18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 OCAK 2002 PA2AR CUMHUBİYET SAYFA HABERLER Tiirk: Tatepler öpgüt bağlantılı • ADANA (.\A) - Adalet Bakanı Hıkmet Sami Tiirk, Kürtçe eğitım taleplerinin anayasaya aykın olduğunu belirterek bu taleplerin yasadışı örgütle bağlantısının açık olduğunu söyledi. Türk, dün Adana Yaliliği'ni ziyaretinin ardından Adana E Tipı Kapalı Cezaevindeki mahkûmlarla basına kapalı olarak yaklaşık bir saat süren görüşme yaptı. Güvenç: Ülke sahipsiz değil • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Mühendis ve Mimar Odalan Birliği (TMMOB)lnşaat Mühendislen Odası'nın (LMO)dünkü 15.01agan Genel Kurulu'nda konuşan TMMOB Başkanı Kaya Güvenç, hükümetin gündeminin Türkıye'yi sömürgeleştirmek olduğunu savunarak " Yağma yok, bu ülke sahipsiz değil. Köy Hızmetleri'nı kapattırmayız. DSl"yi küçülttürmeyiz" dedi. Akcan: MHP konu mankeni değil • ORDU(AA)- Bayuıdırlık ve Iskân Bakanı Abdülkadir Akcan, dün Ordu'da bazı açılış ve incelemelerde bulundu. Akcan, "MHP, Meclis'te konu mankeni gibi oturmuyor. Hizmet için çalışıyor" dedi. MHP Ordu MiUetvekili Cemal Enginyurt da Şoförler Odası'nda yaptığı konuşmada. 312. madde ile ilgıli görüşlerini açıkladı. Enginyurt, "Apo'yu neden asmadınız? Neden besliyorsunuz" sorusunun sorulduğunu belirtirken de " 'Apo'yu nıye asmaduıız?' diyenlere, 'Meclis'e getirildi de MHP oy vermedi mi' diye soranm. Meclis'e geldığınde oy vermeyen MHP'li şerefsızdır, namussuzdur" diye konuştu. Rekor iş başvurusu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM'ye personel alımı için başvurular. önceki gün sona erdi. TBMM Personel ve Özlük tşleri Müdürlüğü verilerine göre, lOuzman yardrmcılığı kadrosu için 2 bin 500 kişi başvuruda bulundu. Adaylara uygulanacak yanşma ve yeterlilik sınavı, ÖSYM taratindan 17 Mart 2002 tarihinde Ankara'da yapılacak. Bu sınavda başanlı olanlar sözlü sınava aluıacaklar. Ecevît çocuklam kabuletti • ANKARA (Cumhurrvet Bürosu) - TRT'nin davetlisi olarak Anlara'ya gelen bir grup Turcelili çocuk, dün Başbakan Bülent Ecevit'i ziyaret etti. Ecevit, kabul sırasında kent halkının çokzeki. okumaya ve biluıe meraklı olduğunu vunulayarak "Ama Turceli ihrnal edilmiş durımda. Ömrüm elvtrirse Tunceli'nin kaliınması için elimden gehni yapacağım" diye konışru. Ecevit, çocıklara kendisinin şiir, eşiRahşan Ecevit'in ise "Pilümür'de Aşk" kiubını da armağan etti. Adalet Bakanlığı, af yasasınm iptai edilen maddelerini değiştiren yasataslağınıhazırladı Yenitahliyeler gündemdeANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Adalet Bakanlığı, kamu- oyunda af yasası olarak bilinen 4616 sayılı yasanın Anayasa Mahkemesi taranndan iptal edı- len 3 maddesini değiştiren ya- sa taslağını hazırladı. Taslak, başta Yargıtay olmak üzere il- gili kuruluşlara gönderilerek görüş istendi. Anayasa Mahkemesi. yasarun 2. bendinin birinci paragrafın- daki. "mşahsihürriyetibağlay> cı cezaya nıahkûm edilenler ile aldıklan ceza, herhangi bir ne- denle şahsihürriveti bağlayıcı ce- • Taslakta, Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettıği toplam hükümlülükten 10 yıllık indirim yerine çekilecek cezadan 10 yıl indirim öngörülüyor. Buna göre, müebbet ağır hapis cezasına çarptınlan bir kişinin çekmesi gereken 20 yıllık cezasmdan 10 yıl indirim yapılacak ve hükümlü, 10 yıl yattıktan sonra cezaevinden çıkacak. zaya dönüştürülenlerin toplam hükunılulüksüresindenoayılin- dirilir*" hükmünü iptal etmişti. Taslakla, şahsi hürriyeti bağla- yıcı cezaya mahkûm edilenk- rin çekmeleri gereken toplam cezalanndan 10 yıllık indirim yapılması öngörülüyor. Yeni düzenleme ile müebbet ağır ha- pıs cezasına çarptınlan bir kı- şının çekmesi gereken 20 yıllık cezasından 10 yıl indirim yapı- lacak ve 10 yıl yattıktan sonra cezaevinden çıkacak. Hukuk- çular, maddenin bu şekliyle ya- salaşması halinde cezae\ inden yeni tahliyelerin olabileceğini büdırdiler. Erteleme konusu, suçun da- v a zamanaşımı süresı ıçinde bu suç ile aynı cins veya daha ağır şahsi hürnyeti bağlayıcı ceza- yı gerektiren bir suç işlendigin- de, erteleme konusu suçtan do- layı dava açılacak veya daha önce açılmış bulunan davaya devam edılecek. Öngörülen bu dava zamanaşımı süresinde ye- nıden bir suç işlenmezse kamu davası açümayacak, açılmış olan kamu davası ortadan kaldınla- cak. Birden çok suçun varhğı ha- linde cezası en ağır olanın da- va zamanaşımı süresi dikkate alınarak erteleme yapılacak. İp- tal edilen düzenlemede bu sü- re kabahaüerde bir, cürümler- de 5 yıl olarak belirlenmişti, şündi"dava zamanaşımın süre- sı getınliyor. Taslağın son dü- zenlemesi ise haklannda yaka- lama. tutuklama veya mahkû- mıyet karan bulunup da fırar ha- linde olanlar bu kanunun yü- rürlüğe girmesınden ıribaren 3 ay ıçinde resmı mercilere baş- vurup teslim olmadıklan takdir- de erteleme hükümlennden ya- rarlanamayacağım düzenliyor. Yargıtay 8. Ceza Dairesi Çete, eylemlerinden ayrıtutulamaz ÇtZMEDEN YLKARI MUSAKART ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Yargıtay 8. Ceza Dairesi, çetenin, "Zimmet, görevi kötüye kullanma" gibi suçlann- dan ayn tutularak hakkın- da beraat karan verileme- yeceğıni belirterek huku- ki durumun bütünlük ıçe- risinde belirlenmesı ge- rektiğine karar verdi. Da- ire, incelediğı Akrep dava- sında, sanıklann zimmet ve görevi kötüye kullanma suçundan yargılandıklan- nı anımsatarak bunlarla. beraat ettıklen çete da\ a- sının bırleştirihnesi gerek- tiğine ışaret etti. Yargıtay 8. Ceza Daire- si, eski Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun ile baş- kanvekili Prof. Dr. Ham- za Zülfikar' ın da aralann- da bulunduğu 13 sanık hakkında, çete ve çeteye üye olma. yardım etme suçlanndan verilen beraat karanna ilışkin temyiz is- temini kararabağladı. Da- ire. 13sanıkhakkında313 ve 314. maddelennde dü- zenlenen "Cürüm işlemek için teşekkül oluşturma" fıılinden \ erilen beraat ka- ranru, "eksiksorusturma'' gerekçesıyle oybirlığiyle bozdu. Dairenın bozma ka- rannda, sanıklar hakkında TDK ıçerisınde yasadışı yollardan kendilenne çı- kar sağlamak amacıyla da- yanışma ve işbirliğı içınde örgütlendiklerri iddiasıy- laTCY'nın 313 ve 314. maddesinden kamu dava- sı açıldığı kaydedildı. Ka- rarda, şöyle denildi: "Bir kKinı sanıklar hak- kında açılan ve tefrik edi- len, halen Ankara Ağır Ce- zaMahkemesi'nde devam ettiği aniaşdan niteükli ve zincirieme zimmet ve bu suça iştirak, görevi kötüye kullanma suçlanndan açı- lan davalann birleştirihne- si, karutlaruı birlikte de- ğerlendirinp sanıklann hu- kuki durumlannın buna göre tayinigerekirken sevk maddesinde tanımı yapı- lan suç tipine uymayan bir gerekçe ile yanh biçünde eksiksoruşturma ile bera- at hüknıü kurulması boz- mayı gerektirnüştirr A B \LB UVUM FC-ÎKJ \<ÖKLjj HADEP'Lİ TANIŞ VE DENİZ Postetierideyasak DtYARBAKIR / BURSA (Cumhuriyet) - Şırnak'm Silopi ilçesınde geçen yıl jandarma karakoluna gırdikten sonra kaybolan HADEP'li Serdar Tanış ve Ebubekir Denizin posterleri ile partinin Tunceli İl Örgütü'nce basrınlan takvim mahkeme karanyla yasaklandı. Bursa HADEP 11 Kongresi'nde dağıtılan ajandalar da toplatıldı. 25 Ocak 2001 "de Sılopı'de jandarma karakoluna girdikten sonra bir daha kendilerinden haber alınamayan Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz'in kaybolmalannın birinci yıldönümü nedeniyle önceki gün yapılmak istenen basın açıklamalannda çok sayıda kişinin gözaltına alınması ve yaralanmasımn ardından bu kez de Tanış ve Deniz'in posterleri yasaklandı. Muş Sulh Ceza Mahkemesi. Tanış ve Deniz'in fotoğraflannın üzerinde "Gözalona aündılar'", "25 Ocak'tan bu yana haber ahnarruyor". "Hâlâ kayıplar' 1 , "Ka\1)edUmek istenen insanhknr", "Kavıplann sesi ol" yazılan bulunan posterlerle ilgili olarak toplatma karan \ erdi. Aynı mahkeme HADEP Tunceli İl Örgütü'nce bastınlan ve üzerinde Şeyh Sait, ,\hmede Khani, Muhsin Melik. Vedat Aydın ve Mehmet Sincar'ın fotoğraflan bulunan tak\imleri de yasakladı. [email protected] Kadın Kolları düzenledi CHP'den moral şenliği tstanbul Haber Servisi- CHP Kadıköy Kadm Kollan, Türkiye'deki krizden en ağır şekilde etkilenen ve ailelerinin ihtiyaçlannı karşılamak için her türlü fedakârhğı yapan kadınlara moral verebilmek için şenlik düzenledi. Içerenköy'de bir düğün salonunda dün düzenlenen şenlikte CHP Genel Başkanı DenizBaykaTınmesajı okundu. Baykal mesajında, Türkiye'nin her tarafuıın sağcı, tarikatçı. şeriatçı güçlerce işgal altına almdığuıı vurgulayarak "Umudn tüketilmiş ülkemin gelecek ışıgı olan Kadıköy kadmlanna CHP'nin iktidar yürüyüşünde başarüar dilerim" dedi. Şenlikte aynca CHP Kadın Kollan Genel Başkanı Güldal Okuducu, Kadıköy Beledıye Başkanı Selami Öztürkve îlçe Başkanı ŞefîkToprak birer konuşma yaptı. KAYMAKAM DAVAYI KAZANDI Atdt'inparasıADD 'ye TEVTtKAKBAŞ AYDIN - Incirliova Kaymakamı Kamil Köten. kapanan şeriatçı Akit gazetesi aleyhine açtığı 2 milyarlık tazminat davasuıı kazandı. Köten. alacağı parayı ADD'ye vereceğinı söyledi. Akit gazetesi, ilçe stadmda 3 yıl önce düzenlenen geleneksel "Incir FestivaK" nedeniyle sahneye serilen halılann camilerden getirildiği iddiasından hareketle Köten hakkında "Küstah kaymakam" başlıklı bir haber yapmıştı. Bu haber üzerine gazete aleyhine tncırliova Asliye Hukuk Mahkemesi'nde tazminat davası açan Köten, gazetenin sahibi, Yazüşlen Müdürü Hasan Karakaya ve Genel Yaym Yönetmeni Mustafa Karahasanoghı'ndan tazminat talep ermışti. Kaymakam Kamil Köten, davanm Akit'in kapanmasından sonra sonuçlandığını anımsatarak "Dava 3 yıl sürdü. Gazete şu anda kapanmış. Avukatım parayı ödeyecek kişiyi bulamıyor. Buna karşın 3 yıl süren davadan cumhuriyet galip çıkü. Parayı tahsil edersem İncirtiova ADD'ye bağışlayacağun. Cumhuriyetimizin ve Atarürkçü düşüncenin temelinin sağlamlaşönlmasında kuDanıhnasını isteyeceğün" diye konuştu. IRMIKI AYDIN ENGİN aengin a doruk.net.tr Bizim Şanar Yurdatapan'ın Avrupa'daki siyasal göçmenlik yıllarında bestelediği. Melike Demirağ'ın da pek güzel söy- lediği bir şarkı vardır "...11 Eylül olsun, 13 Eylül ol- sun, 12 Eylül hiç olmasın..." Şanar Yurdatapan 12 Eylül'ü takvimlerden kazımayı kafası- na koymuş ve işe keyifli bir si- yasal şarkıyla başlamıştı. (Bili- yorsunuz, o gün bugündür bı- kıp usanmadan "kazıma" uğ- raşını sürdürmekte). Arasıraşakalaşırdık. "Bütün uğursuzyıldönümlerini takvim- lerden kazımaya kalksakyıl kaç güne iner acaba" diye sorardık. Öyle ya, 12 Eylül'ü silip 12 Mart'ı (1971)takvimde bırakmak olur mu? Sonra 16 Mart'ı ne yapacak- sınız? Ülkücü tosunların Istan- bul Üniversıtesi'nin kapısında patlattıkları bombayla 10'a yakın gencecik insanı yok et- tikleri o kara gunü? Ya Deniz Gezmiş ve iki ar- kadaşının boyunlarına yağlı il- meğin geçirildiği o haziran gü- nünü? Madımak Oteti'ni saran alev- 23 Olsun, 25 de Olsun, 24 Ocak Olmasın lerin arasında 36 seçkin aydını şeriatçı teröre kurban verdiği- miz o uğursuz günü? Mustafa Suphi ve arkadaş- lannı Karadeniz'e gömen o al- çak cinayet gününü?.. Görüyorsunuz, say say bit- miyor. Hepsini saymaya ve hep- sini takvimden kazımaya kalk- sak yıl, bir haftaya inecek... • • • Bir uğursuz, takvimlerden ka- zınası bir yıldönümü de 24 Ocak. Üstelik ikı kez uğursuz. llki 24 Ocak 1980'di. O gün- lerde Türkıye ekenomisi yine derin bir çöküşe girmişti ve çı- kış yolu olarak -her zamanki gibi- fiyatlan patlatan, ücretle- ri makaslayan, dolan tırmandı- ran yeni bir IMF programı be- nimsenmişti. Adına "24 Ocak karartarı" dendi. Programı uy- gulamak üzere meslek kariye- rinde Dünya Bankası uzmanlı- ğı da bulunan Turgut Özal ge- tirilmişti. O uğursuz günün ar- dından işsizlik patladı, sabırlar çatladı, toplumun derinliklerın- den gelen tepkileri bastırmak üzere 12 Eylül generalleri bir sabah Ankara'da tanklannı ha- reketlendirip... Anladınız. 24 Ocak'ın karayazgısı on üç yıl sonra bir kez daha Türki- ye'yi sarstı. Yine Ankara'da bir sabah vakti, bir otomobıle yer- leştirilen bomba patladı ve ara- bayla birlikte bu ülkenin en iyi evlatlarından biri, Uğur Mum- cu da paramparça edildi. Sız olsanız 24 Ocak'ı takvim- lerde bırakır mıydınız? • • • Almanya'nın, hatta Batı Av- rupa'nın pek çok kentinde bu yıl da 24 Ocak bir kez daha anıldı. Anayurtlarından 2500 ki- lometreuzaktayaşayan, "doğ- duğun değil, doyduğun yerdir vatan"diyen "bilgesözü" uya- rınca artık Almanya'yı, Hollan- da'yı, Fransa'yı, Isv/içre'yi, Avus- turya'yı yurt bellemiş insanlar, yüreklerinin bir köşesinde ınat- la koruduklan anayurtlarının bir kara gününü anmak için sa- lonlarda buluştular. Bunlardan birinde, Alman- ya'nın kuzeyine yakın düşen bir kentinde. Bielefeld'de ben de aralarındaydım. Sulu gözlü ama içeriksiz bir anma toplan- tısı yerine, Uğur Mumcu'ya yakışan bir toplantı düzenlen- mişti. Onu kısaca andık, ardın- dan aklımızın erdığince, dilimi- zin döndüğünce, bilgimizin el- verdiğince "Islam ve demokra- sı" ilişkisini tartıştık. Toplantıdan sonra bir yemek- te yine bir araya gelip bu kez kadehlerimizi Uğur Mumcu için kaldırdık. Bu yazıyı da yemekte yanı- ma yaklaşıp yumuşacık ve ke- derli bir gülümsemeyle konu- şan o adam yazdırdı. Bütün gençliğini ve olgunluk yaşlan- nı Almanyatoprağındaçalışa- rak geçirmiş, artık yaşlılığın sı- nırına gelip dayanmış, epey önce seçimini yapıp "Avrupa yurttaşı" olmuş bir Türk, yüre- ğinde sımsıcak tuttuğu ana- yurt sevgisini ve Uğur Mumcu acısını fısıltı gibi dile getirdi. Ustelik Şanar Yurdatapan'ın şarkısını duymuşluğu filan da yoktu: - Engin Bey dedi. Şu 24 Ocak olmasa ne iyi olurdu. 23 olsun, 25 de olsun. Ama 24 Ocak hiç olmasın. llkinde cebimizden paramızı çaldılar, elimizden işi- mizi aldılar. Ikincisinde Uğur Mumcu'yu bize çok gördüler. 24 Ocak olmasa ne iyi olur- muş... Dokuz yıl sonra, Türkiye ile bağlan ister istemez gevşemiş insanlann bile Uğur Mumcu'yu hiç unutmadan ve kederleri hiç eksilmeden anlamalarından dersler çıkar. Hele hele çürü- meyi pek sert yaşayan Türki- ye medyası için pek anlamlı dersler... POIİTİKA GUMAJGÜ HİKMET ÇETtNKAYA •••Urperen Çîçek Aklın aleviydi, akan ırmaklann üzerinde gezinen uğultu; yaşamın kendisiydi. kendi çığlığıyla buluşan çağlayanın sesi... Yıldızlaryanıp düşerken gökyüzünden, sen par- layıp duruyorsun gözlerimde!.. Duman gibi yayılırken ince bir yağmur, hafif tüy- lü başaklar arasından yükselen sis AtHla Jozsef 'in Flora'sı, sanki savaş çanlarını çalıyordu... Ah aşk, ah!.. Otuz bir yaşından gün aldığın gece, serseri mar- tıları kovuyordu deniz... Kuşların kanat çırptığı o derin gecelerde diri kol- ların çiçek, kucağın güldü senin!.. Pablo Neruda'nın 'Denizkızı ile SarhoşlarMasa- lı'nda olduğu gibi uzak bir aşkın rengindeydi bakış- lann!.. Kimi zaman hüzüniü, kimi zaman sevinçli!.. Dudaklann mercan ışığında titriyor gibiydi!.. Alıngandın!.. Cümlelerden çıkardığın kelimeler içini acıtıyor- du!.. Içindeki pişmanlıklar sana kaçışlannı anımsatıyor- du... Suskundun!.. Oysa dağların yelesinde titriyordu alnındaki ay- dınhk!.. Elin bir bardak içkiyi tutarken anılar geçiyordu bir sarsıntı içinde... Hüzünlüydün!.. Güzel, alımlı birgörüntü içinde, uzun birtrenyol- culuğuna çıkmış gibiydin!.. Kar kaplı ovalardan geçiyordum güneş dağlann arkasında kaybolurken!.. Mutluydun!.. Çünkü seni seven bir erkek vardı... "Seviyorum seni, ölümlülehn hayatı sevişigibi..." • • • Masalımsı bir gülümseme yakışıyor sana, dişle- rinın çakıllan üstünde... Yüreğinde bir kuş yavrusu taşıyorsun!.. Çocuksu gözlerinde belirsiz bir sis vari.. Gece boyunca Attila Jozsef'ten okuyorsun... "Pırıl pırıl yanan kayanın üstündeyim Yükseliyor topraktan Genç yazın hafif rûzgân Güzel bir çorbadan tüten ısı gibi. Yüreğimi sessizliğe alıştmyomm, ^ = Pek de zor olmuyor doğrusu... Her yanımı baygınlık sanyor Düşüyor başım uysal parmaklanm Bırakıyor kendimi." Birden dalıp gidiyorsun... Ah, Flora, kimse bırakmaz kendini buzlara! Ya- şarken şu ateşler ıçindeki aşk!.. Gözlerini yumuyorsun!.. Kendi uğultusundan kaçan bir çağlayan gibi- sin!.. Sonra o deftere yazdıklarını okuyorsun, bir deniz kıyısında yemek yerken acılara gömüldüğün gün- lerı düşünüyorsun!.. Boşver Flora, çok geride kaldı o günler!.. Rene Char da bir fırtınalı günde şöyle yazmıştı sevgilisi için: "Kentin sokaklannda sevgilim var benim. Nere- ye gittiği önemli değil bölünmüş zamanın içinde. Artık sevgilim değil, herkes onunla konuşabilir. Ar- tık anımsamıyor, gerçekte kim sevmişti onu... Bakışların dileğinde benzerini anyor. Bağlılığım yürüyor uçtan uca. Umudun resmini çiziyor. Son- ra da hafif, uzaklaştınyor onu. Kendi istemese de ağır basıyor." • • • Aklın alevi sarmıştı yüreğini Flora!.. Sen kazanmıştın!.. Yıldızlar yanıp düşerken gökyüzüne yarım bırak- tığın aşk. seni otuz bir yaşına bastığın gün fırtına- nın dişileştirdiği bir pınara benzeyen yüzünü çi- çeklerle donatmıştı!.. Prag sokaklan bomboştu!.. Sen ürperen bir çiçek gibiydin ve seni seven er- keğe sımsıkı sanlmıştın!.. hikmet.cetinkaya(« cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Bebek'te öldürülmüstü Atay cinayetinde 6 tutuklama İstanbulHaber Servi- si-Halıcı MeHh Atay'ın yaklaşık 6 ay önce Be- bek'te öldürülmesine ilişkin olarak gözaltma ahnan 10 kişiden, işada- mı İsmail Kölük ün de aralannda bulunduğu 6'sı tutuklandı. istanbul DGM Cum- huriyet Savcısı SeUm Berna Altay tarafindan sorgulandıktan sonra tutuklanmalan talebiv- le mahkemeye sevkedi- len samklardan Kölük Şirketler Gnıbu'nun sa- hiplerinden işadamı ts- mail Kölük ve kardeşi Cemal Köhlk ile Habip Kocabaş, Yıldınm Şe- nocak. Koray Kurt ve Süleyman Çakıroğlu "Çıkar amaçh suç örgü- tü oluşturmak" suçun- dan tutuklanarak Bay- rampaşa Cezaevi'ne gönderildi. Büyükçekmece ANAP ilçe başkanına silahlı saldırı İstanbulHaber Servi- si - Anavatan Partisi (ANAP) Büyükçekme- ce ilçe Başkanı Nuri Zengin ile Büyükçek- mece Belediye Başka- nı'nınkardeşi Tahir Ak- gün, kimliğı belirsiz bir kişi tarafindan vurul- dular. Ola>ın "otopark" meselesi yüzünden çık- tığı öne sürüldü. Birrestorandan çıkıp otomobillerine yürüyen ANAP Üçe Başkanı Nu- ri Zengin ve Büyükçek- mece Belediye Başka- nı Hasan Akgün'ün kar- deşi Tahir Akgün'ün önleri, kimliği henüz belirlenemeyen bir ki- şi tarafindan kesildi. Silahlı saldırgan, Zen- gin ve Akgün'e 6-7 el ateş ertikten sonra ka- yıplara kanştı. Bacak- lanndan yaralanan Ak- gün ve Zengin, tstan- bul Üniversitesi Tıp Fa- kültesi Hastanesi'ne kaldınlaraktedavi altı- na alındı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle