Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 EYLÜL 2001 PAZ/
SAVAŞ KORKUSU
DUNY4DA BUGUN
AIİStRMEN
Biz - Onlap, GS - FB
Sevgili,
Yandaşları için Galatasaray - Fenerbahçe
, maçlannın herbiri başlıbaşına birer olaydır.
\ Hatta kimi bağnazların,
- Onlan yenelim de şampiyon olmasak da
zaran yok, dediklerine çok tanık oldum.
Bunlardan, Galatasaray canibinde de, Fe-
nerbahçe cephesinde de bolca var.
- Sanıyorum, ben onlardan değilim.
Sanıyorum diyorum, çünkü çok sevdiğim
• bir Fenerli yakınımın tavrına bakınca kendim-
den de şüphe eder oldum.
O,
- Ben fanatik değilim, ama AJi'nin bir gözü
'san bakar, öbür gözü kırmızı.der.
' Ben ise kendisi için ileri sürdüğü tanımla-
manın benim için, bana yaptığı benzetmenin
ise onun için geçerli olduğunu sanınm.
Bu yakınımla seyrettiğim, son Galatasaray
- Fener maçı bende içinde bulunduğumuz
dönemin etkisiyle bambaşka duygu ve dü-
şünceler uyandırdı.
•••
- İçinde bulunduğumuz küresel 12 Eylül sü-
"reci, ABD'nin bizzat Başkanı'nın ağzından
dünyayı, "biz iyiler ve onlar yani kötüler, hat-
'ta şeytanlar" olarak ikiye bölündüğü bir orta-
'mı yarattı.
Insanoğlu bir garip, "biz"i kolaylıkla kutsu-
Tyor, o kavramın dışında kaJanlan en hafifin-
den daha aşağı görüyor, hele bir çıkar catış-
ması ya da görüş ayrılığı oldu mu, "biz" bir-
-den, iyinin, doğrunun, haklının "onlar" ise,
kötünün, yanlışın, haksız/n simgesi haline ge-
-liveriyor,
Ihtilaflarkeskinleştikçe de "onlar" hızla şey-
tanlaşmaya başlıyorlar.
- Dünyanın en gelişmiş teknoloji ülkesi
ABO'nin iki Cumhuriyetçi Başkanı, Reagan
ile tıfıl, yani oğul Bush, oldukça kısa sayıla-
bilecek bir süre içinde, bu davranışın son de-
. rece çarpıcı iki örneğini sergileyiverdiler.
t "Biz"im üstünlüğümüzün, farklı ve başka
olan "onlar"\n bize oranla daha geri olmala-
£nnın, kısacası bu "biz" ve "onlar" aynmının
nereden kaynaklandığını fazla düşünmeye
gerek yok.
Daha kendimizi bildiğimiz anda, bizim ma-
halle ve öbür mahalle ayınmı başlar. Sabati-
er'nin Isveç Kibritleri adlı romanı Paris'in
Montmartre semtinde Labat Sokağı ile öbür
sökağın çocuklarının çekişmesi çerçevesin-
'de, birdönemi anlatır.
•••
J Evet bizim mahalle, onlann mahallesi diye
"başlayan aynm, bizim okul, öbür okul diye sü-
rüyor. Türkiye'de Galatasaray - Fenerbahçe
rekabeti de bu biz ve onlar aynmının doruk-
lanndan biridir.
Bunu iyice abartan angutlar da yok değil.
Hatta bir gün bunlardan aynca dönekliğiyle
maruf biri, yazdığı bir yazıda "Insan düşün-
celerinden, kansından, vatanından vazgeçe-
-bilir, ama takımından asla..." diyecek kadar
ileri gitmişti de ibret ve dehşetle izlemiştim
onu.
" Doğrusunu istersen, tam biz iyiler ve onlar
yani kötüler aynmının, tabii ardında nice çı-
kar hesaplarını da banndırarak, doruğa çık-
tığı bir dönemde Galatasaray - Fenerbahçe
karşılaşmasına bu gözle bakmaya başlayın-
ca, ortada oldukça garip ve saçma bir durum
olduğunu fark ettim.
, Hele hele, Fenerbahçe taraftannın AJi Sa-
mi Yen Stadı'nda güvenlik nedeniyle kafes gi-
bi bir yere sıkıştınlması ve de iki tarafın inter-
netten yapılan yayınlarında kin ve nefret kus-
malan keyfimi iyice kaçırdı.
Sevgili, şimdi kimin kazanmasından çok, şu
biz iyiler ve onlar aynmının ortadan kaldınl-
'masınının daha önemli olduğunu düşünüyo-
rum, tabii, bizim Cimbom'un tartışılmaz üs-
tünlüğünü de bu arada yadsımaya kalk-
madan...
Seriatcı gazete
Akit: Ladin
bir kahraman
tstanbulHaber Servi-
<s - New York ve Was-
hington'a yapılan terö-
rist saldınlardan so-
rumlu tutulan Usame
bin Ladin ı "halk kah-
ramanı" gibi gösteren
Akit gazetesi. manşet-
ten verdiği "Usame
Rüzgân" başlıklı ha-
berde, "Usamebiriken,
mflyonlarca Usame aya-
ğa kalkü" ifadesini
kullandı.
l ABD Başkanı Geor-
»Bush'un. Bin Ladin'i
Jeslim etmesi istemine
JTaleban yönetiminin
ırerdiği olumsuz yanıt
^nedyanın gündemini
bluşturdu. Şeriatçı
i^kit gazetesi. Tale-
ban'ın ret yanıtının böl-
gedeki Müslüman ül-
Jcelerde yarattığı tepki-
yi "Usame Rüzgân "
manşetiyle duyurdu.
Gazete, Bin Ladin'i
Jıalk kahramanına, Or-
tadoğu'daki Müslüman
ülkeleri de "uyuyan
dev"e benzetti. Haberin
spotunda "Ameri-
ka'nın kör bir Idnle pe-
şine düştüğü Usamebin
Ladin, adeta uyuyan
devi uyandırdL Kuveyt,
Ürdün ve Suudi ulema-
sı dahi ABD saldırgan-
hğma karşı cephe aldu.
Usamebiriken, müyon-
larca Usame ayağa
kalkü" ifadelerine yer
verildi. "Usame'ye bü-
yük sempati" alt başlık-
lı haberde şöyle denil-
di: "Özellikle Ortado-
ğu'dan Uzakdoğu'ya
doğru uzanan Yeşfl Ku-
şak'ta, Amerika bütün
eski dostlannı kaybet-
mekle karşı karşıya.~
Yfiz binlerin kaüldığı
büyük gösterilerde
ABDprotestoedilirken,
Afganistan'a ve Usame
bin Ladin'e gönülden
destek verikJi."
Partinin kapatılmasına neden olan eski milletvekili Yenidede, örgütten maaş alıyordu
FP -Rabıta bagjantisıIŞIKKANSU/tLHANTAŞÇI
ANKARA - Fazilet Partisi'nin
Anayasa Mahkemesi'nce kapatılma-
sına neden olanlardan eski Denizli
Milletvekili Ramazan Yenidede'nin,
1981'de şeriat yanlısı Rabıta örgü-
tünce maaşa bağlanan Türk din gö-
revlileri listesinde yer aldığı belirlen-
di. Yenidede, 1981 yıhnda Bakanlar
Kurulu kararı ile 3 yıllığına "ücret-
siz BİD" ile Avrupa'ya gönderildi.
Yenidede'nin de aralannda bulun-
duğu çok sayıda din görevlisinin ma-
aşı o dönemde Rabıta tarafindan
ödenmişti. Anayasa Mahkemesi ka-
• Usame bin Ladin yanlılannın Pakistan ve Afganistan'da eğitilmesine, büyük kaynak
aktaran şeriatçı terör örgütü Rabıta'nın maaşa bağladığı Türk din görevlileri listesinde
Anayasa Mahkemesi'nin 5 yıl siyaset yasağı koyduğu Yenidede de bulunuyor.
ran ile 5 yıl siyaset yasağı kapsamı-
na giren Yenidede, düzenlediği bir
basın toplantısında "Hırsız, ben Ata-
türkçüyüm ve laildm diyor, soysuz
böyle diyor.Çahşöğj kurumda birçok
kaduu tacizeden adam ben Atatürk-
çüyüm veçağdaşun diyor.Hazine yer-
ierini işgal edenlerin eünden bu yer-
lerialmaya giden kamu görevlikrüıin
karşısına Atatürk posterieriyle çıküV
yor" demişti.
Rabıtaörgütünün 12 Eylül dönemi
yönetiminin onayı ve bilgisi dahilin-
de Türk din görevlilerini Batı Avru-
pa'da maaşa bağladığı, 1987 yıhnda
gazetemiz yazan Uğur Mumcu tara-
findan ortaya çıkanlmıştı.
Gazetemizin Mart 1987 tarihli sa-
yısında yer alan haberde de, Rabı-
ta'nın yurtdışında maaş ödediği i-
mam ve din görevlilerinin listesi ya-
yımlanmıştı. Haberde, Devlet Me-
murlan Yasası uyannca 3 yıl süreyle
"maaşsız izmli" olarak yurtdışına
gönderilecek din görevlilerine ilişkin
listenin 28 Nisan 1981 tarihli Bakan-
lar Kurulu kararnamesinde yayım-
landığı vurgulanmış, bu listenin için-
de de o dönemde Denizli Müftü Yar-
dımcısı olan Ramazan Yenidede'nin
de yer aldığı belirtilmişti.
O dönemde devletçe ücretsiz izin-
li sayılan çok sayıda din görevlisinin
ABD istihbaratı
Taleban'in
fincmsörü
BinLadin
NEW YORK (AA) - ABD'nin
u
öJü ya da d W yakalamaya
kararh olduğu uluslararası
terönst Usame bin Ladin'in,
Afganistan'nı büyük bölümünü
denetırninde bulunduran
Taleban hükümetinin başhca
gelir kaynağı olduğu bildirildi.
Amerikan istihbarat yetkililerine
göre Taleban, Bin Ladin'i ülke
dışına çıkarttığı takdirde önemli
bir gelirden yoksun kalacak. Bin
Ladin'in, Arap ülkelerindeki
destekJeyicilerinden milyonlarca
dolar bağış aldığı ve bu paranın
bir bölümûnün Taleban
liderlerine gittiği bildiriliyor.
Bin Ladin, aynca 300 milyon
dolara yaklaşan kişisel servete
de sahip ve bu parayla dünyanın
çeşitli ülkelerinde yuvalanmış 3
bin dolayında militan besliyor.
AP ajansına bilgi veren v
kaynaklar, Bin Ladin'in
Afganistan'a soktuğu paranın on
milyonlarca dolar olduğunu
söylediler. Bu paralann, nakit
olarak, torbalar ve valizlerle
Afganistan'a getirildıği öne
sûrülüyor.
Kuzey Ittlfakına fcaryı
Bin Ladin'in Taleban'a,
muhalefetteki Kuzey lttifakı'na
karşı savaşmak ûzere iyi
eğitihniş savaşçılar sağladığı da
verilen bilgiler arasında. Bin
Ladin'e bağlı militanlann
Çeçenistan'dan Arnavutluk'a ve
hatta Filipinler'e kadar
geniş bir alana yayıldığı
belirtildi.
Uluslararası toplumun,
Taleban'a ait, ülke dışında
bulunan malvarlıklannı
dondurmasıyla Afgan
yöneticilerinin ağır darbe yediği,
buna uluslararası baskılar
sonucu büyük gelir getiren
haşhaş üretiminin
yasaklanmasuun eklenmesiyle
parasal durumlannm iyice
bozulduğu belirtiliyor. Ancak
haşhaş üretiminin yasaklanması,
günlük geçimlerini buna
bağlamış çok sayıda
Afganlıyı da açlıkla karşı
karşıya bıraktı.
1ĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
ŞÜPHELÎLERARASINDA GÖSTERÎLENBİR KlŞÎNlNDAHA YAŞADIĞIBİLDİRİLDİ
Mali sektör araşbrıhyor
Haber Merkezi - ABD'dekı saldı-
nlarla ilgili soruşturmalann, özel-
likle Avrupa'daki mali sektör üze-
rinde yoğunlaşbğı belirtildi. Ingilte-
re'de FBI'ın isteği üzerine gözaltına
alınan 4 kişiden biri serbest bırakıl-
dı. okundu
FBI tarafindan. saldınlann zanlı-
lan arasmda gösterilen VeUd Eşşeh-
ri'nin halen Fas'ta yaşadıgı ve pilot-
luk eğitimı aldığı açıklan- -
dı. Fas Havayollan'ndan
bir yetkili, Eşşehri'nin
ABD'de Daytona Beach
uçuşokulundan mezun ol-
duğunu ve öğrenimine
Kazablanka kentinde de- "
vam ettiğini bildirdi.
Ahnan Der Spiegel dergisinde ya-
ytmlanan haberde, Deutsche Bank
yöneticilerinin, yaptığı işlerle dik-
kati çeken ve müşterileri olan Ham-
burglu işadamı 'Abdul Kuddos D.'yı
polise ihbar ettikleri belirtildi.
Bu işadamının, Afganistan'atele-
fon tesisleri, Türkiye'ye de uçuş si-
mulatörleri sattığı kaydedilen haber-
de, söz konusu kişinin 13 Eylül'de
Hamburg'dan aynldığı bildirildi.
Haberde aynca, polise bildinlen
diğer bir bankamüşterisinin AJman-
ya'nm kuzeyindeki bir uçuş okulun-
da eğitim görmek amacıyla 10 bîn
mark kredi aldığı, ABD'deki saldı-
nlardan bir hafta öncede uçmak için
ABD'ye gideceğini söylediği ifade
edildi. Haberde aynca FBI'ın, Al-
man makamlanna başvurarak 118
şüpheli kişinin bankabağlanölan ve
hesaplanyla ilgili bilgi istediği kay-
dedildi.
irobi ve Darrüsselam kentlerindeki
Amerikan büyükelçüiklerine bom-
balı saldın düzenleyen Vedi El Hac
ile de ilişkisi olduğu belirtilen haber-
de, Hamburg'da yaşayan ikinci bir
Suriyelinin de tutuklama karanyla
aranan terönst Said Bahari'yle iliş-
kisi bulunduğunun belirlendiğini, bu
nedenle her iki Suriyelinin evinin
arandığı ifade edildi. Aaracılar vası-
tasıyla Hamburg'daki terö-
n s t ! e r
] e i l i
^ kurduğu tah-• Deutsche Bank yöneticileri Hamburglu bir ] ğ
işadamını polise ihbar etti. Afganistan'a telefon " " " e d l I e n a
§ı r
Ld ı n c l M ı s l r
-
tesisleri satan işadamı Türkiye'ye de uçuş
simulatörleri satıyor.
Dergi ayncapolisin elde ettiği bil-
giler doğrultusunda, ABD'dekı sal-
dınlan düzenleyen ve bir süre Ham-
burg'da yaşayan teröristlerin, Usa-
mebin Ladin'in örgütü El-Kaide'yle
doğrudan ilişkileri bulunduğunun
ortaya çıktığını da yazdı. Derginin
haberinde, AJman Federal Emniyet
Müdürlüğü'nün, Bin Ladin'le iliş-
kisi olduğunutahmin ettiği 43 yaşın-
daki bir Suriyehnin. ABD'deki sal-
dınlara katılan Marvan £1 Şeyhi ile
temas halinde olduğunun belirlen-
diği kaydedildi. Bu Suriyelinin, Na-
h bir imamın da*zanlılar ara-
smda bulunduğu bildirildi.
Haberde, aynca teröristlerin
— - — Ahnanya'da farklı pasaport
ve isimler kullandıklan belirtildi.
Ingiltere'de terörle mücadele şu-
besinin, FBI'ın isteği üzerine, gö-
zaltına aldığı 4 kişiden biri sorgu-
sunun ardından serbest bırakıldı. Bu
kişilerin saldınlarla doğrudan ilgi-
leri bulunmadığı, ancak planlama
ve destek noktasında rol almış ola-
bilecekleri ileri sürüldü. Öte yan-
dan Brüksel Savcılığı, terönst sal-
dınlarda kullanılmak üzere kimya-
sal madde stokladıklan belirlenen i-
ki Kuzey Afrikalının gözaltına ahn-
dığım bildirdi.
Batı Avrupa ülkelerindeki maaşlan
nın, amacı "tüm dünyma şeriatı yay
mak" olarak açıklanan Suudi Ara
bistan kaynaklı Rabıta örgütü tara
findan ödendiği bizzat Türk hükü
met yetkilileri ve Rabıta yöneticiler
tarafindan doğrulanmıştı.
1981 yılında maaşı Rabıta tarafin-
dan ödenmek üzere Avrupa'ya giden
Denizli Müftü Yardımcısı Ramazan
Yenidede, Türkıye'ye döndükten
sonra Diyanet Işleri Başkanlığı'na
bağlı kurumlarda çalışmaya devam
etti. Yenidede. 1995'te yapılan se-
çimlerde Refah Partisi'nden Denizli
milletvekili olarak TBMM'ye girdi.
Bakan Yucelen:
Olaylar
Türkiye'ye
bulaşmamah
IZMtR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Içışlen Bakanı Rüşrü
Kâzon Yücelen. terör örgütleri
konusunda Emniyet Genel
Müdürlüğü İstihbarat Daire
Başkanlığı ile AB ülkeleri
arasında uluslararası işbirliği
çerçevesinde bilgi alışverişinde
bulunulduğunu, ancak bunun
kamuoyuna açıklanmayacağını
söyledi. Dokuz Eylül
Üniversitesi (DEU), Emniyet
Genel Müdürlüğü ve Almanya
Giessen Justus-Liebig
Üniversitesi Hukuk Fakültesi
işbirliğiyle düzenlenen
"Organize suçluluk ile mücadele
olanaklan ve sınırlan" konulu
toplantıya katılmak üzere
tzmir'e gelen Yücelen. Izmir
Valiliği'ni ziyaret etti. Yücelen,
gazetecilerin "AB ülkeleri terör
listesi yapryor. Bu konuda ne
düşünüyorsunuz?'" sorusu
üzerine şunlan söyledi:
Llste hazırlanıyor
"Emniyet Genel
Müdürlüğümüz, İstihbarat
Daire Başkanlığumz, AB ülkeleri
ile uluslararası anlaşmalar
çerçevesinde işbirliği yapıyur. Bu
bilgilerin birçoğu kamuoyu ile
paylaşdmaz. 'Liste hazırlanıyor,
şu anda iki tane var" demek
doğru değil, eksik olur. Bu bilgi
yanıltıcı olur. Daha sonra,
olgunlaştıktan sonra bu bilgi
Emniyet Genel Müdürlüğü
birimlerince açıklanır."
Usame bin Ladin'in Türkiye'ye
gelişiyle ilgili Emniyet Genel
Müdürlüğü'nün yaptığı
açıklamalara eklenecek bir bilgi
bulunup bulunmadığı sorusu
üzerine Yücelen, "Eklenecek bir
şey yoktur. Türkiye'de ban
şeyleri abartmamak lazım.
Türkive bu işlerin tam içinde.
Ama olaylan takip ederken
içinde. olaylara hassas olurken
içinde, fakat olaylann Türkiye'ye
siravet etmemesi yönünde de
dışanda tutmak
zorunluluğumuz var. TerörisÜer
gelmişse emniyet birimleri takip
eder, gerekli işlemleri yapar"
yanıtını verdi.
NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Asiye Guzel Zeybek, radikal sol
bir örgüte üye olduğu gerekçesiyle
55 aydır tutuklu. önceki gün 24. du-
ruşması vardı. Bu duruşmada da
mahkeme sonuçlanmadı. Üstelik 21
Eylül'deki duruşma 3 ay sonraya,
aralık ayına bırakıldı. Dava bu şekil-
de üç aylık aralarla sürerse sonuç-
lanması daha yıllar alabilir.
Asiye Güzel Zeybek'in başına ge-
lenler ve buna karşı yargı mercilerin-
deki duyarsızlık, Türkiye'deki terörle
mücadele anlayışının ne kadar sa-
kat olduğunu gözler önüne seriyor.
Asiye'nin temel suçu, radikal sol bir
örgüte ait olduğu söylenen bir der-
ginin yazı işleri müdürü olmak. Bu
müdüriük ve eşinin bu orgütle olan
ilişkisi, onun bir "terûrist" olarak suç-
lanmasına yetiyor.
•••
Asiye Zeybek davasında, birçok
acı iç içe. Bu acılardan birisi Türki-
ye'de kadın olmanın acısı. İkinci acı
muhalrf olmanın acısı. Üçüncü acı
ise Türkiye'nin acısı. Türkîye bu tür
yarçılamalaria geleceğini karartıyor,
gelişrniş ve demokratik bir ülke olma
umudunu yitiriyor.
Asiye'ye Tecavüz Edenlerin Ülkesi...
Asiye, bir sabah evinden pazara
alışveriş yapmak için çıkıyor. Od^şa-
ndayken evi basılıyor. Sonra onu ya-
kalıyoriar. Bildiğimiz yöntemlerte ifa-
de alma seanslan başlıyor.
Asiye hakkında, bir terör eylemine
katıldığı iddiası yok. Bir terör eyle-
miyle dolaylı bir ilişki iddiası da yok.
Silah kullanmamış, saldın yapma-
mış, insan öldürmemiş, insan yara-
lamamış, herhangi bir yere bomba
atmamış. Bir derginin yazı işleri mü-
dürü sadece. Birde eşinin radikal sol
bir örgütün yöneticisi olduğu iddia
ediliyor.
Asiye'yi gözaltına aldıktan sonra,
ona zoria örgüt üyesi olmakla ilgiii tu-
tanaklan imzalatmak istiyorfar. Red-
dediyor. Bunun üzerine ifadesini alan-
larona metni zorla imzalatmak için te-
cavüz ediyorlar. Bunu söylüyorum,
çünkü Asiye'nin tecavüze uğradığı
adil tıp raporuyla belgelendi. Asiye bu
koşullarda önüne konulan tutanakla-
n imzalıyor. Savcılığa çıkanlıyor, uğra-
dığı büyük yıkım orada da sürüyor ve
sesini çıkarmıyor.
•••
Tutuklandıktan sonra cezaevinde
günler süren bir iç hesaplaşma ya-
şıyor. Yaşadıklarımı anlatayım mı,
anlatmayayım mı diye bunalımlara
giriyor. Sonunda anlatmaya karar
veriyor. Mahkemeye başvuruyor;
uğraşıyor, didiniyor, cezaevinin bir-
çok engelini aşıyor ve adli tıbba ula-
şıyor. Adli tıp, onun tecavüze uğra-
dığını, yaşadıgı travmaya bakarak
saptıyor. Dün karşısına çıktığı ve 24
duruşmadır onu yargılayan hâkim-
ler bu gerçeği biliyorlar. Onun teca-
vüze uğradığına ilişkin rapor mahke-
me dosyalannda var. Buna rağmen
bu konuda ciddi bir soruşturma ya-
pılmamış, tecavüzcülerin yargılan-
masını sağlayacak bir yasal ortam
oluşturulmamış. Asiye kendisini
suçlayan ve tecavüz eden kişilerle
yüzleşmek istiyor. Mahkeme onu
serbest bırakmadığı gibi bu talebini
de reddediyor.
Dün gazeteleri karıştırdım. Asiye
Güzel Zeybek davasına ilişkin haber
yoktu. Ingiltere'nin ünlü gazetesi
The Guardian, 17 Eylül'de Zeybek
davasını ele alan uzun bir haber yo-
rum yayımlamıştı. Avrupa'nın birçok
ülkesinden yazarlar, avukatlar, sa-
natçılar Zeybek'e destek olmak
amacıyla duruşmaya gelmişlerdi.
Birçoğu kadın olan bu insanlar, Asi-
ye'nin yaşadıgı dramın, acılann ger-
çek olduğuna inanıyoriardı. Onun
yaşadıgı acının hafiflemesini istiyor-
lardı.
Şimdi birileri rahatlıkla şunu diye-
bilir "Batılılarkendilerine baksınlar,
kendi insan haklan ihlallerinin peşi-
ne dûşsünler. Nedirbu ülkemize ge-
lip gelip içişlerimize kanşmaya kal-
kıyorlar." Bir kadına, gözaltında po-
lis tecavüz ederse ve bu doktor ra-
poruyla doğrulanırsa, bu dünyanın
her yerinde haberdir. Aynı kadın, bu
büyük acıyı kabul ettirmek için bir
mücadele vermiş ve bir sonuca ulaş-
mışsa bu dünyadaki bütün kadınla-
n ilgilendirir. Bu kadın hiçbir şiddet
eylemiyle doğaıdan ve dolaylı olarak
suçlanmadığı halde "terönsfsayılı-
yorveöyleyargılanıyorsa, birileri "Bi-
zim terörle mücadelemiz haklı çıktı"
diye böbürlenemez, böbürlenirse
halimize bakıp gülerler.
•••
Asiye Güzel Zeybek'in annesi Ba-
har Zeybek önceki gün devlet gü-
venlik mahkemesi koridorlannda kı-
zının duruşmasını izlemek için bekli-
yordu. Daha çok Avrupa ülkelerin-
den gelmiş yazarlar ve insan haklan
savunuculannın doldurduğu salon-
da, yine de yalnız kalmamış olmanın
mutluluğunu yaşıyordu.
Asiye Güzel Zeybek, başından ge-
çenleri anlatan kitap yazdı. Acılannı
ve yürüttüğü kavgayı insanlarla pay-
laştı. Isveç PEN Yazarlar Derneği,
Asiye Zeybek'e, baskı altındaki ya-
zar ve editörlere verilen Tucholsky
ödülünü layık gördü. Türk medyası
ise nedense 24. duruşmayı görmez-
den geldi.
Asiye Zeybek olayı, bir Türkiye
gerçeğidir. Onun yaşadıgı acılar bi-
zim dünyanın neresinde durduğu-
muzu da gözler önune seriyor.