19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ı EYLÜL 2001 PAZAR CUMHURİYET SAYFA SAVAŞ KORKUSU kstam terör • tstanbul Haber Servisi Diyanet tşlen îaşkanlığı'nca hacı ıdaylannı eğitmek ımacıyla düzenlenen 'Türkıye ve Orta Asya 3ölgesel Hac Eğitim SConferansı", Suudi \rabistan Hac Bakanlığı yetküilerinin de icatılımıyla Grand Tarabya Otel'de başladı. Toplantıda konuşan Diyanet Işlen Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, "Islameşittirterör" demenin fevkalade yanlış olduğunu belirterek, "tslam, terörü lanetler" dedi. Bush, Putin'le goruştü • MOSKOVA(AA)- ABD Başkanı George Bush ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında bır telefon görüşmesinın yapıldığı açıklandı. Kremlin'in basın merkezinden yapılan açıklamaya göre, iki Hder, ABD'nin 11 Eylül Sah sabahı maruz kaldığı tarihin en geniş çaph terör darbesinden sonraki ortaını bir kez daha birlikte ele aldılar. Putin, ABD'nin misilleme yapmasını haklı bulduğunu, ancak uluslararası kurallann gözetilmesinin önemli olduğunu belirtmişti. T/lasumları hedef almayın' • PARİS(AA)-BM Genel Sekreteri Kofi Annan, ABD'de düzenlenen terörist saldınlann ardından misilleme amacıyla masum insanlann ve inançlann hedef alınmaması uyansmda bulundu. Annan, Fransız Le Monde gazetesinde yayımlanan makalesinde, "Dünya, tiim toplumlann ortak düşmanlan olduğunun farkına varmalı, ancak anlamalı ki, bu düşmanlar hiçbir zaman bir din ya da bir milliyetle tanırrüanamaz" dedi. İHD: Savaşa hayır • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Insan Haklan Derneği (tHD) Genel Başkanı Hüsnü Öndül yaptığı açıklamada. "Birleşmiş Milletler (BM). dünyanın banş güçlerine kurumsal dûzeyde tercûman olmahdır. Savaşa hayır, yaşasın banş" dedi. Öndül, açıklamasında "Bız dünya halklannın kardeşliğine içtenlikle inanıyoruz. Dünya halklan, kuruluş amacı 'Banş tesis ermek ve korumak' olan BM'den banş atağını bekliyor" diye konuştu. OOTİriülerden açtklama • ANKARA ç ANKARA (ANKA) - ODTÜ Mezunlar Derneği Antalya Şubesi'nden yapılan açıklamada, ABD'ye yapılan intihar saldınsının nedeninin, ABD'nin bugüne kadar uyguladığı politikalann ürünü olduğu belirtilerek, buna karşın ABD'nin hâlâ yayılmacı, sömürgeci ve savaşçı olduğu savunuldu. Açıklamada, "Savaşa hayır" çağnsında bulunuldu. Türkiye, uluslararası camianın Afgan halkına insaniyardımyapmasını istedi DestekmektubugittiANKARA (CumhuriyetBü- rosu) - Türkiye, üst üste yapı- lan zırvelerin ardından ABD Başkanı George W.Bush'a "destek ve önerilerini" içeren mektubu dün gönderdi. Baş- bakan BülentEcevit tarafindan Bush'a iletilen ve 21 Eylül ta- rihinde kaleme alınanmektup- ta, Türkiye ile ABD arasmda- ki stratejik ortakhğın önemi ve bunun iki ülkeye sağladığı ya- rar vurgulanırken, Kuzey Af- ganistan'daki gelişmelerde is- tihbarati bilgi işbirliği öneri- sinde de bulunuldu. Türk ha- va sahası ve havaalanlannın • Türk hava sahası ve havaalanlannın ABD nakliye uçaklannın kullanımına açılmasma ilişkin ABD talebini uygun bulduğunu söyleyen Ecevit, Kuzey Afganistan'daki gelişmelerde istihbarati bilgi işbirliği önerisinde bulundu. ABD nakliye uçaklannın kul- lanımına açılmasına ilişkin ABD talebini uygun bulduğu- nu söyleyen Ecevit, uluslara- rası camianın Afgan halkına insani yardım yapmasını da is- tedi. Başbakanhk'ta devletin zir- vesini buluşturan 19 Eylül ta- rihli toplantının ardından ABD'ye gönderilmesi benim- senen, ancak 20 Eylül'de Çan- kaya Köşkü'nde yapılan ikin- ci zirvede gelişmelerin izlen- mesi için ertelenen mektup, Başbakanlık'ta önceki akşam yapılan 3. zirvenin ardından dün ABD'ye iletildi. Başba- kan Ecevit imzalı mektupta, Türkiye'nindış bağlantılı terö- rist saldınlarla uzun yıllardır mücadele ettiği ve Türk halkı- nın büyük acılarçektiği vurgu- landı. ABD'de meydana gelen son terörist saldrnnın ardından Türk halkının Amerikan hal- kıyla dayanışma içinde oldu- ğunu belirten Ecevit, terörle mücadelede uluslararası işbir- liğine Türkiye'nin tam destek vereceğini bir kez daha ifade etti. Ecevit, Türk hava sahası- nın ve Türk havaalanlannın ABD nakliye uçaklan tarafin- dan kullanılması yönündeki Amerikan talebinin Türk hü- kümetince olumlu karşüandı- ğun da bildirdiği mektubunda, "Kuzey Afganistan'daki getiş- meterieilgfliolarakTürkiye ik ABD arasmda istihbarati bilgi değişiminde veişbirtiğuıde bu- lunuunasıdayararhoiacaktır" dedi. Türk Silahh Kuvvetleri'nin Afganistan'daki yönetim mu- haliflerine askeri eğitim ve- rebileceği mesajı veren Ece- vit, Türkiye'nin Kuzey îttifa- kı'na öteden beriyapnğı mal- zeme, eğitim ve dığer yar- dımlann dahada artünlacağı- nı söyledi. Bush: Ekonomi şok yaşadı Binlerce insan işsiz kaldı WASHINGTON (AA) - ABD Başkanı George Bush, geçen haftaki saldmlann in- sanlan olduğu kadar ABD ekonomisini de hedef aldığını ancak ekonominin 'temelinde güçlü' olduğunu söyle- di. ABD Başkanı Bush, dün yaptığı haftalık radyo konuşmasmda, saldınlarla ilgıli olarak "Amerikan refahının bir simgesini yıkolar, fa- kat kaynağına dokuna- madüar" dedi. Bush, saldınlann ardından başta havayollan şirket- leri olmak üzere zarar gören sektörlerde bin- lerce ABD'linın işten çıkanldığını hatırlata- rak. "Ekonomimiz bir şoka maruz kakü. Pek- çok ABD'li eUerindeki hisse senetkrinin değe- rilûn a7aldığını gördü" şeklinde konuştu. ABD Başkam. 1.35 trilyon dolarlık vergi indiriminin, Merkez Bankası'nca yapılan faiz indirimlerinin ve eneıji fiyatlannm düş- mesinin ekonomiye canlılık getireceğinı be- lirterek, önündeki do- laysız meydan okuma- lara karşılık vermek ıçin ekonominin yapı- sal gücünü kullanma konusunda ortakbir ka- rarhlık içinde hareket ettiklerini söyledi. Bush, havayollan sek- törüne sağlanan 15 mil- yar dolarlık acil yardı- ma değmerek, "Bu ön- lemkr, havayollan şir- ketierinin, hava taşuna- cıhğına bağunh bütün şirketlerin ve işçilerin yaranna olacak biçim- de uzun vadetidüzenle- meler yaparkcn losa dönemde istikrarlannı korumasına yardım edecektir" dedi. ÇtZMEDEN YUKAR1 MUSAKART [email protected] SKERÎ HAREKÂTA KARŞIÇIKIYORLAR Müslümanlar Amerikan yönetimine tepkili NEW YORK (AA) - ABD'deki en büyük camilerden biri olan tslami Kültür Merkezi'nin imamı Şeyh Muhammed Gemeaha. ABD'nin elinde Afganistan'a saldırmasmı haklı çıkaracak yeterli delil bulunmadığmı ileri sürdü. Cuma hutbesinde yaptığı konuşmada, ABD'nin Afganistan'a yönelik saldında bulunma düşüncesmi eleştiren Gemeaha, ülkede Müslümanlara yönelik şiddet olaylannda görülen artıştan duyduğu rahatsızhğı da dile getirdi. New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'ne ve Pentagon'a yapılan terörist saldırılan kuıayan Gemeaha, yine de VVashington yönetiminin saldmlann sorumluluğunu Usame bin Ladin'e yüklemek ve Afganistan'ı tehdit etmek konusunda aceleci davrandığını iddia etti. ABD'de yapılan kanlı terörist saldmlann cezalandınlmasırun şart olduğuna işaîet eden Gemeaha, ancak daha fazla masum insanın ölmesine neden olacak bir askeri harekâta da karşı olduklannı vurguladı. Gemeaha, "Bu adaletsizUktir. Bu saldın amaçh bir savaş. Amerikahlar hâlâ gerçek suçlulann kün olduğu konusunda uyanmadüar" dıye konuştu. Taleban yönetiminin bir saldın durumunda kendini savunmaya hakkı olduğunu savunan Gemeaha, "Savaş başlatmakla kendini savunmak arasmda fark vanhr. Her sorumluluk sahibi ülke kendini ve insanlarnu savunma hakkına sahiptir" diye konuştu. 'ENEL KURVL YARJNBAŞLAYACAK Saldın Interpol'ün özel gündeminde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Her yıl Interpol'e üye 178 ülkeden birisinde yapılan interpol Genel Kurul Toplantısı'nın 7O'incisi yann Macaristan'm başkenti Budapeşte'de başlayacak. Türkiye'yi Emniyet Genel Müdürü Kemal Önal başkanhğındaki heyet temsil edecek. 28 Eylül'e kadar devam edecek Genel Kurul'da, ABD'nin 11 Eylül'de uğradığı dünyanın en büyük terör saldmsı özel gündem maddesi olarak değerlendirilecek. Türk delegasyonu, saldınnın ardmdan, Avrupa'daki teröristlerin yakalanması ve iadesi konusunun önemine dıkkat çekecek. Genel kurul, dünyanın Birleşmiş Milletler'den sonra ikinci büyük organizasyonu olan "Uhıslararası Kriminal Pofo Teşküaü-Interporün uluslararası seviyede suçlann önlenmesi, samklann izlenmesi, yakalanması, tutuklanması ve iade edilinceye kadar işlemlerin yapılması amacıyla geliştirilen teknik ve diğer çalışmalann birleştirilmesi ve değerlendirilmesi amacıyla çalışma yürütüyor. Dünya ülkelerinin polis teşkilatlannca verilen mücadelenin bütünleştirimesi ve bu alanda sıkı, sürekli işbirliğinin kurulması düşüncesinden hareketle karar almıyor ve bunlar tüm üye ülkeler için bağlayıcı oluyor. Tarihteki en büyük terör saldınsı olan ABD'deki uçaklı saldın, genel kurulun özel gündem maddesi olarak belirlendi. Genel kurul sırasında, Interpol'ün uluslararası terorizmle mücadelede kararlılığını beTirtir bir karann kattumcı heyet başkanlannın imzalanyla ahnması öngörülüyor. IRMIKI AYDIN ENGÎN aenginîa doruk.nettr Intikam duygulannın köpür- düğü günlerde hukuktan, hak- tan, "ha/ktan" söz etmek, ak- lın egemenliğini savunmak zordur. En azından kimi gözü dönmüşlerden, "küçükparma- ğım hıyar, diyene tuz yetişti- ren" işgüzariardan fırça yeme- yi göze almayı gerektirir. Göze alıyorum. 11 Eylül'den bu yana üstü- müze yağan haber, yalan ha- ber, yorum, öğüt, çağn sağa- nagında önümüze çıkan he- men her kavramı sorgulamak, her iddiayı, değertendirmeyi kuşkuyla karşılamaktan öte çaremiz yok. Ikiz kulelerin dumanlan gök- yüzünü kaplamışken, ABD'- den gelen "Bu birsavaştır. Is- /amı terör örgûtleri ve onlara yardım ve yataklık eden ülke- ler, uygar dûnyaya karşı savaş açtı" değertendirmesi çok da sorgulanmadan kabul gördü. Sizce de ikız kulelerı ve Pen- tagon'u vuran saldın "uygar dünyaya" mı yönelmişti, Savaşın Eşiğinde... ABD'ye mi? Başkatütiü soralım: 'Uygar dünya eşittir Amerika Birieşik Devletleri" demek ne kadar doğru? Bu ve benzeri yüzlerce so- ru 11 Eylül'den beri havada asılı duruyor; yanıt bekliyor. Bekliyor, çünkü "11 Eylül'den itibaren yeni bir dünya düze- nibaşladı" yargısı genel kabul görmüş durumda. Bu "yeni dünya düzen/"nden de "yeni" dünya düzeni nedir, sorusu bu durumda salt ABD için değil, salt bir avuç politika esnafı için değil, bütün insanlık için önem taşıyor, yanrt gerektiriyor. Nitekim bu soru derinleme- sineyanıtlanmadıkça, Başba- kan Ecevit'in ağzından Baş- kan Bush a gonderilen mek- tupta resmen de doğrulandı- ğı üzere, ABD savaş aygrtı için Türkiye havaalanlannı ve hava sahasını kullanma iznt veril- mesiyle ortaya çıkan "yeni du- rum"u, olası sonuçlannı kav- ramak zor. ABD henüz kime, hangi ka- nrtlara ve bilgilere dayanarak, ne zaman saldıracağını açık- lamadı. Bu saldınnın birya dabirkaç devlete yönelen bir savaşın başlangıcı mı, yoksa bir dev- letin (örneğin Afganistan'ın) sı- nırian içinde yuvalanan terör çetelerine mi yöneleceği de henüz bilinmiyor. AmaTürkiye, bu bilinmezle- re rağmen, bu bilgilere ihtiyaç duymadan havaalanlannı ve hava sahasını kullanma izni verdi. Sizce burada bir tuhaflık, egemen ve bağımsız bir dev- let olmanın sınırlannı zorlayan bir boyun eğmişlik, en azın- dan bir acelecilik yok mu? Sakın kimse, "Canım her- halde Amerika bu bilgileri ilet- miş, hükûmetteki, devletteki yetkilileri bilgilendinniş, onlar da bu izni vermişlerdir* deme- sin. Bundan bizlerin niye haberi yok? Verilen izin bal gibi bir savaşta saf tutmaktır; savaşın taraflanndan biri olmaktır. EğerTürkiye birsavaşa sürük- lenirse, cepheye Başçavuş Bülent, Çavuş Devlet, Onbaşı Hüsamettin, Onbaşı Mesut, hemşire Rahşan gitmeyecek; senin, benim, bizim çocukla- nmız gidecek. Banş günlerinde, ortalıkgül- lük gülistanlıkken "banş tür- küleri" söylemek iyidir ama kolaydır da. Marifet savaş çanlan çalarken, militarist eği- limler kabarmışken banş çağ- nlannı yükseltebilmek, sava- şın insana aykın bir zorbalık eylemi olduğunun altını bıkıp usanmadan ve korkmadan çi- zebilmektir. Hiç çekinmeden, gerekirse bıktırmacasına yineleyelim: Türkiye kime karşı açılacağı bile belli olmayan, dahası bir savaş açılmasını haklı kılacak somut bir kanıt daortaya kon- mamış bir savaşın içine sürük- ieniyor. Terör denen kalleş ve sinsi zorbalık eylemine, bu eylem türünü bir siyasal mücadele yöntemi olarak benimseyen çetelere bütün insanlığın, top- luca ve kahretmecesine karşı çıkması bir insanlık ödevi. Bundan kuşkumuz yok. Ama "Terör çetelerini çö- kertiyoruz" deyip halklann üs- tüne çullanmak, "Terör yuva- lannı kurvtuyoruz" deyip bir halkın üstüne ölüm olup çök- rnek gibi kirli hesaplar varsa, buna karşı çıkmak da bir in- sanlık ödevi... Hele saldıran, çok değil 20 yıl önce, "o" terör çetelerini kendi elleriyle yaratıp, eğıtip, silahlandınp cepheye sürmüş- se... POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Kan Kınmra Bir Gül ••Açıyor Yüreğimde. Kurşun güneş altında çürüyen ağaç, bir eylül sabahında gülümseyen çocuk, değişimlere yüz tutmuş soluk, aydınlığın habercisi midir? Buz mavisi kesilmiş gökyüzünde bır kadının an- sızın kaçışıdır, terk edilişinin öyküsüdür delice tut- ku bedenimizi sardığı saatlerde... Aylardan eylüldür güzelim, eski günlerden ka- lan bir sevdayı anımsatır!.. Meltemini dolduran kokulardır sevgilim, loş uçu- rumlarda aynı gizin iki sesli ağzında buluşan keli- meler!.. Taksim'de Gümüşsuyu'na doğru yürürken kör teröre kurban giden yirmi üç yaşındaki Amanda Rigg, Yannis Ritsos'un türküsünü söylüyordu, eski zaman saatlerinin çaldığı akşamüstlerinde... "Göklere inanırdım eskiden; ama sen denizle- rin derinliğini gösterdin bana; ölû kentleri, unutul- muş ormanlan, boğulmuş gürültüleriyle..." Kekikten ve kararmış taştan o eller için bir çığ- lığın unutulmuş, yapayalnız akşamlarda!.. Sevgilim, çocuğum, kanm!.. Gün gün büyüyen sevincim!... Aşk ve düş parantezleri arasında gözlerini, saç- lannı, bedenlerini koyan kadınlar, bak kırmızı bir güneşi yakalamaya çalışıyorlar!.. Sence nedir hüzün haydi söyle; yüklü gergin dallar umudun ve umutsuzluğun resmini çizmek mi? Kıraç bir toprakta, kül olmuş kentlerde, yok- sulluğun boy verdiği topraklarda bebekler ölüyor açlıktan!.. Içim acıyor bebeğim, içim!.. Ellerim ve ayaklanm süzülen bir yıldız gibi kay- boluyor, sorulanmı salt yanardağlar yanıtlıyor!.. Eğer sen akan karumda doğacaksan lanet ol- sunL ••• New York ve VVashington terör saldınsına uğra- dığı gün, ben masum insanlar için ağladım!.. Filistin'de, Afganistan'da ölen, kolu bacağı ko- pan insanlar için nasıl her gün ıçim yanıyorsa, onlar için de aynı duygulan yaşadımL Eylül yüreğimde bir hüzündür benim birtanem! Sen şimdi bir mavinin tam ortayerindesin ve göz kırpıyor Paşabahçe'nin ışıklan!.. Belki bir lyonya akşamında ya da Karadeniz'e karşı gece vardryalannı düşünüyorsun!.. Biliyorum aşka vaktin yok!.. Gecenin sağır sessizliğinde hıçkınklara boğulur- ken Avusturyalı Amanda Rigg'i, Filistinli, Afganlı çocuklan, Taleban'ın cinayetlerinden kaçıp Van'a sığınan aileleri, New York'u ve VVashington'ı dü- şünüyorsun!.. Haydi konuş biraz, yanm kalan sevişmeleıin ardından!.. Deki: "Ey bizi kırbaçlayan kara kanatlı savaş! Ey, aşk- lanmtzı kör eden kara örtülü yaratıklar! Ey, zaman zaman karşımıza çıkan sahte özgürlük kahraman- lan!" Bilir misin yalnızlık sonbahar yağmurlanna ben- zeri.. O yüzden gözlerinin yüksekliğinde sisten kara bulutlar geçiyor!.. Sen diyorsun ki: "Kor gibi yanıyor musun, ey oylukla oyluk ara- sına gizlenmiş yara? ölümün kuşu hiç uğradı mı oralara?" Alevlerin alacakaranlığındasın sevgilim, aş- kım, birtanem, kancığım!.. Gizemli hüzünleri topluyorsun Şırnak'tan Ciz- re'den farkındayım!.. Tek bacağıyla umut arayan yirmi iki yaşındaki gençleri, yamaçlarda kayalann dibinde gözleri oyulan on yedisindeki kız çocuklannı düşünü- yorsun!.. Mavi Çarşı'da yanan bir kadının çığlığı seni alıp götürüyor bir bilinmeyene doğru!.. Haydi anlat bana aşkın ve özgürlüğün ne ol- duğunu!.. • • • Denizin uçurumu üstünde mavi bir alev gibi ya- nıyor bulutlann sürüsü!.. Sesin ağır akan hızı, tozlu bir uzaklıkta kanımı tutuşturuyor... Sesin tutuyor beni!.. Sesin öfkeli ya da sevecen yalnızlığımı alıp gö- türüyorl. Ben fırnna habercisinin türküsünü Maksim Gor- ki'yle tartışalı belki de tam yirmi beş yıl geçti... Amanda Rigg doğmamıştı henüz!.. ı Şimdi ben balkonda gecenin yıldızlanyla konıi- şurken rüzgâr uluyor!.. Sense soluyorsun gecenin içinde!.. Susuyorsun!.. Söyle fırtına patlasın mı? Söyle sevdalar özgür- lüğüne kavuşsun mu? Söyle kara kanatlı savaş dursun mu yoksa sürsün mü? Bertolt Brecht'i dinlerken zamanı öğrenmenin tam sırastdır mimozam, dur, kıpırdama, biryere git- me. "Suskunluğun egemen olduğu yerde/Çınlayan onun sesıdır/Zu/üm kol geziyorsa ve yazgıyı suç- lamaktaysa ınsan/ar/Adıy/a söyler o, suçlu kim- dir?" Aylardan eylül sevgilim, kancığım, bebâğim, ço- cuğum, canım, birtanem!.. Ben eski günlerden kalma tutkularla avu- nuyorumL Bir gül açıyor yüreğimde kan kırmızı!.. hikmetcetinkaya(a cumhuriyet.com.tr ' Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 « Fiyatlanmız (tam pansiyon, açık büfe) Eylül: is.ooo.ooo.- TL Mavi, yeşil ve dosüuğun birleştiği yer OTEL MİMAS Otele ait özel plaj, mavi bayraklı bir deniz, spor alanlan, oyun salonu, yüzme havuzu, ile Otel Mimas *** tatilyapma imkânım orta gelirli dostlanmızın hizmetine sunuyor. Cumhuriyet gazetesi bızden Tel: 0232 731 28 68-67Faks: 0232 731 2866 Otel Mimas Karaburun/tzmir
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle