Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 EVLÜL 2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA
SAVAŞ KORKUSU
ABD istetfğini
rapamaz'
• ANKARA
CunıJhuriyet Bürosu) -
ıski Cumhurbaşkanı
ȟleyman Demirel,
Vfganistanı vurraaya
ıazırlanan ABD'yi
:leştirerek büyük devlet
Dİmanın haksız iş
/apmayı
jerektırmediğini söyledi.
Demirel, "Dünya
kamuoyu bugün ABD ile
beraberdir. Yalnız,
masurn insanlann kanını
dökerek misillemeye
kalkmak yanhş olur"
dedi. Afganistan ile
Usame bin Ladin'in bir
arada tutulamayacağını
anlatan Demirel,
ABD'nin de istediği her
şeyi yapamayacağını
söyledi.
AKP: ABDson
derecehaklı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Adalet ve Kalkınma
Partisi (AKP) Grup
Başkanvekili Salih
Kapusuz, "ABD, hem
kendi ulusal değerleri
hem de küreselleşme
adına terörü
cezalandırmakta son
derece hakhdır" dedi.
"ABD'li dostlanmız"
dediği VVashington
yönetiminin,
cezalandırmayı temel
insan haklannın dışına
çıkarak yapmamasını
isteyen Kapusuz,
"Türkiye açısmdan en
büyük talihsizlik, bu
derece dinamik şartlara
böylesi bir zayıfhükümet
ile girmiş olmasıdır"
görüşünü dile getirdi.
hD: Savaş
istemiyoruz
• İstanbul Haber Servisi
- tnsan Haklan Derneği
(İHD) İstanbul Şubesi
üyeleri, Başbakan Bülent
Ecevit ve ABD Başkanı
George W. Bush'a, savaş
istemediklerini belirten
birer mektup gönderdi.
ABD'de 11 Eylül
tarihindeki saldınlan
kınadıklarını ancak bu
tarihten sonra üretilen
yeni savaş politikalanna
da karşı olduklannı
belirten İHD'liler,
mektuplan postaladıktan
sonra dağıldı.
Ölenler için anma
• tstanbul Haber Servisi
-ABD'dekiterörist
saldınlarda hayatını
kaybedenler,
Istanbul'daki Saint
Antuan Kilisesi'nde
düzenlenen törende 3
dinden dualarla anıldı.
ABD'nin Ankara
Büyükelçisi Robert
Pearson, törende yaptığı
konuşmada, 11
Eylül'deki terörist
saldmlardan sonra
Türkiye ile halkının,
ABD'lilerin duygulannı
yoğun bir şekilde
paylaşmasının kendisini
derinden etkilediğini
söyledi. Pearson, "Bu,
hepimize karşı işlenen
alçakça bir cinayettir.
Böyle kalmamalıdır,
kalmayacaktır" dedi.
Avrupa Birliği ülkeleri AB yasalarında radikal değişiklikler yapacak
Ortak mücadele• Avrupa
Komisyonu'nun
önerileri arasında
terorizme standart bir
tanım getirilmesi, AB
çapında tutuklama
yetkisi çıkanlması,
terorizm ve diğer ciddi
suçlar söz konusu
olduğunda suçlulann
iadesi uygulamasının
değiştirilmesi yer
alıyor.
DışHaberier Servisi-AB ül-
kelerinin adalet ve içişleri ba-
kanlan, terörle mücadelede
alınacak ortak önlemler konu-
sunda anlaşmaya vardılar.
ABD'ye düzenlenen terörist
saldmlardan sonra harekete
geçen Avrupa Birliği Komis-
yonu, AB sınırlan içinde terör-
le mücadeleyi amaçlayan AB
yasalarında radikal değişiklik-
ler yapılmasını önermışti.
Avrupa Komisyonu'nun ön-
ceki gün açıkladığı önerileri
arasında terorizme standart bir
tanım getirilmesi, AB çapında
tutuklama yetkisi çıkanlması,
teronzm ve diğer ciddi suçlar
söz konusu olduğunda suçlula-
nn iadesi uygulamasının de-
ğiştirilmesi yer alı-
yor.
Öneriler arasında
teröristlerin mali kay-
naklannın kurutulma-
sı, bu çerçevede ban-
kacılık sistemleri ya da gele-
nekleri teröristlerin faaliyetle-
rine mali kaynak sağlamaya el-
verişli üikelere AB'nin baskı
yapması da bulunuyor.
Brüksel'de dün olağanüstü
toplantıda bir araya gelen AB
içişleri ve adalet bakanlan,
"AB ülkeleri bütü-
nünde tutuklama
emrinin arahk
ayından itibaren
geçerli olması" ve
"terönsteytemlerin
ortaktanımT konusunda siya-
si uzlaşma sağladılar.
Sağlanan anlaşmanın, 6 ve 7
Aralık'ta yapılacak AB devlet
ve hükümet başkanlan zirve-
sinde nihai hale getirileceği
belirtildi. "Terörist eylemlerin
ortaktanınu" üye ülkelerin ce-
za yasalanna yakın bir çerçe-
ve karar biçiminde olacak ve
yıl sonundan önce bu konuda
bir siyasi uzlaşmaya vanlacak.
AB ülkelerinin halen sadece
altısında terorizmin adli tanımı
yapılıyor.
AB ülkelerinin içişleri ve
adalet bakanlarının onayladı-
ğı öneriler, bugün yapılması
öngörülen AB donığuna su-
nulacak.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
m.kart@superonline.com.tr
[NGİLTERE MÜSLÜMANLARI
Saldınyı onaylayan
imamlar dışlandı
LONDRA (AA) - Yaklaşık iki
milyon Müslüman'ın yaşadığı
îngiltere'de, ABD'ye yönelik terör
eylemlerine olumlu bakan iki
imam, Ingiltere Müslümanlan
Konseyi tarafindan sahiplenilmedi.
ABD'ye destek veren Pakistan
Devlet Başkanı General Pfcrvez
Müşerref hakkmda
"Cezalandınlması gerekir'' diye
fetva veren Ömer Bekri
Muhammed ile aşın görüşleriyle
dikkat çeken Ebu Hamza'yı
"şarlatan" olarak niteleyen
tngiltere Müslümanlan
Konseyi'nin sözcüsü tnayat
Bunglawala, "bu sapık eğjlimlerin
iki miryonluk geniş Müslüman
toplumu tarafindan
âestekknmediğmi
r
vurguladı. Bu
kişilere 300-400 kişilik küçük
radikal gruplann destek verdiğini
belirten Bunglawala, "Uzun zaman
bu kişilerin konuşmalarun
görmezden gelmeye çalıştık. Ama
arük geniş bir Müslüman kitlesine
zarar vermeye başladılar. ABD
hakkındaki görüşlerini açıklayarak
Îngiltere'de yaşayan Müslümanlan
bir nefretin hedefi haüne
getiriyoriar. Aramızdaki farta
göstermemiz lazun" dedi.
Radikal 2 İmam
Bunglavvala, 800 caminin
bulunduğu Îngiltere'de sadece iki
caminin böylesine radikal iki
imamın elinde bulunduğunu belirtti
ve Ingiliz basınından, bu kişilerin
çarpık görüşlerine geniş yer
verilmemesini istedi.
4 süpheli' yaşıyor
FBI'ın sahte
kiıııük kuşkusu
Dış Haberier Servisi - ABD'deki Dünya
Ticaret Merkezi ve Pentagon'a düzenlenen
saldınlann sanığı olarak adı geçen kişilerin
kimlikleri hakkmda kuşkular ortaya çıkıyor.
ABD'li yetkililer, saldında kaçınlan 4
uçaktaki 19 teröristin birkaçının veya
tamamının, Usame bin Ladinle ilişkilerini
gizlemek için sahte kimlik kullanıp
kullanmadıklannı araştınyor. FBI'a ait listede
adı bulunan şüphelüerin en az 4'ünün, Suudi
Arabistan ve Tunus'ta hayatta olduklannın
anlaşılması ve Detroit'te sahte evTak taşıma
suçundan tutuklanan Arap asıllı 3 kişinin
uyruklannın açıklanmamasının ardından
konuyla ilgili kuşkular belirdi.
Yemen'de çok sayıda gözaltı
ABD göçmenlik formlan ve vize içeren
belgelerle yakalanan 3 kişinin ardından FBI'ın
çalışmalan, bombalama olaylannda adı geçtiği
için şüpheli veya tanık olarak aranan Nebil El
Marab ve Veüd Batuni adlı iki kişi daha
tutuklandı. Detroit'teki bir evde yapılan
aramada, Marab'a ait olduğuna inanılan ABD
havaalanlarının şemalan ve Türkiye'deki
tncirlik Üssü'ne ait bilgiler içeren belgeler
bulunmuştu. Yemen'de de onlarca kişinin,
Suudi kökenli terörist Usame Bin Ladin'le
bağlantılan olduğu şüphesiyle rutuklandığı
bildirildi.
TANFORD ÜNİVERSİTESÎ
Uçaklar 25 bomba
etkisi yarattı
VVASHEMGTON (AA) - Dünya
Ticaret Merkezi'nin ikiz
kulelerine çarpan Boeing-767 ve
757 tipi yolcu uçaklannın her
birinin, yakıtlannın infilak
§etmesi anında, 25 bombaya
eşdeğer bir enerji açığa çıkardığı
bildirildi.
Hlroşlma'yla lcıyas
Stanford Üniversitesi'nden Steven
Block, bu enerjinin, 1945'te
Hiroşima'ya atılan atom
bombasının gücünün 25'te birine
eşit değerde olduğunu belirtti.
Üniversite fizikçileri, bu
hesaplamayı, yüklü olarak 145 ton
ağırlığmda olan, depolannda 63
bin litre yakıt bulunan ve 850
kilometre hızla uçan bir
Boeing 767-200'ü göz önünde
bulundurarak yaptılar.
Pennsylvania'daki
Svvarthmore College'den bir başka
fizikçi Frank Moscatelli de açığa
çıkan enerjinin Hiroşima'ya atılan
atom bombasının gücünün en az
yüzde 2'sine eşit
olduğunu belirtti.
Bu arada, New York eyaletinde
bulunan ve Manhattan'a
yaklaşık 30 kilometre
uzakhktaki Palissades
Sismoloji Merkezi'nden
yapılan açıklamada, ikiz
kulelerin, yıkıhrken Richter
ölçeğine göre 2.1 ve 2.3
büyüklüğünde bir
depreme eşdeğer
sarsıntıya yol
açtığı kaydedildi.
IRMIKI AYDIN ENGİN aengtn(a doruk.net.tr
Adını sanınm duymuşsunuzdur:
Kemal Alemdaroğlu. Birtıp doktoaı
ve profesör.
Bu kadaria kalsaydı, "hekimlerden
bir hekim, profesörlerden bir profe-
sör" der geçerdik. Tırmıklanması söz
konusu bile olmazdı.
Ama o bir rektör.
Üstelik o, istanbul Üniversitesi'nin
rektörü. İstanbul Üniversitesi Türki-
ye'deki bütün üniversiteterin anası. Bu
ülkenin yüz akı nice bilim adamının
yetiştiği ve öğrenci yetiştirdiği bir yu-
va. Türkiye'nin düşünce dünyasının
kalelerinden biri, belki de birincisi.
O üniversitenin tarihinde, "rektör"
olarak onurlanmış ve üniversitesine
onur kazandırmış nice bilim adamı
var.
Ömeğin bir Sıddık Sami Onar var.
Sınırt, kısıtlı bir demokrasiye bile kat-
lanamayan, gözü dönmüş, hukuku
hoyratça çiğnemekten tat alır hale
gelrnş, despotizme doğru koşar adım
yol atmaya yönelmiş Demokrat Parti
iktidanna, ilerlemiş yaşında sokağa
çıkıp "dur" diyecek kadar hukuktan
ödün vermeyen, polislerce hoyratça
tarta^lanmasına, coplanmasına, yer-
lerde sürüklenmesine rağmen başın-
dakiyaranın üstüne derme çatma bir
Alemdaroğlu Diye Bir Rektör
bant yapıştınp yürüyüşüne devam
edecek kadar yiğit bir rektör...
"O hukukçudur, yapar" mı dediniz?
Peki, buyrun size bir "rektör gibi
rektör" daha: Profesör Haluk AIp.
Bir tıp doktoru ve 1980 sonrasında
cadı kazanlarının kaynadığı Türki-
ye'de İstanbul Üniversitesi Rektöriü-
ğü'ne onur kazandırmış ve bununla
onurlanmış bir bilim adamı...
Yani bugün İstanbul Üniversitesi
Rektöriüğü'nde oturan zat için o kol-
tuktan nice ömek alınacak, becerile-
mezse kopya çekilecek bilim adamı
gelip geçti.
Rektör Alemdaroğlu kendini "Ata-
türkçü" olarak tanımlıyor. Ama Alem-
daroğlu'nun Atatürkçülüğünde "Ke-
malizm", demokrasi ile laikliği, cum-
huriyetçilik ile çağdaş dünyanın bir
halkası olmayı birbirinin karşısına di-
ken bir sığlığa dönüşüyor.
Yazık.
Hem Atatürkçülüğe, hem İstanbul
Üniversitesi'nin anlı yanlı rektörlük
makamına yazık...
• • •
Ama bu yazı İstanbul Üniversite-
si' nde rektöriük koltuğunda oturan o
zatı, Tırmık okurlanna tanıtmak için
yazılmıyor.
Değmez.
Bu yazı, İstanbul Üniversitesi'nin
yetiştirdiği en seçkin bilim adamla-
rından birine, Profesör Bülent Ta-
nör'e yönelen bir saldınyı Cumhuri-
yet okurlanna duyurmak için yazılı-
yor.
Olup bitenin öyküsü kısa ve yalın:
Bülent Tanör, yıllar önce TÜSlAD
için "Türkiye'de Demokratik Stan-
dartların Yükseltilmesi" konulu bir
çalışma yaptı. Ortaya çıkan rapor,
TÜSlAD tarafindan bastınldı.
O rapor, devlet fıdeliğinde semir-
meyi işadamlığı belleyegelmiş, hü-
kümetlere ve siyasal iktidarlara kar-
şı "tavşan boku"ndan farksız birçiz-
gi izlemeyi hüner sayagelmiş TÜSİ-
AD'ın yeni yönetiminin bu örgüte ka-
buk değiştirttiği, "burjuva" olmanın
gereklerini hukuk devleti, demokra-
si, özgürlükler, insan haklan gibi ko-
nularda da göstermeye yöneldiğinin
bir göstergesi olarak değerlendirildi
ve bu rapor-çalışmanın sıradan biri-
ne değil, Profesör Bülent Tanör'e
hazıriatılması bu kabuk değiştirme
yöneliminin bir kanıtı olarak göste-
rildi.
Bülent Tanör'ün çalışmast o dö-
nemdeyankı uyandırdı ve ülkede de-
mokratik standartlann yükseltilme-
sinden yana olanlar için ciddi bir baş-
vuru kaynağı oluşturdu.
RektörAlemdaroğlu için işte bu bir
suçtur. Çünkü ülkenin demokrasi
standartlannın yükselmesini, AB öl-
çütlerinin Türkiye'de de egemen ol-
masını öngörmek bir suçtur.
Bir gerekçe arandı ve sudan bir
gerekçe bulundu. Tam gün çalışan
Tanör, üniversite dışı bir kurumdan
ücret almıştı.
YÖK Yasası'nın 36. maddesinde
açıkça, "Üniversitede devamlı statü-
de görev yapanlar. teltf haklan
hariç olmak üzere, yükseköğretim
kurumlanndan başka yerierde üc-
retli veya ücretsiz, resmi veya özel
başkaca herhangi bir iş göremezler,
ek görev alamazlar, serbest meslek
icra edemezter" deniyor.
TÜSlAD'ın Bülent Tanör'e çalış-
ması karşılığıtelrf hakkı ödediği bel-
gelerle kanrtlandı. Alemdaroğlu'nun
görevlendirdiği Üniversite Soruştur-
ma Komisyonu da aynı yönde görüş
belirtip Tanör'ü akladı. Ama Alem-
daroğlu, Bülent Tanör'ü cezalandır-
ma çabalanndan vazgeçmedi ve iki
hafta kadar önce, 3 Eylül 2001 tarih-
li ve 4232 sayılı yazı ile YÖK'e baş-
vurdu.
Alemdaroğlu bu yazıda ne istedi
dersiniz?
Sıkı durun:
Yazıda Profesör Bülent Tanör'ün
mesJekten ihracı isteniyor!..
Şimdi YÖK Disiplin Kurulu 26 Ey-
lül günü bu başvuruyu karara bağla-
yacak...
•••
Terör salt New York'un ikiz kulele-
rine uçak çarptınlarak yapılmiyor.
"Benim gibi düşünmeyenin bu
üniversitede işi yok" denerek de te-
rör saçılabilir.
Türkçe Sözlük'te terörün karşısın-
da "y//g/"yazıyor.
BülentTanör'ün yılgınlığa kapılma-
yacağını bilen biliyor.
Ya peki bizler, sessiz ve seyirci ka-
larak bizler bu yılgıya boyun mu ege-
ceğiz?
POLİTtKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETtNKAYA [
Özgüplüklen Ülkesi... i
Başta ABD olmak üzere Almanya, Belçika,
Hollanda, Fransa, Ingiltere gibi ülkelerde dinci
dernek ve vakrflann denetim altına atınması
için yasal düzentemelere gidilmesi tepkilere ne-'
den oluyor...
'Özgürlükler Ülkesi' olarak anılan ABD, uğra-
dığı saldmlardan sonra iç güvenlik konusunda
adım atmaya hazırlanırken Amerikan Sivil Öz-
gürlükler Birliği (ACLU), hükümetin gereksiz güç'
arayışı içine girdiğini öne sürdü... ,
VVashington ve New York'a yapılan saldınlann,
ardından ABD hükümetinin 'Terörle Mücadele,
Yasası' çıkarmak için Kongre'den destek veyar-,
dım istemesi, Amerikan Sivil özgürlükler Birli-
ği'ni (ACLU) harekete geçirdi...
ACLU Başkanı Barry Steinhard dün yaptığı
açıklamada, ABD hükümetinin yeni çıkarılacak'
Terörle Mücadele Yasası'nın özgürlükleri kısıtla-'
yacağını belirterek şu saptamayı yaptı:
"Bu tasarı, ABD'de yaşayan milyonlarca Müs-
lümanı hedefalıyor!"
ACLU, hükümetin daha önce de 'Gizli Kanıt
Yasası 'nı kullanarak çoğunluğu Arap ve Müslü-,
manlardan oluşan pek çok kişryi tutukladığını,^
bu kişileri yillarca cezaevinde bulundurduğunu'
bildirdi...
ABD Adalet Bakanı John Ashcroft ise tepki-'
lerin gereksiz olduğunu vurguluyor... •
Diyor ki: ;
"Burada önemli olan, Amerika'nın ulusal gü-
venliğidir..."
• • •
ABD'deki tartışma giderek büyürken bazı uz-,
manlar olaya bir başka açıdan bakıp şu değer-
lendirmeyi yapıyorlar: '
"ABD yönetimleri bugüne dek gerici ve ırkçh
yönetimlere verdikleh ödünün bedelini ödüyor-
lar... Pakistan'la işbihiği yapan ABD, Taleban'i'
destekledi, Usame bin Ladin'/ uygar dünyanın'
başına bela yaptı..."
Bu doğru bir saptamaL ^
Pakistan Devlet Başkanı General Müşerref 'in^
ABD'ye gitmeden önce yaptığı konuşma çok il-
ginçti. General Müşerref, sanınm bir halk ayak-*,
lanmasından, dini liderlerin kışkırtmasından
korkuyordu...
Birde Pakistan istihbarat biriminin yüzde otu-
1
zunun Talebana yakın olduğunu çok iyi biliyor-^
du...
Bugüne dek dinci teröre kucak açan, destek^
veren, onlan ülkelerinde banndıran, ABD, Alman-1
ya, Fransa ve diğer Avrupa ülkeleri değil mi? >
VVashington ve New York vurulunca, hemen
kollan sıvadılar; sağcısı, solcusu, liberali, yeşili,»
ülkelerindeki Müslüman ve Arap göçmenlere
karşı Terörle Mücadele Yasası hazırlamaya baş-.
ladılar... ,
Şimdi geriye dönüp şöyle bir bakalım:
Bir ara "Kuran kurslannın altematifı yok" de-'
yip Milli Görüş'ün Almanya ayağına Türk okulla-
nnda din dersi vermesi için Beriin'de yargı kara-'
n bile çıkardılar... _ . .. _ -j
Bitmedi!.. " -\
Türkiye'de laik demokratik Cumhuriyeti yık-
mak için örgütlenen dinci gruplann 'kilise vergi-,
s/' gibi 'cami vergisi' almalan için yasa tasansı
hazırlama girişimine kalkıştılar!..
Bitmedi!..
Sahte halifeleri el üstünde tuttular, ekonomik
olarak palazlandırdılar, bir zamanlar Fransa'nın"
Humeyni'yi kollayıp Tahran'a 'lider' olarak gön- •
derdiği gibi Kaplan'ı ölüm döşeğinde bile yalnız
bırakmadılar... t
• • • ,
Peki, şimdi ne yapıyorlar?
Ülkelerindeki Arap ve Müslüman kökenli göç-H
menleri önce fişleyip ardından suçlu göster- .
mek için Terörle Mücadele Yasası hazırlıyorlar!.."]
Terör bir insanlık suçudur!
Türkiye terörle iç içe yaşıyor yıllardır!.. '
Terörün dincisi, dinsizi, sağcısı, solcusu ol-"'
maz!.. "
Ama ABD, Almanya, Fransa, Belçika, Hollan-"ı
da olarak terör örgütlerinin militanlarını kendi
ülkenizde besliyorsunuz, onlara her türlü ekono-;
mik ve siyasal olanağı tanıyorsunuz!.. i
'Köln Halifesi' Metin Kaplan'ın kurduğu Ku-
ran kurslarını kapatamayan Federal AlmanyaJ
.
İçişleri Bakanı Otto Schilly bir gerçeği şimdi gö-"
rüyor:
"Almanya 'da dinsel nitelikli dernek ve kuruluş- '
lara tanınan ayncalıklan ortadan kaldırmak için
r
-
Demekler Yasası'nda değişiklikleryapmakgere- <.
kiyor. Çünkü bunlar ticari ve siyasal amaçlı ku-
ruluşlardır." ,ı
Ne diyelim? *
Günaydın!..
hikmet.cetinkaya(« cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Hikmet ÇETİNKAYA
TROYA'dan İYONYA'ya
Mitolojik Aşklar Cografyası
Bir ayda 2. Basım
*7üüm oe.
G ü n i z i Y a y ı n c ı l ı k
Tel: 0212-512 42 19 Faks: 512 11 72