18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
&AYFA CUMHURİYET 27 OCAK 2002 PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus(a cumhuriyet.com.tr EVET/HAYIR OKTAY AKBAL 'ŞyfietrentertiÇokObnir Şiir nedir? Yüzlerce yıl geçmiş tanımlanamamış!.. Kimi, "Göklerde yükselen nazenin bir balondur" de- miş. Kimi de, Salâh Birselgibi "Şiirne midir? ör- neğin maydanoz değildir" buyurmuş... Peygam- berler, diktatörlerzararlı bulmuş! Demek ki iyi bir şey. Her duygulu insan oturmuş sabahları, gece- leri içini dökmüş dizelerle... İyi kötü! Ama "şiir" defterlerde, kitaplarda. seçkilerdeyaşangısını in- sanlık boyu sürdürmüş, sürdürüyor... "Şiirimizde Şiir"e, "Simge" dergisi geniş biçim- de yer vermiş... Gelmiş geçmiş şairlerimiz, bu- günlerde şiirler yazanlarımız, hepsi şiirleriyle şiiri anlatmışlar. "Simge" güzel bir seçme yapmış... Haşim "Zannetme ki güldür ne de lale" der- ken şiiri mi anlatmış? "Ateş doludur tutma ya- narsın " dizesi, şiiri mi anlatır? Tarancı'nın "Kızoğ- lan kız güzelliğinde şiir/ Hem sevgili hem dost hem anne yüzü"... Şiir kanımıza işlemiş bir kez! Geçenlerde birtop- lantıda sordum ordakilere: "Içinizde hiç şiiryaz- mayan varmı?" Yoktu! Herkesşiıryazar, yazma- lıdır... Birdosttur, birsevgilidir. Gelip geçici olma- yan, yaşam boyu sizinle... Ortıan Veli'nin tanımı belki en doğrusu: "Im- kânsız şey/ Şiir yazmakl Âşıksan eğer/ Ve yaz- mamak/ Ayiardan Nisansa." Şiir ölümsüzdür. Şair ölür, şiirler kalır. öksüz ço- cuklar gibi değil, en güvenilir, en kalıcı bir anıt gi- bi...Necatigilboşunayazmadı: "Negördükseiyi kötü/ ömür biter biz hâlâ/ Söyleriz/ Ne biter! Ne kalırgeçmiş kitaplarda/ ölümden sonra dal söy- leriz." Hece'nin en güçlü şairi Faruk Nafiz'dir. Orta- okulda ezberlerdik şiiıierini! "Yağızatlarkişnedi" diye başlayan Han Duvarlan'n bıraksanız ezber- den okurum. Ne demiş şiirden söz ederken: "On- larki gökte birerkasra çekildi/ Devrinde fakat han- gisi mes 'ud olabildi/ Varsın seni ömrünce ateş çemberi sarsın/ Şiir. Sen üzüldükçe ve öldükçe yaşarsın." Şiir nasıl öğrenilir, nasıl öğretilir? Okulu yok. fa- kültesi yok! Cumalı bunu anlatmış içtenliğiyle: "Buğdaydan öğrendim/ Canım kara buğday- dan/ Tadı tad binlerce yıldır/ lyilik cömertlikle alırl Sofralarda yerini" dedikten sonra öteki şiir kaynaklannı şöyle sıralamış: Akan sulardan. Kır çiçeklerinden. Köy kahvelerinden. çarşıda pa- zardan... Sabahattin Kudret de genç şairlere "Çok ko- nuşma/ Suskunluğa yakın dur" der, sonra da "Şi- ir yazarkenl Eski ozanları düşün/ Eski. belki de çok eski/ Bir ilkçağ ozanı şiirini okusun istemez misin?" Bakmayın Hilmi Yavuz'un "ben bu şiiriyazdım dal belki/yazmadım da" demesine. En güzel şi- irieri yazmıştır, bilinçle, çabayla... Kimler sever, kımler sevmez? Özkan Mert, hü- kümetler ve ordular, kutsal kitaplar, peygamber- ler sevmez, diyor. "Filozoflar şiirden korkarlar/ Çünkü ekmeğini alırl filozoflann/ Ama şiir herkesi sever?" Ataol, "Herşeyşiirdir, uğultusu rüzgârın, Birır- mağa usulcacıkyağan kar" der... Durbaş ise "Şi- irin Ş'siniyazmak yerine Ş'nin şiiriniyazmak is- terdim", "Zamana karşı durandır şiir, ölüme de," Can Yücel'in. kızı Su'ya adadığı şiirle bitireyim. Şiirin anlamını verivermiş üç beş dizeyle: "Birderin uykudayım/Açtım gözlehmi/ Birsu- yun gölgesi gibi/ Kendisi adeta suyun/ Ayaku- cumda sen oturuyorsun.l Şiirgetirenlerinçokol- sun çocuğum." Beklenen Siyasal Oluşum... Prof. Dr. Abidin KUMBASAR C umhuriyetimizin siya- sal yaşamında 1946 se- çimlerinde çok partili döneme geçilmiş olsa da. ülkemizde gerçek anlamda demokrasınin de o yıllardan beri var olduğu söylenemez. Ata- türk de\Tİmi ilkelerinin toplumsal bilincimize tümüyle yerleşmediği dönemde başlayan Ikinci Dünya Sa- vaşı"nın zorladığı uygulamalann yö- netime karşı güvensizlik yarattığı ortamda yapılan seçımlerde halk kit- leleri. ekonomik ilkeleri farklı par- tiler arasında değil, de\ximleri ger- çekJeştiren ve karşı devrimci olan partıler arasında yapılan bir seçime zorlandı. Aynı dönemde. Sovyet- ler'in yanlış tutum içinde ülkemiz- den toprak istekleri demokrasiyi den- geleyecek sosyalist partilerin kurul- malannı zorlaştırdığı gibi. yurtsever aydınlann her şeyi göze alarak kur- duklan sol eğilimli partiierin de ya- şamasına tutucu yönetimlerce izin verilmedi. Soğuk savaş döneminı yandaşlannın çıkan açısından de- ğerlendiren ve yönetimde kalabıl- mek için cumhuriyetimızin kuruluş ilkelerüıi göz ardı edenler. dış yar- dımlan da "Halk plan değiL pilav is- tiyor* yoz düşüncesiyle, üretime yö- nelik yatınmlar yerine. işbiriikçile- rini zengin etmek için kullandılar. Us dışı ve gerçeklerden uzak yöne- timlerin yarattığı kargaşa ordumuzun 1960 gınşimj ile sonuçlandı. Atatürk de\Tİmlennden bugün ol- duğu gibi geçmişte de hiç ödün ver- meyen Türk ordusu. ülkemize yaşa- dığımız vıllarda da özlemıni duydu- ğumuz, 1961 Anayasasfnı ve çağ- daş demokratik ortamı sağladı. Ül- kemizde basın özgürleşti. gerçek an- lamda sol partiler siyasal yaşantımı- za girdiler. Bu coşkuyla geçen kısa siireli dönemde sinen de\Tİm düşman- lan. seçimlerde inanç sömürüsü ve "Bizyönetimdeolmazsak komünist- ler gelir" kandırmacalanyla aslında komünızmin de ne olduğunu bilme- yen halk kitlelerini kandırarak yöne- tımi ele geçirdiler. Eğitimın yozlaş- tınlması ile gençlik düşman kamp- lara bölündü. ekonomik başansız- lıklar ve talan. ülkenin bağımsızlığı feda edilerek alınan borçlarla denge- lenmeye çalışıldı, gerçekleri söyle- yenler dışlandı. kıyıma uğratıldı. Çağdaş demokrasilerde olmayan yöntemlerle. aynı çıkarlan ele ge- çirmek içinyanşan. birbirinin özde- şi sözde siysal partilenn ülkeyi feda ederek yaptıklan iktidarkavgası. de- mokrasi diye yutturulmaya çalışıldı. Sonuç yeniden ordunun girişimleri. yeniden olağanüstü dönemler. halk kitlelerinin. özellikle emekçilerin sırtına bindirilen ağır yük. yolsuzluk- lar, adam kayırmalar. devletin en so- rumhıkonumunda olanlanndöviz ku- ru değişimlerinden çıkar sağiaması ve yaşadığımız ekonomik çöküşle noktalandı. Bugünülkemiz. halktan alacağı güce dayanarak akdcı.bilim- selvegerçekçi uygulamalaria sorun- lan çözecekyönetimibeklemektedir. Kuşkusuz "*Iaik cumhuriyet"e yü- rekten bağlı yurtsev erlerin gücü her zorlugu yenmek için yeterlidir. Ay- dınlığa çıkmak için kahraman yolu gözlemek. ilkel topluluklann alış- kanlığıdır. iyi yönlendirilirlerse, ger- çekleri gören. sorunlann nasıl çözü- leceğini ka\Tayan veyönetenleregü- ven duyan haüc kitlelerinin herbire- yi bir kahraman olur. Kurtuluş sava- şımızda ulusumuz bunun en somut örneğini vermiştir. Bugün en bü> ük sonın. toplumu- muzun güven duyacağı riim \nrtse- verleri bir araya getirecek yapıda ve çağdaş sosval demokrasiyi ülkemiz- de uvgıüayabilecek bir srvasal ohışu- mun yokluğudur. EIli yıkür iilkeyi ağıriıklı olarak yöneten sag eğilimli siyasal partilerin neden olduğu sıkın- ülann sorunlannı hep birükte yaşa- maktayız. Aynı yapıdaki gelecek yö- netimlerin de biraz daha borçlanma vebiraz daha dışa bağınılı olmaktan başka çıkar yollan olamaz. Solda ve sosval demokrat olduklarmı söyle- )«n düzen partileri ise gekcekierini hi tarikaüann desteğindeyada Ana- doiu evtivalanıun öğötlerinde gör- mekteler. Bu ülkenin yurtsever aydınlan- nın. halkımızdan alacaSı guçle, bü- tün sorunlan yine haüda birükte çö- zeceğine inanmak gerekir. Bu gü- \ enle özgürlük ve fırsat eşitliğini te- mel alarak. çağdaş anlamda "sosyal demokrasTyi ülkemizde yerleştir- meyi amaç edinen siyasal oluşumu gerçeldeştirmek kaçınılmaz görev- dir. Öncü olarak. zorlama ile gelecek kişileri beklemekle ya da geçmişteba- şanschHankanıtiannuşkisDervurnut bağlamakla hıçbır yere ulaşılamaz... Bulunduğumuz koşullarda. Ata- türk'ün koyduğu akılcı "'Cumlıuri- yet tlkeleri''ne inanan. onun ışığın- da çağdaşlaşmak isteyen, siyasal ya- şantısında çıkar ilişkisine girmemiş gerçek yurtseverlerin bilinç ve özve- riyle bir araya gelerek göre\' üstlen- meleri tek çıkar yol olarak görünmek- tedır. A merika. uluslarara- sı teröre savaş açtı. Tüm dünya ülkele- ri destek veriyor. Türkiye de. Peki. bu savaşaçılan *te- rör" nedir? Mazium Beyhan'ın Pofi- tika Sözlüğü'nde "Siyasal düşmanı flziksel olarak yok etmeyevaran korkutma po- litikası" tanımı yapılıyor. Büyük Larousse'a göre. "Bimierin ya da a/ınlıkla- nn şiddete dayanan ev lem- lerinin tümü (cina\ r et rehi- ne alnıa. patla\icı >erieştir- nıe. sabotaj vb.)olabOdiğigi- bi, çeşitli erekkri (ülkenin bağunsızhğu birsiyasal reji- min de\Tİlmesi, deviet sija- setinin bazı vönJerine itiraz vb.) da olabilir." Orhan Hançertioglu' nun Fetsefe Ansiklopedisi ise "Te- keki burju\azinin kendi ül- kesindeki çalışan yığjnlan sindirme aracı olarak kul- laruldıği gibi (örneğin Ame- rika'daki McCarthv hare- keti)ö/eüMe geri bırakûn)- mışülkelerdeflericihareket- leri önJemek amaavla kul- lanıhr" diyor Tanımı nasıl yapılırsa >a- pılsın çağımızda terör. em- peryalizmin kendi siyasal amaçlan doğrultusunda ve ekonomik egemenliğini ka- lıcılaştırmak için kullandıöı bir eyiem biçimi olarak or- Uluslararası Terörün Kaynağı VedÜ BİLGET Emekli Amiml taya çıkmıştır. Son günlerde "uluslararası teroriznTe sa- vaş açma savındaki ABD. çağın son çeyreğinde. ken- di ülkesinde terörist yetişti- ren eğitim merkezleri aç- mıştır. 4 Ağustos 1985 tarih- li Noktadergısınde, esta FBI ajanı Frank Camper'in yö- nettiğı merkezde aynlıkçı Sih milıtanlannın yetiştiril- diği açıklanmıştır. Yine bu merkezlerde eğitilenlerden birinin de Luis Posado Car- riles -obür adıyla Ramon Medina- olduğu saptanmış- tır. Camles. 1976"da Küba- Jamaika seferi yapanbir uça- ğa saldınnın ve 73 yolcusu- nun ölümünün sorumlusu- dur. Yakın dostlan arasında eski ABD -ve şimdikinin babası- Başkanı Bush, El Salvador'daki teröreylemle- rinin planlayıcılanndan Gus- tavArgimiro Lopezve Nika- ragua'da tutuklanan OA aja- nı Eugene Hasenras vardır. Böyle olduğu için de Carri- les bir ara uyuşturucu ka- çakçılığından tunıklanmış. ama anında salı\erilmiştır. Bize hiç de yabancı ol- mayan. yurtdışında ve ülke- miz topraklannda nice kan- lı saldırılar gerçekleştiren ASALA'yı unutmak olanak- lı mı? 1986'nın ekım ayjn- da Ermeni Taşnak Partisi Beyrut'ta bir bildin yayım- lamıştı. Bildiride. "4S.4L.A, bir ajanlar örgütüdür ve adından başka hiçbir İHşld- si\okturErmenflerie" denil- mişti. ASALA'nın "Paralı askerier"den oluştuğunu sa- \oınan Taşnak Partisi. eğitim merkezlerinin önde gelenJe- rinin ABD'de olduğunu. as- kersel eğitimın San Fran- cisco'da. siyasal eğitimin ise Boston'da verildiğinı duyur- muştu. ASALA konusunda iş bu- nunla da bıtmiyordu. CIA ile bağlantılan çok iyi bili- nen .Amerikan Morrison fır- masının Türkiye temsilcisi ve İsviçre'de yaşayan Mı- gırdıç Şeflefyan'ın bu örgü- te malı destek verdiği sap- tanmıştı. Dahası. Italya'da yayımlanan Panorama der- gisi, Beyruf un kuzeydogu- sundakı .\kur'da bulunan Falanjıst kampında. Neona- zi Hoüman grubu ile ASA- LA militanlannın da konuş- landıklarını duyurmuştu. Türkiye. ASALA terörün- den azımsanmaz şiddet ve yıkımla karşı karşıya iken dost ve müttefik ABD'den herhangi bir destek çabası gelmemişti. Şu anda ABD'nin "uluslararası te- rörekarşı savaş"ın üssü du- rumuna getirdiği Afganis- tan'daki oluşum. ABD'den bağımsız mı gündemlenmiş- tır 9 "Konsantrik Dış Çizgi- ler"in bir uzamı olan Afga- nistan'a yapılan 1979 Sov- yet müdahalesı. çizgide kı- nklık anlamına gelince ABD kollan sıvadı. 100 milyon dolarlık bir yardımı. Sov- yetler'e karşı sa\-aşan müca- hit örgütlerine ulaştırdı. Bir Islamicihat ilan edildi. Mü- cahitlerin cihadı finanse et- mek için giriştiklerini öne sürdükleri uyuşturucu mad- de kaçakçılığına göz yum- du. Hem de 1970'lerin ba- şında Türkiye"de afyon eki- mini durdurmaya kalkışma- sına. günün Dışişlen Baka- nı John MitcheD'in ağzın- dan "Eğer Ankara. afyon ekim alanını kısıtlamazsa Türkh e'ye karşı cezalandı- na önlenileralmacaknr' dı- yen ve Başkan Nixon"ın "Af- Kuın» • SANAT KÜÇÜK SAHNE t SADRİ ALIŞIK TİYATROSU rezervasyonlarınızı kredi kartı ile yapabılirsiniz ilMMEd LAHANA SARMA Gölge-Kıjkh Oyumı, Bir Bölûm Oynayanlar/Oynatanlar Ayşe Selen-Şehsuvar Aktaş SON 3 OYUN H«r Pazar 13 OOie Otaköy. TOBAV AFİFE JALE SAHNESİ nde | (Ortaköy pnr>cess Otelı YanO I Te) 0212 260 03 35 ^ lahanasarma com DOLUNAY ICATILIA' u ın v ıl CUMA 2O:3O / C.TESI 15:3O - 2O:3O / PAZAR I 5:3O 4-5 Şubat Saat: 2O.3O ATAKÖV YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ Cise Tel: O212 661 3O 94-95 fİSVİÇREHA5TANESİ "(krçASonmfamk'İ İlanlannız İçin (0212)293 89 73 [email protected] [email protected] wwsv.perareklam.com.tr Yaun ve Vönaten: Yılmaz Onay >ynaymlan Rozet Hubeş - Levent Öktem - Ercan Demirel 31 OCAK Perşembe - 1 Şubat Cuma saat: 20.30 2 Subat Cumartesi saat: 18.30 LONDRA C HER PAZARTESİ Saat: 2O.3O •MMnr^i«iiwiîW-y.w.g^wgl .CTtrıiii.n WArVw.perareklam.com.tr • w-ww.sinemafilm.com • (0212) 293 89 78 13. Ankara Film Festivali Belgesel Dalında En İyi 2. Film sıssi/ < >ı O\\^ İlanlannu İçin (0212)293 89 78 [email protected] [email protected] www.perareklam.com.tr Vöııctuıı: Hıiscyın K;ırühc\ Oyuncıı: Jülıtit- 1" Vnpmı: \ Sı İİSTANBUL 0212 249 56 97 12 00-14 30-16.30-18.45-2; 15_ BEKSAV 0216 349 91 56 11 00-13 00-15.00-17.00-19 00-21.1 JKENTOYUNCÜLARIIS^ 9 30 Ocak / 6-13 Şubat Çarşamba 20.30 2 Şubat Cumartesi 20.30 /10 Şubat Pazar 15.00 OfenCyıUlna, .4yşe Yıiftz. Fahnaleyki— YILDIZ KESTER >(/:<///. )tiı!ı~ Kcııtcr Yöni'leıi: Yıltltz Keııler Borusan Kültür ve Sanat Merkezi [ e t k i n I i k l e r i ] 29 OCAK SALI 31 OCAK PERŞEMBE 19:09 Konser =?ra -jovıva Gıtar Yer: iorusan Kültür ve SarHrMerkezi 10:30-12:00 Atölye: 'Muztğır. Rengı' S^nya Tainsevef, Nıyaz Se'çuk 18.30 Söylefi: Alper Maral ModeT Müzığın Eajkaları 2 Edsor Denısov Yer Borusan Kültür ve Sanat Mericezi 02 ŞUBAT CUMARTESİ Atöleler (ocu Atölyeleri: ^ocıaia Mûzik" Pınar Başbuğ •j 3İ'1.3015-6 yaş 1 Grupt '2 O- 3 00 7-9 yaş 1 Grupı er-1. Grup) ^BORUSAN ğın Rergı" Gazı Selçuk, Nıyazı Selçuk 10 30-11.45 (6-7 yaşi Grupı 14:00-15.45 (8-10 ya} 1 Grup) Diğer Atölyeler 16 00-H15 "Mjzık Kcmseptl! Baskı Atölyes ' Gazı Selçuk Bonısjn taanbul Ftiannonı Orfceftruı Konseried han( tüm ttkrtikkf ücrebatfir florusan btantnJt füatmoni Ofittstrası'nm sezonluk kombine f' saöja sunulmuştuf. Istılılal Cad No 421 Tünd. Bfyoglu 80060 ' 102121 292 06 55 Faks: (0212) 252 45 E YALNIZ 1 OYUN 29 Ocak Salı Saat: 20.30 AKATLAR KÜLTÜR MERKEZİ Tel: (0212) 351 93 84 Yazon: Sabahattin Kudret AKSAl | YonetenİskenderALTlN Dekor Kostıim: Hakan DÜNDAR AliSÜRMELİ/Güven KIRAÇİ SelinİŞCAN ErdiflfOLGAÇU/MineBIÇAKÇI Göüıan KIRAÇ BUGUN Saat. 15.00de AKATLAR KÜLTÜR MERKEZİ Tel: (0212) 351 93 34 31 Ocak Saat: 21.00 I SADRİ ALIŞIK TİYATROSU TAKSJV KÜÇÜK SAHNE Tel: [0212) 292 M19-201 7-8-S-iOŞuba: Saat: 20.30 KADIKÖY HALK EĞİTİM MERKEZİ Tel: 102161 330 10 27 12 Şubat Saat: 20 30 BAHÇELİEVLER KÜLTÜR MERKEZİ Tel: (0216) 441 36 82 Bilgi Tel: (0212) 291 51 96-97-98 1-2-3-4 ŞUBAT İZMİR SAMATTA TEL: (0232) 421 16 52 İKENT0YUNCULARI2463589 247 36 34 Şflkran Güngör&Müşfik Kenter Yeşim Koçak Engin Hepileri Esra Kızıldoğan Yazan: David AUBURN Türkçeleştiren: Zeynep AVCI Yöneten:YıldızKENTER 27 Ocak Saat: 15.00 31 Ocak / 1-9-15 Şubat Saat: 20.30 T.C Kultûr Bakanlıjının Kal|<ılBr(^la Bı Mr MÜŞFİK KBfTa jütnisUlr. Yazan-Yöneten: Oğuz ARAL Oynayan:MûşfikKENTER Müzık: Buğra UĞUR HUYSUZ 3-17 Şubat Saat: 15.00 8-16 Şubat Saat: 20.30 EFES Ptlsen 'in kültür ve sanata katküan artarak sürecek. yon sorununun çözümü, as- keri ve stratejik ittifakın ya- rarlanndan daha öncmli- dir" tehdidini sasıırmakta sakınca görmemesine kar- şm... Mücahit -ve şimdi Tale- ban'ın ve l'same bin La- din" in- liderlerinden AB Ah- med, New York Times'a de- meç verip 'afŞonun po- und'unu en az 50-60 dolara samoru/wöbürtanm ürön- kriiıeoranJa lOOkatkâr sağ- Inoruz* diyebiliyordu açık açık. Söylemesine gerek de yoktu. 15 Şubat 1978 tarih- li Cumhuriyet gazetesinde. Istanbul Narkotik Büro gö- revlilerinin sık sık ve son olarak 1040 kilo Afganis- tan kaynaklı uyuşturucu ele geçirdjkleri haberi yer alıyor, trafık kanıtlanıyordu. Zaten ABD bölgeyi uzunyıllardır denetliyordu. Muhammed Zahir Şah'ın devrildigi 1973"ten sonra. bu denetim CIA eliyle daha de derin- leşmişti. Sonuç olarak deriz ki Tür- kiye. terorizmden çok çek- ti. Ulusal ekonomimizin yı- kım sürecine ivmelenme- sinde. teröre karşı verilen savaşımın giderleri azım- sanmaz ağırlıktadır. Ne ki bilinmesi gereken önemli bir şey de terörün, emperya- lizmin kendi siyasal amaç- lan doğrultusunda lcullan- dığı, ekonomik egemenli- ğini pekiştirici bir şiddet ve yıldırma eylemi olduğudur. Terörü, anarşi ile kanştır- mamakgerekir. Anarşi. dev- let organını reddeder. Tüm eylemlerini devlet düzeni- ni yıkmak yolundakullanır. Terörise şiddet. korkuve yıl- dırma eylemleriyle güçsüz- leştireceği devletorganına sı- zarak ve egemenleşerek onu kendi çıkarlan doğrultusun- da kullanmak ister. Bu açıdan bir yaklaşım- la. ABD" nin kaynağında biz- zat kendisinin bulunduğu ""uluslararası terör"e karşı sa\'aşmakta olduğu savı hiç de ussal (aklî) değildir. Evet, ortada başlamış bir savaş vardır. ABD-SSCB iki ku- tuplu askersel güç diyalek- tiğinin ertesindeki sürece ilişkin bu savaş, Kuzey-Gö- ney ekonomik diyalektiği- nin küresel savaşı biçimin- de belirmektedir. Bir pay- laşım savaşıdır. Tıpkı, daha önceki dünya savaşlannın da temelde ekonomik pay- laşım savaşlan olduğu gibi. BirGüney ekonomisi olan Türkiye, Kuzey'in çıkarla- nna destek olabilir belki ama, acaba Kuzey'in ekono- mik, siyasal, sosyal ve kül- türel yapısallığı ile örtüşebi- lir mi? Coğrafi ve gelenek- sel konumu. ulusal çıkarla- n buna elverir mi? Eğer yanıt "hayır" ise, Atatürk"ün "Yurtta banş, dünvada banş" ilkesi yo- lunda. yine o \iice önderin sözleriyle "Yapfıklanmızı asla kâfı göremeviz. Çünkü daha çok bmiik işler yap- mak mecburrvetinde ve az- minde" olmaJıyız. Ve üste- lık, artık "bir koyup üç al- mak" umudu da yoktur. Eli- mizde ortaya koyacak "bir" bile kalmamıştır: Mehmet- çik'in kanından başka! Onun değeri de bir, üç, beş değil, bizd paylaşım savaşına koşul- layanların usunun alamaya- cağı denli yüksektir. PENCERE Şair mi Falcı mı?.. Vaktiyle bir yerde okumuştum, Fransızlar konu- şuyorlarmış, içlerinden biri sormuş: - Italyanlann en büyük şairi Dante, Ingilizlerinki Shakespeare, Almanlarınki Goethe!.. Bizim en büyük şaırimiz kim?.. Arkadaşı yanıtlamış: - Heyhat Hugo!.. Fransızın 'heyhat' demesi, çoğu eleştirmenin gözünde Victor Hugo'nun Goethe, Shakespeare, Dante'nin yanında sönük kalmasından... Peki, bJzim en büyük şairimiz kim?.. Fazıl Hüsnü Dağlarca nın hakkını yemezsek, gel- miş geçmiş en büyük şairimiz diye Nâzım Hikrnef i gösterenlere söylenecek laf yok!.. Nâzım'ı "vatan haini" sayarak bu gerçeği dile ge- tirirken "heyhat" diyenler de eksik değil... • Nâzım 'Vafan haini..." Ya Namık Kemal?.. "Vatan şairi!.." Gerçekten 'vatan' üzerine duygularını 'manzu- me'lere döken ilk şairimiz Namık KemaPdir; bu da bir rastlantı değil!.. 19'uncu yüzyıl Avrupası'nda imparatorluk coğrafyalan parçalanarak vatanlaşıp ümmetler uluslaşırken 'Tarih Baba' ortalığı hallaç pamuğu gibi atıyordu; Namık Kemal için vatanın sınırlan nereden başlayıp nerede bitiyordu, bilin- mez, ama tüm Osmanlı'da askerliği altı yedi eya- letin -gençleri değil- Müslümanlan yapıyordu. Türkiye 'ulus devlet - yurttaş' aşamasına 20'nci yüzyılda erişti; bu süreçte şoven milliyetçilik sağ kanatta azdığından Nâzım Hikmefi hedef tahtası- na çevirdik, neredeyse öldüreyazdık, yaşamak için ülkeyi terk ettiğinde ardından demediğimizi koma- dık. llkellik parayla mı?.. • Peki, şimdi ne oluyor?.. Nâzım Hikmet'e "vatan haini" diyenlerin ağızla- rından çıkanı kulakları duymuyor; vaktiyle sosya- list ya da komünist enternasyonale küfredip lânet okuyanlar, bugün "kapitalistenternasyonal"eme\- hiye düzüyorlar: - Ulus devlet bitti. Vatan ne demek?.. Küresel- leşme çağındayız; sınırtar kalkıyor. - Deme!.. — - AB'ye girdik mi, tamam!.. - Peki, Nâzım Hikmet?.. - Vatan haini!.. Nâzım Hikmet "emeğin küreselleşmesi"n\ özlü- yordu; bunlar "sermayenin küreselleşmesi"n\ al- kışlıyoıiar; ulus devleti şimdiden gömdüler. • Nâzım. şair sezgisiylegeleceğigörmüş, 1962'de 'Vafan Haini" başlığıyla bir şiir yazmıştı, beş on di- zesini biriikte okuyalım: "Evet, vatan hainiyim, siz vatanperversiniz, siz yurtseversiniz, benyurt hainiyim.. Vatan çiftliklerinizse, kasalannızın ve çek defteherinizin içindekilerse vatan, vatan şose boylarında gebermekse açlıktan, vatan, mızraklı ilmühalse, vatan polis copuysa, ödeneklerinizse maaşlarınızsa vatan, vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Ame- hkan donanması, topuysa, vatan, kurtulamamaksa kokmuş karanlığınızdan, ben vatan hainiyim." • Falcı mı imiş bu şair?.. Dün kendisine "vatan ha- ini" diyenlerin bugün "artık vatan yok" diyecekle- rini nasıl da görmüş?.. ÎNŞAAT MÜHENDİSLERİNE ÇAĞRI DAHA ETKİN-ÜRETKEN-DEMOKRATİK BİR ODA YAPILANMASI İÇİN... 27 OCAK 2002 tarihindeyapılacakTMMOB Inşaat Mühendıs- len Odası tstanbul Şubesı 38. Dönem Genel Kurulu seçımlerı- ne tüm meslektaşlanmtzı çağınyoruz ÇAĞDAŞ İIVŞAAT MÜHENDİSLERİ SEÇtMLER 27 Ocak 2002 Pazar (Bugüo) Saal: 9.00-17.00 Karagözyan llköğretim Okulu Abide-i Hûrriyet Cad. (Şişli Adliyesi Karşısı). Şişli tSTANBUL YÖNETtM KURULU ADAYLAREVDZ ASrL 1. Cemal GÖKÇE 2. Teviik ESKİMUMCU 3. Nusret SUNA 4. Haydar VILDIZ 5. Rıza HAV AT 6. Oktay GÎLAĞACI 7. Rezan BULIT YEDEK I.CemalİNAN 2. H. Ibrahim AKPINAR 3. M. Hulki ERDCNE 4. Ismail VZVSOĞLV 5. M. Cevat ARZIK 6. Sefa AKIN 7. tsmet DOĞAN TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ MESLEK DİVANITOPLANTISI Cemiyetimizin danışma orgaru Meslek Divanı 4 Şu- bat 2002 Pazartesi günü saat 14.00'te Türkiye Gazeteci- ler Cemiyeti Burhan Felek Konferans Salonu'nda topla- nacaktır. Tüzüğümûzün 28. maddesine göre Cemiyet üyeliğinde 10 yılı doldurmuş asıl üyelenn katılacağı Meslek Divanı topîantısr aşağıdaki gündemle yapılacaktır. Kanlmanız dileğı ile bılgilennize sunanz. GÜNDEM: 1. Açılış, 2. Başkanlık Divanı seçimi, 3. Halkın bilgilenme ve öğrenme hakkını engelleyen yasa maddelerinin görüşülmesi. EFSANE devam ediyor! Ct IROIR (?<£U... TÜM GAZETE BAYİLERİNDE
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle