Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
»AYFA CUMHURİYET 17 OCAK 2002 PERŞEMBE
HABERLER
4. Teknoloji Ödülleri 21 Mayıs'ta verilecek
'Büyük Odül'de
4firma fînaldeİSTANBUL (AA) - Türkiye
Bilimsel ve Teknoloji Araştırma
Kurumu (TÜBlTAK), Türk
Sanayieileri ve tşadamlan Demeği
(TÜSİAD) ile Türkiye Teknoloji
Celiştirme Vakfi (TTGV) tarafindan
bu yıl dördüncüsü verilecek
Teknoloji Ödülü'nün fınalistleri
ıçıklandı. 29 firmanın başvurduğu
jdüller için büyük ödülde 4, başarı
ödülünde ise 7 fırma finale kaldı.
Arçelik A eneıji sınıfi no-frost
buzdolabı- orbital, KOMSAN
Kompresör Sanayi ve Ticaret A.Ş
vidalı kompresör ve vida ünitesi,
NEMED Tıbbi Ürünler Limited
Şirketi EPNESOS kroner stent
jerleştirim sistemi ve Sigortam-net
Sigorta ve Reasürans Brokerlik
Hizmetleri şirketi de karşılaştırmalı
sigorta alım sitesi ile büyük ödülün
finalistleri oldu. Başarı ödülleri
fınalistleri ise mini-RETS sanş
eğitim sistemi ile ETA
Elektronik Tasanm Sanayi ve
Ticaret A.Ş, SAVER DSP-DSP
kontrollü KGK serisı ile INFORM
Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş,
CARDS (yatkuı otomotiv ar-ge
simülatörü) ile InfoTRON A.Ş,
CHEMORBIS (Tdmya ve plastik e-
pazaryeri) ile ÎLAB Kurumlararası
Elektronik Ticaret ve Bügisayar
Hizmetleri A.Ş, ECHINACEA
(Otacı bitkisel pastil) ile KURTSAN
îlaçlan A.Ş, EPS dökme makinesi
ile MEGATEK Mühendislık Sanayi
ve Ticaret Limited Şirketi ve USB
ara birimli EKG ile TEPA A.Ş
olarak belirlendi. Finalist olarak
belirlenen firmalara yapılacak saha
ziyareti sonuçlannın seçici kurul
taranndan değerlendirilmesinden
sonra ödülleri kazanan fınnalar
saptanacak ve 21 Mayıs 2002
tarihinde Istanbul'da
gerçekleştirilecek olan Teknoloji
Kongresi'nin ardından
düzenlenecek törenle ödüller
sahiplerini bulacak.
TC
YILDIZTEKNİKÜNtVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİSt ALINACAKTIR
Cnıversitemiz Fen Bılımlen ve Sosyal Bılimler Enstitülen'ne 2001-2002 egıtım- öğretım >ılı ba-
har yarı yılında aşağıda yazılı anabılımbılım dallanna karşılannda belırtılen sayıda "Yüksek Lisans
>e Doktora Öğrencisi Alınacakür" başvuracak ada>lann "Y.T.O. Lısansüstü Eğirim-Öğretım Vö-
netmehğı"nde belırtılen şanlan haiz olmalan gerekmektedır.
BAŞ\XRU İÇİ.N İSTE.NENLER
1- Başvuru Formu (enstıtü müdürlüklennden alınacak)
2- Yûksek lisans için lisans. doktora için yüksek iisans mezuniyet belgesi (yabancı ûlkelerdeki yük-
seköğretım kurumlanndan mezun olanlann Yükseköğretim Kurulu BaşkanlığTndan alacaklan eşde-
gerlık belgesi)
3- Lisans veya yüksek lisans not listesı '"transknpt". (Yûkseklısans programlan ıçın lisans not orta-
laması en az 2.3 doktora programlan içın yüksek lisans not ortalaması en az 2 7 olmalıdır
4- Lısansüstü Eğitımi Gıriş Sınavı (LES) Sonuç Belgesi (Fen Bılimlen Enstitüsü ıçın sayısa! puan
tûründe en az 45 LES puanı, Sosyal Bilimler Enstitüsü içın sözel puan türünde en az 45 LES puanı)
5- 2 adet fotograf (yönetmelığe uygun)
6- Halen kamu personelı olarak çalışanlann kurumlanndan alacaklan. "programa katılmalannda
sakınca olmadıgını belırten ızın belgesi"
NOT: 1 - Posta ile yapılan başvurular geçeriı değıldır
2- Yüksek lisans ve doktora programlanna hangi lisans ya da yüksek lisans programı mezunlannın
başvurabıleceğıne ılışkın bilgı ile yabancı dil yeterlik sınavına ilişkjn dığer aynnlılar interaet adresin-
den temın edılebılır
Fen Bilimleri Enstitüsü nww.vildiz.edu.tr/-fenenst
Sos\al Bilimler Enstitüsü n»n,\ildiz.edu.tr/sosval
BAŞV VRIL SINAV VT KAVIT TARİHLERİ
Başvuru . 28 Ocak - 01 Şubat 2002
Yabancı Dıl Yeterlik Sınavı : 04 Şubat 2002 Saat: 10 00
Mülakât : 06 - 08 Şubat 2002
Kesın kayıt : 18 - 20 Şubat 2002
YILDIZ TEKNtK ÜNİVERSİTESf LtSANSÜSTÜ
ÖĞRENCİ KONTENJANLARI
FEN BİLİMLERİ ENSTTTl'SC
\>ABtLİM DALI VE BlLtM DALLARI
Bılgısayar Mûbendıslığı
Yüksek Lısans
Doktora
Çevre Mühendıshgı
Yüksek Lisans
Doktora
Elektnk Mühendısliğı
Yüksek Lisans
Doktora
Elektronik ve Haberleşme Mühendısliğı
• Haberleşme
Yüksek Lısans
Doktora
Endustn Mühendısliğı
Yüksek Lisans
Doktora
Gemı Inşaatı Mühendislığj
Yüksek Lisans
Doktora
lnşaat Mühendısliğı
• Hidrohk
Doktora
• Mekanık
Vüksek Lisans
Doktora
• Yapı
Yûksek Lisans
Doktora
Jeodezı \ e Fotogrametn Mühendislığı
Yüksek Lisans
Doktora
Kımya Mühendısliğı
Yüksek Lisans
Doktora
Kimya
• Anorganik Kımya
Yüksek Lisans
Doktora
• Analıtık Kım>a
Yûksek Lisans
Doktora
• Fıakokimya
Yüksek Lisans
Doktora
• Organık Kıraya
Yüksek Lısans
Doktora
• Bıvokımya
Yüksek Lisans
Doktora
• Biyoloji
Yüksek Lisans
Makine Mühendisligi
• lma! Usullen
Yüksek Lisans
• Isı Proses
Yüksek Lisans
Doktora
• Konstrüksı>on
Yüksek Lisans
Doktora
• Enerjı Makınalan
Yüksek Lisans
Matematık
Yûksek Lisans
Metalürjı \e Malzeme MûhendisHği
• Malzeme
Yûksek Lisans
Doktora
• Uretım
Yüksek Lısans
Doktora
Mımarlık
• Rölöve - Restorasyon
Doktora
• Mımarlık Tanhi \e Kuramı
Yüksek Lısans
Doktora
• Yapı
Doktora
• Mıman Tasanm
Doktora
Şehır \e Bölge Planlama
Şehır Planiama
Doktora
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
AINABİLİM/DALLARI
Eğitim Bilimleri
• Yabancı Dil flngılızce) Öğretımı
• Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretımı
VUKSEK LISAiNS
(TEZLt)
10
5(1)
30
5
10
10
12
10
15
12
5
10
10
5
5
5
20
15
15
15
15
8
g
10
YÜKSEK LİSANS T E Z L İ
20<2l
2SO1
DOKTORA
3
3
5
4
2
3
1
3
2
4
1
2
3
5
2
2
5
4
2
3
5
5
2
2
5
<" Çevre Muheodıslıgı dışındakı dığer bılım dallanndan gelenler ıçın 1 yıl sürelı bilimsel hazırlık programı uygula-
nır Bu süre ögrenım suresınden sa>ılmaz
<-' Dörl yıllık Ingılızce ögretmenlığı. Dılbüım. tngıhz Dılı ve Edebıyatı. Amenkan Dılı ve Edebıyaîı Bölümlenmn
bınnden nıezun olmak, en az ıkı yıl orta ya da yükseköğretımde yabaocı dıl (îngılızce) öğretmem olarak çaiışmış oldu-
ğunu belgelemek. yapılacak alan-ıçı sına\da başanlı olmak, sıralamada belırienen ögrencı sayısı ıçınde yer almak
•*> Dört >ıllık Türk Dılı ve Edebı>atı, Türk Dılı Ö£retmenlığı, Yabancı Dıl (logılızce, Fransızca. Almancal Ögret-
menljg], DıJbılım. Yabancj Dıl ve Edebıyatı bölumlermın bınn<fcn mezun olmak. oıta ya da yüksekogretımde ögret-
raen olarak çalışmı, 1ya da çahşı>orı oidugunu belgelemek
Basın: 1813
Refîk Erduran: Nâzım Hikmet'i anmanın günümiize de yaran olmalı
Türk medyası
haydutlaşıyorHaberMerkezi-Herke-
sin büyük medyadan kork-
tuğunu belirten tıyatro ya-
zan Refık Erduran, Türk
medyasının zaman zaman
haydutlaştığını söyledi.
Medya zorbahğının ihale,
kredi,frekans,teşvik, avan-
ta ve şantaj ile yürüdüğünü
söyleyen Erduran ile yaptı-
ğınuz söyleşi şöyle:
- Dostiar Hyatrosu'nun
medv^daki yoztaşmayı taş-
layan soaovununın baş^n-
da "seks" sözcüğü geçtiği
için bizüu "biiıük" medv'a-
mapekflgigöstertiLZeynep
Orai bu vaklaşım çarpıkb-
ğını kmadı. Siz ne diyorsu-
nuz?
REFÎK ERDURAN:
Oral haklı elbette. Büyük
denilenmedyamız, bayagı-
lık ve hödüklük derinlerine
dalışta rekor üstüne rekor
tazeİemekte. Ama sorun, o
türyozlaşmaayıplannın çok
ötesinde tehlikelerde yara-
tıyor. Bugün Türkiye'nin
çıkmazındaki başlıca kördü-
ğümü medyamızın oluştur-
duğunu söylemek abarü sa-
yılma2. Çünkü medyanın
işlevi sorunlara ışık tutarak
çözüm yolu açmaktır. Ka-
falarda netlik yerinebulanık-
lık yaratıyorsa, çözüm de-
ğil sorun üretiyorsa, "tuzun
kokmasr oluyor bu. Heki-
nün hastaya mikrop yutturması, it-
faiyenin kundakçılık yapması gibi
bir şey. Bu durumda hastalığın geç-
mesini, yangının sönmesini nasıl
beklersiniz?
-Türkiw"demethamn aşrngiiçlen-
diği, -dördüncü ku\>et
n
olnıası ge-
rekirken "birinci km'vet" durumu-
na geidiği söyieniyor.
- Konu güç sıralaması değıl, den-
gelerin sağhklı olup olmaması. Sü-
rü halinde yaşayan fıllerden biri ki-
mi zaman azar, saldırganlaşır, normal
davranışlann dışına çıkmayı huy edi-
nir. Öylesine "ha\dutfil"derler. Bir
tek haydut fıl yalnız sürünün düze-
nini değil, çe\Tedeki tüm ekolojık
sistemi altüst eder. Insan toplumuna
yönveren güçlerdenbiri haydutlaşır-
sa da sosyal bünyenin sağhğı çık-
mazagirer.
Medyada 'ha\dutiaşma'
- Türk medyasının hajdutlaşöğı
söyknebffirmi?
- Yer yer ve zaman zaman evet.
Medya gücünün alan dışı parasal çı-
karlar için fiitursuzca kullanıldığı,
gruplann gangster çeteleri gibi kıran
kırana çaöştıklan oluyor. Ekonomi-
nin doğal kurallannın işlemesini ak-
satıyor medya zorbalığı. Üıale, kre-
di,frekans,teşvik meşvik işjeri, avan-
ta ve şantaj dalaşlanyla ayarlanıyor.
Dahası, bunlann takipçiliği ilegörev-
li, binlerce dolar ayhkh, patron ma-
şası "gazeteciler" kendi ayıplannı
örtmek için ahlâk bekçisi rolüne so-
yunup kimi zaman mesleğin en na-
muslu kişi ve kurumlanna saldın-
yorlar. Geçenlerde emektarlan hoy-
ratça kapı önüne koyma şampiyonu
bir medya imparatorluğunun ciğer-;
ci kedilerinden biri, uzun yıllar ön-
ce bir yazara yol verdi diye Cumhu-
riyet gazetesini basın ahlâkına uyma-
makla suçluyordu. Komik değil mi?
Hani halkımızın bir sözü vardır:
"Orospubanaorospudedi,ben on»-
puya oe dçTyim?" O durum. Ama
meslekteki puslu hava hiç komik ol-
mayan çarpıklıklara da yol açıyor.
Medya, üstü örtülü koz elde etme
hesaplanyla kendi dışındaki güçle-
rin dolaplanna alet olabiliyor.
-Negibi
- Örneğin yerli ya da yabancı giz-
li haberalma örgütlerinin maşalan-
na da gazete ve televizyonlanmızın
en etkili kavşak noktalannda yerve-
riliyor.
Köprûbaşı sakuıealan
-Yabanolann o tür kurumlarmın
medyamızda köprûbaşı kurmahn
kuşkusuz tersKktir. YerBsi söz konu-
su olunca da çok mu sakıncalı o du-
rum?
- Çok sakıncalı. Devletin elbette o
tür kurumu olacakûr. Ama normal iş-
levi dış hasımlarla uğraşmaktır, iç
politikada taraf tutmak ya da kasıtlı
yanbş bilgi ("dezenformasjon") ya-
yarak kamuoyunu yanıltmak değil.
Bakın, bizim bir haberalma örgütü-
müz koalisyon ortağı partüerden bi-
rinin yetki alamnda. Ve Kıbns konu-
sunda o parti "A\Tupa BirBği'ne gir-
mekiçiıneödüngcrekiyorsavtrelinı''
havasında. Tam o konuda en kritik
dönem başlarken Denktaş-Klerides
maçının aıifesinde, bizım kımı gaze-
te köşelerimızde KKTC Cumhur-
başkanı'nın kaçakçı çeteleri yönet-
tiği türünden kuyruklu yalanlar ya-
yımlanıyor. Parlak bilgiyi Güney
Kıbns propaganda mühendislerinin
nasıl daha da parlatıp uluslararası pi-
yasaya sürecekleri düşünülmeden...
Bundan büyük sakınca olur mu?
Çözûmyohı
-Medyasorunumuz nasılçözülür?
Yoksa çözükmez mi?
- Güçlük şurada: herkes, yani sö-
zün gelişi değil, gerçekten herkes
"bûj'ük'' medyadan korkuyor. Kapa-
lı kapılar arkasında "Her ş«yden ön-
cebirmedyarefonnugerek* gibi laf-
lar ediyor, ama ınsan içinde o konu-
yu ağızlanna alamıyorlar. Haksız da
sayılmazlar, çünkü gazete ve tele-
vTzyonlarda açılacak biryayhm ateş,
en azından meslek yaşamlannı ray-
dan çıkarabılır.
u
Bu işi ancak asker
çözer"diye ileri gen konuşanlar da
var. Oysa o kadan yanlış ve gerek-
siz. Sırasında imparatorluklann üs-
tünden aşıp halka doğrudan sesle-
nebüecek yüreğe sahip bir lider çö-
zebilir sorunu. Vaktiyle Amerika'da
FrankKn RooseveH solumsu icraata
gırişince sermaye borazanı bütün bü-
yük gazetelerüstüne çullanmıştı. Ro-
osevelt halkla haftauk radyo sohbet-
lerine başlayarak karşı saldınya geç-
ti.
a
Ey ahah" dedi. "Bcn gerçekleri
çarprtarak sizi aldatanlann gücünü
hizâya getirmekiçin önJemkr aima-
yaçahşıyonun.Oyiizdenyeniyalan-
larla beni vıkma>a kalkblar. İnan-
11185™!" Çabucak pes etti Amerikan
basın mafyası. Çoğu yerde ülkenin
dürüst gazetecileri öne geçip yıllar
sonra kendi haydutlaşan bircumhur-
başkanını alaşağı edebilecek kadar
sağlam güç ve saygınlık kazandılar.
Sohınrolû
-AmaoradadüzeHmeabJnnıAme-
rikan sohından gelmiş. Bugün bizde
sol çok etkisiz değil mi?
- Niçin öyle? O konuda da artk dü-
rüst, yürekli ve açık sözlü olmamız
gerekiyor. Türk solu hiçbir zaman
kendi geçmişiyle hesaplaşmadı dob-
ra dobra. Ülkemizde yıllar yüı üçkâ-
ğıtçı iktidarlar ve üçkâğıtçı medya
-KomüıustfcrMoskova'danparaab-
yor, 0 uğurda Rus ajanhğı yapı>t>r
n
diye yaygara kopararak terör gerek-
çesi ürettiler. Alçakça bir yutturma-
caydı 0 laf. Ama bir gerçek de var-
dı: O dönemler boyunca, sol aydın-
lanmız Moskova'da TKP yönetidsi
geçinen kişılere gönülden bağhydı.
'Onlara inanıyor, onlardan işaret bek-
liyor, dolaylı ya da dolaysız yoüar-
dan direktif alıyor, Türkiye'nin so-
mut gerçeklerinden uzak yaşıyor,
halktan kopuk düşünüyorlardı. Rus-
ya'da ise ruh hastası Stafin,komüniz-
mi tersine çevirip bir çeşit bürokra-
tik (militarist değil) faşizme döndür-
müştü. Laz tsmail tipi oportünistler
0 çizgiye yanaşıp yöneticüik müh-
rünü kaptılar. Kendilerine rakip ola-
bılecek gerçek komünistleri sürdür-
düler, öldürttüler, tasfıye ettirdiler. Nâ-
zım Hikmet bile o yüzden uzun yıl-
lar cehennem azabı çektı. Bütün bu
aynnölan sonuçlanyla birlikte ince-
lemeden günümüze alal erdirmek
olanaksızdır. Tarihçiler zamanla her
şeye ışık tutacak. Ama şimdi 0 ka-
dar bekleyecek halimiz yok; kap-
samlı özeleştiri başlatmak için hepi-
mizin elden geleni yapmamız gerek.
Ben Nâzım romantizmı ile Aziz Ne-
sin gerçekçiliğini karşı karşıya geti-
ren "Nâzım'a Aazfik" adlı bir bel-
gesel oyunu yeni biürdim. Onun için
son >ilda düzinelerce kitap okudum,
belgeler inceledim, Moskova'da olay-
lan bilen kdşilerle konuştum. Zaten
Laztsmail'denZekeriyaSertd'e.Be-
hkeBoran'dan, MehmetAKA\1>ar'a
kadar, 0 olaylarakanşmış pekçok ki-
şiyi de tanırdım. Yani ne dediğımi bi-
lerek ve sözcükleri tartarak söylü-
yorum bunlan. Türk solu geçmişte-
ki yanılgılar, ihanetler ve kopukluk-
lar konusunda kendi kafasını netli-
ğe kavuşturmadan toplumsal rota-
mıza sağüklı ve etkin ağırlık koy-
maya başlayamaz.
- Şimdi Nâzım Hikmet yıhna gjr-
dik. Anmalar beDd öyle bir özeleşti-
riyi de kapsar.
- Umanm. Nâzım büyük şairdi,
çetin devrimciydi, yaman yiğitti di-
ye bilinenleri yineleyip övgü düz-
mekle yetinilmemeli. Dramını ve ne-
denlerini de anlamaya çalışmalıyız
ki anmalann bugünümüzde yaran
olsun.
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Beyin İnmeleri Üzerine
Aykırt Barka ülke çapında sevilen bir in-
san. Hastalığının halk arasındayarattığı kay-
gı ve üzüntü bunun kanıtı.
Bu sevginin belki başlıca nedeni, deprem
tartışmaları ve deprem üzerine konuşmalan
sırasında ılımlı ve güvenilir kişiliğiyle öne çık-
ması. Barka, uç noktaların ve görüşlerin in-
sanı değil. Sağduyusunu hızla devreye so-
kan ve belirsizlik durumlarında ortadan ola-
ya bakmaya çalışan bir insan. Ancak, bilim-
sel olarak artık çok kesinleşmiş durumlarda
ise tamamen tavizsiz. Dobra. Uyarıcı.
Bu yazı, daha çok, Barka'yı etkileyen be-
yin inmesi üzerine bilgilendirici nitelikte ola-
cak. Burada, Barka'nın doktorlanndan öğren-
diklerimi aktaracağım.
• • •
Barka'yı etkileyen " Diseksiyon" diye bi-
linen ve az rastlanan (yüzde 3) beyin inme-
si. Şahdamarı oluşturan "yapraMar
11
arasın-
daki kanama, basınç sonucu kan akışı yolu-
nu tıkamış. Çok hızlı seyreden bir hastalık tab-
losu. Hastalann yüzde 25'i, şanslan varsa, va-
kit geçirmeden doğru hastaneye gitmişse ve
tam zamanında müdahale edilmişse kurtu-
labiliyor. Bu durumda bilinen tek tedavi, ka-
nı sulandırarak ve kan basıncını arttırarak da-
mardaki tıkanmayı açmaya çalışmak. Dama-
rı ameliyatla "tamir etmek" mümkün değil.
Ameliyat, tıkanmanın oluşturduğu kafa içi
basıncı gidermeye yönelik yapılıyor.
Tıkanıklık sürdüğü sürece ilgili çevre do-
kular kanla beslenemiyor, yan damarfar da
tıkanmaya başlıyor ve hücre ölümleri oluşu-
yor. Giderek bedenin hayati kumanda mer-
kezleri etkileniyor. Ve beyinde oluşan basınç,
solunum vb. gibi merkezlerin bulunduğu be-
yin sapını baskı altına alıyor. Hastanın şansı
varsa, beynin diğer ana damarlan, tıkanan da-
marın görevini kısmi de olsa üstlenebiliyor.
Beyin inmelerinin en sık rastlanan türü
(yüzde 70) pıhtının damarı tıkaması. Ikinci
büyük grubu (yüzde 27) kanayıcı olan beyin
damar hastalığı oluşturuyor.
Beyin damar hastalarının üçte biri ancak
kurtulabiliyor. Kurtulanların önemli bir kısmı
da hasarlı olarak hayatını sürdürüyor. Beyin
damar hastalıkları, üçüncü büyük ölüm ne-
deni.
• • •
Bu hastalıkta en önemli olan, derhal be-
yin damar acil müdahale ünitesi olan hasta-
haneye başvuımak. özel hastanelerde bu
ünite yok gibi. En yüksek kurtulma şansı, ilk
saat içinde yapılacak müdahale. Her geçen
saat hastanın aleyhine çalışıyor. Ani baş dön-
mesiyle düşme, konuşmada bozukluklar, sağ
veya sol taraflarda ani güçsüzlük ve felç be-
lirtileri, görme kayıplan durumunda hemen
hastaneye koşmalı.
Bu hastalığın nedenlerine gelince.
Birincisi, damarların doğuştan bu hasta-
lığa meyilli olması. Arkasından yaşam tarzı (si-
gara, stres, şişmanlık, kötü beslenme vb) ve
başka hastalıkların etkileri (kalp, şeker, kan
yağlan ve kolesterol yüksekliği, yüksek tan-
siyon) geliyor. Ayrıca,
Beyin inme olasılığını azaltmak için, bes-
lenme tarzını değiştirmek (hızlı ve ayakta gı-
dalardan kaçınmak), sigarayı bırakmak, be-
den yağlannı kontrol altında tutmak ve be-
deni çalıştırmak gerek.
Unutmadan; erkeklerde 45-50 ve kadın-
larda menopoz dönemi sonrası, beyin inme-
lerinin beklendiği, riskin arttığı yaşlar.
Aykut Barka'nın doktorları Neşe Tuncel
ve llhan Elmacı, bilinçli bir hayat sürdürerek
ve bedenimizin sesine kulak vererek, beyin
damar hastalıklarının sürprizlerini kısmen de
olsa denetim altına almanın mümkün oldu-
ğuna inanıyor.
Bu "bilinçliyaşam" örierileri sadece be-
yin damar sağlığını korumaya yönelik değil...
Baktığınızda, artık belirli bir yaştan sonra
bütün diğer hastalıklara karşı da insana "zırh"
giydirecek türde önlemler...
obursali@cumhuriyet.com.tr
Sarkı sözlerini Reflk Erduran'ın yazdığı
yeni bir oyundan Medyacılar Korosu:
Daha dön ülkemizde dördüncü kuvvet
iken
Kabu^ımuzu kırdık, paralara
yumulduk,
Utanmaya boşverdik, cıvıdık,
çamurlaştık,
Şipşak terfi ederek birinci kuvvet
olduk.
Sütun sütun sopalar, ekran boyu
kazüdar,
Geri ödenmez "destek", ilan, teşvik,
promosyon...
Doğru haber vermenin çoktan modası
geçti;
Şimdiki makbul hüner yalan, dolan,
atmasyon.
Dünyamız değişince biz de
canavarlaştık.
Sakm ayıplamayın: akrebe zehir
hakür.
Artık bizim işimiz yol göstermek
değildir, .
Toplumun ormanıada yolumuzu
bulmaktır.
Dosyalar elimizde, sılahlar belimizde,
Taktığımız borçlara var mı bir batık
diyen?
Gözdağı vermemize direnmek yürek
ister;
Anası ağlasa da var mı bize gık
diyen?
Medyamız çağ atladı, ar daman
çatladı.
Çeteye girmek için birinin gönlünü
yap.
Ürkütme fincancuıın semiz
katırlannı;
Gazetede bir köşe, ekranda bir
program kap.
Sevdiğimiz vezirdir, kızdığımız da
rezil;
Bize kul olsun diye dolaplar çeviririz.
Işımıze geldi mi ahiaktan yana çüap
Kirli çamaşır bulur, hükümet
deviririz.
Biliyoruz, bu yüzden Türkiye
topallıyor;
Ülkemizde her gidiş bir ileri, bir geri.
Ama oldu bir kere. Görün artık biz
neyiz:
Savulun! Her birimiz bir yeni
Yeniçeri!