25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 OCAK 2002 PERŞEMBE 8 D U N Y 4 VE T U R K I Y E dishab@cumhuriyet.com.tr Yüz yüze görüşmelere başlayan Denktaş'la Klerides, haftada 3 kez buluşmaya karar verdi Kıbns'ta yenisüreçDış Haberler Servisi - KKTC Cum- hurbaşkanı Rauf Denktaş'la Kıbns Rum Yönetımi lideri Glafkos Kleri- des'ın dün Kıbns sorununa kalıcı çö- züm bulunması amacıyla yaptıkian yüz yüze görüşmeyle adada yeni bir süreç başlamış oldu. Lefkoşa'daki ara bölgede, BM kontrolündeki uluslara- rası havaalanı yakınlanndaki binada başlayan görüşme öncesinde liderler, basına birlikte görüntü verdi. Görüş- meye, önce KJendes geldi. Klerides'e müsteşan Pandefis Kuros, Kıbns Rum Yönetimi Sözcüsü Miha- Hs PapapeCru ve Başsavcı Alekos Mar- Iddes eşlik etti. Denktaş ise görüşme- ye müsteşan Ergun Olgun ile geldi. Denktaş, "eJdbindekidiğeridşflerinda- • Lefkoşa'daki ara bölgede dün bir araya gelerek adada yeni bir dönem başlatan Klerides'le Denktaş, pazartesi günü yine buluşacak. ve cuma günleri yapılması konusunda anlaşmaya vardıklannı açıkladı. De So- to, görüşmenin başında iki liderin baş başa görüştüğunü ve daha sonra danış- manlannın da görüşmeye katıldığmı söyledi. Denktaş' ın "Kıbns konusundaki ge- lişmeleri iyi gönnüyorum. Bu nedenle Klerides Ue yüz yiize görüşmek istiyo- rum" diyerek yaptığı girişimJer sonu- cu, Denktaş ve Klerides, Kıbns soru- nuna kahcı bir çözüm bulunması ama- cıyla doğrudan görüşmelere başlama- sıyla yeni bir süreç başladı. ha sonra kanlacağuu, şimdi başka işle- rinin olduğunu" söyledi. BM Genel Sekreten'nın özel temsilcisi AJvaro de Soto'nun da gözlemci olarak katıldığı görüşme. yaldaşık 1 saat 15 dakika sür- dü. 'Görüşme iyi geçti' Denktaş. yaptığı açıklamada, görüş- menin çok iyi geçtiğini, genel çerçeve üzerinde durduklannı belırterek Pazar- tesi ikinci bir görüşme yapacaklarını söyledi. De Soto ise liderlerin görüş- melerin her hafta pazartesi, çarşamba Yeni süreçte iki lider, 4 yıl aradan son- ra 4 Arahk 2001 'de Lefkoşa'da ara böl- gede yüz yüze görüştü. 5 Aralık'ta ise KJerides Denktaş'ın yemek davetini kabul ederek Kuzey Kıbns'a geçti. Klerides de Denktaş'ı yemeğe davet et- ti. îki lider. bir ay içinde üç kez bir ara- ya geldi. Görüşmelerin önkoşulsuz ya- pılması ve bütün konulann müzakere masasında olması konulannda görüş birligine varan iki lider, bütün konu- larda görüş bırliğıne vanlana kadar hiçbir konuda anlaşmaya varılmış ol- mayacağuıda da mutabık kalmışlardı. Denktaş ve Klerides, Kıbns konusun- da bütünsel bir anlaşma sağlanana ka- dar iyi niyet içerisinde müzakerelere devam etmeyi de kabul etmişlerdi. Doruk anlaşmalanna uyulmaması nedeniyle bugünlere gelindi ENOSIS'ten federasyona • Makarios'un yerine geçen Kiprianu, dünyanın da baskısıyla Denktaş-Makarios anlaşmasma destek vermek zorunda kalıyordu. REŞATAKAR LONDRA - Kıbns ta 20 Temmuz 1974 Banş Hare- kâtı sonrası, Türk toplumu- nu temsjlen Rauf Denktaş, Rum toplumunu temsilen de Glafkos Klerides arasın- da başlatılan görüşmelerin temelınde "federasyon" te- zi vardı. Türk tarafinın ilk kez 1975 'te Viyana 'da orta- ya koyduğu bu tez. yıllarca ENOSIS (Kıbns'ın Yuna- nistan'a ilhakı) uğruna mü- cadele veren, ama başarama- yan Baspiskopos Makarios tarafından da kabul edilmış- ti. Dönemin Birleşmis Mil- letler (BM) Genel Sekreteri Kurt VVakUıeim'ın gözetimin- de Lefkoşa'da 12 Şubat 1977'de gerçekleştirilen Denk- taş-Makarios görüşmesi son- rasuıda yayımlanan 4 madde- lik ilke anlaşması, federasyo- nun yanı sıra, kurulacak dev- letin iki toplumlu olmasını da öngörüyordu. Işte 12 Subat 1977'de imzalanan anlaşma: 1) Kıbns Cumhuriyeti ba- ğımsız ve iki toplumlu olacak. 2) Her toplumun yönetimin- deki topraİdar, ekonomik ve toprak verimliliğı ile toprak mülkiyeti esaslan ışığında gö- rüşülecek. 3) Dolaşım ve yerleşme öz- gürlüğü ile mülkıyet hakkı müzakereye açık olacak. 4) Federal hükümetin gö- ıev ve yetkileri, devlerin bir- ESKİ DOSTLAR - İki eski dost olatı Glafkos Klerides'le RaufDenktaş, 1974'ten bu yana yüzlerce kez görüşme masasına oturdu ama sorun bugüne kadar çözülenıedl liği ve iki toplumlu ıçeriğini koruyacak şekilde düzenle- necek. Makarios'un anlaşma- dan kısa bir süre sonra ölme- si üzerine Rum liderliğine se- çilen Spiros Kiprianu ilk gün- lerde 'federasyon'* tezıne mu- halefetiyle tanınıyordu. An- cak daha sonra dünyanın da baskısıyla masaya oturan Kip- rianu. Denktaş-Makarios an- laşmasına destek vermek zo- runda kalıyordu. İkinci anJaşmanın metni Lefkoşa'da 19 Mayıs 1979'da gerçekleşen Denk- taş-Kiprianu görüşmesinden 10 maddelık bir anlaşma çı- kıyordu. Jşte 2. doruk anlaş- ması: 1) Görüşmeler 15 Haziran 1979'da başlayacak. 2) Temeli Denktaş-Maka- rios anlaşması ve BM'nin Kıb- ns kararlan oluşturacak. 3) Tüm yurttaşlannın insan haklarına ve temel özgürlük- lerine saygı gösterilecek. 4) Görüşmeler tüm toprak ve anayasa konulanm kapsa- yacak. 5) Maraş'la ilgili bir anlaş- maya vanlması halinde, di- ğer yörelerle ilgili anlaşmalar beklenmeden Maraş açılacak. 6) Görüşmeleri olumsuz et- kileyecek hareketlerden ka- çınılacak. 7) Kıbns askersizleştirile- cek. 8) Cumhuriyetin bağımsız- hğı, egemenliği ve toprak bü- tünlüğü, bir başka ülke Ue kıs- men veya bütün olarak bir- leşmesi veya Taksim ve aynl- manın herhangi bir şekline karşı gereken garantiler sağ- lanacak. 9) Görüşmeler gecikmeler- den kaçınılarak sürekli ve te- melli bir şekilde sürdürüle- cek. 10) Toplumlararası görüş- meler Lefkoşa'da yapılacak. Denktaş-Makarios ve daha sonra Denktaş-Kiprianu ara- sında gerçekleştirilen doruk anlaşmalanna uyulmaması yüzünden Kıbns sorunu hep sürüncemede kaldı. Anlaşma metinlerinde ön- görülen "sürekh"görüşme" il- kesine uyulmadı. tlerleyen za- man içerisinde Rum tarafi BM Genel Kurulu ile Güvenlik Konseyi'ne başvurarak, Türk aleyhtan kararlarla yetinirken Türk tarafi da 1975'te ortaya koyduğu federasyon tezinden vazgeçerek bu kez "konfede- rasyon" önerisini masaya koy- du. Rum tarafi da bu öneriye "hayır" dedi ve bu günlere gelindi. Kıbns sorunu Verheugen: Türkiye bizeborçlu • AB'nin genişlemeden sorumlu komiseri, Ankara'nın Kıbns konusunda birliğe borcu olduğunu söyledi. , _ = BERLfcV(AA)-Avrupa Birliği'nın (AB) genişlemeden sorumlu komisyon üyesi Günter Verheugen, Frankfurter Rundschau gazetesıne yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Kıbns konusunda borcu olduğunu söyledi. Verheugen, Kıbns sorununun çözülmesi durumunda Türkiye ile üyelik görüşmelerine başlanıp başlanmayacağı sorusuna karşılık, "Türkiye'nin Kıbns konusunda borcu var. Türkiye, BM Güvenlik Konseyi'nin kararian doğrultusunda zaten BM Genel Sekreteri'nin banş çabalannı desteklemek zorunda" dedi. Verheugen, "Bunun yanı sıra Türkiye, AB ortak üyeüği doğrultusunda Kıbns sorununun çözümü konusunda yardımcı olacağmı açıklamışnr. Türkiye'nin, Kıbns konusunda biam tarafimızdan gerekh gönilen adımlan armasu Ankara ile üyelik müzakerelerini başlatmak için yeterti değfldjr" diye konuştu. Verheugen, AB'nin genişlemesi konusunda AJmanya Başbakanı Gerhard Schröder ile Birlik partilerinin (CDU/CSU) başbakan adayı olan Bavyera Eyaleri Başbakanı Edrnund Stoibcr arasındaki tek görüş aynlığının, Stoiber'in, AB'nin Türkiye ile ilgili politikasını desteklememesi olduğunu belirtti. MERHABA NECATI DOGRU Yiye Yiye Belediye! Senfoninin adı: Yiye yiye belediye! An kovanlarından gelen sese benzer donuk ve aralıklı uğultu gibi yükselı- yor. Istanbul Anakent Belediye Baş- kanı ile Ankara Anakent Belediye Başkanı, duvar yarıklanndan esen poyraz sesı gibi ıniltilı, ağlamaklı, hıc- ranlı konuşmaktalar. Istanbul köy olur. Ankara dağ olur. AIi Müfit kazmasız kalır. Meiih Gökçek küreksiz. Metro yapımları durur. Dere ıslahlarından vazgeçilir. Çöp toplama stop eder. Çeşmelerden su yerine fıııssss... Metro yapımı kesilir. Yol onarımı paydos eder. Deniz otobüsü tornıstan.... Niçin? Yeni Belediye Gelirieri Ya- sası, Istanbul, Izmit ve Ankara buyük- şehır beledıyelennin gelirlerıni azal- tıyor, buna karşılık Adana, Antalya, Bursa, Diyarbak/r, Erzurum, Eskışe- hir, Gaziantep, Izmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya, Samsun anakent belediyelerinin payını yükseltıyor. Bunun için senfoni... Senfonı devam ediyor... • • • Istanbul Anakent Belediyesi'nin Hazine havuzundan (BeJedıyetere hü- kümet yardımı) pompalanan para- dan aldığı pay yüzde 15 azalıyor. An- kara Anakent'e Hazine havuzu mus- luğundan akıtılan pay yüzde 26 kısı- lıyor. Izmıt Ankent'in Ankara'dan al- dığı Hazine yardımı da yüzde 28 ora- nında eksiliyor. Bu kısıntıları topluyorlar. Dığer anakentlere dağıtıyorlar. Hepsi bu... O zaman neden bu ağlama? Neden bu inilti? Neden bu "Durur her şey ve An- kara dağ olur, Istanbul köy olur..." edebiyatı. Çünkü alışmış senfoniye... Yiye yiye belediye.... • • • İnsan bir an duruyor. Vicdanına başvuruyor. Acaba Ankara'daki Hü- kümet başka partılerden (DSP-MHP- ANAP) oluşuyor, Istanbul ve Ankara beledıyelennin yönetımi de kapatı- lan Fazilet Partısi'nin kökunden gel- dikleri için mi kesiyorlar gelirieri... Olabilir...Yapabilırler... Ancak tabloya bakıyorsunuz; Is- tanbul ve Ankara'dan kısıfan paranın aktanldığı belediyeler içinde FP kö- künden gelenler de var. Dolasıyla fabrikalar Anadoiu kentlerinde, fab- rikalann sahıbı olduğu holdinglerin ise Istanbul ve Ankara'da olmasın- dan ötürü filiz verip büyümüş adalet- sizlik bir bakıma gıderilmiş oluyor. Ayrıca emlak vergileri kentlerde ya- şayanlar için "yeni doğalgaz faciası olacak" biçimde 10 kat ile 40 kat ara- sında arttırılıyor. 10 milyon lıralık em- lak vergısi veren bir evin yeni vergisi 800 milyon liraya kadar çıkıyor. Yani senfoni devam... Yiye yiye belediye... Ankara Anakent Belediye Başka- nı Melıh Gökçek, hemen "Açığı an- cak zamla kapatınz. Otobüs bı/etl 3 milyona çıkar" diye tehdide başlı- yor, IstanbulAnakent Belediye Baş- kanı Alı Müfit Gürtuna da "Halk ek- rneği 200 bin lira olur..." diye korku veriyor. • • • Demek kı batmışlar. Yiye yiye şişmişler... Az bir kısıntıya dirençleri kalma- mış. Otobüs bıletıni 3 milyon yapa- nm, halk ekmeğı 200 bine çakartırım, metro projelerini durdururum, yolla- n onaramam, çoplen toplayamam, su- ları akıtmam demek aslında "harca- ma batağında boğulmuş olmak" de- mek değilse nedır Allah aşkına? Harcamlarda hesap verseler. Yedikleri para şeffaflaşsa.... Gerçegı herkes anlayacak... Benım çalıştığım gazete Cumhu- riyet'le arası 32 kilometre uzaklıkta olan Ataşehir sitelerinden kalkıp gel- diler. Anlattılar. Istanbul Anakent Be- lediyesı, Ataşehir sitelerinın devamı olan ve yeşıl alanlar, spor sahalan, ye- ni bınalar, yuzme havuzlan, kültür sitelerı, alışverış merkezleri yapılma- sı için planlanan 58 bın dönümlük araziyi almak ıstıyor. Bu arazi devlet şirketi Emlak Konut'un, bunu Ana- dolu Otogarı yapacağız diye kamu- laştırma yoluyla alacaklar. Yapmayın, etmeyın... Bu kadar büyük, bu kadar geniş 58 bın dönüm arazi bir otogar için faz- la değil mi? Hem de çok fazla. Avru- pa'nın en büyuk otogarı olarak yapı- lan Esenler Otogarı 24 bin dönum araziye kurulmuş. Harem Otogarı 8 dönüm üzennde bulunuyor. Harem otogarının yerine yapılması düşünü- len Anadolu Otogarı da hadi olsun 15 donüm büyüklükte... Peki niçın 58 bin dönüm? Ataşehirliler incelemişler, araştır- mışlar. Belediye bu araziyi Emlak Ko- nut'tan piyasa rayicıyle kamulaştıra- cak. Sonra orayı ımara açınca 1 lira değerindeki arsa 1 milyon lira olacak. Otobüs sahiplerı ile belediye bürok- rasısi ve Ankara'da ıktıdar ile ıktidar çevresi, bu arazi üzerinde bir otogar, yanına da marketler, dukkânlar yapa- cak. Yüksek rantı aralarında payla- şacaklar. Kentın de içine edecekler. Neden? Alışmış senfoniye... Yiye yiye Belediye.... Bayatladı bu senfoni... Iğrenirolduk... Bush'a Kuran Din İstisman! Necmettin Erbakan ya da Re- cai Kutan, başbakan olsalar ve - ABD'ye "yeni taze kredi..." dilen- Z me seferi başlatıp bir uçak do- * lusu işadamı, yanm uçak dolu- su gazeteciyle Bush 'u görmeye gıt- selerdi... Giderken yanlarına Diyanet Işlen Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz'ı ve 1 metre büyüklüğünde yanm met- re enınde Kuran götürselerdi... Yer yerinden oynardı. "Dini siyasete alet ettiler, Türki- ye'nin aydınlık laikyüzünü ticani le- kesi ile karartılar" diye ne yazılar yazılırdı. Ecevit aynı şeyi yaptı. Bugüne kadar ticaretten, banka- cılıktan, ekonomiden, IMF'nin koşul- lu kredılerınden, uluslarası ilışki- lerden hiç söz etmemiş Diyanet Işleri Başkanı Mehmet Nurı Yıl- maz'ı da gotürdü. Ne ilgısı var? Mehmet Nun Yılmaz, dua mı oku- yacak? Onun okuduğu dualar Bush'un, büyük Amerikan pazannı Türk mallarına gümrüksüz açması- na katkıda mı bulunacak? Ecevit'ın ayrıca laik Türkiye Cum- huriyeti'nin başbakanı olarak Bush'a en pahalı kâğıda, en pahalı baskı tek- nığiyle bir metre boyunda dünyanın en büyük Kuran-ı Kerım'inı götürmesi de dın istisman değilse nedır? Bu kadar masraflı Kuran'ı Küttür Ba- kanlığı niçın bastırdı, kaç tane bas- tırdı, kaça mal ettı? E-posta: necatidogru(S superonline.com Faks: 0212 513 90 98 KÜRT GRUPLARINDAN ANKARA'YA GUVENCE Irak'ın toprak bütünlüğünden yanayız A^^CAR4(QlInhuriyetBürosu)-Irak lürdistan Demokrat Partisı (IKDP) ve tak Kürdıstan Yurtsever Birhğı (IKYB), •Kürtsorununa demokratikve federal" hr çözüm bulunmasını ve Irak'ın toprak tütünlüğünü saMinduklannı bildirdıler. Bağdat: ABD bizi korkutamaz Dış Haberler Servisi - Bağdat yönetimi, ABD'nin terörle savaşım çerçevesinde Irak'a saldırmasmdan korkmadığını belirtti. îktidardaki Baas Partisi'nin yayın organı El Tavra gazetesinde yer alan makalede, "Kimsedcn korkmuyoruz. Biziınle ilgili \ apılan gürültü, paürtı ve hakkımızdaki iddialara karşılık endişelenmiyoruz" denildi. Irak'm bütün zorluklan yendiği ve son zafere ulaşmaya yakJaştığı ifade edilen makalade, "Körfez Savaşı'ndan bu yana geçen son 11 yıi. Irak'ın saktırrya göğüs gerdiğüıi ve zaferier kazandığmı göstermiştir'' denildi. IKDP ve IKYB, Türkıye"nın Irak konu- sunda artan duyarulığı ve uyanlan üze- rine ortak açıklama yaptı. Son haftalarda Türk basınında, ABD operasyonu sonucunda Kuzey Irak'ta Kürt de\leti kurulacağı kaygılaruıa yer verildiğine işaret edilen açıklama- da şöyle denildi: 'Bunun da ötesinde Kuzey Irak'takiKürtpartilerinin bağım- sız bir Kürt devleti planını uygu- lamakla suçlanıvorlar. Irak Kür- distanı'nın iki ana siyasigrubu ola- rak EKDPve IKYB, bu temelsiz ve kışkırtıcı suçlamalan kesirüikle reddeder. Irak"ın toprak bütünlü- ğünü.Kürt sorununa demokratik ve federal bir çözümü savunuyo- ruz. Bunun ötesinde, suurlanmız- daki güvenüği ve bölgedeki istik- ran sağJamak önceükli görevimiz- dir. IKDP-IKYB, komşu ülkele- rin ve özelMkle Türkiye'nin meşru kaygılannı anlayişla karşüamak- tadır." IKDP ve IKYB'nin ortak açıklamasında, Türkiye'nin Irak'a ilişkin birdiğerönemli hassasiye- ti olan Türkmenlerin görmezden gelinnıesi dikkat çekti. bisiklet yaka bir kazakBu parayla kendisine bir ceket, soğuk kış günleri için bir eşi Muraf'a da uzun kollu bir gömlek ve şık bir kravat almışhr. Sizce Ayşe nereden alışveriş efmektedir? A) Su baskınma maruz kalmış bir fabrikanın safış mağazasından B) Bizim bilmediğimiz bir yerden olduğu kesin C) Oğlu Cengiz'in okul kermesinden D) Çarşı'dan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle