Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
EYLÜL2001CUMA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15
Zezratahta, Iran-Irak sınırında kendilerine öğrenci arayan gezgin öğretmenlerin öyküsünü anlatıyor
Anlatılan seninhikâyen
Yönetmen: Samira
Mahmalbaf
Oyuncuiar. Bahman
Ghobadl, Said
Muhammedl, Behnaz
Caferi
Yapımcı: Muhammed
Ahmedl
Prodükşiyon: Mahmalbaf
Fllm (İran) ve Fabrica
Clnema (İtalya)
Senaryo: MUhSin
Mahmalbaf, Samira
Mahmalbaf
özgün Müzik: Muhammed
Rıza Dervişl
BURCUGUNUŞEN
Mahmalbaf fılmlen Türkiye'de ar-
iı ardına gösterime giriyor. Bu hafta
Belge Film taraftndan gösterime so-
kulan 'Karatahta', 'AşkNöbeti'ni iz-
leme firsatı bulduğumuz Muhsin
Mahmalbaf m kızı Samira Mahmal-
baf ın ikinci uzun metrajlı filmi. Sa-
mira'nın ilk filmi 'Ehna' 1998 yılm-
da Cannes'da gösterilmişti. Karatah-
ta da yine 2000 yılında Cannes'da Bü-
yûk Jûri Ödülü'nü kazandı.
Îran-Irak sınınnda yaşayan, hâlâ
Halepçe katliamının izlerini taşıyan
Kürtlerin öyküsünü anlatan 'Kara-
tahta'nın gösterime girmesi dünyada
savaş tamtamlarmın çalındığı ve kim-
yasal silah korkusunun gündeme gel-
diği bir zamana denk geldi. Insanoğ-
lunun en kötü niteliği belki de hiçbir
şeyin vahametini kendi başına gelme-
den anlayamaması. Bunu aşmanın, o
çok kullanılan deyişle 'empati kur-
CANNES'DA ÖDÜL ALDI - Film Samira MahmalbaTa 2000 yıhnda Cannes Film FestivaK'nde Büyük Jüri Ödülü'nü kazandırdı. Türkiye'de gösterime giren
Udnci Kürtçe film olan Karatahta, vahuzca Halepçe katliamını yaşayan Kürtlerin değil, tüm yeryüzü sakinlerinin gelecekte yaşamalan olası acılan anlatı>or.
ma'nın yollanndan biri sanat. Bu açı-
dan 'Karatahta' yalnızca Halepçe
katliamını yaşayan Kürt halkının acı-
larını değil, tüm yeryüzü sakinlerinin
gelecekte yaşayabilecekleri olası acı-
lann öyküsünü anlatıyor. Filmde Iran-
Irak savaşı sırasında kimyasal silah-
lardan etkilenerek kocasını yitiren bir
kadının yaşadığı travmayı gözler önü-
ne seriyor Mahmalbaf.
Samira Mahmalbaf'ın ikinci uzun
metrajlı filmi 'Karatahta'da, sırur
bölgesinde bir grup genç öğretmen
köy köy dolaşarak kendilerine öğren-
ci anyor. Para karşılığında okuma
yazma öğretmek için yola koyulan
öğretmenlerden biri olan Reeboir
(Bahman Ghobadi) gruptan aynlır ve
sınırda kaçak mal taşıyan çocuklarla
karşılaşır. Gruptan aynlan diğer öğ-
retmen Said (Said Muhammedi) de
katliam sırasında terk ettiklen ana-
yurtlan Halepçe'ye dönmek için yo-
la düşen çoğunluğu yaşlı bir göçmen
topluluğuna karşılaşır.
'Karatahta' Türkiye'de gösterime
giren ikinci Kürtçe film. tlki geçen
sezon gösterilen ve büyük ilgi topla-
yan 'Sarhoş Atlar Zamanı'ydı. 'Sar-
hoş Atiar Zamam'nın genç yönetme-
nı Bahman Ghobadi bu kez 'Kara-
tahta'da başrol oyuncusu olarak çıkı-
yor karşımıza.
Samira, babası Muhsin Mahmal-
baf ın ülkesinde kurduğu sinema
okulunda yetişti. Ailenin neredeyse
tüm fertleri sinemayla ugraşıyor. Sa-
mira'mn teyzesi ve aynı zamanda
üvey annesi olan Marziyeh Meshkini
de bu yıl lstanbul Film Festivali'nin
konugıı olmuş ve 'Kadın Olduğum
Gün' adh filminın gösterimine katıl-
mıştı. Samira, Cannes'da kendisine
verilen ödülü alırken bu fılmin arka-
sındaki ismin editör, senaryo yazan
ve bir baba olarak elbette Muhsin
Mahmalbaf olduğunu ve bunun da
filmin iyi bir film olduğunu kanıtla-
dığı için kendisini mutlu ettiğini be-
lirtmişti. Senaryoyu birlikte yazdığı
babasının fılme katkısının boyutlan
konusundaki kuşkulan engellemek
üzere Samira'nın kardeşı Maysam da
kamera arkasına geçtı ve 'Samira Ka-
ratahta'yıNasdÇeknT adlı bir belge-
sel film yaptı.
YENİ BASLAYANLAR. YENİ BASLAYANLAR .. YENİ BAŞLAYANLAR.
Bcyaz Şeytart / Blow - ~ ^ ~ -- *•
BurcePorter'm kurgusal olmayan 'Blow'
adh kitabmdan uyarlanan 'Beyaz Şeytan'ın
senaryosu David McKenna ve Nick
Cassavetes'e ait. Ted Demme'nin
\önermenliğini yaptığı filmin başrollerini
Johnny Deep. Penelope Cruz, Ray Liotta
ve Jordi Moüa paylaşıyorlar. 1970'li
yıllarda toz kokain kısa süre içerisinde
yasadışı bir uyuşturucu olmaktan çıkıp
uluslararası bir ticaret kolu haline gelir.
Çoğu insan, kokainin bu yükselişinin
arkasında Kolombiyalı kartellerin
olduğunu bilmektedir. Ancak bilinmeyen
bir şey vardır, Kolombiyalı uyuşturucu
patronlannın bunlan gerçekleştirecek
Amerikan bağlantılarma sahip olduklan...
Sıradan Amerikah bir genç olan George
Jung, Amerikan rüyasını kendince
yakalamaya karar verir. Pazarlama
becerilerini kullanarak, kolej
öğrencilerine, üst düzey yöneticilere ve
Hollywood sosyetesine kokain satışım
başlatır. Kısa bir süre sonra Jung, zengin
ve kuralsız bir hayat yaşamaya başlar,
ancak eksik olan bir şey vardır, kimsenin
elinden alamayacağı bir aşk.
Attın Kap /coiden Bowl
Bugüu gösterime girecek olan Aran
Kap f.lminin başrollerini Uma
Thuraan, Nick Nolte, Kate
Becknsale ve Jeremy Northam
paylaşyorlar. Yönetmenliğini
Juneslvory'nin yaptığı fihnin
yapırccılığını Ismail Merchant,
görüıtü yönetmenliğini ise Tony
Pierc* Roberts üstleniyor.
1900 /e 1905 yıllannda Kral
Edvvard zamam Ingiltere'sinde iki
genç tadın ve iki genç erkek
arasuda yaşanan ılişkileri anlatan
film HenryJames'inromanından
beya^perdeye aktanldı. Charlotte
lUDasThurman) ve Prince (Jeremy
Nortlam) birbirlerine âşıklardır,
ancal fakir olduklan için
«vletfimezler. Prince, Charlotte'un
jrkataşı Maggie ile tanışınca
onunla evlenmeye karar verir.
Evliliğinden birkaç gün önce Prince
ile birlikte evlilik hediyesi abnak
için bir dükkâna giden Charlotte,
altın bir kâse beğenir, ancak Prince
kâsenin altın olmadığını söyler ve
almaz. tki yıl sonra, Maggie'nin
babası Mr.Verner (Nick Nolte),
Maggie ve Prince yeni doğmuş
bebekleriyle yaşamaktadır artık.
Aile dostlan Fanny, Charlotte'a
onlarla birlikte yaşamasını ve
Mr.Verner'a arkadaşlık etmesini
teklif eder. Charlotte bu teklifi
kabul eder ve onunla anlaşmah bir
evlilik yapar. Ancak aynı çatı
altında yaşamaya başlayan
Charlotte ile Prince arasındaki aşk
yeniden alevlenir. Maggie'nin
hiçbir şeyden haberi olmaz, ta ki bir
dükkâna gidip altm bir kâse alana
kadar.
Lara Croft: Tomb Ralder
Interaktif oyun serisi temel
alınmak suretiyle
beyazperdeye aktanlan
'Lara Croft: Tomb Rakler'ın
yönetmenliğini Simon VVest
yapıyor.
Yapuncılığım Lavvrence
Gordon. LJoyd Levin ve
CoKn VVüson'ın
gerçekleştirdiği filmde
başrolleri Angelina Johe, Jon
Vbight, Iain Voight ve Noah
Taylor paylaşıyorlar.
Lara Croft (Angelina Jolie)
zenginlik içinde doğmuş ve
öğrenimini en seçkin
okullarda tamamlamıştır.
Birçok dili akıcı bir şekilde
konuşur, kimseye hesap
vermez ve yüreğindeki
macera tutkusuna itaat eder.
Ancak Lara Croft hayatının
en zorlu mücadelesiyle karşı
karşıyadır. Uzayın ve
zamamn derinliklerine
gömülü ve ele geçirenin
zaman yolculuğu yapmasmı
sağlayan bir antikamn iki
yansını bulup bir araya
getirecektir. Ancak bunu
başarabilmek için öncelikle
çok güçlü ve tehlikeli bir
toplulukla başa çıkması
gerekir. Artık insanhğm
kaderi Lara Croft'un
elindedir.
tZLEYİCt GÖZÜYLE / ERDAL ATABEK
Dd ay önırünüz kalsaydı?
• Eğer film eğlencelik türünden daha başka bir amaca
yönelseydi ilgi çekecek bir film olabilirdi. Gene de kansız,
ağız burun kırılmadan, dehşet sahneleri olmadan izleyeceğiniz
bir "aile komedisi" istiyorsanız, size iyi gelecektir.
Sorunun bütünü "Üdayömrünüz bihnekte, ötekinuı babasını ise kes-
kalsaydı ne yapardmız?" biçimin-
dedir? Insanlar kimi zaman böyle
bir durumda kahrlar. Joe, bu du-
rumla yüz yüze gelen birisi. Dok-
toru, baş ağnlannın nedeninin bey-
nindeki bir tümör olduğunu söyle-
yip de kalan ömrünü "Ud ay" ola-
rak tahmin edince, Joe kalan za-
manda ne yapması gerektiğini dü-
şünür. Bu aradabirbaşkasıyla "uy-
gunsuz durumda" bulduğu kansı
da "ondan aynlmak istediğini, çûn-
kü çok sıkıcı olduğunu, ona serüven
yaşatmadığuu" söyleyerek özgür
kalmasını kolaylaştırır. Joe kalkar.
at yanşlanna gider, hiç anlamadığı
bu işte bilmediği bir ata oynayarak
büyük para kazanır ama parayı ki-
liseye bağışlar. Bu rasgele işler sı-
rasında güzel ve kumarbaz bir ka-
dınm dikkatini çeker.
Kadın, Hush (Sharon Stone) adın-
da, kumar çevrelerinde çok tanın-
mış, iki çocuk annesi bir kadındır.
Kumar borcunu öde-
mekte geciktiği için
mafya tarafmdan
sıkıştınlmakta-
dır. Bir pundu-
na getirip iki
aylık ömrünü
renklendirme-
ye çalışan
Joe'nun cüz-
danım çalar
ve borcunun
4 bin dolarmı
bu parayla
öder. Fakat
olaym farkı-
navaranJoe,
gidip mafya
liderinden
parasını ister
ve hayretler
içinde geri
alır. Çünkü
mafyanınye-
rel lideri
Joe'yu, bu
çevrelerde
çok ünlü
"Gûzel Joe"
ile kanştırmış-
tır. Joe ile Hush
artık kader bir-
liği yaparak
mafyadan ka-
çarlar. Hush, iki
çocuğundan bi-
rinin babasını
tirememektedir, ama her iki çocuk
da iyi yürekli Joe'ya bayılmaktadır.
Stephen Metcaİfe, filmin yönet-
meni olarak basit bir senaryodan
hareketle yer yer duygulara ulaşan
bir komediyi başarmış. Joe rolünde
BOry Connolly. iki ay ömrü kalan
birisi için fazla sakin, iyi yüreğiyle
içinden gelenleri yapan temiz bir
adamın hakkmı vermiş.
Hem kaderin sillesini yiyen hem
de insanlara sevgisini yitirmeyen
hoş bir adam rolüne biçilmiş kaftan
Connolly. Film boyunca onu siz de
seviyorsunuz. Sharon Stone, fihnin
gişesini hareketlendirme işini üst-
lenmiş, bunu da bir ölçüde başan-
yor. Mafyanın adamlan artık kla-
sikleşen tiplerden. Eğer film eğlen-
celik türünden daha başka bir ama-
ca yönelseydi ilgi çekecek bir film
olabilirdi. Gene de kansız, ağız bu-
run kınlmadan, dehşet sahneleri ol-
madan izleyeceğiniz bir "aile ko-
medisi'' izlemek istiyorsanız, size
iyi gele-
cektir.
KEDİGOZU
VECDt SAYAR
Güncelin Tarihi
"Güncelin Tarihi", Tarih Vakfı'nın Ankara'da ger-
çekleştirdiği birsöyleşi dizisinin başlığı. Dünyata-
rihinin önemli dönüm noktalanndan birinetanıkol-
duğumuz şu günlerde, son derece anlamlı ve iş-
levsel bir etkinlik. Ders kitaplannın -hele ülkemiz-
deki ders kitaplannın- tarihe nesnel bir yorum ge-
tirmekte ne denli yetersiz kaldığını söyiemeye ge-
rek var mı? Oysa "güncelin tarihi", tarih bilinci oluş-
turmak adına önümüzde yeni kapılar açabilir. Si-
nemasıyla, yazıtı ve görsel basını iie medyanın ba-
şını çektiği "dezenformasyon' (yanlış bilgilendirme)
sürecine rağmen. Çünkü, insanoğtu okuduklannı,
izlediklerinı irdeleme, yorumlamayeteneğini henüz
yitirrnedi. Beyinlerimizin içine, tüm bilgileri içeren
"chip"\& daha yerleştirilmedi. Yani, sınırlı da olsa,
dünyayı "resmi tarih "lerin aktarmak istediği biçim-
lerin dıştnda, kendi özgür irademizle algılama ola-
nağımızvar. "Güncel", "tarih"o\up "resm/ieşene
kadar elbette...
Geçen cumartesi, kuruluşunun 10. yılını Darpha-
neUe yapılan bir törenle,kırt1adığımız Türkiye Eko-
nomik ve Toplumsal Tarih Vakfı, Türkiye'de tarih bi-
lincini geliştirip yaygınlaştırmak amacıyla pek çok
çalışma gerçekleştirdi. Insanımızın "tarihe bakışı-
na yeni bir içerik, zenginlik kazandırma" hedefi
doğrultusunda önemli adımlar attı. Sayılan 200'e
yaklaşan krtaplan, düzenlediği sempozyum, sergi
ve diğer etkinlikleri, "Söz/ü Tarirı" çalışmalan, "Ye-
rel Tarih Projeleri" ile, oluşturduğu "Bilgi-Belge
Mefcezi" ve "S/V/7 Toplum Kutvluşlan Bilgi Men\e-
zi" ile ülkemizin en önemli kurumlanndan biri oldu.
Cumartesi günü sunduklan "Sanal lstanbul Müze-
si" projesi, bir gün nasıl olsa gerçekleşeceğine
inandığım "lstanbul Müzesi" için önemli bir adım.
Şu sıralar, üzerinde çalıştıklan yeni projelerden bi-
ri de "Tarih Ders Kitaplan Araştırrna Merkezi". Bu
projenin, tarih kitaplanmızın yenilenmesi yönünde
çok ciddi bir adım oluşturacağı kuşkusuz. Üstelik,
öteki ders kitaplan konusunda daçalışmalann baş-
latılması için itici güç oluşturabilir. "Tarih Dostlan"
projesine katılarak, vakftn çalışmalanna destek ol-
mak isteyen tüm kedileri, tarihvakfı@tarihvak-
fı.org. tr adresine başvurmaya davet edıyoruz. Ge-
çen cumartesi, lstanbul çok hareketli bir gün ya-
şadı; kültür ve sanat, savaş çığlıklanna meydan
okuyordu adeta. Tarih Vakfı'nın 10. yıl şöleni devam
ettiği sıralarda, bir başka kutlama daha yer alıyor-
du fopkapı Sarayı'nın yakınlannda, Four Seasons
Oteli'nde. Değerii kültür insanı Talat Sart Hal-
man'ın 70. Yılı onuruna, "Kültür Ufuklan" başlıklı
bir etkinlik düzenlenmişti. Amerika'da hazırianmış
birArmağan Krtabı'nın sunuluşunun ardından, Hal-
man şiiıier okudu. Güngör Dilmen'in bu vesileyle
yazdığı tek perdelik oyun sahnelendi.
Bu toplantı sürerken, bir başka etkinlik başlıyor-
du. Idil Biret, Yedikule Zindanlan'nda verdiği ikin-
ci konserinde, bu kez Rachmaninof'un 2. piyano
konçertosunu seslendirdi. Saim Akçıl yönetimin-
deki Tekfen Karadeniz Filarrnoni Orke^trası, Çay-
kovski'nin 1812 uvertürünü seslendirirken gene
toplar patladı. Idil Biret, kültürümüzün dünyadaki
en önemli elçilerinden biri. Tıpkı, Halman gibi, Fa-
al Say gibi, Türkiye'nin onur kaynaklanndan biri.
Sözünü ettiğim üç etkinliğin ortak bir yönü var.
Üçü de kültür-sanat-bilim ortamı ile özel sektör iş-
biriiğinin ne denli verimli sonuçlara ulaşabileceği-
ni gösteriyor. Tarih Vakfı, pek çok projesini, spon-
sor desteğinde gerçekleştirdi, tıpkı Halman'ın "Kül-
tür Ufuklan" etkinliği gibi. Idil Biret Konseri de Tek-
fen sayesinde gerçekleşti. 16 ülkenin müzisyenle-
rini bir araya getiren Karadeniz Filarrnoni Orkest-
rası'nı 10 yıldır ayakta tutan Nihat Gökyiğit'e ne
kadar teşekkür etsek azdır. Etkinlikler, özel sektö-
rün kürtür alanımızdaki önemli rolünün birer kanıtı.
Bu konuya daha sonra tekrar değinmek vaadi ile
ben şimdi aynı akşama dönmek isfıyorum.
llginç bir rastlantı, bir başka dostumuzun daha
konseri vardı aynı akşam. Yedikule'den Açıkha-
va'ya yetiştiğimizde Edip Akbayram, türkülerine
başlamıştı. Gece boyunca, kâh gençlik günlerimi-
ze, 70'li yıllara uzandık, kâh sevgili Akbayram'ın ya-
ni albümünden ezgilere kulak verdik. Edip Akbay-
ram, hiç kuşkusuz "güncel tarihimizi" yaratan isim-
lerden biri. Müziğimize katkılanndan mı söz etsem,
engin yüreğinden, toplumsal duyariığından mı...
Idil Biret, Edip Akbayram gibi ustalaria aynı coğ-
rafyada yaşainak, aynı tarihe tanıklık etmek az şey
mi?
vecdisayarrayahoo.com
Ruslar Değişim'i fitme çekiyor
• MOSKOVA (AA) - Ünlü Çek yazar Franz
Kafka'nm 'Değişim' (Metamorfoz) adlı
romanı, Rusya'mn başkenti Moskova'da film
oluyor. Moskova'da 6 yıldır tiyatroda
sahnelenen 'Değişim'de, bir sabah uyandığında
kendini hamamböceğine dönüşmüş olarak
bulan Gregor Samsa rolünü Rus tiyatro ve
sinemasının ünlü oyuncusu Yevgeni Mironov
oynayacak. Fibnin çekimlerinin büyük
bölümünün Moskova'daki Mosfıbn
stüdyolannda yapılacağı, ancak bazı sahneler
için Çek Cumhuriyeti'nin başkenti, Kafka'nm
memleketi Prag'a gidileceği belirtiliyor.
Stüdyo Dranıa perde diyecek
• Kültür Servisi - Stüdyo Drama
Tiyatro Topluluğu, 2001-2002 tiyatro
sezonunda perdelerini 5 Ekim günü Ortaköy
Afıfe Jale Sahnesi'nde, OnurBayraktar'm
yazıp yönettiği ve geçen sezonun ikinci
yansmda gösterime giren 'Kaos' adlı oyunla
açıyor. Bu oyunu 19 Ekim'de yine Onur
Bayraktar'ın yönettiği yeni oyun 'Sonra'
izleyecek. 'Kaos'un temsilleri de sürecek.
Ocak ayı ortalannda ise Ahmet
Cemal ve Onur Bayraktar tarafından kaleme
alınan 'Ben, Nâzım, Yaşarken ve Ölürken...'
adlı oyun gösterime girecek. Stüdyo Drama
Tiyatro Topluluğu, bu yıl bütün oyunlannı
Ortaköy Afife Jale Sahnesi'nde sergileyecek.
BUGÜN
• FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZt'nde
yönetmen Serkan Özkaya'nın saat 12.00 ve
18.00'de 'Kendi Yolunda Gidenler' adlı filmi,
saat 15.00'te 'Ciddi Kültürü Yık' adlı fihni ve
saat 21 .OO'de 'Zenciler Birbirine Benzemez'
adh filmi gösterilecek. (0212-252 61 55)
• tŞ SANAT'ta 'Macera-Gerüim Filmleri'
başlığı altında Lars von Trier'nin yönettiği
'Avrupa' adlı film izlenebilir. (0212-31615 77)