Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
EYLÜL 2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA
SAVAŞ KORKUSU
Ahmet Kasım Han, ABD 'nin harekâtta kullanmak istediği ülkeyi değerlendirdi:
Pakistan sıkışünlıyorAhmet Kasım Handan: Pakistan,
bugûn teröre destek vermekle suçlanırken
Amerika'nın "haydut devletler" diye
suçladıklan arasında Pakistan'ın yer
almadığını açıklaması lazrm. Pakistan'ın
burada biraz acımasızca sıkıştınldığını
düşünüyorum. Pakistan'ın prestiji
sıfrrlandı, adı hem terörle anılıyor hem de
ABD'ye 'evet' dedi.
HATtCETUNCER
ABD, Afganistan'a müdahaleye hazırlanırken böl-
geki ülkeler birbirine geçmiş etnık gruplarının tepki-
lerini düşünüyor. Pakistan, ABD'yı desteklediği du-
nunda hem Islamcı hareketlerin, hem de azınlıklan-
nın tepkilerinden endişe ediyor. Bilgi Ümversitesi Ta-
rih Bölümü öğretim görevlilerinden Ahmet Kasım
Han, ABD tarafindan sıkıştınlan Pakistan'ın hem içe-
nsindeki etnik gruplann hem de Islamcı hareketlerin
baskısı altında olduğunu kaydederek "Afganistaniçin-
deki etnik bölünme ile etrafindaki tüm ülketeri belli
bir savaşın içerisine çekebitane potansiyeline sahip bir
ülkedir" dedı.
Amerikahlann Ortadoğu, Ingilizlerin "Ingütere
tahtunn incileri" dediği ve Yakındoğu adını verdiği
bölgede "büyükovun"un sürdüğünü anlatan Ahmet
Kasım Han'ın sorulanmıza yanıtlan şöyle:
- ABD'nin Afganistan'a müdahaksinin komşu üt-
keterde özellik Pakistan'da etkisi ne oiur?
- Amerika'nın Afganistan'a müdahalesinin ilk şar-
tı ittifak dengelerinin oturtulmasıdır. Pakistan, bugün
teröre destek vermekle suçlanırken Amerika'nın
"haydut devietkr" diye suçladıklan arasında Pakis-
tan'ın yer almadığını açıklaması lazım. Pakistan'ın
burada biraz acımasızca sıkıştınldığını düşünüyo-
rum. Pakistan'ın presuj sıfırlandı, adı hem terörle anı-
lıyor hem de ABD'ye evet dedi. Bağımsız bir devlet
olmanın baş şartı hava sahasını vermek egemenliğin
devndır. Pakistan içensinde ciddi bir Paştun nüfus var.
Pakistan, Afganistan sınınnı kapatmış. 20 senedir bu-
radan insanlar geçıp gidiyor. Bugün "Kapattun" de-
sen ne kadar hâkım olabilirsin. Durand denilen Af-
ganistan-Pakıstan sınınnın Pakistan tarafında eski bir
Afgan eyaleti olan Peşaver vardır. Bu bölgede Paştun
nüfus yoğundur. Paştunlar, Pakistan'da gösteri yapı-
yorlar. Yann bu adamlann Pakistan'ı Afganistan 'daki-
ki savaşa dahil etmeyecekleri ne malum. Taleban is-
temese de savaş Pakistan'a sıçrayabilir.
- Pakistan'daŞii nüfus var mı? ~ "
- Pakistan'da Şii nüfus yüzde 20'lere vanyor. Be-
lucilerin bir kısmı da Şiidir. Hindistan, Burma ve
Sri Lanka ortaya çıktığı zaman Afganlar, Durant hat-
tının doğusunda, yani Pakistan'da kalan Şii Hazara-
lara kendi kaderlerini tayin hakkı verilmesi için bas-
tırmışlardı. Pakistan'ın 1988'e kadar Suudi Arabis-
tan'da 10 bin kişilik tugayı vardı. Suudi parasıyla eği-
tilir, Pakistan'ın alamayacağı silahlann kullanımını
öğrenirlerdı. Suudiler 1988'de Sünni olmayan asker-
leri çekmesini istedi. Pakistanlılar Şiileri dışlamamak
içın gücün tamamını çekti. Pakistan, Afganistan'a
müdahale üzerine Şiilerini de düşünmek zorunda.
Bunlar üzerinde Iran'ın etkisi de olur. 10 yü sonra za-
ten
u
Pakistanhlar Müslümanlan AmerikaJılara satn"
diye Şülen kaşımaya başlar. Pakistan'ın uluslararası
toplulukça kabulü demek olan Birleşmiş Milletler'e
ginş sırasında tek olumsuz oy Afganistan'dan gel-
mtştir.
Paklstan-Afganlstan tllgkist
- Pakistan, Afganistan iç potitikasyla hep Ugüendi?
- Pakistan'ın, Afganistan'la ilgili amacı, Orta As-
ya petrollerinın Afganistan üzerinden geçmesidir. Pa-
kstan 1994 öncesi Paştun aydınlanna dayah Hizbu-
lislami önderi Gülbettin Hikmetyar'ı destekledi. A-
rra Hikmetyar gücü elıne geçirdiğinde Pakistan'ı dış-
laanaya başladı. Zaten Pakistan bunun arkasından Ta-
leban'ı besleyip büyüttü. 1996'da Taleban Kâbil'e
grdi. Hikmetyar bir Islam federe devleti içensinde
Afganistan'la Pakistan'ın bir arada olabileceğini id-
da etmişti. Iran'ın, Hikmetyar ve benzerlerine karşı
çkmasının nedeni ise böyle Pakistan'la çok sıkı iliş-
kier içerisindeki istikrarlı Afganistan'ın, Orta Asya
cunhuriyetlerinden çıkacak petrolün, doğalgazın Iran
üsrinden altematif rota teşkil etmektir. lran, Çin-Pa-
kstan ittıfakını ekseninde arayış içensinde. Bu yine
.ABD'nin en son hayal etmek isteyeceği şey.
- Pakistan-Hindistan iBşküeri?
- Afganistan'da bunun öncesindeki bütün merkezi
hikümetlerin stratejik ışbırliğı tercihi, Hindistan'dan
ymaolmuştur. Pakistan'ın Pencap bölgesinde 2 mil-
yrn Sih azınlık var. Bu Sih azınlık Hindistan'daki
annlıkla ilişki içinde.O ilişkı Pakistan'ın Hindistan'a
krşı önemli bir stratejik silahıdır. 1984'teki Altm Ta-
pnâk baskını ile Sıhlenn bağımsızhk istekleri gün-
drne gelmiştir. Hindistan bu istekleri bastınnayı ve
kmtrol alöna almayı başarmıştır. Esas olarak süahlı
giçle değil de Sıhlenn, Hindistan sosyal yaşamı içe-
nınde, entegrasyonu söz konusudur. Pakistan bu
aanlık Sihleri destekliyor. Hindistan'la Pakistan ara-
sna gelecekte başına bela olmaya aday nükleer tır-
ranma söz konusudur.
Dünyanm en yüksek buzulunda 4000-5000 met-
r yükseklikteki buzullarda yukanda Hintliler, aşa-
ğda Pakistan askerleri birbirlerini topçu ateşine
ttariar. Bu savaşm bir yerlere sirayet etmemesi
kratrol altında rutulması gerek. Keşmir sorunu da
?70'lerdeki hattadır.
- Tacikistan'da Islamcı unsurlann birtakım ha-
rketleri oldu. Tacikistan'a sıçrayabilir. Özbekis-
tn uzak duruyor, Raşid Dostum'u bile destekle-
ı«kten kaçınıyor. Sekuler bir düzenden yana olan
lostum güçlenir de "Bütün Özbekler birleşin" dı-
ie ortaya çıkarsa Özbekistan'daki yönetimin de
aşı ağnr. Bağımsız Devletler Topluluğu'nun or-
ık sınır savunma konsepti içensinde 20 bin aske-
jvar. Kuzeyde Çinli işadamlanm bir tek orada gö-
lyorsunuz. Hindistan'ın politikası bekle ve gör.
UMUTLAR TUKENDt - Dünya Tkaret Merkezi'ne yapdan saldından sonra enkaz kakürma çahşmalan devam ediyor. Yıkmülann arasmdan
canlı çıkma umudu tükenmesine karşın Amerikah kurtarma ekipleri ceserJere ulaşmak için elkrinden geien çabayı gösteriyorlar. (REUTERS)
Dr. Bal, ABD'deki saldırının Türk dış politikasına etkilerini yorumladı:
Türkiye daha aktifolmah
tLHANTAŞa
ANKARA - Türkiye Ulusla-
rarası Uyuşturucu ve Organize
Suçlarla Mücadele Akademisi
(TUDOC) Suç Önleme Merke-
zi Başkanı Dr. thsan Bal,
ABD'nin kendisine yönelik sal-
dmlan bilinçli olarak savaş ta-
nımlamasına soktuğunu vurgu-
ladı. George W. Bush'un açık-
lamalanndan hareketle, düş-
man tammlamasında ABD'nin
hedef büyütmemeye dikkat et-
tiğini kaydeden Dr. Bal, "Yani
intikam. Japonlann ödediği be-
del gibi olmayacak. Kim suçlu
ise onun üzerine gktilecek" de-
di. Bal, Türkiye'nin, gelişme-
lerin salt terörle mücadele kap-
samınm dışma taştığrru fark et-
mesi gerektiğini vurgulayarak
mücadelenin sınırlannın belir-
lenmesinde ve stratejilerin olu-
şumunda aktif olması gerektiği-
ni vurguladı.
Yenl bir dönenV
Polis Akademisi öğretim üye-
si Dr. thsan Bal, "ABD'deki
Uçaklı İntihar Saldırılanmn
Türk Dış Politikasına Etküeri"
başhklı çalışmasıyla. ABD'nin
uğradığı, dünyanın en büyük te-
rör saldınsını değerlendirdi.
Saldınyı uluslararası ilişki-
lerde yeni döneme girildiğinin
işareti olarak değerlendiren
Bal, ABD'nin müttefiki Türki-
ye'nin de bu yeni kavramdan
doğrudan etkilenecek ülkelerin
başmda geldiğini vurguladı.
Saldınyı bugüne kadar bili-
nen terör tanımlamasma sığdır-
manın olanaksız olduğuna işa-
ret eden Bal. "Ya terorizmin ta-
mmlaması değişmeü veya bu sal-
dınya başka bir anlam verilme-
600-" dedi. ABD Başkanı Geor-
ge W. Bush'un konuşmalan ışı-
ğmda ABD'nin hangi yolda ha-
reket edeceğini irdeleyen Bal,
ABD yönetiminin bunu bir sa-
vaş ilanı olarak değerlendirme-
sinin nedenlerini şöyle sıraladı:
"Birincisi, savaş durumunda
ABD'nin yapabiliıükleri ile te-
rör sakbnsı karşısmdaki yapa-
bilirJikleri arasında önemli bir
oianak, teçhizat ve hukuksal
'GÖZYAŞEVI KALMADI' - New York'tk çalışan pohs memu-
ru Christine Houlihan ölenJerin anısına oluşrurulan anıta çiçek
koyarken "Ağlayacak gözyaşım kalmadı" diyor. Anıta okul
çocuklan da kart gönderiyorlar. (Fotoğraf: REUTERS)
farkhbklar olması. İkincisi ise
ABD bu saldınlara uluslarara-
sı destekle karşı çıkmak duru-
mundave bu desteğin terörle sı-
nırh rutulması ile savaş açıbnası
arasında önemli farklar doğu-
racağıdır. Hukuksal açıdan NA-
TO'nun beşinci maddesinin
gündeme gerJribnesi ancak itti-
fak üyelerinden herhangi birine
bir savaş açılması durumunda
söz konusudur. Saldınlann bi-
linçli olarak savaş tanımlaması-
na sokulduğu söylenebiMr."
Dr. Ihsan Bal, saldın terör ta-
mmlaması içerisine sokulacak
ise bunun için yeni bir anlatımın
gerektiğini şöyle açıkladı:
" Zira terör acımasızvevahşi-
dir, hukuktanımaz, ölenler sem-
boliktir, hedef avnmıgözetmez;
buraya kadar bütün unsurlar
bu saldında sözkonusudur. An-
cak terorizmin bir diğer en
önemli öğesi.yapılan sakfanlarm
bir komünikasyon aracı olarak
kullanılmasıdır. Bir başka ifa-
deyle, bombayla propaganda ve
bu saldm sonucunda herhangi
bir terör örgütünün bunu yap-
üğuıı, olayı üstlendigmi veya bu
saJdın sonrasmda karşı tarann
geri adnn atnıa olasıhğuu orta-
dan kaldırdığını görmekteyiz.
Bu sakün gece binalar boş iken
gerçekleştirilmiş olsaydı litera-
türdeki terör tanımlamasma ve
terorizmin günümüze değin de-
vam eden felsefesine daha uy-
gun olabilecektL"
Bal, Bush'un "düşmanla" il-
gili herhangi bir din. ırk, mede-
niyet veya devleti ifade etmedi-
ğine işaret ederek buradan ha-
reketle düşman tanımlamasında
hedef büyütmemeye dikkat
edildığini kayderti. Hedefi tam
olarak belirlemenin amaçlandı-
ğını kaydeden Bal, "Kim suçhı
ise onun üzerine gidilecek. Bu
mücadelede Japonlann ödediği
bedel gibi olmayacak. Bu müca-
delede alan daraltma stratejisi
uygulanacak" görüşünü dile
getirdi.
Türkiye ye etkisi
Savaş stratejisinin Türk dış
pohtikasını da etkileyeceğine
dikkat çeken Dr. fiısan Bal, Tür-
kiye'nin, mücadelenin sınırla-
rının belirlenmesinde ve strate-
jilerin oluşumunda aktif ohna-
sı gerektiğini vurguladı. Körfez
Savaşı'ndan büyük zararla çı-
kan Türkiye'nin olası bir savaş-
tan da zararla çıkmaması gerek-
tiğine işaret eden Bal, takınıla-
cak tavnn önemini şöyle açık-
ladı: "Türkiye'nin rolü, sadece
mücadelenin operasyon boyu-
tuyla suuıiı tutulup hiçbir inisi-
y-atif hakkını içermezse; müca-
dele sona erdiğinde Türkiye,
düşmanın ortasında unutulan
ve kendi sorunlanyla baş başa
bırakılan bir ülke olacakitır. Ve
Türkiye'nin dış politikasınm sı-
nırian sadece kuşatmayı yarma
stratejilerryle suurü olacakür."
Yeni dönemin Türkiye'de
doğru anlaşıldığı yönünde kuş-
kulan bulunduğuna işaret eden
Bal, Türkiye'nin, gelişmelerin
salt terörle mücadele kapsamı-
nın dışma taştığım fark etmesi
gerektiğini vurgulayarak süreç-
ten en yüksek faydayı sağlaya-
bilecek stratejileri uygulaması
gerektiğini söyledi.
DUZYAZI
ORHAN BÎRGtT
Savaş Rüzgârları••
Medyamızın büyük bir bölümü, 11 Eylül olayından
sonra, bizim hükümetımizin gereken ınisiyatıfi kullan-
madığı görüşünde birieşiyor. Yazariarımız, yorumcu-
lanmızın en etkili olanlan, Başbakan Ecevit'in ABD
Başkanı Bush'un nezdindeyeterii itibarı görmediğin-
den yakınıyorlar. Bu görüşleri ileri sürerlerken kanıt-
lan da, Başkan'ın Türkiye Başbakanı'nı telefonla ara-
yarak destek istememesi.
Kimi, bir adım daha atarak Ecevit'in bir bahane bu-
lup Washıngton'a gitmesi, ABD kamuoyu önünde,
Türkiye'nin terör olaylan karşısmdaki gelenekleşmiş
tutumunu yinelemesi ve Bin Ladin'e karşı açılacak
savaşta yapacağımız görevleri anlatmasını istiyoıiar.
Hatta, birkaç gün önce CNN Intematıonal'in ken-
disi ile yaptığı 20 dakikalık görüşmenin sadece 5 da-
kikalık bir bölümünün yayına konulmuş olmasını da
Türkiye'nin bu olaylar karşısında söyleyecek sözü
olmayışına bağlayanlanmız da var!
Oysa Ecevit, ABD televizyonuna pekâlâ, Türk Si-
lahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak uzerınden Musul-Ker-
kük hattına doğru yürümeye hazır olduğunu söyle-
yebileceği gibi, Afganistan topraklanna düzenlene-
cek bir kara harekâtında, kendi "özel Harp Koman-
dolan'rv öncü olarak görevlendireceğini.böylece öte-
ki devletlerin askerierinin Türk Ordusu'nun özellikle
bu alandaki yeteneğini de görme olanağı bulacağn
nı ileri sürenlerimiz bile var!
özetle, medyamızın belirli bir bölümünde yelken-
leri Özal nostaljisi ile doldurulmuş savaş ruzgârlan
estiriliyor. Bugünkü Başkan Bush'un babası ile dile-
diği saatte Beyaz Saray'a telefon açan ve "Bak ne
diycem..." diyen rahmetli Cumhurbaşkanının boşlu-
ğu, o dönemin çok yakın tanıklannca yüksek sesle
yinelenmiyor ama, eminirn hafızalardan da silinip atıl-
mıyor. '
Dünkü Çankaya Doruğu
Daha 11 Eylül vahşetinden bir tam gün bile geç-
meden.çoğu gazetemiz ve televizyonumuz VVashıng-
ton'un Türkiye'den özellikle Kuzey Irak'a yönelik bir
kara harekâtı için destek istediğini yazdılar. Bunun-
la da yetinmeyerek, Malatya ve Diyarbakır havaalan-
lanndan koalisyon güçlerinin yararlanması istekleri sı-
ralandı. Yazılanlann tümünün, özel imalat olduğunu
söylemeye gerek var mıdır?
Veönceki gun Başbakanlık'ta, yapılan durum mu-
hakemesi sonunda, sorunun dün Cumhurbaşka-
nt'nın başkanlığındaki zirveye taşınması karan alın-
dığını biliyoruz.
Bunun diplomatik literatürdeki anlatımı,ABD'nin Hk
kez önceki gün Türkiye'den resmı bir ıstekte bulun-
duğu ve o isteğin değerlendirmeye alınmış olduğu-
dur. Bu değeriendirme yapılırken ne Cumhurbaşka-
nı'nın ne Başbakan 'ın, mesela Pakistan yönetimı gi-
bi, "acaba alacağımız karan, TBMM'den nasıl geçi-
rir, kamuoyumuza nasılaçıklayabiliriz?"lüründen bir
kaygısı elbette yoktur.
Tam aksine.akıllara düşecek tek kaygı, terörle sa-
vaş karşısında bunca insanını yitirmiş bir ülkenin, bu
yönde başka ülkelere yardım ederken, sorundan en
az zararta nasıl çıkılacağının değerlendirılmesidir.
Doğal olan
önceki gün de yazdım ve o yazı için bir hayli oku-
rumdan olumlu destek aldım.
11 Eylül vahşeti için yeterince aktif davranma-
makla suçlanan Başbakan, politikada ve özellikle dış
politikada, Ismet Inönü okulundan başan ile yetiş^
miş birisidir. Nerede, ne zaman ve nasıl hareket edil-
mesi için özalist bir strateji izlemesi Ecevit"ten bek-
lenilmemeliydi.
Zaten rahmetlinin baba Bush ile Kuzey Irak için
düşündükleri de dönemin Genel Kurmay Başkan^
Necip Torumtay'ın vetosu ile karşılaşmış değıl mıy-
di? ;
Bugünkü kuşaklar, elbette bilmezler. .,
Ecevifin, benim, llhan Selçuk ve Oktay Akbal'ın
liseli yıllannda Ikinci Dünya Savaşı butun hızı ile su-
rüyordu. Alman Ordulan.Yunanistan ve Bulgaristan'»
işgal etmişlerdi. Bu, Edirne'nin Karaağaç istasyo-'
nundan Hitler'in ordugâhının ışıklarının görülmesi
demekti. Führer'in ne zaman bize saldıracağını elbet-
te bilmiyorduk.
Ingiltere Başbakanı Churchill, öyle bir saldın kar-
şısında Müttefik Devletlerin Türkiye"yı savunabilme-
si için bizim bir an önce Mihver Devletlerine, savaş
ilan etmemiz gerektiğini söylemek amacı ile Türki-
ye'ye geldi. |
Cumhurbaşkanı Inönü ile Ingiltere Başbakanı ve!
iki ülkenin dışişleri bakanları, Adana'nın biraz ötesin-<
de Yenice istasyonunda bir tren vagonunda buluş-t
tular. Ingiltere Başbakanı'nın önerisini"famam" diye
karşılayan Ismet Paşa, tatlı bir gülümseme ile çok kü-
çük bir koşulu olduğunu söylediğini bize anlatırdı:
"Tam teçhizatlı ve halis Ingiliz çocuklanndan oluş-
muş bir kolordunun Trakya"da bizim ordumuz M
biriikte cephede yer almasını istedim."
• • *
Kurt Churchill, Ismet Paşa'ya "olmaz" dememiş,
Londra'ya gidip, oradan kendisine istediği birliğin ne
zaman Türkiye'ye gönderileceğini haber vereceğini
söylemiş. Birinci Savaşta Çanakkale'yı, Anzak'lar ve
Gurka'larla geçmeye kalkışan eskı Ingiliz Bahriye
Lordu, başka ne diyebilirdi ki?
O haber, hiç gelmedi.
:
Faks:0212-6770762 ;
obirgit(a e-kolay.net
Loryma Resort Hotel
"Bir Ya$am Biçimi"
Turunç. Güne\ Ege'nın adacıkiar\ e fi) ortlarla bezennu^ ne-
fes kesıcı coğrafyasının en guzel kovlanndan bin Marma-
ris'e çok vakın olmasına karşın, tunzm merkezlennın her tur-
den çe\Te kırlıhğıne yeten denlı uzakta. doğaja saygılı. Mavı
Ba\Tak'lı bir belde Lorynıa Resort Hotel \ amacın me^ cut to-
pograryası ve vejetasyon dokusuna gızlenmış. koyun buvüle-
yıcı, ırustık panoramasına tümuy le hukmeder konumda sıra dı-
şı bir tesıs. Ormanlardan ınen sennletıcı esıntıler. duşuk nem
oranı ve bol oksijenlı. sağlıklı havasıyla ıdeal iklım koşullan-
na sahıp Eko-çıftlığınden kendi sütünü, peynınni. kremasım.
yumurtasım lemın eden. kendi urettığı -yûrenın en kalıtelı- zey-
tmyağını kullanan. damak zeskı kadar sağlıklı beslenme ılke-
lenne de duyarlı bir mutfak
Konforiu apart daıreler, açık büfe restoran. a la carte resıo-
ran. pool-bar. OxyGen-Bat. açık ve kapalı vüzme havuzları. jet
stream, jakuzı, fitness-center. sauna. beauty-center. bılardo.
dart, ıskambıl salonu. masatenısı, tenıs. super dısko. çocuk ku-
lübû, doklor servısı. eko-çıftlık vb hızrnet bırımlen
Doğa gezılen. trekkıng, dağcılık. tekne turlan. su sporlan.
dalgıçlık, rafbng. jeep-safan gıbı doga sporlan, T'aı-Chı ve yo-
ga seanslan
"Özel an\masyonlar". "sürpnz showlar"dan anndınlmı^,
arabesk mûzığı uzaktan bile duyamayacağınız, kent yaşamının
yıprattığı uısanın dıngın, sağlıklı bir ortamda doga ile butunle-
şıp kendisuıı yenılemesım, pozıtıf yaşam enerjısıyle dolu gun-
lük yasamına dönmesını hedefleyen, kültür ve çevTe dostu. çag-
daş bir ışletme anlayışı
Genış bılgı
www.loryma.com
Tel: 0 252 476 72 20-24 Faks. 0 252 476 72 25