18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURJYET 27OCAK2002PAZAR 10 PAZAR YAZILARI Hayallerim,aşkım vesaire...Çok satışlı Ingiliz tabloid gazetelerinden bırinin dertleriniz sayfasına, daha doğrusu sayfanın Miriam adh Güzin Abla'suıa mektup göndermiş kadının biri. "Yeni tamşüğnn sevgüun" dıyor, "evinıdeki telefonu çok sık kuBanryor. Arkadaşlanm bu yüzden onun beni kulkndığına inamyoriar. Önceleri değilse bile ben de şimdi böyle olduğuna inanryonım. Sen ne dersin?" Soru böyle olunca ne yapsın Miriam, o da söylemiş bir şeyler. Bu tür köşelerde çoktur böyle sorular bilirsiniz. Bir tanesıni hâlâ anımsanm. Yine bir başka gazetenin benzeri bir sayfasında "Her sabah bindiğûn otobüste âşık oiduğum erkeği göriiyor ve dayanamryorum. Ne yapmamı öneriraniz?" sonısuna venlen yanıt aynen şuydu; "Çok basit şekerim. Otobüsünü değiştir." Biraz düşünseler kendilerinin de rahatlıkla bulacağı aynı çözümü (!) nedense gazetenin o sayfasının dert ablasına iletmek ihtiyacını duyuyor insanlar. Özellikle bizim gazetelerde. SorunJannın çözümünü, kendileri dışında bir "otoriteye/uzmana" bağlayarak, kimilerine göre belkı çok sıradan olan dertlerini kamusal bir sorun haline getirmiş oluyorlar. Doktora. arkadaşa sormaktan çekinilen sorulardır bunlar. Bu soruJann sahipleri, gazetelerin sadık ama utangaç, mahcup takipçiJeridır. Aslında çok insani, belki basit ama içten dertlerini neden mahcubiyet duyarak iletirler bu köşelere, anlayamam doğrusu. Oysa mahcubiyet duyması ya da utangaç olması gereken o kadar çok insan var ki! Geçen günJerde Aöf Yıhnaz'ın. Vılmaz Güney ve Vahi Öz'le iJgiii bir anısı yer aldı bir gazetede. Bana halt etmenın ne olduğu sorulsa, belkı kolayca anlatamam. .Ama kolayca gösterebilirim. Bulun o gazeteyi ve okuyun orada yazılanları. Işte halt etmek budur. Bir film çekimi sırasında kendilenni patrona şikâyet ettigi için, üıtikam amacıyla Vahi Öz'iin kansıyla yatmayı planlamışlar Aralannda Yılmaz Güney'in de bulunduğu film ekibi. kibritle kura çekmiş. kibnt de Güney'e LONDRA MUST4FA ERDEMOL çıkmış. Atıf Yıhnaz'ın anısı bu. Eşeğe marifetin ne diye sormuşlar, kalkmış ortalık yere pislemiş derler ya, o hesap. Yatılmış mı yatılmamış nu açıklanrruyor ama. gazete " Yıimaz Güney intikam için Öz'ün eşiyle yatü mı?" türünden merak uyandıran, kurnaz bir başlık atmış. Bir anı sahibi için utanma duygusuna en çok ihtiyaç duyulan zamaniar, böyle zamaniardır. Ölüp gittikleri için bu anının(!) doğru olup olmadığı konusunda ne düşündüklerinı asla öğrenemeyeceğimiz iki aktör, kocasından intikam alınacak diye -hafif meşrep ve kocasından çok genç olduğu da özellikle belırtilen- bir eş var önümüzde. Tüm bunlann ve kimi değerlenn ise esamesi yok. Çünkü bu anıyı Atıf Yıhnaz gibi çok önemli(!) bır adamın yaşamasıdır önemli olan. Çıkacak olan anı kitabında da anlatıyormuş. aynı olayı. Güzin ablalann köşelerinde, çoğu çok basit nedenierle sevdikleruıi kaybetme korkusu duyan insanlann mektuplanyla karşılaşırsınız. Sıradan diye nitelendirilen kimı insanlann dünyasında arkadaşlıklan korumak ne kadar önemlidir, bu mektuplan okuyunca görebilir insan. Yılmaz Güney ve Vahi Öz'ün talıhsizlikleri, Atıf Yılmaz'ı tanımış ohnalan çok belli ki. Tanımış olmanın bedelıni de böyle ödüyorlar. Ölüp gıdiyorlar ama boşboğazhğın hedefi ohnaktan kendilerini kurtaramıyorlar. Atıf Yıhnaz neden bu kadar rahat? Kuşkusuz sadece kendisini ilgilendiren bü" anıyı, yani geçmişte başkalanyla birlikte kendisinin de takındığı lümpen bir tavrı. marifetmiş gibi anlatırken Güzin Abla köşesine mektup gönderen okuyucularınki kadar olsun bir mahcubiyet duygusuna neden sahip degil? Ve artık dünyevi hiçbir hesap kitabın içinde olmaması gereken öhnüş iki şahsiyetin adını hoyratça kullandığı amsı, neden Güzin Abla'ya mektup gönderenlerin dertlerinden daha "kafiteü'' kabul ediliyor? Yaşanmış bir olayın inkâr edilmesi elbette gerekmiyor. Yılmaz Güney böyle bir şey yapmışsa elbette ayıptır. Bunu ömeğin bürün yönleriyle Yıhnaz Güney'i anlatırken yapmak yerine. anı kitabı çıkmadan önce ifşa etmek de ayıptır ama. Görün bakuı, Atıf Yılmazın kitabı yukandaki gazete haberi sayesınde müşteri bulacak. Güney'in, eğer katıldıysa, içinde yer aldığı o kura oyunu Atıf Yıhnaz tarafından bir özeleştiri olarak değil, bir satış maddesi olarak kullanıhnakta. Bu tür gazetelerin aklı başuıda ve her nasılsa nitelikli kalabihniş kimi okuyuculan hiç mi rahatsızlık duymazlar. bu anılann gazetelerinde haber yapıhnasından? Keşke duysalar ve onlar da Miriam gibi ablalara yazıp mahcubiyetle ve utangaçça da olsa "Ne yapmalıyım?" diye sorsalar. Aslmda gayet gayri ciddi olan yukandaki yanıt, işte tam o zaman yerine oturmuş ohnaz mı? "Çok basit şekerim. Gazeteni değiştir." Beyaz karlarda kırmızı tren Japonlar, ellerinde fotoğraf makineleri bir sağa, bir sola koşuşuyorlar. Bir pencereden ötekine. Çok heyecanlı ve de mutlu olduklan yüzlerinden belli. Haksız da sayılmazlar. Bakacak ve fotoğraf çekecek o kadar çok şey var ki... Az ötede oturan orta yaşlı iki çift ise pek heyecansız. Fotoğraf da çekmıyorlar, öyle etraflanna bakınıp duruyorlar. Az sonra kadınlardan biri bir şeyler söylüyor ve şivesinden Doğu AhnanyaJı olduğunu ele veriyor. Karşımızda bembeyaz bir doğa. Fihn şeridi gibi geçip gidiyor. Güzelligi erişilmez. Gururlu. Aşağılarda küçük köyler, tepemizde karlı doruklar. Ikisinin arasında bir yerde, ağır ağır yükselen trenimiz. tsviçre'deyiz. Ünlü Glacier-Express ile kışın ortasında, yeni yılın ilk günlerinde Chur'dan Andermatt'a gidiyoruz. Güneşli bir Isviçre sabahmda, Zürih Gölü kjyısındaki evlerinde konaklamış olduğumuz dostlanmızla Chur'a gehniştik. Niyetimiz, St. Moritz ile Zermatt arasında çalışan bu ünlü 'kar treni' ile Alpler'in doruğunda gezinmek. Aynı akşam yine göl kıyısındaki Waedneswil'e DAVOS dönmek istediğimiz için Chur'dan Andermatfa gidiş-dönüş biletleri aldık. St. Moritz'den gelen kırmızı tren tam zamanında, saat 10.5 7'de Ghur istasyonunu terk etti. Glacier-Express ile St. Moritz-Zermatt arasındaki toplam yolculuk 8 saat sürüyor. Bu yolculuk sırasında tren 7 vadiyi aşıyor, 91 tünel ve291 köprüden geçiyor. Ulaştığı en yüksek nokta olan Oberalp Geçidi 2033 metrede. Glacier-Express yaz kış demeden çalışıyor. Kışın karşılıklı bırer sefer yaparken yaz aylannda sefer sayısı 4"e çıkıyor. Çoğu yerde tek hatta çalışıyor, dağ yamaçlanndan, kaya duvarlanndan doruklara çıkarken dişli sisteme geçiyor. Geniş ve büyük pencerelerinden görünen doğa anJatıknaz bir güzellikte. Alp doruklanna doyuyorsunuz. Kimi yerde sağlı sollu yükselen kar duvarlan arasından geçiyor kırmızı tren. Kayalardan sarkan metrelerce uzunlukta buzlara neredeyse sürtünüyor. Disentis'te 1130 metreye ulaşıyor ve yol ıyice dikleşiyor. Raylar dişli sisteme geçiyor. Trenüniz Oberalp Geçidi'ne kadar bin metre daha yükselecek. Tırmanış başlıyor. Ağır ağır. Bir yanımız kayahk, öteki yanımız uçurum. AJpler bu yıl beyaza doymuş. Karlann arasından kara raylar zor görünüyor. GIacier-Express 2033 metreye ulaşıyor. Parmaklannız Avrupa'nın tavanına dokunuyor. Saat 13.22'de Andermatt'a (1436 metre) vanyoruz. Zermatt'tan gelip St. Moritz'e giden karşı tren bekliyor. Koşar adım öteki perona geçiyoruz. Isviçre 'nin saatleri gibi dag trenleri de dakik. 8 dakıka sonra her ikisi de hareket ediyor. Ters yönlerde. Bizi Chur'a geri götüren tren de geldiğimiz gibi 5 vagonlu. Bu kez yemekli vagona oturuyoruz. Yine sağ pencere kenanna. Gelirken daha az gördüğümüz sol taran görebilmek için... Inişteyiz. Hemen yanımızdan tebeşir beyazı kayalar yükseliyor. Pencereyi açıp kolumu uzatsam, dokunurum onlara. Tren oldukça yavaş ve dikkatli ilerliyor. Değişik fren sistemleri treni raylarda tutuyor! Az sonra yine Disentis'teyiz. Burada verilen onbeş dakikalık molada inip _ _ — _ karlarda dolaşıyoruz. Japonlar koşuşturup duruyor. Her şeyin fotoğrafı çekılecek. Acaba haftaya eve döndüklerinde neyin. nerede, ne olduğunu bilecekler mi? Bu çalışkan insanlar yılda en fazla 3 hafta izin kullandıklan için Avrupa'yı yedi sekiz günde gezip görüyorlar... Glacier-Express, llanz ile Reichenau arasında derin bir kanyonun kıyısında ilerliyor. Yukanda karlı kayalar. aşağıda köpüre köpüre akan Ren Nehri. Ve yirmi dakika sonra yine Chur'dayız. Burada inenler çok. Davos'a aktarma yapanlar da var. Geceyi St. Moritz'in lüksünde geçirmek isteyenJer yollanna devam ediyor. Kırmızı tren onlan bir hrtıl böceği örneği Albula Vadisi'nden geçirecek tepeleri kıvnla kıvnla, kayalar içindeki tünelleri döne döne çıkacak ve iki saat sonra 1775 metredeki St. Moritz'e varacak. Burası'TopofThe W)rW", Engadin yöresinin yıldızı. Yazın Akdeniz kıyılarında St. Tropez, kışın îsviçre karlannda St. Moritz... Milyarderlerin, soylulann, çöl prenslerinin buluştuğu donîk. AHMET ARPAD MezuN Şeriften güvercin manzarakrı Afganistan'daki ABD operasyonunun hızuun kesfl- mesi ve yeni hükümetin kurulmasıvla halk biraz ol- sun rahatiadL Kısa süre öncesine kadar yoğun bom- bardımanlarveçauşmalann yaşandışı Mezarn Şerif'in parklanndan birinde şimdi binlercegüvercin kendilerini besteyecekin- sanlan bekliyor. Güzel havadan yararlanan dede> k torunu da bembeyaz güvercinlere yem veriyor. (Fotoğraf: AP) Sanatın politikayla mücadelesi Politikanın sanata müdahalesi, dünyanın en gelişmiş ülkesi olarak tarumlanan Amerika'nın en büyük kenti, sanat merkezı New York'ta sürüyor. Son günlerde New York'taki sanat. politika ve üniversite çevreleri denn bir tartışmanın içinde. Tartışılan konu. Dünya Ticaret Merkezi saldınsından sonra Amerika'nın yeni kahramanlan haline gelen itfaiyecilerin anısına yapılacak anıt. Yapıhnası planlanan anıtın maketi hazır. Fotoğrafçı Thonıas E. Franktin tarafından çekilen fotoğraftan esinlenerek yapılan makette, üç itfaiyeci Amerikan bayrağını Dünya Ticaret Merkezi enkazının üzerine dikerken görülüyor. Hemen herkesi etkileyen, bütün gazetelerin kapaktan tam sayfa olarak yayımladığı bu fotoğrafla ilgili sorun ne? Inanması zor ama sorun. üç itfaiyecinin de beyaz ırktan oluşu. 11 Eylül'den bu yana şahlanan yeni Amenkan milhyetçiliği bile, etnık kökene dayalı aynmcılığı engelleyemiyor. Söz konusu heykelin maketi bazı çevrelerde öylesine rahatsızlık yaratıyor ki, değişiklik yapıhnasına karar veriliyor. Sonunda, Jspanyol kökenh vatandaşlann büyük desteğiyle seçimi kazanan yenı belediye başkarunuı çevresinden, rahatsızlık duyanlan hoşnut edecek açıklama geliyor. New York Itfaiyesi'nin sözcüsü, heykeldeki itfaiyecilerden birisinuı Afrika kökenh. diğennin de Ispanyol kökenli Amerikalılara ait birer figür ohnasının çok daha iyi bir temsil olacağını söylüyor. Bu olayda üzerinde düşünülmesi gereken üç önemli nokta var. Birincisi, heykel, daha önce çekilen ve bir gerçeği belgeleyen fotoğraftan uyarlamyor olmasaydı, üç itfaiyeci figürünün NEW YORK ZÜLAL KALKANDELEN ayn etnik kökenleri temsil etmesi, ırkçı kesimler dışında hiç kimseyi rahatsız etmezdi. Fakat ortada bir fotoğraf var ve bu fotoğraf yaşanmış, gerçek bir anı belgeliyor. Eğer heykele temel oluşturan fikri o fotoğraf veriyorsa ve o fotoğraf bir sanat eseriyse, değiştirihnesi hem gerçeğe hem de sanata aykın. İkinci nokta, itfaiyecilerin takdire layık çahşmasının mı, yoksa o çalışmayı yapanlann etnik kökenlerinin mi önemli olduğu. Nereden gelirlerse gelsinler, kim olurlarsa olsunlar, bu durumda gözetilecek olan o özverili çalışmayı yapanlann kökeni değil, sorumlu ve yürekli birer insan ohnalan. Üçüncü önemli nokta düşündürücü. İstatistiklere göre New York Itfaiyesi'nde 11 bin 495 itfaiyeci görev yapıyor. Bunlann yüzde 2.7'si siyah ırktan, yüzde 3.2'si ise Ispanyol kökenlilerden oluşuyor. World Trade Center saldınsında 343 itfaiyecinin öldüğü, bunlann 12'sinin sıyah ırktan olduğu açıklandı. Bu verilere dayanarak, heykeldeki üç itfaiyeci figürünün de beyaz ırktan olması gerektiğini savunanlara verilen yanıt oldukça mantıklı. "ttfaiyeye eleman ahna koşuflan değiştjrilmedjği sürece. bu knrum \ew York'taki etnik farkhhğı yansrtacaktor." Anlaşıldığı gibi, konu giderek iç burkan bir komedi halini alıyor. İnsan düşünmeden edemiyor: Ya fotoğraftaki üç itfaiyeci de kadın ya da üçü de siyah ırktan olsaydı? Politikanın sanata ve gerçeğe müdahalesinin sona ereceği günler 22. yüzyıla mı kaldı? Insanuı yahnzca insan olduğu için değerli olacağı bir dünya var olacak mı? Garip, üzücü ama gerçek. Politika, sanatın yakasını bir türlü bırakmıyor. [email protected] Paris-Dakar Rallisi'nin ardından... Fransızlann ve Afrikalılann çok önem verdiği Uluslararası Paris-Dakar Rallisi'nin 22'ncisi 2 hafta önce Senegal'de sona erdi. Fransa'nın Arras kenrinden başlayarak tspanya ve Fas üzerinden geçilip Senegal'in başkenti Dakar'da sona eren yanşlara bu yd organizatörler "Arras- Madrid-Dakar" adını vermişler. Bu yılki yanşlarda yine Japonlann üstünlüğü göze çarpıyordu. Daha çok ekonomik ağırlıklı olarak dikkat çeken bu tür rallilerde Türkiye'den katılan Kemal Merkit'in 1. ohnasuıı beklemek herhalde mucize olacaktı. Merkit ralliye motosikletiyle kahldı ve 150'yi aşkın sporcu içinde yanşı 32'nci olarak bitirerek kendi adına önemli bir başanya imza attı. Aslında kahlanlann birçoğu, yani yaklaşık 100 kadan, yanşı tamamlayamamışlardı bile. Çetin şartlardan geçerek Dakar'a ulaşabümenin keyfi, herhalde 1. olmakla eşdeğerdi Merkit için. Yanşın final koşusunun yapılacağı Dakar yalonlanndaki Tuz Gölü, bir DAKAR başka adı da Pembe Göl olan bölgede — — — finalistlerin geçışini izlerken elime geçen listede yanşta bir de Türk sporcusunun bulunduğunu görmek beni önce şaşırttı, sonra da gururlandırdı. Dakar'da yaşayıp Paris-Dakar Rallisı'nde Türk sporcusunun olduğunu bilmemek belki ayıp ama o kadar uzak bir ihtimal olarak geliyordu ki bana, araştırmaya bile gerek duymamıştım. Belli ülkeienn egemenliğindeki bu tür yanşlarda Türk sporcularını görebilmenin adeta mucize olduğunu bilmeyen yoktur. Hele ekonomik krizin yaşandığı bir ülkeden kendi imkânlanyla gelen ve bireysel olarak yanşan Merkit, burada Türkiye'yi temsil edebiliyorsa bu daha da büyütüyordu derecesini. Merkit, 2000'de de bu yanşa katıldığını ama parkuru bitiremediğini söyledi. Bu tür rallilerde kazanmak kadar, tamamlamanın da önemli olduğunu vurgulayan Merkit, bir dahaki sefere daha iyi bir derece yapmak içın daha çok çahşması gerektiğini ekledi. Biz yanşın vanş noktasında tek Türk sporcusu Merkit'Ie ilgilenirken dünya medyasının ilgi odağı da Japonlar olmuştu. Japon Hirosi Masuoka otomobil dalında yanşı 46 saat 11 dakika 30 saniye ile 1. olarak tamamlamıştı. Almanya'dan Jutta Kleinschmidt ın aynı saat ve 22 dakika ile 2., yine Japonya'dan Kenjiro Shinozukanin da aynı saat 35 dakika ile 3. olduğu rallide motosiklet dalında ise ttalya'dan Fabrizk) Meoni 48 saat 59 saniye ile 1., Güney Afrika'dan AMîe Cox 2. ve Fransa'dan Richard Sainct ise 3. oldu. Aslında kat edilen mesafe 8 bin kilometre ama parkurlar toplam mesafenin çok altmda oiduğu için dereceler de bu şekilde çıkıyor karşımıza. 28 Araİık'ta Fransa'nın Arras kentinde başlayan ralliye bu yıl Arras-Madnd-Dakar Rallisi adını uygun görmüş olacaklar ki, geleneksel isim olan "Paris-Dakar Ramsj" biraz değişikliğe uğramış. Çünkü bu yanşta parkurun geçtiği bölgelere göre isimlendirme yapılıyor. Ama yine de çokça kullanılan isim, Paris-Dakar Rallisi. Bu yılki ralhnin ilginç notlanndan birisi Fransızlann ünlüpop şarkıcısı Johny ^ ~ ^ " ~ ~ ~ HaOyday'inde otomobihyle yanşlara katılmasıydı. 60 yaşın üzerindeki Hallyday, yanşı, birinciden 14 saat gende tamamladı ama medyadan en fazla ilgi gören de o oldu. Bu tür yanşlarda dayanıklılık ön plandadır. Her türlü hava koşulunda, yağmur, rüzgâr, fırtına ve çöl sıcaklannda, çadırlarda geceyi geçirir ralliciler. Böyle ortamlarda da yardımlaşmak ve takım ruhu ön plandadır. Dakar yakınlannda raUinin son yanş parkuru olan bölgedeki Tuz Gölü'ne Pembe Göl denmesine gelince: göl gerçekten rüzgârm da yardımıyla oluşan küçük çırpınh anında pembeleşiyor. Pembe Göl civannda rallicilerin geçişini beklerken Avrupa'daki karakışa inat parlayan Afrika güneşinin alhnda bronz bir tenle ülkelerine dönmek isteyen izleyiciler, incecik san kumlardan çeşitli figürler yapan çocuklar, bir şeyler sataanın telaşındaki yerli Afrikahlar tam bir panayır görüntüsü sergihyordu. Afrikalı satıcıiann tümü, - atkıh ve bereliydi. Soranlara da "Havalar çok soğudu" (25 derece) cevabını veriyorlardı. HtLDA ÖZDOĞAN ANTUNES
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle