Katalog

• OCAK 2002 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERlN DEVAMI 17 Ç r U N C E L CÜIVEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada ABD'nın, kuyruğundaki IMF ile Dünya Banka- sı nın tam destek verdiği reformlardan biri de Em- la< Vergisi oranlarıyla ilgili yasa. Ve bu yasa; Emlak Vergisi'ni yüzde yüz arttırı- yor. Dört yıldır 1998'de belirlenen rayiç bedeller üzennden ödenen vergilerin, bu kez 10 ile 40 kat arttınlmış bedeller üzerinden verilmesini emredi- yor. Ve, ve... Rayiç değerleri ile 10 milyar olan bir gaynmenkul için ödenen 10 milyon liralık Emlak Vergisi, evin bulunduğu semte göre 800 milyon liraya kadar çıkabiliyor. Ve de efendim; Bay Cheney, IMF Başkanı Köh- •er, Dünya Bankası Başkanı Wotfensohn; Ece- vit'e halkın bir sıkımlık canına okuyan böylesi re- formları desteklediklerini beyan buyurup, sırtını sıvazlayarak "icraata devam" buyuruyorlar! Fakaaat, Türk heyetinin ABD'ye gitmeden ön- ce kamuoyunu günlerce ayağa kaldıran kimi is- teklerine, Bay Dick Cheney'in pek yüz vermedi- ği, nedense milli matbuatımızda ancak satır ara- lanna sıkıştırılıyor. Bay Cheney'le görüşmede Ecevit'in gündeme getirdiği ağırlıklı konu, ikili stratejik işbiriiğinin ti- carı boyutu. ABD tarafından AB'ye uygulanan ticari kolay- I ıkların Türkiye'ye de uygulanması ve iki ülke ara- sında Tercihli Ticaret Anlaşması'nın yaşama ge- çirilmesi. Bay Cheney, tam destek verdiklerini söylediği Türk hükümetinin başkanına nasıl bir yanıt veri- yor: Ecevit'in, somuttaleplerininhiçbirinedeğinmi- yor. "Genel kapsamda ticari işbirliğinin geliştiril- mesi için 'neler yapılabilecegine bakacaklarını' söylemekle yetiniyor." Bay Cheney, ola ki nezaketinden Tercihli Tica- ret Anlaşması ile ilgili "müjdeyi" Başkan Bush'un Ecevit'e vermesini yeğledi, deyip başka konula- ra geçelim. Diplomatik nezakete o kadar dikkat etmiş ki Bay Cheney; şahinlerin başı olmasına karşın, Ecevit'e Irak konusunda tek sözcük söylememiş. Bu konuda da sözü Başkan Bush'a bırakmış ola- bilir. Ama Dışişleri Bakan Yardtmcısı Mark Gross- man, Bay Cheney gibi davranmıyor. O da nazik ama, "Ecevit, Irak ilgili düşüncelehni büyük bir dikkatle b'ıze aktardı. Biz de Irak ile ilgili düşünce- lerimizi çok dikkatlice Ecevit'e aktardık" diyor. Bu, çok dikkatli görüş alışverişlerden ortaya çı- kan sonuç; Türkiye'nin Saddam'ı ABD'nin silah- lı ellerine teslim ettiği, Amerika'nın da "Irak, mu- hakkak kontrol altında tutulmalı ve lideriik değiş- meli" dediği. Yaş mı baş mı? Bir başka ama değişik bir bilgi: Türkiye'nin I- rak'ın kuzeyinde -Musul ve Kerkük petrolleri böl- gesinde- bir "Türkmen özerk bölgesi" kurulma- sıy]a ilgili. Özal, Körfez Savaşı'nda Kürt kartını oynadı Ku- zey Irak'ta. Bir konfederasyon falan diyerek... Acaba bugün Türkiye -tabii Ecevit- "Türkmen kartı" ile mi masaya oturmak istiyor? Velakin; gelecegin neler getireceği bilinebilir mi? Nitekim, Grossman'ın Ecevit'e söyledikleri- ne bakılırsa, ABD'nin bugüne kadar açıklanan I- rak politikasında milim değişiklik görüimüyor. Ecevit'in ilk günü, parlak övgülerle, ancak kimi isteklerine yalın karşılıklar alamadan geçmişe benziyor. Ekonomi ağırlıklı bir programı vardı Ecevit'in. IMF'nin müjdesi bilinen bir duyumun yinelenme- si: IMF lcra Direktörierı Kurulu 11 Eylül'de Türki- ye'nin, ABD'nin teröre karşı savaşına hemen tam destek vermesinden sonra açıklanan 10 milyar dolan şubatta, tam 6 ay sonra gerçekleştirmek için masaya yatırıyor. Bir tek koşulla; halktan neler götürdüğü her gün yeni bir yüzüyle ortaya çıkan "reformlara de- vam" koşuluyla... O kadar reformist ki hükümet; eczanelerin kâ- nnı yüzde 10 indirirken, lüks maddelerden say- dığı ilaçlara uyguladığı yüzde 18 KDV'yi daha aşağıya çekerek fıyatlan bu yoldan düşürmeyi aklına getiremiyor bile. "Ûlkede işler iyiye gittikçe dinçleştiğini" söyle- yen Başbakan'ın yaşı 76. Akıl yaşta mı başta mı? Hani, nerede? Şans Topu çekildi Haber Merkezi - ŞansTopu'nun bu haftaki çe- kilişinde üst kolon rakamlan 1,9,12,19 ve 29, alt kolon rakamı ise 5 olarak belirlendi. Çekilişte 5 artı 1 tutturan 6 kişi 60 milyar 511 milyon 110'ar bin lira ikramiye kazandılar. Çekilişte 1 artı 1 bi- lenler 430'ar bin, 2 artı 1 bilenler 830'ar bin, 3 bi- lenler 715'erbin, 3 artı 1 bilenler 2 milyon 635'er bin, 4 bilenler 7 milyon 965'er bin, 4 artı 1 bilen- ler 62 milyon 710'ar bin, 5 bilenler ise 1 milyar 95 milyon 260'ar bin lira ikramiye kazandı. Akdeırir'e siahlı ssMm • Istanbul Haber Servisi - Atatûrk Havalimanı Dış Hatlar Terminali'nin îşletmecisi Tepe-Akfen- Vie Konsorsiyumu (TAV) Işletmelerden Sorumlu Genel Müdür Yarduncısı Gürbüz Akdemir, uğradığı silahlı saldın sonucu yaralandı. Ataköy 7-8. kısun A-33 Blok'ta oturan Akdemir (56), oturduğu apartmanın asansör kapısında kimliği belirlenmeyen kişi veya kişilerin silahlı saldınsma uğradı. Saldırıda sağ dizinden yaralanan Akdemir, International Hospital'e kaldınldı. Yetkililer, Gûrbüz'ün bir süre önce tartıştığı bir kadın komşusunun olayla ilgili olarak arandığını kaydettiler. Evcil taümatta ifade verdi I lstanbul Haber Servisi - Işadamı Nesim Malki cinayetinin azmettiricisi olarak yargılanan ve Kartal Ozel Tip Kapah Cezaevi'nde tutuklu bulunan Erol Evcil'in, Izmir'de yargılandığı bir davayla ilgili olarak Kartal 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde talimatla ifadesi almdı. "Memura yalan beyan vermek" suçlanndan yargılanan Evcil, hakkındaki suçlamalan reddetti. Eski CIA Başkanı vvoolsey Türkiye, Irak için kilit ülke Haber Merkezi - CIA es- ki Başkanı James VV'oolsey, ABD yönetimi ile Türki- ye'nin anlaşmasının Irak'a müdahale için yeterli koşul olacağını savundu. Wool- sey, Irak'a düzenlenecek olası müdahalenin Türki- ye'nin Kuzey Irak'taki pet- rol rezervlerine ulaşmasrnı sağlayacağmı ifade etti. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'un danışma kuru- lu üyesi Richard Perle, Af- ganistan'da uygulanan mu- halefeti destekleme yönte- minin Irak'ta da kullanıla- bileceğini belirtti. Saddam yönetimini devirme konu- sunda Türkiye'nin desteği- nin önemine dikkat çeken Perle, Saddam Hüseyin'in devrilmesinin Türkiye'ye büyük fayda sağlayacağinı ifade ederek Irak'm toprak bütünlüğünün korunmasını istediklerini vurguladı. NTV'ye bir demeç veren VVoosley, "Irak'a karşı as- keri bir operasyon düzen- lemek için gerekli olan uluslararası koşullar şu anda mevcut mu?" sorusu- nu "Benim önem verdiğim tek uluslararası koşul, şu anda Türkiye'nin ne dü- şûndüğü. Çünkü böyle bir şeyi ancak biz ve Türk hü- kümeti isterse yapabiliriz. Şu durumda Türkiye kilit ülke" şeklinde yanıtladı. Türkiye'deki yetkililerin, ABD'nin kalıcı teminatlar sunamaması nedeniyle en- dişeli olmasının anlayışla karşılanacak bir durum ol- duğunu belirten Woosley, "Türk ve Amerikan yöne- timi Saddam rejiminin ke- sin olarak gitmesi gerekti- ğine ve Irak'm hiçbir şe- kilde parçalanmayacağına kesin olarak karar verirse, Irak kendi sınırlannı ko- ruyacaktır ve bir Kürt devletinin kurulması söz konusu olmayacaktır" di- ye konuştu. American Energy Başkanı Yatırım için bazı düzenlemeler şart Haber Merkezi - AB- D'nin enerji devi American Energy'nin Başkanı David Patterson, Türkiye 'nin eko- nomik krizden çıkmakta ol- duğunu belirtirken, işadam- lannın Türkiye'de yatınm yapması için bazı koşullann düzeltilmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye'de 6 yıldır yaünm yapanAmerican Energy'nin Başkam Patterson, NTV'ye yaptığı açıklamada, Türki- ye'de bazı enerji projelerini bitirmek için çalıştıklannı belirterek şöyle konuştu: "Yapüacak şeylerden biri proje ve sözleşmelerin ta- mamlanması olabilir. Bi- zim şirketimlzin projele- rinden bazılan hâlâ bekle- tiüyor. Şimdiye kadar bu çok yavaş ilerledi. Umarız yakın gelecekte bunları ta- mamlayabiliriz. Ama bu süreçteki prosedür hızlan- dınlsa bu çok yararlı olur." Türkiye'nin kendini to- parladığını ve doğru yolda üerlediğini belirten Patter- son, "Her zaman korkula- nmız vardır.Ama uzun za- mandır Türkiye'deyiz. Inişier ve çıkışlan gördük. Ama son durumu iyi ola- rak değerlendiriyoruz" di- ye konuştu. Bankacılık sektöründeki gelişmelere dikkati çeken Patterson, bazı devlet ku- rumlaruıın özelleştirümesi gerektiğini belirtti. Patter- son, şöyle konuştu: "Baş- bakan'a birkaç yıl önce masaya konulan ve ta- mamlamaya çaüştığımız anlaşmaları soracağız. Bunları tamamlamak için ne gereklidir ki çauşmala- rımıza devam edelim ve rekabetçi bir ortamda uy- gun fiyata elektirik ürete- lim. Buna ek olarak daha açık bir süreç işletilmeli. Bazı devlet kurumlan en azından kısmi olarak özel- leştirilmeli." BUSH'TAN ECEVİT'E ÖVGÜ - Başbakan Bülent Ecevit, ABD Başkanı Ge- orge W. Bush ile Beyaz Saray'da yaklaşık 55 dakika görüştü. Görüşme öncesinde O- val Ofis'te gazetecilere açıklama yapan Bush, Ecevit'in liderliğini takdir etliklerini söyledi. Ecevit de, "ABD ile daima çok iyi ilişkilerimiz oldu. İşbirliği ve dostluğumu- zu arttırmaya devam edeceğiz" dedi. Başbakan'a ABD ziyareti sırasında eşlik eden Rahşan Ecevit'in şıklığı ise dikkat çekti. Görüşme sırasında Rahşan Ecevit ile Ge- orge Bush'un eşi Laura Bush da bir araya geldi. (Fotoğraflar AA REUTERS) G Ü N D E M MLSTAFA BALBAY • Boştarafi 1. Sayfada kara'dan bakış şuydu: "Masadan kalkılmazsa, görüşmelerin sürmesi kararı alınırsa, iyidir..." Ankara, yıllarca "tam kinli" sürmüş bir konuda- ki yeni gelişmeye, doğal olarak "temkinli" bakıyor- du. Gelinen noktada, epey yol alınmış görünüyor. Ancak aslolan, hedefe ulaşmak. Bu gerçekleş- mezse ne kadar yol aldığınız da önemli degildir. Bu haftanın nabzını tutmak için Kıbrıs'taki siya- si parti liderleriyle görüşürken ortak tümcelerden biri şuydu: "Hiç bu kadar umutlu olmamıştık..." Bir başka ortak tümce de şöyleydi: "Adayla ilgili dış güçler ve ada içindeki toplum- sal güçler, çözümden yana görünüyor..." Bu iki saptamadan yola çıkıp gelişmelere baka- lım. Toplumcu Kurtuluş Partısi (TKP) Genel Başka- nı Hüseyin Angolemli'nin bir saptaması var: "Türkiye'deyöneticilerherfırsatta, Kıbns'ın Türk toprağı olduğunu söylüyortar. Bu saptamayı da doğal buluyoruz, ama yöneticiler toprağı görüyor- lar, top/umu görmüyortar. Kıbrts sadece toprak parçası değil, üzerinde yıllarca daha iyi şeyler ola- cak umuduyla yaşayan insanların bulunduğu bira- da..." Pek çok haklı nedene dayansa da Kıbrıs eko- nomisindeki olumsuz gıdış, daha önce koalisyon ortaklığı da yapmış bir siyasi partinin liderine bu sözleri söyletiyor. Adanın en eski siyasi hareketlerinden Cumhu- riyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, partisinı 21. yüzyıl gerçeklerine taşıdık- larını vurguladı. Talat, AB'nin Kıbrıs konusunda Türk tarafına bakışının şu olduğu görüşünde: "Bireysel olarak çok hak verelim, toplumsal ola- rak azhak verelim, diyohar. Bu kabul edilemez. Ba- nşı istiyoruz, ama temel temsil haklanmızdan da vazgeçmeyiz..." Aklın yolu Kıbns'ta ilk bakışta dikkati çeken o ki yaşanan- lar herkesi politize etmiş. Adada politika yapma- nın sorunlarından biri de toplumun çok politize ol- ması. Bu durum, beraberınde, duyguların ortası- nın kaybolmasına, tarafların yer yer uçlara sürük- lenmesine neden olmuş. Muhalefet partilerı, Denktaş için şunu söylüyor- lar: "Denktaş 'la Kıbrıs partileri arasında Türkiye yö- neticileri var!" Denktaş'ı dinlerken bu saptamaya karşılık şöy- le bir tablo gözümde canlandı: "Denktaş 'la Kıbrıs 'taki partiler arasında da ada- daki Denktaş taraftarlan var..." Bütün bu değerlendirmeler bugüne gelişin ki- lometre taşları. Cumhuriyet Kıbrıs Temsilcisi arkadaşımız Re- şat Akar'ın Ingiliz belgelerıne dayanarak hazırla- dığı "Kıbns'ta Terör" başlıklı yazı dizisı, adanın ka- na bulanmasında rolü olanlan ortaya koyuyor. Bu- güne kadar yaşananlardan ders alarak önümüze bakarsak "aklın yolu" şunları gösteriyor: 1- 1974'le birlikte kanın durması ve bu ortamın sürdürülmesi önemli bir başarı. Bu gerçek göz ar- dı edilmemeli. 2- KKTC'nin ilanından sonra Islam dünyası ve yakın çevremizden bazı ülkelerin tanıyacağı dü- şünülmüştü, olmadı. "Umutsuzluk, yalnızlıktan do- ğar" atasözüne gönderme yaparsak, bundan son- ra atacağımız adımlann bizi yalnızlaştırmaması gerektiğini unutmamak gerekiyor. 3- Adadaki, Türkıye'deki tüm sağduyulu siyasi hareketlere saygımız var, ama Denktaş'ın "yeni or- taklık" diye tanımladığı yolda kendisini yalnız his- setmemesi gerekiyor. [email protected] Ecevit Bush'tan söz aldı Rumsfeid'ie Afganistan konuşuldu SATILIK 2000model KIA-PRIDE, Subaydan 40.000 km.'de, klünalı. 5.000.000.000 TL. Tel: 0 542 415 47 23 • Baştarafı 1. Sayfada niz çok zor kararlar verdiniz" diye konuştu. Başkan Bush, Tür- kiye'ye gidecek Amerikan vatan- daşlan için dışişleri bakanlığının yayımladığı seyahat uyansmın kaldınldığını dabildirdi. Başkan, "Türkiye ziyaret etmek için harika bir ülke. Amerikan va- tandaşları da bundan yarar- lanmalı" dedi. Ecevit de "Des- teğinizi takdirle karşıhyoruz. ABD ile daima çok iyi iüşkile- rimiz oldu. tşbirliği ve dostlu- ğumuzu arttırmaya devam edeceğiz" dedi. ABD'nin terör- den kurtulma kararlılığının "ta- rihi önem" taşıdığını kaydeden Başbakan Ecevit, "Terorizmle yaptığınız mücadele sadece kendi halklarımız için değil, tüm dünya için yapılmış bir hizmettir. Türkiye ileABD ara- sında işbirliği ve ortakuk, şim- di ekonomik ortaklıkla birle- şerek her iki ülkenin de halkı için daha yararü bir boyut ka- zanmıştır" diye konuştu. Bush, "Irak politikasını daha etkin kümak için Türkiye hü- kümetinden ne bekleniyor" şeklindeki bir soruyu, Irak konu- sunda alınacak bir kararda müt- tefik Türkiye'ye mutlaka danışa- caklannı vurgulayarak şöyle ya- nıtladı: "Sayın Başbakan'la Irak ile ilgili görüşmelerimiz oldu. An- cak ben bu beklentileri Türki- ye'den beklemiyorum. Saddam Hüseyin'in Birleşmiş Milletler denetçilerini ülkesine almasını bekliyoruz. Kitle imha silahı yapmıyoruz' diyorlar. Vapmı- yoriarsa bütün dünyaya göster- sinler. Doğru zamanı bekliyo- ruz. Sayın Başbakan'la sadece bölgeyi değil dünyayı konuşu- yoruz. Biz Türkiye'yle çok da- ha yakın danışmalarda bulu- narak her türlü karan verece- ğiz. ÖzeUikle de Türkiye'nin söz konusu olduğu konularda... Afganistan'la ilgili olarak da kendisine sürekli danışarak hareket ettim." Bush, "Saddam denetçileri almazsa" şeklindeki bir soruyu da "O zaman görecek..." diye yanıtladı. Bush, Türkiye'nin Af- ganistan 7 a asker gönderdiği için ne gibi fonlarla destekleneceği yönündeki bir soruyu, "Henûz bu karan vermedik. Taleban'ı yok etmek ve El Kaide'vi orta- dan kaldırmak için Afganis- tan'a kaynak aktanyoruz. Tür- kiye, henüz koalisyon güçleriy- le ilgili karannı vermiş değil, henüz görüşme durumunda- yız. Bütçe ile ilgili tartışmalann taahhütten sonra yapüması ge- rekir" diye yamtladı. Yapılan açıklamalann ardın- dan iki liderin görüşmesi başla- dı. Görüşmeye bakanlar Kemal Derviş ve Tunca Toskay. tsma- il Cem, Zeki Çakan, Washing- ton Büyükelçisi Faruk Loğoğ- lu, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Baki llkin ve Cem'in özel danışmanı Engin Soysal katıldı. ABD tarafından ise Başkan Bush'un Ulusal Gü- venlik Danışmanı Condolezza Rice, Dışişleri BakanVekılı Ric- hard Amirtage, Dışişleri Bakan Yardımcısı Elizabeth Jones ve ABD'nin Ankara Büyükelçisi Robert Pearson'ın görüşmede hazır bulunduğu öğrenildi. Askerl borçlar Yaklaşık bir saat süren toplan- tının ardmdan bir açıklama ya- pan Ecevit, Bush ileABD ve Tür- kiye'yi ilgüendiren konulan gö- rüştüİderini söyledi. Ecevit "ABDJürkiye ile ekonomik ve ticari ilişkileri arttırmaya ve ekonomik tlişkilerin seviyesini siyasi ilişkilerin düzeyine getir- meye karar verdi. Bu bizim için çok önemli" dedi. Ecevit, ABD Dışişleri Bakan- hğı'nın, ekonomiden sorumlu bakan yardımcısı Alan Lar- son'ın başkanlığında, Türkiye ile ABD arasındaki bütün ekonomik konulan ele alacak üst düzey bir komitenin kurulduğunu açıkla- dığını söyledi. Ecevit, askeri borçlarla ilgili konulann da bu komisyonda görüşüleceğini be- lirtti. Gazetecilerin sorusu üzerine Ecevit, Türkiye ile Yunanistan arasında Ege konulanna ilişkin uzlaşma sağlanabileceğini um- duğunu Başkan Bush ile görüş- mesinde ifade ettiğini söyledi. Irak 9 ı gündeme Bush getirdi WASHINGTON (Cumhuriyet) - ABD Baş- kanı George Bush ile Başbakan Bülent Ecevit arasındaki görüşmede, Irak, Afganistan'da yaşa- nan gelişmeler, Ortadoğu banş süreci, Kıbns, Ege, Rusya ve NATO yakınlaşması, Avrupa Bir- liği, Yunanistan - Türkiye ilişkileri, ekonomik ve ticari ilişkiler gündeme geldi. îki liderin görüşmesinde, Irak konusunu ABD Başkanı gündeme getirdi, ABD'de Irak konusu- nun sürekli konuşulduğunu Beyaz Saray'a ceşit- li atıflarda bulunulduğumı belirten Bush, "Tür- kiye'nin hassasiyetierini biliyoruz. Irak'a en yakm müttefikimiz olan si/inle yakın istişare- de bulunarak birlikte hareket edeceğiz" dedi. Bush, Irak konusunda ABD yönetiminin, "Sad- dam yönetiminin de gitmesi, kitle silahlannın denetime açüması, komşulanna tehdit olmak- tan çıkanlması" koşullannı iietti. Bush, Kıbns konusunda, sürecin olumlu ve u- mut verici olduğunu, cesaretlendirilmesi gerek- tiğini kaydetti. Başbakan Ecevit de "Ud devlet, iki mület" gerçeğinin tanınması gerektiğini söy- ledi. AB ile ilişkiler konusunda Ecevit'in yapılan çalışmalan anlatmasının ardından Bush, "AB'ye tam üyelik konusunda hep sizi destekledik, desteklemeye devam edeceğiz'' dedi. ABD Baş- kanı, Türkiye'nin inisiyatifi ile başlanlan ÎKÖ- AB buluşması sürecini "çok olumlu" olarak de- ğerlendirdi. Ortadoğu banş sürecinde taraflann aktif rol oynaması gerektiğinin alö çizilirken, Ecevit, şid- detin dinmesinin beklenmemesi gerektiğini be- lirterek, ABD'nin bir an önce harekete geçmesi gerektiğini vurguladı. Başbakan Bülent Ecevit, "jest" olarak nitele- nen, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın, iki liderin gö- rüşmesinden önceTürkiye ile ekonomik ortakhk komitesi kurulacağına üişkin açıklama yapma- sından ötürü Bush'a teşekîkür etti. Diplomatlann görüşmeye üişkin genel değer- lendırmesi, iki devlet adamırun geniş bir ufuk tu- ru yaptıklan ve yakınlıklanm vurguladıklan bir toplantı olduğu bıçiminde oldu. Diplomatik kay- naklar, görüşmenin ekonimik ayağma ilişkin de- ğerlendirme yaparken. Türkiye'nın beklentisi olan kalifıye sanayi bölgeleri oluşturulması uy- gulaması geçilebileceği yönünde bir eğilim bu- lunduğunu bildirdiler. VVASfflNGTON (Cumhuriyet) - Başba- kanBülent Ecevit ile gö- rüşenABD Savunma Ba- kaiu Donald Rumsfeld. Afganistan'da oluşturu- lacak banş gücüne Ingil- tere'nin arduıdan Türki- ye'nin komuta etmesin- den "yalmzca memnu- niyet duyacağım" söy- ledi. Rumsfeld, Ecevit' in stratejik işbirliğinin en zayıf halkasını oluşturan ekonomikkonularda kat- kı istemesi üzerine, "Ben de bu konularda alaka- dar olacağım" dedi. Gö- rüşmede, Türkiye'nin 5 milyar dolan geçen aske- ri borçlannın silinmesine genel çerçevede değinil- diği, Rumsfeld'in bu ko- nunun gelecek günlerde oluşturulacak çalışma gruplan arasında görü- şülmesinin uygun olaca- ğrnı söylediği öğrenildi. Ecevit ile ABD Savun- ma Bakanı Rumsfeld'in dün yaptıklan görüşme öncesinde yapılan gün- lükAmerikan Ulusal Gü- venük Konseyi toplantı- sınm gündeminde Türki- ye'nin önemli yer tuttuğu belirtildi. Toplantıda, Ecevit'in önceki gün Dick Cheney ile yaptığı görüşmede dile getirdiği görüşler irdelendi. Rumsfeld, görüşmede, "BMm Türkiye ile iliş- kilerimiz bölge,ABD ve NATO için son derece önemlidir. Bu ilişkileri sağlam ve güçlü tut- mak, Savunma Bakan- hğı olarak bizim çıkan- mızadır" dedi. Görüşmede, Afganis- tan' ın yeniden yapılandı- nlması sürecınin ağırlık- lı olarak ele alındığı be- lirtilirken, Ecevit, Dick Cheney ile görüşmesin- de vurguladığı gibi Afga- nistan'da modern silahlı kuv-vetlerin ve polis gü- cünün oluşturulması, alt yapı yatınmlanndan hb- bi alanda işbirliğine ka- dar her konuda Türki- ye'nin katkıya hazu ol- duğunu dile getirdi. Ece- vit, Afganistan'da görev yapacak güce katkıda bu- lunacak 261 kişilik öncü birliğin yakuıda gidece- ğini belirtirken, Rums- feld, Türkiye'nin katkısı- na önem verdiklerini söyledi. Görüşmede Ecevit'in banş gücünün komutanlık görevini Tür- kiye"nin istediğini yine- lemesi üzerine Rumsfeld "memnuniyet duyanz" dedi. Ecevit, Türk Ama- rikan stratejik işbirliğinin en zayıfhalkasını oluştu- ran ekonomi konusuna da işaret ederken, Rums- feld'in arduıdanABD Ti- caret Bakanlığı yetkilile- riyle bir araya gelip bu konulan anlatacağını söyledi. Rumsfeld'in ya- nıtı, "Ben de görüşece- ğim" oldu.