23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 EYLÜL 2001 PAZAR 10 PAZAR YAZILARI Bin yılın terörü ve şeriatçı paniği! Amerika'da yaşanan yılın en korkunç ve kanlı terörünün yankılan. televizyonlardaki görüntûlerle hayli süreceğe benzer. Bütün dünyanın şaşkınlıkJa ve defalarca izlediği, gökdelene gömülen uçak görüntüleri yediden yetmişe bütün insanlığı hayrete düşüriirken bu olaydan en çok etkilenen milletin ise Almanlar olduğuna kalıbıma basanm! Günlerdir ekranlarda bu kanJı terörün görüntüleri adeta hafizalara kazındı. Almanlarda, bu kanlı eylemi yaratanlann AJmanya'da eğitilmelerinden şaşkına uğrayıp -hatta panikleyip- şimdi aşın sağa ve dinci örgütlere karşı müthiş bir savaş başlattılar. Daha düne kadar ses çıkarmadıklan pek çok tarikat ve radikaJ Islamcılar, dikkatle izlenmeye başlandı... En başta ise Kaplancılar, Milli Görüşçüler ve ülkücüler gelmekte... tçişleri bakanıOttoSchilybu konudaki basın açıklamasında "_. Bu örgûtierin din kisvesi alünda anayasayı ve demokratik değerierimizi çiğnemelerine daha fazla tahammfil edemeyeceğiz.-'' dedi! Ve ortalık kanştı. Hem de ne kanşmak. Öteden beri Milli Görüşçülerin topluca yaşadığı kentlerden biri olan ve 5 bin civannda üyesi olan Münih'teki Lindwurm — ^ — ^ ^ Caddesi üzerindeki dükkânlann ve bir iki mescidin etrafında birkaç gündür çıt yok. Mücrim bakışlı, çember sakallı ihtiyarlar ve sıkma başlar sanki ortalıktan bir anda toz oldular sanırsınız. Münih ve civannda sayılan 25'i bulan cami ve mescitlerinin son günlerde gözlendiğini işiten pek çok irticacuıın son açıklamalardan sonra sokaklarda gözükmedikleri de ortada. Aynca yine Münih' in Pasing semtinde bulunan "gülünç çifte minareB'" Hacı Bayram Camii önünde geçen hafta patlatılan bombanın peşi sıra, Münih Havaalanında güvenlik görevlisi olarak çalışmak isteyen bir ülkücünün de "tehükelT sayılıp işe alınmaması (!) yaşanılan gerginlildere üci küçük örnek olarak Münih'teki bulvar basınında sınttı... Artık Afgan MÜNİH şarküterilerinin vitrinlerine kuşku ile bakan, ya da Arap turistlere yüz vermeyen orta sınıf AJmanın yaşadığı tedirginlikler nedeniyle kimsenin ağzını bıçak açmıyor ve önümüzdeki günlerde neler olup biteceğini de herkes merakla bekliyor. Her şey bir tarafa, şu günlerde bütün dünyanın merakla beklediği geleneksel Münih bira bayramının da yapılıp yapılamayacağı konusunu görüşen belediye meclisi üyeleri, sonunda "kerhen" de olsa ekim şenliğinin yapılmasını kararlaştırdılar. Evet, Münih bu günlerde tekrar bira kokmaya başlayacak. Ancak ne var ki bu seneki eğlencelerin "bunık'' geçeceğini de uzmanlar çıtlatmadan edemiyorlar. Kısacası eylül hüzünlerle geldi Münih'e... Artık kontrollerin çok çok stklaştığı ve ortalığın polis kaynadığı Münih Havaalanı'nda ise tırnak makasına vanncaya kadar her şeyin incelendiği ve neredeyse kuş uçurtulmadığını da buraya sıkıştıralım!.. Yani kısacası ABD'de yaşanan terörün yarattığı panik bitmiş dejil Almanya'da... Ulkenin gündeminde ise teröre karşı alınacak önlemler paketi en başta geliyor... Gazetelerde hemen her gün manşette yer alan Usamebin _ ^ _ ^ _ Ladin'ın kirli sakallı fotoğrafı ile ikiz kulelere yapılan dramatik saldınnın "flu" fotoğraflan, yaşanılan kaosu gündemden düşürmüyor. Evet, yaşanılan "şok"un şaşkınlığı böyle buralarda... Münih ise bira sarhoşluğuna hazırlanırken ben de Istanbul'u ve sevdiklerimi özlüyorum. înce ince yağmur altında yürürken hep düşler kurulur en çok nedense. Bunlar güneşli deniz kenan düşleridir daha çok. Assos'ta bir akşamüstüdür. Cunda'da bir sabahın mavi beyaz aydmlığıdır. Ve dostlar, arkadaşlar gelir akla... Yani kim ne derse desin, eylül sonlan hep hüzün doludur... Hele hele yağmur altında pazarlan... ooloziaui66@hotmail.em EROL ÖZKAN Hangi dünyayı bırakacağız ?..tsveç'in saygın gazetelerinden birinde yayımlanan bir Istanbul röportajını okuyorum. Konu, petrol ve diger tehlikeli maddeleri taşıyan dev tankerlerin Avrupa'nın en büyük kentinin ortasından geçmesinin yarattığı büyük tehlike. Emekli ögretmen bir vatandaşımız gazeteciyi ve foto muhabirini Boğaz boyunca otomobiliyle gezdirmiş. Emekli maaşı yetmediği için evinin mutfağına katkıda bulunmak amacıyla bahkçılık yapıyormuş minicik teknesiyîe. "Bahk restoranlanna yakaladıklanmı satmakta güçlûk çekiyorunT diyor, "daha ucuz olduğu için donuk Norveç babğını yeğliyorlar." Saman tatlı soğuk su balığı! Hem de Boğaz'a karşı! Uskumru, bir çeşit kalkan ve dil balığı dışında bizdeki balıklann b'si olamayan balıklar! Hoş, bendeniz sandalda yan donuk uskumrulan birbinnden cart dıye ayırarak kızartan ve "Günün mahsulü bunlar!" diye bağırarak bahk- ekmek satanlan da gördüm Istanbul'da. Sizler kım bilir daha neler görmüşsünüzdür. Ne bırakacağız çocuklanmıza? "Biz bunu sevmiştik, al sen de omı sev!" diye neyi devredeceğiz onlara? Sözünü ettiğim şeyler çok geniş bir yelpazeye ait. Çeşitli oyunlardan yemeklere, nezaket kurallanndan güzel alışkanlıklara. emeğe saygıdan gönülden bir sağol demeye uzanan geniş bir yelpazeye. LemanSam'ın "esld fotoğraflar"ındakı semt balıkçısından "küçücük paketini alan" Madam'ından tutun, bir zamanlar Beyoğlu'nda konuklan STOCKHOLM GURHAN UÇKAN için Le Monde bulunduran muhallebiciye dek. Bu satırlan yazdığım akşam (salı) bu kez televizyonda bir başka Istanbul röportajı gösterildi. Yazıya ara verdim. Kurtuluşu bir Batı ülkesine ulaşmakta _ _ _ ^ _ _ bulan insanlann -çoğu Kuzey Iraklı Kürt- Istanbul'da verdikleri uğraş ve onlan adam başına 5-7 bin dolar karşılığı serüvene sokan insan kaçakçılanyla ilgiliydi bu röportaj. Aksaray'da izbe otellerde başlayan serüvenlerin Isveç'te bir sığınmacı kampına varan ucu -araa vararak bitmeyen serüvenleri- gösteriliyordu. Isveçli bir görevli şöyle söylüyordu: "Avnıpa Birliği, biriik dışındaki ülkelerden gelenlerin girişlerini zoriaştırdıkça, insan Starlar bağış topluyor ABD'de sinema ve müzik dünyasından çok sayıda ünlü, 11 Eyiül'de dûzenlenen saldınlann kurbanlanna bağtş toplamak ü/cre bir arava geldi. 2 saat sûren program, ABC, CBS.FoxveNBC teJevizyonlan ile 30 kadar radyodan canlı yayımlandı. Bruce Springsteen'in şarkılamla başlayan gecede bağış yapan ve programa kaülan izleyiciler, Jack Nicholson, Al Pacino ve \Vhoopi Goldberg gjbi ünlûlerle konuşma firsaü buldu. Fotoğrafta, Tom Cruise, Penelope Cruz. Syhester Stallone ve Reba Mc Entire canh yayuıda tdefonlan yanıttıyor. (Fotoğraf: REUTERS) kaçakçüannın geliri arüyor." Bir kaleye dönmüş durumda varlıklı ülkelerin Avrupa'sı. Bıraksalar herkes gelecek, doğru. Ama politık nedenlerle gerçekten sığınma gereksinmesi olan kişileri bu mekanizma içinde ayırt edecek hiçbir yöntem yok. Araya insan kaçakçılan girmeden sınırlan aşmalan ve Avrupa dükalığına sığışmalan olanaksız. Bu satırlan yazarken Amerika'daki korkunç olaya değinmemeye gayret ediyorum. Yeteri kadar gazetelerde okuyor, televizyon ve radyo programlannda izliyorsunuz. Isveç kamuoyunda ilk şokun etkileri azaldıktan sonra olayın içyüzünü merak eden sorular soranlar ve yanıtlar verenler görülmeye başlandı. Sonu ölümle bitecek bir eylem için genç insanlann yıllarca öğrenim görmesi ve akıl almaz şeyleri, aynı derecede akıl almayan bir kararlılıkla yapmalan... Yaşamda neyi bulamamıştı bu insanlar ve geleceği neden silip atıyorlardı? Kaç yılın birikimiydi bu korkunç çaresizlik? Seattle'dan Prag'a. Göteborg'dan Bologna'ya, çoğu "profesyonel huzur bozucu" olarak damgalanan gençler belki de bu sorulann sorulmasına gerek kalmayacak bir dünyanın, geleceğin düşünü görüyorlardı. Küreselleşmenin, evdeki ekmeğe, okuldakı sıraya ve ekonomi sayfalanndaki sayılara uzanmadığı bir dünyadan umudu kesmemişlerdi. Hıç kuşkusuz polıse taş atarak, otomobilleri ateşe vererek bir yere vanlmaz, doğru. Ancak kimse gönüllü olarak kafası gözü yanlsın, kurşunlara hedef olsun istemez de. ABD'deki rrajediden sonra dünyamızda eskı hortlaklar yeni şekillerle saflan aldılar. Irkçılığın ve Müslüman düşmanhğının buluşturduğu insanlar ve ortaçağ cehaleti içinde din istismannın ölüm saçmasından medet umanlar. Dünyanın en güçlü lideri "yeni Haçh SeferterTnden söz ediyor; karşısındakiler de a dhat"tan. Eski yaralar açıhyor, bir yandan sözcüğün tam anlamıyla ölümüne teknolojik gelişmeler yaşanırken, öte yandan bir başka dünyada. bu dünyada bulamadıklannı bulacağına inanan kitleler ölmeye hazırlanıyorlar. Bu mu bizden sonraya bırakacağımız dünya? , . ' . , , Bir îngiliz taksi şoföründen demokrasi dersleriBomm! Big Bang! Bir büyük patlama daha. Ve durdu dünya. Kulaklar, gözler, eller tüm iletişim araçlanna kilitlendi; e-mailler, televizyon, intemet, durduk, kıyameti izliyoruz. 0 heyecanı, şaşkınlığı, korkuyu, nefreti, sevinci, yengiyi, yenilgiyi yaşadık naklen. Kaçıncı patlayışıdır kim bilir dünyanın, öylesine olağan, milyar yıllann devingenliğinde. Adı ABD olmayabilirdi, Afganistan olmayabilirdi, Usame bin Ladin olmayabilirdi. Ama patlama olmalıydı, oldu. Bu dünyanın hep bir delisi-akıllısı, güçlüsü-zayıfı vardır. "tnsanhğm getişmesi" oyunu sürecince bu çelişkiler hep bir dengede olagelmiştir. Bu denge unsurlanndan biri bir yana fazlaca kayarsa dünyanın sonu gelir, kıyamet kopar. Televizyon gün boyu açık. kanallar değişiyor sürekli, evin içi hep aynı kıyamet doldu. Kıyametten azıcık uzaklaşabıbnek için karşı sokaktaki Churchill Bar'a gideyim dedim, hayret, bann televizyonunda da aynı kıyamet. Başladım izlemeye. Ama bir süre sonra iyice sıkıldım. Dünya her yerde durmuş, kıyameti yaşıyoruz. Yeter artık, dedim. Kaç gündür dünyanın durduğu yeter. Buz gibi biramı dünyanın sağhğma tosladım. Ve dönmeye başladı birden dünya yeniden! Dünya yeniden dönmeye başlayınca televizyon spikeri de uyandı ve başka bir habere geçti. Büyük patlama olmasaydı, îngiltere'de ilk haber olacaktı demek ki: Muhafazakâr Parti yeni liderini seçti: Duncan Smith. Deminden . beri televizyonda kıyameti izledikçe kendi yorumlanmızı, onaylanmızı, karşı düşüncelerimizi sanki ortaya konuşur gibi yapıp yanımda oturan adamla seslice paylaşıyorduk. Yanımda oturan adama, sonra tanıştık, adı Nick, taksi şoförü, şimdi doğrudan sordum: Nasıl, iyı mi bu Smith? "Partinler seçtüderine göre iyidir" dedi. Bu kadar yayın ve basit. 4-5 ay önce îngiltere'de genel seçımlerde Işçi Partisi tarihınde ilk kez üst üste seçimi kazanıp iktidara gelince Muhafazakârlann lideri VVDIianı Hague hemen o gün istifa etmişti: "Çok çalıştım ama, seçimi kay bettik, istifa ediyorum." Kardeşim dur, önümüzde daha nice seçimler var, LONDRA demeye kalmadı, çekti gitti. Benden başka da kimse 'Kal' demedi zaten. Avrupa'da böyle işte, hemen istifa! Hague'nin gidişinden sonra parti yönerimi bir çağn yaptı: Adaylar ortaya çıksın, seçim yapılacak. Altı aday çıktı ortaya. Parti delegelerinin katıldığı bir seçim yapıldı ve en az oy alan iki aday elendi. Kalan dört aday bir süre daha parti içı > propagandalannı sürdurdüler. Yeniden seçim ve iki aday daha elendi. Sonra, ALİ kalan iki adaya bir KIŞLAK ayı aşkın bir süre verildi, çalıştılar mmm,^_^_ çabaladılar. Sonunda, partinin "tüm üyeJerinin" katıldığı bir seçim yapıldı. Tüm üyeler oylannı mektup ile kullandılar. üstelik ne kadar da masrafsız bir sistem! Ve, Duncan Smith seçimi kazanıp Muhafazakârlann lideri oldu. Avrupa'da bir "muhafazakâr" partinin h'denni tüm üyeler belirlemeye çahşırken Türkiye'de lider kendı kendıni belirliyor. Elbette asker MGK'de rahatsız olur: Asker tarafı sürekli değişirken siyasitaraf hep aynı! Ölesiye kadar aynı! "Smith istifa etmeseydi ne ohırdu" diyorum Nick'e. Sorumu anlayamıyor bile, yeniden soruyorum, "Elbette istifa etmeli, İsterse yine aday olabiür" diyor. Neden böyle sık sık değiştiriyorsunuz liderleri, tam alışıyoruz, her seçimde değiştiriveriyorsunuz, diyorum. Adamın yanıtı, Amerika'nın kıyametinden daha çok ilgimi çekiyor. îngiltere'de bir taksi şoförü bana demokrasi dersi veriyor, çok alınıyorum: "Iiderier yerlerinde ne kadar çok kahrlarsa ne yapbklannı bilmemiz de o denü zorlaşır, gizemli işleri artar, sıcacık yerlerine iyice çörekleniıier. yolsuzhık yapmaya başlariar, kimse de farkuıa varamaz." Ben alındım ama bir îngiliz taksi şofÖrünün sözlerini tüm parti liderlerimize iletmek de boynumun borcu olsun. Inönü'nün yeni oluşumunda bir "çahşan, aktif üye" gibi bir şeyler hatırlıyorum. Eğer yalnızca sözlerde kalmaz ise, liderleri ve ilkeleri gerçekten üyeler belirler ise Inönü'nün yeni oluşumu Türkiye'de gerçekten bir ŞeniHk' olur. Fethiye otobüsünden Harem'de inip araba vapuru önündeki simitçiden simit almaya bayılınm. Duncan Smit'i sevmemin nedeni bizim simitleri sevmemden değil. Bir, Muhafazakârlar için iyi oldu; Smith, partinin sağ kanadından, gerçek bir sağcı. Demir Leydi Thatcher'ın devamı. Öteki aday, Avrupa yanlısıydı, ılımlıydı. Ikincisi, Işçi Partisi için iyi oldu, değişen dünyamızda ve Avrupa'da katı politikaların kazanma şansı azalıyor. Yani, üçüncüsü, Smith'i sevmemin nedeni, iktidara gelemeyeceğini sandığım, umduğum için çünkü, muhafazakâr partiler ülkelerindeki yabancılara pek hoşgörülü olamıyorlar! Lütfen dostlar, toslayalım biralanmızı dünyaya, dünyanın sağlıgına ve şerefine; dönsün dünya. Ne güzel şey şu dünya, Amerikası'yla, Afganistan'ıyla! Üçüncü Dünya Savaşı da ürkütmesin sizi, bu Amerika bu Afganistan olmasa da insanlık yeni bir Amerika yeni bir Afganistan yaratır ve ille bir bahaneler bulur savaşlara. Dünya durur, yürür, yeniden durur, yeniden döner. Biz, gelin şu îngiliz taksi şoföriine kulak asalım da ülkemize azıcık daha demokrasi getirelim, belki krizlerden bile çıkanz demokrasilerle! akislakCyahoo.com Tatilcilerin %10'u reklamla, %90'ı tavsiye ile kendi otellerini bulurlar... ov-io\f bir tavsiyedir" -f '•»İ:ıu-İM i-M Restorınt & Hana Ağaçlârm sıkltğtndan denz gönjntusunu çekemedik Gettn görun C lub Orient, Antık Çağın adalet. sağlık ve banş ıçın buluşma merkezı olan Orerfde denıze "srfır" bınbır yıldızlı bır tatil köyudur Homeros'un doğum yen "Işıklar Sahılı'nde, Dünyanın atmosfennde oksıjen oranı en yuksek ıkı noktasından bin olan Edremıt Korfezı'nde, Zeytın Rıvierası'ndadır Club Onenfte, Ege sıtılmde yapılmış 62 dubleks yapının her daıresı 2-4 veya 4-6 kışılık aıleler ıçın tasarlanmış, ıçlennde duş/WC ve telefon olan odalardan oluşur Tum kapılar dev bır botanık bahçesıne açılır Bahçe bıter, ıncecık kumlu plaı başlar Ozüfiüler ve engellıler ıçın tumuyle duzayak, veıetaryenler ve dtabetıkJer ıçın sorunsuz tatl Günlük doktof vizrti. 17 eyiûi • 31 Ekim 2001 günümüzdeki Kişibtş, YP i7.ooo.omn, 0-12 m ocnisiz, (3.H-S-S- uyi*, 10.000.000 n BMİutma MertozMr. Club Orient Hoüda> Resort. Ören-Burhaniye Tel: 0.266.416 53 54'- 416 34 45 • Fax: 0.266.416 40 26 m club-onent com AiuhCağm KOOTBBtoU Ören de nt alaa Clufc OrHm. utBstararası saıurtcılann. artaoloalann n P.rincess Otel Güvercinlik - Bodrum Bodrum'un en güzel koyunda, sessiz ve sakdn doğa ortamında, v* Odalarda telefon ve sıcak su, \^ Yüzme havuzu, \^ Damak zevkine uygun mutfak, *> Eşsiz koylara yatla gezintiler, i> Her gün canlı müzik. Açıkbüfe, tampansiyon 15.000.000.-TL Telefon: (0252) 374 52 43 - (0252) 374 50 93 CEP: 0542 571 55 62 Cumhurİyet Gazetesi bizden "St. Nicholas PARK OTEL" *** Doğanın Özünde Tatil (Çam ağaçlanyla çevrılt, sahn, serin, güleryüzlü, dost bır ortamda keyıflı bır tatil için...) Açık büfe kahvaJü. akşam yeroeği 2 yüzme havuzu (l'ı kaydıraklı) Mini maıket. bilardo, masa tenısı, atari Odalarda telefon, sıcak su, balkon, müzik yayını, keül,vanülatör Hamam, sauna ~> Yüriiyüs.. çevre gezileri. paraglıding. at turian, dalış. tekne turian • Ccretsiz günlûk gazetenız Y P kışı başı günlük 22 000 000 Rezervasyon ve bügı ıçın. 0 252 - 616 63 53 / 616 63 56 Bilgı için ınternet "www.fetnıye.net"ten otebmızın sayfalanna ulaşabilırinız e-maıl' mc.parkotelıŞsuperonline.com SL Nicholas PARK OTEL Hisarönü / ÖLÜDENİ2İ-FETHİYE "Cumhunvet okurknna %10 ındmm " BİTEZ BODRUM Yeşil ve Huzurlu BÎTEZ'de HOTEL NATUR * * • Eylül Tam Pansiyon 22.500.000.-TL Odalarda klima, minibar, TV, saç kurutma, balkon, sauna, fitness, tenis, bisiklet, yüzme havuzu, kapalı açık restaurant, bar, snack bar. Tel: 0252-3637774 (5 Hat) Fax: 0252-3637783 Not: Ekim ayı fiyatımız Tam Pansiyon 20.000.000.-TL'dir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle