşmalann yapılacağı etkinükte Stathis Oulkeroğlu da piyanosuyla şüriere eşlik edecek. Etküüik kapsammda Nâzun Hikmet, Yannis Ritsos, Yorgo Seferis, Konstantinos Kavafîs ve Odisseus Elitis'in şürleri seslendirilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle