25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 OCAK 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER sertçrtü • ANKARA (Cumhuriyet JBürosu) - Bayındırlık Bakanlığı 'ndaki ihalelerdeki usulsüzlüklerle ilgili açılan Vurgun operasyonu davasınra, 136 sanığın kimlik tespıtinin yapıldığı ikına günkü oturumunda, mahkeme başkanı Mehmet Orhan Karadeniz, salondakı uğultu nedeniyle, sanıklara "Kolay ışkrle uğraşmaya alışmışsımz, hemen sıkılıyorsunuz" diyerek sert çıktı. Davada, sarnklar da suçlamalan reddederek, önceki ifadelerini kabul etmediJer. SSK'nin prim yuzsüzJeri • ANKARA (Cumburiyet Bürosu) - Sosyal Sigortalar Kurumu(SSK) 10 milyar ve daha fazla miktarda prim borcu bulunan kurum ve kuruluşlan açıkJadı. SSK'nin prim alacağı 2.4 katnlyon seviyesine ulaşırken, kuruma prim borcu bulunan ftrmalann başında, 11 trilyon 32 milyar lirayla RAKS geliyor. Prim borcu bulunan firmalar arasında, thlas Holding, Hosta AŞ, Nergis Teksril de bulunuyor. SSK'nin prim alacağının 430 trilyon 876 milyar lirasını belediyeler, 74 trilyon 696 milyar lirasını da KİTler oluşturuyor. Islamcı parti ifadesi yanlış' • tstanbul Haber Servisi - AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, aralannda BBC, CNN, Le Monde, Reuters. AFP gibi basın yayın organlannın temsiJcileri ile yaklaşık 2 saat süren bir görüşme yaptı. Erdoğan. partisi için bazı yabancı yayın organlarında "îslamcı parti" ifadesi kullanıldıgını belirterek, "Bu ifade, kesinlikle yanhş. Bir defa partınin tslamcısı olmaz. Kişinin de Islamcısı olmaz" diye konuştu. IVema ödemeleri şubatta • ANKARA (AA)- "Zorunlu Tasarruf" olarak bilinen Çalışanlann Tasarrufa Teşvik Hesabı kapsamında, şubat ayında nema ödemesi yapılmasına ilişkin çalışmalar sürüyor. 2001 yılına ilişkin nema ödemesinüı şubat ayında yapılabilmesine yönelik, Hazine Müsteşarlığı çalışmalarun tamamlayarak Yüksek Planlama Kurulu'na (YPK) gönderdi. Akaryakrtta • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazyağı, motorin ve benzin rürlerinde yüzde 1.71 ile yüzde 2.09 arasında değişen oranlarda indirime gidildi. Enerjı ve Tabii Kaynaklar BakanhğVndan yapılan açıklamaya göre, dünden geçerli olmak üzere, gazyağında yüzde 2.09, motorinde yüzde 1.80 indirime gidildi. Kurşunsuz ve normal benzin fiyatlannda yüzde 1.79, süper benzinde ise yüzde 1.71 oranında indirim yapıldı. DÜZETME Gazeternizin önceki günkü sayısırıda '"Sohbetgenelgesi- ne tepki" başhklı haberde. avu- kat Fıliz Kalaycı yanlışlıkla "mâhkumlann sözcüsü" ola- rak yer almışfir. Konuyu ken- di müvekkilleri acısından de- ğerlendiren avukat Kalaycı ve okurlarımızdan öziir diler, düzeltiriz. Yeni sayısı çıktı polltlka Kapak: Sıyasal Islam'ın sonu Sami Selçuk'la söyteşl: Demokratıkleşme, hemen! THE WALL STREET JOIMAL: Türkiye IMF'ye bırakılmayacak kadar önemli bir ülke Tüıkiye katledilmesin• Wall Street Journal, IMF'nin Arjantin gibi Türkiye'ye de yıllardır kötü tavsiyelerde bulunduğunu yazarken, Washington Post, Ankara'nın 'Irak'a müdahale' konusundaki katı tavrını yumuşattığını önü sürdü. WASHEVGTON(Cumhuri- yet) - ABD basınında, Türki- ye'nin Irak politıkasında bir de- ğişim yaşandığını öne sürerken, Amerikan finans çevTelerinin gazetesi Wall Street Journal, dün yayımladığı başmakalede, "IMF'ninTürkiye'yi katfetme- sine izm verflmemesini" istedi. "EVIF'ninArjantin gibi Tür- Idye'ye de yülardır kötü tavsi- yelerde bulunduğunu" ifade eden Wall StreetJournal, "Tür- kiye, EVIF'ye bırakılmayacak kadarönemli bir üJkedir" dıye yazdı. Gazete, "Başkan Busn'un,ne pabasmaohırsaol- sun, Türk ekonomisini ayakta tutmayıarzuladığuu bu neden- leIMFnin yeni nakitvarduîim- da bulunmasının bekİendiğini*' de duyurdu. "Arjantin'de ya- şananfaciadan sonra ABD'nin en hayari müttefiklerinden biri olan Türkiye'yi neden aynı yo- lasüriikfemektstediğininsorgu- lanması gerektiğHH" kaydeden gazetede, "IMF'nin sağladığı kredilerakbkça. Türkpotitika- cüargerçek reformlara daha az önem vereceklerdir. ABD'nin stratejik çıkariarı göz önüne ahndığında Türkiyebunlardan çok daha iyisine layıkür. \eni krediAnkara'ya birazdaha za- man kazandırir fakat refah ge- tiraıez. Arjantin bunun örne- ğidir. Eninde sonunda yeni bir krcdahapadakverecektir.Rus- D,r evlet bakanlan Kemal Derviş ve Tunca Toskay ile Dışişkri Bakanı İsmail Cem'in de karıldıgı görüşmede Ecevit, IMF Başkanı KohJer'e hükümetin ekononü alanındald uygulamaian hakkında bilgi verdi. Ecevit "Ne kadar keskin tarüşmalar oha da yasalar çıkryor. Sabretmek lazım'dedi. (Fotoğraf:AA) ya bu açıdan daha iyi bir ör- nektir. EVIF'yi saf dışıeden, ver- gi oranlannı indiren Rusya, so- nundarubleyi kendfliğindenis- tikrara kavıişrunnuşrur'* şek- linde yorum yapıldı. Washington Post gazetesinin haberinde ise Ankara'nuı önce- len. ABD'nin Irak'a karşı ola- sı bir operasyonuna şiddetle karşı çıktığını ancak şimdi bu görüşün yumuşadığını ve Baş- bakan BülentEcevit'in Ameri- kalı yetkililerle görüşmele- rinde "Irak'ın toprak bü- tünlüğü korunmakftr" fık- nni öne çıkardığı savunul- du. New York Tünes ise Ece- vit'in ABD ziyareti nede- niyle dün bir Türkiye ilave- si yayımladı. Üavede, Ece- vit ve Devlet Bakanı Ke- malDerviş'in birermakale- sı de yer aldı. ABD'nin eski Başkanı BülGinton döneminin Ulu- sal Güvenlık Konseyi üye- si Phil Gordon, VVashing- ton Tünes gazetesinde ya- yımlanan yorum yazısında Kıbns ve Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası ko- nulannda sağlanan ilerle- melerin, Türkiye'nin AB yolundakı kararlıhğını orta- ya koyduğunu belirtti. USA Today gazetesi de, Başbakan Ecevit'in Ame- rikalı yetkililere, terorizme karşı Ankara'nın desteği- ni yinelediğini yazdı. Ga- zete, kriz içinde olan Türk ekonomisinin Afganistan'ın yeniden yapılandırılması için maddi desteğe ihtiyacı olduğunu ifade efri. IMF Başkanı Kohler ile görüşen Ecevit, istenilen düzenlemelerin yapılacağını söyledi Maratonu lıızJı kosaıizALPER R4LLI WASHINGTON - Başbakan Bülent Ecevh'le görüşen IMF Başkanı Horst Kohler, hükümetin çok önemli adımlar attığını ama daha yapılması gereken çok sayıda reform bulunduğunu belirterek kamu bankalanyla ilgili düzenleme, ver- gi reformu, bürokrasinin azaltılması gi- bi çalışrnalann yapılması gerektiğini söy- ledi. Ecevit dün BlairHouse'da yaklaşık ya- nm saat görüştüğü IMF Başkanı'na hü- kümetin ekonomi alanındaki uygulama- lanyla ilgili bilgi verdi. Ecevit, "Ideolo- jileri farkh3 partinin koalisyonu zordur. Bu hükümetin alternatifi de yok. Anka- ra'dan geien haberler sizi tereddüde sü- rüklemesin. Sabretmek lazım. Ne kadar keskin tarüşmalar olsa da \ asalarçüayor. Bu, Türkdemokrasisinin erdemidjr" de- di. IMF politikalannın sosyal boyutu- nun eksik olduğunu, IMF'nin sosyal ma- liyetlerle de ilgilenmesi gerektiğini be- lirten Ecevit serbest ticaretteki eşitsiz- liğin gideriknesi gerektiğini vurguladı. Kohler, Ecevit'e sosyal politikaları IMF'nin de düşündüğünü belirtirken ser- best ticaretteki eşitsizlik konusunda Ece- vit'e hak verdiğini söyledi. Hükümetin etkileyici bir performans sergilediğini belirten Kohler'ın, "Bu sü- reç 100metreyanşı gibi degıL 10 bin met- remaratonyansıgibi" sözlen üzenne Ece- vit, "Btz de maratonu 100 metregibi ko- şuvoruz" dedi.Kohler, Türkhalkının öz- verih', çahşkan ve dürüst bir toplum ol- duğunu belirtirken programın Türki- ye'nin programı olduğunu savundu. Bankalan sordu Kohler, kamu bankalannm yeniden yapılandınlması sürecinin tamamlan- ması gerektiğini belirtince, Ecevit, "Ya- savıgeçirdik'' diyerek Derviş'e döndü ve "Sizineklemekistediğinizbirşey varnu" diye sordu. Der\ iş de, "fşin yansı ta- mamlandu d^er yansı konusunda çab- şıj'oruz'' dedi. Derviş'in toplanhda yal- nızca bir kez soz aldığı belirtildi. Gö- rüşmeye, Kemal Deniş'üı yam sıra Dev- let Bakanı Tunca Toskay, Dışişleri Ba- kanı İsmail Cem. Türkıye'nin Washing- ton BüyükelçisıJarukLoğoğhı, Hazine Müsteşan FaikOztrak, Merkez Banka- sı Başkanı SüreyvîiSerdengeçti ve Dış Ti- caret Müsteşan Kürşat Tüzmen ile ba- zı Dışişleri bürokratlan katıldı. Devlet Bakanı Kemal Derviş geziden memnun: Zorluklara karşın hedefitutturduk WASHINGTON (AA) - Türkiye Odalar ve Borsalar Bir- liği (TOBB), Türkiye Sanayici ve Işadamlan Derneği (TÜ- SIAD) ve Dış Ekonomik Üişkiler Konseyi üyelen, Washing- ton Monarcs Oteli'ndeki bir resepsiyon düzenlediler. Resepsiyona devlet bakanlan KemalDervişve TuncaTos- kay, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Zeki Çakan. geziye katılan bazı milleU'ekilleri, IMF'nin eski Türkiye Masası Şe- fı CarloCottarefli, ABD 'nin eski Ankara Büyükelçisi Mark Parris, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Robert Pearson ile Türk-Amerikan Iş Konseyi üyesi çok sayıda işadamı katıl- dı. Devlet Bakanı Kemal Derviş, gazetecilerle resepsiyon- da yaptığı sohbette ilk günkütemaslardaki izlenimlerinin olum- lu olduğunu söyledi. Derviş, Türkiye'ye IMF'den sağlana- cak yeni kredilere ilişkin bütün önkoşullann yerine getiril- mediğini, ekonomik programda yer alanlann yerine getiril- mesi gerektiğini kaydetti. Başbakan Ecevit-IMF Başkam Kohler görüşmesine de değüıen Derviş, Kohler'in büyüme için mevcut ekonomik programın sürdürülmesi gerektiğini söylediğini bildirdi. IMF'den yeni talepler olup olmadığı so- rusuna ise Derviş, "Mevcutprogramdaki taleplervar. Şuan- da Türkiye mevcut zorluklara rağmen hedefi tuflurdu. Bu- nun için olumlu bir hava var" yamtun verdi. IRMIKIAYDIN ENGÎN aengin(5 doruk.net.tr Susurluk davasına son nok- ta hemen hemen kondu. Dev- let çetesinin "uygulama" ekibi "tashihikarar" başvurulanndan da sonuç çıkmazsa, ki epey za- yrf bir olasılık, mapus damında birkaç yüz gün geçirecekler. Kimileri cezalan az buldu. Ki- mileri simgesel öneminin altını çiziyor; zoriu bir hukuk marato- nunun sonunda mahkûmiyet karannın çıkmasının demokra- tikleşmede "küçükama büyük biradım"olduğunu düşünüyor- lar. 3 Kasım 1996'dan bu yana beş uzun yıl bitti, altıncıdan gün alındı. Bilgisayarımdaki "tırmıklar" listesine bir göz attım. Şaşır- dım. Susurluk üstüne doğru- dan 83, dolaylı değinen 49, top- lam 132 tırmık yazılmış. Bütün medyayı tarasak, Susurluk ya- zılan herhalde bini geçer. "Çıt karanlık - çıt aydınlık" günlerini anımsıyor musunuz? Evlerin pencerelerinin ateşbö- ceklerine dönüştüğü o coşku ve öfke günlerini unutmuş olamaz- smız. Susurluk ayıbına katlan- mamaya, Susurluk suçunatep- kisiz kaJmamaya kararlı milyon- ların, koca bir ay boyunca so- kaklara döküldüğü, yurttaş bi- Susurluk'ta Mahkûm Olan Ne? lincine çocuksu sevinçleri ka- tık edip "Susma, sustukça sı- ra sana gelecek" diye haykır- dığı günleri... Sonuçta devletin bileşenlerin- den bıri, yargı, "devlet çete- s/"ni mahkûm etti. Cezaların gününetakmayın kafanızı. Hu- kukun Susurluk'u cezalandır- ması birdönemeçtir. Devlet adı- na, devletı savunmak amacıy- la yola çıkıp devleti savunmak için hukukun göz ardı edilebi- leceğini, anayasanın askıya alı- nabileceğıni, yasaların uygu- lanmayabileceğini veri kabul eden bir devlet anlayışı mahkûm edildi. Herşeyin iç kararttığı şu gün- lerde bu, yürek ısıtan "küçük ama büyük bir adım"d\r. Bu biiiiir. ••• Gelelim ikıncisine. Susurluk "yiğitlerine" mapus damının yolu göründüğüne, ye- dikleri hüküm DGM tarafından kesildiğine, suçlan "çete"oiuş- tuıma suçu olarak tanımlandı- ğına göre ve yasalar yurttaşlar arasında ayrım yapmadığı gibi hükümlü yurttaşlar arasında da ayrım yapamayacağından bir F tipi" hapıshanede konuk edilmelerı kaçınılmaz. Yani ölüm orucuna filan giriş- medikteri takdirdeAdalet Baka- nı'nın birbirierini haftada ancak beş saat görebileceklenni açık- ladığı tek ve üç kişilik hücre- odalarda yatacaklar. F tipi ha- pishanelerin koşullarını düzen- leyen "mevzuata" göre gardi- yanlarla göz temaslan bile müm- kün olmayacak. Içeride kala- cakları günler (kimi 700 küsur, kimi 400 küsurgün) boyunca tek kişilik hücrelerde kalıyorlarsa mutlak, üç kişilikJerde kalıyor- larsa mutlaka yakın bir yalıtılmış- lık cehenneminde yaşayacak- lar. Gün boyu F tipi hapishane yönetiminin uygun gördüğü rad- yolardan, uygun görülen prog- ramlan dinleyecekler. Örneğin türkü seviyorlarsa arabesk şar- kılar, arabesk seviyorlarsa pop müzik parçaları dinleyecekler ve itiraz edemeyecekler. Oku- yacakları gazeteleri cezaevi yö- netiminin uygun bulduğu ga- zetelerden seçecekler. Durun daha bitmedi... Bu adamlar "Bize emirveril- di, biz de uyguladık" diye dü- şünüyorlar. Birbaşbakanın ken- dilerini "Vatan için kurşun sıkan da, kurşun yiyen de..." diye başlayan bir cümle ile kutsadı- ğını unutmuş olamazlar. Kendilerine emir verenlerin bu gün dokunulmazlık zırhının ardınasığınmışTBMM koridor- lannda kostaklanarak yürüdü- ğünü biliyorlar. Kostaklanarak yürüyenlerden en etkilisinin, TBMM Soruşturma Komisyo- nu'na gelip, "Burada ben ifa- de vereceksem, bir cumhur- başkant, üç başbakan, beş al- tı generalin de benimle birlik- te buraya çağrılması gerekir" dediğini, o andan itibaren de Soruşturma Komisyonu'nun "işinin bittiğini" ise asla unut- muyoriar. Böylesine güven dolu koşul- lardan sonra şimdi mahkûm edilmeleri onlann haklı isyan- larına yol açar ve bu son dere- ce ınsani, son derece anlaşıla- bilir bir tepki olur. Ama anayasa çöpe atılmadık- ça. Infaz Yasası gözlerimizin içi- ne baka baka çiğnenmedikçe bu cezalann uygulanması ge- rekecek. Benim sorum da işte tam bu noktada başlıyor. Acaba "örgütün teröristle- ri"ne münasip görülenler, "dev- letin teröristleri"r\e de münasip görülecek mi? Aynm yapılmadığı takdirde, Susurluk çetesinden hüküm gi- yip mapus damına tıkıldıkların- da kendilerine yapılan haksız- lığı protesto için ellerinde hemen hemen hiçbirolanakyok. ölüm orucundan başka!.. "Bizi suç deyip mahkûm et- tiğinizgörevlereyollayanlarbu- gün ellerini yıkayıp keyif çatı- yorlar. Biz ise demirparmaklık- lar ardındayız ve artık devlet memunı olma hakkımızda kal- madı. Bu haksızlığın düzeltil- mesi için süresiz ölüm orucu- na başlıyoruz" derlerse ne ola- cak? Benim ve benim gibi birkaç gazeteci için sorun yok. Biz on- lann F tipi cezaevinde "mutlak biryalıtılmışlıkkoşullannda" tu- tulmalarına itiraz edeceğiz; bu- nun hükümlü yurttaşlara ikinci birceza anlamına geldığini söy- leyeceğız; hiç olmazsa "Üçkapı üç kilit"\n açılmasını önermeye devam edeceğiz. POLTIİKA GÜINLÜĞÜ HtKMET ÇETtNKAYA SeniÖzlüyopumErgun!.. Üç yıl geçmiş aradan... Sabahın gümüş ışıklan ahşap binanın üzerin- den süzülüp camlara vuruyor... Balkona açılm/ş kapının önünde yıllardır duran ağaçtan yapılmış saksıyı aradım, ama bulama- dım... O saksıda boynu bükük birgül ağacı vardı, şim- di biryerlere konulmuş, göremedim!.. Aidatılmış ve geçmek bilmeyen ölü saatler ıçin- degibiyim!.. Seni özledim Ergun Balcı!.. Hem de çok!.. Orta kata indim dün sabab. Senin servisin önün- den geçtim. Odanda bir masa ve sandalye. Arka- daşlann serviste çalışıyoriardı... Her şey senin bıraktığın gibiydi Ergun... Irem Sağlamer, Özgür Utusoy, Mine Esen oradaydı Ergun!.. Üçü de senin öğrencindi... Dış Haberler Servisi'nin önünden geçerken san- ki gelincikler arasında dolaşıyor gibiydim!.. Birden daldım, şöyle otuz yıl öncesine gittim!.. Ahşap konakta ilk karşılaştığımız günü anımsa- dım... Elif Naci, Agop Arat, Bülent Dikmener ve ben!.. Sirkeci Gan'nda birakşam yemeginde beraber- dik... O yıl mı sormuştun bana "Bodrum'a nasılgidi- lir" diye Ergun? Ben seni hep uzaktan gemi yelkenine benze- tirdim... Sen sakin akan bir su gibiydinL İçinde hep bestelenmemiş şarkılar vardı, içinde resimlerden çıkmış çocuklar!.. Senin yazılannı özledim Ergun!.. Çocuksu gülüşünü, dalgınlığını özledim, bile- sin!.. • • • Küflü ve ıslak kokulu odalarda kurulan düşle- rin vardı senin!.. Hüznün ve yalnızlığın resmiydin Ergun!.. Yorumlarını özledim!.. Yedi yıl önce yazdığın "Ortadoğu'nun Oiyalek- tiği" başhklı yazını okudum dün sabah... Diyordun ki: "IsraJI için Kürt devleti, hem Tel Aviv'in en teh- likeli düşmanı Irak'ın parçalanması anlamına ge- lecek hem de bu Kürt devleti bölgede Araplan kontrol edecek bir Amerikan üssü niteliğine sa- hip olacaktır. Ama Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti, bağımsız Fi- listin devietinin biran öncekumlmasınıisteyen ahm- ların da güçlenmesine yol açacak, Israıl ufak bir toprak parçasında (Gazze Şeridi ve Eriha) ver- diği özerklikle Filistinlileri uzun süre oyalama im- kânınıyitirecektir. TelAviv, Kuzey Irak modelinden yüreklenen Filistinlilerin biran önce bağımsızlıkis- temlerini zorta bastırmaya kalkıştığı takdirde ra- dikal akımlar güçlenecek, Arafat'/a yapılan ba- nş, temellerinden çökebilecektir. Ayrıca Irak'ın parçalanması, Türkiye'de radikal akımlann güçlenmesine ve Ankara'nin Iran'a yak- laşmasına yol açabilecektir. Israıl böylece, böl- gede hem Batı'ya hem de Arap ülkelerine açılan kapısını yitirmiş olacaktır " Başbakan Bülent Ecevit ABD'de, Ergun!.. Sen yaşıyor olsaydın neler yazardın? Servisinin önünden geçerken odana baktım... Sanki, sen sandalyeye oturmuş, ayaklannı ma- sanın üzenne koymuş, bana sesleniyordun!.. İşte tam o sırada Şükran Soner geçti yanım- dan ya da ben öyle sandım!.. Gülümsedim!.. Senin odana girdim!.. Biraz dedikodu yaptık, bazı dostlanmızın kulak- lannı çınlattık!.. Sonra bahçeye çıktım Ergun!.. Unutma, ber şeyölümdür karada ve denizde; fa- kat daha acımasızdır ınsanın yazgısı!.. Tıpkı karasevdanın yedi kılıcı gibi Ergun!.. • • • Çelikten dövülmüş bir gökyüzünün altında do- laşıyorum Ergun!.. Seni çok özlüyorum!.. Onat Kutlar'ın da ölüm yıldönümüydü beş gün önce... Gazetenin sayfalannda bir şeyler aradım, bula- madım. Neyse, Zeynep Oral'ın yazısını okuyun- ca rahatladım!.. Yaşayıp gidiyoruz işte Ergun!.. Altınla çürümüş kalyonlar gibi, gemi direkleri gibi, demir mahmuzlar gibi... Gelgitlerin içinde, eh bildiğin gibi!.. Sen nasılsın, oralarda ne yapıyorsun, yoksa dal- gın dalgın gökyüzünü mü seyrediyorsun Ergun? hikmet.cetinkaya(« cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Odalar prensipte anlaştı KOBFler arası işbirliğiııe doğru \VASHINGTON (AA) - Başbakan Bülent Ecevit'in ABD ziyareti çerçevesinde Washing- ton'da bulunan Türkiye Odalar ve Borsalar Bir- liği (TOBB) Başkanı Ri- fat Hisarcıknoğiu, Tür- kiye'deki küçük ve orta ölçekli işletmeler (KO- Bl) ile Amerikan firma- lan arasında ekonomik ve ticari işbirliğinin ge- liştirümesine yönehk bir proje için Amerikan Ti- caret Odalan ile pren- sip anlaşmasuıa vanldı- ğını bildirdi. Hisarcıklıoğlu, Ame- rikan Ticaret Odaları Başkanı ThomasDona- hue'nin. "Türkiye-ABD tş Ortakhğı Gİrişimi'' adı verilen bu proje çer- çevesinde nisan ayında Türkiye'yi ziyaret ede- ceğini de kaydetti. Hisarcıklıoğlu şunla- n söyledi: "Amerikan Ticaret Odalan'nın Tayland ve Singapur'da vapnıış ol- duklan bir model var. Biz de aynımodelçerçe- vesinde,stratejikönenıe sahip olduğu için Türk veAmerikanKOBİTeri- ni bir araya getirmek, üretimeyönelikkarşıhk- b işbhüği veortakhkku- rabümekiçin birprensip anlaşmasuıa vardık Ni- san ayında Donahue, Türkiye'ye gelirken be- raberindeAmerikakişa- damlan hevetini degeti- recek. 400 KOBİ için ön anlaşmayı yapak."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle